Resource
stringclasses
2 values
DocID
int64
1.32M
1.44M
Class
stringclasses
8 values
Text
stringlengths
62
18.2k
Milliyet
1,335,999
Ekonomi
televizyonunda bir programa katılan Bakan Eker, "'ndan sonra et fiyatları düşer. içindeki fiyatlar maliyetine gelir, düşmesini bekliyorum. Bugün itibariyle, kasaplık canlı hayvan ithalatına karar verdiğimiz 26 Nisan'ı esas aldığımızda fiyatlarında kıymada yüzde 15, kuşbaşında yüzde 16'lık düşüş var. Bu 9 tane Türkiye çapında şubeleri bulunan marketler zincirinin ortalama fiyatlarındaki düşüş" dedi. Et fiyatlarındaki gelişmeleri dakika dakika cep telefonundan izlediğini belirten Eker, "Domates fiyatları da dün ve önceki gün biraz yükseldi. 9 günlük tatil yüzünden alımın yükselmesi üzerine bir miktar yükseldi. 9 günlük tatilde birçok işletme, otel, turistik tesis ihtiyaçlarını 9 güne göre ayarladı. Bu yüzden hal fiyatlarında yükselme oldu 3-3,5 liraya kadar çıktı, mevsim normallerine düşer. Bu yıl anormal derecede rutubet ve sıcak tarla domatesine zarar verdi" diye konuştu. "TÜRKİYE'DE TARIM SEKTÖRÜ İLERİ GİDİYOR" Muhalefetin siyaset icabı Türkiye'de tarımın bittiğini söylediğini belirten Eker, şunları kaydetti. "Türkiye'de tarım sektörü, uluslararası göstergelere buradaki göstergelere bakıldığında kesinlikle ileri gidiyor. Bir ülkede tarımın geliştiğinin göstergesi o ülkede tarımsal değeri, yani toplam ürettiğiniz tarımsal ürünün ekonomisidir. Türkiye 2009 yılında 51 milyar tarımsal ürün üretti. 2008 yılında 56,7 milyar dolar tarımsal ürün üretti. Hükümet 2002 yılında bunu 23 milyar dolardan alarak, 51-56,7 milyar dolar seviyesine çıkardı. O gün dünyada 11'inci sırada bulunan Türkiye, bugün sekizinci sırada.&quot. Türkiye'nin ilk beşe girmesini hedeflediklerini, bunun mümkün ancak zor olması nedeniyle çok uğraşmak gerektiğini vurgulayan Eker, "Çünkü toprak bakımından çok büyük ülkeler var. İlk sekizde olanlardan , , , ve 'a baktığınızda bunlar devasa topraklara sahip ülkeler. 'nın en önündeyiz zaman zaman ile yarışıyoruz" dedi. Eker, şöyle devam etti. "Türkiye'nin üretim değeri 23 milyar dolardan 51 milyar dolara çıktıysa ve Türkiye dünya sıralamasında 11'inci sıradan 8'inci sıraya çıktıysa tarım gelişiyor demektir. 2009 yılında 11 milyar 200 milyon dolar tarım ürünü ihraç ettik. İthalatımızın önemli kısmını işleyerek ihraç ediyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde herşeyi satan hiç kimseden almayan bir ülke yok. yılda 40 milyar doların üzerinde tarım ürünü ithalatı yapıyor, ancak bunu alıyor işliyor ve ihraç ediyor." Türkiye'nin dünyada buğday unu ihracatında şu anda bir numara olduğunu ifade eden Eker, "Türkiye buğday ürünü ihracatında 12'inci sıradan bir numaraya geldi. Türkiye üretim fazlası buğdayını işliyor, yani 1-1,5 milyon ton yıla göre 2 milyon ton buğday işliyor. Türkiye'nin iç üretim fazlasını sanayicimiz aldıktan sonra işleyerek satıyor, yetmiyor, sanayi kapasitesi var, dünyadan ucuz buğday alıyor, bunu dahilde işleme rejimiyle içeride işliyor, unu yapıyor ve ihraç ediyor" diye konuştu. Eker, "Türkiye 'e geçen yıl 142 milyon dolarlık tarım ürünü sattı, 27 milyon dolar mal ithal etti. Sattığımızın içinde tohum dahil her türlü ürün var, aldığımız ürünlerin içinde bazı sebze tohumları var, diğer tarımsal ürünler var. Bu bir ticarettir" ifadesini kullandı. "SÜT TOZUNA DESTEK" Türkiye'nin süt tozu ithalatını normal iç piyasasında kullanılmak üzere değil dahilde işleme rejimi için yaptığını, ancak 2009 yılında alınan kararla Türkiye'de içeriden süt almak suretiyle süt tozu üretimi konusunda sanayiciyi desteklemeye başladıklarını belirten Eker, sözlerini şöyle sürdürdü. "Sanayiciye, 'bizim kendi çiftçimizin sütünü al, süt tozu yap, dahilde işleme rejimi için kullanacağın süt tozunu buradan kullan, ben de sana destek veriyorum' dedik. Geçen yıl 6 bin ton, bu yıl 5 bin ton süt tozuna destek verdik. Yıllık dahilde işleme rejiminde Türkiye'nin toplam kullandığı süt tozu miktarı 18 bin ton. 18 bin ton süt tozu demek 180 bin ton süt demektir. Türkiye'de dahilde işleme rejiminde kullanılacak süt tozunun tamamına destek vereceğiz. Hiç süt tozu ithalatı yapmaya gerek kalmadan, kendi sütümüzden süt tozu yapalım onu sanayicimiz dahilde işleme rejiminde kullansın." ANADOLU'DA ŞAP HASTALIĞI Anadolu'da şap hastalığının önlenmesi için bu yıldan itibaren Marmara Bölgesi'nden başlamak üzere tedbirleri Anadolu'ya yaymaya başladıklarını ifade eden Eker, "Anadolu'da büyükbaş hayvanlara yılda iki kez aşı yapıyoruz. Sadece şap için değil bütün hastalıklarla ilgili olarak. Birinci hedefimiz Marmara Bölgesi, yani güney Marmara, 'un Anadolu yakası, , , , ve gibi iller. Daha sonra diğer bölgeleri hedefliyoruz. bölgesini şap hastalığından arındırmak için üç yıl uğraştık" diye konuştu. Bakan Eker, Türkiye'nin geçen yıl 80 bin baş kadar koyun ihracatı yaptığını da sözlerine ekledi.
Milliyet
1,333,931
Ekonomi
KADİFE ŞAHİNKredi hacmindeki hızlı gelişmeye ilişkin olarak uyarıda bulunan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın, "Hızı biraz düşürmekte fayda var diye düşünüyoruz, tedbir alacağız" şeklindeki sözlerini yorumlayan bankacılar, hükümetin ısınan ekonomiyi soğutmak için yanlış yere baktığını söyledi.Bankacılıkta kredi büyümesinin ekonomik dinamiklere bağlı olarak yaşandığını belirten bir bankacı, "Kredilerin büyümesini istemiyorum demek ekonominin büyümesini istemiyorum demektir. Şu anda ekonomideki büyüme ülkeye giren sıcak paradan kaynaklanıyor. Sıcak para geldiği için ithalat ucuzluyor, döviz kuru yavaşlıyor ve TL değerli hale geliyor" dedi.Türkiye'de kredi hacminin son bir yıllık dönemde 370 milyar TL'den 480 milyar TL'ye çıktığını belirten Devlet Bakanı Babacan, önceki gün kredilerdeki artışa ilişkin "Bu kredi artışında geleceğe güvenle bakan üretici ve tüketicilerimizin büyük katkısı var. Krediler genişledi. Hatta biraz fazlı hızlı genişledi. Bununla ilgili ufak ufak böyle sinyal anlamına gelebilecek tedbirler de alınıyor. Bir yandan Merkez Bankası, bir yandan ilgili bakanlıklarımız böyle ufak ufak tedbirler alıyor ki 'burada biz birazcık risk görüyoruz" demişti. Bakanın bu sözlerini 'Biz bankaların kredi vermesini istemiyoruz. Bankalar kredi vermesin ekonomi soğusun' şeklinde yorumlayan bir bankacı hükümetin ekonomideki ısınmanın nedenini kredi artışında değil, sıcak para girişinde araması gerektiğini belirterek şöyle konuştu:Munzam karşılık artacak"Hükümet ekonomi ısınıyor. Banka kredilerini yavaşlatarak bu ısınmayı durduralım diyor. KKDF oranını yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkardılar. Bu doğru bir adım değildi. Çünkü artış bireysel kredilerinde değil ticari kredilerinde oldu. Ekonomideki büyüme sıcak paradan kaynaklanıyor. Yok, biz büyüme istemiyoruz diyorlarsa, sıcak para girişinin dengelenmesi gerekir. Bunun illa Tobin Vergisi'yle olması gerekmiyor. Hazine bonosunda yabancılara stopaj oranını artırabilirler."Bankacılar, hükümetin sıcak para girişini önleyen tedbirler yerine, Merkez Bankası'nın yüzde 5.5 olan mevduat munzam karşılık oranını yüzde 6'ya hatta bunun da üstünde bir rakama çıkararak sektörün kredi vermesini zorlaştırmayı tercih edeceğini belirttiler.  En büyük artış KOBİ'de olduBDDK verilerine göre bankacılıkta krediler, 2009 yılsonuna göre 82.8 milyar TL artarak, Eylül 2010'da 475,4 milyara ulaştı. 2009'da 25.2 milyarlık artış oldu. 2010'un ilk dokuz ayında kredi hacmindeki büyüme önceki yılın tamamında yaşanan artışın üç katından fazla. Artışın 29 milyar TL'si kurumsal - ticari kredilerden, 28.4 milyar TL'si konut ve ihtiyaç kredisi, 25.4 milyar TL'si ise KOBİ'lere kullandırılan kredilerden oluştu. KOBİ kredileri yüzde 30,5 ile en hızlı artan kredi oldu.
Milliyet
1,320,375
Ekonomi
MKB-100 Endeksi birinci seansta, önceki kapanışa göre 132,76 puan artarak 67.844,86 puan seviyesinde açıldı. Hisse senetleri, bu seviyede ortalama yüzde 0,20 oranında değer kazandı.
Milliyet
1,324,783
Ekonomi
Diyarbakır'da Sur ve Yenişehir Belediyesi'nde 7 çalışanın eşlerinin şikayeti üzerine toplu iş sözleşmesindeki karar gereği maaşlarının yarısı eşlerine verildi.Diyarbakır Büyükşehir, Bağlar, Kayapınar, Yenişehir ve Sur belediyelerince imzalanan toplu iş sözleşmelerinde, "eşine şiddet uyguladığı tespit edilen çalışanların ailesinin şikayeti üzerine, sözleşme hükmünde yer alan mali ve sosyal yardımlardan elde ettiği kazançların yarısı elinden alınarak eşine ödenir" maddesinden yararlanmak isteyen 7 kadın, eşlerinin çalıştığı belediyelere başvurdu.Eşlerinin kendilerine şiddet uyguladığı, evi ihmal ettiği, kötü alışkanlığı bulunduğu, çocuklarıyla ilgilenmediğini belirten 6'sı kadın Sur, 1 kadında Yenişehir Belediyesi'ne başvurarak, toplu iş sözleşmesindeki madde gereğince eşlerinin maaşının yarısını talep etti.Bunun üzerine 7 çalışanın maaşının yarısı, eşlerine ödenmeye başladı.Sur Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zaman zaman düzenledikleri etkinliklerde belediye çalışanları ve aileleriyle bir araya geldiklerini, bu etkinliklerde kadınları toplu iş sözleşmesinde haklar konusunda bilgilendirdiklerini söyledi.Bazı çalışanların eşlerinden şikayetler aldıklarını anlatan Kaya, kimi kadının eşinin evi ihmal ettiği, kimisinin kötü alışkanlığı bulunduğu, kimisinin çocuklarıyla ilgilenmediği, kimisinin ailenin ekonomik ihtiyaçlarını karşılamadığı, kimisini de şiddet uyguladığı için şikayet ettiğini kaydetti.-DİĞER ÇALIŞANLARI OLUMLU ETKİLEDİ- Kendilerine başvuran kadınlara yardımcı olduklarını ifade eden Kaya, şöyle dedi: "Kadınlar bize başvurunca, personeli çağırıyor ve konuşuyoruz. Durumu anlatıyoruz ve uyarıyoruz. Uyarılara rağmen durum düzelmeyince, bu sefer maaş kesintisi yapılacağını personele bildiriyoruz. Şimdiye kadar buna karşı çıkan personelimiz olmadı. Zaten maaşın yarısı eşi ve çocuklarına gidiyor. Personel dilekçe vererek, eşine maaşının yarısını vermeye kabul ettiler. Bu kararın çok olumlu etkileri oldu. En olumsuz olan personelimizde bile olumlu gelişme yaşandı.Evine, çocuklarına ve eşine zaman ayıran, kötü alışkanlığından vazgeçenler oldu.Ailelerde bu olumlu etkiyi biz de görebildik. Bu da bizi çok mutlu etti.Durumunda düzelme olan bazı personelin maaş kesintisi bitti. Ama halen devam eden var." Kaya, bu uygulamayı öğrenen diğer personellerde de oto kontrol oluştuğunu, aile ve eşlerine daha dikkatli davranmaya başladıklarını anlatarak, diğer çalışanları da olumlu yönde etkilediğini sözlerine ekledi.-"SUİİSTİMALİ ÖNLEMEK İÇİN ARAŞTIRMA YAPIYORUZ"- Yenişehir Belediye Başkan Yardımcısı Hafize İpek ise toplu iş sözleşmesinde aileyi koruma hukukunun bulunduğunu, aileyi korumaya yönelik, özellikle de şiddet uygulayan çalışanların eşlerini korumaya yönelik maddenin toplu iş sözleşmesinde yer aldığını, erkekleri kadına yönelik şiddette geri adım attırabilecek nitelikte maddelerin bulunduğunu belirtti.Şiddete uğradığını beyan eden personel eşlerinden birinin başvurduğunu aktaran İpek, "Suiistimali önlemek için araştırma yapıyoruz. Gerçekten böyle bir durum var mı? Onu tespit ettikten sonra gerekli çalışmaya başlatıyoruz" diye konuştu.-KUMA GETİRENİN KIDEM TAZMİNATI İLK EŞE VERİLECEK- Öncelikle eşlerle konuştuklarını ve konuşma sonucunda bir şey elde edemedikleri durumlarda toplu iş sözleşmesindeki maddeyi uygulamaya koyduklarını belirten İpek, şöyle dedi: "Şiddete uğradığını belirten eş bize dilekçe ile başvurdu. Biz de dilekçeyi işleme koyduk ve personelin maaşının yarısını eşine ödedik. Bu olaydan sonra personelimizde düzelme gözlemlendi. Ailesinde sorun kalmadı ve ailesine karşı daha duyarlı oldu. Gerçekten çok olumlu sonuçlarını aldık. Şimdi de personel eşlerinden 2'si bize başvurdu. Eşlerle görüşmelerimiz sürüyor. Aile içindeki sorunu gidermeye çalışıyoruz. Eğer giderilmezse bu personellerin de maaşları kesilecek. Bundan sonra bu madde toplu iş sözleşmesinde yer alacak.Ayrıca, eşinin üstüne kuma getiren personelin de bütün sosyal hakları ve kıdem tazminatını ilk eşe vereceğiz. Kadınların haklarını korumak istiyoruz." Kayapınar Belediyesine de aynı haktan yararlanmak amacıyla 2 kadının başvurduğunu, ancak daha sonra eşler arasında anlaşma sağlanınca maddenin uygulanmadığı bildirildi.
Milliyet
1,333,942
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİOtomotiv sektörünün iddialı organizasyonlarından biri olması planlanan yarışmada, iletişim kategorisindeki adayları halk oylaması belirleyecek.ODD Başkanı Mustafa Bayraktar, projeyi, otomotiv sektörünün büyümesi, gelişmesi ve ilerlemesi amacıyla gerçekleştireceklerini söyledi. Bayraktar, "ODD olarak sadece bu organizasyonun başarıyla gerçekleşmesini sağlıyoruz. Seçimi, tamamen satış miktarları, halkoyu ve saygın isimlerden oluşan bir jüri yapıyor. Bu organizasyon, üyelerimizin pazarlama, iletişim ve satış alanlarındaki başarılarını ödüllendirmekle kalmayarak Türk otomotiv sektöründeki marka algısına da pozitif katkıda bulunacaktır" dedi.Satış ödüllerinin birincisi, ODD satış rakamlarına göre belirlenecek. İletişim ödülleri kategorisindeyse adaylar, "Yılın TV Reklamı, Yılın Gazete İlanı, Yılın Radyo Spotu, Yılın Dergi İlanı, Yılın Fuar Standı, Yılın Etkinlik Uygulaması, Yılın Dijital Uygulaması, Yılın Outdoor Uygulaması, Yılın Sosyal Sorumluluk Projesi ve Yılın Entegre İletişim Kampanyası Ödülü" olmak üzere 10 dalda yarışacak. İletişim Ödülleri için aday firmaların ürünleri, www.oddgladyator.com sitesinde halk oyuna sunulacak. Ödüller 10 Ocak 2011'de sahiplerini bulacak.
Milliyet
1,331,758
Ekonomi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Güney Kore Elektrik Şirketi (KEPCO) ile Sinop'ta yapılması planlanan nükleer santral görüşmeleri konusunda nihai bir sonuca ulaşamadıklarını belirterek, "Sanıyorum Seul'de yapılacak G-20 toplantılarında Sayın Başbakanımızla, Güney Kore Cumhurbaşkanının refakatinde yapılacak toplantılarda bir sonuç alma ihtimali olabilecek" dedi.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, çeşitli temaslar için Türkiye'ye gelen Güney Kore Bilgi ve Ekonomi Bakanı Kyun Hwan Choi ve beraberindeki heyetle makamında görüştü.Basına kapalı olarak yapılan görüşmenin ardından Güney Koreli bakan herhangi bir açıklama yapmadan ayrılırken, Enerji Bakanı Yıldız, Güney Kore ile yaklaşık 8 aydan beri yürütülen ve son 3 haftadan beri 21 seans görüşmeler sonucunda belli bir noktaya gelmeye çalıştıklarını söyledi.Henüz nihai bir sonuç olamadıklarını belirten Bakan Yıldız, "Burada değerli meslektaşım, KEPCO Başkanı ve diğer teknik heyetle yaptığımız görüşmelerde bir nokta yakalamaya çalıştık. Henüz sonuca gelemedik. Sanıyorum Seul'de yapılacak G-20 toplantılarında sayın başbakanımızla, Güney Kore Cumhurbaşkanının refakatinde yapılacak toplantılarda bir sonuç alma ihtimali olabilecek" diye konuştu.Türkiye Cumhuriyeti tarihinin blok olarak en büyük iki projesinden birinden, en az 20 milyar dolarlık bir projeden bahsedildiğine dikkat çeken Yıldız, o nedenle görüşmelerde zaman zaman tıkanmalar yaşandığını, zaman zaman da çözümlerin ortaya çıktığını söyledi.-TEMEL ANLAŞMAZLIK NOKTALARI DEVAM EDİYOR- Basın mensuplarının anlaşmazlık noktalarının neler olduğunu sormaları üzerine Taner Yıldız, ayrıntılara girmek istemediğini, fakat fiyat ve hazine garantileri konusunda henüz bir sona gelinmediğini bildirdi."Hisse paylarıyla ilgili bir noktaya gelindi mi?" şeklindeki soru üzerine Bakan Yıldız, "Onlar Türkiye'nin daha büyük hisse almasını istiyorlar, yani yüzde 51'den daha büyük olmasını istiyorlar. Biz de kendilerine Güney Kore'nin daha büyük hisse almasını önerdik. Bu konuda da net bir mutabakat noktası henüz yok" dedi.Bir basın mensubunun, "Daha önce yaptığınız açıklamada Güney Kore tarafında üniversite şartı getirdiğinizi söylemiştiniz, bu şart devam ediyor mu?" şeklindeki sorusu üzerine Yıldız, şunları söyledi: "Yani bu işin lojistik kısımlarına daima sıcak baktıklarını söylediler.Çünkü bu işin insan kaynaklarının ülkemizdeki mühendisler tarafından oluşturulmasının çok büyük önemi var. Burada mutlaka bir sonuç almamız lazım.Türkiye büyüyen, ama beyniyle büyüyen bir ülke. Bu çok önemli bir şey, obez büyüyen bir ülke değil. Son derece sıhhatli bir büyüme yakalandı. Bunu enerji sektöründeki insan kaynaklarıyla beraber takviye ediyor olabilmemiz lazım. Gerek nükleer güç santrallerinde, gerekse enerji kalemlerinin diğer bütün boyutlarını ihtivA eden insan kaynaklarını mutlaka içine almamız lazım ve Türkiye'deki mühendisler tarafından bunun gerçekleştirilebiliyor olabilmesi lazım. Bu konuda atılan adımları olumlu buluyorum."
Milliyet
1,333,936
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİUluslararası Yatırımcılar Derneği'nin (YASED) 30. kuruluş yılı için düzenlenen gala yemeğine katılan Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç, yabancılarla ortaklıkların sağlıklı yürümesi için İsmet İnönü taktiğini tavsiye etti.Conrad Otel'deki yemekte bir konuşma yapan Koç, "İsmet Paşa 50. evlilik yıldönümünü kutlarken bir gazeteci 'Paşam nasıl geçirdiniz bu 50 yılı?' diye sormuş. İsmet Paşa da, 'Mevhibe bağırdığında ben sustum. Ben bağırdığımda Mevhibe sustu' demiş. Yabancı sermaye de evlilik gibidir. Ortakla iş idare etmek zordur. Türkiye'de bazı ortaklıklar yerli patronun sabırsızlığı yüzünden başarılı olamamıştır. Uzun soluklu ortaklıklar iki tarafın da fedakarlığı ile mümkün olur" dedi.Teşvikler artmalıTürkiye dünyanın en büyük 17. ekonomisi olduğunu ve öneminin giderek arttığını anlatan Rahmi Koç, şunları söyledi: "Bu gelişmelere paralel olarak ülkemize sermaye akımı son senelerde hızlandı. Büyümemizi sürdürmek için çok daha fazla yabancı sermayeye ihtiyacımız var. Dünyada yabancı yatırımların yarısı bizim gibi gelişmekte olan ülkelere gidiyor. Buradan bir pay alınabilmesi için her türlü teşvikin verilmesi kaçınılmaz. Hükümetimiz formaliteleri bir hayli azalttı. Yabancı sermayeye gayet olumlu bakan bir bürokrasi yarattı. Ancak diğer ülkeler de sermaye çekme yarışı içinde. Göreceli olarak teşviklerin zaman zaman gözden geçirilmesi daha isabetli olur. Türkiyemiz coğrafi konumu, ekonomik açıdan Avrupa Topluluğu'na neredeyse entegre olması, hukuki altyapısını tamamlamış olması, yabancı ortaklık kültürünün gelişmesi, iş gücü becerisi açısından yabancı sermaye için çok cazip. Önümüzdeki 10 yılda yabancı sermayenin çok artacağından şüphem yok."  YASED'in gala yemeğine yerli ve yabancı çok sayıda işadamı ve yönetici katıldı. Balo salonu girişine yerleştirilen Sincan Cezaevi'nde tutuklu bulunan İTO Başkanı Murat Yalçıntaş'ın gönderdiği kutlama çiçeği de dikkat çekti. 'Türkiye'de yabancıya hâlâ ekmek var'İşadamı Rahmi Koç, gala yemeği sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada Türk ekonomisinin hem yurtiçinde hem de yurtdışında takdir topladığını söyledi. Koç, "Ekonomi iyi gidiyor. Orta Vadeli Program (OVP) olumlu. Bu işin en önemli tarafı yurtdışında bizi iyi görüyorlar, bankacılar yatırımcılara çok müspet bakıyorlar, büyüyen ekonomi var. Tabiri caizse Türkiye'de onlar için hala ekmek var. Stratejik olarak Asya ve Avrupa arasında bulunduğumuz yer de yatırımcılar açısından çok önemli" dedi.   'Türkiye'ye gelenler çok başarılı oldu'Koç Topluluğu'nun yabancı sermaye ile ilk ortaklığını 1948'de General Electric ile Topkapı'da bir ampul fabrikası kurarak yaptığını anlatan Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü:"1960'larda US Rubber ile otomobil, kamyon, traktör ön lastiği yaptık. Ardından Siemens'le ortak kablo üretimine girdik. 1970'lerde Fiat ve Ford ile önce lisans, ardından ortaklık ve nihayet eşit ortaklık yaptık. Bugün ise teknoloji işbirliğine kadar uzanan geçmişimiz var. New Holland ile traktör, LG ile klima, Unicredit ile bankacılıkta ortaklığımız devam etmekte. Çok uluslu şirketlerle ortaklığın Koç Topluluğu'nun gelişmesinde büyük katkısı oldu. Memleket ekonomisi de bu işten kârlı çıktı. Yabancı yatırımcılar da potansiyeli olan ve büyüyen bir pazara rakiplerinden önce girdiler. Çoğu Türkiye'yi üretim ve ikmal merkezi haline getirdi. Tecrübelerime dayanarak söylüyorum, Türkiye'ye yaptıkları yatırımlar benzer ülkelere yaptıkları yatırımlardan çok daha başarılı oldu."
Milliyet
1,319,293
Ekonomi
.Düzce'nin Akçakoca ilçesinde sabahın erken saatlerinde ağlarını toplayan balıkçılar, tekneleri hamsiyle dolu döndü. Hamsi bolluğu nedeniyle tekneden satış yapmaya başlayan Akçakocalı balıkçılar yaklaşık 20 kilogram gelen bir kasa hamsiyi 10 liradan sattı. Karadeniz'de hamsi bolluğu olduğunu belirten balıkçılar, vatandaşların ucuz hamsi yiyebilmeleri için balıkçı hali yerine tekneden satış yaptıklarını söyledi.Fırtınalı günlerin ardından denize açılan Marmaralı balıkçılar da bol miktarda hamsiyle dönmeye başladı. Böylece hamsi fiyatları 4 liraya kadar geriledi. Gemlik Balıkçılar Derneği Başkanı Hüseyin Dalarel, hava şartları yüzünden geçen haftaya kadar hamsinin 8-10 liraya satıldığını hatırlatırken, son günlerde teknelerin hamsi ve sardalyayla dolu olarak kıyıya yanaştığını anlattı. Dalarel, "Hamsinin fiyatı daha da düşer. Sardalya ise 6 liraya kadar geriledi." diye konuştu.
Milliyet
1,338,124
Ekonomi
Aylin Löle/Akşamİki elbise birden alındı bana büyük sürpriz oldu -Aynur Bektaş- Hey Tekstil CEO'su: Babam elektrik teknisyeniydi ve Kayseri Yeşilhisar'da görevliydi. Ben çok küçüktüm, anneanne-babaanne yanında Çerkeş'te yaşıyordum. Bayramda yeni ayakkabı, elbise giymek çok önemliydi. Tabii annem-babam yanımda yok, benim için bir bayram alışverişi yapılmadı. Çok üzülmüştüm. Sabah kalktığımda yatağımda bir değil iki elbise birden vardı. Biri sarı, biri pembe çok güzellerdi. Teyzem meğer sürpriz yapmış. O gerçekten benim bayramımdı, hiç unutmadım. O yüzden çalışanlarımın ne kadar çocuğu varba, mümkün olduğu kadar onlara ulaşıp sevindirmeye çalışıyorum. Hala da bayramda bir tişört bile olsa, etiketini kesip, yeni bir şey giymeye özen gösteririm.Dükkanda boş askıları sayar, yarış yapardık - Süleyman Orakçıoğlu-Orka Group Yönetim Kurulu Başkanı Özellikle çocukluk döneminde bayramlar çok önemli oluyor. Çocukluk döneminde de işyerinde çalıştığımız için özellikle bayram satışlarının yarattığı yoğunluk ve heyecan bizi çok mutlu ediyordu. 11 yaşında falandım. Bayramda geceleri dükkanda elbise askısı sayardık, böylece kaç adet sattığımızı tespit ederdik. Hep beraber askıları sayarken, aramızda kim daha çok askı sayacak yarışı yapardık. Çünkü çok askı saymak bayramda iyi bir ödül beklentisine yol açardı bizde. Ödül ne olurdu diyecek olursanız, tabii ki iyi bir bayram harçlığı...'Kurban kavurmasını çalışanlarımla yerim' - Eray Kapıcıoğlu-Dünyagöz Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı: 5-6 yaşlarındayken sabah erken kalkar, namazının bitmesinin ardından para toplamak için mahalledeki komşulara giderdik. Arkadaşlarla sadece para veren komşulara giderdik. Topladığımız paralarla pastaneden pasta alır, bisiklet kiralardık. 35 yıldır Mecidiyeköy Camii'nde bayram namazı kılar, kabristana gider, çalışanlarımı da davet eder kurban kavurmasını birlikte yeriz.Evden habersiz Denizli'ye 18 km yürüyerek gittik - Ahmet Nazif Zorlu-Zorlu Holding 11-12 yaşlarındaydım... Denizli-Sarayköy arası 18 km'deydi. Bayram harçlıklarımızı aldıktan sonra ailemizden habersiz, 4-5 arkadaş toplanıp, yürüye yürüye Denizli'ye gittik. 18 kilometre yayan bir şekilde yol yürüdük. Bütün bir gün Denizli'de gezip, bir gün sonra yine yürüye yürüye geri döndük. Tabii kimseye haber vermediğimiz için dönüşte kıyamet kopmuş, kulaklarımız çekilmişti...Hem dedemi kaybettik, hem dayım kaza yaptı - Mehmet Büyükekşi-Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı: 1974'te bayramında dedem sabaha karşı bir trafik kazası geçirerek vefat etti. Biz o sırada Antep'te oturuyorduk. Aynı saatlerde de dayım Ahmet Ziylan da bir trafik kazası geçirdi. O kazada dayım da komşularını kaybetti. Bayramda yakınlarını trafik kazasında kaybetmiş biri olarak, bu konuya çok dikkat edilmesini istiyorum. Üzerinden 36 yıl geçti ama acısı hala unutulmadı. Herkes bayram yaparken, bazı evlere trafik kazaları yüzünden ateş düşüyor.Babamın cebine oyuncak için not bıraktım - İsmail Gülle- İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) Başkanı: Rahmetli babam, manifaturacılık yapardı, Antep'e gider, oradan mal alırdı. 1967-1968'ler... O zaman ne kıyafet, ne oyuncak, hiçbiri yok, hepsi Antep'e kaçak geliyordu. O zamanlar babamıza 'Ben bunu istiyorum' diyemezdik. Bir bayram arifesinde, babam Antep'e giderken, oyuncak ve kıyafet istiyorum diye kağıda yazıp, ceketinin cebine koydum. Sabah uyandığımda yazdıklarımın tümü başucumdaydı. Şimdi çok anlamlı olmasa da o dönem alınan çok kıymetliydi.Aldığımız harçlıklar unutulmazdı - Nihat Özdemir-Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı: Bayram denilince hep aklıma çocukken aldığımız bayram harçlıkları gelirdi. Hepimiz bir arada olurduk... Dayılar, amcalar, babam hepsi harçlık verirdi. Ama benim için en unutulmaz olan babaannem ve anneannemden aldığım harçlıklardı... O zamanki parayla aldığımız harçlığın miktarını hatırlayamıyorum. Ama o günleri anımsadığımda özellikle babaannem ve anneannemden aldığım harçlıkların çok hoşuma gittiğini hala hatırlıyorum...Bütün aile fertleri bir araya gelirdik - Ali Kibar-Kibar Holding CEO'su: Bayramlarda eskiden bütün aile fertleri bir araya gelirdi. Büyüklerimiz, akrabalarımız, hepimiz bir arada olurduk. Artık bayram dediğimiz neredeyse tatil programı anlayışı noktasına geldi. Zaman içinde insanlar daha farklı düşünce yapısına kavuşuyor, ister istemez de o eski bayramlarda yaşanan birliktelikler dağılıyor. Bayram denilince, bütün ailenin bir araya geldi günleri hatırlıyorum. Büyüklerin gösterdiği bir yerde toplanılır, hep beraber bayramlaşılırdı. Kurban kesiminin ardından da kavurması yapılır, hep beraber bayram yemeği yenilirdi.En çok harçlığı yengemiz verirdi - Abdullah Kiğılı-Kiğılı Giyim Yönetim Kurulu Başkanı: Çocukken bayramların gelmesini dört gözle beklerdik. O dönemin en büyük parası yeşil 10 liralardı. Bayram gelince çocuklara en büyük harçlığı amcamın eşi yengem verirdi. Eli çok açıktı ailedeki erkeklerden daha çok parayı o verirdi. Şimdi ben de o günlerin hatırına çevremdeki çocuklara mümkün olduğunca büyük harçlık vermeye çalışıyorum.Kurbanı 23 yaşında ilk inşaatımda kestim- Nazmi Durbakayım-Teknik Yapı Holding Başkanı: 1973'te ilk projemin inşaatına başlayacaktım. 23 yaşındaydım. Temel atma tarihi Kurban Bayramı'nın bir ay öncesi planlanmıştı. Haliyle her gece rüyama giriyordu. Bir gece uyandım ve tarihi Kurban Bayramı'na erteledim. Bayram günü kurbanlık koçla inşaat alanına gittim. Beni gören kalfam ve diğer işçiler çok şaşırdı. Bayramlaşmak için patronlarının yanlarına gelmesi alışılmış bir şey değildi. Tüm işçilerle tek tek bayramlaştıktan sonra kurban kesildi ve etlerini orada eşit olarak dağıttım.Bayram namazı kılmaya bir gün önceden gitmişiz! - Cihat Dündar-Biota Laboratuvarları Kurucusu: Bundan yaklaşık 10 yıl önce, bayram namazını kılmak için sabahın 6'sında camiye gittik. 8'e kadar bekledik, ne gelen var ne giden. O sıralarda tam da Arabistan'da bayram bizden bir gün önce tartışmaları yaşanıyordu. Meğer günü şaşırıp, bir gün önce gitmişiz! İçi boş torpille arkadaşlarımı korkuttum - Nejat Çuhadaroğlu- Çuhadaroğlu Holding CEO'su: 7-8 yaşlarındayım. Çatapat ve torpil satılırdı. Bir bayram, mahalledeki arkadaşlarımla bizim Etiler'deki evin alt katında oynuyorduk. O torpillerden birinin içini boşaltıp, fitilini ateşleyip arkadaşlarımın ödünü kopartmıştım.
