Unnamed: 0
int64
0
4.31k
Baslik
stringlengths
14
205
Ozet
stringlengths
21
1.01k
Kategori
stringclasses
2 values
Link
stringlengths
43
244
Icerik
stringlengths
1
13.8k
2,069
Çanakkale’de Piri Reis heykeli dikildi
Çanakkale Valiliği ile Çanakkale Tarih ve Kültür Vakfı (ÇATKAV) tarafından yaptırılan Piri Reis heykeli açıldı.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/canakkalede-piri-reis-heykeli-dikildi-139974
Çanakkale Valiliği ile Çanakkale Tarih ve Kültür Vakfı (ÇATKAV) tarafından yaptırılan Piri Reis heykeli açıldı. Piri Reis Müzesi’nin önünde düzenlenen törene Çanakkale Valisi Hamza Erkal, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Cumhuriyet Başsavcısı Hikmet Turan, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mithat Kemal Algül, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Necmi İnce ile çok sayıda yetkili ve vatandaş katıldı. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 94’üncü yıl dönümünde Piri Reis heykelini açtıklarını söyleyen Vali Hamza Erkal, Böyle hizmetleri olan bir şahsın Gelibolulu ve bu memleketin evladı olması ve Çanakkale’ye renk katması elbette ki hepimizin arzu edeceği bir iştir. Dolayısıyla onunun bu güzel binanın önünde heykelinin olması bizin için önem arz ediyordu. Bu eserin Çanakkale’ye bir değer katacağına inanıyorum” dedi. ÇATKAV Başkanı Kadir Kenar ise Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı. Böyle güzel bir günde, zaferin yıl dönümünde sizlerle olmaktan dolayı çok mutluyum. Bundan 500-600 sene önce yaşamış ve denizleri keşfetmiş, onların haritalarını yapmış, geleceğe ışık tutmuş, bir elinde harita, bir elinde pusula ile dünyayı gezmiş bir Türk’ün saygıyla anıyoruz diye konuştu. Konuşmaların ardından 3 metre yüksekliğindeki Piri Reis heykelinin kurdelesi kesildi. Protokol mensupları Piri Reis Müzesi’nde minyatür sergisini gezdi.
3,534
Fenomen temizlikçi bu kez Kıraç'ın sahnesinde dans etti: Yüzlerce kişi coşkuyla karşıladı
Son haftaların fenomen isimlerinden Hamit Karakaya, bu kez şarkıcı Kıraç'ın sahnesinde görüntülendi. Konser sırasında sahneye atlayan temizlik görevlisi, yine kendine hayran bıraktı.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya-videolari/fenomen-temizlikci-bu-kez-kiracin-sahnesinde-dans-etti-yuzlerce-kisi-coskuyla-karsiladi
2,513
Yaşar Kemal yoğun bakıma kaldırıldı
Nobel Edebiyat Ödülü'ne aday gösterilen ilk Türk yazar olan Yaşar Kemal, kaldırıldığı hastanede yoğun bakım ünitesine alındı.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/yasar-kemal-yogun-bakima-kaldirildi-49573
Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından Yaşar Kemal, hastaneye kaldırıldı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldıran Kemal'in yoğun bakım ünitesinde olduğu bildirildi. Şuuru kapalı olan usta yazarın solunum destek cihazına bağlı olduğu öğrenildi. Durumu ağır olan yazarın solunum güçlüğü çektiği ve şuur bulanıklığı yaşadığı ifade edildi. Nobel Edebiyat Ödülü'ne aday gösterilen ilk Türk yazar olan Yaşar Kemal, 92 yaşında. Zülfü Livaneli, Yaşar Kemal için Gözüyle kartal avlayan yazar olarak nitelemişti. YAŞAR KEMAL KİMDİR? Asıl adı Kemal Sadık Göğceli olan Kemal, 1923 yılında Adana'nın Osmaniye İlçesi'ne bağlı Hemite Köyü'nde dünyaya geldi. Annesi Nigâr Hanım ile çiftçi Sadık Efendi'nin oğludur. Yaşadığı küçük bir kaza nedeniyle tek gözünü kaybetmiştir. Yaşar Kemal, ilköğrenimine Burhanlı köyü ilkokulunda başladı, Kadirli Cumhuriyet İlkokulu'nda tamamladı. Adana'da ortaokula devam etti. Ortaokul son sınıftayken okulu bırakmak zorunda kaldı ve amelebaşılık, ırgatlık, çeltik tarlalarında kontrolörlük , arzuhalcilik, öğretmenlik, kütüphane memurluğu gibi çeşitli işlerde çalıştı. Yaşar Kemal 1950 yılında siyasi nedenlerle bir yıl Kozan Cezaevi'nde tutuklu kaldı, sonra serbest bırakıldı. Yazar, bu olaydan sonra 1951 yılında İstanbul'a yerleşti ve kısa bir işsizlik döneminden sonra Cumhuriyet Gazete'sinde fıkra ve röportaj yazarlığına başladı. Cumhuriyet gazetesindeki bu görevi 1963 yılına kadar devam etti. Yazar, Dünyanın En Büyük Çiftliğinde Yedi Gün röportajıyla Gazeteciler Cemiyeti Özel Başarı Armağanı'nı, ilk romanı olan İnce Memed ile 1955 yılında Varlık Roman Armağanı'nı, 1974 yılında Demirciler Çarşısı Cinayetiadlı eseriyle Madaralı Roman Ödülü' nü, kazandı. Ayrıca Yer Demir Gök Bakır ile 1977'de Fransa'da Edebiyat Eleştirmenleri Sendikası tarafından yılın en iyi yabancı romanı seçildi. Binboğalar Efsanesi ile 1979'da yaz dönemi için Büyük Edebiyat Jürisi tarafından seçilen kitaplar arasında yer aldı ve 1984 yılında Fransa'nın Légion D'Honneur nişanını aldı. Adana'da yetişmesinden dolayı eserlerinde Torosları, Çukurova'yı ve o yörenin insanlarının çektiği yaşam sıkıntılarını, ezilişini, ağalık, kan davaları gibi toplumsal olayları dile getiren Yaşar Kemal, roman, deneme, öykü, çocuk romanı, derleme gibi farklı edebi eserlerle Türk Edebiyatı'na katkıda bulunmuştur.
2,905
Kirli Sepeti’nde Cansu Tosun ve Halil İbrahim Ceylan rüzgarları esmeye başladı
FOX TV ekranında yayınlanan Kirli Sepeti dizisinin yeni bölüm fragmanı yayınlandı. Dizi ilk bölümüyle sosyal medyada çok konuşulmaya başlandı. Yayınlanan yeni bölüm fragmanında ise Cansu Tosun ve Halil İbrahim Ceylan rüzgarları esecek.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/kirli-sepetinde-cansu-tosun-ve-halil-ibrahim-ceylan-ruzgarlari-esmeye-basladi-2908201
FOX TV ekranında yayınlananan dizinin ilk bölümü geçtiğimiz hafta yayınlandı. 2. bölüm fragmanı yayınlanan dizide, beklenmedik sürpriz olacak. Ayça Bingöl ve Ceren Moray gibi isimlerin yer aldığı dizinin yeni bölümünde hem dram hem de komik sahneler yer alacak. KİRLİ SEPETİ’NİN YENİ BÖLÜMÜNDE NELER OLACAK? Kirli sepeti’nin 2. Bölümünde Ahmet’in (Halil İbrahim Ceylan) geri dönmesiyle gereksiz kıskançlıklara giren Canan ( Melisa Döngel) tarafından iyice rencide edilen Songül (Cansu Tosun) için artık kapı görünür. KİRLİ SEPETİ OYUNCULARI Ayça Bingöl, Ceren Moray Cansu Tosun Serkay Tütüncü, Bestemsu Özdemir, Aydan Şener, Melisa Döngel, Halil İbrahim Ceylan
4,095
Kurtlar Vadisi'nin çekilememesinin gerçek nedeni ortaya çıktı
Yaz döneminin başından bu yana bir çok kanalla anlaştığı iddia edilen Kurtlar Vadisi dizisinin çekilememesinin asıl nedeni ortaya çıktı.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/fotogaleri/kurtlar-vadisinin-cekilememesinin-gercek-nedeni-ortaya-cikti-19024
2,984
Set bitti, ekip Serenay Sarıkaya'yı dakikalarca ayakta alkışladı
Netflix platformunda yayınlanacak yeni dizi Kimler Geldi Kimler Geçti için kamera karşısına geçti. Kısacık saçlarıyla objektiflere poz veren oyuncunun peruk taktığı anlaşıldı. Dizinin son gününde ise Sarıkaya ayakta alkışlandı.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/set-bitti-ekip-serenay-sarikayayi-dakikalarca-ayakta-alkisladi-2905967
Netflix'te yayınlanacak yeni dizi Kimler Geldi Kimler Geçti dizisinin çekimleri tamamlandı. Hem oyuncu kadrosu hem de Serenay Sarıkaya'nın imajı çok konuşulmuştu. Dizinin ilk fotoğrafı, Netfkix Türkiye’nin resmi hesaplarından “Sizi Avukat Leyla Taylan ile tanıştırayım” notuyla yayınlandı. 8 bölümlük diziyi Ece Yörenç yazdı, Bertan Başaran yönetiyor. SERENAY SARIKAYA DAKİKALARCA AYAKTA ALKIŞLANDI Serenay Sarıkaya'nın başrolünde yer aldığı Netflix dizisi Kimler Geldi Kimler Geçti'nin seti bitti. Oyuncu kadrosu ve hikayesiyle merak edilen dizinin çekimlerinin son günü ekip, Serenay Sarıkaya'yı ayakta alkışlandı. Oyuncu bir süre tatil yaptıktan sonra Aile dizisinin setine başlayacak. KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ FİLMİ OYUNCULARI Serenay Sarıkaya, Metin Akdülger, Hakan Kurtaş, Boran Kuzum, Meriç Aral, Ahmet Rıfat Şungar, Esra Ruşan, Efe Tuncer, Damla Sönmez
1,119
İstanbul Yeditepe Konserleri başlıyor
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, salgınla mücadele kapsamında alınan tedbirler nedeniyle evde kalmak zorunda olunan dönemde başlattığı konser etkinliklerine, normalleşme sürecinde de devam ediyor.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/istanbul-yeditepe-konserleri-basliyor-2716011
İletişim Başkanlığı koordinasyonunda 23 Nisan'da 7 Tepeden 7 Kıtaya konseriyle başlayan, 19-26 Mayıs'ta Türkiye’nin Kültür Hazineleri Sahnesinde Evde Bayram Konserleri ile devam eden programa, İstanbul Yeditepe Konserleri adlı yeni bir konser serisi ekleniyor. 8 Haziran'da başlayıp bir ay boyunca her gün gerçekleştirilecek İstanbul Yeditepe Konserlerinde yaklaşık 60 sanatçı sahne alacak. Konserler, her gün saat 21.00'de İletişim Başkanlığı YouTube kanalından yayınlanacak. YILDIZLAR SAHNE ALACAK İstanbul Boğazı'nın yanı başındaki Kuruçeşme’de gerçekleştirilecek İstanbul Yeditepe Konserlerinin ilk 10 günlük programı belli oldu. 8 Haziran'daki Ajda Pekkan konserinin ardından, takip eden günlerde sırasıyla, Sibel Can, Demet Akalın, Alişan, Funda Arar, Hakan Peker, Işın Karaca, Coşkun Sabah, Ümit Besen, Cengiz Kurtoğlu, Arif Susam, Serdar Ortaç, Sinan Akçıl, Muazzez Ersoy, Zekai Tunca, Özhan Eren, Orhan Hakalmaz, Ceyhun Çelikten, Ebru Yaşar ve Bülent Serttaş sahne alacak. İstanbul Yeditepe Konserleri'nin ilk 10 günlük programı şöyle: 8 Haziran: Ajda Pekkan 9 Haziran: Sibel Can 10 Haziran: Demet Akalın, Alişan 11 Haziran: Funda Arar, Hakan Peker 12 Haziran: Işın Karaca, Coşkun Sabah 13 Haziran: Ümit Besen, Cengiz Kurtoğlu, Arif Susam 14 Haziran: Serdar Ortaç, Sinan Akçıl 15 Haziran: Muazzez Ersoy, Zekai Tunca 16 Haziran: Özhan Eren, Orhan Hakalmaz, Ceyhun Çelikten 17 Haziran: Ebru Yaşar, Bülent Serttaş
2,356
Bağımlılığa karşı pedal çevirdiler
Türkiye Bisikletliler Derneği Bafra Şubesince madde bağımlılığına dikkat çekmek amacıyla bisiklet turu düzenlendi.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/bagimliliga-karsi-pedal-cevirdiler-81326
Gençlik Caddesi Askerlik Şubesi kavşağında toplanan bir grup bisikletli, Bafra Emniyet Müdürlüğü trafik ekiplerinin eskortluğu eşliğinde, ilçe merkezinde tur attı. Bafra İlçe Sağlık Müdürü Aytaç Akın, gazetecilere yaptığı açıklamada, bisiklet turunun, madde bağımlılığı konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlendiğini söyledi. Derneğin Bafra Şubesi Başkanı Hülya Yangın Ertekin de her ay farklı konularda bisiklet turu gerçekleştirdiklerini belirtti. Etkinliğe katılanlara teşekkür eden Ertekin, Madde bağımlısı gençlerimizi, uyuşturucudan uzaklaştırma ve onları spora yönlendirmek amacıyla bisiklet turu düzenledik dedi. Turun ardından bisiklet hediyeli çekiliş gerçekleştirildi.
2,419
Türkiye'den dünya mirası adayları
Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri’nin Birleşmiş Milletler Bilim Eğitim ve Kültür Teşkilatı’nın (UNESCO) Dünya Kalıcı Miras Listesi’ne alınması için imza kampanyası başlatıldı.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/turkiyeden-dunya-mirasi-adaylari-64499
Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri ile birlikte Efes Antik Kenti de Dünya Kültür Mirası asıl listesine aday. İmza kampanyası ‘www.ditavistanbul.org’ internet adresinden, Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı ve STK’lar tarafından İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve pek çok ilde kurulacak stantlarla Haziran 2015’e kadar devam edecek. UNESCO, kararını haziranda açıklayacak. Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı, haziranda kabul edileceğine inanıyor.
3,362
Kızılcık Şerbeti'ne bir dava daha! Uzlaşma sağlanamadı!
Cuma akşamları yayınlanan ve başrolünde Evrim Alasya, Sıla Türkoğlu ve Barış Kılıç gibi isimlerin yer aldığı Kızılcık Şerbeti'ne RTÜK 5 bölümlük ceza vermişti. Günlerce konuşulan olayın ardından dizi yeni bir şikayet ile karşı karşıya kaldı.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/kizilcik-serbetine-bir-dava-daha-uzlasma-saglanamadi-2889618
“Kızılcık Şerbeti” dizisi konusu ve oyuncu kadrosuyla cuma günlerinin en çok izlenen yapımları arasında yer alıyor. Geçtiğimiz aylarda RTÜK‘ten aldığı 5 kez yayın durdurma cezasıyla da adından söz ettirmişti. Cuma akşamlarına damga vuran diziyle ilgili bir şikayet konusu daha oldu. KIZILCIK ŞERBETİ'NE RTÜK'TEN CEZA VERİLMİŞTİ! Cuma akşamları yayınlanan Kızılcık Şerbeti dizisine kadına şiddet nedeniyle verilen 5 kez yayın durdurma cezası kararı kanala ulaştı. Karar sonrası yapılan itiraz kabul edildi ve 2 bölüm yayınlanmayan dizi tekrar yayın hayatına başladı. KIZILCIK ŞERBETİ'NE BİR ŞİKAYET DAHA Gazeteci Birsen Altuntaş'ın haberine göre; Menajer Jülide Kar, 28 Ekim’den beri ekranda olan dizinin konusunun kendisinin yazdığı hikâyeden yola çıkılarak yazıldığını iddia etti ve 7 ay sonra arabulucuya başvurdu. Yapım şirketinin avukatı Hakan Ayranpınar‘ın temsil ettiği arabulucu toplantısında Jülide Kar, hikâyeyi e-posta yoluyla 2019’da Gold Film’e gönderdiğini öne sürdü. Ancak sunulan belgede e-postayı Jülide Kar’ın “Kızılcık Şerbeti”nin yapım şirketi Gold Film‘e değil, NTC Medya‘ya yani başka bir yapım şirketine gönderdiği ortaya çıktı. Israrını sürdüren Jülide Kar, NTC Medya‘nın patronu Mehmet Yiğit Alp ile Gold Film’in patronu Faruk Turgut‘un arkadaş olduklarını belirtti ve Mehmet Yiğit Alp‘in hikâyeyi Faruk Turgut‘a anlatmış olabileceği iddiasını ortaya attı. Avukat Hakan Ayranpınar, Kar’ın hikayesinin “Kızılcık Şerbeti”ne hiç benzemediğini belirtti. Taraflar arasında uzlaşma sağlanamayınca arabulucu anlaşmazlık raporu hazırladı. Konuyla ilgili son sözü mahkeme söyleyecek. KIZILCIK ŞERBETİ OYUNCULARI! Barış Kılıç (Ömer Ünal) Evrim Alasya (Kıvılcım Arslan) Settar Tanrıöğen (Abdullah Ünal) Sıla Türkoğlu (Doğa Korkmaz) Sibel Taşçıoğlu (Pembe Ünal) Doğukan Güngör (Fatih Ünal) Müjde Uzman (Alev Arslan) Nilay (Feyza Civelek) Mustafa (Emrah Altıntoprak) KIZILCIK ŞERBETİ YENİ BÖLÜM FRAGMANI!
2,867
Süper Lig yayıncısı Bein Connect ve TOD TV çöktü! Kullanıcılar sosyal medyadan isyan etti
Son dakika haberi: Trendyol Süper Lig 14. hafta maçında Fenerbahçe ile Sivasspor ile karşı karşıya gelirken yayıncı kuruluşun mobil versiyonları çöktü. Sosyal medya kullanıcıları Bein Connect ve TOD TV'ye sosyal medya hesabından çağrıda bulundu. 
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/super-lig-yayincisi-bein-connect-ve-tod-tv-coktu-kullanicilar-sosyal-medyadan-isyan-etti-2917902
Fenerbahçe, Süper Lig'in 14. haftasında kendi sahasında Sivasspor'u konuk ediyor. Saat 20:00'de başlayan zorlu mücadeleyi saha dışından takip eden spor severler ise karşılaşmaya ulaşmakta zorluk yaşıyor. Ülker Stadı'nda oynana mücadeleyi yayınlayan beIN Sports'un mobil versiyonu olan Bein Connect ve TOD TV'de yayınlara ulaşmakta sorun yaşanıyor. SPOR SEVERLER İSYAN ETTİ! Yayında ses ve görüntü problemi ile karşılaştıklarını söyleyen X plartformu kullanıcıları, 'pamızla rezil olduk' yorumunda bulundu. Yayıncı kuruluşun 'kaçak yayınla mücadele' ettiğini hatırlatan kullanıcılar, kaçak yayından maçı seyretmek zorunda kaldıklarını söyledi.