Milliyet
1,341,953
Ekonomi
, Cuma - 09:59 Ortadoğu'da hızla artan Türkiye sevgisi, bazı ülkelerin kazancı haline geldi.Başta Çinliler olmak üzere bazı yabancı üreticiler, bu bölgelere sattıkları ürünlere 'Made in Turkey (Türk Malı)' etiketi takarak kazançlarını artırıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki 'One Minute' çıkışıyla Ortadoğu ülkelerinde zirveye çıkan Türkiye sevgisi, ticarete ve turizme de katkı yaptı.Bu bölgelere yapılan ihracatımız artarken, gelen turist sayısı da 2 katına çıktı. Bu gelişmeler bazı uyanık tüccarların da dikkatini çekti. Başta Çinliler olmak üzere bölgeye ürün satan birçok firma sahibi, 'Made in Turkey' etiketlerini kullandı. Bu şekilde Çin malı ürünler 'Türk üretimi' sanılınca satışları patladı. Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Nedim Örün, Çinliler'in bu etiketleri kullandığını belirterek, "Bu konuda çok şikayet alıyorduk, Suriye'de gözlerimizle gördük. Kalite farkıyla sahteyi tüketiciler fark edebilir" dedi.İhracat % 30 arttı Türkiye'nin Ortadoğu ülkelerine yaptığı ihracat, son dönemde ortalama yüzde 30 seviyesinde arttı. En çok ihracat yaptığımız ilk 10 ülke arasında ise Irak, Mısır ve İran dikkat çekiyor. Özellikle İran, yüksek katma değeri ile öne çıkıyor. (Takvim)
Milliyet
1,339,503
Ekonomi
AB Komisyonunun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu üyesi Olli Rehn, Yunanistan için hazırlanan 110 milyar avroluk acil yardım paketinin üçüncü diliminin verilmesinde ertelemenin söz konusu olmadığını bildirdi.Rehn, yaptığı açıklamada, "paketin üçüncü diliminin serbest bırakılmasıyla ilgili fiili kararın aralık ayında alınacağını ve ocak ayında da serbest bırakılacağını" söyledi.Paketin üçüncü diliminin verilmesinin her zaman ocak ayında olacak gibi göründüğünü belirten Rehn, ödemeyle ilgili nihai kararın, şu anda kredi anlaşmasının gereklerini yerine getirip getirmediğini belirlemek için Atina'da bulunan AB, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Merkez Bankası (AMB) heyetinin raporuna bağlı olacağını belirtti.Yunanistan Maliye Bakanlığından yapılan açıklamada da Avrupa Komisyonu ile önceden üzerinde anlaşıldığı ve teknik sebepler yüzünden olduğu için erteleme konusunun kaygıya yol açmadığı bildirildi.Açıklamada, "Yunanistan'ın AB ve IMF ile yaptığı 110 milyar avroluk kredi anlaşmasının 9 milyar avroluk diliminin verilmesi konusunda kesinlikle kaygı yaratacak bir durum yok. Bu konuda uzun süre önce Avrupa Komisyonu ile uzlaşma sağlanmıştı ve ülkemiz için bir nakit sıkıntısı yaratmıyor" denildi.Avusturya Maliye Bakanı Josef Proell, Avro Bölgesi maliye bakanlarının dün Brüksel'de yaptığı toplantıda, Yunanistan için hazırlanan acil yardım paketinin aralık ayında verilmesi gereken bölümünün ocak ayına ertelenmesi konusunda anlaştığını, ayrıca bu ülke kredi anlaşmasının gereklerini tam olarak yerine getirmediği için kendi vermeleri gereken 190 milyon avroluk kısmı serbest bırakmayacağını açıklamıştı.Yunanistan Maliye Bakanı Yorgo Papaconstantinu dün ülkesinin ekonomide gösterdiği çabayı savunmuş, "Yunanistan'ın bu yıl şimdiye kadar Avro Bölgesi'ndeki en büyük konsolidasyon çabasını sergilediğini, 2011 yılı hedeflerine tam olarak uyacaklarını ve gerekli bütün önlemleri alacaklarını" söylemişti.Avro Bölgesi ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Yunanistan'ın borç krizinden çıkması için üç yıl süreli 110 milyar avro tutarında acil yardım paketi hazırlamıştı.
Milliyet
1,321,849
Ekonomi
Eczacıbaşı Sağlık Grubu Başkanı Sedat Birol, Türkiye'de lens alanındaki büyüme potansiyelini en iyi şekilde değerlendireceklerini kaydetti.Birol, büyük oyuncuların yer aldığı lens ve lens ürünleri pazarına girmek için uzun zamandır araştırma içinde olduklarını ve Menicon'u sadece mevcut portföyü için değil, geliştirmekte olduğu inovatif lens ürünleri için de tercih ettiklerini kaydetti.Türkiye lens ve lens bakım ürünleri pazarının yaklaşık 60 milyon lira olduğunu ifade eden Birol, Eczacıbaşı İlaç Pazarlama olarak sert lens, yumuşak lens ve lens bakım ürünlerini içeren 40'tan fazla ürün çeşidi ile bu pazarda kısa sürede ilk üç içerisinde olmayı hedeflediklerini vurguladı. Menicon Co Japonya üst düzey yöneticilerinden Toshio Matsuhima da, "Bu anlaşma, Menicon'a tüm Ortadoğu bölgesine açılması için büyük bir fırsat verecektir" dedi.
Milliyet
1,333,369
Ekonomi
Almanya'nın başkenti Berlin'de faaliyet gösteren Türk-Alman İşadamları Birliği (TDU) Başkanı Hüsnü Özkanlı, Almanya'daki Türklerin fabrikalar kurarak, tüm Avrupa'ya döner ihraç ettiğini söyledi.Özkanlı, Akdeniz Türk-Alman İşadamları Derneği (ATAİD) ile işbirliği protokolü imzalamak üzere geldiği Adana'da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Almanya çapında 90-100 bin civarında Türk iş yeri bulunduğunu ve bu iş yerlerinin yaklaşık 300 bin kişiye istihdam sağladığı ve cirolarının ise yıllık 40-50 milyon avro olduğunu kaydetti.Berlin'de ise 8-10 bin Türk iş yeri olduğunu ve 30-35 bin kişiye istihdam sağladıklarını ifade eden Özkanlı, "Hemen her iş branşında Türkler mevcuttur.Bazı konularda da Almanlar'dan iyi iş yapanlar vardır. Ancak Türkler, daha çok hizmet sektöründe faaliyet gösteriyor. Bu aslında biz Türkler için iyi oldu. Son ekonomik kriz, Türk iş yerlerini daha az vurdu, yok etmedi. Hizmet sektöründe ise en büyük pay elbette döner restoranlarının" dedi.Türklerin, dönercilik üzerine, dünyada örnekleri bulunan uluslararası bir restoran zinciri kurmayı başaramasa da, birçok iş adamının kendi başına önemli işler başardığını ifade eden Özkanlı, "Türkiye'den işçi olarak gelmiş, belki Türkiye'de döneri hiç görmemiş ama şimdi döner fabrikası sahibi olarak şirketlerinde 150-200 kişi çalıştıran arkadaşlarımız var ve tüm Avrupa'ya döner dağıtıyorlar" diye konuştu.Özkanlı, Berlin'de yaklaşık 20 döner fabrikasının bulunduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: "Aralarında 40-50 tırı olanlar da var. Tırlarıyla Avrupa'ya döner dağıtıyorlar. Avrupa'da İngiltere, Fransa ve Polonya ile İtalya gibi ülkelerin dışında, eski doğu bloku ülkelerine, hatta Yunanistan'a döner gönderenler de var.Bu birinci nesilden gelen iş adamlarımız, şimdi yavaş yavaş işlerini çocuklarına devrediyorlar" dedi.-DÖNERİN AVRUPA'DAKİ VATANI- İşin bir de tüketiciye satış boyutu olduğunu ifade eden Özkanlı, "Berlin'de döner satan en azından 500 büfe vardır. Bazıları öyle işlek ki, günde 300 kilo satanlar var. Bir döner takarlar, dana kadardır"' dedi.Avrupa'da dönerin vatanının Berlin olduğunu vurgulayan Özkanlı, şöyle devam etti: "Berlin'de 25-30 yıl önce bir döner semineri düzenlemiştik. Berlin Sağlık Dairesi yetkilileri geldi. Biz 4 döner şirketi çağırdık, onların gözü önünde döneri takıp hazırladılar. Onlar da numune aldılar ve dönere bir standart yazdılar. 'Yağ oranı yüzde 20'yi geçemez, kıyma oranı şu kadar, et oranı bu kadar olacak' şeklinde ve çeşitli normlar belirlediler. Örneğin, 'kıyma oranı belli bir miktarı geçerse 'döner kebap' denilemez, sadece 'döner' diyebilirsiniz. O da bir nevi sucuk, salam cinsi olur' gibi. Bu kurallara bütün imalatçılar uymak zorundadır. Bu nedenle, dünyanın en lezzetli ve çeşitli dönerini Berlin'de yiyebilirsiniz."-ADANA KEBAP VE TÜRK RESTORANLARINA İLGİ- Berlin'de Adana kebabının da çok tüketildiğini ve Almanların da "Adana Kebabı" yemeyi sevdiklerini ifade eden Özkanlı, şöyle devam etti: "Adana kebap tutulan bir yiyecektir. Tabi ki, Adanalı ve Tarsuslu kebapçılar var. Ama Berlin'in en iyi Adana kebapçısı bir Giresunlu'dur. Çünkü ustalarını Adana'dan getirir. Bu restoranlara Türkler kadar Almanlar da gider.Doğu bloku dağıldıktan sonra Almanya'ya, Rusya'dan, çok sayıda musevi kökenli Rusların geldiğini belirten Özkanlı, bunların domuz eti yemediklerini ve oldukça varlıklı insanlar olduğunu vurgulayarak, "En çok gittikleri restoranlar ise güvendikleri için Türk lokantalarıdır. Domuz eti olmayan yerleri tercih ederler" şeklinde konuştu.
Milliyet
1,327,111
Ekonomi
Starbucks, kendi mali yılının son çeyreğinde net karını ikiye çıkardı.Dünyanın en büyük kahve zincirlerinden Starbucks, geçen yıl 3 Ekimde biten çeyrekte 150 milyon dolar (hisse başına 20 sent) kar ederken, bu yılın aynı döneminde 278,9 milyon dolar (hisse başına 37 sent) kar elde etti.Şirket bu dönemde beklentilerin üzerinde yüzde 17,2 artışla 2,84 milyar dolar gelir kaydetti.Tüm mali yıl için ise şirket 945,6 milyon dolar (hisse başına 1,24 dolar) kar elde etti. Geçen yıl şirketin karı 390,8 milyon dolar (hisse başına 52 sent) olmuştu.Tüm yıl için gelirleri de yüzde 9,5 artarak 10,71 milyar dolara ulaştı.Şirket, 2011 yılı için beklentilerini ise yukarı doğru revize etti.Starbucks'ın ABD'deki mağazalarında geçen yıla göre müşteri sayısı yüzde 6 artarken, her bir müşteri de yüzde 2 daha fazla harcama yaptı. Yurt dışında ise müşteri sayısı yüzde 4 artıp, harcama oranı ise yüzde 3 yükseldi.Şirket bu yaz sezonunda kafelerinde müşteri sayısını artırmak için ücretsiz kablosuz internet hizmeti vermeye başladı. Ayrıca geçen ay Wall Street Journal gibi abonelik isteyen sitelere ücretsiz erişim olanağı sunun dijital portalı da kullanıma sundu.Şirket, gelirleri artırmak için önümüzdeki dönem için yılbaşına özel ürünler ve yeni tatlarla müşterilerine ulaşmayı hedefliyor.
Milliyet
1,321,185
Ekonomi
İstanbul serbest piyasada, kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1,4170 liraya gerilerken, avronun satış fiyatı 1,9840 liraya yükseldi.AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, piyasanın kapanışı itibariyle Kapalıçarşı'da 1,4140 liradan alınan dolar 1,4170 liradan, 1,9790 liradan alınan avro 1,9840 liradan satılıyor.Serbest piyasada dünkü kapanışta 1,4260 lira olan dolar güne 1,4270 liradan, 1,9820 lira olan avro 1,9860 liradan başlamıştı.
Milliyet
1,328,150
Ekonomi
Templeton Fonu'nun yöneticisi, ABD Merkez Bankası Fed'in tahvil alım programının küresel borsalara ralli yaşatacağını, emtia fiyatlarını ise daha da yukarı çıkaracağını söyledi. Mobius, "Uzunca bir süre için iyimser bir senaryomuz olabilir. Emtia önemli bir alan. Burada fiyatların yükseleceğine çok inanıyoruz ve emtia şirketlerine yatırım yapıyoruz" dedi.Fed'in tahvil alımlarının gelişen piyasalara yapacağı etki konusunda Mobius kadar iyimser olmayanlar da var. Yıl sonunda HSBC'de CEO olmaya hazırlanan HSBC yöneticisi Stuart Gulliver, özellikle Asya'da sabit getirili yatırım enstrümanlarında aşırı ısınma işaretleri gördüğünü belirtti. Gulliver, Asya'da yönetimlerin yüklü sermaye girişi konusunda tecrübeli olduklarını ve gerekeni yapacaklarına inandığını ekledi.
Milliyet
1,331,759
Ekonomi
CILIK SEKTÖRÜ AKTİFLERİ YÜZDE 11.2 ARTTI- Bankacılık sektörünün aktif toplamı 2009 yılsonuna göre yüzde 11.2 oranında artarak Eylül 2010 itibarıyla 927.4 milyar TL seviyesine ulaştı. 2010 yılının ilk çeyreğinde yüzde 3.2 oranında büyüyen bankacılık sektörü toplam aktifleri ikinci çeyrekte yüzde 5.6 oranında, üçüncü çeyrekte ise yüzde 2.1 oranında büyüdü. 2010 yılının 9 aylık döneminde sektörün Türk Parası (TP) aktifleri yüzde 13.1, Yabancı Para (YP) aktifleri ise yüzde 5.9 oranında artış gösterdi. Sektör yılın 9 aylık dönemindeki plasman artışını, temelde mevduat, özkaynak ve yurtdışı borçlar kalemlerinde gerçekleştirdiği artışlar ile fonladı.-KREDİLERİN TOPLAM AKTİFLER İÇİNDEKİ PAYI YÜZDE 51.3'E ÇIKTI- Krediler, 2010 yılının 9 aylık döneminde bankacılık sektörünün toplam aktifler içindeki payını 2009 yılsonuna göre 4.2 puan arttırarak yüzde 51.3'e çıkardı. 2010 yılında hızlı bir büyüme trendi sergileyen krediler, 2009 yılsonuna göre 82.8 milyar TL tutarında, yüzde 21.1 oranında artarak, Eylül 2010 itibarıyla 475.4 milyar TL seviyesine ulaştı. Sektörün kredi hacminde 2009 yılının tamamında 25.2 milyar TL'lik artış gözlenirken, 2010 yılının 9 ayında kredi hacminde gözlenen büyüme önceki yılın tamamında yaşanan artışın üç katını aştı. Kredilerde gerçekleşen artışın 29 milyar TL'si kurumsal ve ticari kredilerden, 28.4 milyar TL'si konut ve ihtiyaç kredileri başta olmak üzere bireysel kredilerden, 25.4 milyar TL'si ise KOBİ'lere kullandırılan kredilerden kaynaklandı. Ekonomik krizden en fazla etkilenen KOBİ kredileri, 2009 yılının tamamında azalış gösteren tek kredi türü konumunda iken, 2010 yılında yüzde 30.5 ile en hızlı artan kredi türü oldu.-TAKİPTEKİ KREDİLERİN DÜŞÜŞ EĞİLİMİ SÜRÜYOR- Kriz dönemini takip eden dönemde ekonomide yaşanan canlanma kendisini sektörün kredi hacminde yüksek oranlı artışlar şeklinde gösterirken; takipteki alacaklar tutarlarındaki ve takibe dönüşüm oranlarındaki artışların da 2010 yılı başından itibaren yerini düşüş eğilimine bıraktı. 2009 yılsonuna göre yüzde 3.3 azalan takipteki alacaklar (brüt), Eylül 2010 itibarıyla 21.1 milyar TL seviyesine geriledi. Kredilerin takibe dönüşüm oranı, Aralık 2009'da yüzde 5.3 seviyesinde iken Eylül 2010 itibarıyla yüzde 4.3 seviyesine geriledi.-KOBİ KREDİLERİNDE, TAKİBE DÜŞME ORANI HIZLA GERİLEDİ- Takibe dönüşüm oranında 2009 yılsonuna göre yaşanan 1 puanlık iyileşmede kredilerdeki artış, takipteki alacaklarda kaydedilen tahsilatlar ile aktiften silme ya da satış yoluyla portföyden çıkarılan sorunlu alacaklar neticesinde aktif kalitesinde gözlenen iyileşme etkili oldu. 2010 yılında tüm kredi türlerinin takibe dönüşüm oranında düşüş eğilimi gözlenmekle birlikte KOBİ kredileri takibe dönüşüm oranı en hızlı düşüş gösteren kredi türü olarak dikkat çekti.-MENKUL DEĞERLER 274.7 MİLYAR TL- Sektörün menkul değerler portföyü 2009 yılsonuna göre yüzde 4.5 artarak Eylül 2010'da 274.7 milyar TL seviyesine yükseldi. Öte yandan, yılın ilk yarısında yüzde 5.9 artış gösteren menkul değerler, üçüncü çeyrekte yüzde 1.3 oranında, 3.6 milyar TL tutarında azaldı. Türkiye'ye yansıma biçimlerinden biri olarak, kredilerde duraklama yaşanmasına, buna karşılık büyük kısmı kamu borçlanma senetlerinden oluşan menkul değer yatırımlarının toplam aktifler içindeki payının artmasına neden olan küresel krizin etkisinin azalmaya devam ettiği sektörün temel göstergelerinden de izlendi. Bu çerçevede, kriz öncesi dönemde yüzde 26.5'e inmiş olan ve Ocak 2010'da yüzde 32.7'ye kadar yükselen menkul değerlerin toplam aktifler içindeki payı Eylül 2010 itibarıyla yüzde 29.6'ya gerilemiş durumda. Kamu bankaları ve özel bankalar, sektörün toplam menkul değerlerinin Eylül 2010 itibarıyla yüzde 89.6'sına sahip.-MEVDUAT SEKTÖRÜN EN ÖNEMLİ FON KAYNAĞI- Eylül 2010 dönemi itibarıyla bankacılık sektörü pasifinin yüzde 61.8'ini oluşturan mevduat sektörün en önemli fon kaynağı konumunda. Toplam mevduat tutarı, 2009 yılsonuna göre yüzde 11.3 oranında, 58.4 milyar TL tutarında artarak, Eylül 2010 dönemi itibarıyla 573 milyar TL'ye yükseldi. 2010 yılının ilk çeyreğinde yüzde 3.8, ikinci çeyrekte yüzde 5.7 oranında gerçekleşen toplam mevduattaki artışın, üçüncü çeyrekte yüzde 1.5 gibi düşük bir oranda kalmasında, TP mevduattaki artış eğiliminin yılın ikinci yarısından itibaren ivme kaybetmesi belirleyici oldu. Aralık 2009 ? Eylül 2010 döneminde banka gruplarının tamamının mevduatı arttı. Kamu bankaları ile özel bankalar, sektördeki toplam mevduat artışının yüzde 87'sini sağlamak suretiyle, mevduat artışında belirleyici banka grupları oldu. Eylül 2010 itibarıyla toplam mevduatın yüzde 91.5'inin vadesiz ve 3 aya kadar vadede toplanması, sektördeki aktif pasif vade uyumsuzluğunun temel sebebi oldu.-SENDİKASYON VE SEKÜRİTİZASYON KREDİLERİ 1.8 MİLYAR DOLAR ARTTI- Sektörün yurtdışından temin ettiği sendikasyon ve seküritizasyon kredilerinin toplam tutarı, 2010 yılının 9 aylık döneminde 1.8 milyar dolar artış göstererek Eylül itibarıyla 19.9 milyar dolara yükseldi. 2010 yılının 9 aylık döneminde 5.9 milyar dolar sendikasyon kredisi geri ödemesi yapılırken, 9.1 milyar dolar yeni sendikasyon kredisi temin edildi. En son Nisan 2009 ayında yurtdışından seküritizasyon kredisi sağlayan bankacılık sektörünün, 2010 Ağustos'ta 300 milyon dolar tutarında yeni seküritizasyon kredisi temin ettiği görüldü.-BANKACILIK SEKTÖRÜ ÖZ KAYNAKLARI YÜZDE 14.4 ARTTI- 2010 yılının ilk yarısında yüzde 7.6 oranında artarak 119.3 milyar TL'ye ulaşan bankacılık sektörü özkaynakları, üçüncü çeyrekte yüzde 6.4 oranında artarak 126.9 milyar TL seviyesine yükseldi. Böylece yılın 9 aylık döneminde artış oranı, aynı dönemde sektörün toplam aktiflerindeki yüzde 11.2'lik büyümeyi aşarak yüzde 14.4 olarak gerçekleşti. Üçüncü çeyrekte gözlenen ve ilk iki çeyrekteki toplam artışa yaklaşan özkaynak büyümesinde, dönem net karındaki artışın yanı sıra, yılın ilk yarısında 791 milyon TL azalmış olan menkul değerler değerleme farklarının üçüncü çeyrekte 2.8 milyar TL artması etkili oldu. Sektörün sermaye yeterliliği rasyosu Eylül 2010 döneminde de yüzde 19.3'lük yüksek düzeyini korudu.-PERSONEL ARTIŞI VE ŞUBELEŞME HIZI YÜKSEK DÜZEYDE SEYRETTİ- Türk bankacılık sektörünün personel artış ve şubeleşme hızı 2010 yılında yüksek düzeyde seyretti. Sektörün personel sayısı son 9 aylık dönemde 5 bin 578 kişi artarak 184 bin 205 kişiden 189 bin 783 kişiye, şube sayısı ise 354 adet artarak 9 bin 581'den 9 bin 935'e yükseldi. 2010 yılının üçüncü çeyreğinde personel sayısı bin 89 kişi artarken, şube sayısı 207 adet ile 2010 yılının ilk yarısındaki artıştan (147 adet) daha fazla gerçekleşti. 2010 yılının 9 aylık döneminde şube ve personel artışlarında kamu bankaları grubu ilk sırada yer aldı.
Milliyet
1,343,303
Ekonomi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, sosyal güvenlikte yeni sistem ile müjde üstüne müjde vermeye devam ediyor.Kanunun geçici maddesindeki 'Dosya bazı' ifadesi yüzünden emekli maaşından yüzde 10 sağlık primi kesilen esnaf emeklileri bu yükten kurtuldu. 10 yıl şartında daha önce sayılmayan Sosyal Sigorta Kurumu (SSK) ve Emekli Sandığı'ndaki çalışılan gün sayısı Bağ-Kur'a eklenebilecek. Şu anda 50 ile 100 lira arasında sağlık primi kesilmesi gereken Bağ-Kurlu sayısı 5 bini geçiyor.SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı gibi kuruluşların Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında toplanmasının ardından önceki dönemde yaşanan mağduriyetler bir bir sona eriyor. Devletin aynı Hazinesi'ne sigorta primi yatırmasına rağmen farklı uygulamalara maruz kalan çalışan kesimi arasındaki ayrım ortadan kalkıyor. Son olarak Bağ-Kur'lulara dönük düzenleme yıllardır süren bürokratik eziyeti sona erdirecek. Kanun'un geçici 19 maddesinde yer alan 'Dosya bazı' ifadesine bakarak esnafa iki kere sağlık primi yatırma şartı koşuluyordu.Bağımsız çalışan bir Bağ-Kurlu emekli olduğunda 10 yıldan az sağlık primi ödemişse 10 yılı tamamlayana kadar emekli maaşından yüzde 10 sağlık primi kesintisi yapılıyordu. Bu kişi başka bir statüde çalışmışsa örneğin iş veya memur gibi sigorta primleri 10 yılı tamamlamak için sayılmıyordu. Bu, 10 binlerce vatandaşın mağduriyetine sebep oluyordu. Yeni düzenlemede kişinin SSK ve Emekli Sandığı çalışma gün sayıları da 10 yılı tamamlamada esas alınacak. Böylelikle 10 binlerce Bağ-Kur'lu iki kere sağlık primi ödemekten kurtulacak. Kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu eş ve çocukları için işçi ve memurun yararlandığı tedavi ve ilaç hizmetlerinden yararlanacak.'DOSYA BAZI' İFADESİ 10 BİNLERİ MAĞDUR ETTİSosyal güvenlik sisteminde 2000 yılında yapılan düzenlemeyle gelen mağduriyet 'Deli dumrul' vergisi dedirtecek cinsten. 18 yıl boyunca SSK ve Emekli Sandığı'nda sigorta primi yatıran bir kişi emekliliğine 2 yıl kala Bağ-Kur'a geçmesi halinde sağlıktan yararlanmak için 10 yılı tamamlaması isteniyordu. Diğer iki sosyal güvenlik kuruluşunda çalıştığı ve yatırdığı primler günden sayılmıyordu. Bunun için 10 yılı tamamlaması için 8 yıl boyunca yüzde 10 sağlık primi kesintisi yapılıyordu. (Akşam)
Milliyet
1,325,094
Ekonomi
Japon otomobil üreticisi Toyota, Japonya ve Avrupa'daki 135 bin aracını geri çağıracak.Şirket yetkililerince yapılan açıklamada, Japonya'da ve Avrupa'da satılan iQ ve Japonya'da satılan Passo model araçlarda hidrolik direksiyonunun işlevini yerine getirmesini engelleyecek bir yazılım sorunu bulunabileceği gerekçesiyle geri çağrılacağı belirtildi.Açıklamada, şu ana kadar soruna ilişkin herhangi bir ölümlü ya da yaralanmalı bir kaza raporu bildirilmediğine dikkati çekilerek, söz konusu geri çağırmalardan 2008 yılı Eylül ayı ile geçen aya kadar Japonya'da üretilen araçların etkileneceği belirtildi.
Milliyet
1,322,658
Ekonomi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından bugün açıklanan Ekim ayı enflasyon verileri çerçevesinde vergilerin artışında kullanılacak yeniden değerleme oranı 2011 yılında yüzde 7.7 olarak uygulanacak.Böylece bu yılın başında yüzde 2.2 artan vergi, harç ve cezalar, Bakanlar Kurulu yetkisi kullanılmazsa yeni yılda yüzde 7.7 oranında artacak.Yeni oranla birlikte 1-3 yaş grubunda yer alan ve motor silindir hacmi 1300 cm3'e kadar olan otomobillerin halen 405 lira olan motorlu taşıtlar vergisi, yılbaşında 436.2 liraya çıkacakMotor silindir hacmi 1301 cm3 ile 1600 cm3 arasındaki otomobillerin vergisi de  648 liradan 697.9 liraya yükselecek.Motor silindir hacmi 4001 cm3 ve üstünde otomobili bulunanlar ise yeni yılda 14 bin 689 lira yerine 15 bin 821 vergi verecek.EN DÜŞÜK TRAFİK CEZASI 67 LİRATrafik para cezalarının da aynı oranda artmasıyla birlikte en düşük trafik para cezası 67 liraya, en yüksek ceza da 15 bin 640 liraya yükselecek.Kırmızı ışıkta geçenler ile hız limitini yüzde 30'a kadar aşanlar yeni yılda 130,8 lira yerine 140.8 lira, hız limitini yüzde 30'un üzerinde aşanlar ise 270,8 lira yerine 291.6 lira trafik cezası ödeyecek.1 YILLIK PASAPORT HARCI 102 LİRAYeni yılda 1 yıllık pasaport harcı 95 liradan 102.3 liraya, 6 aya kadar olan pasaport harcı ise 65 liradan 70 liraya yükselecek.2 yıllık pasaport harcı 155 liradan 166.9 liraya, 3 yıllık pasaport harcı 220 liradan 236.9 liraya, 3 yıldan fazla süreli olan pasaport harcı da 310 liradan 333.8 liraya çıkarıldı. Pasaportlar için 50 lira olan değerli kağıt bedeli de 53.8 liraya çıkacak. Pasaport harçlarında bu yılın Haziran ayında büyük oranlı indirime gidilmişti.ÇEVRE VERGİSİNDE DURUM NE?Çevre temizlik vergisi ise yeniden değerleme oranının yarısı kadar ve yüzde 3.86 oranında artırılacak. Çevre Temizlik Vergisi, konutlarda su tüketim miktarı esas alınarak, büyükşehir belediyelerinde metre küp başına 20.7 kuruş, diğer belediyelerde ise 16.6 kuruş olarak hesaplanacak.DAMGA VERGİSİ 8.29 LİRA OLACAKDamga vergisindeki maktu tutarların yeniden değerleme oranı kadar arttırılması durumunda da, yıllık gelir vergisi beyannamelerindeki damga vergisi 8.29 lira olacak. Bu miktar, makbuz senetlerinde 10,66 lira olarak uygulanacak.EMLAK VERGİSİ DEĞERLERİ DE ARTIYOR17 milyon dolayında vatandaşı yakından ilgilendiren emlak vergisine tabi değerler ise 2011 yılında yeniden değerleme oranının yarısı kadar artış görecek.Bu durumda, emlak vergisine tabi metre kare birim değerlerdeki artış yüzde 3,855 olacak. Buna göre, Türkiye'nin en pahalı yeri olan İstanbul Anıt Caddesinde metre kare birim değer 25 bin 500 liradan 26 bin 483 liraya çıkacak. İstanbul'da İstiklal Caddesinin metre birim değeri 20 bin 771 lira, Ankara'da Atatürk Bulvarının metre kare birim değeri 4 bin 985 liraya, İzmir Konak'ta Atatürk Caddesinin birim değeri 4 bin 233,1 liraya yükselecek. Elazığ Keban'ın İstanbul'daki yalıları geride bırakan Baraj Mahallesindeki metre kare birim değer de 10 bin liradan 10 bin 385,5 liraya çıkacak.
Milliyet
1,338,975
Ekonomi
Türk bankacılık sisteminde Eylül itibariyle 573 milyar 19 milyon TL'ye ulaşan mevduatın yüzde 45'inin milyoner hesaplarında tutulduğu belirlendi.Yurtiçi ve yurtdışı yerleşiklerden oluşan 32 bin 526 milyoner mudi hesabında, toplam 256 milyar 917 milyon TL bulunuyor. Son bir yılda milyonerlerin hesabında tutulan mevduat 48 milyar 683 milyon TL artarken, milyoner mudi sayısı 3 bin 102 kişi arttı. Son 9 ayda ise milyoner sayısı bin 350 kişi artarken, aynı dönemde milyonerlerin bankalarda tuttuğu toplam mevduat ise 35 milyar 269 milyon TL'lik artış gösterdi.Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) Eylül ayı İnteraktif Aylık Bülten verilerine göre, bankacılık sektörü genelindeki Türkiye'nin toplam mevduatının 573 milyar 19 milyon TL olduğu belirlendi. Toplam mevduatın 553 milyar 215 milyon TL'sinin yurt içi yerleşiklere, 19 milyar 803 milyon TL'sinin ise yurtdışı yerleşiklere ait olduğu öğrenildi. Eylül itibariyle, yurtiçi yerleşiklere ait mevduat hesaplarının yüzde 44'ünü 1 milyon TL'nin üzerindeki hesaplar oluşturdu.Eylül itibariyle yurtiçinde yerleşiklerin bu mevduat hesaplarında tuttuğu para 244 milyar 914 milyon TL olurken, 1 milyon TL üzeri hesaba sahip olan mudi sayısı ise 31 bin 595 oldu. Yurtiçinde bulunan milyoner sayısı son bir yıl içinde 3 bin 39 kişi artarken, sahip oldukları mevduat toplamı ise 44 milyar 156 milyon TL artış gösterdi. Türkiye'nin (yurtiçi) milyoner mudi sayısında son 9 ayda ise bin 354 kişilik artış yaşanırken, mudilerin hesaplarında tuttukları para ise 31 milyar 433 milyon TL arttı.-YURTDIŞINDAKİLERİN MİLYONER HESAPLARINDA 12 MİLYAR TL VAR- Yurtdışında yerleşik 931 milyonerin sahip olduğu mevduat toplamı ise Eylül ayı itibariyle 12 milyar TL'yi aştı. Yurtdışı yerleşiklere ait 1 milyon TL üzerindeki mevduat hesapları, yabancılara ait toplam mevduatın yüzde 61'ini oluşturdu. Böylece Eylül itibariyle yurtiçi ve yurtdışı milyonerlerin sayısı 32 bin 526 oldu. Söz konusu mevduat hesaplarındaki para ise 256 milyar 917 milyon TL'ye ulaştı. Son bir yılda yerli ve yabancı milyoner mudilerin sayısı yaklaşık 3 bin 102 kişi, hesaplarındaki mevduat ise 48 milyar 683 milyon TL artış gösterdi. Son 9 ayda ise yurtiçi ve yurtdışındaki milyoner sayısı bin 350 kişi artarken, aynı dönemde milyonerlerin bankalarda tuttuğu toplam mevduat ise 35 milyar 269 milyon TL'lik artış gösterdi.-102.4 MİLYONUN ÜZERİNDE MEVDUAT HESABI BULUNUYOR- Eylül ayı itibariyle yurtiçi ve yurtdışı yerleşiklerin sahip olduğu 48 milyon 921 bin 124 hesapta 10 bin TL'ye kadar, 3 milyon 63 bin 763 hesapta 10-50 bin TL arası, 1 milyon 86 bin 95 hesapta 50-250 bin TL arası, 164 bin 29 hesapta 250 bin-1 milyon TL arası mevduat bulunduğu tespit edildi. Sırasıyla bu hesaplarda, 32 milyar 324 milyon TL, 81 milyar 300 milyon TL, 119 milyar 173 milyon TL, 83 milyar 305 milyon TL olduğu belirlendi. Böylece, milyonerlerle birlikte Türkiye'de 101 milyon 745 bin 39'u yurtiçi yerleşiklerin, 614 bin 887'si yurtdışı yerleşiklerin olmak üzere toplam 102 milyon 359 bin 926 mevduat hesabı bulunduğu görüldü.
Milliyet
1,324,785
Ekonomi
Mersin'in Silifke ilçesinde, seralarda hasadın başlamasıyla halde domates fiyatının inmeye başladığı ve kilosunun 1,5 TL'den satıldığı belirtildi.Silifke Ziraat Odası Başkanı Mahire Can, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl güve zararlısı ve hava sıcaklıklarının mevsim normalleri üzerinde seyretmesi nedeniyle domatesin kilosunun 10 TL'ye kadar yükseldiğini hatırlattı.Can, sera ürünlerinin hasadıyla birlikte domatesin fiyatının 1,5 TL'ye düşmesinin tüketiciyi sevindirdiğini, bu rakamın üretici açısından da makul olduğunu kaydetti.Bu yıl ilçe genelindeki yaklaşık 4 bin dönüm seradan 50 bin tona yakın domates hasadının yapılmasının beklendiğini anlatan Can, fiyatların 1 TL'nin altına düşmemesi halinde üreticinin kazanç elde edeceğini ifade etti.Fide, naylon, ilaç, gübre, işçilik göz önüne alındığında üretim maliyetinin yüksekliğine, ayrıca gübreye, ilaca, tohuma, mazota, naylona yapılan zamlara dikkati çeken Can, "Serada domates üretimi yapmak çok maliyetli ve zahmetli. Tüketicinin sevinmesinin yanında üreticilerimizin de emeğinin karşılığını almalarını temenni ediyoruz" dedi.
Milliyet
1,326,842
Ekonomi
Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkan Yardımcısı Ali Çetin, tüketici kredilerine uygulanan Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu'nun (KKDF) artırılmasıyla kara listeye düşen tüketici sayısının da artacağını ifade etti. Çetin yaptığı yazılı açıklamada, KKDF oranının kredinin kullanım tarihine bakılmaksızın bütün tüketici kredilerinde yüzde 15 olarak uygulanacağını belirtti. Tüketicilerin kredi kullandıkları tarihte tüm maliyeti hesap ederek kredi kullandıklarını, sonradan bir maliyet artışının sözleşmenin tüketici aleyhine değişmesi anlamına geldiğini kaydeden Çetin, "Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 6. maddesi gereği sözleşmede vergi artışının yansıtılacağı yazmış olsa da bu haksız bir şarttır. Yine uygulama, kanunun (taraflar arasında akdedilen sözleşmede öngörülen kredi şartları, sözleşme süresi içinde tüketici aleyhine değiştirilemez) hükmüne de aykırıdır" dedi. Uygulamanın genel hukuk kurallarına da Anayasa'ya da aykırı olduğunu belirten Çetin, şunları kaydetti: "Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de bütün bu aykırılıkların farkındadır. Yani idare yasa dışı davrandığını bilmektedir. Bu nedenle düzenleme en kısa sürede mahkemeye taşınacak ve kanuna açık aykırılık, hukuk yolu ile düzeltilecektir. Tüketici kredileri ödeme taksitleri ya tüketicilerin bankalarına verdiği otomatik talimatlarla veya banka hesaplarına taksit zamanında yatırdıkları mevduatlardan alınmaktadır. Ancak 1 lira civarında çok küçük farklar dahi olması halinde banka kredi tutarını çekmemekte ve tüketici temerrüde düşmektedir. Bankalar, temerrüde düşen tüketiciyi (borcunu ödemiyor) diyerek Merkez Bankası'na bildirmekte ve Merkez Bankası da o tüketiciyi kara listeye almaktadır. KKDF artışı sonucunda banka hesaplarına eski tutarı yatıran tüketicilerin 5-10 lira arasında doğacak KKDF farkları nedeniyle bankalar tüketicilerin taksitlerini kredi hesabına aktarmayacak ve temerrüde düşüreceklerdir. Bu durumda hem tüketiciden haksız faiz elde edecekler hem de binlerce tüketici kara listeye düşecek ve bir daha kredi kullanamayacaktır." Çetin, tüketicileri bankalarla kesinlikle yeni sözleşme imzalamamaları, yeni taksit tutarlarını öğrenmeleri ve kuruş hanesi dahil taksidi karşılayacak tutarda parayı hesaplarında bulundurmaları için uyardı. Çetin, "Tüketiciler; bankanın hesaptan re'sen veya otomatik talimata istinaden fazladan aldığı tutar için mutlaka yazı ile itirazda bulunmalı ve fazla tutarı geri istemelidir. Akabinde her ilçe kaymakamlığı içinde bulunan Tüketici Sorunları Hakem Heyetine yazılı müracaat ederek fazla alına tutarın iadesi için talepte bulunmalıdır" dedi. Hükümetin kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına dönük çalışmalarına da değinen Çetin, "AKP hükümeti bu günlerde gelmiş-geçmiş en kapsamlı vergi-SGK ve diğer kamu borçlarının affına hazırlık yapmaktadır. Yani devlete karşı borçlarını ödemeyen vergi yüzsüzleri dahil tüm sermaye kesiminin borçları yeniden yapılandırılacaktır. Tam da bu dönemde tüketicilerin borçlarının artırılması düzenlemesi yapılmaktadır. Yani AKP hükümeti, fakirden alıp zengine vermektedir" dedi.