2,123
Fikret Mualla'nın desenleri sergileniyor
Türk resim sanatının önemli isimlerinden Fikret Mualla Saygı'nın Paris Sainte-Anne Akıl Hastanesi'nde yaptığı çizimlerin yer aldığı "Sainte-Anne Desenleri" sergisi ziyarete açıldı.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/fikret-muallanin-desenleri-sergileniyor-127493
Türk resim sanatının önemli isimlerinden Fikret Mualla Saygı'nın Paris Sainte-Anne Akıl Hastanesi'nde yaptığı çizimlerin yer aldığı Sainte-Anne Desenleri sergisi ziyarete açıldı. Amerikan Hastanesi Operation Room Sanat Galerisi'ndeki sergiye ilişkin AA muhabirine açıklama yapan serginin küratörü Ilgın Deniz Akseloğlu, Fikret Mualla'nın Fransa'da yaşarken 1953, 1956 ve 1957 yıllarında belirli aralıklarla Paris Sainte-Anne Akıl Hastanesi'nde kaldığını ve sergideki desenlerin bu çizimlerden oluştuğunu söyledi. Sergilenen 43 eserin iki farklı koleksiyondan derlendiğini kaydeden Akseloğlu, Bir kısmı büyük ölçüde Ferit Edgü'nün kişisel koleksiyonu. Birçok orijinal eseri ondan aldık. Bunun yanı sıra 1992 yılında Metin Deniz'in düzenlediği, galerisindeki bir sergide kullanılan eserlerin aynı basımlarını da çerçeveletip koymak istedik. Sergide 32 tane orijinal eser var. ifadelerini kullandı. Sergi, 30 Ağustos'a kadar görülebilecek.
3,596
Gönül Dağı dizisinde bu sahne övgüleri topladı! Sosyal medya yıkıldı
TRT 1 ekranlarında yayımlanan Gönül Dağı dizisinde KADEM'in Küfürsüz Hayat Mümkün kampanyası yer aldı. Ders niteliğindeki sahneler, sosyal medyada övgüler topladı.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/gonul-dagi-dizisi-sahne-2822227
Yayımlanmaya başladığı ilk günden beri reytinglerde TRT 1 ekranlarının yüzünü güldüren Gönül Dağı dizisi, yayımlandığı her hafta sosyal medyada konuşulmayı da başarıyor. Başarılı oyuncu kadrosuyla geçtiğimiz akşam yeniden izleyiciyle buşulan dizide KADEM öncülüğünde iki yıldır süren Küfürsüz Hayat Mümkün kampanyasına destek verildi. Gönül Dağı dizisinde Ulviye Karaca'nın oynadığı Gülsüm Öğretmen, kasabadaki erkekleri bir araya topladı ve adeta ders niteliğinde öğütler verdi. Sahnede, şu sözlere yer verildi: Birbirimize karşı biraz daha saygılı olmamız kafi. Biz bugün bizden sonrakilere örnek teşkil ediyoruz. Gerek elimizle, gerek dilimizle bunu muhafaza edebilmemiz gerekir. Benim sizden ricam kelimelerimiz özenle seçerek güzel cümlelerle birbirimizle konuşmamız. Birlikte başarabiliriz bunu. Dinlediğiniz için teşekkür ederim.'' İlgili Haberler Gönül Dağı'nda üzücü haber: Buse Orcan ve Ferdi Sancar ayrılıyor iddiası SOSYAL MEDYADA ÖVGÜLER Gülsüm Öğretmen'in bu sözleri, sosyal medya platformu Twitter'da da en çok konuşulanlar konulardan biriydi. Binlerce kişi, diziye övgüler yağdırdı.
1,821
Fas'ta 10. El-Cedide At ve Binicilik Fuarına büyük ilgi gösterildi
Fas'ta devam eden 10. El-Cedide At ve Binicilik Fuarı'nda ülkenin geleneksel atlı sporu "teburida" müsabakaları seyircilere keyifli anlar yaşattı.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/fasta-10-el-cedide-at-ve-binicilik-fuarina-buyuk-ilgi-gosterildi-203345
Fas'ta devam eden 10. El-Cedide At ve Binicilik Fuarı'nda ülkenin geleneksel atlı sporu teburida müsabakaları seyircilere keyifli anlar yaşattı. Fas'ın farklı bölgelerinden, teburida yarışına katılmak üzere fuara katılan 12 takım, atları ve geleneksel kıyafetleriyle fuarda en çok ilgi gören ekipler arasında yer aldı. Renkli görüntülerin oluştuğu müsabakalara seyirciler büyük ilgi gösterdi. Teburida yarışında tek sıra halinde yan yana dizilen takım arkadaşları yaklaşık yüz metre koştuktan sonra kurusıkı tüfeklerle havaya ya da yere ateş ederek yarışı tamamlıyor. Dört jürinin değerlendirmesine göre en çok oyu alan takım, yarışın galibi ilan ediliyor. Fas Kralı 6. Muhammed Büyük Ödülü Müsabakası olarak düzenlenen yarışmada birinci olan takıma ödülü fuarın son gününde törenle sunuluyor. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 33 ülkeden 100 kurum ve firmanın refakatinde binden fazla at ve 600 binicinin katıldığı El-Cedide At ve Binicilik Fuarı'nda, birçok at yarışının yanı sıra atları konu alan resim, sanat eserleri ve el yazması eserlerin sunulduğu sergi ve konferanslar düzenleniyor. Resmi açılışı Fas Veliaht Prensi Mevla Hasan tarafından 16 Ekim'de yapılan fuar, 22 Ekim'e kadar devam edecek.
4,298
En Güzel ve Anlamlı Erkek bebek isimleri | 2018 En yeni Erkek isimleri | Erkek Çocuk İsimleri
En Güzel ve Anlamlı Erkek bebek isimleri
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/fotogaleri/en-guzel-ve-anlamli-erkek-bebek-isimleri-2018-en-yeni-erkek-isimleri-erkek-cocuk-isimleri-14830
679
'Harry Potter: Hogwarts'a Dönüş’e saatler kala bomba video
Üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala aynı heyecanla izlenen Harry Potter filminin Harry Potter serisinin oyuncuları 20. Yıla özel bir araya geliyor. Harry Potter: Hogwarts'a Dönüş'ün yayınlanmasına saatler kala yeni bir video daha gelmesi sevenlerini iyice heyecanlandırdı. İşte yeni Harry Potter 20th Anniversary: Return to Hogwarts'tan yeni video...
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/harry-potter-hogwartsa-donuse-saatler-kala-bomba-video-2807264
Efsanelere konu olan Harry Potter ve Felsefe Taşı filminin vizyona girmesinin üzerinden 20. yıl geçti. Serinin ''altın üçlüsü'' Daniel Radcliffe, Rupert Grint ve Emma Watson olmak üzere birçok oyuncu saatler kala bir araya gelecek. Tam adı Harry Potter 20th Anniversary: Return to Hogwarts olan bu Hogwarts buluşmasında, oyuncularla ve film ekibiyle yapılan röportajlar izleyenleri, tüm zamanların en sevilen film serilerinden birine doğru bir yolculuğa çıkaracak. ‘Harry Potter: Hogwarts'a Dönüş’ 1 Ocak’a adım atılan ilk dakikalarda HBO Max’ta yayınlanacak. Yeni yıla saatler kala sevenlerinin kavuşma heyecanı arttı. Yeniden bir araya gelen ünlü oyuncuların geçtiğimiz saatlerde de bu özel içerikten yeni bir tanıtım videosu geldi. İŞTE 'HARRY POTTER: HOGWARTS'A DÖNÜŞ'TEN YENİ VİDEO 'Harry Potter 20.yıla özel: Hogwarts'a Dönüş’e saatler kala bomba video Üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala aynı heyecanla izlenen Harry Potter serisinin oyuncuları 20. Yıla özel bir araya geliyor. Harry Potter: Hogwarts'a Dönüş'ün yayınlanmasına saatler kala yeni bir video daha gelmesi sevenlerini iyice heyecanlandırdı. İşte yeni Harry Potter 20th Anniversary: Return to Hogwarts Yeni Video… BAŞROLDE AYRILMAZ ÜÇLÜ YER ALACAK Harry Potter: Hogwarts'a Dönüş 20. Yıla özel bölümünde başrollerini Daniel Radcliffe, Rupert Grint ve Emma Watson’ın yanı sıra Ralph Fiennes, Jason Isaacs, Gary Oldman, Tom Felton, James Phelps, Oliver Phelps, Bonnie Wright, Alfred Enoch, Evanna Lynch gibi isimler de yer alacak. 'HARRY POTTER: HOGWARTS'A DÖNÜŞ'ÜN BULUŞMASININ İLK POSTERİ İlgili Haberler Harry Potter Hogwarts'a Dönüş afişinde Neville'ı görenler şaşırdı: Longbottom sana ne oldu? 'Harry Potter: Hogwarts'a Dönüş'ten yeni fragman: Voldemort burnuyla geri döndü
2,821
Şehrazad dizisinde Burak Deniz’in partneri Su Burcu Yazgı Coşkun olacak
NGM'nin yeni dizisi "Şehrazad", seyirciyi ekrana kilitleyecek bir aşk masalını canlandıracak! İşte detaylar...
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/sehrazad-dizisinde-burak-denizin-partneri-su-burcu-yazgi-coskun-olacak-2940977
Yeni dizi Şehrazad'ın ne zaman başlayacağı, yayın tarihi ve konusu hakkında birçok konu merak edilirken, dizinin açıklanan başrolü Burak Deniz’in partnerinin Su Burcu Yazgı Coşkun olacağı açıklandı. Detaylar haberimizde! NGM'NİN YENİ DİZİSİ ŞEHRAZAD NE ZAMAN YAYINLANACAK? NGM, daha önce Sefirin Kızı, Kaderimin Oyunu gibi başarılı dizilere imza atmıştı. Şimdi ise yeni dizisi Şehrazad ile ekranlara iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. SU BURCU YAZGI COŞKUN, ŞEHRAZADDA NGM'nin yeni dizisi Şehrazadın kadrosu şekilleniyor. Dizide Yörük kızı Canfeza karakterini canlandıracak olan oyuncu, Kardeşlerim dizisindeki performansıyla tanınan Su Burcu Yazgı Coşkun oldu. Bu yeni projede başarılı oyuncu, izleyicilere unutulmaz anlar yaşatmaya hazırlanıyor.
1,669
Selami Şahin ve Teoman Vadistanbul Jolly Joker'da
Jolly Joker 2 Şubat'ta usta sanatçı Selami Şahin'i, 3 Şubat'ta ise rock müziğin güçlü ismi Teoman'ı ağırlıyor.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/selami-sahin-ve-teoman-vadistanbul-jolly-jokerda-223277
İstanbul’un yeni eğlence mekanı Vadistanbul AVM'de bulunan Jolly Joker, yeni sahnesindeki konser etkinlikleriyle müzikseverlere hitap ediyor. 2 Şubat Cuma günü saat: 22.00'de, usta isim Selami Şahin sahneye çıkıyor. 3 Şubat Cumartesi günü yine 22.00'de ise Teoman hayranlarıyla buluşacak. Vadistanbul AVM'de bulunan Jolly Joker Vadistanbul Sahnesi'ndeki konser etkinlikleri, AVM'nin kapanışından sonra başlıyor.
2,922
Yalı Çapkını Kazım'ın eşi ilk kez göründü! Güzelliği dikkat çekti
Başrolünde Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir'in yer aldığı Yalı Çapkını dizisinde Kazım Ağa rolüyle beğeni toplayan Diren Polatoğulları'nın eşinin ilk kez fotoğrafı ortaya çıktı
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/yali-capkini-kazimin-esi-ilk-kez-gorundu-guzelligi-dikkat-cekti-2907717
Reyting rekorları kıran Yalı Çapkını dizisinde bilesin kelimesiyle fenomen olan Diren Polatoğulları, iş dışında gündeme gelmemeye dikkat ediyor. Özel hayatını sosyal medyadan uzak tutan oyuncunun eşi ilk kez görüntülendi. YALI ÇAPKINI KAZIM AĞA'NIN EŞİ İLK KEZ GÖRÜNTÜLENDİ Sosyal medya hesabından özel hayatını gizli tutan oyuncu Diren Polatoğulları'nın eşi ilk kez görüntülendi. Ses adında bir kızı olan ünlü oyucunun eşi güzelliğiyle de hayran bıraktı. DİREN POLATOĞULLARI KİMDİR? 12 Şubat 1980'de İstanbul'da doğan Diren Polatoğulları aslen Diyarbakırlıdır. Oyunculuk kariyerine 2009 yılında başlayan usta oyuncu, Müjdat Gezen Sanat Merkezinde eğitim alan oyuncu, Kurtlar Vadisi Pusu, Saklı Hayatlar, Aşk ve Devrim, Bir Ses Böler Geceyi, Kurtuluş Son Durak, Üsküdar’a Giderken, Karadayı, Son, Eski Hikaye, Kaçak, Şevkat Yerimdar, Kırık Kalpler Bankası, Küçük Esnaf gibi projelerde rol aldı. İlgili Haberler Bugün hangi kanalda hangi dizi var? TV yayın akışı 26 Eylül 2023 Salı! Gönül Dağı Ağıtçı Hüseyin'in tüm yeğenleri de oyuncuymuş! Resimleri ilk kez görenler şaştı kaldı
4,289
Türker İnanoğlu kaza geçirdi ve bel kemiği kırıldı!
Türker İnanoğlu ev kazası sonucu bel kemiğini kırdı!
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/turker-inanoglu-kaza-gecirdi-ve-bel-kemigi-kirildi-245223
Ünlü yapımcı ve yönetmen Türker İnanoğlu'nun, bir hafta önce evinin merdivenlerinden inerken dengesini kaybedip düştüğü öğrenildi. Hürriyet Gazetesi'nden Behlül Aydın'ın haberine göre İnanoğlu, hemen tedavisi için İstanbul’a getirildi. Bel kemiğinin kırıldığı öğrenilen ünlü yapımcı, özel bir hastanede ameliyata alındı. Türker İnanoğlu’nun hastanede tedavisinin devam ettiği ve sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
3,417
Mert Ramazan Demir filmleri! Yalı Çapkını Ferit kimdir, gerçek adı ne?
Bu akşam 14. bölümüyle izleyici karşısına çıkacak Yalı Çapkını dizisi reyting rekorları kırıyor. Yayınlandığı gün sosyal medyada çok konuşulan Yalı Çapkını dizisinin son bölümünde Ferit karakteri yurt dışına gitmek için havalimanına gitti. Dizinin sevenleri "Yalı Çapkını Ferit diziden ayrılacak mı, Mert Ramazan Demir diziden ayrılıyor mu?" sorularını araştırmaya başladı.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/mert-ramazan-demir-filmleri-yali-capkini-ferit-kimdir-gercek-adi-ne-2863379
Yalı Çapkını dizisinin 14. bölüm fragmanının yayınlanmasıyla beraber yayınlanna kısa videoda başrol oyuncu Mert Ramazan Demir hiç görünmedi. Bu gelişme sonrası vatandaşlar Yalı Çapkını Ferit diziden ayrıldı mı? sorularını araştırmaya başladı. Peki Mert Ramazan Demir diziden ayrılıyor mu? Yalı Çapkını Ferit kimdir? YALI ÇAPKINI FERİT DİZİDEN AYRILDI MI? Yalı Çapkını dizisinin başrol oyuncusu Ferit'in son sahnede yurt dışına gitmek için havalimanına gitmesi dizinin takipçilerini endişelendirdi. İzleyenler Yalı Çapkını Ferit diziden ayrılacak mı? sorularını araştırmaya başladı. Dizinin başrol oyuncusu Mert Ramazan Demir Yalı Çapkını'nından ayrılmayacak. Sosyal medyadan yansıyan bazı karelerde Yalı Çapkını oyuncuları dizi çekimlerinde görüldü. YALI ÇAPKINI OYUNCULARI Mert Ramazan Demir, Afra Saraçoglu, Beril Pozam, Gülçin Santırcıoğlu, Buçe Buse Kahraman, YALI ÇAPKIN HANGİ GÜN YAYINLANIYOR? İlk bölümü 23 Eylül tarihinde Yalı Çapkını dizisi her cuma saat 20.00'de izleyici karşısına çıkıyor. Son bölümün heyecan dolu final sahnesi sonrası dizideki gelişmeler merak ediliyor.
2,994
Sadakatsiz oyuncuları ödül gecesinde buluştu! Taro Emir Tekin'in yorumu gülümsetti
Cansu Dere, Caner Cindoruk ve Melis Sezen'in başrollerinde yer aldığı 'Sadakatsiz' dizisi, yayınlandığı dönemin en çok izlenen yapımlarından biri oldu. Dizideki iki oyuncu Caner Cindoruk ve Taro Emir Tekin yıllar sonra bir araya geldi.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/sadakatsiz-oyunculari-odul-gecesinde-bulustu-taro-emir-tekinin-yorumu-gulumsetti-2905715
Kanal D'nin sevilen dizisi Sadakatsiz, 2 sezon en çok izlenen yapımlar arasındaki yerini aldı. 2020 yılında başlayan dizi 2022 yılında bitti. Uzun aranın ardından dizideki iki oyuncu bir araya geldi. Birlikte poz veren Selçuk ve Volkan karakterine yorum ve beğeni yağdı. SADAKATSİZ DİZİSİ OYUNCULARI YILLAR SONRA BULUŞTU Sadakatsiz dizisinde birbiriyle hiç anlaşamayan Volkan (Caner Cindoruk) ve Selçuk (Taro Emir) karakterini oynayan iki oyuncu Blutv gecesinde bir araya geldi. Caner Cindoruk ve Taro Emir Tekin birlikte poz verirken, Tekin Volki Tolki notuyla bu kareyi sosyal medya hesabından paylaştı. SADAKATSİZ BAŞARISI DEVAM EDİYOR Cansu Dere, Caner Cindoruk ve Melis Sezen'in başrollerinde yer aldığı 'Sadakatsiz' dizisi, yakında Arjantin'de izleyiciyle buluşacak. Final olmasına rağmen etkisi yurt dışında devam dizi, (A Woman Scorned) dizisi, 'Traicionada' adıyla yakında Arjantin'de izleyiciyle buluşacak
727
The Matrix Resurrections (Matrix 4) filminden yeni tanıtım geldi! Dikkat çeken ayrıntılar…
Matrix serisinin dördüncü filmi olan The Matrix Resurrections'ın yeni tanıtımı yayınlandı. Heyecanlandıran tanımda önceki filmlerden görüntüler ve konuşmalar içeriyor.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/the-matrix-resurrections-matrix-4-filminden-yeni-tanitim-geldi-dikkat-ceken-ayrintilar-2803980
24 Aralık’ta seyircisiyle buluşacak The Matrix Resurrections filminden yeni tanıtım geldi. Yayımlanan yeni tanıtım ile önceki filmlerden görüntüler içeriyor. Déjà Vu adlı fragmanda Carrie-Anne Moss'un canlandırdığı Trinity’nin sesinden, “Déjà Vu Matrix’te genellikle bir arızadır. Bir şeyi değiştirdiklerinde olur sözleriyle açılıyor. Yayınlanan yeni fragman: SERİNİN İLK FİLMİNDE KULLANILAN KELİMELER DİKKAT ÇEKTİ Bir kara kedinin tıpkı ilk filmde olduğu gibi yine Neo’nun önünden geçtiği tanıtımda Trinity’nin kullandığı cümleler, serinin 1999 yapımı ilk filmi The Matrixte geçiyordu. YILDIZ İSİMLER FİLMDE OYNUYOR Matrix Resurrectionsın kadrosunda Keanu Reeves, Carrie-Anne Moss, Jessica Henwick, Yahya Abdul Mateen II, Neil Patrick Harris, Jonathan Groff, Priyanka Chopra, Christina Ricci, Jada Pinkett Smith, Lambert Wilson ve Daniel Bernhardt gibi isimler yer alıyor. DEVAM FİLMİ OLMAYACAK Filmin senaristlerinden David Mitchell, yaptığı bir açıklamada 'The Matrix Resurrrections'ın basit bir şekilde bir devam filmi olarak ele alınamayacağını' söylemişti.Bu açıklama sonrası ana hikayenin kökünden değişmiş bir versiyonu karşımıza çıkması bekleniyor.
3,184
Kaymakam korumasının darp ettiği İHA muhabiri dehşet anlarını anlattı: 15 saniye nefes alamadım
Kars'ın Kağızman ilçesinde kaymakamın koruma polisi İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri Serkan Çağlar'ı darp etti. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntü tepki toplarken gazeteci Çağlar, dehşet anlarını TGRT Haber'e anlattı. Arbedenin, 'aracını yanlış yere park etme' nedeniyle çıktığını söyleyen Çağlar, koruma polisinin önce çelme takıp yere düşürdüğünü ardından da nefes borusuna baskı uyguladığını söyledi. Altı yerinden darp raporu alan Çağlar'ı ise meslektaşları haricinde arayan olmadı. 
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/kaymakam-korumasinin-darp-ettigi-iha-muhabiri-dehset-anlarini-tgrt-habere-anlatti-2896598
Kars'ın Kağızman ilçesinde görev yapan İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri Serkan Çağlar, haber takibi için gittiği Kağızman Kaymakamlığı binasında, koruma polisi tarafından darp edildi. Bacağından ve kolundan yaralanan Çağlar, darp raporu alarak, polis memurundan şikayetçi oldu. Saldırıya uğrayan İHA muhabiri Serkan Çağlar o anları TGRT Haber'den Gözde Altıntepe'ye anlattı. 6 yerinden darp edildiğini söyleyen Çağlar, koruma polisinin kendisine çelme takarak yere düşürdüğünü ve ardından diziyle nefes borusunu kapattığını söyledi. Yaklaşık 15 saniye nefes alamadığını aktaran Çağlar, yardım istemek için telefonunu eline alınca çevredekilerin telefonu elinden çekip aldığını söyledi. Karakola götürülen İHA muhabiri, dehşet anları yaşanırken Kağızman Kaymakamı Okan Daştan'ın durumu öylece izlediğini ve 'suçlu gibi' ifadesi alındığını aktardı. İlgili Haberler Kaymakam korumasından İHA muhabirine çirkin saldırı! SERT BİR ÜSLUPLA ARACI ÇEKMEMİ İSTEDİ Arbede anlarını anlatan Çağlar, Malesef üzücü bir olay yaşadım. Dün gerçekleşti bu olay. Bir haber araştırmak için Kağızman Kaymakamlığı'na gittim. Öğle arasıydı ve aracımı kaymakamlık bahçesine park ettim. Öğle arası olduğu için sorun olmayacağını düşündüm. Daha sonra binaya giriş yaptım. Bina içerisinde sivil bir koruma polisi sert bir üslupla aracı çekmemi istedi. Ben de kendisine Bir dakika izin verirseniz çekeceğim dedim. Arabayı çekmek için dışarıya çıktığım andan itibaren arabama yönelip koruma polisi önümü kesti dedi. 15 SANİYE NEFES ALAMADIM Hastanede 6 bölgesinden darp raporu aldığını söyleyen Çağlar, Göğsümden iteledi. 'Neden iteliyorsun, arabamı çekiyorum' dedim. Beni sıkarak sarıldı. Çelme takarak yere düşürdü. Dizini nefes borumun üzerine bastırdı. Ben yaklaşık 15 saniye nefes alamadım. Beni kurtarın deyince kimse müdahale edemedi. Telefonla yardım isteyim dedim ve o anda telefonumu elimden aldılar. Daha sonra kaymakam dışarı çıktı ve polis memuru kaymakamın yanında bana müdahale etmeye devam etti. Görüntülerde görüldüğü gibi karşı çıkmadım. Arabamı çekmek için gidiyordum. Vücudumun 6 yerinde darp raporu var. Çok sıkıntılı bir durum atlattım dedi. ARAYIP ÖZÜR DİLEYEN OLMADI Yaşanan üzücü olay sonrası yetkili isimlerden arayıp özür dileyen olmadığını söylerken, Olay sonrası kaymakamlıktan, emniyet müdürlüğünden, valilikten beni arayıp özür dileyen olmadı. Ben kendim hastaneye gitmek istedim. Doktorlar yaralarımı görünce darp raporu verdiler. Karakola götürdüler ve sanki ben suçluymuşum gibi ifademi aldılar. Ifadem alındıktan sonra serbest bırakıldım. Geldikten sonra durumu duyan arkadaşlarım Türkiye'nin her yerinden aradı. Bunun haber yapmak ve duyurmak istediler. Güvenlik kamerası görüntüleri alınınca durumun ciddiyeti ortaya çıktı. Kaymakam Sn. Okan Daştan'ın yanıma geldi, ama onun yanında da polis memuru bana müdahale etmeye devam etti ifadelerini kullandı. DAGC'DEN TEPKİ! Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Esat Bindesen de durumu kınadıklarını söylerken Kaymakam'ın duruma müdahale etmemesini şaşkınlıkla karşıladığını söyledi. Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Esat Bindesen'in açıklamalarından satır başları: Serkan kardeşime geçmiş olsun diyorum. Gazeteciler Doğu Anadolu Bölgesi'nde çok zor şartlar altında görev yapıyorlar. Serkan kardeşimiz bir haber için kaymakamlığa gidiyor ve saldırıya uğruyor. Saldırıyı gerçekleştiren ne yazık ki kaymakam beyin koruması. Bu çok çirkin bir olay. Defalarca darp ediliyor ve hastane raporuyla ortaya çıkıyor. Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti olarak durumu kınıyoruz. Gazeteciye bunu reva gören polis memuru düşünün ki vatandaşa ne yapar? Güvenlik güçleri bu tür olaylarla itibar zedelememeli. Soruşturma başlatıldı diye duyduk. Bu önemli bir gelişme. Sonucunu sabırsızlıkla bekliyoruz. Kaymakam Bey'in olay anında orada olup duruma müdahale etmemesi de çok enteresan. Bu makamda olan bir kişinin kaba kuvvete karşı olmalı. Hukuk var, adalet var.
3,226
Ayça Bingöl'ün rol arkadaşı belli oldu! Survivor'ın eski yarışmacıyla başrolü paylaşacak
Son olarak Yürek Çıkmazı dizisiyle ekranda yer alan Ayça Bingöl'ün yeni adresi belli oldu. TRT1 ile anlaşan oyuncu, Kirli Sepeti dizisiyle başrolü eski survivor yarışmacısıyla paylaşacak.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/ayca-bingolun-rol-arkadasi-belli-oldu-survivorin-eski-yarismaciyla-basrolu-paylasacak-2894703
Kanalların yeni sezon hazırlıkları başladı. Başarılı oyuncu Ayça Bingöl, TRT1 ile Kirli Sepeti ile anlaşma sağladı. Bingöl'ün partneri de belli oldu. Survivor yarışmasıyla üne kavuşan Serkay Tütüncü Ayça Bingöl'ün partneri olacak. AYÇA BİNGÖL'ÜN PARNERİ BELLİ OLDU Gazeteci Birsen Altuntaş'ın haberine göre; Kirli Sepeti dizisinde lüks bir sitede hizmetçilik yapan bir grup kadının hikâyesini anlatılacak. Dizide olaylar Meryem isimli temizlikçinin çalıştığı villada camdan atlayıp intihar etmesiyle başlayacak. Meryem‘in sırlar dolu intihar olayı en çok aynı sitede temizçilik yapan Songül ve üniversitede okuyan kızı İlkgül’ü etkileyecek. Yönetmen Merve Girgin‘in “Biz evlerini temizledik, kalplerini değil” sloganıyla hazırladığı dizinin diğer netleşen oyuncusu ise Serkay Tütüncü olacak. SERKAN TÜTÜNCÜ KİMDİR? 7 Şubat 1991, İzmir doğumlu Serkay Tütüncü, eğitimini Ege Üniversitesi’nde tamamladı. Serkay Tütüncü, İzmirspor, Balçovaspor, İzmir Emniyet ve Alaçatıspor takımlarında forma giydi. Tütüncü 2016 yılında katıldığı Survivor yarışmasını 2. olarak tamamladı. Daha sonra oyunculuğa başlayan eski Survivor yarışmacısı, 2018 yılında İnsanlık Suçu dizisinde rol aldı.
2,926
Gönül Dağı Ağıtçı Hüseyin'in tüm yeğenleri de oyuncuymuş! Resimleri ilk kez görenler şaştı kaldı
TRT1'in reyting rekorları kıran dizisi Gönül Dağı'nda Ağıtçı Hüseyin karakteriyle ekranda yer alan oyuncu Erdal Cindoruk'un tüm yeğenleri de oyuncu çıktı.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/gonul-dagi-agitci-huseyinin-tum-yegenleri-de-oyuncuymus-resimleri-ilk-kez-gorenler-sasti-kaldi-2907649
TRT 1 ekranlarında yayınlanan Gönül Dağı dizisinde Hüseyin rolüyle izleyici karşısına çıkan Erdal Cindoruk'un yeğenleriyle fotoğrafını görenler şaştı kaldı. Dizide kasabanın ağıtçısı olan Hüseyin, biri öldüyse ekibini de alıp oraya ağır yakmaya gider. GÖNÜL DAĞI AĞITÇI HÜSEYİN'İN TÜM OYUNCULARI DA OYUNCUYMUŞ Gönül Dağı'nda 'Ağıtçı Hüseyin' karakterini oynayan Erdal Cindoruk'un tüm yeğenleri oyuncu çıktı.1965 yılında Adana'da dünyaya gelen Erdal Cindoruk, Adana Belediyesi Konservatuvarı'nda Tiyatro eğitimi aldı. Birçok projede yer alan oyuncunun tüm yeğenleri de oyuncuymuş. Sadakatsiz, Hanımın Çiftliği gibi dizilerde rol alan Caner Cindoruk, bugünlere gelmesindeki en büyük destekçisinin amcası Erdal Cindoruk olduğunu söylemişti. Caner Cindoruk'un kendisinden 1 yaş küçük kardeşi Taner Cindoruk da oyunculuk yapıyor. Küçük kardeşleri Münir Can Cindoruk ise son olarak El Kızı dizisinde 'Ali' karakteriyle izleyici karşısına çıkmıştı.
28
Yunanlılar Ege Denizi'nin derinliklerinde buldu: Aralarında Osmanlı gemisi de var
Yunanistan'da arkeologlar, Ege Denizi'nin derinliklerinde MÖ 3000 ile MS 300 arasında yapıldığı tahmin edilen gemi enkazları buldu.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/ege-denizinin-derinliklerinde-bulundu-mo-3-binli-yillara-2938123
Yunanistan'da arkeologlar, Ege Denizi'nin derinliklerinde MÖ 3000 ile MS 300'lü yıllara ait gemi enkazları buldu. Yunanistan Kültür Bakanlığı'nın açıklamasına göre, Çoban Adası (Kasos) civarında uzun süren sualtı arkeolojik çalışmaları sırasında Helenistik, Roma, Bizans, Orta Çağ ve Osmanlı dönemlerine ait 10 gemi enkazı keşfedildi. Açıklamada, İspanya, İtalya ve Afrika kıyılarından gelen yükleri taşıyan gemilere ait enkazların MÖ 3000 ile MS 300 arasına tarihlendiği belirtildi. Ulusal Araştırma Vakfı'nın Kültür Bakanlığı ile işbirliği içinde Çoban Adası'nda dört araştırma görevi gerçekleştirdiği ifade edildi. (Fotoğraf: Arşiv) FİLM FESTİVALİNDE GÖSTERİLECEKLER Ayrıca, Roma dönemine ait seramik şişeler, Arkaik döneme ait taştan yapılmış bir çapa ve MS 150-170 yıllarına tarihlenen İspanyol amforası gibi bulguların da arasında yer aldığı belirtildi. Araştırmanın belgesel haline getirilerek önde gelen uluslararası arkeolojik film festivallerinde gösterileceği duyuruldu.
2,097
Belgeden bilgiye bir bilge, Halil İnalcık
"Şeyhü'l-Müverrihin" (Tarihçilerin Piri) Halil İnalcık'ın ilmi mirasını, öğrencilerinden İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut AA için değerlendirdi.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/belgeden-bilgiye-bir-bilge-halil-inalcik-134682
Günümüz bilim dünyasında, Osmanlı tarihi alanında hem Türkiye’de ve hem de dünyada tartışmasız ilk akla gelen isim Halil İnalcık’tır. Dünya tarihçiliğinde William McNeill, medeniyet tarihçiliğinde Arnold Toynbee, Akdeniz tarihçiliğinde Fernand Braudel bilim camiasının zihin dünyasında neye tekabül ediyorsa, Osmanlı dünyasının tarihsel gerçekliğinin anlaşılmasında da Halil İnalcık en az o düzeyde bir önemi ifade etmektedir. Halil İnalcık, Osmanlı tarihi anlaşılmadan dünya tarihinin anlaşılamayacağını, yurt içi ve yurt dışındaki tüm bilim camiasına kabul ettiren “Şeyhü'l-Müverrihin”dir. 20. yüzyılda hakim olan güçlü paradigmanın da etkisiyle, belli bir ideolojiye bağlı kalarak kaleme alınan Osmanlı ve Türk tarih yazımını, yeni bir anlayışla, arşiv belgelerinden hareketle ele alan, bir asırlık ömründe onlarca hoca yetiştiren, imrenilesi bir ilim yolculuğu sonunda yüzlerce eserle “hocaların hocası” ünvanını hak eden bir âlimdir. Son dönemlerde sosyal bilimler alanında yapılan önemli tartışmalardan biri de, aşırı ihtisaslaşmanın doğurduğu meseleyi kavrama ve anlama problemidir. Bir sosyal olay ve/veya olgunun tarihsel, sosyolojik, kültürel, ekonomik, politik, bölgesel vb. bir çok yönü olduğu bilinmekle birlikte, herhangi bir alanın uzmanının bakışına göre, aynı olay ve/veya olgu çok farklı şekillerde değerlendirilebilmektedir. Bu sorunun temel nedenlerinden birisi, hiç şüphesiz belli bir alanın uzmanının diğer alanlarla ilgili çok sınırlı bilgiye sahip olmasıdır. Oysa çok uzun değil, bundan yüz yıl öncesine kadar bir sosyal bilimcinin, burada belirtilen alanlarla ilgili geniş bir bilginin yanında matematik, fizik, astronomi gibi fen alanlarında da bilgisi bulunmaktaydı. Onları günümüz bilim insanlarından ayıran önemli vasıflarından biri, bilge (âlim) olmalarıydı. Günümüzde belli bir alanın yanında, diğer pek çok alanda da neredeyse alan uzmanları kadar bilgiye sahip olan nesil giderek kaybolmaktadır. Halil İnalcık sosyal bilimler alanında, özellikle de iktisat tarihine katkılarıyla, işte bu neslin son örneklerinden biridir. Cumhuriyet döneminde belli tasarım ve ön kabullere dayanan, masa başı, romantik ve ideolojik tarih anlayışlarının terk edilmesinde en önemli rolü oynayan kişilerin başında Halil İnalcık gelmektedir. Fuat Köprülü ve Ömer Lütfi Barkan’ın başlattığı belgeye ve kanıta dayalı tarih yazımı geleneğinin Türkiye’de günümüzdeki en önemli temsilcisi, hiç şüphesiz Halil İnalcık’tır. Anılan iki yerli tarihçiden her zaman gıpta ile söz eden ve talebeleri olmaktan onur duyduğunu açıkça belirten Halil İnalcık’ın bu iki büyük değerden önemli bir farkı da, dünyaya mâl olan bir Osmanlı tarihçisi olarak, bu alanda çalışan birçok yerli talebenin yanında, bir o kadar da yabancı talebe yetiştirmiş olması ve yazdığı eserlerin birçok dünya diline çevrilmesidir. Toplumların tarihsel gerçekliklerinin uzun dönem (long duree) yaklaşımıyla bir arada değerlendirilmesi gerektiğini benimseyen Annales ekolünün ilk uygulayıcıları olarak kabul edilen bu kuşağın en önemli halkalarından biri olarak değerlendirilmesi, hakkın teslimi anlamında ayrı bir önemi haizdir. Belgeyle doğrulanmış bilgiden yoksun sosyolojik ve ideolojik değerlendirmelerin, Osmanlı gerçekliğinin anlaşılmasını kolaylaştırmak yerine gittikçe güçleştireceğine inanan İnalcık, zaman ve mekan bütünlüğünün önemine güçlü bir değer atfetmektedir. Halil İnalcık’ın çalışmaları, başta tarih olmak üzere sosyal bilimlerin değişik alanlarında önemli eserler veren bir alimin geniş ilgisine işaret etmektedir. İnalcık'ın bütün bir Osmanlı sisteminin sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik vb. birçok yönünü yıllarca arşiv belgeleri arasında inceledikten sonra, Osmanlıların adalet anlayışının sadece siyasal alanla sınırlı olmayıp başta ekonomi olmak üzere hayatın diğer alanlarıyla da olan ilgisini keşfetmesi, bir bilim adamının ötesinde, bir bilge olduğunu anlamamız için yeterlidir. Sultanın makamından çıkan fermanlar, Devlet-i Aliye’nin şehrin en kenar mahallesindeki sakininden kırsalın en ücra köşelerindeki köylü üreticiye kadar tüm ahalinin kendini güven içinde hissettiği ve eğer bir yanlışlık söz konusu ise “adalet”in mutlaka bir gün tecelli edeceği inancıyla hayat mücadelesine devam ettiği bir atmosferin hakimiyetine neden olmuştur. Osmanlı sultanlarının yayınladıkları “Adaletname”lerin, günümüzde kırktan fazla devletin yaşadığı geniş Osmanlı coğrafyasındaki çok kültürlü, çok dinli ve çok dilli bu toplumdaki esnaf, tüccar ve köylülerin yüzyıllarca kendilerini güven içinde hissetmeleri ve hayata değer katarak bir hayat sürmelerinde ne derece önemli rol oynadığını, bugün Halil İnalcık sayesinde daha iyi anlayabiliyoruz. Halil İnalcık adaletname kavramını şu şekilde tanımlamaktaydı: Devlet otoritesini temsil edenlerin, reayaya karşı bu otoriteyi kötüye kullanmalarını, kanun, hak ve adalete aykırı tutumlarını, olağanüstü tedbirlerle yasaklayan beyanname şeklinde bir padişah hükmüdür. Burada, hükümdarın, bütün otoriteler, kanunlar ve nizamlar üstünde olan mutlak otoritesi, bir haksızlığı bertaraf etmek için en son tedbir olarak ortaya çıkmaktadır. İnalcık'ın üstünde durduğu Osmanlı devlet anlayışına