Milliyet
1,342,514
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİŞirketin yaptığı açıklamaya göre, bu dev yatımı bütçesi yeni model geliştirme ile Araştırma - Geliştirme (Ar-Ge) tarafına aktarılacak ve böylece Alman üretici 2018 yılında dünyanın 1 numarası olma hedefini yakalacak. Şirket ayrıca 10.6 milyar euro tutarında bir başka bütçe dilimini de Çin pazarındaki yatırımları için devreye sokacak. Burada da yeni model geliştirme ve mevcut operasyonları büyütme tarafına odaklanılacak. Şirketin kendi kaynaklarından yapılacağı açıklanan bu dev yatırım bütçesinin hibrid otomobil ve elektrikli araç işinde Volkswagen'in elini güçlendirmesi bekleniyor. Japon Toyota ile dünya liginde liderlik yarışına giren Alman firma, Japon üreticinin her iki kategoriye yüklenmesine yanıt vermeye çalışıyor. Volkswagen geçen yıl yaptığı açıklamada 2010-2012 yılları arasında 25.8 billion euro tutarında yatırım yapacağını duyurmuştu. Global krizden etkilenen devler arasında yer alan Volkswagen Çin pazarının hızlı yükselişiyle mali durumunu rahatlatmıştı. Alman otomobil grupu ayrıca 9 farklı markanın daha sahibi ve Porsche'yi de grup içine alma aşamasında.
Milliyet
1,318,607
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİTeacher Retirement System of Texas'ta 330 milyon dolarlık altın portföyünü yöneten Shayne McGuire, altının bir onsunun yakın bir gelecekte 10 bin dolara çıkacağını söyledi. McGuire, daha önce altının 1.000 doları geçeceğini söylemiş ancak bu tahmini yaptığı dönemde bir çok analist bu görüşe karşı çıkmıştı. Altın fiyatının artacağını önceden tahmin etmesinden dolayı, McGuire'ın yönettiği fon altına yatırım yaparak bir yılda yüzde 15.6 kazanç sağladı.McGuire, döviz kurlarının durumunun gün geçtikçe daha şüpheli hale geldiğini belirterek, "Çok sayıda insan bu nedenden dolayı altına dönüyor" dedi. Hedge fon yöneticisi John Paulson ise 2013'ün ilk aylarında altının 1 onsunun değerinin 4 bin doları bulacağı tahmininde bulundu.
Milliyet
1,325,638
Ekonomi
ABD Doları, yaklaşık üç haftalık aradan sonra tekrar 1,4000 liranın altındaki seviyelere geriledi.ABD Merkez Bankası'nın (FED), ekonomik toparlanmayı desteklemek amacıyla 2011 yılı ortasına kadar 600 milyar dolarlık tahvil alım kararını açıklamasının ardından dolar, uluslararası piyasalarla birlikte iç piyasada da değer yitirdi.İstanbul serbest piyasada dün 1,4130 liradan kapanan dolar sabah açılışta 1,4030 liradan güne başladı. Öğle saatlerine kadar bu seviyeleri koruyan dolar, daha sonra 1,4000 liranın altına geriledi.Saat 16.15 itibariyle bankalararası piyasada dolar kotasyonlarında alışta en düşük fiyat 1,3850 TL, en yüksek fiyat 1,3880 TL, satışta en düşük fiyat 1,3900 TL, en yüksek fiyat 1,3940 TL düzeyinde bulunuyor. İMKB 100 endeksi de 70.000 puanın üstüne çıkmış durumda.Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,4267, sterlin-dolar paritesi 1,6285, yen-dolar paritesi ise 80,60 düzeyinde seyrediyor.İstanbul serbest piyasada ise dolar 1,3930 liradan, avro 1,9850 liradan, İngiliz Sterlini 2,2280 liradan ve İsviçre Frangı 1,4500 liradan satılıyor.Dolar hem serbest piyasada hem de bankalararası piyasada 2008 yılı ekim ayı ortalarında 1,4000 lira seviyelerine geriledikten sonra 2009 yılında en düşük olarak 15 Ekim günü 1,4400 liraya kadar gelmişti. Yaklaşık 3 hafta önce 14 Ekim Perşembe günü tekrar 1,4000'ün altına gerileyen dolar burada fazla kalıcı olmadan yukarıya çıkmıştı.
Milliyet
1,327,113
Ekonomi
Japon otomobil şirketi Toyota'nın çeyrek yıl karı dörde katlandı.Dünyanın satışlar açısından en büyük otomobil üreticisi olan Toyota'dan yapılan açıklamada, geçen yıl temmuz-eylül aylarını kapsayan çeyrekte 21,8 milyar yen olan karın, bu yıl 98,7 milyar yene (1,2 milyar dolar) çıktığı belirtildi.Toyota'nın söz konusu çeyrekteki gelirleri ise yüzde 5,8 artarak 4,8 trilyon yene (59,5 milyar dolar) ulaştı.Toyota, geçen yılki geri çağırmaların yarattığı imajın da etkisiyle ABD'deki satışları düşen tek önemli otomobil üreticisi oldu.Diğer Japon ihracatçılar gibi Toyota da denizaşırı karlarını eriten güçlü yenle savaşmaya çalışıyor.Şirket 2011 Mart ayında sona erecek mali yıl için kar beklentisini 340 milyar yenden (4,2 milyar dolar) 350 milyar yene (4,3 milyar dolar) çıkardı.Toyota'dan önce diğer Japon otomobil şirketleri Honda ve Nissan da beklentilerin üzerinde iyi sonuçlar açıklamışlardı. Toyota gibi diğer şirketler de Çin ve diğer gelişmekte olan piyasalardaki satışlarda artış kaydetti.
Milliyet
1,345,337
Ekonomi
(6/54) çıldırtan ikramiyeye doğru koşuyor. Bu hafta 18 Milyon TL'ye ulaşması beklenen , 2011'e olarak girmek isteyen bir çok vatandaşın da rüyasını süslüyor. Loto bayilerine milyoner olma umuduyla koşan vatandaşlar genelde rakamları içlerinden geldiği gibi yazıyor. Bazen de kuponları istatistiklere göre en çok çıkan rakamlara göre dolduruyorlar. Ağrılı Erol Özdemir ise loto mevzusuna kafayı fazla takanlardan. Özdemir 8 yıl boyunca tek tek yazarak dolduduğu ve 'nun bütün ihtimallerini içeren 10 ciltlik bir loto ansiklopedisinin sahibi. Deyim yerindeyse lotonun kitabını yazan adam. İşte Ağrılı işsiz loto profesörü Erol Özdemir'den milyoner olma umuduyla bayilere koşan vatandaşlara son gün için loto tüyoları. "46 rakamlı Sayısal Loto'yu tutturmak için 14 milyon kolon oynamak gerekiyor. Ancak 5 rakam fazla olan Süper Loto'yu kesin tutturmak için 26 milyon kolon yazılmak zorunda. Yani 5 rakamın fazla olması kesin tahmini 12 milyon kolon arttırıyor. Tabi iki ya da daha fazla rakamın banko olması halinde 2 bin liraya bile 6 rakamı bulmak mümkün." "Loto çekilişlerinde 3 rakama kadar ardışık sayılar çıkabiliyor. Ancak 4'ün üzerinde birbirini takip eden ardışık sayılar çıkmıyor. Çıksa da bu çok azdır. Onun için vatandaşlarımız 4'ten fazla ardışık sayıya oynamasınlar. Loto sonuçlarına göre genelde çift rakamlar daha çok çıkıyor. Hatta genelde 4 çift 2 tek rakama çok rastlanıyor. Onun için kuponlar doldurulurken çift rakamlar daha çok tercih edilmeli. Ayrıca 1'den 20'ye kadar en küçük 2 rakam çok sık çıkıyor. Bayilere gidenler kuponlarında oynayacakları kolonlara 1 ile 20 arasında bulunan en az iki rakamı mutlaka yazsınlar." "Hedefim gibi büyük bir şehirde bir loto bayisi açarak vatandaşları defterlerimden faydalandırmak. Çünkü defterlerime göre oynayan vatandaşların kazanma ihtimalleri daha yüksek. Eğer bu olmazsa 8 yıl çalışarak hazırladığım bu 10 ciltlik eseri açık arttırmada satmayı düşünüyorum. Bir işadamı beni aradı. 20 bin liraya defterimi satın almak istediğini ve bana iş vereceğini söyledi. Ancak satmadım." Rekor 49.8 milyon lira Süper Loto 6/54 daha önce rekor rakama 2009'da ulaşmıştı. 12 haftalık devrin ardından 12 Mart 2009 tarihinde yapılan çekilişte 6 bilen iki kişi toplam 49.8 milyon liralık ikramiyenin sahibi olmuştu. Vatandaş umutla koştu 'Rakamları minik ikizlerim seçti' Ufuk Konuralp (28-Matbaacı) "İkizlerim Ece ve Ege'nin kupon üzerinde parmaklarıyla koyduğu sayıları işaretledik. Çocuklar çıkacak parayla araba istiyor." 'Sayısal Loto'daki rakamları oynadım' Arif Çimir (44-Serbest) Ben devamlı sayısal oynarım ama Süper Loto'yu ilk kez oynuyorum. Sayısalda çıkan bazı rakamlar ve uğurlu sayıları yazdım. Rakam o kadar yüksek ki yapacakların hayali bitmez. 'Kazanırsam dünya turuna çıkacağım' İlksen Baysaling (30-Fotoğrafçı) "İkramiyenin miktarını görünce şansımı denemek istedim. İlk defa bir şans oyunu oynuyorum. Arkadaşıma hediye olarak bir kupon oynadım. İkramiye çıkarsa işten ayrılıp dünya turuna çıkacağım." 'Çıkarsa sanat yapacağım' Şebnem Deyran (31-Seramik Sanatçısı) "İki yıldır aynı kuponu oynuyorum. Bu yöntem ile büyük ikramiyenin çıkma ihtimali daha yüksek. İkramiye çıkarsa kendime ait bir seramik atölyesinde arkadaşımla birlikte para kazanma endişesi taşımadan çalışmak ve dünyayı gezme hayalim var
Milliyet
1,343,042
Ekonomi
Yabancıların İMKB'de yaptıkları işlemlerin hacmi 2010 yılı Ocak-Ekim döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45 oranında artarak 106 milyar 550 milyon dolara yükseldi. Geçen yıl 10 aylık dönemde toplam 1 milyar 470.1 milyon dolar net alımla sonuçlanan yabancı işlemleri, bu yıl aynı dönemde de 3 milyar 205 milyon dolar net alım olarak gerçekleşti. Bu yılın ilk 10 ayında İMKB'de yabancı alışları yüzde 46 artışla 54 milyar 877 milyon dolara, yabancı satışları yüzde 43.2 artarak 51 milyar 672 milyon dolara yükseldi.ANKA'nın İMKB verilerinden yaptığı belirlemeye göre, 2010 yılının Ocak-Ekim döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yabancıların alış işlemleri yüzde 46 artarak 54 milyar 877 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Aynı dönemde satış işlemleri yüzde 43.2 artışla 51 milyar 672 milyon dolara yükselince, yabancıların işlem hacmi de yüzde 44.6 artarak 106 milyar 550 milyon dolara ulaştı. Geçen yıl 10 aylık dönemde 1 milyar 470 milyon dolar net alımla sonuçlanan yabancı işlemleri, bu yıl aynı dönemde 3 milyar 205 milyon dolarlık net alım olarak gerçekleşti. 2009 yılının son çeyreğinde ve 2010 yılı Ocak ayında net alım olarak gerçekleşen yabancı işlemleri, Şubat'ta 365 milyon dolarlık net satım, Mart'ta 576 milyon dolarlık net alım, Nisan'da 76 milyon dolarlık net alım, Mayıs'ta 422 milyon dolar net satım, Haziran'da 314 milyon dolar net alım, Temmuz'da 707 milyon dolar net alım, Ağustos'ta 32 milyon dolar net alım, Eylül'de 1 milyar 276 milyon dolar net alım, Ekim'de 809 milyon dolarlık net alım olarak gerçekleşmişti.-YABANCILARIN ALIŞ İŞLEMLERİ YÜZDE 46 ARTTI-Yabancı alış işlemleri yılın 10 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 46 artarak 37 milyar 566 milyon dolardan 54 milyar 877 milyon dolara yükseldi. Yabancı alış işlemleri, küresel ekonomik kriz nedeniyle 2009 yılının genelinde gerilemiş, 2009 yılının son çeyreğinde ise artış göstermişti. Sırasıyla 2009 yılı Ekim ayında alım işlemlerinde 2008 yılına göre yüzde 36, Kasım'da yüzde 60, Aralık'ta ise yüzde 114.3 oranında artış yaşanmıştı. 2010 yılı Ocak ve Şubat aylarında ise geçen yılın aynı ayına göre yükseliş trendini sürdüren alım işlemleri sırasıyla yüzde 146.3 ve yüzde 202 artışla sonuçlanmıştı. 2010 Mart'ta alım işlemleri yüzde 138.7, Nisan'da yüzde 26.9, Mayıs'ta 23.1, Haziran'da yüzde 5.8, Temmuz'da 40.2 oranında artmıştı. Ağustos'ta yüzde 9.2 oranında azalırken, Eylül'de yüzde 50.4, Ekim'de yüzde 33.8 artmıştı.-SATIŞ İŞLEMLERİ YÜZDE 43 ARTTI-Ocak-Ekim döneminde Borsa'da yabancıların satış işlemleri yüzde 43 artarak 36 milyar 96 milyon dolardan 51 milyar 672 milyon dolara çıktı. Satış işlemleri 2009 yılının 9 aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre gerilerken, yılın son çeyreğinde artış eğilimi göstermişti. Yabancıların satışları 2009 yılı Ekim'de yüzde 10, Kasım'da yüzde 40.1, Aralık'ta yüzde 95.3 artmıştı. 2010 yılı Ocak ve Şubat aylarında Borsada yabancıların satım işlemlerinde artış eğilimi sürdü. Ocak'ta geçen yılın aynı ayına göre artış yüzde 124.4, Şubat'ta yüzde 156.2, Mart'ta yüzde 110.9, Nisan'da yüzde 67, Mayıs'ta 41.7, Haziran'da yüzde 1, Temmuz'da yüzde 33.6 oranında artış yaşanmıştı. Ağustos'ta ise satış işlemleri yüzde 4.7 oranında gerilerken, Eylül'de yüzde 16.1, Ekim'de 23.5 artış gerçekleşmişti.-İŞLEM HACMİ YÜZDE 45 ARTTI-Bu işlemler sonucunda ortaya çıkan işlem hacmi bu yılın Ocak-Ekim döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45 artarak 73 milyar 661 milyon dolardan 106 milyar 550 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. 2010 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre artış yüzde 135, Şubat ayında yüzde 176.5, Mart ayında 124.7, Nisan ayında yüzde 44, Mayıs ayında yüzde 32.1, Haziran ayında 3.4, Temmuz ayında ise yüzde 37 artış göstermişti. Ağustos'ta yüzde 7.1 gerileyen işlem hacmi Eylül'de yüzde 33.2, Ekim'de 28.7 artmıştı.
Milliyet
1,323,715
Ekonomi
Sabancı, "Bu durumda, orta ve uzun vadede kamu harcamalarını azaltmamız, yatırımları artırmamız, dünyadaki gelişmelere hassas olmamız gerekiyor" dedi.Antalya'daki 16'ncı Dünya Verimlilik Kongresi ve Avrupa Verimlilik Konferansı'nda 'Dünya Verimlilik Bilimleri Akademisi Ödülü'nü alan Güler Sabancı, verimliliğin, ekonomik sorunları çözümleyecek anahtar kavramlardan biri olduğunu söyledi. Sabancı, "Her işte rekabetçi olmak için, kalite, fiyat, servis üçgeninde başarılı olmak için, verimliliğin her aşamada ölçülmesi gerekiyor" dedi.'Kamu harcamaları azalsın'Kriz sonrası büyümenin ağırlıklı olarak gelişmekte olan ülkelerde görüldüğünü belirten Sabancı, Türkiye'nin de krizi iyi atlatan ülkelerin başında yer aldığını söyledi. Sağlam bankacılık altyapısı ve akılcı maliye politikasının Türkiye'yi krizin en kötü etkilerinden koruduğunu kaydeden Sabancı, "Türkiye'nin ekonomik iklimi düzeldi. Altyapımız sağlam, özelleştirmeler devam ediyor. Devlet, denetim mekanizması regülasyonlarını hayata geçiriyor. Bu rekabetçi ortam, verimliliği de zorunlu kılıyor" dedi.Gelişmekte olan ülkeler için en büyük riskin, büyük cari açık ve bunu finanse eden, dışarıdan gelen sıcak para olduğunu belirten Sabancı, "Bu durumda orta ve uzun vadede kamu harcamalarını azaltmamız, yatırımları artırmamız gerekiyor" dedi.
Milliyet
1,338,087
Ekonomi
EYLEM TÜRKKişiye özel dikim konusunda faaliyet gösteren Rainier firması, aynı zamanda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kravatlarını da dikiyor. Şirketin sahibi Sayım Uyanık, "Kış sezonu için şu anda 50 kravat hazırlıyoruz. Kendisinin en çok tercih ettiği renkler arasında bayrak rengi yani kırmızı- beyaz ile siyah var" dedi.Başbakan'ın kravatlarında kırmızı-beyazı tercih etmesinin bu renklerdeki kravatlara ilgiyi artırdığını belirten Uyanık, "Eskiden reyonumuza 100 adet kırmızı-beyaz kravat koyardık talep artınca şimdi 350 adet koyuyoruz" diye konuştu.Kravatların özel olarak elde dikildiğini kaydeden Uyanık, "Başbakanımız uzun boylu olduğu için kendisine özel boyutlarda kravat dikiyoruz ve kravatın arka tarafına ismini özel olarak işliyoruz" dedi.37 dakikada gömlek Üretimde 40 terziyle çalıştıklarını anlatan Uyanık, ayda 3 bin adet gömlek dikme kapasitesine sahip olduklarını belirtti. Uyanık şöyle konuştu: "Şu anda bin çeşit renk ve kumaşla gömlek üretebiliyoruz. Üretimde özel İtalyan kumaşlar kullanıyoruz. Mağazadaki gömleklerimizin fiyatı  175-325 TL, kravatların fiyatı da 125-300 TL arasında değişiyor. Takım elbiselerimizin fiyatı ise 1250 ile 5 bin lira arasında. Bir gömleği 37 dakika içinde müşteriye teslim edebiliyoruz."Halihazırda üç mağazayla hizmet verdiklerini kaydeden Uyanık, Etiler ve Bağdat Caddesi'ne açacakları yeni mağazalarla bu sayıyı beşe çıkaracaklarını ifade etti.İş dünyasından politikaya, spordan sanata onlarca kişi için özel dikim yaptıklarını söyleyen Uyanık, özel dikim kıyafet giymeyi seven müşterileri arasında Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Deniz Baykal, Mehdi Eker, Hüseyin Çelik, Bülent Eczacıbaşı, Ferit Şahenk, Ahmet Nazif Zorlu, Ömer Aras, Adnan Polat, Fatih Terim, Şafak Sezer, Erol Evgin Alişan gibi isimlerin bulunduğunu belirtti.Abramoviç'e 100 gömlekSayım?Uyanık diğer müşterileriyle ilgili şu bigileri verdi: "Hidayet Türkoğlu, Kerem Tunçeri, Mehmet Okur başta olmak üzere 12 Dev Adam'ın tamamına dikim yaptık. Rus milyarder Abramoviç de müşterilerimiz arasında. Geçen yıl bir işadamı hediye olarak kendisine bir gömlek diktirdi. Ustamız internetten bakarak kalıp çıkardı. İçine adını yazdırdık. O hediyeden sonra Abramoviç aynı gömlekten 100 adet sipariş etti. ABD Başkanı Obama'ya da 10 kravat gönderdik."'Prens Rainier ölünce isim hakkını aldık'Firma isimlerinin Hollywood'un ünlü yıldızı Grace Kelly ile evlilik yapan Monaco Prensi III. Rainier'den esinlendiğini belirten Sayım Uyanık, "Rainier çorabından ceketine kadar özel dikim kıyafet giymeyi tercih eden bir isimdi. 2005'teki vefatından sonraki gün Türkiye'deki isim hakkını aldık. Böylece markamız Rainier oldu" diye konuştu.
Milliyet
1,323,710
Ekonomi
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda sunum yapan Eroğlu, yaptığı hesaplara göre Türkiye'de değerlendirilebilir potansiyelin 186 milyar kWh olduğunu ifade ederken, "Türkiye'de barajlarin, göletlerin yapılması keyfilikten kaynaklanmıyor, coğrafi ve iklim durumunun getirdiği mecburiyetten kaynaklanıyor. İstanbul'a baraj yapmasaydık, İstanbul'a su veremezdik.  Baraj, gölet yapınca bunun potansiyelinden istifade etmek gerekir. HES'ler de temiz, yenilenebilir, ucuz enerji kaynağıdır" dedi. Eroğlu HES'ler tamamlandığında Hazine'ye yılda yaklaşık 1 milyar TL'lik katkı payı geleceğini ifade etti.
Milliyet
1,333,356
Ekonomi
Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı dün, 1,422,55 dolara yükselerek yeni bir rekor daha kırmasının ardından, bugün altın daha stabil bir seyir izliyor.Saat 12.30 itibariyle uluslararası piyasalarda altının onsu alışta 1,403,30 dolar, satışta da 1,403,88 dolar arasında işlem görüyor.
Milliyet
1,325,093
Ekonomi
İMKB 100 Endeksi birinci seansta, dünkü kapanışa göre 1.084,48 puan artarak 69.689,11 puandan kapandı. Hisse senetleri ortalama yüzde 1,58 değer kazandı.TAHVİL-DÖVİZ-REPO-PARİTE -İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında, 8 Ağustos 2012 vadeli, bugün valörlü tahvilin saat 12.30 itibariyle basit getirisi yüzde 7,82, bileşik getirisi yüzde 7,60 seviyelerinde bulunuyor.-DOLAR KOTASYONLARI- Bankalararası piyasada dolar kotasyonlarında fiyat, alışta en düşük 1,3910 lira, en yüksek 1,3950 lira, satışta en düşük 1,3985 lira, en yüksek 1,4010 lira olarak belirlendi.-REPO- İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarında gecelik repo işlemleri en düşük yüzde 7,00, en yüksek yüzde 7,05 ve ortalama yüzde 7,04'ten gerçekleşiyor.-PARİTE- Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,4236, sterlin-dolar paritesi 1,6184, yen-dolar paritesi ise 80,90 düzeyinde seyrediyor.
Milliyet
1,338,115
Ekonomi
tarihinde 1687 metrekarelik arsa satışa çıkarılıyor. Üzerine 11 katlı binanın yapılabileceği arsa için belirlenen tahmini bedel 5 milyon TL olarak açıklanırken, arsanın geçici teminatı için rakam 150 bin TL olarak ifade etildi. Kapalı teklif usulüyle yapılacak ihaleye konu olan arsa Bilecik Belediye Başkanlığı, İl Özel İdaresi ve Bilecik Belediyesi'nin ortak mülkiyeti. ISPARTAEğirdir'i düşüneneIsparta'da yatırım düşünenler için Eğirdir Belediyesi'nin 30 Kasım 2010 tarihinde düzenleyeceği ihale fırsat niteliğinde. Eğirdir Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre, büyüklükleri 99 ile 312 metrekare arasında değişen toplam 21 arsa için ifade edilen tahmini bedeller ise 320 bin TL ile 400 bin TL arasında.
Milliyet
1,330,499
Ekonomi
Uluslararası Otomobil Fuarı'na (Auto Show) katılan kadın ziyaretçi oranı bu yıl yüzde 25'e çıktı. CNR Holding kuruluşu İstanbul Fuarcılık tarafından Uluslararası Motorlu Taşıt Üreticileri Derneği (OICA) ve Distribütörleri Derneği (ODD) desteğiyle 29 Ekim-7 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen Auto Show'u, 800 binden fazla kişi ziyaret etti. Bu yıl "Autoshow ve Kadın" konseptiyle kadınlara yönelik ayrıcalıklar getiren fuara katılan ziyaretçi kadın sayısı yüzde 25'e çıktı. Auto Show'da, ailelere yönelik başlatılan özel indirimler sayesinde de fuara, çocuklarıyla birlikte gelen anne ve babaların sayısında artış gözlendi. CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem, konuya ilişkin değerlendirmesinde, düzenlendiği ilk günden bu yana otomotiv sektörünün lokomotifi haline gelen Auto Show'un otomotiv sektörünün beklentilerini karşıladığını ifade etti. Fuarda tanıtımı yapılan pek çok aracın alıcı bulduğunu belirten Erem, şunları kaydetti: "Fuarda milyon dolarlık araçların üzerine 'satıldı' levhaları konuldu. Bir çok otomobil firması fuarda sergiledikleri araçların tükendiğini açıkladı. Bu bizim için büyük bir başarı. Türk insanının otomobil tutkusu bu fuarda bir kez daha ortaya çıktı. Autoshow'un asıl başarısı bundan sonraki süreçte yarattığı değerle ortaya çıkacak. Geçtiğimiz yıl, üretilen her 100 araçtan 72'sini ihraç eden sektör, Auto Show'la birlikte bu dinamizmini daha da artıracak. Auto Show'un sektörde 1 milyar dolarlık hacim yaratmasını bekliyoruz. Bu yıl 200'ün üzerinde firmanın 8 salonda 120 bin metre karelik alanda stant açtığı Auto Show'u 800 binden fazla kişi ziyaret etti. Son üç fuarın ziyaretçi rakamlarına baktığımızda, Auto Show 2008'i 650 bin dolayında kişinin ziyaret ettiğini görüyoruz. Bu rakam 2006'da 622 bin, 2004'te ise 500 bin civarındaydı."
Milliyet
1,342,516
Ekonomi
Fuar 2010 yılında 30 farklı ülkeden 400 katılımcı şirket ve temsilcilik ile 17 bin profesyonel ziyaretçiyi buluşturmayı hedefliyor. Fuarı düzenleyen İFO İstanbul Fuar Genel Müdür Yardımcısı Zekeriya Aytemur, satın alma kararlarını veren tüketici, firma sahibi ve departman temsilcilerinin fuarda yer alacağına dikkat çekti. Uluslararası otoritelerle konferanslar, çözüm sunumları, uygulama eğitimleri bu yıl "Bilginin kilit taşı" sloganı ile düzenlenen Sign Istanbul 2010'da yer alacak.
Milliyet
1,318,614
Ekonomi
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU AnkaraAdalet Bakanlığı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısının 12 Eylül referandumuyla değiştirilip yeni üyelerin seçilmesinin ardından 7 üyeli eski HSYK'da krize neden olan unvanlılar kararnamesi taslağını kurula sevketti. Bakanlığın, taslakta, eski kurula sevkettiği ve sonradan geri çektiği taslaktaki önerilerini büyük ölçüde tekrarladığı öğrenildi. Taslakta önemli bir değişiklik olmazsa Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in düz savcı olarak atanması, Ankara Başsavcılığı'na da başsavcıvekillerinden birinin getirilmesi bekleniyor.Alınan bilgiye göre, yeni taslakta kriz yaratan önceki taslaktan büyük farklılıklar bulunmuyor. Kulislere yansıyan bilgilere göre, taslakta Erzincan'daki Ergenekon davasının sanığı Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in hakkındaki dava nedeniyle farklı bir ilde görev yapması önerildi. Cihaner'in başsavcı olarak değil, savcı olarak görev yapmasının uygun olacağı görüşü belirtildi. Cihaner'in görev yapacağı il olarak ise Eskişehir öne çıkarıldı. Kurulun eski üyeleri Cihaner'in başsavcı yerine savcı olarak atanması isteğine karşı çıkıyorlardı. Taslakta sene başından bu yana boş bulunan Ankara Başsavcılığı'na ise Ankara Başsavcıvekillerinden İbrahim Özyurt'un atanmasının uygun olacağı görüşü belirtildi. Ancak kulislerde bu görev için Konya Başsavcısı'nın da ismi geçiyor.Taslakta Zekeriya Öz başta olmak üzere Ergenekon savcılarının görev yerlerinin değiştirilmesi konusunda herhangi bir öneri ise gelmedi.
Milliyet
1,320,367
Ekonomi
Kurban Bayramı'na sayılı günler kala otobüslerdeki doluluk oranı yüzde 90'ı geçerken, yaklaşık 7 milyon kişinin kayıtlı otobüslerle seyahat etmesinin beklendiği, 1,5 milyon kişinin ise yolculuklarında korsan araçları tercih edeceğinin sanıldığı bildirildi.Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) Genel Başkanı Rüştü Terzi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı'nda 9 gün tatil olacağı beklentisinin aileleri farklı planlar yapmaya yönlendirdiğini söyledi.Bayramı akrabalarının yanında, memleketinde geçirmek isteyenler kadar dinlenmek için tatil bölgelerini tercih edenlerin bulunduğunu ifade eden Terzi, bu nedenle otobüs biletlerine haftalar öncesinden yoğun talep aldıklarını anlattı.Haftalar öncesinden yapılan rezervasyonların son günlerde bilete dönüşmeye başladığını vurgulayan Terzi, şöyle konuştu: "Şu anda otobüslerimizdeki doluluk oranı yüzde 90'a ulaştı. Bayramda seyahat edeceklerin bir an evvel bilet alım işlemini gerçekleştirmelerinin ulaşımda sıkıntıyı önleyecek. Vatandaşlarımızın bir an önce rezervasyonlarını yaptırmalarını öneriyoruz. Gidiş bileti alan vatandaşlarımızı uyarıyoruz, kesinlikle dönüş biletlerini bugünden edinsinler. Aksi halde dönüşte sorun yaşayabilirler. Gidiş biletlerinde 11-15 Kasım, dönüşlerde ise 20-22 Kasım tarihli otobüslerimiz dolmak üzere. Taleplerin durumuna göre firmalarda ek sefer programlarını yapacaklardır. Bizler için bayramlar önemli günler, dört gözle beklediğimiz günler. Bu günlerde doluluk oranlarımız artıyor. Taleplerin çoğalması da bizleri mutlu ediyor. Her gün binlerce otobüsümüz otogarlardan hareket ederek aileleri, sevdiklerine ulaştıracak. Yoğunluk okulların açılmasıyla işleri düşen otobüsçülerin yüzünü güldürecek."-KORSANA DİKKAT- Terzi, ek seferlerle talebi karşılamaya çalışacaklarını ifade ederek, vatandaşların otogarlardan ve bilinen firmalardan bilet almalarını önerdi.Bu dönemde korsan taşımacılığın arttığına dikkati çeken Terzi, şunları kaydetti: "En büyük sorunumuz bu. Her yıl 20 milyonun üzerinde kişi korsan taşınıyor. Kurban Bayramı dolayısıyla ise yaklaşık 1,5 milyon kişinin kaçak araçlarla yolculuk yapacağını tahmin ediyoruz. Kelle koltukta yolculuk yapmamaları için vatandaşları kayıtlı çalışan otobüslere talep göstermeye çağırıyoruz. Korsan taşımacılık yapan otobüslerin sürücüleri 10-12 saat direksiyon başında kalıyor. Yedek şoför olmadan saatlerce yol giderek yolcuların hayatını riske atıyorlar." Terzi, kayıtlı otobüslerin otogarlardan çıkarken denetlendiğini ancak diğerlerinin denetimden uzak tehlike saçtığını belirterek, "Kaçak çalışan araçların şehir giriş çıkışlarında denetlenmesini istiyoruz. Bu konuda en güzel denetlenme noktası Bolu, Susurluk, Samsun gibi yerler olabilir. Vatandaşların güvenliği sağlanmalıdır. Ayrıca bu otobüsler vergi ödemedikleri için ekonomiye zarar veriyorlar" dedi.-OTOBÜSLERDE "NON-STOP" İLETİŞİM- Karayolu taşımacılığının son yıllarda kabuk değiştirdiğinin altını çizen Terzi, şöyle konuştu: "Karayolu taşımacılığında kabuk değişti. Araç yaşları gençleştirildi, koltuk arkası led ekranlarla televizyon, atari, radyo hizmetleri verilmeye başlandı. Otobüste giden kimse iletişiminden geri kalmıyor internete bile bağlanabiliyor. Firma içi eğitimlere önem verdik. Bu yüzden kara yolu taşımacılığı yapan biz otobüsçüler vatandaşlarımızı da fazlasıyla düşündüğümüz için gidiş biletini alırken, dönüş biletini de almaları uyarısında bulunuyoruz." -"MEMLEKETTEN GELEN ETLERİ DE TAŞIRIZ"- TOFED Genel Başkanı Terzi, bir çok insanın memleketinde, ya da yaşadığı yer dışında kestiği kurban etini de beraberinde getirebileceğini, bunun taşımasında sıkıntı olmayacağını belirtti.Terzi, yasal bagaj hadleri dahilinde yasal tüm yükleri taşıdıklarını yineleyerek, "Kişilerin seyahat esnasında yasal olarak taşıyabilecekleri bagaj hadleri belli. Bunda sorun yok. Uçak yokken, tren yokken biz müşterimizin turşusunu da taşıdık, elbisesini de, eşyalarını da.. Etlerini de taşırız, taşımaya da devam edeceğiz" diye konuştu.
Milliyet
1,333,939
Ekonomi
Yapı Kredi'nin açıklamasında bankanın dokuz aylık net kârının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 46 arttığı belirtildi. Bankanın toplam kredileri 9 ayda yüzde 23 artarak 47.7 milyar liraya, toplam mevduatı ise yüzde 14 artışla 49.3 milyar liraya ulaştı.  Konuyla ilgili açıklama yapan Yapı Kredi Genel Müdürü Faik Açıkalın, eylül ayında  uluslararası piyasadan 1.25 milyar dolar tutarında sendikasyon kredisi ve 750 milyon dolar kredi aldıklarını belirtirken, "Bu fonları ihracatın finansmanı ve proje finansman talebine yönelik uzun vadeli kaynak olarak sunuyoruz" dedi.
Milliyet
1,321,842
Ekonomi
REUTERSTansan, Türk bankalarının çevre ülkeler ve bölgede büyüme niyetlerine rağmen bankalar için öncelikli odak alanının hâlâ Türkiye olması gerektiğini söyledi.
Milliyet
1,326,269
Ekonomi
IFC ve Dünya Bankası tarafından yayımlanan "İş Yapma Kolaylığı 2011: Girişimciler İçin Bir Fark Yaratmak" raporunda, Türkiye'nin yatırım ortamını iyileştirmek için kaydettiği ilerleme vurgulanarak, özellikle vergisel işlemlerin işletmelerin üzerindeki yükünün azaltılması ve  sözleşmelerin uygulanması alanlarında son 6 yıl içerisinde atılan adımlara dikkat çekildi.  Reformda ilerleme sınırlıRaporda, Türkiye'de reformların önemini koruduğu ve özellikle diğer gelişmekte olan piyasa ekonomileri ile karşılaştırıldığında ilerlemenin daha sınırlı kaldığı politika alanlarına dikkat çekildi. Gelişme endeksinde de kötüÖte yandan Türkiye, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) yeni düzenlenen İnsani Gelişme Endeksine (İGE) göre ise 0.679'luk bir değerle 169 ülke arasında 83. sırada yer aldı ve "yüksek insani gelişme" gösteren ülkeler sınıfına girdi. UNDP'den yapılan açıklamaya göre, 2010 İGE'de Türkiye, sıralamada AB üyesi ülkeler ile AB'ye aday olan diğer ülkelerin ve OECD ortalamasının altında yer aldı. Bulgaristan, Letonya ve Romanya gibi ülkeler, ortalama eğitim süresi ve beklenen yaşam süresi ortalamaları nedeniyle sıralamada Türkiye'nin üstünde değerlendirildi.
Milliyet
1,327,116
Ekonomi
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın, "İstanbul'da dalga dalga 3,5 milyon konutun yarısını yenileyeceğiz" açıklamasının ardından yıkım firmaları da harekete geçti.Kentsel dönüşüm projesi kapsamında İstanbul'daki binaların yıkımına talip olan MTKA İnşaat Yıkım ve Enkaz Kaldırma Hizmetleri Şirketi, yıkımdan çıkan hurdalara karşılık bu işi bedava yapacağını bildirdi.MTKA İnşaat Genel Koordinatörü Mehmet Ali Bulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul'da binaların yıkılarak yerine yenilerinin yapılmasının maliyetinin sıfır olduğunu, burada herkesin karlı çıkacağını belirtti.Bunun için imar artırımı gerektiğine işaret eden Bulut, şunları kaydetti: "Bugün 1 milyon adet binanın yıkımına devletin de gücü yetmez. Ancak imar artırımı yapılarak, bu 1 milyon adet risk taşıyan binanın yıkılması sorunu çözülebilir. Siz bir imar arttırımına giderseniz mevcut 5 katlı binaların yerine 7 kat imar verirseniz mahalle müteahhitleri dediğimiz yap-sat müteahhitlerinin bu bölgelere gidip arsa sahipleri ile anlaşarak bu binaları yenilemesine yol açabilirsiniz. Buradan herkes kazanacaktır, devletimiz kazanacaktır, çünkü bu binaların yıkılmasıyla ilgili ek bir maliyet getirmeyecek.Burada arazi sahiplerinin veya mevcut bina sahiplerinin binasını yenilemek kaydıyla bir karı olacaktır. Müteahhit de yaptığı binadan ek bir imar aldığı için fazladan yaptığı yerleri satarak karlı çıkacaktır. Böylece bu 1 milyon adet binanın yıkılması ve yerine yenisinin yapılması maliyeti sıfırdır ve bundan herkes kazançlı çıkacaktır. Bir kentsel dönüşümün maliyetsiz yapılabilmesi için imar artırımına gidilip mahalle müteahhitleri dediğimiz yap-sat müteahhitlerinin bundan kazanç sağlaması ve bununla ilgili de hiç bir şekilde ne devlete ne de bina sahibine ek bir maliyet getirmemesi sağlanabilir."-"İSTANBUL'UN ACİL YIKIM EKİBİYİZ"- Bulut, "MTKA olarak toplu yıkım verildiği takdirde bu binaların geri dönüşüm malzemelerini alarak bedava yıkmayı kabul ediyorum. Binaların yıkımından sonra çıkacak donatı demirlerinin bir hurda değeri var. Biz özellikle ileri teknoloji iş makinelerini kullanarak yıkım yaptığımızdan diğer firmalara göre maliyetlerimiz daha düşük. Biz bu maliyetleri geri dönüşümden elde edilecek olan hurda malzemelerden çıkarabiliriz. Böylece 1 milyon binanın yıkımı devlete bir maliyet getirmeyecektir" diye konuştu.Kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılmasını isteyen Bulut, bununla ilgili devlete ek bir maliyet getirmeden binaları yıkmayı taahhüt ettiklerini vurguladı.Bulut, "İstanbul'un acil yıkım ekibiyiz. Şu anda bize (yan yatan bir bina var) diye bir telefon gelse iki saat içinde bölgede hazır bir şekilde bekleyebiliriz. Bütün ekibim acil yıkımlara hazırlıklı" dedi.-"TÜRKİYE'DE YIKIM SEKTÖRÜ ÇOK AMATÖR, STANDART GETİRİLMELİ"- Türkiye'de yıkım sektörünün çok amatör olduğuna da işaret eden Bulut, yıkım sektörü ile ilgili hiç bir standart bulunmadığına, bugüne kadar bir çok yıkım çalışması kazası bulunduğuna dikkati çekerek, "Bugün hala yıkım firmalarında bir mühendis çalışmıyor, bugün harfiyatçılar, inşaat kalfaları yıkım yapabiliyor" dedi.Bulut, Türkiye'de 40-50 adet yıkım firması bulunduğunu, 1 milyon adet binanın yıkılacağı düşünüldüğünde her firma başına 20 bin adet bina düştüğünü, her bir şirketin 20 bin adet binayı yıkabilmesi için belki 100 yıl çalışması gerekeceğini vurgulayarak, bu iş için teknik çalışma gerektiğini söyledi.Bu binaları bir anda yenilemenin mümkün olmadığını ifade eden Bulut, "Tek tek binaların yıkılması yerine bir mahallenin komple yıkılması bunu hızlandırabilir. Çünkü siz 2 bina arasından bir binanın yıkım çalışmasını yaparken ciddi önlemler almanız gerekiyor. Bunlar da süre kayıplarına yol açar.Ama hazırlanacak şekilde bir mahallenin yıkılması daha hızlı olabilir. Çünkü çok fazla ek iş güvenliği tedbirleri gerektirmeyecektir. Mahalle tamamen trafiğe kapatılır ve uzun erişimli yıkım makineleri dediğimiz profesyonel yıkım makineleriyle hızlıca yıkılabilir" diye konuştu.Mehmet Ali Bulut, "Yıkım sektörüyle ilgili bazı standartların getirilmesini yetkililerden rica ediyorum. Her yıkım firmasında görev yapan en az bir inşaat mühendisi olması gerekiyor. Yıkım firmalarına özel bir ruhsat getirilmeli, özel yıkım makinesi bulunmalı. Devlet bize ciddi destek versin Türkiye'nin Edirne sınırından belki Japonya'ya kadar tüm bölgelerdeki yıkım çalışmalarını Türk müteahhitler yapar" şeklinde konuştu.-"DÜNYANIN EN YÜKSEK BİNASINI BİLE YIKABİLECEK TEKNOLOJİYE SAHİBİZ"- MTKA olarak yıkım sektörünün ciddi şekilde amatörce yapıldığını gördüklerini ve 4 mühendis olarak bu sektöre girdiklerini anlatan Bulut, bu işe ilk başladıklarında Avrupa'nın yıkım çalışmalarını nasıl yaptığını gözlemlediklerini ve uzun erişimli yıkım makinelerini kullandığını gördüklerini söyledi.Bulut, "Japonya'dan 400 bin avroluk Hitachi makinesini ithal ettik.Böylece Türkiye'deki yıkım çalışmalarını Avrupa standartlarına ilk olarak biz getirmiş olduk. Şu anda 2 makinemiz var. Türkiye'de ise bu makineden toplamda 6 tane bulunuyor. Ortadoğuda ise hiç yok. Biz sadece Türkiye'ye değil, Ortadoğu'nun bir çok ülkesine de Avrupa teknolojisini götüren yıkım firmasıyız" diye konuştu.Türkiye'de binaların dinamitle yıkılmasına kanun ve mevzuatın izin vermediğini belirten Bulut, buna da izin verilmesi gerektiğini kaydetti.MTKA olarak şu ana kadar Türkiye'de Tatilya Eğlence Merkezi'nin yıktıklarını bunun 75 gün zaman aldığını, Bursa'daki Oyak Renault fabrikasının yıkımını gerçekleştirdiklerini, şu anda İGDAŞ Ümraniye binasının yıkım işini sürdürdüklerini, dünyanın en yüksek binası olan Dubai'deki Burj Khalifa'yı bile yıkabilecek teknolojiye sahip olduklarını belirtti.
Milliyet
1,320,376
Ekonomi
Bileşik Endeksi birinci seansta, önceki kapanışa göre 122,85 puan azalarak 68.951,48 puan seviyesinde açıldı. Hisse senetleri, bu seviyede ortalama yüzde 0,18 oranında değer kaybetti
Milliyet
1,339,501
Ekonomi
İngiltere'de Prens William ile Kate Middleton'un gelecek yıl yapacakları evliliğin İngiliz ekonomisine katkısı 620 milyon sterlini (1 milyar doları) bulacak.Verdict araştırma şirketi, Prens William ile Kate Middleton'un nişanlanmasıyla ilgili ürün satışlarından 12-18 milyon sterlin, evlilikleriyle ilgili ürün satışlarından ise 26 milyon sterlin gelir elde edileceğini tahmin ediyor.İngiltere'nin ikinci büyük süpermarket zinciri Asda, halihazırda Prens William ile Kate Middleton'un nişanlanmasını fırsata çevirmiş durumda bulunuyor.Asda, çiftin nişanlanmasını anmak adına William ve Middleton'un fotoğrafının basılı olduğu kupaları 5 sterlinden satıyor.Verdict'in tahminine göre, çiftin mutluluğunu kutlamak adına müşteriler şarap ve şampanya alacakları için büyük marketlerin geliri 360 milyon sterlin, seyahat ve turizm gelirleri ise 216 milyon sterlini bulacak.
Milliyet
1,335,642
Ekonomi
'den yapılan açıklamada, "Herkes için " anlayışıyla bilgi toplumu ideali doğrultusunda adım atan Turkcell'in, yeni "Günlük İnternet Paketi"nin faturalı ya da ön ödemeli hat sahibi tüm Turkcell'lilere 1 liraya sunulduğu bildirildi. Açıklamada, ihtiyaç duyulan günde, saat 23.59'a kadar kullanılabilecek pakete sahip olmak için MINI yazıp 2222'ye ücretsiz kısa mesaj göndermenin yeterli olduğu kaydedildi. İnternet keyfini üç aya yaymak isteyen Turkcell'lilerin ise 31 Aralık'a kadar sürecek indirimli "Aylık İnternet Paketi" kampanyası ile de daha önce 10 liraya sunulan aylık 100 MB internet paketi fiyatının 5 liraya indiği belirtildi. Turkcell'lilerin 3AY yazıp 2222'ye ücretsiz kısa mesaj göndererek kampanyaya katıldıktan sonra ilk üç ay 5 liraya indirimli paketten faydalanabildikleri ifade edildi.
Milliyet
1,337,337
Ekonomi
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, hükümetin kamu alacaklarıyla ilgili olarak açtığı beyaz sayfanın, sadece bir vergi barışı değil bir "devrim" olduğunu söyledi.ATO Başkanı Aygün, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından açıklanan tahsili gecikmiş kamu alacaklarının tahsiliyle ilgili yasa tasarısıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Şimdiye kadar hep devletin yumruğunu gören vatandaş, bugün itibariyle devletinin kadife eliyle tanışmıştır" dedi.Aygün, tasarının sadece vergi ve sigorta alacaklarıyla sınırlı tutulmayıp, elektrik, su, doğalgaz, yüksek öğrenim kredi ve harç borcu gibi 300'e yakın borç kaleminin yanı sıra, matrah artırımı ve stok beyanı gibi unsurları kapsamasının, "devletin vatandaşına büyük bir beyaz sayfa açması" anlamına geldiğini ifade etti. Aygün, Cumhuriyet tarihinde yapılan vergi barışlarının tümünü tek kalemde kapsayan bir barışın yapıldığını belirterek şunları söyledi:"Bizim hesaplamalarımıza göre, faiz ve cezalarıyla birlikte 120 milyar liranın üzerinde bir kamu alacağı tahsil edilebilir hale gelmiştir. Devletin önümüzdeki bir iki yıl içerisinde bu projeyle 50-60 milyar lira tahsil edebileceğini tahmin ediyoruz. Böylece bütün dünya ülkeleri bütçe açıklarıyla, kamu borç stoklarındaki büyümeyle uğraşırken Türkiye, buradan gelen parayla bütçe ve sosyal güvelik açığını azaltarak çok önemli bir mali disiplin sağlayacak. Vatandaş ise borç kıskacından, icra derdinden kurtulacak ve işine gücüne bakacak. Bu kadife devrim Türkiye ekonomisini yeniden üreten ve istihdam yaratan bir rotaya sokacak."-ARTIK HERKES İŞİNE, DÖRT ELLE SARILMALI-Yasa tasarısının boyutunun her kesimi kapsayacak kadar geniş tutulması nedeniyle çiftçiden-öğrenciye, su parasını ödeyemeyen gecekonduda oturan vatandaştan vergi sigorta borcunu ödeyemeyen işverene kadar toplumun tüm kesimlerini ilgilendirdiğini belirten Aygün, "Bu boyutta bir ödeme kolaylığı fırsatının önümüzdeki 10 yıl içerisinde bir daha getirilebileceğini tahmin etmiyorum. Bu yüzden herkesin bu kolaylıktan yararlanarak kamuya olan borçlarını ödeyip, dükkânına, tezgâhının başına dönmesini ve işine dört elle sarılmasını bekliyoruz" dedi.Aygün, getirilen hükümetin geçen hafta açıkladığı gençlerin ve kadınların istihdamına yönelik destekler ve KOBİ'ler verilen 3 milyar liralık KOSGEB kredi desteğiyle birleşince ekonomiye çok önemli bir dinamizm kazandıracağını belirtti.-PEŞİN ÖDEYENE KREDİ DESTEĞİ-Aygün, getirilen ödeme kolaylığından kamuya borcu olan herkesin yararlanması gerektiğini belirtti. Ankara Ticaret Odası'nın söz konusu düzenlemeden tüm borçluların yararlanmasını teşvik etmek amacıyla kampanya yaparak uygulamaya en geniş katılımın sağlanmasına destek olacağını ifade eden Aygün, bankacılık sektörünün de yasa kapsamından yararlananlara kredilendirmede kolaylık sağlaması gerektiğini bildirdi. Aygün, Ankara Ticaret Odası'nın borcunu peşin ödeyecek mükelleflerin kredilendirmesine yönelik olarak bankalarla görüşmeler yaptığını belirterek, "ATO, bankalarla yapacağı anlaşmalar kapsamında kendi kaynaklarını da seferber ederek oda üyelerinin kolay ve ucuz kredi kullanmasını sağlayacak. Halk Bankası ve Ziraat Bankası ile sürdürülen görüşmeler çerçevesinde 600-700 milyon liralık kredi desteği vereceğiz" diye konuştu.
Milliyet
1,319,595
Ekonomi
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Hong Konglu müteahhitlere ve yatırımcılara, "Türk ve Hong Kong firmaları olarak gelin birbirlerini tamamlayan oyuncularla bir takım oluşturalım, ülkelerimizde ve diğer ülkelerde birlikte iş yapalım. Vahşi kaplan yeniden koşmaya başladı. Yem olmamak için çok ciddi koşmak zorundayız. Sizi birlikte koşmaya davet ediyorum" dedi.Kamu ve özel sektör temsilcileriyle birlikte Hong Kong'da temaslarda bulunan Çağlayan, Hong Kong Ticareti Geliştirme Konseyi (HKTDC) ile birlikte düzenlenen "Müteahhitlik Hizmetlerinde İşbirliği İmkanları Yuvarlak Masa Toplantısı"na katıldı.Çağlayan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ile Hong Kong'un benzer özelliklere sahip olduğunu ve ekonomik alanda yakın işbirliği yapabileceğini söyledi.Türk ekonomisinin son 8 yılda büyük ilerlemeler kaydettiğini ve dünyanın 17'inci, Avrupa'nın da 6'ıncı büyük ekonomisi haline geldiğini belirten Çağlayan, Türk müteahhitlerinin de bu süreçte ciddi gelişme gösterdiğini anlattı.Müteahhitlik sektörünün yurt dışı iş hacmi bakımından Çin'den sonra 2'inci sırada bulunduğuna işaret eden Çağlayan, "2000'de Türk müteahhitlik sektörü 750 milyon dolarlık iş yaparken, küresel krizin olduğu 2009 yılında üstlenilen iş 21 milyar dolara yükseldi. 10 yılda 750 milyon dolardan 21 milyar dolara geldik. 83 ülkede yaklaşık 175 milyar dolar düzeyinde 5 bin 500'den fazla alt yapı ve üst yapı projesi üstlendik. Birçok ülkede metro ve diğer alt yapı projeleri ile prestij yapıları Türkler tarafından yapılıyor" dedi.-DÜNYANIN EKSENİ DEĞİŞİYOR- -Devlet Bakanı Çağlayan, Türkiye'nin ihracatta da büyük gelişme gösterdiğini ve küresel krizin ardından ihracatın bu yıl yeniden toparlanmaya başladığını söyledi. Kendisine gelen verilere göre Ekim ayı ihracatının 10 milyar doları geçtiğini bildiren Çağlayan, şöyle devam etti: "Türkiye, bugün 224 gümrük bölgesinin 221'ine ihracat yapıyor. İhracatta inşaat malzemeleri sektörü de büyük gelişme kaydetti. 2001'de 2 milyar dolar olan inşaat malzemeleri ihracatı 23 milyar dolarlara yükseldi. Hizmet ihracatımız da arttı. Dünya hizmet ihracatından yüzde 1 pay almaya başladık. Türkiye, dünya ticaretinin kalbinin attığı yerde. Dünya ticaretinin ekseni değişmeye başladı, dünyanın ekseni değişiyor. ABD'nin dünya ticaretindeki ağırlığı azalıyor. Aynı şey Japonya, Almanya ve Fransa için de geçerli. Bundan sonra dünya ticaretinde söz sahibi olacak ülkeler gelişmekte olan ülkeler, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Türkiye.Bu durum gayrimenkul sektöründe de aynı. Müteahhitlik sektöründe gelişmiş ülkelerin payı yüzde 65, gelişmekte olan ülkelerin payı da yüzde 35 düzeyinde.Bundan sonra yüzde 65'lik paya gelişmekte olan ülkeler sahip olacak. Türk müteahhitleri de sadece 2009'da 42 ülkede 422 adet alt ve üst yapı projesi üstlendi. Brezilya, Brundi ve Angola'da iş yapmaya başladı. En fazla projeyi 4,1 milyar dolarla Libya'da gerçekleştiriyoruz. Bunu 2,5 milyar dolarla Türkmenistan, 2,4 milyar dolarla Cezayir, 1,4 milyar dolarla Kazakistan, 1,,5 milyar dolarla Katar, 1,3 milyar dolarla Irak, 1,1 milyar dolarla Rusya, 1 milyar dolarla da Ürdün izliyor. Üstlenilen işlerin yüzde 34'ü Afrika'da, yüzde 30'u Ortadoğu'da, yüzde 26'sı Bağımsız Devletler ve Kafkasya coğrafyasında bulunuyor. Bu, Türk müteahhitlerinin bölgesel ve coğrafi avantajlarını kullandığının bir fotoğrafıdır. "-ÇAĞLAYAN'DAN HONG KONGLU İŞADAMLARINA ÇAĞRI- Bakan Çağlayan, Türk müteahhitlerinin tecrübelerini Hong Kong firmalarıyla, Hong Konglu işadamlarıyla paylaşmak istediklerini de vurguladı.Türkiye'de Hong Kong firmalarını cezbedecek özellikler ve projeler bulunduğunu da ifade eden Çağlayan, İstanbul'a 3. Boğaz Köprüsü yapılacağını, 5 bin kilometrelik demiryolu projesinin hayata geçirileceğini, hızlı trenin yaygınlaştırılacağını ve 10 yılda sadece enerji sektöründe 120 milyar dolarlık yatırım yapılacağını söyledi. Türkiye'de turizm ve alışveriş merkezleri alanında da çok önemli mesafeler katettiğini kaydeden Çağlayan, şöyle konuştu: "Sizleri, Hong Kong firmalarını, Türk müteahhitleriyle işbirliği yapmaya davet ediyorum. Bir basketbol takımı 5 kişiden oluşur ama 5 kişinin tümünün görevleri aynı değildir. Takımda guard vardır, pivot vardır. Başarı sadece pivot ya da guard ile gelmez. Önemli olanın her biri farklı özelliklere sahip oyunların biraraya gelerek, başarılı olmasıdır. Gelin Hong Kong ve Türk firmalarıyla bir takım oluşturalım. Bu takım birbirini tamamlayan oyunculardan olsun. Gerek Türkiye'de, gerek Hong Kong'da, gerekse dünyanın bir başka bölgesinde birlikte çalışalım, birlikte iş yapalım. Beraber çalışabileceğimiz bir çok alan var.Türkiye ile Hong Kong bugüne kadar birbirlerini ihmal etmiş. Bunu değiştirelim." Çağlayan, konuşmasının sonunda, Türkiye ile Hong Kong arasında 6 saat fark bulunduğuna işaret ederek, Hong Konglu işadamlarına, "Aslında size yakınız.Sizi 5 saatte Türkiye'ye götürebilirim. Arada 6 saatlik fark var. Buradan 1'de uçağa bindiğinizde 11'de İstanbul'da olmanız lazım ama ben sizi 5 saatte oraya ulaştırırım. Saat 5'te Türkiye'desiniz. Türkiye'yi çok uzak mesafede görmeyin.Size 5 saat mesafedeyiz" şeklinde espri yaptı.-TÜRKİYE'Yİ KEVİN COSTNER'LE TANIDIK- Hong Kong Ticareti Geliştirme Konseyi Hizmet Tanıtım Direktörü Raymond Yip de konuşmasında, Türkiye'nin inşaat sektöründe uluslararası bir itibara sahip olduğunu belirtti ve görüşmelerde Türk müteahhitlerinin uluslararası başarıları ile Hong Kong'un neden dünyanın gökdelenler şehri haline geldiğini ele alacaklarını söyledi.Bu arada Hong Kong Müteahhitlik Sektörü Konsey Yönetici Müdürü Christhopher To, toplantı sırasında Kevin Costner'le THY reklam filmine işaret ederek, "Hollywood aktörleri, Türkiye'nin tanıtımına katkıda bulundu. Kevin Costner'in THY'yi tanıtan reklam filmi, Türkiye'nin burada tanınmasında çok etkili oldu" dedi.-"YEM OLMAMAK İÇİN KOŞALIM"- Bakan Çağlayan, daha sonra HKTDC tarafından verilen öğle yemeğine katılarak, yatırımcılara hitap etti.Son dönemde Türk ekonomisinin ve ihracatın 4'e katlandığını belirten Çağlayan, Türkiye'nin Avrupa ve Avrasya'nın mal ve üretim üssüne dönüştüğünü ifade etti.Cumhuriyetin ilanından sonraki 80 yılda Türkiye'ye 19 milyar dolar yabancı sermaye geldiğini, 2003-2010 döneminde ise bu rakamın 85 milyar dolar olarak gerçekleştiğini bildiren Çağlayan, uluslararası sermayenin Türkiye'ye ilgisinin her geçen gün arttığını dile getirdi.2009 küresel krizinin ardından kapitalizmin tarifi ve tarihinin de değiştiğini kaydeden Çağlayan, "Artık büyük balık küçük balığı yutmuyor. Hızlı balık, yavaş balığı yutuyor" diye konuştu.Çağlayan, konuşmasının son bölümünde yatırımcıları oldukça güldüren şu fıkrayı anlattı; "Bir uçak kazası olur. 2 yolcu dışında bütün yolcular hayatını kaybetmiştir. Hayatta kalan 2 kişinin biri Amerikalı, diğeri Çinlidir. Bu 2 kişi, çok vahim ve kötü bir durumdadırlar. Ama kazanın şokunu üzerinden atmaya başlarlar. O sırada tam karşıdan vahşi bir kaplan, hızlı bir şekilde üzerlerine doğru gelmektedir. Kaplanı gören Çinli, süratle ayakkabısını bağlamaya başlar.Bunu gören Amerikalı Çinliye dönerek, (Sen ne yapıyorsun? Bir kaplandan daha mı hızlı koşacaksın?) diye sorar. Çinlinin Amerikalıya cevabı ilginçtir. (Ben, bir kaplandan daha hızlı koşamayacağımı biliyorum. Ama senden daha hızlı koşmalıyım.) Bu çerçevede yem olmamak için çok ciddi koşmak zorundayız. Vahşi kaplan yeniden koşmaya başladı. Bu yüzden ayakkabılarınızı çabuk bağlamanızı tavsiye ederim. Sizi de birlikte koşmaya davet ediyorum. Gerek Türk firmalarının burada daha fazla iş yapması için, gerek sizlerin Türkiye'de önemli yatırımlar gerçekleştirmeniz için, gerekse 3'üncü ülkelerde birlikte iş yapmak için sizleri davet ediyorum." -"AK PARTİ AÇIK ARA ÖNDE"- Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Hong Kong'taki temasları kapsamında Hong Kong ve Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik işbirliği konularının ele alındığı Yuvarlak Masa Toplantısına da iştirak etti.Çağlayan, sektör temsilcilerinin de hazır bulunduğu toplantıda yaptığı konuşmada, Türk ekonomisinin yapısıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.Türkiye'nin dünyada ilk 10'u hedeflediğini ve Cumhuriyetin 100'üncü kuruluş yıldönümü olan 2023'te buna ulaşmayı amaçladıklarını belirten Çağlayan, bunu sağlayacak güce de sahip olduklarını vurguladı.Bu yılın ilk çeyreğinde Türkiye'nin, Çin'le birlikte dünyada en hızlı büyümeyi gerçekleştirdiğine de dikkati çeken Çağlayan, Türkiye'nin yıl sonunda da yüzde 7'nin üzerinde bir büyüme sağlayacağını söyledi.Konuşmasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın günde ortalama 18 saat çalıştığını da ifade eden Çağlayan, "Buna Cumartesi, Pazar dahil. Bizler de o saate yetişmeye çalışıyoruz. Arkamızda millet desteği var. 8 yıldır her geçen gün oyunu artıran bir partiyiz. 2011 yılında genel seçimler var. Ama görülüyor ki Ak Parti açık ara önde. Türk halkı, siyasi istikrarı destekliyor" dedi.
Milliyet
1,321,853
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİTEB Genel Müdürü Varol Civil, üzerindeki dijital ekran ve dokunmatik klavye ile kartın, internet şubesine giriş için tek kullanımlık şifre ürettiğini belirterek, "Bu ürün 2 yıldır gündemimizde bulunuyor. 2011 yılında karta yeni özellikler ekleyeceğiz ve TEB Bonus kredi kartını da ekranlı hale getireceğiz" dedi. MasterCard Güneydoğu Avrupa Genel Müdürü Mete Güney de, dünyada elektronik ticaretin 2010-2017 arasında 3 kat artacağının düşünüldüğünü, Türkiye'de geçen yıla göre büyümenin ise yüzde 55 seviyesinde gerçekleştiğini belirtti.
Milliyet
1,323,720
Ekonomi
TBB'den yapılan açıklamada, Türkiye Bankalar Birliği'nin adı kullanılarak banka müşterilerinin "kredi kartı borçları"nı öğrenebileceklerini belirten sahte internet siteleri açıldığı, kredi kartı sahiplerini dolandırmayı amaçlayan bu tür internet siteleriyle TBB'nin ve bankaların bir ilgisi bulunmadığı duyuruldu. Kredi kartı sahiplerinin borçları da dahil olmak üzere bilgi alabilecekleri tek yerin, kartın alındığı kuruluş olduğunun altı çizilen açıklamada şöyle denildi: "Bunun haricinde başka bir yerden bilgi almak mümkün değil. Kredi kartı bilgilerinin elde edilmesine yönelik olarak açılan bu tür internet sitelerine girilmemesi ve talep edilen bilgilerin doldurulmaması olası dolandırıcılık eylemlerine maruz kalınmaması açısından büyük önem arz etmektedir."
Milliyet
1,332,685
Ekonomi
(KEY) hesaplarının tasfiyesi kapsamında, 139 bin 8 hak sahibine daha bugünden itibaren ödeme yapılacak. Hak sahiplerine ilişkin Tasfiye Halindeki Bankası Birimi tarafından hazırlanan liste, Tasfiye Emlak Konut GYO tarafından 'nin bugünkü mükerrer sayısında yayımlandı. Liste, ilk cildinin yüksekliği 9,5 cm, ağırlığı ise 3,08 kg olan 2 ayrı cilte sığdırılabildi. Toplam 2930 Resmi Gazete sayfasında yer alan liste, Emlak Konut GYO'nun "www.keyodemeleri.com" adresinden de sorgulanabilecek. Liste kapsamında, 139 bin 8 kişiye toplam 48 milyon 682 bin 483,5 lira ödeme yapılacak. Hak sahipleri, alacakları KEY tutarlarını "www.keyodemeleri.com" internet adresinden sorguladıktan sonra, şubelerine başvurabilecek. KEY ödemeleri Türk vatandaşlarına Numarasıyla (TCKN), yabancı uyruklu hak sahiplerine ise Yabancı /Vergi Kimlik Numarası ile yapılacak. KEY tutarını almak üzere bankaya yapılacak başvurularda, hak sahiplerinin kimlik fotokopilerini yanlarında bulundurmaları işlemlerinin kısa sürede yapılması açısından önem taşıyor. KEY hak sahiplerinden Ziraat Bankası'nda hesabı ve bu hesabına ilişkin Ziraat Bank kartı bulunanlar, 'lerden paralarını alabilecekler. Hak sahibinin ölmüş olması halinde, veraset ilanına istinaden yapılacak ödemelerde yasal mirasçıların tümünün aslen/vekaleten birlikte müracaat etmeleri veya miras ortaklığına temsilci atanması gerekiyor. İştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürüldüğüne dair mahkeme kararının ibraz edilmesi halinde ise hisse oranında ödeme yapılacak. Tasfiye Halindeki Emlak Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın'ın verdiği bilgiye göre, yeni yayınlanan liste ile birlikte, KEY hesaplarının tasfiyesi kapsamında ödeme listesinde adı yayımlanan kişi sayısı 11 milyon 910 bin 16'ya, ödeme yapılacak toplam hak ediş tutarı da 3 milyar 991 milyon 743 bin 126 liraya ulaştı. Tasfiye sürecinin sonunda ödeme yapılan kişi sayısının 500 bin civarında artarak, 12,5 milyona, ödeme tutarının da 4 milyar liraya ulaşmasının tahmin edildiğini açıklayan Sayın, vatandaşları, liste Resmi Gazete'de yayımlanmadan Ziraat Bankası'na gitmemeleri konusunda uyardı. Tasfiye kanunu uyarınca ortalama 3 ayda bir yeni ödeme listesi yayımlandığını hatırlatan Sayın, listede ismi olmayan veya bilgilerinde hata bulunan vatandaşların da öncelikle çalıştıkları veya ilgili kurumuna başvurmaları gerektiğini belirtirken, "Bizde listede yer alan bilgiler dışında bilgi yok, parayı da biz değil Ziraat Bankası aracılığı ile Hazine ödeyecek. Biz de bilgi de yok, para da yok" dedi. Zeki Sayın'ın verdiği bilgiye göre, 1999 yılı sonu itibariyle, KEY hesaplarında, 17 milyon 490 bin 627 lira ana para, 848 milyon 667 bin 218 lira bulunuyordu. Bugüne kadar ödeme yapılması öngörülen tutar ise 3 milyar 991,7 milyon liraya ulaştı. KEY'de, kanun kapsamındaki çalışanlar için işverenler, emekliler için de devlet, adlarına açılan hesaplara para yatırmıştı. Doğrudan vatandaşın cebinden çıkmayan para ile oluşturulan bu "kaydi hesaplar", daha sonra sorun haline gelmiş ve kanun çıkartılarak tasfiyesi yoluna gidilmişti. KEY hesaplarının tasfiyesi kapsamında, bu yıl 21 Mart ve 23 Ağustos günlerinde, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında 2 ödeme listesi yayımlanmıştı. KEY hak sahibi listesinde yer alanların sayısı 12 milyon yaklaşmasına karşın, şimdiye kadar 7 milyon 498 bin 453 hak sahibine 3 milyar 356 milyon lira düzeyinde ödeme yapıldı. Ödeme tutarı çok düşük olanların, genelde bu parayı almak için bankaya gitmediği belirtiliyor. -160 BİN CİVARINDA İCRA BİLDİRİMİ GELDİ Ziraat Bankası yetkililerinden edinilen bilgiye göre, KEY ödeme listelerinin yayımlanmasından sonra, hak ediş sahiplerinden alacakları olanlar, bu hakedişe el koyabilmek için bankaya icra bildirimi gönderiyor. Bu nedenle KEY parası almak isteyen bazı vatandaşlar, icra konması nedeniyle hayal kırıklığına uğrayabiliyor. Yetkililer, şimdiye kadar KEY ödemelerin istinaden gönderilen 160 bin icra bildirimi konusunda işlem yapmak durumunda kaldıklarını belirtiyor. -YÜZDE 12,5 ZAMLI ALACAKLAR KEY için bu yıl Mart'ta yayımlanan ilk listede yer alan hak sahipleri için yapılan nema hesaplaması neticesinde oluşan yardım tutarına, ilgili kanun uyarınca ilk ilanın yapılacağı tarihe kadarki dönem için yüzde 10 artış uygulanmıştı. İlk ilan tarihinden sonraki listelerde isimleri yer alan hak sahiplerine ise her ilan dönemi için başlangıçtaki yüzde 10 artışa ilave olarak basit usulde yüzde 1,25 artış uygulanacak. Yani bu listede adı yer alanlar, önceki ödemelere göre yüzde 12,5 daha yüksek para alacaklar. Ödemeler için gerekli kaynak, Hazine tarafından Emlak GYO'ya aktarılıyor. İlan tarihlerinden itibaren 5 yıl içinde talep edilmeyen alacaklar Hazine'ye irad kaydedilecek. İlgili kurum ve kuruluşlarca bankaya gönderilecek listelerde belirlenen hatalı bildirimler, banka tarafından azami 3 ay içinde ilgili kurumlara düzeltme işlemleri için iade ediliyor. Hatalı bildirimlerin düzeltilmesi ile ilgili süre 31 Aralık 2010'da sona erecek. Ancak kurum ve kuruluşlar süre sonunu beklemeden, düzeltmesi tamamlanan listeleri üçer aylık dönemler halinde bankaya gönderebilecek. Herhangi bir yasa değişikliği olmaması halinde düzeltmeler neticesinde hazırlanacak son liste, 31 Mart 2011'e kadar Emlak GYO'ya gönderilecek. Buna göre Emlak Konut GYO, tasfiye kapsamında 2 liste daha yayımlayacak.
Milliyet
1,342,519
Ekonomi
NEVİN DONATÖzdemir, özel sermaye fonu Eurasia Capital Partners'ın liderliğinde, FMO (Hollanda Kalkınma Bankası) ve bölgesel yatırım fonu BAF (Balkan Accession Fund)'dan oluşan konsorsiyumu temsilen kurulan Hollanda merkezli WNCKids Holding'in işlerini çok geliştirdiğini kaydetti. Bu ortaklığın gözlerin kendilerine dönmesini sağladığını ifade eden Özdemir şöyle konuştu:"Bilimsel olarak hedef belirlemeyi öğrendik. Daha verimli çalışıyoruz. Şu anda Türkiye'de dağında taşında üretici arıyoruz. Türkiye'den üretim için Çin'e gidenler, bizim ortaklık sonrası dönme kararı aldı. Biz krizde Türkiye'de kalmamızın meyvalarını yiyoruz şimdi."Fonlarla "eşit yönetimsel ortaklık" yöntemini uyguladıklarını belirten Oktay Özdemir, 2010'da 150 milyon euro ciro hedeflediklerini ve 2011'de de bunu iki katına çıkarmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi. Tasarımlar anaokulundan!Oktay Özdemir, Ar-Ge işini yatırım yaptıklarını, nanoteknolojik ürün departmanları bulunduğunu belirtti. Özdemir tasarım ve yeni ürünler konusunda ayrıca, "Ben ürettiğimiz ürünleri oturduğum mahallede çocuklarımın arkadaşlarına denettiriyorum. Onların fikirleri doğrultusunda yenilikler yapıyorum. Ayrıca her yıl en az 200 anaokulunu geziyorum. Çocukların çok farklı fikirleri oluyor. Onların fikirlerinden biri hem ceket hem pantalon olan ürün. Bunu ürettik ve satışa çıkardığımız ilk ayda 12 bin tane sattık" dedi.'Eurasia Capital Partners' hedef büyüttüEurasia Capital Partners Yönetici Ortağı Eren Kuraner ise Türkiye'de 3 yıl içinde 160 KOBİ'yi gezdiklerini belirterek, "Türkiye'ye önümüzdeki 5 yıl içinde 100 milyon euro'luk ortaklık yapacağız. Türkiye özel fonlar için çok cazip şirketlerin varolduğu bir ülke. 2 firmayla daha görüşüyoruz. Bu Türkiye'de ilk yatırımımız" diye konuştu. Aile problemlerini çözüyorlarYeni ortaklık sonrası sosyal sorumluluk ve çevre bilinci konusunda çalışmalar yaptıklarını ifade eden Özdemir, "Ürünlerimiz çevre duyarlılığı olan üreticiler tarafından üretiliyor. Pamuktan itibaren her kademesinde sıkı denetimler yapıyoruz. Sosyal sorumluluk projelerimiz var. 'Benim ailem' bölümü kurduk. Ailesinde sorunlar olanlar burada psikolog eşliğinde çözüm buluyorlar. daha verimli çalışma ortamı için her türlü uygulamayı faaliyete koyuyoruz."