göre, ortaya çıkan haksız durumlar ve hoşnutsuzlukların bertaraf edilmesi ancak padişahın adil olması ile, yani halkın üzerinden zulmü gidermek, kuvvetlinin zayıfı ezmesine meydan vermemek, tebaanın can ve malını emniyette bulundurmakla mümkündür. Osmanlı ekonomisi klasik, erken modern ve modern dönemlerde tarım sektörünün hakim olduğu bir ekonomiydi. Halil İnalcık Osmanlı klasik dönemini 1300-1600 dönemi olarak kabul eder. 20. yüzyılın ortalarında Türkiye’deki iktisat tarihi araştırmaları ve yazımında hakim paradigma ile ciddi bir biçimde hesaplaşmaya giren İnalcık, tarımsal alanda uygulanan Osmanlı tımar sisteminin Avrupa’daki feodaliteden birçok yönüyle farklı olduğunu belgelere dayalı olarak ispat etmiştir. Sultanlarla krallar arasındaki en önemli farkın Osmanlı “adalet” anlayışı ve “adaletnameler” olduğuna işaret eden İnalcık, sipahi ile yerel feodal beyler arasında esasta farklılıklar olduğunu ve Osmanlı köylüsü ile Avrupa’daki feodal sistemde yaşayan köylü arasında sahip oldukları haklar ve güvenceler bakımından çok temel farklar bulunduğunu ortaya koymuştur. Osmanlılar, bir taraftan şehirde esnaf loncalarını imparatorluktaki en temel kentsel kurum olarak görürken, diğer taraftan aile emeğine dayalı köylü çiftliğini de tarımsal üretim ve kırsal toplumun gerçek temeli olarak görüyorlardı. İnalcık, Osmanlı'nın olağanüstü zengin ve sistemli tahrirleri sayesinde, çift-hane sistemine dayalı Osmanlı kırsal toplumunu tahlil etmiştir. Deyim yerindeyse bu konuda belgelerden teori geliştirmeye çalışan İnalcık, standart bir birimi, bir çift öküzle sürülebilecek büyüklükte bir çiftlik ve onu tasarruf eden evli bir köylü (hane) ile tanımlıyordu. İnalcık'ın literatüre kazandırdığı çift-hane birimi üç unsurdan oluşmaktaydı: Emek gücü olan hane halkı, koşum gücü olan bir çift öküz ve bu iki unsurun işleyip tasarruf edebileceği toprak alanı. İnalcık'a göre bir çiftlik, hem bir aileyi besleyecek, hem de yeniden üretim masrafları çıktıktan sonra vergiyi karşılayacak bir ürün fazlası bırakabilmeliydi. Bu üç unsur, Osmanlı'da bölünmez bir tarım ve mali gelir birimiydi. Toprağın devlete ait olması, çift-hane sisteminin devamlılığını sağlıyordu. Köylü ise bu durumda daimi bir kiracı pozisyonundaydı. İnalcık'ın tespitine göre çiftlik biriminin bölünmezliği, kanun hükmündeydi. Devlet, bu sistemde temsilcilerinin köylü hanelerine ayrılmış arazileri işgal etmelerini ve ekmelerini kesinlikle yasaklamıştı. Mirasa konu olmayan ve mirasçılar arasında bölünmeye konu edilemeyen çift-hane sistemindeki bu topraklar, yüzyıllar boyunca “optimum iktisadi üretim birimi” olarak Osmanlı dünyasında, bir anlamda sistemin istikrarında en önemli unsurlardan biri olarak yer aldı. Aynı dönemlerde Avrupa coğrafyasında tarımsal üretimdeki dengesizlikler ve kıtlıkların etkisiyle ortaya çıkan iktisadi ve sosyal dengesizliklerin maliyeti dikkate alındığında, bu sistemin önemi daha iyi anlaşılabilecektir. Klasik dönemde güçlü devletin oluşumunun ve bu gücün devam ettirilmesinin askeri gücün varlığına bağlı olduğunu düşünen Osmanlıların, bunun zengin hazine kaynaklarıyla beslenmesi ve desteklenmesinin gereğine inandıklarına işaret eden İnalcık, devletin sistemi de yenileyerek bu konuda gerekli tedbirleri aldığına işaret eder. Zengin devlet kadar reayanın her türlü ihtiyacının kaşılanması konusunda da devletin alması gereken tedbirler bulunduğuna işaret eden İnalcık, bunun da kurulu düzenin istikrarlı bir şekilde devam ettirilmesinde yattığını ve köylü, esnaf ve tüccar olarak her kesimin kendi işinde kalmasının, yerini ve işini terk etmeden kendi işini en iyi şekilde gerçekleştirmesinin sistem içindeki önemini vurgular. Osmanlı toplumunda devletin sıkı denetimi ve patrimonyal ilişkileri, vazgeçilmez bir bölüşüm mekanizması doğurmuştur. İnalcık Osmanlılardaki kâr amacı güden yapıların, Batı'daki homo economicus zihniyeti ile çalışmadığını göstermiştir. İnalcık'a göre, Osmanlıların Avrupa ile ekonomik ilişkilerinin, Batılı ulusların Doğu Akdeniz’deki (Levant) faaliyetleriyle birlikte belirli bir değişime uğraması ve kapitülasyon rejiminin de devreye girmesi ile farklı bir boyuta ulaşması kaçınılmazdı. Merkantilizm, Osmanlıların ekonomi anlayışı ile tam bir tezat teşkil ediyordu. İnalcık, Doğu ile Batı arasındaki iktisadi anlayış farkını şu şekilde aktarmıştır: Doğulularda siyasal iktidarın, hükümdarın merkezi imparatorluk hazinesinde ne kadar altın ve gümüş biriktirebildiğine bağlı olduğunu; dolayısıyla vergi yükümlülerinin zenginleşip o hazineyi besleyecek duruma gelebilmeleri amacıyla korunmaları gerektiğini kabul ediyorlardı. Ne var ki merkantilistler buna yeni bir fikir ekleyerek, altın ve gümüş birikiminin yerli sanayilerde ve ihracatta sürekli bir büyümeyle sağlanacak elverişli bir ticaret dengesine bağlı olduğunu öne sürdüler. İşte bu fikir, Batı'yı özellikle 18. yüzyılda Doğu ekonomilerinden farklılaşmaya, sanayi devrimine ve serbest piyasa ekonomisine götürmüştür. İnalcık'a göre bazı benzerliklere rağmen, Osmanlı ile Batı arasında zihniyet farklılığı mevcuttur. Osmanlı için amaç, toplumdaki bireylerin refahını sağlamak ve temel ihtiyaçlarına ulaşmalarını temin etmek iken, Batı'daki zihniyet daha çok üretmek ve daha çok gelir elde etmektir. İnalcık'a göre aradaki temel fark, aslında Batı'nın anonim şirket gibi davranmaya başlamasıydı. Gerçekten de Levant ticaretinin büyük önem taşıması ve Batı'nın bunu kendi çıkarları için en iyi şekilde kullanması ve ticaret zihniyetini ilerletmesi, temel farkın ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Müslümanlar/Osmanlılar bir şehri ya da ülkeyi fethettiklerinde orayı nasıl imar ederlerdi? İslam/Osmanlı medeniyetine mensup bir şehrin belirgin özellikleri nelerdir? Çalışmalarında bu gibi önemli sorulara da cevap arayan İnalcık, “İstanbul: Bir İslam Şehri” başlığını taşıyan makalesinde, fıkıh ve hadis gibi İslam'ın temel alanlarına derin vukufiyeti bulunan güçlü bir İslam tarihçisinin yapabileceği derinlikte bir analizle, öncelikle bir İslam şehir modelini tasvir eder. Sonra da tarihte Constantinople adını taşıyan şehrin, Fatih Sultan Mehmet tarafından 1453 yılında fethedildikten sonra adım adım nasıl bir İslam şehri -İslambol- haline getirildiğini anlatır: Şehrin bir tarafta bedesten, ana çarşı, dükkanlar ve kervansaraylar ile ticari-sınai bir bölgeye, diğer taraftan da yerel cami etrafında tanzim edilen mahalle topluluklarıyla bir yerleşim bölgesine ayrılması tamamen İslami kavramlara dayanmaktaydı. Her biri mahalle cemaati arasından seçilen bir imam veya kethüdanın idaresinde özerk bir topluluk olarak düzenlenen mahallelerden oluşmaktaydı. Mahallenin oluşumunda nesil değil, din merkezi rolü üstlenmekteydi. Kadı, gerektiğinde cemaatle ilgili bir karar vermek için mahalle imamlarını veya şehir kethüdalarını meclisine çağırırdı”. İslam şehirlerinin iktisadi hayatında hisbe kurumu ve muhtesiplerin hayati derecedeki önemini belirten İnalcık, bunun temelinin “herkesin iyi bildiği şeyleri (el-ma'ruf) izlemelerini” ve “herkesin kötü bildiği şeyleri (el-münker) terketmelerini” emreden Kur’an'dan kaynaklandığını tespit etmiştir. Vakıf ve imaretlerin şehir ekonomisi ve yaşayan Müslüman ahalinin hayatındaki önemli rolüne işaret eden İnalcık, Osmanlı-İslam şehir yapısının oluşumunda bu kurumların çok esaslı bir rolü ve önemi bulunduğuna inanmaktadır.
2,978
Veda sahnesiyle gözyaşlarına boğmuştu Kardeşlerim'in Doruk'u yeni diziye başlıyor!
Kardeşlerim dizisinde oynadığı Doruk karakteriyle büyük bir hayran kitlesi yakalayan Onur Seyit Yaran, bu sezonda diziden ayrılmasıyla hayranlarını gözyaşına boğmuştu. Oyuncun yeni adresi belli oldu.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/veda-sahnesiyle-gozyaslarina-bogmustu-kardeslerimin-doruku-yeni-diziye-basliyor-2906203
ATV ekranında yayınlanan Kardeşlerim dizisi bu sezon başrol oyuncusu Onur Seyit Yaran'ın ayrılığıyla günlerce konuşuldu. Son sahnesinde gözyaşlarının sel olduğu dizide Doruk karakteriyle sevilen genç oyuncunun yeni adresi ise belli oldu. İlgili Haberler Kızılcık Şerbeti Ertuğrul kimdir, gerçek adı ne? Kayra Şenocak dizi ve filmleri Oyunculuğun zorluklarını anlatan Bergüzar Korel, alay konusu oldu! Milyonlar kazanıyorsun… KARDEŞLERİM'İN DORUK'U YENİ PROJEYE BAŞLIYOR Genç kuşağın başarılı yıldızı Onur Seyit Yaran, geçen hafta 3 sezon boyunca başrol oynadığı atv’de yayınlanan “Kardeşlerim” dizisine veda etmişti. Ünlü oyuncunun dizideki ölüm sahnesi seyirciyi gözyaşlarına boğarken, oyuncunun yeni projesi merak edilmeye başlandı. Genç yıldız reyting rekoru kıran dizilere imza atan yapım şirketiyle anlaştı. Yakışıklı oyuncunun Star TV‘ye dizi çeken yapım şirketinin hangi projesinde başrol oynayacağı merak konusu oldu. ONUR SEYİT YARAN GÖZYAŞLARIYLA DİZİDEN AYRILMIŞTI ATV ekranının sevilen dizisi Kardeşlerim'deki Doruk rolüyle yer alan Onur Seyit Yaran, bu sezonda diziye ölerek veda etti. Başta rol arakadaşı Su Burcu Yazgın, duygusal veda mesajı yayınlarken, tüm ekip, 3 sezon birlikte rol aldıkları arkadaşına duygusal veda mesajı yayınladı.
3,312
Gönül Dağı hayranları bu haberi bekliyordu.. Yeni sezon için TRT1 kararını verdi...
Cumartesi günlerinin sevilen dizisi Gönül Dağı, 100. bölüm kutlamasıyla tüm ekibi bir araya topladı. Yayınlandığı gün reytinglerde ilk sırada yer alan Gönül Dağı'nın başrolünde Berk Atan ve Ecem Özkaya yer alıyor. Bu hafta 101. bölümü yayınlanacak dizinin sezon finali tarihiyle ilgili bilgiyi ünlü isim paylaştı.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/gonul-dagi-hayranlari-bu-haberi-bekliyordu-yeni-sezon-icin-trt1-kararini-verdi-2891545
Geçtiğimiz hafta 100. bölümü yayınlanan Gönül Dağı dizisinin kutlaması sosyal medyayı salladı. Diziden ayrılan eski başrol oyuncusu Gülsim Ali de ekibi yalnız bırakmadı. Dizinin müziklerine imza atan sanatçılar da konser verdi. Diziye konuk oyuncu olarak katılarak sesi ve yorumuyla renk katan ünlü sanatçılar da yer aldı. Sevilen dizi önümüzdeki yıl ekranlarda olmaya devam edecek. İşte, Gönül Dağı sezon finali tarihi! GÖNÜL DAĞI'NIN SEZON FİNALİ TARİHİ BELLİ OLDU Birsen Altuntaş’ın haberine göre, çekimleri Eskişehir’de gerçekleştirilen Gönül Dağı dizisi. 103.bölümü ile ekranlara kısa bir ara verecek. Sezon finali yapacak olan dizide yer alan oyuncular da bu vesile ile kısa bir süre dinlenme şansı elde edecek. Gönül Dağı dizisi yeni sezonu ile eylül ayında yeninden TRT 1 ekranlarında sevenleri ile buluşacak. GÖNÜL DAĞI BAŞARISINI EKİPÇE KUTLADI Cumartesi günleri yayınlanan Gönül Dağı dizisinin 100. bölüm fragmanı yayınlandı. Yayınlandığı gün rakiplerini geride bırakarak günün en çok izlenen yapımı olan Gönül Dağı, başarısı için yemek organize etti. Tüm ekip gecede hazır bulunurken, geçtiğimiz sezon sürpriz şekilde diziden ayrılan eski başrol oyuncusu Gülsim Ali İlhan da geceye katıldı. GÖNÜL DAĞI YENİ BÖLÜM FRAGMANI YAYINLANDI
1,581
Shakira yarın İstanbul'da konser verecek
Shakira 'El Dorado Dünya Turnesi' kapsamında Vodafone Park'ta yarın sahne alacak.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/shakira-yarin-istanbulda-konser-verecek-249040
Lübnan asıllı Kolombiyalı şarkıcı, söz yazarı, dansçı ve oyuncu Shakira, yarın akşam İstanbul'da hayranlarıyla buluşacak. BKM organizasyonuyla ailesiyle birlikte bugün Türkiye'ye gelmesi beklenen sanatçı, 12 yıl sonra bir kez daha İstanbul'da konser verecek. Sanatçı, kariyeri boyunca Waka Waka, Whenever Wherever, Loca gibi dünyaca ünlü şarkıları yorumlarken, 12 Grammy ödülü kazandı.
1,189
Yozgat'ta 31 parça tarihi eser ele geçirildi
Yozgat'ta düzenlenen operasyonda 31 parça tarihi eser ele geçirildi, bir şüpheli gözaltına alındı.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/yozgatta-31-parca-tarihi-eser-ele-gecirildi-2686540
İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, ihbar üzerine Akdağmadeni ilçesi Melikli köyü mevkisinde bir otomobili durdurdu. Araçta yapılan aramada Doğu Roma ve Osmanlı dönemine ait oldukları değerlendirilen metal kalkan, 23 sikke, mühür, yüzük, 2 metal haç, 2 süs eşyası ve kapı çanı bulundu. Sürücü S.K. gözaltına alındı, tarihi eserler Yozgat Müze Müdürlüğüne teslim edildi.
3,115
Söylemezsem Olmaz'da tüm kadro değişiyor! Sunucular veda mesajı yayınladı
Beyaz TV ekranında yayınlanan Söylemezsem Olmaz programının sunucuları Bircan Bali, Pınar Eliçe ve Ebru Şancı olmuştu. Yaz sezonunun gelmesiyle programa ara verilmişti. Yeni sezon öncesi programda kadro değişikliği dikkat çekti.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/soylemezsem-olmazda-tum-kadro-degisiyor-sunucular-veda-mesaji-yayinladi-2901718
Söylemezsem Olmaz programında yaprak dökümü yaşandı. Yaz sezonuyla birlikte Söylemezsem Olmaz programının sunucuları Bircan Bali, Pınar Eliçe ve Ebru Şancı tatile girdi. Kanalların yeni sezon hazırlıkları devam ederken, sunuculardan tek tek veda açıklaması geldi. SÖYLEMEZSEM OLMAZ'DA YAPRAK DÖKÜMÜ Beyaz TV ekranında yayınlanan Söylemezsem Olmaz programında adeta yaprak dökümü yaşanıyor. Tüm kadro değişirken, yeni gelecek isimlerin kim olacağı merak konusu oldu. İddialar arasında yaz sezonunda devam eden Beyaz Magazin sunucularının devam edeceği yönünde. Konuyla ilgili herhangi bir açıklama henüz yapılmadı. Söylemezsem Olmaz sunucuları ise tek tek açıklama yapmaya başladı. BİRCAN BALİ YAZI PAYLAŞTI Bircan Bali, Beyaz TV ekranında yayınlanan Söylemezsem Olmaz programının yeni sezonunda yer almayacağını sosyal medya hesabındna duyurdu. Bali, Değerli takipçilerim ve seyircilerim. 8 sezonu bitirdiğim Söylemezsem Olmaz programında bu yıl yer almayacağımı belirtmek isterim. Magazin programları için misyonumu tamamladığımı düşünüyorum. TV hayatımı yeni renklerle devam ettirmek istiyorum. Hepinize teşekkürler açıklamasında bulundu. PINAR ELİÇE DE SOSYAL MEDYA HESABINDAN AYRILIK HABERİNİ PAYLAŞTI Pınar Eliçe de sosyal medya hesabından yazı paylaşarak programdan ayrıldığını duyurdu. Son sezonda programa dahil olan Pınar Eliçe ise yaptığı veda açıklamasında Hayat bir yolculuktan ibaret kimi zaman kısa kimi zaman uzun sürer ama her yolun ulaştığı bir yer vardır. Benim de yolculuğum elbette devam edecek Ancak bazen yol ayrımına gelip seçim yapmak gerekir. Bu sebepten bir süredir görev aldığım Söylemezsem Olmaz programından ayrılmış bulunmaktayım. Yeni sezonda sizlerle birlikte olamayacağım. Ancak bu uzun bir ayrılık olmayacak en kısa sürede farklı platformda farklı yapılarda tekrar buluşacağız. Öncelikle Beyaz TV yönetimine, yapımcımıza, masa arkadaşlarıma, kamera önünde ve arkasında görev alan tüm ekip arkadaşlarım ve tabii ki siz değerli izleyicilerimize teşekkür ediyorum. Görüşmek üzere ifadelerini kullandı.