Milliyet
1,346,220
Ekonomi
Fransız savunma elektroniği şirketi Thales, Fransa'da 1500 kişiyi işten çıkarmayı planlıyor.Radar, havacılık elektronik sistemleri ve güvenlik ekipmanları alanında Avrupa'nın en büyüklerinden olan Thales yetkililerince yapılan açıklamada, bazı faaliyet alanlarında yaşanan talep daralması ve Avro'daki değer kaybı nedeniyle Fransa'daki iş gücünü 1500 kişi azaltmayı planladığını belirtti.Açıklamada, söz konusu işten çıkarma planının 2011 yılında uygulanacağı ifade edildi.Merkezi Fransa'da olan Thales'in 35 bini Fransa'da olmak üzere dünya genelinde 68 bin çalışanı bulunuyor.Thales hisseleri, Paris Borsasında gün ortasında yüzde 1,2 oranında değer kazanarak, 26,94 avrodan işlem gördü.Finansal krizin, bütçe açığı ve kamu borçları üzerindeki olumsuz etkisiyle bir çok Avrupa ülkesi savunma harcamalarını azaltmak zorunda kalmıştı.
Milliyet
1,318,606
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİ Son üç yılda şans oyunlarına yapılan toplam harcama ise 18 milyar TL'nin üzerinde gerçekleşti.İSMMMO'nun Raporu'na göre Türkiye'de şans oyunları, oyun olmaktan çıkıp, artık halkın kendini kurtarma aracına dönüştü.Türkiye'de yasal olarak oynatılan Milli Piyango, Sayısal Oyunlar, İddaa, Spor Toto ve At Yarışları'nın bir önceki yıl 6.2 milyar TL olan toplam hasılatı geçen yıl yüzde 9.3 arttı. İSMMMO'nun derlediği verilere göre, Spor Toto Teşkilatı bünyesindeki İddaa ve Spor Toto oyunlarının hasılatı geçen yıl 3 milyar TL'ye yaklaştı. İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, verilere ilişkin değerlendirmesinde, durumu modern zamanların define avına benzetti. 2001 krizinden sonra satış gelirlerindeki en büyük artışı 2008 yılında yaşayan Milli Piyango İdaresi'nin satışlarının geçen yıl, bu en büyük artışa oranla yüzde 12 arttığına dikkat çeken Arıkan, "Krizle birlikte işini aşını kaybetmiş insanlar, artık ne yazık ki sorunların normal koşullarda çözüleceğine dair umudunu da kaybetmiş, kurtuluşu, define avına çıkar gibi, altına hücum eder gibi şans oyunlarının önünde kuyruk oluşturmakta bulmuştur" dedi. Vergilerle birlikte 'umuda'  3 yılda ödenen para (milyon TL)Şans Oyunları 2007 2008 2009 ToplamMilli Piyango 342 355 402 1.100Sayısal Loto 579 563 485 1.628Şans  Topu 241 240 227 709On Numara 115 130 150 396Süper Loto 29 306 573 928Hemen Kaz. 156 137 110 404İddaa+S.Toto 1.894 2.328 2.800 7.023At Yarışları 1.826 2.111 2.002 5.941Toplam  5.186 6.174 6.753 18.134
Milliyet
1,331,237
Ekonomi
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, bugün açıklanan sanayi üretim rakamlarını değerlendirirken, rakamların düzenli bir artış trendi içerisinde olduğunu söyledi.Kanal 24 kanalında katıldığı bir programda sanayi üretim rakamlarını ilişkin düşüncelerini açıklayan Ergün, dünya ekonomisinde tedirginliklerin hala devam ettiğini, Türkiye'de olduğu gibi bir toparlanmanın yaşanmadığını söyledi.Buna karşın Türkiye ekonomisinde dünya ekonomisinin çok üzerinde bir toparlanma yaşandığına vurgu yapan Ergün, 2010 yılı büyüme rakamlarının da buna işaret ettiğini söyledi. Türkiye'nin Çin'den sonra dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi ve OECD ülkeleriyle, Avrupanın bir numaralı büyüyen ülkesi konumuna geldiğini belirten Ergün, Türkiye ekonomisinin ekonomik kriz sırasında reel sektör, mali sektör, mali disipline uyma, piyasaları genişletme konusunda aldığı önlemler gibi birçok parametreyi çok iyi tutturmasıyla ilgili olduğunu kaydetti.Ergün sanayi üretim rakamlarının düzenli bir artış trendi içerisinde olduğunu belirterek, bunun da yine bazı parametreleri tutturduğuna işaret ettiğini bildirdi.Otomotiv sektöründeki gelişmelere de değinen Ergün, ekim ayında otomobil sektöründe iç pazardaki satışların geçen yılın aynı ayına göre üç kattan fazla artış gösterdiğini söyledi. Otomotivde bu yıl satış hedefinin 500 binin üzerinde olduğunu vurgulayan Ergün, bu sektörde iç piyasada hem üretim artışı hem de iç pazardaki satışlarda artış bulunduğunu bildirdi.Ergün, "bu yıl bizim sanayi üretim rakamlarımızın önümüzdeki aylarda çok daha iyi bir şekilde göreceğimize işaret ediyor" dedi.Otomotiv sektöründeki üretimin yüzde 80'inin ihraç edildiğini belirten Ergün, toplam ihracat içerisinde sanayin payının ise yüzde 95 olduğunu bildirdi.Ergün şunları kaydetti: "Yani biz sanayi ürünleri ihraç eden bir ülkeyiz. Tabi ki tarım ürünleri de ihraç ediyoruz. Ama tarım ürünleri ihracatı toplam ihracat içerisinde yüzde 5'e tekabül eden bir rakam. Sanayi ürünleri çok ağırlıklı. Bu kısa zamanda olmadı tabi. Son zamanlarda Türkiye sanayi üretimine ciddi oranda önem verdi, vermelidir. Çünkü üretime dayanmayan, sanayiye dayanmayan bir ekonomi gerçek bir ekonomi değildir. Bunu biz komşumuz Yunanistan'da gördük.Sürekli AB fonlarından kaynak çekerek gerçek bir ekonomi meydana getirmek mümkün değildir. Bunlar sizi her zaman yalnız bırakabilir. Bu da çok önemli. Ama esas olan üretim gücü ve kabiliyetidir. Eğer üretim gücü ve kabiliyetinizi kaybederseniz, onu bir kenara koyarsanız, üretmek çok zor, zahmetli. Ürettiğini dünyaya satmak epey uğraş gerektiriyor. (En iyisi şurası kısa zamanda çok kar edilebilecek bir alan diye) ülkeler stratejik olarak düşünmelidir. Stratejik olarak düşünmezler, stratejik olarak zorda olsa, zahmetli de olsa üretmek de, satmak da başlı başına bir zahmete katlanmak demektir.Üretmek, sanayileşmek vazgeçilecek birşey değildir. Bizim de zaten sanayi ürünleri ihracatımız toplam ihracat içerisinde yüzde 95'lere ulaşmıştır. Bunu memnuniyetli görüyoruz." Bakan Ergün, bir soruya verdiği yanıtta da yeni bir kredi faiz destek paketi açıklayacaklarını, bunun miktarının ise geçen yıldan fazla olacağını söyledi. Ergün söz konusu paketin 11 Kasım Perşembe günü açıklanabileceğini sözlerine ekledi.
Milliyet
1,333,368
Ekonomi
TÜPRAŞ, 2010 yılının ilk 9 aylık karı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artarak 676 milyon 437 bin TL olarak gerçekleşti.Tüpraş Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, kuruluş geçen yıl 1 ocak- 30 Eylül 2009 tarihleri arasında 14 milyar 732 milyon 969 bin TL satış geliri elde ederken, bu yılın aynı döneminde bu rakam yüzde 27'lik artışla 18 milyan 774 milyon 762 TL olarak gerçekleşti. Tüpraş'ın yine aynı dönemlere ait faliyet karı 741 milyon 049 bin TL'den 842 milyon 487 bin TL'ye, dönem karı ise 615 milyon 765 TL'den 676 milyon 437 TL'ye çıktı. Tüpraş operasyon verilerini de açıklarken, geçen yılki döneme göre kapasite kullanımı yüzde 5.4 artarak yüzde 70'den yüzde 75.4'e, tesislerdeki üretim de 13 milyon 695 bin tondan 15 bin 059 tona ulaştı.Genel Müdürlük açıklamasında, 2010 yılı 9 aylık dönem, küresel ekonomide görülen sınırlı iyileşmeye paralel olarak, Brent hampetrol fiyatının yüzde 35 artışla varil başına 77 dolar düzeyine yükseldiği, dünya rafinerileri açısından kapasite kullanım oranlarının daha yüksek seyrettiği, global ürün stoklarının rafineri marjları üzerinde daha belirleyici olduğu bir dönem olduğu kaydedilerek şöyle denildi: "İlk 9 aylık dönemde Tüpraş net rafineri marjı Akdeniz Rafineri Marjındaki gelişmelere paralel olarak 2.1 dolar/varil düzeyinden 4 dolara ulaşmıştır. Rakamlardan anlaşılacağı üzere, operasyonel ve finansal göstergelerimiz 2009 yılının üzerinde gerçekleşmiştir. Finansal göstergelerimizden satış gelirlerimiz, ham petrolün ortalama fiyat seviyesine bağlı olarak geçen yılın yüzde 27 üzerinde gerçekleşirken, faaliyet karı ve FAVÖK ise rafineri marjımızdaki gelişim doğrultusunda geçen yılın yüzde 14 üzerinde olmuştur. Sektör, en güçlü olduğu 3'üncü çeyrek dönemde ise, ülkemizdeki ekonomik büyüme ve ürün taleplerdeki iyileşme paralelinde Tüpraş 3'üncü çeyrek dönemde yüzde 25.6 artışla 351.8 milyon TL net kar elde etmiştir."
Milliyet
1,342,521
Ekonomi
İrlanda Maliye Bakanı Brian Lenihan, "Bankacılık sektöründeki sorunları çözmek için dış yardıma ihtiyaç olduğu çok açık" dedi. İrlanda Başbakan Yardımcısı Mary Coughlan ise AB'nin ortalamasının oldukça altında olan İrlanda'daki yüzde 12.5'lik kurumlar vergisinin "müzakere edilemeyeceğini" bildirdi. Mary Coughlan, kurumlar vergisini artırmayacaklarını ifade etti.İrlanda'da kurumlar vergisinin düşük olması, ülkeye yabancı yatırımlar açısından çok fazla avantaj sağladığı gerekçesiyle birçok AB ülkesi tarafından eleştiriliyor.Ekonomistler, İrlanda'nın sadece dışarıdan gelecek yardıma dayanmasına izin verilmemesi, bunun yanı sıra kamu gelirlerini artırmak için kurumlar vergisinin de artırılması gerektiğini tartışıyorlar. Lenihan, İrlanda'nın sorununun çok borçlu bankacılık sisteminden kaynaklandığını, banka kurtarmaların maliyetinin 45 milyar avroyu (60.1 milyar dolar) bulduğunu belirterek, bankacılık sistemini istikrara kavuşturmak için dış yardım almak gerektiğini kaydetti.Kemer sıkma yolda...Avrupa Birliği ve IMF, İrlanda için yardım planının önümüzdeki hafta netleşeceği bildirildi. AB kaynağına göre, yardım planı, İrlanda'nın 4 yıllık tasarruf programı ile birlikte ya da kısa bir süre sonra netleşecek. İrlanda Toplum Bakanı Pat Carey, hükümetin 4 yıllık mali planı ile 2011-2014 yıllarında 15 milyar euro tasarruf yapılmasının öngörüldüğünü belirtti. Bir başka kaynak ise AB-IMF yardımı ile tasarruf programının aynı zamana denk gelmesinin iyi bir zamanlama olduğunu söyledi.
Milliyet
1,327,379
Ekonomi
Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) Templeton Fonu yöneticisi Mark Mobius hakkında başlattığı 'ön inceleme sonucunda elde edilecek bulguların piyasa bozucu bir faaliyete işaret etmesi durumunda ön incelemenin, denetim çalışmasına dönüştürülebileceği" bildirildi.SPK tarafından yürütülen rutin gözetim faaliyetleri ve Kurula ulaşan yatırımcı şikayetleri doğrultusunda Templeton Fonu yöneticisi Mark Mobius tarafından İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) hisse senetleri piyasası ile ilgili olarak geçmişte ve yakın zamanda yapılan bazı açıklamalar ve açıklamaların yapıldığı dönemde İMKB ve Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası'nda (VOB) gerçekleştirilen tüm işlemler ile ilgili olarak sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde bir ön inceleme başlatılmıştı.SPK yetkilileri, AA muhabirinin sorusu üzerine, konuyla ilgili olarak SPK'nın bir ön inceleme başlatmış olmasının söz konusu olay ile ilgili bir sermaye piyasası mevzuatı ihlalinin bulunduğu ya da herhangi bir yatırımcının bir sermaye piyasası suçu işlediği anlamına gelmemekle birlikte, ön inceleme sonucunda elde edilecek bulguların piyasa bozucu bir faaliyete işaret etmesi durumunda ön incelemenin denetim çalışmasına dönüştürülebileceğini kaydettiler.Yetkililer, bu aşamada, yerli ya da yabancı yatırımcıların, sermaye piyasası araçlarının değerini kasıtlı olarak etkileyebilecek beyanatlarda bulunmamaları, beyanları ile piyasayı etkileyebilecek kişilerin doğrudan ya da dolaylı olarak beyanları ile bağlantılı işlemler yapmaktan kaçınmaları konusunda bilgilendirilmesinde yarar görüldüğünü ifade ettiler.SPK yetkilileri, SPK ve ilgili borsaların gözetim birimlerinin, piyasa işlemlerini ve piyasaları yakından takip ettiği, gerektiğinde gözetim faaliyeti çerçevesinde ön inceleme, inceleme ve denetim çalışmaları yapabildiği, suç unsuru teşkil eden konularda gerekli tedbirleri alabildiği ya da konuyu adli mercilere intikal ettirebildiğini anlattılar. Uluslararası işbirliği anlaşmaları çerçevesinde, yerli yatırımcılar yanında, Türkiye'de işlem yapan yabancı yatırımcıların yurt dışı hesaplarını ve hesap hareketlerini izlemenin ve incelemenin mümkün olduğunu hatırlatan yetkililer, bu bağlamda, yerli yatırımcılar yanında yabancı yatırımcıların da her türlü piyasa bozucu işlemlerden uzak durmalarının beklendiğine dikkat çektiler.Türkiye'de sermaye ve para piyasalarında yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırımı bulunan Templeton Fonu'nun yöneticisi Mark Mobius, geçen hafta yaptığı açıklamada, "İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda yıl sonuna kadar yüzde 15-20 düzeyinde bir düzeltme yaşanacağı, bu kısa süreli düzeltmeden sonra, borsanın tekrar yükselme eğilimine gireceği" öngörüsünde bulunmuştu. Basında, bu açıklamalardan sonra borsada satışların başladığı yönünde yorumlar yapılmıştı.
Milliyet
1,333,935
Ekonomi
100 bininci araç, Karsan CEO'su Murat Selek, PSA Peugeot Citroen Ortaklık ve İşbirliklerinden Sorumlu Direktör Patrick Lernout ve Peugeot Otomotiv Pazarlama A.Ş. Genel Müdürü Jean Pierre Vieux'nün katılımıyla Karsan'ın Bursa Akçalar fabrikasında banttan indirildi.100 bini aşkın Peugeot Partner ve Citroen Berlingo aracı üretmiş olmanın, PSA Peugeot Citroen'le karşılıklı güvene dayalı kuvvetli bir işbirliğinin sonucu olduğunu belirten Karsan CEO'su Selek "30 yıllık işbirliğimizin bu boyutlara gelmiş olması çok gurur verici" dedi. Peugeot Otomotiv Pazarlama Genel Müdürü Vieux de, 1997'den bu yana Türkiye'de 70 binden fazla Peugeot Partner Origin satışı gerçekleştirdiğini hatırlatarak, Türkiye'de Karsan fabrikalarında üretilen Partner Origin sayesinde Partner'ın Türkiye hafif ticari araç pazarında bir referans haline geldiğini söyledi. Vieux, 1981'de J9'un tanıtımı için Karsan'ı ziyarete geldiğini ve bunun ilk yurtdışı görevi olduğunu dile getirerek, "Bugün çok duygulandım. Karsan'da 100 binden fazla J9 üretildi, şimdi de 100 bininci Peugeot Partner Origin'i kutluyoruz. Türkiye hafif ticari araç pazarında 3. marka olmamız tesadüf değil. Karsan'da üretilen Partner Origin'in bunda önemli katkısı var" dedi. Damga vuracak ilişkiPSA Ortaklıklardan ve İş ilişkilerinden Sorumlu Direktörü Patrick Lernout, Karsan ile ortaklığı "son derece verimli ve üretken bir ilişki" olarak tanımlarken, "100 bin araç üretmiş olmamız da bunun kanıtı. Bu araçların çoğu da Türkiye pazarında satıldı. Karsan-PSA ilişkisi, bugün de yarın da Türkiye otomotiv sanayine damgasını vuran ilişkilerden biri olacaktır" diye konuştu. Karsan, 1997'de Peugeot hafif ticari araçların üretimine başladı. 2008'de Karsan ve PSA Peugeot Citroen, Peugeot Partner Origin ve Citroen Berlingo First üretimini kapsayan, Haziran 2009'da Karsan ve PSA Peugeot Citroen'in Karsan tarafından geliştirilen Partner Origin modelinin 1.000 kilogram kapasiteli "uzun" versiyonlarına CNG (doğalgaz) uygulanması konusunda anlaşma imzaladı. Temmuz 2009'da Partner Origin ve Citroen Berlingo Firstler'in kendi geliştirdiği uzun şasi versiyonlarını Avrupa dışındaki ülkelere ihraç etmeye başlayan Karsan, geçen yılın aralık ayında da 1.000 kg taşıma kapasiteli uzun şasi Partner Origin ve Berlingo First üretimini başlattı.
Milliyet
1,346,853
Ekonomi
KADİFE ŞAHİNTasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Yönetim Kurulu dün düzenlediği toplantıda çarşamba günü satış ihalesi düzenlediği Adabank için tek alıcı olan İsrailli Bank Hapoalim'in teklifini yetersiz bularak pazarlık sürecine son noktayı koydu. Türkiye'de yatırım bankası olarak faaliyet gösteren Bank Pozitif'in sahibi olan Bank Hapoalim, Adabank için TMSF'den ön yeterlilik alan üç aday içinde tek fiyat tekfilinde bulunarak ihaleye katılan talipliydi. Adabank için TMSF'ye teklifini çarşamba gününden önce ileten Bank Pozitif, Türkiye'deki faaliyetlerini yatırım bankacılığından mevduat bankacılığına yaygınlaştırmayı planladığı için Adabank için en ısrarlı alıcı olarak değerlendiriliyordu.Pazarlığa gerek duyulmadı Ancak yaşanan süreç bu beklentiye paralel bir gelişme göstermedi. 25 Kasım Çarşamba günü saat 11:00'de düzenlenen ihaleye katılan tek alıcının İsrailli bir yatırımcı olması Türkiye ile İsrail arasında yaşanan gerginlikler nedeniyle kamuoyunda ilgi yarattı. TMSF, tek alıcı olan Bank Pozitif'in Adabank için verdiği teklifin belirlenen muhammen bedel olan 90 milyon doların altında kaldığının anlaşılması üzerine ihale aşamasında talipliden teklifi artırmasını istedi. Bank Pozitif ise verdiği teklifi sadece 2 milyon dolar daha artırarak 42 milyon dolara çıkardı. Alıcının bu tavrı üzerine, TMSF yetkilileri yapılan ihale hakkında kamuoyuna yaptıkları açıklamada ihale sürecinin daha sonra pazarlık süreciyle devam edeceğini belirttiler. TMSF Yönetim Kurulu dün yaptığı toplantıda ise Adabank için verilen teklifin muhammen bedelin çok altında kaldığını göz önünde tutarak bugün yapılması beklenen pazarlık yöntemine başvurulmaması kararı aldı. Böylece Adabank için düzenlenen üçüncü ihalede de sonuç alınamayarak bankanın satışı yeniden belirsiz bir sürece bırakıldı. Yeni değerleme yoluna gidebilirBu aşamadan sonra TMSF, Adabank için ya yeniden değerleme yoluna giderek satış yoluna gidecek ya da bankacılık sektöründeki gelişmelere izleyerek uzun sürede bir satış takvimi belirlemeye çalışacak. Tek alıcı Bank Pozitif ise bu aşamadan sonra Türkiye bankacılık faailiyetlerini mevduat alanına yöneltmek için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na (BDDK) başvuruda bulunabilir. Türk bankacılık sektörüne 2005 yılında giren Bank Hapoalim, 2001 bankacılık krizinde el konulan ilk banka olan Demirbank'ın eski sahibi Halit Cıngıllıoğlu'nun kızının sahibi olduğu Toprak Yatırım Bankası'nı satın alarak girdi. Halit Cıngıllıoğlunu'nun kızı, TMSF'dan aldığı Toprak Yatırım Bankası'nın adını C Kredi ve Kalkınma Bankası olarak değiştirmişti. Bank Pozitif'in yüzde 30'u C Yatırım Bankası'na, yüzde 70'i ise İsrailli Bank Hapoalim'e ait.
Milliyet
1,319,599
Ekonomi
İzmir'de doğal gaz dağıtımı ve işletmesini üstlenen İzmirgaz Doğalgaz Dağıtım AŞ Genel Müdürü Hamdi Burçin Yandımata, Türkiye'de en ucuz doğalgaz kullanan İzmir'in, önümüzdeki sene de "en ucuz" olmaya devam edeceğini bildirdi.Yandımata AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2011 sonuna kadar, yani 14 ay boyunca doğalgazda zam beklenmediğini belirterek, "Bunu neye dayanarak söylüyoruz. Piyasadaki tüm tedarikçiler, fiyatlarını BOTAŞ'a göre ayarlıyor. BOTAŞ'ın fiyatları baz fiyatlar. Sayın Bakan da (Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcı Ali Babacan) açıkladı, gaz fiyatlarına zam gelmeyecek diye. Bu açıklama herkesi rahatlattı" şeklinde konuştu.İzmirgaz'ın doğalgazı daha ucuz tedarikçilerden sağlamaya devam edeceğini ifade eden Yandımata, "Biz en ucuz nereden bulursak oradan alırız. Geçen sene BOTAŞ fiyatlarının altında gaz bulduk ve bu sayede yüzde 4,4 indirim yapmıştık.2011'de de şimdiki fiyatlardan doğalgaz temin edebileceğimizi ümit ediyoruz.Türkiye'de en ucuz gaz İzmir'de, bunun devam edeceğini düşünüyoruz" dedi.Burçin Yandımata, İzmir'de 100 liralık doğalgazın sağladığı enerjiyi almak için mutfak tüpü yani LPG kullanılması halinde 559 lira, motorinde 456 lira, dökme propan LPG kullanılırsa 445 lira elektrikte 425 lira, fuel oil yakılırsa 317 lira, Sibirya kömüründe 158 lira, yerli linyit kömür kullanılırsa 148 lira ödemek durumunda olunacağını anlattı.-"BU SENE ABONELİK TALEBİNDE ÇOK FAZLA YOĞUNLUK VAR"- Doğalgaz aboneliği talebinde bu sene diğer yıllara oranla büyük yoğunluk yaşandığını dile getiren Yandımata, şöyle dedi: "Geçen sene aldığımız abone sayısını bu sene Eylül ayında geçtik. Geçen sene 34-35 bin yeni abone yapmıştık. Bu senenin sonunda 50 bini geçeceğiz. Seneye bunun daha da katlanacağını, 100 bine yakın yeni abonelik almayı düşünüyoruz.Yine de işin çok başında olduğumuz düşünüyoruz. Çok kısa sürede 400-500 bin abone rakamlarını göreceğiz. Ama bu tüm illerde böyle oluyor. İlk 4-5 yıl yavaş yavaş gider, 5. ve 6. seneden itibaren toplam aldığını bir sene içinde alır. Yani artan bir ivmeyle devam eder." İzmir'de şu anda 151 bin abonenin bulunduğunu belirten Yandımata, 2,1 milyar metreküple Türkiye'de en çok gaz taşıyan ve satan şirket olduklarını, bu miktarın içinde sanayinin de bulunduğunu söyledi.Yandımata, aboneliğin özellikle Eylül ve Ekim'in gelmesiyle çok fazla artması nedeniyle cumartesileri yarım gün çalışan abone merkezlerimizi tam güne çıkarmak durumunda kaldıklarını, günde 450-500 hanenin gazını açtıklarını bildirdi.Artan talep üzerine yetkili iç tesisat firmalarının talebi karşılamakta zorlanmaya başladığını ifade eden Yandımata, "Kasım ayının sonlarına, Aralık ayının başına keşif tarihi veriyorlar. Onun için iç tesisat firmalarını artırmak için çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda Makine Mühendisleri Odası ile konuşuyoruz. Bu işi önceden yapmış kişilerle temasa geçiyoruz. Bu işi yapabilecek yetirlikte girişimcilere yetkili tesisat firması kurmalarını öneririz" dedi.İzmir'de doğalgazın artık iyi bilindiğini, vatandaşların ucuz, konforlu, çevreci bir yakıt olduğunun bilincinde olduğunu aktaran Yandımata, "Yaz aylarında 4-5 lira fatura geliyor, mutfak ve sıcak su tutarı olarak. Hatta vatandaşlar 'Bu kadarcık bir fatura için kalkıp bankaya gidiyoruz' diyor" şeklinde konuştu.Balçova'da jeotermal bağlanması beklenen bazı semtlerde sıkıntıların yaşandığının hatırlatılması üzerine Yandımata, şöyle dedi: "Biz 4 sokakta doğalgaz verdik. Jeortermal milli servetimiz, önemli bir kaynak, Ama bu doğalgaz olmasın anlamına gelmiyor. Çünkü jeotermal mutfakta kullanılamıyor ve sınırlı. Jeotermal AŞ'deki arkadaşlarımız özveriyle çalışıyorlar. Bir şehrin içinde altyapı yapmak çok kolay değil. Onun için mutlaka verdikleri sözleri tutacaklardır. Doğalgaz ile jeotermal farklı iki enerji kaynağı. Çünkü doğalgaz ısıtma, soğutma, sıcak su ve mutfak için kullanılıyor.Dolayısıyla bu iki enerjinin birbirinin karşısında göstermek doğru değil."-DOĞALGAZLA SOĞUTMA-İleriki dönemde sistemlerin ucuzlamasıyla doğalgazla soğutmanın yaygınlaşacağını kaydeden Yandımata, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu an için konutlarda çok fizibl değil ama ileri dönemde evlerde de soğutma başlayacak. Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesinin merkez binası, Aliağa'da iki otel, Bornova'da birkaç büyük villanın soğutması doğalgazla yapılıyor. Bu sene Alsancak bölgesine girdiğimizde, oradaki oteller soğutmalarını doğalgazla yapacak. Hastaneler de aynı şekilde. Doğalgazla soğutmada şöyle bir avantaj var, sıcak su ihtiyaçlarını parasız elde ediyorlar. Çünkü sistem soğutma yaparken, atık olarak sıcak su veriyor. Dolayısıyla sıcak su için ekstra bir yakıt harcamıyorsunuz. O zaman çok fizibl hale geliyor. Evlerde de yaygınlaşacak. Şu anda sistemler pahalı, ucuzladıkça yaygınlaşacak. Mesela Kore ve İtalya'da bu sistemin evlerde kullanımı oldukça yaygın."
Milliyet
1,337,849
Ekonomi
tarihinde Eskidji tarafından ihaleleri gerçekleşecek olan arsaların en küçüğü 875 metrekare, en büyüğü ise 658 bin 64 metrekare büyüklüğe sahip. Yapılan açıklamaya göre, 18 arsanın en ucuzu Ankara Gölbaşı'ndaki 91 bin 910 TL'lik arsa olurken, en pahalısı ise İstanbul Ataşehir'de yer alan 56 milyon TL değerindeki arsa oldu. Vakıfbank 11 şehirde 159 taşınmaz satıyorVakıfbank,  bayramdan bir gün önce11 ildeki toplam 159 taşınmazı satışa çıkaracağını açıkladı. En ucuzu 6 bin TL, en pahalısı 980 bin TL olan gayrimenkuller için ilk teklif değerlendirme tarihi olarak 10 Aralık 2010 belirlendi. Kapalı zarf teklif usulüyle gerçekleştirilecek olan taşınmazların 10 Aralık'ta satılamaması halinde teklif almaya devam edilecek ve gelen teklifler her ayın 20 ve 30'unda değerlendirmeye tabii tutulacak. Vakıfbank'tan yapılan açıklamada 159 taşınmazın villa, tarla, bağ, mesken, arsa, ev, dükkan, büro ve fabrikadan oluştuğu belirtildi.
Milliyet
1,339,683
Ekonomi
BESTE ÖNKOLKlasikleşen bayram tatlarına yeni bir alternatif eklendi: Makaron (macaroon). İyi kalite bir baklavanın kilosunun 34, akidenin 24, badem ezmesinin 52 TL olduğu İstanbul'da makaronlar kilosu 100 TL'den alıcı buluyor. Türkçeye bademli beze olarak da çevirilebilen makaronlar lezzetiyle damakları şenlendirirken fiyatlarıyla da düşündürüyor. Türkiye'yi bu lezzetle tanıştıran ve vitrinlerindeki makaron kuleleriyle adından söz ettiren Baylan'da bayramda satışlar iki katına çıktı. Badem tozu, pudra şekeri ve çeşidine göre kremasıyla yapılan ve kilosu 100 lira olan makaronlardan bayramla beraber günde 30 kilo sattıklarını söyleyen Baylan Bebek Mağaza Müdürü Ali Haydar Usta, 8 farklı çeşitlerinin olduğunu ve en çok tercih edilen iki tadın fıstıklı ve çikolata olduğunu anlattı. Usta, Türk kahvesiyle gösterdiği uyum nedeniyle karamelli çeşidin de üçüncü sırada olduğa dikkat çekti. 2 gün içinde tüketilmesi gereken bezelerin fiyatlarının yüksekliğinin ise hammadde ve yoğun el işçiliğinden kaynaklandığını ifade eden Usta, "Baylan'da 6 makaron ustası var. Onların başında ise Fransız bir şef. Onlar sadece makaron yapımından sorumlu. Yapımı, doğru kıvamı tutturması ve sununmuyla zor bir iş" diye konuştu. Yeni doğanlara pembeMakaronların daha çok yeni yaygınlaşmaya başladığını hatırlatan Usta ortaya çıkan farklı geleneklere ilişkin şunları anlattı: "Özellikle yeni doğum yapanlar hastane gelen ziyaretçilerine makaron ikram ediyor. Kızlar için pembe, erkekler için beyaz makaron alıyor. Türkiye'de pek tercih edilmeyen ancak mavi renge sahip lavantalı ve menekşeli çeşitleri de erkekler için yapacağız. Ayrıca, nikah şekeri olarak beyaz makaron alanlar da bulunuyor." Usta, müşterilerden gelen talep üzerine güllü çeşit üzerine yaptıkları çalışmaları tamamlamak üzere olduklarını ifade etti. Gloria Jean's Baylan oldu 87 yıldan bu yana Lenas ailesinin sahibi olduğu Baylan geçen yıl Kahve Dünyası tarafından satın alınmıştı. Nisanda ikinci şubesini Bebek'te açan Baylan yeni yerine geçmek için gün sayıyor. Baylan'ın hemen bitişiğinde daha önce kahve zinciri Gloria Jean's'in bulunduğu binayı satın alan marka yeni yılla birlikte bu binaya geçecek. Bebek'te cadde üzerinde faaliyet gösteren mağaza ise 'take a way' yani sadece satın alıma yönelik olarak devam edecek. İtalya'dan Fransa'ya 'gelin' oldu-  Venediklilerin Rönesans döneminde deniz yolculukları sırasında uzak ülkelerde keşfettikleri bir tat olarak biliniyor. -  Makaronlar İtalyan Medici Ailesi'nden Catherine'in Fransa Kralı II. Henri ile evlenmesi sonucu Fransa'ya taşındı.-  Makaroni İtalyanca kökenli bir kelime ve 'ince hamur' anlamında. -  Yumurta akı, pudra şekeri ve badem tozu makaronun ana malzemelerini oluşturuyor.-  Fıstıklı, çilekli, limonlu, frambuazlı başta olmak üzere pekçok çeşidi bulunuyor. Lavanta ve menekşeli makaron en çok Fransa'da yeniliyor. -  İyi bir makaoron kenarında 'fırfırlı etek' diye tabir edilen kıvrımlardan anlaşılıyor. Kıvam tutmazsa 'fırfırlı etek' oluşmuyor. -  Raf ömrü 2 gün olan makaronların 5 derecede saklanması gerekiyor. Mucit Ladurèe'de kilosu 150 euro Divan pastanesi, Beyaz Fırın ve Kitchenette'de benzer fiyatlarla alıcı bulan makaronlara bir marka daha eklendi.Paris'te Champs-Elysèes'te, İsviçre, Monaco, Tokyo, Dublin, Bahreyn, Milan ve Dubai'de zincir mağazaları olan Ladurèe, makaronun mucidi olarak biliniyor. 1862 yılında Louis-Ernest Ladurèe'n küçük bir fırın kurmasıyla başlayan macera, torun Pierre Desfontaines'in makaron fikriyle 1930'da çıka gelmesiyle üne kavuşuyor. Kırmızı tabanlı ayakkabıların yaratıcısı Christian Louboutin ve Yazbükey'in de  özel kutu tasarladığı marka, son olarak John Galliano ile anlaştı. Bayram sonrası Bebek'te satışlarına başlayacak olan Ladurèe'de makaronlar, Paris fiyatıyla yani kilosu 150 euro'dan alıcı bulacak.
Milliyet
1,332,331
Ekonomi
SERKAN ARMANABD Merkez Bankası'nın (FED) 600 milyar dolarlık tahvil satın alma kararı, dünya ekonomisinin ağır toplarını karşı karşıya getirdi. ABD yönetimi tarihi kararı savunurken Almanya, Çin, Rusya, Brezilya ve Güney Afrika'nın başı çektiği ülkeler, dünya ekonomisinin yakında girdaba sürükleneceğini savunarak, karara karşı ciddi bir cephe aldı. ABD, Almanya, Çin ve Rusya'nın 11-12 Kasım'da Seul'de yapılacak olan G20 Liderler Zirvesi'nde kozlarını paylaşması bekleniyor.   FED'in ekonomiyi canlandırmak için Haziran 2011 sonuna kadar 600 milyar dolar tutarında uzun ve orta vadeli Hazine bonosu ile tahvil satın alma kararına karşı, dünyanın önde gelen ekonomileri eleştiri şiddetini yükseltiyor. Karara açık cephe alan Almanya, ABD'nin dünya ekonomisini girdaba sürüklediğini savundu. 'Gelişmekte olan ülkeler mağdur'Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schauble, "ABD'nin Çinlileri kur manipülasyonuyla suçlayıp sonra da merkez bankalarının dolar basma gücüyle paralarının değerini yapay bir şekilde düşürmelerine anlam veremiyorum" diyerek bugüne kadar ki en sert açıklamayı yaptı. Rusya G20 temsilcisi Arkady Dvorkovich aracılığıyla, "Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, G20 toplantısında böyle büyük kararlar öncesi ön görüşmeler yapılması gerektiği konusunda ısrarcı olacak" derken Çin'den de Maliye Bakan Yardımcısı Zhu Guangyao aracılığıyla, "ABD küresel ekonomiye istikrar kazandırma sorumluluğunu unuttu, aşırı likiditenin gelişmekte olan ekonomilere etkisini hesaba katmadı" eleştrisi geldi. Güney Afrika Maliye Bakanı Pravin Gordhan da karardan en çok gelişmekte olan ülkelerin mağdur olacağını söyledi.FED Başkanı Ben Bernanke, enflasyon yaratmayı amaçlamadıklarını, borçlanmayı ucuzlatmak ve Amerikalıları daha fazla harcamaya sevk etmek istediklerini söylese de karar ülke içinde de eleştirilmeye başlandı. ABD'de Temsilciler Meclisi Bütçe Komitesi'nin başına geçmesi beklenen Cumhuriyetçi Paul Ryan, "Bu iş sonunda bize büyük bir enflasyon problemi olarak yansıyacak" yorumunda bulundu. Gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler, ülke içinde de eleştiri oklarına hedef olan FED kararına karşı seslerini yükseltirken, perşembe başlayacak G20 zirvesinde konunun ciddi bir çatışma yaratması bekleniyor. ÇİN SİTEMKÂR-  Çin Maliye Bakan Yardımcısı Zhu Guangyao, büyük tahvil alım kararını eleştirerek "ABD küresel ekonomiye istikrar kazandırma sorumluluğunu unuttu, aşırı likiditenin gelişmekte olan ekonomilere etkisini hesaba katmadı" diyor.EN SERT ALMANYA-  Karara açık cephe alan Almanya, ABD'nin dünya ekonomisini girdaba sürüklediğini belirtiyor. -  Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schauble, ABD'nin Çin'i kur manipülasyonuyla suçlarken para basarak doların değerini yapay şekilde düşürmekle suçluyor.ABD SAVUNMADA-  FED 600 milyar dolarlık tahvil alımıyla ekonomiyi canlandırmak, borçlanmayı ucuzlatmak ve Amerikalıları daha fazla harcamaya sevk etmeyi amaçladığını belirtiyor.-  FED Başkanı Ben Bernanke, ekonomiye pompalanan paranın, tahvil ve emtia fiyatlarında spekülatif balon veya enflasyon yaratabileceği iddialarını reddediyor. RUSYA ISRARCISeul'de yapılacak G20 zirvesinin tartışmalı geçeceğinin ilk sinyali Rusya'dan geldi. Rusya, dünya ekonomisini etkileyecek boyutta operasyonlar yapılmadan önce G20'ye danışılması gerektiğini belirtiyor. 'Çin yuan reformuna başladı'ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, Çin'in, G20'nin küresel ekonominin yeniden dengelenmesi taslağını desteklediğini ve G20 Zirvesi'nde bu konuda geniş uzlaşma zemini beklediğini söyledi. Çin'in, ticaret ortaklarının yanı sıra "büyük oranda kendi çıkarına" olacak para birimi yuan'ın reformu konusunun ilk safhalarında olduğunu belirten Geithner, "Değişiklikler  zamanla kapsamlı bir konvertibiliteye izin verecek ancak bunlar çok çok erken bir safhada" dedi.  Medvedev:  Büyük kararlar G20'ye danışılsın  Güney Kore'de yapılacak G20 zirvesinin çekişmeli geçeceğinin ilk sinyalini Rusya verdi. Rusya, FED'in 600 milyar dolarlık tahvil alım kararı gibi büyük çaplı operasyonlardan önce G20'ye danışılması gerektiğini söyledi. Rusya'nın G20 temsilcisi Arkady Dvorkovich, "Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev G20 toplantısında böyle büyük kararlar öncesi ön görüşmeler yapılması gerektiği konusunda ısrarcı olacak" dedi. Hokkabazlıkla değil, sanayiyle büyüdükABD'ye yönelik en sert eleştiriler Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schauble'den geldi. Schauble, Amerikan tarzı büyümeyi hokkabazlığa benzetti.  Der Spiegel dergisine yaptığı açıklamada FED'in 600 milyar dolarlık tahvil alım kararının ne ABD ekonomisine ne de dünyaya faydası olacağını söyleyen Schauble, "Bu kararlar ABD maliye politikasının güvenilirliğini zedeliyor. ABD Çinlileri kur manipülasyonuyla suçlayıp sonra da merkez bankalarının dolar basma gücüyle paralarının değerini yapay bir şekilde düşürmelerine anlam veremiyorum" dedi. Schauble, Berlin'deki bir konferansta da ABD'de karar alıcıların ne yapacakları konusunda tamamen kararsız oldukları yorumunda bulundu. Almanya'nın bu sert çıkışını, Alman ekonomisinin verdiği ticaret fazlasına yönelik sert eleştirilere bağlayanlar da oldu. Schauble, "Almanya'nın ihracat başarısı artan rekabet gücümüze dayanıyor. Kur hokkabazlığına dayanmıyor. Amerikan büyüme modeli büyük bir krize saplandı. ABD finans sektörünü şişirdi, sanayisini ihmal etti. Amerika'nın sorunlarının çok nedeni var. Alman ticaret fazlası bunlardan biri değil" dedi.
Milliyet
1,325,640
Ekonomi
İstanbul serbest piyasada, kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1,3930 liraya gerilerken, avronun satış fiyatı 1,9850 liraya yükseldi.AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, piyasanın kapanışı itibariyle Kapalıçarşı'da 1,3900 liradan alınan dolar 1,3930 liradan, 1,9800 liradan alınan avro 1,9850 liradan satılıyor.Serbest piyasada dünkü kapanışta 1,4130 lira olan dolar güne 1,4030 liradan, 1,9790 lira olan avro 1,9800 liradan başlamıştı.
Milliyet
1,337,846
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİPublicis Groupe, internet kullanımında dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer alan Türkiye'nin dijital iletişimde taşıdığı potansiyeli dikkate alarak, grubun dijital iletişim hizmetleri alanındaki ajansı Publicis Modem'in Türkiye'de de faaliyete geçtiğini açıkladı.Publicis Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Osman Uslu, "Hedefimiz hizmet verdiğimiz markaları bölge tüketicisi ile de tanıştırmak. Bölgedeki diğer ülkelere de dijital iletişim hizmeti götürmeyi hedefliyoruz" dedi. Publicis Modem Global CEO'su Jean-Philippe Maheu de, Publicis Modem Türkiye'nin, grubun sahip olduğu teknolojik üstünlükleri Türkiye'ye taşıyacağını söyledi.50 bin çalışanıyla 104 ülkede faaliyet gösteren Publicis Groupe, reklam ve tasarım, medya planlama, sağlık iletişimi, CRM, dijital iletişim, pazarlama destek danışmanlığı, halkla ilişkiler gibi iletişimin her alanında hizmet veriyor. Publicis Modem aracığıyla da dijital iletişim alanlarındaki hizmetlerini sunuyor.30 ülkede 40 ofisiyle pek çok markaya Publicis Groupe çatısı altında hizmet veren Publicis Modem, dünyada ilk internet banner reklamı, ilk viral kampanya, ilk online-video, banner'a gömülü ilk video, ilk online shopping ortamı, ilk interaktif hizmet birimi gibi öncülükleriyle tanınıyor.
Milliyet
1,340,373
Ekonomi
Türkiye'de faaliyet gösteren 3 GSM operatörünün rekabeti bütün hızıyla sürüyor. Öncelikle hizmet çeşitlerini artırmaya çalışan operatörler, özellikle ücret konusunda yoğun rekabet yaşıyor. Reklamlara da yansıyan bu rekabet çoğunlukla tüketicinin lehine olsa da, alternatifin çok olması zaman zaman yanlış seçimleri de beraberinde getiriyor. Her hafta bir tarife ve kampanya ile tüketicinin karşısına çıkan şirketler, 'En ucuz biziz' yarışı yapıyor.Tarife sayısında birinciliği Turkcell alıyor.Turkcell'in 63 ayrı tarife seçeneği bulunuyor. Turkcell'i, 50 tarife ile Avea izliyor. Vodafone'un ise 46 tarifesi var. Bu tarifeler çoğunlukla ücretsiz dakikalar sunarken, seçimde kullanım alışkanlıkları öne çıkıyor. Birçok internet sitesi karşılaştırmalı seçenek sunuyor. Bunlardan enuygun.com adlı sitede, tüm tarifeler karşılaştırılabiliyor. Öte yandan şirketler de tarife konusunda abonelerine rehberlik yapıyor. Türkiye'de cep telefonu kullanan yaklaşık 65 milyon abone, bu tarife ilanlarını dikkatle takip ediyor. Yapılan bir araştırmaya göre; kullanıcıların yüzde 70'i, tarife değişikliğine kendisinin karar verdiğini söylüyor. Operatör önerisi ile değiştirenlerin oranı yüzde 17 iken, arkadaşının tavsiyesini dinleyenler yüzde 13'te kalıyor.PAZARTESİ KONUŞMA GÜNÜ Turknet'in yaptığı bir araştırmaya göre; telefon trafiğinin en yoğun olduğu gün, pazartesi. O gün işbaşı yapan kullanıcılar, haftayı planlarken önce telefon aramalarını yapıyorlar. Pazartesi, önceki haftadan kalan öncelikli aramaların da yoğun olarak yapıldığı gün oluyor.MOBİLDE EN ÇOK SOSYAL AĞLARI İZLEDİK Interpromedya'nın araştırmasına göre; cep telefonundan internet kullanan tüketici oranı yüzde 20.6'ya ulaşırken; 'cep'ten hergün internete giren kesim yüzde 42, 'Haftada bir ve birden fazla' diyenler yüzde 36 ve 'Ayda birkaç kez diyenler' yüzde 21 oldu. 'Cep'ten en çok izlenen web sitelerinde ise, yüzde72 ile sosyal ağlar birinci sırada. Haber portallarının izlenme oranı yüzde 26 olarak gerçekleşti. (Takvim)
Milliyet
1,342,105
Ekonomi
Avustralya'dan, özel bir şirket tarafından ithal edilerek Artvin'in Yusufeli ilçesine getirilen angus cinsi damızlık inekler yavrulamaya başladı.Yusufeli ilçesinin Yaylalar köyünde yaşayan 110 kişinin kurduğu Kaçkar Hayvancılık ve Arıcılık Şirketinin ortağı Cihan Kantar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yaylalar köyü sakinleri olarak bir şirket kurup yaşadıkları bölgeye uygun, soğuk yerlerde yaşayabilen, eti lezzetli ve çok kısa sürede büyüyüp gelişen hayvanlardan ithal etmeye karar verdiklerini, bu çerçevede, yaklaşık 4 ay önce, tanesi 2 bin 650 dolardan 97 angus ineği ithal ettiklerini, bu hayvanlardan 11'inin telef olduğunu anımsattı.Angus cinsi ineklerin sadece dişi olanlarından ithal ettiklerini belirten Kantar, "İnekler, Kurban Bayramı'nın ilk günü yavrulamaya başladılar. En son bugün bir doğum oldu. Şu ana kadar toplam 6 adet buzağı dünyaya geldi. Doğumlarda şu ana kadar veteriner desteğine ihtiyacımız olmadı. Buzağıların hepsi dişi. Şu anda 5 adet daha hamile olduğunu tespit ettiğimiz hayvan var ve her an doğurabilirler" dedi.Hayvanları ithal ettiklerinde gebe olduklarını bilmediklerini, ilçedeki veteriner hekimlerin rutin kontrolleri sırasında öğrendiklerini ifade eden Kantar, "Bize de sürpriz oldu. Doğan hayvanların da sağlıklı olması sevindirici bir durum. İneklerin kışı geçirebilmeleri için şirket olarak 4 bin metrekarelik bir ahır inşaatına başlamıştık. Ahır henüz bitmediği için inekler hala güneş enerjisiyle çalışan ve 6 wat akıma sahip elektrikli çitlerin içerisinde kalıyor.Ancak buzağılar elektrikli çitleri algılayamadıkları için akıma kapılabiliyorlar.Bunu engellemek için buzağıların barınması için ayrı bir yer yaptık" diye konuştu.
Milliyet
1,323,374
Ekonomi
İstanbul serbest piyasada, kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1,4130 liraya, avronun satış fiyatı 1,9790 liraya geriledi.AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, piyasanın kapanışı itibariyle Kapalıçarşı'da 1,4080 liradan alınan dolar 1,4130 liradan, 1,9750 liradan alınan avro 1,9790 liradan satılıyor.Serbest piyasada dünkü kapanışta 1,4170 lira olan dolar güne 1,4150 liradan, 1,9840 lira olan avro 1,9800 liradan başlamıştı.
Milliyet
1,325,963
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİTürkiye'nin en büyük sanayi gruplarından Koç, Sabancı, Eczacıbaşı ve Borusan Holding'in CEO'ları ilk kez bir panelde bir araya geldi. Koç Holding CEO'su Turgay Durak, Sabancı Holding CEO'su Zafer Kurtul, Eczacıbaşı Holding CEO'su Erdal Karamercan ve Borusan Holding CEO'su Agah Uğur, Ekonomist ve Capital dergilerinin düzenlediği CEO Club panelinde gruplarının kriz sonrası dönemde yol haritasını anlattı. Paneli Garanti Bankası'nın eski genel müdürü Akın Öngör yönetince, 'Beşi bir yerde' denebilecek renkli bir tablo ortaya çıktı. Bu yıl yaklaşık rakamlarla Koç Holding'in 53 milyar TL, Sabancı Holding'in 21 milyar TL, Eczacıbaşı'nın 4 milyar TL ve Borusan'ın da 4.5 milyar TL civarı ciro elde etmesi bekleniyor. Bu hesapla, 60 milyar dolara yakın bir büyüklüğü yöneten 4 CEO, panelde kriz sonrası dünya ekonomisinin yükselen yıldızının Türkiye olacağı fikrinde birleşip, yatırımlara devam edecekleri mesajını verdi. KoçSistem - Capital işbirliğiyle üç yıldır gerçekleştirilen CEO Profil araştırmasının ardından yapılan etkinlikte konuşan CEO'lar yeni dönemle ilgili planlarını şu şekilde aktardı:    Borusan Holding CEO'su Agah Uğur:Yeni Facebook yaratacağız Sosyal medyadan yeşil ekonomiye 11 tane mega trend belirlediklerini anlatan Agah Uğur, "Borusan'ın kendi Facebook'unu yaratması için çalışıyoruz. Daha önce müşteri şikâyeti CEO'ya ulaşmazdı. Artık 5500 çalışanımız herşeyi görecek. Enerjide de büyüye-ceğiz" dedi.Koç Holding CEO'su Turgay DurakBaşarılı yöneticiye 'sizi izliyoruz' mektubuTurgay Durak, 2011'den itibaren Batı ülkeleri yerine Ortadoğu, Afrika, Asya ve Türki cumhuriyetlere yoğunlaşılması gerektiğini kaydetti. Gelecekte yenilenebilir enerji, sağlık ve deniz suyundan elde edilecek temiz su yatırımlarının çok önem kazanacağını vurgulayan Durak, yeni bir uygulamayla 35 yaş altı başarılı Koç yöneticilerine bu yıl 'Kariyerinizi dikkatle izliyoruz' şeklinde motive edici mektuplar yolladıklarını açıkladı.Sabancı Holding CEO'su Zafer Kurtul:Artık yıldız TürkiyeZafer Kurtul, Türkiye'nin yatırım ve büyümede artık "yıldız ülke" olduğunu söyledi.  Kurtul, "Türkiye artık yeni bir döneme giriyor. Bunun en önemli faktörlerinden biri Türkiye'deki faiz oranları çok alışmadığımız, yüzde 7-8 civarında. Bunun devamı Türkiye için gelişim fırsatı" dedi.Türkiye'de enerjide 2015 yılı hedeflerinin yüzde 10-12 pazar payı olduğunu belirten Kurtul, "Bazı sektörlerde çevre ülkelerde yatırım yapabiliriz" diye konuştu.Eczacıbaşı CEO'su Erdal Karamercan:İtalya'da seramik şirketi alacağızErdal Karamercan, İtalya'nın Bergamo bölgesinde bir seramik şirketi almak istediklerini söyledi. Hindistan'da yapı ürünleri grubu için işbirliği anlaşması yapmak üzere olduklarını kaydeden Karamercan, "2-3 yıla üretim yatırımı da olabilir" dedi. Karamercan, Türkiye'nin gelişmekte olan dünyanın hızla yükselen yıldızı olduğunu ve stratejilerin buna göre hazırlanması gerektiğini de vurguladı. * TAHMİNİ 2010 CİROSU
Milliyet
1,323,373
Ekonomi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, önceki dönemlerde henüz primini yatıramamış veya yatırmamış olanların borçlarını ÜFE ya da TÜFE şartlarına göre güncelleyeceklerini bildirdi.Dinçer, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Konya İl Müdürlüğünü ziyaret etti.SGK İl Müdürü Özge Songül ile katları gezen Dinçer, bazı vatandaşlarla sohbet etti, onlara hizmet anlamında sorun yaşayıp yaşamadıklarını sordu. Vatandaşların bekleme, iş uzaması gibi bir sorunla karşılaşmadıklarını gözlemleyen Dinçer, daha sonra Songül'ün odasına çıkarak çalışmalar ve yenilenen kurum binası hakkında bilgi aldı.Bir gazetecinin devlet kurumlarının alacaklarının yapılandırılması konusunda SGK'nın nasıl bir çalışma yapacağını sorması üzerine Dinçer, "Evet, yeniden yapılandırma kanununda SGK'nın prim alacakları yapılandırılacak. Adına yeniden yapılandırma desek de gerçekte yapılan çalışma daha önce yapılmış olan yapılandırmalardan oldukça farklı. Bunun altını çizmek istiyorum" dedi.Bu süreçte SGK ve Maliye Bakanlığı veya alacaklı olan tüm kamu idarelerinin alacaklarında reel olarak herhangi bir kayba uğramayacaklarını belirten Dinçer, şunları kaydetti: "Bunun altını tekrar çizmek istiyorum. Biz vatandaşlardan alacaklarımızı reel anlamda alacağız. Birinci sınırlamamız bu. İkincisi daha çok genel ekonomide ortaya çıkan istikrar, güven ve iyileşmelerin şimdiye kadarki alacaklarımızla ilgili düzenlemeler üzerindeki etkilerini gözden geçirmekle alakalı bir çalışma.Yani başka bir ifadeyle şimdiye kadar enflasyonun, faiz oranlarının yüksek olduğu dönemde, gecikme faizleri veya gecikme cezaları zamanın ekonomik şartlarına göre oldukça yüksek oranda belirlenmişti. Bu durum bizim de gecikmeler üzerindeki düzenlemelerimizi gözden geçirmemizi zorunlu hale getirdi. Şimdi bu zamana kadarki alacaklarımızı takip ettiğimiz faiz oranlarından farklı bir şekilde enflasyonla dengeleyeceğiz. Geçtiğimiz dönemlerde henüz primini yatıramamış veya yatırmamış olanların bize borçlarını ÜFE (Üretici Fiyatları Endeksi) ya da TÜFE (Tüketici Fiyatları Endeksi) şartlarına göre güncelleyeceğiz. Üçüncüsü ise bunun dışında idari para cezaları ve benzer cezalar varsa ÜFE veya TÜFE şartlarına göre güncelleyeceğiz. Kriz sebebiyle zor durumda kalmış iş adamlarımıza da daha uzun sürede ödeme imkanı tanıyacağız. Biliyorsunuz zaten, eskiden de taksitlendirme imkanımız vardı. Mesela primlerini ödeyemeyen bir vatandaşımıza 36 aya kadar taksitlendirme imkanımız söz konusuydu. Şimdi bunu 60 aya kadar çıkaracağız ve gecikmelerini de yine güncel şartlardaki faiz oranlarıyla eşit hale getireceğiz." Tek seferlik yapılan bir uygulamadan çok bundan sonra takip edilecek yeni tahsilat sistemini oturtmaya çalıştıklarını anlatan Dinçer, "Yeni tahsilat sistemini oluştururken de bundan önceki birikmiş sorunları da aynı mantıkla çözeceğiz. Ana hatlarıyla yapmaya çalıştığımız şey bu" dedi.
Milliyet
1,334,801
Ekonomi
, Pazar| Altın standardına dönüş gelişen ekonomileri zorlarDünya bankası Başkanı Robert Zoellick'in makalesiyle başlayan 'altın standardına dönüş mümkün mü' tartışması çok gerçekçi gözükmüyor. Eğer uygulamaya dönülürse en zararlı çıkacak olanlar rezervinin küçük bir bölümünü altına ayıran Çin ve Türkiye gibi gelişen ülkeler02:07 | 13 Kasım 2010Global Piyasalar: Melis Şenerdem 'nın ardından kurulan Bretton Woods sistemi, son altın standardı uygulamasıydı. 1972 yılında bu sistem tarafından tek taraflı olarak terk edildikten sonra altın standardı uygulaması bir daha gündeme gelmemişti. Ta ki hafta içinde Başkanı 'in için kaleme aldığı makale yayımlanana kadar. Zoellick, büyük ekonomilerin kur hareketlerine rehberlik etmesi için modifiye edilmiş yeni bir altın standardını tartışmaya açması gerektiğini söylemişti. Ancak daha sonra  çark ederek para birimlerinin altına endekslendiği sisteme dönüşü önermediğini söyledi. "19. yüzyıldaki gibi para arzının altına bağlı olduğu sisteme dönelim demiyorum. Sabit kur sistemine geri dönebileceğinizi sanmıyorum. Altın standardı da böyle bir uygulama" diyen Zoellick, yine de piyasaların altını zaten hali hazırda bir çeşit parasal enstrüman olarak kullandığına dikkat çekmişti.  En büyük rezerv ABD'de Bugün özellikle gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının rezervinde yüklü miktarda altın var. Dünya Altın Konseyi'nin verilerine göre eylül ayı itibariyle ABD'nin rezervlerinin yüzde 72'si, 'nın yüzde 67'si, ve 'nın yüzde 66'sı, 'nın ise yüzde 56'sı altından oluşuyor. Avrupa (ECB) ise rezervlerinin yüzde 26'sını altında tutuyor. Bu rezervlerin çok büyük bir kısmı zaten altın standardı uygulamasının geçerli olduğu yıllarda oluşturulmuştu. Son dönemde yaptıkları atılımıyla öne çıkan gelişmekte olan ülkelerin rezervinin çok küçük bir kısmı altına ayrılmış durumda. Örneğin 'in rezervleri içinde altının payı sadece yüzde 1.5. 'da bu oran yüzde 7.4, 'da yüzde 3.5, 'da ise yüzde 1.4. Merkez Bankası'nın rezervinde bulunan 116.1 ton altın ise toplam rezervin yalnızca yüzde 6'sını oluşturuyor. Türkiye, altın rezervi büyüklüğü açısından 29. sırada. Yani aslında altın standardı uygulaması bir şekilde yeniden başlasa, bundan en çok zarar görecek olan isimler, ellerindeki rezerv oranı düşük olan gelişmekte olan ülkeler. Söz konusu ülkelerin bir anda rezervlerindeki altın oranını artırmaya karar vermesi, piyasaları da alt üst edecek bir gelişme olabilir. Örneğin rezervinde 2.7 trilyon bulunan Çin, bu miktarın sadece yüzde 10'unu altına çevirmeye karar verse mevcut 34 milyon ons altının üzerine 155 milyon onsluk alım yapması gerekecek. Dünyadaki yıllık altın arzının 129 milyon ons olduğu düşünülürse bu, fiyatların şimdiki seviyelerin çok daha üzerine çıkması gerektiği anlamına geliyor. 40-50 katı para dolaşıyor  Ünlü , finans sisteminde altın standardına dönmenin neredeyse imkânsız olduğunu, bu uygulamanın yarardan çok zarar getireceğini söylüyor. Roubini, bugün merkez bankalarının rezervlerindeki altının 40 ya da 50 katı kadar  dolaşımda para bulunduğunu belirterek, "Sabit kur rejimi merkez bankalarının azami büyümeyi sağlama, istihdam yaratma ve fiyat istikrarını sağlama görevini zorlaştırır" dedi. Altın savruluyor ama gerçek rekordan uzak Altın fiyatlarındaki iniş-çıkışlar baş döndürecek hıza ulaştı. Hafta içinde 1.424 dolarla yeni rekorunu kıran spot altının ons fiyatı cuma günü 1.378 dolara kadar gerilemişti. Altının enflasyondan arındırılmış fiyatı ise tarihi zirvenin yüzde 40 altında. Altındaki oynaklıkta doların  bir miktar değer kazanması etkili oldu. Dünyanın referans para birimi olarak gördüğü dolarda son dönemde yaşanan değer kaybı altının yükselişini de tetiklemişti. Son iki ayda dolar döviz sepeti karşısında yüzde 6 değer kaybederken altın fiyatları yüzde 17 arttı. Aslında nominal fiyatlarla bakıldığında altın rekor kırıyor gibi gözükse de etkisi düzeltilmiş fiyatlarla tarihi zirvesinden hâlâ uzak. Altının enflasyon etkisinden arındırılmış fiyatı, 1980 yılında gördüğü 2.387 dolar seviyesinin yüzde 40 altında. O dönemde altını zirveden indiren, ABD Merkez Bankası 'in başındaki isim Paul Volcker olmuştu. Fed'in faizleri artırmasıyla altın fiyatları keskin bir düşüş yaşamıştı.   'ın rezervi muamma Dünya Altın Konseyi, ülkelerin merkez bankasında ne miktarda altın rezervi tuttuğunu üç aylık periyodlarla yayımlıyor. Listede yer almayan bir isim ise her türlü finansal bilgisini sır gibi saklamayı başaran aleminin merkezi Vatikan. Vatikan'ın elinde 'nin bin yılın üzerindeki birikiminden kaynaklanan yüklü miktarda altın rezervi olduğu iddiası filmlere, romanlara ve araştırmalara sık sık konu oluyor. Hatta Vatikan hakkında Nazilerin el koyduğu altınlarının bulunduğuna dair iddialar nedeniyle açılan davalar da var.
Milliyet
1,331,575
Ekonomi
Yenibiriş'in 2010'un üçüncü çeyrek verilerini içeren İstihdam Raporu'na göre, yayımlanan ilanlar, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 62,5 oranında artış gösterdi.Üçüncü çeyrekte en fazla aranan pozisyon muhasebe elemanı oldu. Geçen yılın aynı döneminde sıralamada daha gerilerde yer alırken, bu dönem ilk sıraya yükselen muhasebe elemanı pozisyonunu, satış temsilcisi ve sekreter pozisyonları izledi.Geçen yılın aynı döneminden farklı olarak, son raporda en çok aranan ilk 10 pozisyon arasında mimar, makine mühendisi ve yönetici asistanı pozisyonları yer aldı.En çok başvuru alan pozisyon sıralamasında 2009 ve 2010 yıllarının üçüncü üç aylık dönemleri bazında ilk sıralardaki pozisyonlarda değişiklik olmadı. En çok başvuru alan pozisyonlar, muhasebe elemanı, satış temsilcisi, sekreter, muhasebe sorumlusu, yönetici asistanı, ön muhasebe elemanı, insan kaynakları uzmanı, makine mühendisi, muhasebe uzmanı, depo elemanı olarak sıralandı.Sektörler açısından bakıldığında, en çok ilan yayımlanan sektör, yüzde 8,55 oranıyla tekstil oldu. 2009 yılı aynı döneminde en çok ilan yayımlanan sektörler arasında yüzde 6,43 oranıyla dördüncü, 2010 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 4,74 oranıyla altıncı sırada yer alan sektör, 2010 yılı üçüncü üç aylık döneminde ilk sıraya yükseldi.Bu dönemde adaylar en çok perakendecilik-toptancılık sektöründe çalışmak üzere başvurdu. Perakendecilik-toptancılıktaki başvurular her dönem, bir önceki döneme göre artış göstererek ilk sıradaki yerini korudu.-"SATIŞ VE MUHASEBE KADROLARI GEÇEN YILIN AYNI DÖNEMİNE GÖRE DAHA HAREKETLİ"- Yenibiris.com Genel Koordinatörü Burçak Pak Yılmaz, raporda yer alan sonuçları şöyle değerlendirdi: "Satış ve muhasebe kadrolarının istihdam açısından geçen yılın aynı dönemine göre daha hareketli olduğunu görüyoruz. Geçen yılı temkinli geçiren işletmeler bu yıl özellikle 2011'e hazırlanma açısından askıya aldıkları kadro genişletme planlarını hayata geçiriyor. Tekstil sektörünün en fazla ilan veren sektör olarak birinci sıraya yerleşmesi sektörün toparlanması açısından sevindirici bir gelişme. Tekstilin yanı sıra sağlık, inşaat ve perakende, yeni yatırımlar ve büyüme planları dolayısıyla yeni yılda da en çok eleman arayan sektörlerin başında gelecek."
Milliyet
1,342,103
Ekonomi
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, Yunanistan'ın, bütçe açığını azaltma önlemlerinin yolunda gittiğini bildirdi.Strauss-Kahn, Frankfurt'da yaptığı açıklamada, "Yolunda gittiğini görmekten mutluyum... Yunan hükümeti cesaretle, ne yapması gerekiyorsa yapıyor" dedi.Yunanistan, IMF ve avro kullanan AB ülkelerinden aldığı 110 milyar dolarlık yardım sonrasında, fonun ve bu ülkelerin sıkı denetimi altında bulunuyor.Yunanistan hükümeti, açıkladığı bütçeyle gelecek yılki bütçe açığını 5 milyar avro daha azaltacağını taahhüt etti.
Milliyet
1,319,598
Ekonomi
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), terörist eylemlerin, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşlarının barış, birlik, beraberlik ve kardeşlik yolunda uzun yıllardır pekişmiş özlem ve arzularına nifak sokmayı başaramayacağına inandıklarını bildirdi.TÜSİAD'dan dün Taksim'de meydana gelen terör eylemi ile ilgili yapılan yazılı açıklamada, TÜSİAD Yönetim Kurulu olarak terör eylemini nefretle kınadıkları, saldırıda yaralanan güvenlik güçleri ile vatandaşlara acil şifalar diledikleri belirtildi.Açıklamada, şöyle denildi: "Bu hain terörist saldırının, yıllardır terör nedeniyle on binlerce evladını kaybetmiş, büyük manevi sıkıntılar yaşamış, bunun yanı sıra kaynaklarını yitirmiş olan ülkemizde, barış ve huzurun kalıcı olarak tesisi yolunda kayda değer çabaların olduğu bir dönemde meydana gelmiş olması son derecede kaygı vericidir. Bu saldırı, şüphesiz ki nispi olarak sağlanan huzur ortamının kalıcı hale dönüşmesini engellemeyi amaçlamaktadır.Bu tür menfur terörist eylemlerin, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşlarının barış, birlik, beraberlik ve kardeşlik yolunda uzun yıllardır pekişmiş özlem ve arzularına nifak sokmayı başaramayacağına inanıyoruz.Unutulmamalıdır ki, ülkemizde bugün kalıcı hale getirilmesi gayreti içinde olunan barış ve huzur ortamı nihayetinde bütün Türkiye'nin refah ve istikrarına hizmet edecektir. Tüm toplumumuzun teröre karşı yekvücut olması ve bu bir arada duruşunu kararlılıkla koruması, şüphesiz ki şiddet eylemlerinden medet umanlara karşı verilecek en iyi yanıt olacaktır."
Milliyet
1,339,685
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİÜst düzey Avrupalı yetkililer, borç sıkıntısı yaşayan İrlanda'ya 100 milyar euro'luk bir yardım paketinin altyapı hazırlıklarına başladıklarını söylerken, Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) uzmanlar, ülkenin ekonomisini ve alarm veren bankacılık sistemini kontrol etmek için bugün Dublin'e gidiyor.Benzer bir heyet, ilkbaharda da borç krizini atlatmak için dış yardıma ihtiyacı olduğu kesinleşen Yunanistan'a gönderilmişti. İrlanda'ya gidecek heyette ayrıca Avrupa Merkez Bankası yetkilileri de yer alıyor. Wall Street Journal gazetesine konuşan üst düzey AB kaynakları, kurtarma paketinin büyüklüğünün tahminen 100 milyar euro civarında olabileceğini söyledi. AB yetkilileri, gönderilen ekibin "kısa ve odaklı" görüşmeler yaparak ülkenin içinde bulunduğu durumu değerlendireceğini söyledi. Heyet, İrlanda'nın yardım talep etmesi halinde ne tür önlemlerin alınacağını önceden belirlemek için çalışacak. İrlanda Başbakanı Brian Cowen, heyetin İrlanda'nın ne miktarda desteğe ihtiyacı olabileceğini belirlemek için geldiğini ancak henüz bir dış yardım talebinde bulunmadıklarını yineledi. Cowen, parlamentoda yaptığı konuşmada, "Önümüzdeki günlerde oturup sorunları düzgün bir şekilde ele almak için ne tür bir destek sağlanabileceğini belirlemek istiyoruz. Hükümetin kurtarma paketi müzakereleri yürütmesi gibi bir durum söz konusu değil" dedi.İrlanda Maliye Bakanı Brian Lenihan ise dün İrlanda radyosuna yaptığı açıklamada, zor durumda olanın ülkesi değil euro olduğunu vurgulayarak, "Euro'ya yönelik saldırıların hedefi son haftalarda İrlanda oldu. savunmamısı güçlendirip para biriminin korunduğundan emin olmamız gerekiyor. Bu yüzden İrlanda hükümeti bu sürece tamamen dahil olacak ve heyetle birlikte çalışarak İrlanda bankacılık sisteminin güvence altına alınması için her şeyi yapacak" dedi. İngiltere  devreye girdiİrlanda'da hükümetin olası bir kurtarma paketine ayak diremesinin önemli nedenlerinden biri 25 Kasım'da düzenlenecek ara seçimler. İktidar partisi, dış yardıma muhtaç bir görüntü vererek mecliste sandalye kaybetmekten çekiniyor. Euro Bölgesi'nde olmasa bile İrlanda'da yüklü miktarda açık pozisyonu bulunan İngiltere'nin de destek için tek başına devreye girebileceği söyleniyor. Ülkenin Maliye Bakanı George Osborne, "İrlanda bizim en yakın komşumuz ve ekonomisinin başarılı olması, bankacılık sisteminin istikrarlı olması bizim de ulusal çıkarımıza. İngiltere, İrlanda'ya istikrar getirecek adımlara destek vermeye hazır" dedi. İngiltere merkezli bankaların İrlanda'daki açık pozisyonunun 150 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Konuya yakın kaynaklara göre, birçok Euro Bölgesi ülkesi, AB'den yardım etmesi için İrlanda'ya baskı yapıyor, bazılarıysa yardım paketinde Avrupa ve IMF'in yanı sıra İngiltere'nin katkıda bulunması gerektiğini söylüyor.Yatırımcı kurtarma paketini fiyatlıyorYatırımcılar ise İrlanda'nın bir yardım paketi başvurusu yapmasının artık kaçınılmaz olduğu görüşünde. Bloxham adlı aracı kurumun baş ekonomisti Alan McQuaid, "Bir şekilde bir kurtarmanın artık kaçınılmaz olduğu havası güçleniyor. Eğer kurtarma olmayacaksa niye Dublin'e gidilsin ki?" dedi. Euro/dolar cephesi dün görece sakindi. Önceki gün 1.3446'ya kadar gerileyen euro/dolar paritesi dün 1.3508'e yükseldi. 10 yıllık İrlanda tahvilleriyle aynı vadeli Alman tahvilleri arasındaki getiri farkı ise yeni bir rekor kırarak 595 baz puanı gördü. İrlanda tahvillerini olası bir batığa karşı sigortalama primi olan CDS'ler de dün tırmanıştaydı. 5 yıllık İrlanda tahvillerinin CDS'leri 25 puan artarak 545 baz puana yükseldi. Endişeler İspanya ve Portekiz'in de CDS'ini yükseltti.İrlanda bankalarının hisseleri ise dün sert düşüş yaşadı. Yıl sonunda yüzde 90 hissesi devlet kontrolüne geçecek olan Allied Irish Bank'ın hisseleri yüzde 8 düştü.  Merkel bir kez daha eleştiri oklarının hedefi oluyorİrlanda'ya ilişkin gelişmeler, Avrupa Birliği'nin (AB) kilit liderlerinden Almanya Başbakanı Angela Merkel'i yeniden eleştirilerin merkezine oturttu. Financial Times gazetesinin haberine göre Merkel'in, Yunanistan'da olduğu gibi İrlanda'yı da dış yardım kullanmaya zorlayarak aslında sadece kendi ülkesinin çıkarlarını koruduğu yorumları yapılıyor. Merkel ayrıca bundan sonraki kurtarma paketlerinde finans kuruluşlarının da katkıda bulunmasını istediği için yatırım çevrelerinden de tepki çekiyor.  Avrupa Politika Çalışmaları Merkezi (CEPS) adlı düşünce kuruluşunun başındaki Daniel Gros, gazeteye yaptığı açıklamada, son dönemde Merkel hakkında duyduğu yorumların bir kısmının yazılamayacak kadar ağır olduğunu söyledi. Merkel'in daha önce Yunanistan'ın kurtarılmasına aylarca karşı çıktığını ve mayıs ayında tahvil piyasaları karışınca buna razı olduğunu hatırlatan Gros, "Merkel, piyasaların siyasi sistemler gibi çalışmadığını bazen anlayamıyor" dedi.   Merkel, Alman halkına hitaben yazdığı ve dün yayımlanan açık mektubunda harcamaları kısmaya devam edeceğini söyledi. Merkel mektubunda seçmenlere de Almanya'nın krizden herkesten daha iyi durumda çıkmasına yardımcı oldukları için teşekkür etti. Dünyanın Almanya ekonomisine bakarak bir mucizeden bahsettiğini belirten Merkel, "Ben mucizelere inanmam. Ama ben bu ülkenin insanlarına, onların fikirlerine, iyi niyetine ve 'yapabiliriz' diyen tavrına inanırım" dedi.