4,137
Bisiklet yarışlarının en prestijlisi nerede yapılıyor? | 6 Eylül Hadi İpucu Sorusu Burada
Bisiklet yarışlarının en prestijlisi nerede yapılıyor? 6 eylül hadi ipucu sorusunun cevabı ile karşınızdayız. Hadi bu akşam da para kazandırmaya devam edecek. 6 eylük hadi sorusu: Bisiklet yarışlarının en prestijlisi nerede yapılıyor?... Biz de sizler için Bisiklet yarışlarının en prestijlisi nerede yapılıyor? sorusunun cevabını derledik
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/fotogaleri/bisiklet-yarislarinin-en-prestijlisi-nerede-yapiliyor-6-eylul-hadi-ipucu-sorusu-burada-18710
1,271
Demir Çağı'ndan kalma “Kartal Kalesi” 3 bin yıl sonra ilk kez keşfedildi
Erzurum’da demir çağından kalma 2 bin 500 rakımda bulunan 3 bin yıllık kale keşfedildi. Hiçbir harç kullanılmadan tamamen örme tekniği ile yapılan kalenin taşlarının her birinin ise yaklaşık 1,5 ton ağırlığında olduğu düşünülüyor.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/demir-cagindan-kalma-kartal-kalesi-3-bin-yil-sonra-ilk-kez-kesfedildi-2668135
Erzurum'a 40 kilometre uzaklıktaki Yakutiye ilçesi Güngörmez Mahallesi'nin eteklerinde 2 bin 500 metre rakımda bulunan kale, ilk kez Erzurum Müze Müdürlüğü tarafından keşfedildi. Mahallede keşfedilen 4 kalenin en büyüğü olan ve tepesinde kartallar uçtuğu için köylüler tarafından “Kartal Kalesi” olarak adlandırılan kalenin her bir taşının yaklaşık 1. 5 ton ağırlığında olduğu düşünülüyor. Kalenin önünde, Erzurum bölgesinde eşine rastlanmamış şekilde düşman saldırılarına karşı inşa edilmiş bir hendek bulunurken, kaleye ulaşmak isteyen vatandaşlar ise 600 metre uzunluğundaki dik yamaca tırmanıyor. Kaleyi yerinde inceleyen Erzurum Müze Müdürü Hüsnü Genç, kalenin Demir Çağı'na ait olduğunu düşündüklerini belirterek, Kalemiz köy güzergahının son kısmında bulunuyor. Coğrafi olarak çok korunaklı bir bölgede yer alıyor. Kale yapım tekniği ve özellikleri açısından Demir Çağı dediğimiz döneme ait olduğunu gösteriyor. Mimari olarak çift sur tekniği ile yapıldığını görüyoruz. Ayrıca önünde hendek bulunan bu kale Erzurum çevresinde görülen diğer kalelere benzemiyor” şeklinde konuştu. Genç, kalenin 1. 5 ton ağırlığında ki taşlarla yapılmasından dolayı günümüze kadar hiçbir depremde hasar almadığını kaydederek “Kiklopik dediğimiz düzgün olmayan taşların sanduka tarzı çift örgüyle yapılıp ve sağlamlık vermesi adına girintiler oluşturup bugünün mimari tabiri ile kolon ve sütun tarzı kullanılarak yapılan bir kale. Yaklaşık 10 metreye ulaşan kale, 3 bin yıldır sağlam şekilde günümüze gelmiştir. Taşları yaklaşık 1.5 ton ağırlığında. Kalenin günümüze kadar gelen depremlerde her hangi bir hasar görmeden sağlam kaldığını görüyoruz. Kalenin doğu kısmı ana kayanın üstüne uçurumun kenarına kurulmuş bunun amacı dışarıdan gelen saldırılara karşı korunaklı olması. Bunun için zamanın da yoğun emek harcanmış” açıklamalarında bulundu. Güngörmez Mahallesi Muhtarı Baki Uludağ ise kalenin turizme kazandırılmasını istediklerini ifade ederek, Biz buraya Kartal Kalesi diyoruz. Toplamda köyümüzde 4 kale var. Biz bunların zamanında neden yapıldığını merak ediyoruz ve öğrenmek istiyoruz. Biz buraya sahip çıkılmasını ve turizme kazandırılmasını istiyoruz. Burayı definecilerden korumak istiyoruz” dedi. 3 bin yıl sonra keşfedilen kale, Erzurum Müze Müdürlüğü Arkeologları tarafından incelemeye alındı.
3,059
3 haftalık yayın yasağı vardı! Kızılcık Şerbeti'ne verilen cezada karar çıktı
Başrolünde Evrim Alasya, Barış Kılıç ve Sıla Türkoğlu'nun yer aldığı Show TV'nin en çok izlenen yapımları arasında yer alan Kızılcık Şerbeti dizisi geçen sezon 5 kez yayın durdurma cezası almış ve itiraz sonucu dizi yayınlanmaya devam etmişti. Kalan ceza ile ilgili yeni açıklama geldi.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/3-haftalik-yayin-yasagi-vardi-kizilcik-serbetine-verilen-cezada-karar-cikti-2903638
Kızılcık Şerbeti, şiddeti özendirdiği gerekçesiyle 5 haftalık yayın yasağı almıştı. Yapılan itirazlar sonucunda 2 haftalık yayın yasağından sonra dizi kaldığı bölümden yayın hayatına devam etmişti. Kalan 3 haftalık yayın yasağı için RTÜK kararını verdi. İlgili Haberler Kızılcık Şerbeti ne zaman başlayacak? Başrol oyuncusu tüm tüyoları verdi Müjde Uzman'ı sinirlendiren Kızılcık Şerbeti iddiası! Sosyal medyadan ateş püskürdü KIZILCIK ŞERBETİ'NİN CEZASI İPTAL EDİLDİ Dizinin kalan 3 haftalık yayın durdurma cezasının uygulanıp uygulanmayacağı merak konusuydu. Yapılan itirazlar sonucu, Ankara 22. İdare Mahkemesi, Gold Film‘in açtığı davada verilen cezayı ağır bularak iptal etti. Böylece Geçen sezon 5 kez yayın durdurma cezası alan Show TV’nin fenomen dizisi “Kızılcık Şerbeti”nin kalan cezasını Ankara 22. İdare Mahkemesi ağır bularak iptal etti. RTÜK, KIZILCIK ŞERBETİ'NE CEZA VERMİŞTİ Dizide başarılı oyuncu Ceren Karakoç’un hayat verdiği Nursema karakterinin zorla evlendirildiği adam tarafından camdan itildiği sahneye kadına şiddet öğesi içerdiği gerekçesiyle Radyo Televizyon Üst Kurulu tarafından idari para ve 5 kez yayın durdurma cezası verilmişti. İtiraz sonucu 2 hafta yayın yasağı almış ve ititraz sonucu yayın hayatına devam etmişti.
3,064
Kurtlar Vadisi ekibi alışkanlığını sürdürdü! Hudutsuz Sevda'nın yayın günü belli
Efsane dizi Kurtlar Vadisi'nin ekibi Hudutsuz Sevda dizisiyle ekrana geri dönüyor. Kurtlar Vadisi tüm sezon perşembe günü yayınlandı. Ekip yeni dizide de bu istikrarını sürdürdü.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/kurtlar-vadisi-ekibi-aliskanligini-surdurdu-hudutsuz-sevdanin-yayin-gunu-belli-2903487
Oyuncu kadrosu ve hikayesiyle beğeni toplayan yeni dizi Hudutsuz Sevda'nın çekimleri Artvin'de başladı. Efsaneleşmiş dizi Kurtlar Vadisi'nin ekibi tarafından hazırlanan yeni dizinin hangi gün yayınlanacağı merak konusu olmuşken, ekip eskisi gibi aynı saatinde yayın hayatına devam edecek. İlgili Haberler Başrolün veda ettiği Kardeşlerim dizisine taze kan! Ünlü oyuncu diziye dahil oldu… ATV dizisi Kuruluş Osman'da senaryo değişti, Vermem Seni Ellere oyuncusu kadroya katıldı KURTLAR VADİSİ EKİBİ BU HUYUNDAN VAZGEÇMEDİ Kulislerden sızan son bilgi merakla beklenen proje Hudutsuz Sevda'nın perşembe günü yayınlanacağı yönünde. Böylece Kurtlar Vadisi ekibi eskisi gibi perşembe günü ekrana dönüyor. Çok sarsıcı bir intikam öyküsünü ele alan dizinin Artvin çekimleri de dün başladı. Deniz Can Aktaş‘ın oynadığı Halil İbrahim’in hikâyesini anlatan dizinin her bir karakteri kendi çapında fenomen olmaya aday şekilde özenle kurgulandı. HUDUTSUZ SEVDA DİZİSİ KONUSU NEDİR? FOX‘ta ekrana gelecek dizi çok güçlü bir intikam hikâyesini anlatıyor. Karadeniz bölgesinde başlayıp İstanbul’a taşınacak olan dizinin çekimleri 15 Ağustos’ta başlayacak. Projeyi çok seven iki oyuncudan Miray Daner “Zeynep”, Deniz Can Aktaş da “Halil İbrahim” rolüne hayat verecek. Şimdiden merakla beklenen dizinin kadrosuna dahil olan iki bomba isim daha var. Mesut Akusta ile Esra Dermancıoğlu… HUDUTSUZ SEVDA OYUNCULARI Gazeteci Birsen Altuntaş'ın haberine göre; Geniş oyuncu kadrosuyla dikkat çeken diziye ünlü bir anne kız da katıldı. Usta tiyatrocu Hülya Gülşen ile kızı Naz Çağla Irmak “Hudutsuz Sevda” dizisinin kadrosuna dahil oldu. Dizide Hülya Gülşen “Sakine”ye, Naz Çağla Irmak “Edanur”u oynayacak. Miray Daner, Deniz Can Aktaş, Esra Dermancıoğlu, Mesut Akusta, Biran Damla Yılmaz, Hülya Şen, Burak Sevinç, Özgür Emre Yıldırım, Emre Bulut, Haydar Şişman
1,384
72'nci Cannes Film Festivali'ndeki 'Büyüleyici Çin' etkinlikleri tamamlandı
72'nci Cannes Film Festivali’ndeki 'Büyüleyici Çin' etkinlikleri Güney Fransa’nın güzel şehri Cannes’da 15-16 Mayıs tarihlerinde başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/72nci-cannes-film-festivalindeki-buyuleyici-cin-etkinlikleri-tamamlandi-2646951
72'nci Cannes Film Festivali'ndeki 'Büyüleyici Çin' etkinlikleri Güney Fransa'nın güzel şehri Cannes'da 15-16 Mayıs tarihlerinde başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Dünyanın farklı yerlerinden gelen seçkin konuklar ve film ve televizyon uzmanları iki gün boyunca çeşitli etkinliklere katılarak festival süresince Büyüleyici Çinin eşsizliğini hissetme fırsatı buldu. 'Kısa Filmler' ve 'Film Senaryosu' adı altında iki yarışmadan oluşan ve 'Büyüleyici Çin'in en önemli etkinliklerinden biri olan 'Genç Film Yapımcıları Eğitim Planı'nın tanıtım ve ödül töreni 15 Mayıs tarihinde gerçekleşti. Başlangıcından bu yana uzun metraj film, aksiyon filmi, belgesel ve diğer türlerden oluşan 800'den fazla eser toplandı ve bunlardan 32 tanesi öne çıktı. Bunlar arasında, geleneksel Çin operalarının mirasını anlatan Inheritor, Genç Film Yapımcıları En İyi Kısa Film Ödülü'nü kazanırken Great Ideal People adlı uzun metraj filmin senaryo yazarı Lin Weiran, En İyi Genç Senarist Ödülü'nü kazandı. O gün ayrıca Genç Film Yapımcıların Büyümesini Sağlama ve Teşvik Etme Yuvarlak Masa Forumu da düzenlendi. Çinli ve Fransız film yapımcıları, her iki ülkedeki genç film yapımcılarının fikirleri, eğitim deneyimleri ve genel durumlarına ilişkin bilgi paylaşımında bulundular. Festival'de 16 Mayıs'ta 'Büyüleyici Çin' temasıyla Çin'in en güzel çekim yerlerini önermek için etkinlik de düzenlendi. Bu etkinlikte Çin'in en güzel yerleri olan Jiangsu Dongtai'deki Huanghai Ulusal Ormanı Parkı, Guilin, Bijie'deki Uzun Açelya Alanı, Fujian'ın Xiamen'deki Siming Bölgesi ve Hainan'ın Lingshui'deki Li Özerk Bölgesi gösterildi. Harika canlı sunumun ardından dünyanın farklı yerlerinden gelen film yapımcıları, Çin'in en güzel çekim yerlerinin manzarası ve canlılığından övgüyle bahsedip film ve televizyon yapımları çekip üretmek için Çin'e gitme hususunda oldukça ilgili olduklarını belirttiler. Etkinliklerinin ana parçalarından olan ve XinhuaNet ve Cannes Film Piyasası tarafından ortaklaşa kurulan Çin Sinema Sektörünün Yurtdışında Tanıtımı, Çin'in En Güzel Çekim Yerlerinin Tanıtılması ve Önerilmesi ve Çin VR Film Sürükleyici Etkileşim Deneyimi Sergisi standlarının da festival boyunca aktif olduğu kaydedildi. Ayrıca; The Eight Hundred ve Skyfire gibi Çin sinemasını temsil eden 20'den fazla eser de burada tanıtıldı. Etkinlik, Cannes Uluslararası Film Festivali Film Piyasası, Fransız Ulusal Film Komisyonu, Fransız Ulusal Film Merkezi, Çin Xinhua Net ve Çin Film Vakfı tarafından ortaklaşa finanse edildiği belirtildi.
2,413
Mersin'in 'Ayasofyası' ziyarete artık hazır
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Alahan Manastırı, iki yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından turizme hazır duruma getirildi.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/mersinin-ayasofyasi-ziyarete-artik-hazir-66624
Milattan sonra 440-442'de yapıldığı sanılan manastır, biri yıkılmış iki kilise, kayalara oyulmuş keşiş odaları ve mezarlardan oluşuyor. Günümüze kadar gelen kilisesi, Ayasofya Müzesiyle benzer mimarisi, taş işçiliği ve süslemeleriyle de dikkati çekiyor. Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde, ''Ustasının elinden yeni çıkmış gibi duruyor'' sözleriyle tanımladığı manastırda başlatılan restorasyon çalışmaları tamamlandı. İl Kültür ve Turizm Müdürü Bahaettin Kabahasanoğlu, AA muhabirine, titizlikle yürütülen çalışmalarda 1 milyon 497 bin 296 lira harcandığını vurguladı. Kabahasanoğlu, manastırın yenileme ve çevre düzenlemesi kapsamında, doğu ve batı kilise duvarlarının güçlendirildiğini, derzlerin ve duvar resimlerinin onarımının yapıldığını söyledi. Doğu kiliseye koruyucu çatı takıldığını ve turistlerin rahat gezebilmesi için ahşap yürüyüş yolları ve çelik merdivenler eklendiğini belirten Kabahasanoğlu, Alahan Manastırı'nın, Hıristiyanların hacı olduğu merkezler arasında yer aldığına dikkati çekti. Kabahasanoğlu, Burası hem mimari açıdan hem de Hıristiyanlığın geçiş yolu olarak önem taşıyor. Burada yetiştirilen rahipler ve papazlar, Anadolu'ya ve diğer ülkelere gönderilmiş dedi. Restorasyon çalışmalarının ardından manastıra gelen yerli ve yabancı turist sayısında artış beklediklerini ifade eden Kabahasanoğlu, Buraya daha önce yılda 10 bin ziyaretçi gelirken bundan sonra bu sayının 50 binin üzerine çıkmasını bekliyoruz. Ziyarete gelenler burayı daha rahat gezebilecek ve detaylı bilgi sahibi olacak. Tarsus'taki St. Paul Müzesi ve Kilisesi ile Silifke'deki Ayatekla Kilisesi'ne ek olarak Alahan Manastırı'nın ziyarete açılması, kentin inanç turizmi potansiyelini artıracak şeklinde konuştu.
183
5 yıldır büyük satış ivmesi yakaladı! Yükselen yeni çizgi roman trendi belli oldu
Eskişehir'de bir kitabevinde çalışan Özgür Özyürek, son 5 yıldır Japon çizgi romanlarının büyük satış ivmesi yakaladığını ve basım firmalarının da bu alana öncelik verdiğini söyledi. Özyürek, “O Pokemon izleyen çocuklar şimdi manga okuyorlar.” dedi.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/5-yildir-buyuk-satis-ivmesi-yakaladi-yukselen-yeni-cizgi-roman-trendi-belli-oldu-2908699
Japonya'ya özgü çizim sanatıyla çizilen çizgi romanlar manga büyük ilgi görüyor. Japonya'da Manga sözcüğü tüm çizgi romanlar için kullanılırken, Japonya dışında sadece Japon çizgi romanları için kullanılıyor. Manga stilinde yapılan animasyonlar ise anime olarak adlandırılır. TÜRKİYE’DE POPÜLER HALE GELDİ Japonya'ya özgü çizim sanatıyla çizildiği bilinen animasyon ve çizgi roman (anime ve manga) kültürünün son dönemlerde hem dünyada hem de Türkiye'de popüler hale geldiği gözlemleniyor. Her yaşa hitap ettiği bilinen anime serileri gençlerin ilgi odağı haline gelirken, Uzak Doğu kültürünün Avrupa'da etkili olmaya başlamasıyla manga serilerinin de ciddi oranda satış ivmesi yakaladığı belirtiliyor. SEKTÖR MANGAYA YÖNELDİ Özellikle Z kuşağı denilen kesimin büyük bir bölümünün mangalara yoğun ilgi göstermesiyle klasik çizgi roman kültürüyle özdeştiği bilinen süper kahraman serilerini basan firmaların da manga sektörüne yöneldiğini belirten çalışanlar, renkli kuşa kağıdı ile siyah beyaz mangaların aynı maliyette olmadığına dikkat çekti. Bu serileri okuyanların saplantılı olduğunun altını çizen kitabevi çalışanları, manga kitlesinin yeni çıkan ciltleri çok yakından takip ettiğini aktardı. BÜYÜK SATIŞ İVMESİ YAKALADI Eskişehir'de bir kitabevinde çalışan Özgür Özyürek, eskiden çizgi roman denilince süper kahraman serilerinin akıllara geldiğini söyledi. Son 5 yıldır K-POP'un etkisiyle Uzak Doğu kültürünün kendini Amerikan ve batı kültürüyle karıştırıp yeniden sunmasının da etkisiyle mangaların çok ciddi bir trendi yakaladığını ifade eden Özyürek, “Mangalar hem dünyada hem Türkiye'de büyük satış ivmesi yakaladılar. O Pokemon izleyen çocuklar şimdi manga okuyorlar.” dedi. ANİMELERİN ETKİSİ ÇOK BÜYÜK Manga bir şekilde bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de satışlarının yükseldiğini belirten Özyürek, bu noktada anime serilerinin büyük etkisi olduğunu dile getirdi. Hali hazırda bir sürü klasik anime serisi bulunduğundan bahseden Özyürek, “Çizgi roman basımcıları artık yüzde 90 oranında manga işlerine yöneldiler” ifadelerini kullandı. İlgili Haberler Fed Bej Kitap raporu yayınlandı! Ekonomik büyüme enflasyon baskısıyla ılımlı oldu Japonya'dan korkutan araştırma: Bulutlarda insan sağlığına zararlı madde bulundu
3,198
Masterchef'te ana kadro belli oldu! İddialı yarışmacılar hüsrana uğradı
Haftalardır devam eden Masterchef yarışmasının bu yılki ana kadro yarışmacıları belli oldu. Dün akşam yayınlanan yarışmada ana kadro girmek için mücadele veren eski yarışmacılardan bazıları son anda dahil olurken, bazıları hüsrana uğradı. Son yarışmacının da belli olmasıyla ana kadro ekibi netleşti.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/masterchefte-ana-kadro-belli-oldu-iddiali-yarismacilar-husrana-ugradi-2895856
MasterChef All Star'da ana kadroya giren yarışmacılar belli oldu. Dün yayınlanan bölüm ile son ana kadroya giren yarışmacı belli oldu. Danilo Zanna, Mehmet Yalçınkaya ve konuk şeflerin jüri üyeliği yaptığı MasterChef All Star'da ana kadro isimleri bell oldu. MASTERCHEF'TE ANA KADRO BELLİ OLDU Dün yayınlanan Masterchef yarışmasında İkinci turda jüri üyeleri yarışmacılardan armut ve dana fileto kullanarak en lezzetli yemeği yapmalarını istedi. MasterChef'te son üçe kalan Tayfun, Melih ve Tolga'dan ana kadroya girmeyi başaran isim Tolga oldu. MASTERCHEF ANA KADRO YARIŞMACILARI KİMLER OLDU? Güzide Mertcan, Suna, Eda, Batuhan, Rıfat, Tanya, Sefa, Esra, Eray, Berker, Sergen, Burcu, Tahsin Dilara, Mert, Çağatay, Ayaz, Gamze, Tolga
175
Son dakika! 2023 Nobel Barış Ödülü İranlı Nergis Muhammedi'ye verildi
Son dakika haberi: 2023 Nobel Barış Ödülü, kadın hakları çalışmalarından ötürü İranlı Nergis Muhammedi'ye verildi.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/son-dakika-2023-nobel-baris-odulu-iranli-nergis-muhammediye-verildi-2909300
2023 Nobel Barış Ödülü'nün sahibi, İran'da kadınlara yönelik baskıya karşı, herkes için insan hakları ve özgürlükleri mücadelesiyle Narges Mohammadi oldu.
1,882
Çocuklara 3 bin 500 kitap
Altınordu Belediyesi tarafından 2 yıl önce hayata geçirilen ‘Kitap ve Oyuncak Paylaşım Evi’ ile ihtiyaç sahibi çocuklar oyuncaklara kavuşurken toplanan 3 bin 500 kitapla da okuma oranlarına katkı sağlanıyor.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/cocuklara-3-bin-500-kitap-192179
Altınordu Belediyesi tarafından 2015 yılında hayata geçirilen Kitap ve Oyuncak Paylaşım Evi’ne olan ilgi her geçen gün artıyor. Sırrıpaşa ve İsmet Paşa Caddelerine konulan Kitap ve Oyuncak Paylaşım Evi’ne vatandaşların ilgisi de yoğun oluyor. Kurulan kumbaralar ile kitap ve oyuncak paylaşımı önem kazanırken kitap okuma alışkanlığı da buna bağlı olarak artış gösteriyor. 1 Nisan 2015 yılında sosyal sorumluluk projesi kapsamında vatandaşların hizmete sulan Kitap ve Oyuncak Paylaşım Evi’nden bu zamana kadar 3 bin 500 kitap ve çok sayıda oyuncak toplandı. Kumbaralar ayrıca 7 ton atık kağıdın da geri dönüşümünü sağladı. Konuya ilişkin açıklama yapan Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Kitap ve Oyuncak Paylaşım Evi’nin vatandaşların paylaşma duygusunu ön plana çıkarttığını söyledi. Paylaşım Evi’ne bırakılan kitapların geri kazandırıldığını ve bu durumun okuma oranlarına etki edeceğini ifade eden Başkan Tekintaş, “2 yıl önce sosyal sorumluluk projesi kapsamında Altınordu şehir merkezine yerleştirdiğimiz 2 adet Kitap ve Oyuncak Paylaşım Evi’ne vatandaşların ilgisi oldukça arttı. Şu ana kadar 3 bin 500 adet kitap tekrar değerlendirilmek üzere toplandı. Aynı zamanda iki yıl süresince çok sayıda oyuncak toplanarak gereken ayrışımların yapılmasının ardından okullara ve ihtiyaç sahibi çocuklara dağıtıldı. Bunların haricinde 7 ton atık kağıt ise geri dönüşümde kullanılmak üzere geri kazandırıldı. Burada biriktirilen oyuncak ve kitaplar Belediyemiz Sosyal İşler Müdürlüğü personelleri tarafından elden geçirilerek Ordu Gazi İl Halk Kütüphanesi’ne ve okullara teslimi gerçekleştirildi. Bu sayede hem yardımlaşma duygusu ön plana çıkıyor hem de kitap okuma oranlarına katkı sağlanıyor. Yapılan çalışmalar kapsamında Altınordulu vatandaşlarımıza gösterdikleri sosyal sorumluluklarından dolayı teşekkür ediyor ve bu duyarlılığın devam etmesini diliyorum diye konuştu.
1,599
Ünlü Şair hayatını kaybetti Cemal Safi kimdir?
Ünlü Şair hayatını kaybetti Cemal Safi kimdir?
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/fotogaleri/unlu-sair-hayatini-kaybetti-cemal-safi-kimdir-11588
224
Türkiye'de ilk, kazı 30 yıl sürecek! 3 bin 700 yıl öncesine ait iskeletlerde ortaya çıktı
Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde "kalp figürlü" höyükteki kazıda, Türkiye'de arkeolojik dönemlerde bulunan en önemli kalıntılar gün yüzüne çıkarıldı. Tunç Çağı'nda 3 bin 700 yıl önce yıkılan evlerinden kaçamayıp ölen iki insana ait olduğu belirtilen iskeletlerden birinde karbonize olarak korunmuş "beyin ve deri kalıntıları" bulundu.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/turkiyede-ilk-kazi-30-yil-surecek-3-bin-700-yil-oncesine-ait-iskeletlerde-ortaya-cikti-2904548
Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde yapılan kazılar heyecan verici anlara sebep oldu. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erkan Fidan başkanlığında, havadan yapılan çekimlerde kalp şeklinde görüldüğü için Kütahya'nın kalbi olarak anılan höyükte kazı çalışmaları hız kazandı. Prof. Dr. Fidan ile kazının başkan yardımcısı olan Nişantaşı Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Nihan Naiboğlu kazılara ilişkin bir sunum hazırladı. Sunumda, 8 bin yıllık tarihiyle Kütahya'nın en eski yerleşmesi ve 45 hektarlık yayılım alanıyla Batı Anadolu'nun en büyük Tunç Çağı yerleşmelerinden Tavşanlı Höyük'ün muhtemelen bölgenin başkenti olduğu aktarıldı. Ayrıca milattan önce 1700'lü yıllarda büyük bir saldırıya uğradığı ve şehrin tamamının yakılıp yıkıldığı, Kuzey İrlanda'da yapılan toplantıda katılımcılara anlatıldı. Bildiride, bu büyük yıkımdan sonra bölgenin harabeye döndüğü ve 300 yıl boyunca yerleşilmediği belirtildi. ERKEĞE AİT KALINTILAR Birçok ülkeden gelen bilim insanları, evlerin yıkılmış molozlarının altında kalarak can veren iki insana ait iskeletin bulunmasına ilişkin detayları heyecanla takip etti. Çöken oda içinde ahşap raftan düştüğü anlaşılan kapların ve ev molozunun altında 15-18 yaşlarında erkek ile 40-45 yaşlarında 130 santimetre boyunda bir erkeğe ait kalıntılar olduğu da toplantıda açıklandı. Yaşça büyük olan bireyin odanın ortasında bir yere kaçamadığı, gencin kapıdan çıkmak üzereyken yıkılan molozun altında kaldığının değerlendirildiği ifade edilen sunumda, yerleşim yerine yapılan muhtemelen ani bir saldırı sonucu yıkılan şehrin, saldırıya çok açık olan kuzeydoğu kenarındaki bu yapıda insanların evden kaçamadıklarının anlaşıldığı bilgisi paylaşıldı. Kazılarda bugüne kadar bulunan hançer, mızrak ucu ve ok ocu gibi tüm silahların da bu yıkım tabakasından gelmesinden dolayı bildiride başka büyük bir gücün şehri kuşatma altına alarak yıktığına değinildi. ARKEOLOJİK DÖNEMİN ZİRVESİ Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Selim Erdal ise sunumunda, kazısını yaptığı ve incelediği iskeletlerin çok yüksek ısıya ve şiddetli ateşe maruz kaldığını, bundan dolayı gencin iskeletinde kafatasının içindeki beynin karbonize olarak korunarak bugünlere kadar ulaştığını bildirdi. Bildirideki başka bir çarpıcı bilginin ise genç bireyin göğüs ve karnı arasında karbonize olan kendisine ait deri parçalarının bulunması olduğu belirtildi. Bugüne kadar Anadolu'da yapılan kazılarda çok az sayıda da olsa beyin kalıntısı bulunduğu ancak karbonize insan derisinin Türkiye'de arkeolojik dönemlerde bulunan ilk ve tek örnek olması açısından çok önemli olduğu vurgusu yapıldı. Sunumun sonunda Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün yanı sıra kazının ana sponsoru Tavşanlı Belediyesi ile çalışmalara katkı sunan Türk Tarih Kurumu, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörlüğü ve Farika Porselen firmasına teşekkür edildi. SALDIRININ NEDENLERİ VE KİMLER TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLDİĞİ MERAK EDİLİYOR Kazı Başkanı Prof. Dr. Erkan Fidan, AA muhabirine, son buluntularla, Koloni Çağı olarak adlandırdıkları dönemin sonlarında büyük bir saldırıya uğrayan şehrin tamamının yakılıp yıkıldığını belirlediklerini söyledi. Bundan sonraki süreçte bu büyük saldırının nedenlerine ve kimler tarafından gerçekleştirildiğine dair izler arayacaklarını belirten Fidan, Bu büyük yangın tabakasına ait bir yapıdaki kazılarda, yapının kerpiç ve ahşap molozunun altında, onlarca pişmiş toprak kabın odanın ortasına düştüğünü anladık. İki insan kalıntısı bulduk. 40-45 yaşlarında erkeğin üzerinde odanın ortasında raf devrilmiş, diğeri 15-18 yaşlarında genç olan erkek birey ise kapıdan çıkmasına iki adım kala ne yazık ki yıkılan molozun altında kalmış. diye konuştu. Fidan, bu buluntuların kendileri için çok önemli bilimsel veriler olduğunu, Prof. Dr. Yılmaz Selim Erdal tarafından kazı ve değerlendirmenin yapıldığını dile getirdi. Karbonize olarak korunmuş ve günümüze kadar ulaşmış durumda, çok yüksek ısıya ve şiddetli ateşe maruz kaldığı anlaşılan insan kalıntılarından birinde kafatasının içindeki beyini belirleyerek hemen koruma altına aldıklarını aktaran Fidan, Bu önemli çünkü bu Anadolu'da sadece 4-5 örnekle biliniyor. dedi. Genç olan bireyin iskelet kalıntısının, yapının kapısına çok yakın bir konumda bulunduğu bilgisini veren Fidan, muhtemelen kaçmaya çalıştığını ancak başaramadığını anlattı. İLK ÖRNEK OLMASI ÇOK ÖNEMLİ Fidan, diğer iskelete göre gencin iskeletinin çok daha yüksek ısıya maruz kaldığını, kemiklerin yüksek ısıdan beyazlaşmış durumda açığa çıkarıldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: Ancak bu durum çok nadir görülebilecek önemli bir duruma neden oldu. İskeletin karın ve göğüs arasındaki kısmında yumuşak doku yani 'insanın derisi' karbonize olarak korunmuş bir vaziyette belgelendi. Bu kalıntı, mumyalama işlemi dışında çok alışık olmadığımız çok önemli bir durum olarak karşımıza çıkıyor. İskelet üzerinde karbonize olarak kalan insan derisi örneği bugüne kadar Anadolu'dan bilinmemekte olup ilk örnek olması açısından oldukça önemlidir. İlgili Haberler 1700 yıllık Roma villası bulundu! Kanalizasyon sistemi kurmuşlar Tarihi kazıda 2 bin 400 yıl öncesine ait verilere ulaşıldı Prof. Dr. Fidan, 2021'de başlatılan kazının en az 30 yıl daha sürmesini planladıklarını sözlerine ekledi.
58
Obi-Wan Kenobi bunu duysa kahrından ölür: Kişiliğimi yansıtmıyordu
Star Wars serisinin yıldız oyuncularından Ewan McGregor (Obi-Wan Kenobi), ilk teklif geldiğinde rolü istemediğini söyledi. McGregor, "Benim kişiliğimi yansıttığını düşünmüyordum" dedi.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/jedi-ustasinin-egosu-de-bir-baska-oluyor-kisiligimi-2929636
George Lucas'ın 47 yıl önce hayatımıza kazandırdığı Star Wars evreni; farklı gezegenler, karakterler, uzay gemileri ve güçlerle dolu geniş bir fantastik dünyası kapsıyor. Bu efsane seride gönlümüzde taht kuran Obi-Wan Kenobi karakterine can veren Ewan McGregor, yıllar sonra bir itirafta bulundu. 52 yaşındaki İskoç aktör, 1999'da Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike'de (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace) rol almadan önce başka bir projede yer almak konusunda kararlı olduğunu söyledi. KİŞİLİĞİMİ YANSITTIĞINI DÜŞÜNMÜYORDUM Variety'ye konuşan İskoç aktör McGregor, Star Wars'un kendisi açısında kesin bir karara bağlanmış bir şey olmadığını ve rolün kendi kişiliğini yansıttığını düşünmediğini söyledi. McGregor, O noktada bir Danny Boyle oyuncusu olduğuma inanıyordum. Kumsal (The Beach) daha önemliydi ve bunda ciddiydim, lakayt değildim. Pek çok kişiden tavsiye istedim ifadelerini kullandı. YERİNİ DICAPRIO ALMIŞTI Star Wars evrenine 1990'ların ortalarında katılan McGregor, Britanyalı yönetmen Danny Boyle'un yönettiği 2000 yapımı macera filmi Kumsal'ın başrolüne ilk başta seçilmişti. Daha sonrasında ise McGregor yerini Leonardo DiCaprio almıştı. İLK FİLM YERDEN YERE VURULDU Canlandırdığı efsane karakter Obi-Wan Kenobi hakkında da konuşan McGregor, Pek çok kişinin gözünde bu karakter olmaktan mutluyum ama bu filmler çıktığında hiç sevilmediler. Bu zordu. İlki yerden yere vuruldu ve bizim halen iki tane daha yapmamız gerekiyordu! Saldırılan bir filmde oynamak çok tuhaftı dedi. İlgili Haberler Star Wars izleme sırası 2023: Star Wars hangi sırayla izlenmeli? Efsane filminin galası dünyanın merkezinde yapıldı!
3,163
Eski oyuncu Arka Sokaklar'dan vazgeçemedi! Sözleşme imzaladı, sete çıktı
Fenomen dizi Arka Sokaklar verilen aranın ardından tekrar Kanal D için çekilecek. Oyuncu kadrosunda değişiklikler yaşayan dizinin eski oyuncusu anlaşma yeniledi. Sevilen oyuncu yeni sezonda da dizide olacak.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/eski-oyuncu-arka-sokaklardan-vazgecemedi-sozlesme-imzaladi-sete-cikti-2898001
17 sezon Kanal D ekranında yayınlanan Arka Sokaklar dizisi, yapımcı Türker İnanoğlu'nun yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle 2 sezondur ekranda yer almıyor. Çekimlerine önümüzdeki hafta başlanacak dizi yeni sezonda ekranda olacak. Oyuncu kadrosunda değişiklikler yaşanan dizinin eski oyuncusu anlaşma yeniledi. ARKA SOKAKLAR OYUNCUSU SÖZLEŞME YENİLEDİ Gazeteci Birsen Altuntaş'ın haberine göre; “Arka Sokaklar” Sevilen dizinin eski kadrosundan Zafer Ergin, Özgür Ozan, Ozan Çobanoğlu, Özgür Ozan ekibe devam edecek. Mustafa Üstündağ’ın da kadrosuna dahil olduğu diziyle flaş bir oyuncu daha anlaşma yeniledi. Oğuz Peçe yeniden “Arka Sokaklar” dizisine dahil oldu. Proje seçimi konusunda çok titiz olan yakışıklı oyuncu yine Emre komiser rolüyle fenomen polisiye dizide seyirciyle buluşacak. OĞUZ PEÇE KİMDİR? Oğuz Peçe 22 Nisan 1991 tarihinde İstanbul’da doğdu. İlk oyunculuk kariyerine Çılgın Dersane filminde başladı. Arka Sokaklar dizisinde Emre’yi oynamaktadır. ARKA SOKAKLAR NE ZAMAN BAŞLAYACAK? Daha önce TGRT Haber'de belirttiğimiz gibi, “Arka Sokaklar” dizisinin sete çıkış tarihi belli oldu. Erler Film‘in patronu, duayen yapımcı Türker İnanoğlu sağlık sorunları nedeniyle diziye devam edemeyince projenin haklarını bir yıllığına devredilmişti. Efsane dizi ağustos ayında sete çıkacak.
3,801
İhlas Medya’ya 3 ödül birden
İhlas Medya Grubu, BEN-BİR-SEN 10’uncu İbrahim Keresteci Basın Ödülleri yarışmasında 3 ödüle layık görüldü.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/ihlas-medyaya-3-odul-birden-2686080
Ankara’da bir otelde düzenlenen 10’uncu İbrahim Keresteci Basın Ödülleri törenine AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, MEMUR-SEN Genel Başkanı Ali Yalçın, STK Temsilcileri ve çok sayıda basın mensubu katıldı. 2019 yılı içerisinde kritik noktalarda görev yapan ve yaptığı haberlerle ön plana çıkan gazeteciler ve kameramanlar 10’uncu İbrahim Keresteci Basın Ödülleri gecesinde plakete layık görüldü. Barış Pınarı Harekatı bölgesinde canlı yayın yaptıkları esnada keskin nişancı saldırısına uğrayan ve yaşadıkları saldırı anlarını canlı bağlantı ile Türkiye’ye duyuran TGRT Haber Muhabiri Emre Kol ve TGRT Haber Kameramanı Burak Taştan ödüle layık görüldü. Taştan ödülünü AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’tan alırken; Kol ise şehir dışında başka bir ödül törenine katıldığı için ödülünü daha sonra alacak. Öte yandan yazdığı köşe yazılarıyla, okurlarının dikkatini çeken Türkiye Gazetesi Köşe Yazarı İsa Karakaş’ta gecede ödüle layık görülenler arasında yerini aldı.