Milliyet
1,321,859
Ekonomi
KADİFE ŞAHİN-MELİS ŞENERDEMGeneral Electric'in (GE) elindeki Garanti Bankası hisselerini satma operasyonu 9 aylık müzakerelerden sonra nihayet sonuçlandı. Satışın sürprizi, yalnızca GE'nin değil, bankanın diğer ortağı Doğuş Grubu'nun da bir miktar hisseyi İspanyol Banco Bilbao Vizcaya Argentaria'ya (BBVA) satması oldu. BBVA Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Francisco Gonzalez Rodriguez, taraflar arasında önceki gün sonuçlanan anlaşmayla ilgili bilgi verirken, Türkiye'nin gelişen ve ekonomisi büyüme odaklı ülkeler (İngilizce kısaltması EAGLE-KARTAL) ülkelerinden olduğunu belirtti ve şöyle konuştu: "Türkiye bir KARTAL ülkesi. Oldukça istikrarlı, hızlı büyüyen bir pazar. Garanti ise eşsiz bir fırsattı. Çok dinamik, oldukça kârlı ve mükemmel bir yönetime sahip. Biz bu alımla çok avantajlı bir konuma geliyoruz" dedi. BBVA'nın yüksek büyüme potansiyeli olan ülkelerde olmak istediğini belirten Rodriguez, "Garanti'nin lider olduğu Türkiye de bu ülkelerden biri" dedi. BBVA'nın operasyonlardan sorumlu yöneticisi Angel Cano Fernandez ise Garanti hisselerini almalarında etkili olan beş nedeni, Türkiye'nin çok çekici bir pazar olması, Garanti'nin pazar payını sürekli artırması ve kriz dönemindeki iyi performansı, yönetim kadrosunun oldukça güçlü olması, BBVA'nın Garanti ile sinerji yaratma potansiyeli ve iki bankanın birbirini tamamlayan alanlarda uzmanlaşmış olması olarak gösterdi. Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk'in dün sabah basın toplantısında yaptığı açıklamaya göre BBVA, GE'den Garanti'nin çıkarılmış sermayesinin yüzde 18.6'sına denk gelen toplam 781 milyon 200 bin nominal lira değerindeki hisseyi 3.78 milyar dolara satın aldı. Doğuş'a 4.25 TL fazlaDoğuş Grubu'ndan ise yine bankanın çıkarılmış sermayesinin yüzde 6.29'una karşılık gelen toplam 264.188.400 nominal lira değerinde Garanti hissesini 2.06 milyar dolara aldı. Buna göre BBVA, Doğuş Grubu'na her bir Garanti hissesi için dolar/TL kuru 1.43 alındığında 11.16 lira öderken GE'ye 6.91 lira ödemiş olacak. Garanti Bankası'nda yüzde 24.89 paya sahip olan BBVA bu alım için toplamda 5.8 milyar dolar ödeyecek. İspanyol banka, aralık ayı başında Garanti Bankası'nın da alımını finanse etmek için 5.1 milyar euro'luk sermaye artırımına gideceğini açıkladı. Devrin sonuçlanmasıyla Doğuş'un Garanti'deki payı da BBVA gibi yüzde 24.89 olacak. GE ise elinde yüzde 2.5 Garanti hissesi tutmaya devam edecek. Yapılan anlaşmalar Bankacılık ve Denetleme ve Düzenleme Kurumu (BDDK) ve Sermaye Piyasası Kurumu'nun (SPK) onayından sonra hayata geçecek.  Ortaklığın ardından Ferit Şahenk Yönetim Kurulu Başkanı, Ergun Özen ise Genel Müdür koltuğunda oturmaya devam edecek. Garanti hisseleri düştüGaranti Bankası'nın dün borsa açılışı öncesi piyasa degeri 37.5 milyar TL (26.4 milyar dolar) seviyesindeydi. Gün içinde satış haberiyle hisse fiyatı 9.42 liraya kadar yükseldi. Hisseler ikinci seansta ise kayıplı seyretti ve günü yüzde 2.69 kayıpla tamamladı. Erste Securities analisti Sadrettin Bağcı, "Çok kısa vadede fiyat beğenilmediği için satış olabilir ama orta ve uzun vade için olumlu. BBVA iyi bir partner ve  Garanti'nin genişlemesine yardımcı olacaktır" dedi.  Satış haberinin ardından BBVA hisseleri de dünkü işlemlerde değer kaybetti. Gün boyu hisseler hafif kayıpla seyrettikten sonra yüzde 0.78 artıda kapandı. BBVA'nın KARTAL'ı...Emerging And Growth Led Economy (EAGLE)-Gelişen ve büyüme odaklı ekonomi. Garanti'nin dokuz aylık net kârı 2.66 milyar liraGaranti Bankası'nın net kârı yılın ilk dokuz ayında 2.66 milyar lira oldu.  Bankanın üçüncü çeyrek kârı ise  geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 22 gerileyerek 521.7 milyon lira oldu. Üçüncü çeyrek kârındaki gerileme net faiz gelirlerindeki yüzde 32'lik düşüşten kaynaklandı. Bankanın ilk dokuz ay sonundaki aktif büyüklüğü ise 113.5 milyar lira oldu. Doğuş'la yeni ortaklığı düşünebilirizGE Türkiye Başkanı Kürşat Özkan, Doğuş Grubu ile gelecek dönemde yeni ortaklıklar içine girebileceklerini söyledi. Milliyet'in sorularını yanıtlayan Özkan, "Doğuş'u çok uzun süredir tanıyoruz. Hem grup olarak, hem yöneticilerini kişisel olarak. Aramızda her zaman için çok iyi bir uyum oldu. Doğuş gibi bir partneri biz her zaman ileriki işlerimizde korumak isteriz" dedi. Özkan, GE'nin Türkiye'de gelecek dönemde altyapı konularına odaklanacağını hatırlatırken, "Doğuş Grubu'nun hedefleriyle GE'nin uzmanlık alanları arasında kesişme olan her yerde potansiyel bir işbirliği her zaman açık olduğumuz konu" diye konuştu. GE'nin BBVA'ya gerçekleştirdiği hisse satışından sonra Garanti'de yüzde 2.5 hisseyi elinde tutmasıyla ilgili ise Özkan, "Gelecekte yaratacağı değer var. Üstelik dünyada yaptığımız diğer anlaşmalarda da çıkışta bir miktar tutarız" dedi. Özkan, daha sonraki dönemde bu hisselerin satılmasının da mümkün olabileceğini belirtti. 'Muhatap sayısı aynı memnunuz'Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, Garanti Bankası'na İspanyol BBVA'nın yeni ortak olarak gelmesiyle ilgili, bankadaki muhatap sayısının aynı kalmasının kendilerini memnun ettiği açıklamasını yaptı. Reuters haber ajansına söz konusu hisse satışıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bilgin, Türk bankacılık sistemindeki oyuncuların sahipliğine başından beri büyük önem verdiklerini belirterek, "Bu anlamda Garanti Bankası özelinde GE ve Doğuş Grubu olmak üzere iki muhatabımız vardı. GE'ye ait hisselerin küçük paylara bölünmeyerek muhatap sayımızın aynı kalması bizi mutlu etmiştir" dedi. Bankacılık sisteminde, bir bankada yüzde 10'dan büyük pay sahibi ortak bulunmasını bir "güvence" olarak değerlendirdiklerini vurgulayan Bilgin, "Krizde yurtdışında, gördüğümüz, bazı bankalarda ortak yok, muhatap yok, çağırabileceğiniz kişi yok" diye konuştu.
Milliyet
1,328,636
Ekonomi
Yeni internet arama motoru Blekko'nun yaratıcıları, kullanıcıların internette bir şeyleri arama biçimine yepyeni bir boyut kazandıracaklarını ve Google'ın hakimiyetine son vereceğini savunuyor.Kullanıcıların tavsiyeleriyle şekillenen Blekko, arama sırasında düşük kalitedeki ve konu dışı siteleri filtreliyor.Blekko'nun yaratıcıları, bu tür sitelerin halihazırda hakim arama motorlarını istila etmiş durumda olduğuna dikkat çekiyor.Blekko, insanların temel konularda en yararlı sitelere dair yaptığı ön seçimleri kullanıyor ve daha sonra aramayı bu faydalı ve konu ile alakalı sitelerle sınırlıyor.Blekko'nun yaratıcıları, mevcut arama motorlarının çok fazla sonuç gösterdiğini, ama bunlar arasında çok az gerçek bilgi olduğuna dikkat çekiyor ve çoğunluğunun pornografik ve spam içeriklerden oluştuğunu vurguluyor.Blekko'da kullanıcılar "slashtags"i kullanarak, aramalarını daha detaylı hale getirebiyorlar. Söz gelimi 'Küresel ısınma / yeşil' diye yazıldığında yeşil partiler, çevre grupları da sonuçlar arasına katılıyor. Kullanıcıların sözgelimi Paris Hilton'u ararken pornografik sonuçlardan kaçınmak için 'Paris Hilton/noporn' yazmaları yeterli oluyor. Ayrıca Wikipedia'daki gibi interaktif bir paylaşım da düşünülmüş. Kullanıcılar yorumlarını paylaşabiliyor, editörlük başvrusu yapabiliyorlar. Arama sonuçları ekleyip, ilgisiz seçenekleri ayıklayabiliyorlar.  Blekko'nun kurucusu Rich Strenta'ya göre hedef, 'internet araştırması süreceni temizlemek ve bütün spamları ayıklamak'.Ancak sitenin daha fazla geliştirilmesi ve kullanımının daha kolay hale getirilmesi ihtiyacı göze çarpıyor.
Milliyet
1,332,333
Ekonomi
NEVİN DONATTürkiye'de son dönemde yatırımcıların enerji işine büyük ilgi gösterdiğini belirten Enerji Piyasası Denetleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş "Türkiye bir enerji şantiyesine dönüştü. Ekim sonu itibariyle özel sektör tarafından yapılan yatırım 3.200 megavata ulaştı, böylece kendi rekorumuzu kırmış olduk. Yani bu yıl Atatürk Barajı'nın yaklaşık 1.5 katı kadar bir ilave kurulu gücü özel sektör sessiz sedasız yaptı" dedi. EPDK üyeleriyle beraber İzmir'deki enerji yatırımlarının ziyareti sonrasında konuşan Köktaş şunları söyledi: "2009 yılında özel sektör bir rekor kırarak 2.800 MW yatırım yapmıştı. Bu sene o rekor geçildi ve ilk 10 ayda 3.200 MW'lık yatırım özel sektör tarafından yapıldı. Bu yatırımların yüzde 40'ı HES (hidroelektrik santralı), RES (rüzgâr enerji santralı), jeotermal gibi yenilenebilir enerjiye yapıldı. Türkiye'nin her yanında yapılması için özel sektöre bugüne kadar 42 bin MW'lık lisans verdik. Son iki yılda yaklaşık 6.000 MW güç ilave edildi. Atatürk Barajı 2.400 MW. Özel sektör kendi başına sessiz sedasız kendi riskiyle Atatürk barajları yaptı. Son iki yılda 15 milyar TL'lik yatırım demek. Arnavutluk'ta Enerji Düzenleyicileri Bölgesel Birliği'nde (ERRA) sunum yaptık rakamları duyunca şaşırdılar."En kaliteli rüzgâr Ege'deİki gün boyunca İzmir'deki özel sektörün yaptığı enerji yatırımlarını gezdiklerini ifade eden Hasan Köktaş, "Türkiye'nin en kaliteli rüzgârı Ege bölgesinde. İzmir'de Petkim var 5 milyar dolarlık rafineri yatırımına başladı. Türkiye'nin tek LNG terminali Ege Gaz, Dost Enerji ve Bilgin Enerji'nin rüzgâr santralı yatırımlarını gördük. İzmir Doğalgaz dağıtım 110 milyon dolar civarında yatırım yaptı. İki günlük ziyaretlerimizi parasal büyüklüğü yaklaşık 7 milyar dolardır. İzmir'de çok büyük enerji yatırımları yapılıyor" diye konuştu. ÜÇ YATIRIMCI RÜZGÂRA YÖNELDİDost Enerji:  Rüzgâra 210 milyon euroTurkcell'in ortağı Murat Vargı ve eski Turkcell CEO'su Muzaffer Akpınar'ın kurduğu Dost Enerji rüzgâra 210 milyon euro yatırım yapmayı planlıyor. Dost Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Akpınar, İzmir Bergama'da 42.5 MW'lık ve Urla'da 15 MW'lık RES yatırımlarının olduğunu kaydederek, "Bergama'daki yatırımımız 57.5 MW'a yükselecek. Kısa vadede 250 MW RES hedefimiz var. Rüzgâra toplamda 210 milyon euro yatırım yapmayı hedefliyoruz. Ayrıca 400 MW'lık doğalgaz çevrim santralı yapmayı planlıyoruz" dedi.Bilgin Enerji:   250 milyon euro'luk RESRüzgâr enerjisinde 240 MW'lık yatırımı olan Bilgin Enerji, Marmara bölgesine 425 MW'lık doğalgaz çevrim santralı yapacak. Bilgin Enerji Grubu'nun Başkanı Vehbi Bilgin, hali hazırda 240 MW'lık RES, 174 MW'lık HES yatırımlarının olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Enerji portföyümüzü çeşitlendirmek istiyoruz. 425 MW'lık doğalgaz çevrim santralı yapacağız. Yatırım bedeli yaklaşık olarak 250 milyon euro. Elazığ'da 250 MW'lık HES yatırımına başladık. Çeşme Alaçatı'ya 50 MW'lık RES yatırımı yapacağız."PETKİM:  Yatırım sırası rüzgârdaPETKİM Genel Müdürü Kenan Yavuz, 5 milyar dolarlık rafineri yatırımının çalışmalarının başladığını belirterek, "4 yıl içinde yatırım bitecek. Petkim'in hammadde ihtiyacınıın tamamını bu rafineri üretecek" dedi. Yavuz, Aliağa bölgesinin rüzgâr verimliliğinin yüksek olduğunu kaydederek, "25 MW'lık başvurumuz var. Lisans alıp yatırımı yapacağız. Petkim Aliağa'da barajımızın yanına, limanımız, rafinerimiz, rüzgâr santrallarımız da eklenmiş olacak. Kendi suyumuzu, enerjimizi, hammaddemizi üreteceğiz" diye konuştu.
Milliyet
1,341,064
Ekonomi
TAKİ BERBERAKİS AtinaYunanistan, mali krizden çıkabilmek için 'varını yoğunu' satıyor. Yunan hükümeti bir taraftan kemerleri sıkarken, öte yandan sahibi olduğu 4 adet Airbus A340 yolcu uçağı ile aralarında kumarhane, savunma, demiryolu ve madencilik şirketleri hisselerinin de olduğu devlet varlıklarını satışa çıkarma kararı aldı.Yunan Maliye Bakanı Yorgo Papakonstantinu, dün parlamentoya 2011 bütçesini sundu. Bütçede uygulanacak tasarruf önlemleri arasında en dikkat çeken 4 adet A340 jetin satışı ile kamu şirketlerinin hisselerinin devredilmesi planı. İflasın eşiğinde dolaşan Yunan ekonomisi 15 Euro Bölgesi ülkesi ile Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) sağladığı 110 milyar euro'luk kurtarma paketiyle ayakta duruyor. Yeni bütçe, açığı gayrisafi milli hasılanın yüzde 9.4'ünden yüzde 7.4'üne indirerek 5 milyar euro tasarruf sağlamayı hedefliyor. Böylece açığın seneye 16.8 milyar euro'ya çekilmesi planlanıyor.Avrupa ülkeleri ve IMF'nin sıkı denetimi altındaki Yunanistan, yeni bütçeye göre 2011'de sağlık harcamalarından 2.1 milyar euro ve savunma harcamalarından 500 milyon euro kısacak. Kamu şirketlerinin yeniden yapılandırılmasından 800 milyon euro gelmesini öngören Yunan hükümeti, bazı sözleşmeli kamu personelinin kontratlarını yenilemeyerek de açığı 100 milyon euro azaltacak. Hükümet yeni bütçeyle düşük vergi diliminde tüketim vergisini yüzde 11'den 13'e çıkarırken hayati öneme sahip turizmde ise vergileri yüzde 11'den yüzde 6.5'e indiriyor.Savunma bütçesine tırpanMaliye Bakanı Yorgo Papakonstantinu, tasarruf için ülkenin en büyük kumarhanelerinden birisindeki yüzde 49 devlet hissesinin yanı sıra savunma, demiryolu ve madencilik alanında faaliyet gösteren 3 kamu firmasında henüz açıklanmayan oranda hissenin satılacağını da bildirdi. Devletin yüzde 55 pay sahibi olduğu Atina Uluslararası Havalimanı'nın işletme hakklarının da seneye yenilenmesi öngörülüyor. Bu yıl, özelleştirilen Olympic Havayolları'ndan devlete kalan uçakları satmayı gündeme alan Yunanistan dün açıklanan son karara göre, 4 adet Airbus A340-313X tipi uçağın satışını 2011'in ilk çeyreğinde tamamlayacak. Yenisinin tanesi yaklaşık 169 milyon euro olan A340-313 uçakların 670 milyon euro'ya yakın para getirmesi hedefleniyor. Yunan hükümetinin yatırımcıların beğenisine sunacağı kamu şirketlerinin başında ise yüzde 99.81 hissesine sahip olduğu savunma şirketi Hellenic Defence Systems geliyor. Tamamı devlete ait demiryolu operatörü Trainose ile yüzde 55.19'u kamunun olan madencilik şirketi Larko da yakında görücüye çıkacak. Bu yıl yüzde 3.9 küçülecekYunan Maliye Bakanlığı, yüzde 65'ine sahip olduğu gaz şirketi DEPA'yı da özelleştirmeyi planlıyor. Yunan kamu şirketlerinin geçen yıl verdiği toplam açık 1.7 milyar euro olmuştu. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) dün açıklanan Ekonomik Görünüm Raporu'na göre, Yunan ekonomisinin bu yıl yüzde 3.9 ve gelecek yıl yüzde 2.7 küçülmesi bekleniyor. 2012 yılında ise ekonominin yüzde 0.5 büyüyeceği öngörülüyor.
Milliyet
1,332,343
Ekonomi
tarihlerinde Güney Kore'nin başkenti Seul'e gidecek olan TÜSİAD'ın toplantı kapsamında ele alacağı konular da tartışıldı. Eski başkanlarla bu konuda görüş alışverişinde bulunuldu. Toplantıda derneğin 40. yıl programı da ele alındı. TÜSİAD, 40. yılı nedeniyle önümüzdeki yıl konferans, seminer gibi çeşitli etkinlikler düzenleyecek. Bu etkinliklerde daha çok geleceğe yönelik bir vizyon çizileceği belirtiliyor.Yazılı açıklama TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, dün yaptığı açıklamada Başkanlar Konseyi toplantısında gündemde yer alan ekonomik ve siyasi gelişmeler ile 40. yıl programının değerlendirildiğini söyledi.Boyner, toplantıya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: "Bugün gerçekleşen Başkanlar Konseyi toplantısında gündemde yer alan ekonomik ve siyasi gelişmeler ve TÜSİAD'ın 40. yıl programı değerlendirildi. Yeni dönemde sürdürülebilir kalkınma ve rekabet gücümüzü artıracak düzenlemeler üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu. Tüm bu konular ile birlikte bu hafta içinde gerçekleşecek G20 zirvesinde Türk özel sektörünü temsil edecek TÜSİAD'ın toplantı kapsamında ele alacağı konular ve küresel ekonominin konumu masaya yatırıldı."Başkanlar Konseyi nedir?TÜSİAD Başkanlar Konseyi, Rahmi Koç, Asım Kocabıyık, Feyyaz Berker, Selçuk Yaşar, Tuncay Özilhan, Mustafa Koç, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Halis Komili, Muharrem Kayhan, Erkut Yücaoğlu gibi TÜSİAD'ın eski başkanlarından ve yöneticilerinden oluşuyor. Konsey, dernekle ilgili konularda tavsiye kararı alıp, görüş bildirebiliyor.
Milliyet
1,324,789
Ekonomi
Dünya Bankası'nın 183 dünya ülkesini iş yapma kolaylığı açısından sıraladığı "Doing Business 2011" (İş Yapma Kolaylığı 2011) raporu açıklandı. Türkiye 2011 yılında iş yapma kolaylığı endeksinde 65'nci sıraya yerleştirildi.Geçen 60'ncı sırada olduğu bildirilen Türkiye'nin 2011'de beş sıra daha aşağıda olacağı ortaya çıktı. Sıralamada, Türkiye'nin üzerinde yer alıp daha kolay iş yapma ortamına sahip olduğu belirtilen ülkeler arasında, Suudi Arabistan, Malezya, İsrail, Meksika, Kıbrıs Rum Kesimi, Ermenistan, Türk Cumhuriyetleri, Ruanda, Vanuatu, Fiji yer alıyor.Rapora göre Türkiye "Vergilerin ödenmesi" küresel sıralamasında ise 75'inci sırada bulunuyor. Ödenecek vergi sayısının yılbaşına 15 olarak hesaplandığı Türkiye'de şirketler vergi ödemek için yılda 223 saat ayırıyor. Raporda Türkiye'nin iş yapma kolaylığı açısından diğer özellikleri şöyle sıralandı:"-BİR İŞE BAŞLAMANIN KOLAYLIĞI (183 ÜLKE ARASINDAKİ SIRA) 63.Prosedür (sayı) 6.Süre (gün) 6.Maliyet (kişi başına gelirin yüzdesi olarak) 17.2.Asgari sermaye (kişi başına gelirin yüzdesi olarak) 9.9-İNŞAAT İZİNLERİNİN ALINMASI (SIRA) 137.Prosedür (sayı) 25.Süre (gün) 188.Maliyet (kişi başına gelirin yüzdesi olarak) 231.4-EMLAK ALIM VE KAYIT (SIRA) 38.Prosedür (sayı) 6.Süre (gün) 6.Maliyet (mülk değerinin yüzdesi olarak) 3.0-KREDİ ALMA (SIRA) 72.Yasal haklar endeksindeki gücü (0-10) 4.Kredi bilgi endeksindeki derinliği (0-6) 5.Resmi sicil kapsamı (yetişkinlerin yüzdesi) 18.3-YATIRIMCILARIN KORUNMASI (SIRA) 59.Bilgilendirme endeksindeki derecesi (0-10) 9.Yönetici sorumluluk endeksindeki derecesi (0-10) 4.Hissedar davalarındaki kolaylık endeksi (0-10) 4.Yatırımcı koruma endeksinin gücü (0-10) 5.7-VERGİLERİN ÖDENMESİ (SIRA) 75.Vergi sayısı (yılbaşına sayı) 15.Süre (yılda başına saat) 223.Toplam vergi oranı (karın yüzdesi olarak) 44.5-SINIR ÖTESİ TİCARET (SIRA) 76.İhracat için gerekli belge (sayı) 7.İhracat için gerekli süre (gün) 14.İhracatın maliyeti (Konteyner başına dolar) 990.İthalat için gerekli belge (sayı) 8.İthalat için gerekli süre (gün) 15.İthalatın maliyeti (Konteyner başına dolar) 1063-BİR İŞİN SONA ERDİRİLMESİ (SIRA) 115.Süre (yıl) 3.3.Maliyet (Mülkün yüzde değeri) 15.Recovery Rate (dolar başına sent) 21.1"-DÜNYADA DURUM-Dünyada iş yapmanın en kolay olduğu ülkeler sıralamasında ilk 10 sırayı ise, Singapur, Hong Kong, Yeni Zelanda, İngiltere, ABD, Danimarka, Kanada, Norveç, İrlanda ve Avustralya aldı. Listenin son sıralarında ise Eritre, Brundi, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Çad bulunuyor.
Milliyet
1,337,848
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİKurban Bayramı tatili öncesinde tek seanlık işlemlerde Trabzonspor hisseleri yüzde 10.43 yükselişle 19.05 TL'ye çıktı. Öte yandan önceki gün Manisaspor'a 2-0 yenilen Galatasaray'ın hisseleri yüzde 1.18 düşüşle 335 TL'ye geriledi. Gençlerbirliğini 2-0 yenen Beşiktaş hisseleri de yüzde 4.19 yükselişle 9.94 TL'ye çıktı.İMKB 70 bini zorluyorBu arada, Bayram tatili öncesinde dolar/TL hacimsiz piyasada 600 milyar dolarlık FED kararına ve İrlanda ekonomisine yönelik devam eden endişelerle 1.44 TL'de dalgalanırken, bono da hacimsiz piyasada yüzde 7.72'ye yükseldi. İrlanda'ya ilişkin borç endişeleriyle tek seanslık işlem gününe aşağı yönlü başlangıç yapan İMKB-100 endeksi ise Avrupa borsalarının  yönünü yukarı çevirmesesiyle birlikte günü yüzde 0.64 yükselişle tamamladı. Avrupa borsalarının, euro bölgesi ihracat büyümesine ilişkin güçlü verinin borç endişelerini bastırması ve madencilik hisselerindeki toparlanmayla birlikte yükselişe geçmesinin ardından İMKB 69.998 puanda kapanırken, toplam işlem hacmi 705 milyon lira olarak gerçekleşti.
Milliyet
1,327,118
Ekonomi
ABD Merkez Bankası'nın (FED) 2011'in ilk yarısına kadar 600 milyar dolarlık tahvil alım kararının ardından dolardaki düşüş devam ederken, altın ise rekor kırdı.Uluslararası piyasalarla birlikte iç piyasada da düşüşe geçen dolar, TL karşısında 1,40 seviyelerinin altındaki seyrini sürdürüyor. Euro/dolar paritesi ise 1,4283 seviyesini görmüş durumda. İstanbul serbest piyasada dolar bugün 1,3960, euro 1,9780 liradan güne başladı.Öte yandan FED kararıyla birlikte altına talep arttı. Dolardaki düşüşle desteklenen alımlar sonucu altın en yüksek 1394.03$/ons seviyesi test etti.Petrolde ise 85 dolar direnci dün kırıldı ve 85 dolar - 86.8 dolar seviyelerinde bir hareket yaşandı. Uluslararası piyasalarda ABD ham petrolünün varil fiyatı 87 dolar seviyelerine yükseldi. ABD ham petrolünün varil fiyatı, Aralık ayı teslimi Asya'daki işlemlerde şu sıralar 58 sent değer kazanarak, 87,07 dolardan satılıyor. Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 76 sentlik artışla 88 dolar oldu.Asya'da borsalar değer kazandıFED'in tahvil alım kararının ardından dünya borsalarında da yükselişler yaşanıyor.İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi, birinci seansın ilk yarısında yükseldi. Endeks, seansın 1 saat 30 dakikalık bölümünü, önceki ikinci seans kapanışına göre 118,92 puan artarak 71.024,31 puandan geçti. Hisse senetleri bu seviyede ortalama yüzde 0,17 değer kazandı. İlk bölümde işlem hacmi ise 724 milyon lira olarak gerçekleşti.Japonya'da Tokyo Borsasının temel göstergesi Nikkei 225 Endeksi yüzde 2,86 (267,21 puan) değer kazanarak, 9.625,99 puana yükseldi. Asya'da Hong Kong Borsası yüzde 1,3, Avustralya Borsası yüzde 1,2, Şanghay Borsası yüzde 1 oranında değer kazanırken, Güney Kore Borsası yüzde 0,2 oranında değer kaybetti. Hindistan, Singapur ve Tayvan Borsaları da yükseldi.New York Menkul Kıymetler Borsası da günü yükselişle kapadı. Dow Jones sanayi endeksi 219,71 puan artışla 11.434,84 puandan, Nasdaq bileşik endeksi 37,07 puan artışla 2.577,34 puandan kapandı.
Milliyet
1,318,709
Ekonomi
Soruların sızdırıldığı gerekçesiyle iptal edilerek yeniden yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Eğitim Bilimleri Sınavı, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezine (ÖSYM) 8 milyon TL'ye mal oldu.ÖSYM, bugün yapılan KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı ile ilgili internet sitesinden açıklama yaptı. Açıklamada, 10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde yapılmış olan KPSS lisans sınavının iptal edilen kısmı olan KPSS-Eğitim Bilimleri sınavının, bugün 81 il ve Lefkoşa'da 290 binden fazla adayın katılımıyla tekrarlandığı kaydedildi.ÖSYM tarafından 5 Ekim 2010'da ve sonrasında kamuoyuna duyurulan sınav güvenlik tedbirlerinin bu sınavda da başarı ile uygulandığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi: "Ülkemizde sosyal barış ve adalet duygusunu zedeleme boyutunda olan bir sahtecilik nedeniyle çoğunluğu teşkil eden dürüst adaylarımızın yaşadıkları sıkıntılardan büyük üzüntü duyuyor, hesaplanamaz manevi maliyeti yanında, toplam maddi maliyeti yaklaşık 8 milyon TL'yi geçen bu sınavın tekrarlanmasına sebep olanları şiddetle kınıyoruz.Yaşanan tüm sıkıntılara rağmen alınan güvenlik tedbirlerini tam olarak uygulayan ÖSYM personeline, sınavın sağlıklı bir şekilde yürütülmesine yardımcı olan sınav görevlilerine, emniyet güçlerimize ve güvenlik tedbirlerine titizlikle riayet ederek sınava giren adaylara teşekkür ediyoruz."
Milliyet
1,322,662
Ekonomi
Turizm sezonunun son günlerine rastlayan Kurban Bayramı'nda müşteri çekmek isteyen oteller sanatçılara yöneldi.Kurban Bayramı'nda Tarkan'dan İbrahim Tatlıses'e, Sertab Erener'den Nükhet Duru'ya kadar çok sayıda sanatçı Antalya'daki otellerde sahne alacak.Otel yetkilileri, bayram tatilinde vatandaşların sanatçıların konser vereceği otelleri tercih ettiğini belirterek, bu otellerin büyük bölümünde rezervasyonları dolmaya başladığını bildirdiler.Antalya'da sanatçıların konser vereceği otellerde tatil yapmanın faturası günlük 100 ile 900 lira avro arasında değişiyor. Tarkan'ın bayramın 4'üncü günü sahne alacağı Mardan'da en az 5 gece kalanlar kişi başı gecelik 450 avro ödeyecekler. Buna 5 gece sabah ve akşam yemekleri ile Tarkan'ın sahneye çıkacağı gala gecesi de dahil olacak.Sadece Tarkan'ın olduğu gece konaklamak isteyenler ise kişi başı 900 avrodan başlayan ödeme yapacaklar. Tarkan'lı gala gecesi dahil sadece 3 gece konaklayanlar da kişi başı yarım pansiyon konaklama için 550 avro ödemek zorunda kalacaklar. Mardan Palace Otel'de, bayramın ikici gününde de Didar sahne alacak.Antalya Beldibi'nde bulunan Rixos Sungate Otel'de bayramın ilk günü Işın Karaca, ikinci günü İbrahim Tatlıses, üçüncü günü Mustafa Ceceli, dördüncü gün ise Funda Arar sahne alacak. Sungate Otel'de gecelik 235 lira ödeyenler bu sanatçıları izleme imkanı da bulacak. Belek'teki Rixos Premium Hotel'de ise bayramın üç gecesi ünlü sanatçı Sertab Erener sevenleri ile buluşacak. Bu otelde konaklayanlar ise 245 lira ödeyecek.Antalya Kundu'da bulunan Fame Residence Otel'de bayramın birinci günü Erkan Güleryüz, üçüncü günü Nükhet Duru sahneye çıkacak. Otelde minimum dört gece konaklayanlar her şey dahil sanatçılı gala geceleri ile birlikte kişi başı 150'şer lira ödeme yapacaklar. 100 lira ücret ödeyenler gala yemeği ile birlikte Nükhet Duru'yu izleyebilecekler.Kundu'da bulunan Wow Kremlin Place Otel'de minimum 7 gece konaklayanlar, kişi başı gecelik 179 lira ödeyerek, bayramın ikinci gecesi Ferhat Göçer'i, üçüncü gecesi Bengü'yü, dördüncü gecesi Murat Boz'u izleme fırsatı bulacaklar.Kundu'daki Titanik Otel'de bayramın birinci günü Ziynet Sali, ikinci günü Volkan Konak, üçüncü günü Gökhan Tepe, dördüncü günü ise Kenan Doğulu sahneye çıkarak sevenleri ile buluşacak. Belek'teki Sueno Otel'de de bayramın ikinci gecesi Zara, üçüncü gecesi Altay sahne alacak. Belek'teki Spice Otel'de ise bayramın son gecesi Serdar Ortaç sahneye çıkacak.Antalya'nın diğer otellerinde de bayram boyunca misafirler için çeşitli aktiviteler düzenlenecek. Antalya'ya tatile gelenler, her keseye uygun tatil yapma olanağı bulacakları gibi çeşitli eğlencelerle de hoş vakit geçirebilecekler.
Milliyet
1,324,400
Ekonomi
Strauss-Kahn, Fas'ta düzenlenen İnsanı Gelişim Forumunda yaptığı konuşmada, yeni küreselleşmenin önceliğinin istihdam yaratmak olduğunu belirtti.Dünyada küresel kriz nedeniyle 30 milyon istihdam kaybı olduğuna dikkat çeken Strauss-Kahn, önümüzdeki yıllarda 400 milyon istihdam kaybının olabileceği konusunda uyarıda bulundu.Strauss-Kahn, yeni küreselleşme çerçevesinde birinci önceliğin istihdam, ikinci önceliğin istihdam, üçüncü önceliğin de istihdam olması gerektiğini vurguladı.Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, küresel bazda 210 milyon işsiz bulunurken, gelecek 10 yıl içerisinde yaklaşık 440 milyon gencin istihdam piyasasına katılması bekleniyor.