1,424
Türk Tarih Kurumundan Ermeni meselesine dair yeni çalışmalar
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumunca bu yıl Ermeni meselesine ilişkin birçok bilimsel faaliyet gerçekleştirilecek.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/turk-tarih-kurumundan-ermeni-meselesine-dair-yeni-calismalar-2641010
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleriyle 1931 yılında kurulan Türk Tarih Kurumu, bu yıl Ermeni meselesine ilişkin birçok bilimsel çalışma gerçekleştirecek. Kurumca hazırlanan ‘Ermenilerin Osmanlı Devleti’ne İsyanı, Terör ve Propaganda’ isimli belgesel serisi İngilizce, Almanca, Fransızca ve İspanyolca dillerinde yayınlanacak. ‘Ermeni Külliyatı’ projesi kapsamında telif hakları Türk Tarih Kurumunda bulunan Türk-Ermeni ilişkilerine dair 500'e yakın makale tasnif edilerek, Türk-Ermeni ilişkilerine dair kapsamlı bir külliyat oluşturulacak. Bu projelere ek olarak yurt içi ve yurt dışından bilim insanlarının katılımıyla düzenlenen bilimsel toplantılarda Ermeni meselesine dair yeni çalışmalar, bilim dünyasıyla ve kamuoyuyla paylaşılacak. Geçtiğimiz yıllarda Ermeni meselesine ilişkin 30’un üzerinde eser yayımlayan Türk Tarih Kurumu, bu yıl da konuya dair yeni çalışmalar yayımlamayı sürdürecek.
2,081
Ronaldo ve Justin aynı filmde
Dünyaca ünlü Portekizli futbolcu Cristiano Ronaldo ve Kanadalı şarkıcı Justin Bieber, ‘Goal!’ filminde biraraya gelecek.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/ronaldo-ve-justin-ayni-filmde-138694
Önümüzdeki yılın mart ayında çekimlerine başlanacak olan filmin kadrosunda Ronaldove Bieber'ın yanı sıra David Beckham ve Clint Eastwood da var. 100 milyon sterlinlik dev bütçeye sahip olan film için yapımcılar Justin Bieber’ı ikna etmeye çalışıyor. Los Angeles’ta yaşayan genç bir futbolcunun yükselişini anlatacak olan serinin ilk üç filmi defutbol temasıyla yayınlanmıştı. 3. Film ‘Goal! Taking On The World’ sinemada gösterime girmemiş ve DVD olarak satışa sunulmuştu. Goal serisinin devamı niteliğindeki film için Real Madrid kulübü ile yapılan görüşmeler olumlu geçti. İspanyol devi, Ronaldo’nun filmde rol almasına ve Santiago Barnebau Stadı’nda çekim yapılmasına izin verdi. Ronaldo dışında aralarında David Beckham’ın da yer aldığı birçok ünlü futbol adamının rol alacağı filmin çekim tarihi ise Mart 2017 olarak belirlendi. Yetkililer, 2017 yılının filmi olarak baktıkları projenin hasılat rekoru kıracağını tahmin ediyorlar.
3,204
Gelinim Mutfakta Osmanlı Saray Kebabı tarifi!
Hafta içi her gün yayınlanan Gelinim Mutfakta yarışmasında 5 Temmuz Çarşamba gününün yemeği Osmanlı Saray Kebabı oldu. Pratik ve lezzetli yemek türü Osmanlı Kebabı tarifinin en kolay yolu haberimizde yer alıyor.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/gelinim-mutfakta-osmanli-saray-kebabi-tarifi-2895557
Nursel Ergin'in sunumuyla ekrana gelen Gelinim Mutfakta yarışmasında günün yemeği Osmanlı saray kebabı oldu. Günün en yüksek puanını alan yarışmacı çeyrek altın kazanıyor. OSMANLI SARAY KEBABI TARİFİ Malzemeler; 500 gr jülyen kuzu eti 1 adet büyük boy soğan 2 adet domates 1 yemek kaşığı salça Sıvıyağ Karabiber Tuz 5 adet lavaş Üzeri için; Yoğurt Yapılışı; Tava ısındıktan sonra içerisine yağ eklenir. Yeterince ısınan tavanın içerisine etler atılır ve güzelce renk alana kadar kavrulur. Küçük doğranmış soğanlarda tava eklenir ve pembe renk alana kadar kavrulur. Salça eklenir ve kavrulur ardından domates eklenir. Baharat ve tuz ilave edildikten sonra 10 dk daha kavrulur ve altı kapatılır. Lavaşın biri bir servis tabağına alınır ve üzerine hazırlanan et sote eklenir. 5 kat bu şekilde dizildikten sonra en üstü kapatılır. Üzerine yoğurt dökülerek servis edilir.
1,141
73. Cannes Film Festivali Kovid-19 nedeniyle ertelendi
73. Cannes Film Festivali, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle ertelendi.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/73-cannes-film-festivali-kovid-19-nedeniyle-ertelendi-2699522
Fransa'da 12-23 Mayıs'ta yapılması planlanan 73. Cannes Film Festivali, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ertelendi. Cannes Film Festivali, sinema dünyasının en önemli etkinliklerinden biri olarak gösteriliyor. Fransa'da resmi verilere göre, şu ana kadar salgın nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 372'ye, vaka sayısı 10 bin 995'e yükseldi.
2,731
First leydiler müze gezdi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül, Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader'in eşi Anita Herczegh ile Uygulamalı Sanatlar Müzesi'ni gezdi.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/first-leydiler-muze-gezdi-9793
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül, Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader'in eşi Anita Herczegh ile Uygulamalı Sanatlar Müzesi'ni gezdi. Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader'in davetlisi olarak Budapeşte'ye giden Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, Sandor Sarayı'nda düzenlenen resmî törenle karşılandı. Sandor Sarayı'nda gerçekleşen resmî karşılama töreninin ardından bir araya gelen Bayan Gül ve Bayan Herczegh, yaptıkları başbaşa görüşmenin ardından yaklaşık 80 bin eserin yer aldığı Uygulamalı Sanatlar Müzesi'ni ziyaret etti. Seramik sergisinin yanıda İslami Sanatlar ve Türk Halı Koleksiyonu bölümlerini de gezen ikili, halı restorasyon atölyesindeki çalışmaları da yakından inceledi. Ziyaretinin ardından Bayan Herczegh, Bayan Gül onuruna öğle yemeği verdi.
3,501
Doya Doya Moda'da kim elendi? Doya Doya Moda'da kolyeyi kim aldı?
Hafta içi her gün yayınlanan moda programı Doya Doya Moda'da yarışmacılar kombinlerini jüri üyelerine beğendirmek için alışveriş turuna çıkıyor. Bugün haftanın finalinde karşı karşıya gelen yarışmacılar, kolyeyi almak için mücadele etti .Doya Doya Moda 16 Aralık puan durumu! Doya Doya Moda Esra neden yok? Doya Doya Moda haftanın birincisi kim?
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/doya-doya-modada-kolyeyi-kim-aldi-doya-doya-moda-haftanin-birincisi-kim-oldu-2861781
Doya Doya Moda yarışmasında haftanın finali bugün gerçekleşiyor. Hafta içi her gün yayınlanan ve jüri karşısında en şık olabilmek için yarışan yarışmacılar cuma günü haftanın finalinde kolyeyi almak istiyor. Doya Doya Moda haftanın birincisi kim oldu? DOYA DOYA MODA 16 ARALIK PUAN DURUMU Doya Doya Moda yarışmasında yarışmacılarının bugünkü puanı belli oldu. En yüksek puanı Dilan ve Pusa aldı. Dilan ve Dilara PUSA: 27 Hülya: 40 Aleyna: 33 Eda: 32 Melike: 32 Rojin: 41 97 Puanla Melike Özkan bu haftanın kolyeyi kazanan isim oldu. DOYA DOYA MODA'DA KİM ELENDİ? Potaya çıkan isimler Dilan ve Dilara ve Aleyna oldu. Dilan ve Dilara bu hafta elenen isimler oldu. DOYA DOYA MODA ESRA NEDEN YOK? Geçtiğimiz hafta elenen isim İlayda oldu. Esra'nın gelmemesinden dolayı eleme tekrar gündeme geldi. Yarışmacılar, dış sese Esra'nın neden gelmediğini sordu. Dış ses ise Esra, bundan sonra sizinle olmayacak. dedi. Jüri üyelerinden de konuyla ilgili detaylı açıklama geldi. Jüri üyeleri , daha önce yaşanan olaylarının tekrar yaşanmaması için yapım tarafından Esra ile yolların ayrıldığını duyurdu. Esra ise sosyal medya hesabından kendi isteği ile yarışmadan ayrıldığını açıkladı.
2,937
Yargı'dan çok konuşulacak geri dönüş! Dizinin tüyosunu senarist verdi
Pazar günleri Kanal D ekranında yayınlanan Yargı dizisinin yeni bölümü dün akşam televizyon ekranında yayınlandı. Yeni oyuncuların dahil olduğu dizide verilen mesajlar sosyal medyayı salladı.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/yargidan-cok-konusulacak-geri-donus-dizinin-tuyosunu-senarist-verdi-2907477
Üçüncü sezonuyla dün akşam ilk kez ekrana gelen Yargı dizisi sosyal medyanın gündemine oturdu. Dizide verilen mesajlar çok konuşulurken, dizinin senaristi Sema Ergenekon, paylaşımıyla izleyicilerin yüreğine su serpti. İlgili Haberler Yargı dizisi sürprizlerle geliyor! 3. sezon tarihi belli oldu Yargı dizisine yeni kan! Genç Savcı Efe geliyor YARGI DİZİSİ YENİ SEZONA İDDİALI BAŞLADI Dün akşam yayınlanan yeni bölümde ise Funda Arar sürprizi vardı. Dizi Funda Arar'ın şarkı söylediği sahne ile açıldı. Prova yaparken kutuda bir ceset gören Funda Arar polis ekiplerine haber verdi. Yargı dizisinde Ceylin ve Ilgaz'ın çocuklarının öldüğü iddia edilmişti. Sema Ergenekon, sosyal medya hesabından Üç çocuklu bir anne olan benim bir çocuğun ölümünü yazacağımı düşünmeniz üzer beni sözleriyle yalanladı. YENİ OYUNCULAR KATILDI Dizinin yeni bölümüne ayrıca yeni oyuncular dahil oldu. Seda Bakan dizideki yeni rolüyle televizyon ekranında yer aldı. Ayrıca dizide Ilgaz karakterinin kadına şiddet ile ilgili söylediklerine sosyal medyada beğeni yağdı.
1,541
Antalya'da 1,5 milyon dolarlık hint düğünü
Hindistan'ın Delhi kentinde yaşayan ve maden sektöründe faaliyet gösteren Arora ailesinin oğlu Arjun Arora ile Sukriti Grover, düğünleri için Antalya'yı tercih etti. 600 davetlinin katıldığı düğün, 4 gün 4 gece sürdü.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/fotogaleri/antalyada-1-5-milyon-dolarlik-hint-dugunu-20921
88
Grönland'da 518 milyon yıl öncesine dayanan dev yırtıcı solucan fosilleri keşfedildi
Grönland'da 518 milyon yıl önce yaşamış antik yırtıcı solucanlar keşfedildi. Timorebestia olarak bilinen bu solucanların eklembacaklılar ortaya çıkmadan önce okyanuslara 10 ila 15 milyon yıl hükmettiği belirtildi.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/gronlandda-518-milyon-yil-oncesine-dayanan-dev-yirtici-solucan-2922979
Kuzey Grönland'da yaklaşık 518 milyon yıl öncesine dayanan antik yırtıcı solucanlar keşfedildi. Bilim dünyası için yeni olan bu hayvanlara Latince terör canavarları anlamına gelen Timorebestia adı verildi. Keşifleri, günümüzde hala hayatta olan ilginç bir yırtıcı solucan grubuna dair yeni bilgiler ortaya koyuyor. Chaetognaths olarak da bilinen arrowworms, okyanusta küçük zooplanktonları avlayan, nesli tükenmekte olan deniz avcılarıdır. Günümüzde yaklaşık 3 ila 100 milimetre arasında değişen boyutları olan solucanlara kıyasla, Timorebestia'nın yaklaşık 30 santimetrelik boyutu bulunmaktadır. EN ESKİ ETOBUR HAYVANLARDAN BİRİ OLABİLİR 518 milyon yıldan daha eskiye dayanan bir fosil bölgede bulunan bu dev solucanın, suda avlanabilen en eski etobur hayvanlardan biri olabileceğine inanılıyor. Uzun antenleri ve kafalarının içinde etkileyici bir çene setiyle tuhaf görünümlü yaratıklardı. Bu onları, çeneleri dışarıda olan türevlerinden ayırmaktadı. Modern Homo sapiens için cetvel uzunluğunda bir solucan kulağa o kadar da korkutucu gelmese de, Timorebestia'nın altın çağında denizde yaşayan diğer hayvanlar için önemli bir tehdit olduğu kaydedildi. Bristol Üniversitesi Yer Bilimleri ve Biyolojik Bilimler Okulları'ndan kıdemli çalışma yazarı Dr. Jakob Vinther yaptığı açıklamada, Araştırmamız, bu eski okyanus ekosistemlerinin birkaç avcı katmanına izin veren bir besin zinciri ile oldukça karmaşık olduğunu gösteriyor. Timorebestia'lar zamanlarının devleriydi ve besin zincirinin en tepesine yakın olurlardı. Bu da onu Kambriyen dönemindeki köpekbalıkları ve foklar gibi modern okyanuslardaki bazı üst düzey etoburlarla eşdeğer bir öneme sahip kılıyor. dedi. Çalışma Science Advances dergisinde yayımlandı. OKYANUSLARA 15 MİLYON YIL HÜKMETTİ Bristol'de eski bir doktora öğrencisi ve mevcut çalışmanın bir parçası olan Morten Lunde Nielsen, Timorebestia eklembacaklılar ortaya çıkmadan önce okyanuslara hükmediyordu. Vinther, daha başarılı hayvanlar tarafından yerlerinden edilmeleri için saltanatlarının 10 ila 15 milyon yıl sürmüş olabileceğini tahmin ediyor. DAHA HEYECAN VERİCİ BULGULARIMIZ VAR Araştırmanın diğer kıdemli yazarı ve saha keşif lideri olan Kore Kutup Araştırmaları Enstitüsü'nden Tae Yoon Park, Sirius Geçidi'nde böylesine eşsiz yırtıcılar keşfettiğimiz için çok heyecanlıyız. Kuzey Grönland'ın 82. 5 dereceden daha kuzeydeki en uzak noktalarında yer alan Sirius Passet'e yaptığımız bir dizi keşif gezisinde, heyecan verici yeni organizmalardan oluşan büyük bir çeşitlilik topladık. Sirius Passet'teki olağanüstü koruma sayesinde sindirim sistemi, kas anatomisi ve sinir sistemleri gibi heyecan verici anatomik ayrıntıları da ortaya çıkarabiliyoruz. Önümüzdeki yıllarda paylaşacağımız, en eski hayvan ekosistemlerinin nasıl göründüğünü ve evrimleştiğini göstermeye yardımcı olacak çok daha heyecan verici bulgularımız var.
3,106
Burak Özçivit ve Mert Yazıcıoğlu baba oğul oldu! Yeni imajlarına beğeni yağdı
Kuruluş Osman dizisinde rol alan Burak Özçivit ve Mert Yazıcıoğlu Berber filminde bir araya geldi. Baba ve oğlunu oynayacak iki oyuncunun yeni imajına yorum yağdı.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/burak-ozcivit-ve-mert-yazicioglu-baba-ogul-oldu-yeni-imajlarina-begeni-yagdi-2902071
Netflix için çekilecek Berber filminin oyuncu kadrosu belli oldu. Mert Yazıcıoğlu ve Burak Özçivit'in başrolünde yer aldığı dizi için imaj tazeleyen oyuncular, sosyal medya hesaplarından ilk fotoğraflarını paylaştı. Oyuncular kısa sürede yorum yağmuruna tutuldu. BURAK ÖZÇİVİT VE MERT YAZICIOĞLU BABA-OĞLU OYNAYACAK Gazeteci Birsen Altuntaş'ın haberine göre; Özçivit, Onur Güvenatam ile Gülseren Budayıcıoğlu'nun ortağı olduğu yapım şirketinden Berber filmi için teklif aldı. Netflix için çekilecek olan filmin senaryosunu Mehmet Ercan Erdem yazıyor. Özçivit, temmuz ayında çekimlerine başlanacak olan aksiyon türündeki filmde Mert Yazıcıoğlu ile baba-oğlu oynayacak. BURAK ÖZÇİVİT VE MERT YAZICIOĞLU BERBER FİLMİNDE Pazartesi günü çekimleri başlanan Berber filmi için imaj yenileyen oyuncular Burak Özçivit ve Mert Yazıcıoğlu'ndan ilk kare de geldi. Sosyal medya hesaplarından paylaşım yapan Özçivit, Sadece işinin ehli bir berber mi yoksa çok daha fazlası mı? ifadelerini kullandı. OYUNCULARIN İMAJI BEĞENİ TOPLADI Yeni rolleri için imaj tazeleyen oyuncuların kilo aldığı gözden kaçmadı. Mert Yazıcıoğlu'nun sakal bıraktığı ve saç imajını tazelediğini gören hayranları beğeni yağdırdı.