Milliyet
1,328,152
Ekonomi
Bankadaki görevinden "bahçe izni" alarak ayrılan Hoffman'a nisan ayına kadar maaşı ödenmeye devam edecek. Bu da bankacıya 500 bin sterlin ödeme yapılacağı anlamına geliyor. Nisan ayından sonra ise Hoffman, İngiltere bankacılık sektörünün yeni oyuncusu NBNK'nın CEO'su olarak çalışmaya başlayacak. Batık bir bankanın yöneticisine çalışmayacağı halde bu kadar yüklü ödeme yapılacak olması İngiltere kamuoyunda huzursuzluk yarattı. Unite adlı sendika, Hoffman'a altın tepsiyle sunulan veda paketini "tiksintiyle" karşıladığını duyurdu. Sendika yetkilisi Brian Cole, "Bay Hoffman'a ayaklarını uzatsın diye verilen yarım milyon sterlin, son iki yıl içinde işinden olan 2.500 Northern Rock çalışanının karnına atılan yumruktur" dedi. The Times gazetesinde yer alan habere göre Hoffman'a yapılacak ödemenin 140 bin sterlini araba, 6 bin sterlini benzin yardımından oluşuyor.Yeni işi hazırDaha önce Barclays'de üst düzey bir pozisyonu olan Hoffman, Northern Rock'ta CEO koltuğuna 2008 Ekim ayında oturmuştu. Hoffman,  finansal olarak kötü durumdaki operasyonların iyilerden ayrıştırılmasından sorumluydu. İyi durumdaki operasyonları içeren Northern Rock Plc'nin gelecek birkaç yıl içinde satılması öngörülüyor. Taliplerden biri de Hoffman'ın yeni işvereni NBNK.
Milliyet
1,340,610
Ekonomi
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) Ekonomik Görünüm Raporunda, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 8,2, gelecek yıl yüzde 5,3 ve 2012 yılında ise yüzde 5,4 büyüyeceği öngörülüyor.OECD'nin yılda iki kere yayımlanan Ekonomik Görünüm Raporunun Türkiye bölümünde, 2009 yılının ikinci çeyreğinde başlayan toparlanmanın, 2010 yılı süresince de güçlü olmaya devam edeceği belirtilerek, gayri safi yurtiçi hasıladaki (GSYH) artış oranlarının bu yıl yüzde 8'i, gelecek yıl yüzde 5'i aşmasının beklendiği kaydedildi. Raporda büyüme karşısındaki risklere de dikkat çekilerek, Türkiye'nin iş döngüsünün, dış çevre ve ihracat performansı konusunda çok yüksek hassasiyet taşıdığı, bu konularda da riskler bulunduğu belirtildi.Rekabet edebilirlik ve istihdamın toparlanması durumunda, yatırım ve büyümenin daha da güçlü olacağı belirtilen raporda, buna karşılık makroekonomik belirsizliklerin artmasının ya da uluslararası rekabet edebilirliğin duraksamasının ekonomik genişlemeyi zayıflatabileceği üzerinde duruldu.Yetkililerin, para ve mali politikaların aşama aşama sıkılaşacağını belirttiği, Orta Vadeli Ekonomik Programın da Ekim ayında açıklandığı ifade edilen raporda, devam eden yapısal reformların verimliliği ve formal sektörde istihdamı artırmasının, daha dengeli ve sürdürülebilir büyümenin devamına yardımcı olacağı belirtildi.Raporda, GSYH büyümesinin iç ve dış talebin etkisiyle bu yılın ilk yarısında çok güçlü olduğu vurgulanarak, birtakım göstergelerin yılın ikinci yarısında da iç talebin sağlıklı olmayı sürdüreceğini gösterdiği kaydedildi. Buna karşılık, ihracat ve sanayi üretiminde yavaşlama yaşanabileceğini işaret edildi.-EKONOMİK TAHMİNLER- OECD'nin tahminlerine göre Türkiye ekonomisi, bu yıl yüzde 8,2, gelecek yıl yüzde 5,3 ve 2012 yılında ise yüzde 5,4 büyüme kaydedecek.2012 yılına kadar Türkiye'nin cari işlemler açığının artacağı tahminine yer verilen raporda, Türkiye'nin cari işlemler açığının GSYH'ya oranının bu yıl yüzde 5,1, gelecek yıl yüzde 5,7 ve 2012 yılında da yüzde 6,3 olmasının beklendiği kaydedildi.Rapora göre, işsizlik oranı da bu yıl yüzde 12, gelecek yıl yüzde 11,7 ve 2012 yılında ise yüzde 11 olacak.OECD tahminlerine göre, Tüketici Fiyatları Endeksi ise bu yıl yüzde 8,5, gelecek yıl yüzde 6,9 ve 2012 yılında ise yüzde 6,4'e inecek.
Milliyet
1,342,107
Ekonomi
ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke, bankanın 600 milyar dolarlık tahvil alım programının ekonomiyi canlandırma ve işsizliği düşürmek için gerekli olduğunu belirtti.Ancak Bernanke, programın tek başına işe yaramayacağını, daha fazla teşvik olmadan, yüksek işsizliğin yıllarca süreceğini ifade etti.FED Başkanı, zor durumdaki ülkelerin etkili destek almaması durumunda da küresel ekonominin duraksayabileceğine işaret etti.FED'in tahvil alım programının hızlı istihdam yaratılması ve çok düşük enflasyonun deflasyona dönüşme riskini azaltması açısında gerekli olduğunu savunan Bernanke, "Buna karşılık program, tek başına tüm ekonomik sorunları çözemez. Merkez bankalarının tek başına başarabileceklerinin sınırları var" dedi.Bernanke, Çin gibi büyük dış ticaret fazlası veren ülkeleri de eleştirerek, döviz kurunun değerinin altında olmasının uluslararası dengeyi engelleyici olduğunu belirtti. Bernanke, bu ülkelerin, dolar satın alarak ABD ekonomisindeki toparlanmaya ve küresel ekonomiye zarar verdiğini kaydetti.-PROGRAM BİRÇOK ELEŞTİRİYE MARUZ KALDI- Tahvil alım programı, ABD'de ve dışında birçok eleştiriye maruz kaldı.ABD'de bazı FED yetkilileri ve Cumhuriyetçi liderler, programın ekonomiye faydası konusundaki şüphelerini dile getirirken, ayrıca enflasyonu artırabileceğini ve spekülatif balon yaratabileceğini ifade ettiler.Bazı Cumhuriyetçiler, FED'in, tahvil alım programı ile sınırlarını aştığını, devasa kamu borcu için para basıldığını düşünüyorlar. Cumhuriyetçi Mike Pence ve Senatör Bob Corker, FED'in görevinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, merkez bankasının sadece enflasyonun kontrolüne odaklanması gerektiğini ifade ediyorlar.Çin, Almanya, Brezilya ve bazı başka ülkeler FED'in programının ABD'li ihracatçılara avantaj sağlayacağı görüşünü savunurken, Tayland ve Endonezya gibi gelişmekte olan piyasalar da ülkelerine aşırı para akışı olabileceği üzerinde duruyorlar.Küresel resesyondan birçok ülkenin farklı hızlarla çıkması, küresel sorunlara küresel çözümler bulmayı zorlaştırıyor.Çin, Brezilya ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızı, ABD, Japonya ve İngiltere gibi gelişmiş ekonomilerin çok üzerinde seyrediyor.
Milliyet
1,345,343
Ekonomi
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, son yıllarda bayramların adeta seyahat ve tatil günleri olarak anılmaya başlandığını belirterek, "9 günlük tatiller sadece turizmcilere yarıyor. Bu durum esnafı çok fazla rahatsız ediyor" dedi. Özgenç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmişte mali ve siyasi krizlerden dolayı çok sıkıntılı günler geçiren esnafın beklenilen alışverişin gerçekleşmesi için bayram veya özel günleri adeta iple çektiğini söyledi. Ancak son yıllarda bayram tatillerinin uzatılması nedeniyle şehirlerin boşaldığını belirten Özgenç, uzun bayram tatilini fırsat bilenlerin tatil beldelerine ya da memleketlerine gittiklerini, bayramların adeta seyahat ve tatil günleri olarak anılmaya başlandığını ifade etti. "9 günlük tatiller sadece turizmcilere yarıyor. Bu durum esnafı çok fazla rahatsız ediyor" diyen Özgenç, şöyle konuştu: "Uzun bayram tatillerinde vatandaşlar adeta turizm beldelerine gitmeleri için teşvik ediliyor. Bu bayramın ruhuna aykırıdır. Halkımız arasında bayram kültürü yok edilmektedir. Bayram denildiğinde önce büyükler, eş-dost, akraba ve kabirler ziyaret edilir, akrabalar arasında sohbet ve kaynaşma sağlanırdı fakat şimdi uzun bayram tatilleriyle milli gelenek ve hasletlerimizin değiştiğini söyleyebiliriz. Artık bayram denilince birlik ve beraberliğin pekiştiği günler değil, tatil ve evden uzaklaşmak akla gelmeye başlamıştır." Özgenç, halkın büyük çoğunluğunun tatil için farklı yörelere gitmeleri nedeniyle büyükşehirlerin adeta terk edilmiş şehirlere dönüştüğünü ifade ederek, "Esnaf dükkanını açtı ancak cadde ve sokaklarda vatandaş olmamasından dolayı beklenilen alışveriş olmayınca masraf yapmamak için kapatmak zorunda kaldı" diye konuştu. Uzun süreli tatile sadece turizm ve seyahat firmalarının sevindiğini, diğer tüm esnaf grubunun ise üzüldüğünü anlatan Özgenç, şunları kaydetti: "Sadece AVM'ler havalimanları, otobüs terminalleri, tren garları doluydu. Bayramda iş olur umuduyla dükkanına yeni mal alan esnaf bunları satamadığı ve ödemelerini de yapamadığı için hayal kırıklığına uğruyor. Esnaf da herkes gibi büyümenin, gelişmenin, daha çok kazanmanın, daha iyi yaşamanın hesabını yapıyor ama aldığı malı satamayınca kara kara düşünüyor. Böyle olunca esnaf çikolata tadında bir bayram yapamıyor." -PAZARTESİ SENDROMUNU TETİKLİYOR- Bu kadar uzun tatillerin dünyanın hiçbir ülkesinde görülmediğini iddia eden Özgenç, şöyle devam etti: "Bu tatiller iş performansını bozuyor. Pazartesi sendromunu da tetikliyor etkisini artırıyor. 'nin ekonomik çarkları sırf turizmle dönmüyor. Ülkemizin önemli dinamikleri olan esnaf, sanatkar ve 'ler bu hususta sayısal açıdan bakıldığında daha önemlidirler. Turizmimizin kalkınabilmesi için izlenecek yol, yabancı turistleri ülkemize çekmenin yollarını aramaktır. Ülkemizde lüzumsuz tatil yapılması önlenmelidir. Bu durum, önümüzdeki yıllarda hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulması gereken bir sorun olarak ele alınmalıdır. İdarecilerimiz hafta sonlarını bayram tatilleri ile birleştirerek uzattığında, yerleşik düzendeki insanlarımızı tatile gitmeye teşvik ediyorlar. Oysa bizim ülkemizin kalkınabilmek ve gelişebilmek için daha fazla tatile değil, daha fazla çalışmaya ihtiyacı vardır."
Milliyet
1,343,313
Ekonomi
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun (UNFPA) 2010 Ülkeler Dünya Nüfusu Raporu'ndan yapılan derlemeye göre, petrol ve doğalgaz da yüksek oranda dışa bağımlı Türkiye'nin enerji tüketiminde alacağı çok yol var.Primer enerji de denilen birincil enerji tüketiminde (petrol, kömür, linyit, doğalgaz, hidrolik, jeotermal, elektrik... vs tüketimi) 19 bin 504 kg petrol eşdeğeri kişi başı tüketimi ile petrol zengini Katar, dünyada 186 ülke arasında başı çekiyor.Katar'ı 15 bin 708 kg eşdeğer petrol birinci enerji tüketimi ile İzlanda ve 11 bin 832 kg eşdeğer petrol tüketim ile de Birleşik Arap Emirlikleri izliyor.Bir diğer petrol ülkesi Bahreyn 11 bin 551 kg petrol eşdeğeri tüketimi ile dördüncü, Karayipler'de yer alan ada ülkesi Trinidad ve Tobago 11 bin 506 kg petrol eşdeğeri tüketimi ile beşinci, Hollanda Antilleri 11 bin 321 kg petrol eşdeğeri altıncı, Kuveyt 9 bin 463 kg petrol eşdeğeri tüketimi ile yedinci, Lüksemburg 8 bin 790 kg eşdeğeri petrol tüketimi ile sekizinci, Kanada 8 bin 169 kg petrol eşdeğeri tüketimi ile de dokuzuncu sırada yer aldı.Dünyanın en gelişmiş ülkesi ABD ise kişi başına 7 bin 766 kg petrol eşdeğeri tüketimi ile listenin ancak onuncu sırasına yerleşirken, Türkiye kişi başına bin 370 kg petrol eşdeğeri birincil enerji tüketimi ile 69'uncu sırada yer alabildi.Kıtaların en fazla enerji tüketenleriKişi başına birincil enerji tüketimi kıtalar açısından incelendiğinde listenin ilk sırasında yer alan Katar, kişi başına tükettiği enerji ile Asya kıtasının en fazla enerji tüketen ülkesi konumunda.Listenin ikinci sırasında yer alan İzlanda kişi başına enerji tüketiminde Avrupa kıtasının ilk sırasında yer alırken, Türkiye kıta sonuncusu oldu. Trinidad ve Tobago Kuzey Amerika'da, Okyanusya'da Avustralya, Afrika kıtasında da Libya ilk sırada yer aldı.UNFPA 2010 Ülkeler Dünya Nüfusu Raporuna göre, dünyada kişi başı enerji tüketiminde ilk 70 sırada yer alan ülkeler şöyle:Ülke          Kişi başı enerji tüketimi                     (Petrol eşdeğeri Kg)Katar                       19,504İzlanda                     15,708BAE                         11,832Bahreyn                     11,551Trinidad ve Tobago          11,506Hollanda Antilleri          11,321Kuveyt                       9,463Lüksemburg                   8,790Canada                       8,169ABD                          7,766Brunei Sultanlığı            7,190Finlandiya                   6,895Suudi Arabistan              6,223Avustralya                   5,888Singapur                     5,831Norveç                       5,704Umman                        5,678İsveç                        5,512Belçika                      5,366Hollanda                     4,909Rusya                        4,730Kore                         4,586Fransa                       4,258Çek Cumhuriyeti              4,428Kazakistan                   4,292Estonya                      4,198Almanya                      4,027Japonya                      4,019Avusturya                    3,997Yeni Zelanda                 3,966Slovenya                     3,632Türkmenistan                 3,631Danimarka                    3,598Birleşik Krallık             3,464İrlanda                      3,457İsviçre                      3,406Slovakya                     3,307İspanya                      3,208İsrail                       3,059İtalya                       3,001Ukrayna                      2,953Belarus                      2,891Libya                        2,889Yunanistan                   2,875Kıbrıs                       2,854Güney Afrika                 2,807Litvanya                     2,740Malezya                      2,733Macaristan                   2,658Bulgaristan                  2,641İran                         2,604Portekiz                     2,363Venezuela                    2,319Sırbistan                    2,141Malta                        2,120Hırvatistan                  2,101Letonya                      2,052Hong Kong                    1,985Jamaika                      1,852Şili                         1,851Özbekistan                   1,812Romanya                      1,806Meksika                      1,750Tayland                      1,553Çin                          1,484Bosna Hersek                 1,483Makedonya eskiYugoslav Cumhu.              1,482Azerbaycan                   1,388Türkiye                      1,370Brezilya                     1,239 ADA
Milliyet
1,346,550
Ekonomi
Hazine 12 Ocak 2011 itfali tahvilin geri alım ihalesinde net 52 milyon liralık alım yaptı.Hazine Müsteşarlığından yapılan açıklamaya göre, ihalede oluşan maksimum ve ortalama fiyat 104,000 lira oldu. İhalede nominal teklif tutarı 215 milyon lira, nominal geri alım tutarı 50 milyon lira olarak gerçekleşti.Hazine, ihalede geri alınacak haftalık azami tutarı 200 milyon lira olarak açıklamıştı.
Milliyet
1,337,505
Ekonomi
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, birikmiş vergi ve prim borçlarını yeniden yapılandırmaya yönelik çalışmanın, iş dünyasını rahatlatacak çok önemli bir adım olduğunu belirterek, bu girişimin reel sektöre büyük bir motivasyon ve ivme kazandıracağını ifade etti. Hisarcıklıoğlu, "Benzer bir girişimi, özellikle kredi kartı borçları konusunda bankalarımızdan da bekliyoruz" dedi.TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, kamuya ait bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına ilişkin olarak bir açıklama yaptı. Hisarcıklıoğlu açıklamasında şunları söyledi:"TOBB, özel sektörün ve vatandaşların kamuya olan vergi ve prim borçlarının ödenebilir bir plana bağlanmasının gerekli olduğunu, 2009 yılından itibaren kamuoyunun gündemine getirmiş ve hükümete iletmişti. Bu çerçevede 120 milyar liraya ulaştığı tahmin edilen, birikmiş Vergi ve Prim borçları ile diğer kamu alacaklarının yapılandırılmasına yönelik hazırlanan çalışma, Türk iş dünyasının istek ve beklentilerini çok büyük ölçüde karşılamıştır. Küresel ekonomik kriz sonrasında, kamu idaresi ile reel sektörü barıştırmak ve beyaz bir sayfa açmak açısından böyle bir adım, ekonominin büyüme sürecini de kuvvetlendirecektir. TOBB olarak; reel sektörü rahatlatan, müteşebbisi fabrikasına, tüccarı dükkânına döndürecek bu girişim için teşekkür ediyoruz."-MECLİS'TEN İVEDİLİKLE GEÇSİN-Hisarcıklıoğlu, sözkonusu yapılandırma ile ilgili yasal çalışmanın, Meclis'ten ivedilikle geçmesini ve bu süreçte muhalefet partilerinin de yapıcı katkı sağlamasını beklediklerini belirtti. Hisarcıklıoğlu, benzer bir girişimi özellikle kredi kartı borçları konusunda bankalardan da beklediklerini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu şunları ifade etti:"Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın açıkladığı, gençlerin ve kadınların istihdamına yönelik destekler ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığımızın hayata geçirdiği 3 milyar liralık KOSGEB-KOBİ destek paketinden sonra, Kurban Bayramı öncesinde 3. müjdeli haberin de duyulması, reel sektörde büyük bir motivasyon ve ivme sağlayacaktır. Hükümetimizin başlattığı bu adımların, özellikle KOBİ'lerimizde üretim, istihdam ve yatırım olarak ekonomiye geri döneceğine inanıyoruz. Reel sektör olarak bu kapsamlı çalışmaların sonuca ulaşması için biz de destek vereceğiz. 81 İl ve 160 İlçedeki Oda ve Borsalarımız kanalıyla, tüccar ve sanayicilerimizin bu imkânlardan haberdar olmaları ve faydalanmaları için çalışacağız."
Milliyet
1,337,843
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİHükümet, vergiler ve vergi cezaları ile bazı kuruluşların alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin kanun tasarısı çalışmalarını tamamladı. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan, dün Ankara'da düzenlediği basın toplantısında çalışma kapsamına Maliye, Gümrük Müsteşarlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), il özel idareleri, TEDAŞ (7 özel dağıtım şirketi dahil), TRT, KOSGEB, TOBB ve OSB'lerin girdiğini belirterek, tasarıya göre, vergi alacaklarında 31 Temmuz 2010'dan, SGK primlerinde Haziran 2010'dan önceki dönemin kapsamda olacağını, elektrik ve su alacaklarında da 31 Temmuz 2010'dan önce ödenmesi gerekenlerin dikkate alınacağını kaydetti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın müdahalesiyle sigara cezaları kapsam dışında bırakıldı. Babacan, krizde zorlanan işletmelerin üretim kapasitesini tam kullanamayip nakit dengelerinin bozulması yüzünden epey birikmiş borçları olduğunu belirterek, "İyi niyetli olduğu halde ödemelerini yapamamış vatandaşlarımız ve şirketlerimiz var. Borcun asıl tutarında herhangi bir indirim yapmadan borcun yeniden yapılandırılması için geniş tutulan bir çalışma yaptık" dedi. İleride bir daha böyle bir fırsatın olmayacağını ifade eden Babacan, "Herkes artık ergi açısından geçmişle ilgili problemlerini temizlesin, geleceğe güvenle baksın e artık her şeyini kayıt altına alsın" diye konuştu.Babacan, yeniden yapılandırmayla 50 milyar liralık bir gelir beklendiğinin hatırlatılması üzerine, böyle bir rakamın nereden çıktığını bilmediğini söyledi ve şöyle devam etti: "Biz toplam rakam konusunda, toplam alacak ya da toplam tahsilat tahmini konusunda herhangi bir rakam vermeyeceğiz. Zaten bizim 2011-2013 Orta Vadeli Planımızda, 2011 bütçemizde bunlarla ilgili herhangi bir gelir öngörmüyoruz." Babacan, tahsilat hedefine ilişkin soruların yinelenmesi üzerine, "Para kasaya girince veririz, bu ay şu kadar para aldık deriz, ama önceden rakam vermeyeceğiz" dediKredi kartıyla ödemeVergi borçlarının toplam 36 ayda 18 taksit halinde ödenebileceğini söyleyen Babacan, bu borçların kredi kartına taksit olarak yansıtılması imkanı da getirdiklerini açıkladı. Bu yasa çerçevesinde ilgili kuruluşlar ile protokol yapan bankalar ve bu bankaların kartına sahip olan vatandaşlar bu uygulamadan yararlanabilecek.Geciken taksitlerle ilgili hükümleri hakkında da bilgi veren Babacan, bir takvim yılı içerisinde iki defa ödemenin aksatılmasına imkan tanıdıklarını ifade etti. 1.500 denetim elemanı alınacak Bundan sonraki dönemde özellikle günlük denetim sıklığı baskısının artacağına dikkat çeken Babacan, matrah artırımı ve stok affıyla beraber eski dosyaların kurumlar üzerindeki baskısı ve yükü azalacağı için, kurumların artık günlük denetimlere daha fazla ağırlık vereceğini söyledi. İleride bir daha böyle bir fırsatın olmayacağını ifade eden Babacan, 1.500 denetim elemanı alacaklarını belirterek, bu rakamın oldukça büyük olduğunu, kayıtdışı çalışanlar açısından hayat zorlaşacağını söyledi. Vatandaşlara tavsiyede bulunan Babacan, "nereden, ne kadar, nasıl, vergi kaçırırım, nereden, nasıl defterlerde kayıtları farklı göstererek ufak tefek avantajlar sağlarım" diye düşünülmemesi, bütün beyin güçlerini işlerini daha iyi yapmaya yöneltmeleri gerektiğini kaydetti.    'Yapılandırma zordaki şirketleri rahatlatacak'2001 krizinden sonra şirketlerin bankalara olan borçlarının yapılandırılması için uygulamaya konulan İstanbul Yaklaşımı'nın hazırlanmasında büyük rolü olan Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Adnan Memiş, kamu kuruluşlarına olan borçların yeniden düzenlemesinin yararlı olacağını söyledi. O dönemde bazı firmaların kamu borcu nedeniyle üretimlerini durdurduğunu hatırlatan Memiş, çalışmanın şirketleri rahatlatacağını söyledi. Vergi borcunun kredi kartıyla ödenmesinin sektörde olumlu karşılanacağını söyleyen Memiş, "Ancak sonuçta bankalar borcunu kart üzerinden ödeyecek kişilerin borçluluk durumuna ve bloke edilecek limite bakacaklardır" dedi.'2011 vergi tahsilatı olumsuz etkilenebilir'Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Nevzat Saygılıoğlu, vergi borç ve cezalarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili tasarının eski borcunu kapatmak isteyen mükelleflerin bundan sonraki dönemde diğer vergileri ödemesinde sorun çıkarabileceğine dikkat çekti. Saygılıoğlu, "2011'den itibaren gelir vergisi, kurumlar vergisi ve stopaj gibi diğer vergilerden kaçma yoluna gidip daha az ödeyerek eski borçlarını kapatma, ya da eskiye dönük incelemeden kurtulma yoluna gideceklerdir" dedi. Nevzat Saygılıoğlu, devletin vergi alacağının yaklaşık 49-50 milyar lira olduğunu, bunun 29-30 milyar lirasının ana para, kalanının da gecikme ceza ve faizi olduğunu söyledi.Tekin: Vergi ödeyen cezalandırılıyorCHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Devlet Bakanı Babacan'ın bugün açıkladığı borç yapılandırma paketinin, vergisini düzenli ödeyenleri mağdur duruma düşürdüğünü söyledi. Tekin, yaptığı yazılı açıklamada, vergi affı ile ilgili düzenlemenin vergi ödeyenler açısından soru işaretleri taşıdığını, vergisini ödemeyenler açısından ise dikkate değer bir düzenleme olduğunu savundu. Tekin, "Düzenli vergi ödeyenlerin en azından kamunun ve halkın gözünde değerlendirilmesi için ödedikleri vergiden indirim yapılması ve bu yolla hem özendirilmesi hem de ödüllendirilmesi gerekir" dedi.
Milliyet
1,339,502
Ekonomi
ABD ham petrolünün varil fiyatı 82 doların altına geriledi.Çin hükümetinin enflasyonla mücadele için sert önlemler alacağı açıklaması ve faiz oranlarını yükseltebileceği endişeleri üzerine ABD ham petrolünün varil fiyatı aralık ayı teslimi düne göre 56 sent azalarak 81,78 dolara düştü. ABD ham petrolünün varil fiyatı bir ara 1 dolardan fazla değer kaybederek 81,18 dolarla 29 Ekim'den bu yana en düşük seviyesine indi.Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 30 sentlik düşüşle 84,43 dolar oldu.ABD ham petrolünün varil fiyatı dört gündür değer kaybediyor. Geçen hafta perşembe günü 88,63 dolarla iki yılın en yüksek seviyesini gören ABD ham petrolünün varil fiyatı o günden bu yana yüzde 7'den fazla değer kaybetti.Geçen hafta cuma günü 84,88 dolardan haftayı kapatan ABD ham petrolünün varil fiyatı pazartesi günü 85 dolar seviyesinde işlem görüyordu.
Milliyet
1,338,096
Ekonomi
S&P'den yapılan açıklamada Kıbrıs Rum Kesimi'nin not görünümü ise "negatif" olarak açıklandı. Not indirimine gerekçe olarak ise ülkenin borç krizindeki Yunanistan'daki bankacılık sektöründeki açık pozisyonu gösterildi. Açıklamada, son 10 yılda Kıbrıs Rum Kesimi'nin gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH) iki katı kadar Yunanistan'da açık pozisyonu oluştuğu, bu pozisyonların Yunan devlet tahvilleri ile Yunan vatandaşları ve şirketlerinin kullandığı kredilerden oluştuğu belirtildi. Açıklamada ayrıca Kıbrıs Rum Kesimi'nin kredi hacmindeki büyümenin de hızlandığına ve GSYH'nin yüzde 280'ine ulaştığına vurgu yapıldı. S&P, Kıbrıs Rum Kesimi'ni haziran ayında not indirimi yapabileceği konusunda uyarmıştı.  Rum Kesimi'nin bütçe açığının GSYH'ye oranı 2009'da yüzde 5.96 olarak açıklanmıştı. Bu oranın bu yılın sonunda yüzde 5.5 olması bekleniyor. Euro Bölgesi'nde ise kabul edilebilir sınır yüzde 3. S&P'den yapılan açıklamada, kamu borcunun GSYH'ye oranının da 2011'de yüzde 79'a ulaşacağı öngörüsünde bulunuldu. Bu oran, 2008'de yüzde 48 seviyesindeydi. Kıbrıs Rum Kesimi hükümeti, S&P'nin not kararının ardından yaptığı açıklamada, indirimin borçlanma maliyetlerini artırmayacağını belirtti. Maliye Bakanı Karilaos Stavrakis, "Üç büyük kredi derecelendirme kuruluşundan birinin not indirmesi tabii ki olumsuz bir gelişme. Neyse ki hükümetimiz gelecek ay için borçlanmasını tamamlamıştı ve bu indirim, vergi mükellefleri üzerinde olumsuz bir etki yaratmayacak" dedi.
Milliyet
1,323,376
Ekonomi
Hazine Müsteşarlığı, yarın geri alım ihalesi düzenleyecek.Müsteşarlıktan yapılan açıklamaya göre, yarın gerçekleştirilecek 5 Kasım valörlü ihalede, geri alınacak azami tutar net 200 milyon lira olarak belirlendi.Geri alınacak senedin itfa tarihi ise 12 Ocak 2011 olacak.Açıklamada, ihalede oluşan fiyatın piyasa koşullarını yansıtmaması durumunda azami tutardan daha düşük miktarda geri alım yapılabileceği gibi geri alım yapılmamasının da Müsteşarlığın takdirinde olduğu belirtildi.
Milliyet
1,332,681
Ekonomi
Kurbanlık fiyatlarında geçen yıla göre yaşanan artışın tüketicilerin, yaklaşan bayram öncesi alımlarını ertelemelerine yol açtığı bildirildi. Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Tarık Bozbey, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda sektörünün ihmal edilmesinin yaklaşan öncesi konfeksiyon ürünleri satışını etkileyeceğini öne sürdü. Tekstil sektörünün satışlarını artırmak için dini bayramların yanı sıra "", "" ve "" gibi özel günleri dört gözle beklediğini anımsatan Bozbey, bayramların ve özel günlerin hazır giyim satışlarını yüzde 15-20 oranlarında artırdığını ifade etti. Bozbey, kurban bayramına sayılı günler kala çarşı pazarda yavaş yavaş hareketliliğin başladığını ancak bunun istedikleri ölçüde olmadığını belirtti. Bayram öncesi sektör temsilcilerinin ümitli olmasına karşın kurbanlık hayvan fiyatlarının yüksek olması nedeniyle kendilerinin geçen bayramlardaki satış rakamlarının yakalanmasını beklemediklerini vurgulayan Bozbey, şöyle konuştu: "Kurbanlık fiyatlarında geçen yıla göre yaşanan artış tüketicilerin, yaklaşan bayram öncesi hazır giyim alımlarını ertelemelerine yol açtı. Küçük ve büyükbaş hayvan fiyatları yüksek olunca tüketiciler ister istemez bayramlıklardan vazgeçerek kurban almaya yöneldi. Bayram alışverişi elbette olur ancak istediğimiz düzeyde olmaz." -"YAZLIK ÜRÜNLER KESİLMEYE BAŞLANDI"- Bozbey, atölyelerde yazlık ürünlerin kesilmesine başlandığını vurgulayarak, pamuk fiyatlarının 2 liradan 4,5 liraya kadar yükselmesinin de fiyatları ister istemez yükselteceğini bildirdi. Tekstil sektöründe uzun yıllardır fiyatların artmadığını ancak bu yıl pamuk fiyatlarının yükselmesiyle birlikte kışlık ürünlerin yüzde 10 zamlı satıldığını anlatan Bozbey, "Pamuktaki fiyat artışı devam ediyor. Bu durum, kesimine başlanan yazlık ürünlerde de yüzde 15 civarında fiyat artışa neden olacak" diye konuştu.
Milliyet
1,327,380
Ekonomi
İşsizlik sigortası ödeneğinden yararlanan kişi sayısı son 2 yılın en düşük seviyesine geriledi. 2010 yılı Ekim ayında işsizlik sigortası ödeneğinden yararlanan kişi sayısı bir önceki aya göre yüzde 2.8 azalışla 167 bin 196 kişiye geriledi. Ekim'de 60 milyon 461 bin TL'lik işsizlik sigortası ödemesi yapıldı. Ekim ayında Ücret Garanti Fonu ödemelerinde ise bir önceki aya göre yüzde 36 azalış yaşanırken, Ücret Garanti Fonu ödemelerinden yararlanan kişi sayısında yüzde 5.7 gerileme görüldü.Türkiye İş Kurumu (İş-Kur) İşsizlik Sigortası Fonu Ekim Ayı bültenini yayımladı. Buna göre, İşsizlik Sigortası'nın uygulamaya başladığı Mart 2002 tarihinden 31 Ekim tarihine kadar sisteme 2 milyon 431 bin 106 kişi başvururken, 2 milyon 44 bin 336 kişi işsizlik ödeneği almaya hak kazandı. Mart 2002'den 31 Ekim 2010 kadar olan dönemde toplam 3 milyar 626 milyon 46.5 bin TL ödemede bulunuldu. Ekim 2010'da ise işsizlik ödeneğinden yararlanmak üzere 34 bin 613 kişi ünitelere başvuruda bulundu. 2010 yılı başından bu yana gerilemeyi sürdüren işsizlik ödeneğinden yararlanan kişi sayısı, Ekim ayında son iki yılın en düşük seviyesine indi. En son Kasım 2008'de 165 bin kişi işsizlik ödeneğinden yararlanırken, 2010 yılı Ekim ayında ödenekten yararlanan kişi sayısı 167 bin 196 kişiye geriledi. Bu çerçevede 167 bin 196 kişiye 60 milyon 461 bin TL ödeme yapıldı.-ÜCRET GARANTİ FONU'NDAN YARARLANAN KİŞİ SAYISI YÜZDE 5.7 GERİLEDİ-İşsizlik Sigortası Fonu içinde değerlendirilen Ücret Garanti Fonu'nun varlığının, 31 Ekim tarihi itibariyle, ödemeler toplamı 53 milyon 142.6 bin TL düşüldükten sonra 118 milyon 210 bin TL olduğu belirlendi. Ekim'de Ücret Garanti Fonu'ndan 609 kişiye toplam 1 milyon 201.2 bin TL ödeme yapıldı. Ücret Garanti Fonu'ndan yararlanan kişi sayısı bir önceki aya göre yüzde 5.7, ödenen miktar ise yüzde 36 azaldı. Ocak ayında 929 kişiye 1 milyon 549 bin TL, Şubat ayında 980 kişiye 1 milyon 737 bin TL, Mart ayında 832 kişiye 1 milyon 409 bin TL, Nisan ayında 2 bin 841 kişiye 4 milyon 776 bin TL, Mayıs ayında 3 bin 464 kişiye 3 milyon 780 bin TL, Haziran ayında 377 kişiye 739 bin TL, Temmuz ayında bin 167 kişiye 2 milyon 508 bin TL, Ağustos'ta 642 kişiye 1 milyon 281 bin TL, Eylül'de 576 kişiye 1 milyon 895 bin TL ödeme yapıldığı belirlendi. Yılın ilk 10 ayında toplam 12 bin 417 kişiye 20 milyon 874 bin TL'lik ödemede bulunuldu.-EKİM'DE 757 BİN TL KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ VERİLDİ- Ekim ayında geçmiş aylardan kazanılan haklarla birlikte 3 bin 152 kişiye 757 bin TL kısa çalışma ödeneği verilirken, Ocak-Ekim döneminde toplam 38 milyon 279 bin TL'lik ödeme yapıldığı görüldü. 2009 yılının tamamında 162 milyon 506 bin TL'lik ödeme yapılırken, Ocak ayında 10.3 milyon TL, Şubat ayında 8.3 milyon TL, Mart ayında 6.1 milyon TL, Nisan ayında 3.6 milyon TL, Mayıs ayında 2.5 milyon TL, Haziran ayında 1.4 milyon TL, Temmuz ayında 2 milyon 91 bin TL, Ağustos'ta 2 milyon 186 bin TL, Eylül ayında 1 milyon 83 bin TL'lik kısa çalışma ödeneği verilmişti.-İŞSİZLİK FONU VARLIĞI 45 MİLYAR TL'YE DAYANDI- 31 Ekim 2010 tarihi itibariyle, Fonun girişler toplamı; 19 milyar 55 milyon TL işçi ve işveren primi, 6 milyar 435 milyon TL devlet katkısı, 15 milyon 622 bin TL idari para cezası, 422 milyon 618 bin TL gecikme zammı, 203 bin TL diğer gelirler, 181 milyon 114 bin TL iade girişi, 32 milyar 833 milyon TL faiz geliri olmak üzere toplam 58 milyar 943 milyon TL olarak gerçekleşti. İşsizlik Sigortası Fonu toplam varlığı, çıkışlar toplamı 13 milyar 956 milyon TL düşüldükten sonra 44 milyar 987 milyon TL oldu. İşsizlik Sigortası Fonu toplam varlığı, çıkışlar toplamı 13 milyar 956 milyon TL düşüldükten sonra 44 milyar 987 milyon TL oldu.