2,646
Öğrenciler sokak tiyatrosuyla kültür köprüsü kuruyor
İngiliz, Fransız ve Türk öğrenciler 'Kağıttan insanlar' isimli oyunu Antalya'da sahneledi.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/ogrenciler-sokak-tiyatrosuyla-kultur-koprusu-kuruyor-20296
İngiltere Winchester Üniversitesi, Fransa Brest Üniversitesi ve Türkiye'den Anadolu Üniversitesi'nin ortaklaşa yürüttükleri Uluslararası İşbirlikleri ve Sokak Tiyatrosu Projesi kapsamında bir grup öğrenci, Antalya'nın Manavgat ilçesinde gazete kağıtları ile bedenlerini kaplayarak 'Kağıttan İnsanlar' isimli sokak tiyatrosunun provalarını yaptı. Manavgat Cumhuriyet Meydanı bugün farklı bir etkinliğe sahne oldu. İngiltere Winchester Üniversitesi, Fransa Brest Üniversitesi ve Türkiye'den Anadolu Üniversitesi'nin ortaklaşa yürüttükleri Uluslararası İşbirlikleri ve Sokak Tiyatrosu Projesi kapsamında bir grup öğrenci, 'Kağıttan insanlar' isimli sokak tiyatrosunun provalarını yaptı. Asıl gösterilerin ilkinin yarın saat 12.00'de Manavgat Cumhuriyet Meydanı'nda, ikincisinin yine yarın saat 17.30'da Oymapınar Mahallesi'nde gerçekleştirileceğini söyleyen Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Gökdağ, Anadolu Üniversitesi'nin Side'de antik kent kazılarının ardından sokak tiyatrosu ile de Manavgat halkı ile birlikte olduğunu belirtti. Doç. Dr. Gökdağ, Anadolu Üniversitesi'nin de içinde olduğu Uluslararası İşbirlikleri ve Sokak Tiyatrosu Projesi ile kültürler arası diyalog kurduklarını ifade ederek, İngiltere Winchester Üniversitesi'nden 15 öğrenciden oluşan sokak tiyatrosu, Fransa Brest Üniversitesi'nden kültür yöneticiliği ve medya bölümü öğrencilerinden 15 kişi, ayrıca Fransa'dan üç adet profesyonel müzisyen, Anadolu Üniversitesi, Winchester Üniversitesi ve Brest Üniversitesi'nden profesörler buradalar. Side'de bu projeyi hayata geçirmek için bir araya geldik. Bu proje kapsamında çocuklara sokak tiyatrosu konusunda eğitim verdik. Bu eğitimlerin ardından bir sokak tiyatrosu gösterisi çıkardık diye konuştu. Proje Başkanı Winchester Üniversitesi Sokak Tiyatrosu Bölümü Başkanı Prof. Dr. John Lee ise, kültürler arası köprü kurduklarını belirterek, Uluslararası bir grubun bir araya gelerek belli temalarda çalışarak bir şeyleri paylaşma noktasında bir araya gelindi. Gösterimiz kağıt insanlar üzerine, gördüğünüz üzere bedensel olarak bir hareket var, müzik var. Proje farklı ülkelerin insanlarının bir araya gelmesini ve birbirlerini keşfetmelerini amaçlıyor. Fiziksel tiyatroyu kullanarak farklı kültürdeki insanların birbiri ile iletişim kurmasını sağlıyoruz. Şu anda biz bir şeyleri keşfediyoruz. Farkındaysanız sokaktayız, bu çok önemli. Bir binada, tiyatro sahnesinde değiliz, çünkü bizi bir araya getiren güç sokak sanatları. Fransızların sokak tiyatrosu üzerine çok uzun bir geçmişi var. İngiltere'de de yeni yeni gelişmeye başladı. Bu yeni neslin harika bir birlikteliği ve birbirlerinden bir şeyler öğreniyorlar. Bu proje Avrupa Birliği tarafından da desteklendi diye konuştu.
3,542
Süper Mario sosyal medyayı ikiye böldü: Aşağı baksan iniyor, yukarı baksan çıkıyor!
Bir dönemin popüler oyunu Süper Mario, sosyal medyayı hummalı bir tartışmaya itti. Dönem dönem paylaşılan optik illüzyonlara bu defa Mario görseli de eklenirken merdivenlerden yukarı mı çıktığı ya da aşağı mı indiği konusunda sosyal medya ikiye bölündü. Tartışmaların sürdüğü konuyla ilgili bazı kullanıcılar aşağı, bazılarıysa yukarı yanıtı verirken çoğu kullanıcı hangi yöne bakıldığına göre değiştiğini belirtti.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/fotogaleri/super-mario-sosyal-medyayi-ikiye-boldu-asagi-baksan-iniyor-yukari-baksan-cikiyor-28168
2,682
Paul Walker'sız Hızlı ve Öfkeli'nin çekimleri devam ediyor
Paul Walker'ın ölümüyle beklemeye alınan Fast & Furious 7 filminin çekimleri kaldığı yerden devam ediyor.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/paul-walkersiz-hizli-ve-ofkelinin-cekimleri-devam-ediyor-15957
Geçtiğimiz yılın sonlarında acı bir trafik kazası ile aramızdan ayrılan ünlü aktör Paul Walker herkesi şok etmişti. Oyuncunun kaybı ile birlikte aynı zamanda aktörün rol aldığı projeler de sekteye uğradı. Kısa süre önce ise aktörün geri kalan sahneleri için CGI'dan destek alınacağı ve özel seslendirme yollarına başvurulacağı açıklanmıştı. Yönetmen James Wan'da Instagram hesabı üzerinden paylaştığı görsel ile çekimlerin başlangıcını kutlamış oldu. ÇEKİMLER 6 İLE 8 HAFTA ARASINDA SÜRECEK
2,640
Türkan Şoray, 'Hüngür hüngür ağlamak istiyorum'
Bir kolej tarafından düzenlenen etkinlikte "yılın annesi" ödülü verilen sanatçı Türkan Şoray, duygulu anlar yaşadı.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/turkan-soray-hungur-hungur-aglamak-istiyorum-21136
Okul girişinde öğrenciler ve idareciler tarafından karşılanan Şoray, kendisini görmek isteyen öğrencileri selamladı. Yoğun kalabalık eşliğinde törenin yapılacağı salona giden Şoray, öğrenci ve velilerle fotoğraf çektirdi. Çeşitli gösterilerin yapıldığı etkinlikte, Türkan Şoray ile ilgili slayt gösterisinin ardından Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Şoray'a yılın annesi ödülünü verdi. Ödülü aldıktan sonra duygulanan Şoray, Çok teşekkür ediyorum. Bu anlamlı ödülü tüm anneler adına, özellikle evlatlarını kaybetmiş, ağlayan anneler adına alıyorum. Anneler ağlamasın dedi. Salondakileri selamlayan Şoray, Şu anda hüngür hüngür ağlamak istiyorum. Gerçekten çok anlamlı bir gün benim için. Geldiğim andan itibaren sizlerden gördüğün sıcak ilgi beni inanılmaz mutlu etti. Duygularımı anlatmam gerçekten çok zor. Bu anlamlı ödül için çok teşekkür ediyorum. İyi ki anne olmuşum, tüm anneler kutsal varlıklardır. Çok şükür ki Allah beni de annelik mutluluğuna eriştirdi. Gerçekten çok mutlu oldum. Belki de hayatımın en anlamlı, mutlu gününü yaşadım, bugünü hiç unutmayacağım diye konuştu. Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ise yaklaşan Anneler Günü dolayısıyla bir araya geldiklerini belirterek, etkinliğin düzenlenmesinden dolayı okul yetkililerine teşekkür etti. Annenin insanların hayatında çok özel bir yerinin olduğunu anlatan Coş, Kültürümüzde, örf ve adetlerimizde anaların yeri başkadır. Annelerimiz o kadar özeldir ki onlara duyulan sevgi, saygı, şükran hislerimizi ifade için bir gün yetmez, 365 gün de yetmez. Onları her saniye, dakika hatırlamamız, onlara olan sevgimizi, saygımızı her vesileyle geciktirmeden göstermemiz lazım. Onlar öylesine değerli ve yüce varlıklardır. Tüm annelerimize sevgi saygı gönderiyoruz dedi. Etkinliğe Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ile diğer davetliler katıldı.
3,090
Kim Milyoner Olmak İster? programında büyük ödül değişti! Miktar yarışmacıların yüzünü güldürdü
Kenan İmirzalıoğlu'nun sunumuyla ATV ekranında yayınlanan "Kim Milyoner Olmak İster?" programında 1 milyon TL olan büyük ödül miktarı değişti.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/kim-milyoner-olmak-ister-programinda-buyuk-odul-degisti-miktar-yarismacilarin-yuzunu-guldurdu-2902626
ATV ekranının sevilen bilgi yarışma programının 1 milyon Türk Lirası olan ödülü enflasyon nedeniyle değişti. Salı ve perşembe günleri Kenan İmirzalıoğlu'nun sunumuyla yayınlanan Kim Milyoner Olmak İster? programının yeni sezon tanıtımında büyük ödülün revize edildiği ortaya çıktı. KİM MİLYONER OLMAK İSTER? PROGRAMINDA BÜYÜK ÖDÜL DEĞİŞTİ Kenan İmirzalıoğlu'nun sunumuyla ATV ekranında yayınlanan Kim Milyoner Olmak İster? yarışmasında Türk parasının kaybettiği değerin ardından büyük ödül de güncellendi. “Kim Milyoner Olmak İster?” yarışmasının yeni sezon tanıtımı çekildi. Kenan İmirzalıoğlu’nun sunuculuğu yaptığı atv’nin fenomen yarışmanın büyük ödülü ekonomik kriz sonrası revize edildi. Yarışmasının son olarak en yüksek ödülü 1 milyon Türk Lirası‘ydı. Son gelen bilgi büyük ödülün 5 milyon TL'ye çıkartıldığı yönünde KİM MİLYONER OLMAK İSTER? PROGRAMINDA SUNUCU DEĞİŞECEK Mİ? 2 sezondur Kenan İmirzalıoğlu'nun sunumuyla yayınlanan Kim Milyoner Olmak İster? yarışma programında bu sezon sunucu değişikliği olmayacak. İmirzalıoğlu'nun uzun bir aradan sonra yeni bir diziyle ekrana gelecek olması, sunucu değişikliği olabilir iddialarını akıllara getirdi.
962
Hanendeler ve sazendeler ile ‘Kürdîlihicazkâr Meydan Faslı' İş Sanat'ta
Kanun sanatçısı Serkan Halili ve udi Enver Mete Aslan’ın hazırladığı “Kürdîlihicazkâr Meydan Faslı” İş Sanat mart ayı programında yerini aldı. Türk Sanat Müziği’nin önemli bestekârlarının eserlerini geleneksel fasıl yorumuyla icra eden aynı zamanda akademik kariyerlerine çeşitli konservatuvarlarda devam topluluk, dinleyicileri fasıl müziğinin en parlak dönemlerine götürecek.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/hanendeler-ve-sazendeler-ile-kurdilihicazkar-meydan-fasli-is-sanatta-2771712
Günümüzde de çok sevilen ve kullanılan makamların başında gelen Kürdîlihicazkâr makamına ayrılan fasılda Kemençeci Vasilâki'nin “Kürdîlihicazkâr Peşrev”i ile başlayan repertuvar, Kemâni Tatyos'un “Kürdilihicazkar Saz Semâi” ile tamamlanacak. Türk Sanat Müziği'nin değerli temsilcilerinin bir araya gelerek oluşturduğu, serhanende İbrahim Suat Erbay başta olmak üzere hanendeler ve sazendeler ile “Kürdîlihicazkâr Meydan Faslı”nın ilk gösterimi 6 Mart saat 20.30'dan itibaren İş Sanat'ın YouTube kanalında ve internet sitesinde yayında olacak. İş Kuleleri Salonu'nda seyircisiz kaydedilen konser, İş Sanat'ın diğer etkinlikleri gibi sezon sonuna kadar ücretsiz erişime açık olacak. İş Sanat'ın mart ayındaki etkinlikleri çevrim içi izleyicilerle buluşmaya devam edecek. Oyuncu Taner Ölmez'in solisti olduğu grup “Barabar”ın konseri 14 Mart Tıp Bayramı'nda yayında olacak. Frank Sinatra ve Ella Fitzgerald'ın unutulmaz şarkılarından oluşan repertuvarıyla “Caz Baharı”, solistler Sibel Köse, Erdem Özkan ve Şenova Ülker Caz Orkestrası'nın yorumuyla 20 Mart'ta yayınlanacak. Klasik müzik serisinde 11 Mart'ta Milli Reasürans Oda Orkestrası ile keman sanatçısı Cihat Aşkın, 25 Mart'ta Camerata Barok İstanbul ile kontrtenor Kaan Buldular sanatseverlerle buluşacak.
2,214
'Somuncu Baba Aşkın Sırrı' 1 Nisan'da vizyonda
'Somuncu Baba Aşkın Sırrı' filmi, 1 Nisan'da seyirciyle buluşacak. Filmin yönetmeni Kızbaz, 'Sinema tarihinin en büyük bütçeli tasavvuf filmini yapmış bulunmaktayız' dedi.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/somuncu-baba-askin-sirri-1-nisanda-vizyonda-111663
Somuncu Baba Aşkın Sırrı filmi, 1 Nisan'da seyirciyle buluşacak. Renaissance İstanbul Polat Bosphorus Hotel'de gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan filmin yönetmen ve yapımcısı Kürşat Kızbaz, Sinema tarihinin en büyük bütçeli tasavvuf filmini yapmış bulunmaktayız. Hayatım boyunca beni çok mutlu edecek dev oyuncu kadrosu da bu filme değer kattı. Birçoğuyla öğrencilik yıllarında çalışmayı hayal ederdim. Bu güzel oyuncu kadrosuyla çıktığım yolculuk, benim için başlı başına bir filmdedi. Somuncu Baba Aşkın Sırrı filmi, genç bir dervişin ilahi aşkı arayışı ve bu uğurdaki zorlu mücadelesini konu ediniyor. Sevda, ayrılık, sabır ve tevazu gibi temalar üzerinden işlenen film, aynı zamanda Somuncu Baba'nın aşkı arama yolunda Hicaz'dan Şam'a, Bursa'dan Aksaray'a uzanan hikayesiyle bir yol filmi olma özelliği de taşıyor. İngilizce, Almanca, İspanyolca, Fransızca, İtalyanca, Japonca, Çince ve Rusça alt yazılı versiyonlarıyla 50 ülkede vizyona girecek filmin oyuncu kadrosunda Furkan Palalı, Ali Sürmeli, Altan Akışık, Altan Gördüm, Emin Olcay, Fırat Tanış, Gürkan Uygun, Haldun Boysan, Kenan Bal, Saruhan Hünel, Serdar Yeğin, Sinan Albayrak, Suna Selen, Tuvana Türkay ve Yunus Emre Yıldırımer gibi ünlü isimler yer alıyor.
884
Rönesans nedir? Rönesans tarihi çok kısa bilgi?
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyayı etkisi altına alan Rönesans dünyanın dönüşüme geçtiği tarihi bir dönemdir...
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/ronesans-nedir-ronesans-tarihi-cok-kisa-bilgi-2782359
Rönesans nedir? “Yeniden doğuş” anlamına gelen Rönesans, Avrupa’da Orta Çağ sonrasında; siyasi, kültürel, politik, bilim, sanat, mimari ve eğitim gibi alanlarda yenilenmeye geçmiştir. 14. ve 17. yüzyılı kapsayan bu yenilenme süreci de Rönesans dönemi olarak isimlendirilmiştir. Rönesans tarihi Feodal ortaçağdan kapitalist toplumsal oluşumlara geçiş dönemi sırasında her ülkede değişik ömürde olmuş ve değişik izler taşımış Avrupa kültür hareketi. Rönesans kültürünün değişkenliği, burjuva kesimlerin gelişme düzeyine, üretici güçlerin gelişmesiyle kapitalist üretim ilişkilerinin başlaması sonucunda ortaçağ feodal toplum düzeyine üstyapısından bir kopmanın yer alışına yakından bağlıdır, ideolojik alanda da ortaçağ dinsel dünya imgesinden adım adım bir kopma başlamış, öbür dünya anlayışı tartışma konusu olmuştur. Düşüncenin dünyasallaşmaya başlamasıyla birlikte, insan da üretici, akılcı ve etkin bir kişilik olarak dünya imgesi içindeki yerini almıştır. Böyle bir şey, yeni ölçülerin ortaya çıkmasına yol açmış, sanatsal ve bilimsel etkinliklere yeni bir itici güç kazandırmıştır. Rönesans dönemi Antik Yunan ve Roma kültürüne dönüşte, Rönesans hareketinin kurucu uğraklarından birini oluşturmuş; Antik Çağ yeniden bulgulanıp özümlenmiştir. Bu gelenek seçimi, harekete de kendi adını vermiştir. (‘Yeniden Doğuş’). Rönesans kültürü ilkin, antik geleneklerin korunmasının yanı sıra, ticaret burjuvazisinin ileriye doğru gelişmesinin yer aldığı İtalyan kent cumhuriyetlerinde boy atıp serpilmiştir. Rönesans’ı en önemli düşünce akımı olarak antik kültür mirasına bağlayan, filolojik yönden antik kültürü kuşatan ve Yeni Çağlarda buna ideolojik bir verimlilik kazandıran hümanizmin ilk adımları da yine Rönesans’ta atılmıştır. Rönesas hümanizminin başlıca temsilcileri (L. Valla, Pico della Mirandola, F.Rabelias, Rotterdamlı Erasmus, J.Reuchlin, Th. Morus, S.Franck vb.), akıl ve bilgi yoluyla kendi adına karar verme ve kendi eylemlerinden kendisi sorumlu olma yeteneğini kazanmış insanın erdemlerinin, özgürlüğünün ve, bağımsızlığının tanınmasını istemişlerdir. Böyle bir şeye, ortaçağ kilise dogmalarının insanlardan beklediği kesin boyun eğme anlayışının tam karşıtında yer almaktaydı. Dinsel dünya görüşüne bağlı anlayışların yerini, tarihsel olayların bilgisi ile doğa yasalarının araştırmışına yönelik dünyasal bilgelik almıştı. Geçmişe dayanan öğretiler eleştiriden geçilmeye başlanmış, örneğin, İncil bile kendi bilimsel kaynaklarınca ele alınarak gözden geçirilmişti (Erasmus). Rönesans hümanistlerinin bilimsel canlılığı ve araştırma ahlakı, kendi başına bir amaç taşımıyordu, tam tersine, insanları feodalizmin dünyasal gücüyle dinsel gücü karşısında ezilmekten kurtarmak için verilen savaşımın bir parçasını oluşturuyordu. Rönesans felsefesiyle hümanist bilim, böylece Avrupa’da Reform Hareketi’nin başlamasıyla güçlenen erken burjuva devriminin hazırlayıcısı olmuştur. Kilisenin otoritesi ile dünyasal otorite sorgulamaya tutulmuş, feodalizmin ideolojik merkezi olan Roma Katolik kilisesine karşı açık savaş açılmıştı. Hümanist karşı çıkışlar, Latin dili ve aydın özelliği yüzünden geniş halk kitlelerine ulaşamadıysa da, (15. yüzyıldaki Jan Hus’cu ve 16. yüzyıldaki Luther’ci ve Calvin’ci) Reform Hareketleri’nin getirdiği dinsel ve toplumsal kanıtlar, tüm feodal toplum düzenine karşı savaşımda silah yerine geçmişti. Halkın, özellikle de köylülerin devrimci ayaklanmaları, erken burjuva Alman devriminde (1517 – 1525) doruk noktasına ulaşmış; ama feodal gericiliğin yenilgisiyle son bulmuştu. Buna karşılık Hollanda’da burjuvazi, 1581’de cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte siyasal iktidarı da ele geçirmişti. İngiltere ve Fransa gibi merkeziyetçi ulusal devletlerde ise, burjuvazi krallıkla birlik olarak yüksek soyluların ademi merkeziyetçiliğini kırmıştı. Reform Hareketi içinde yer alan (Papalık kilisesinin egemenliğinden kurtulma, bireyin kendini belirleyiciliği vb. gibi) süreçler sonunda, Rönesans kültürüne gelip dayanılmıştı. Genelinde bakıldığında, Reform Hareketi’nin etkisini artırarak, Rönesans’ın kültürel başarılarının demokratikleştirilmesi sürecini rayına oturttuğu görülür. Rönesans’ın tarihsel önemi, bu nedenle, feodalizmin egemenliği sırasında ortaya çıkmakta olan burjuva kapitalist toplum düzeninde ilk büyük çatışmanın kültürel ve ideolojik hazırlayıcısı olmasından gelir. Burada ilk kez bir sınıf olma yolunda, burjuva kesimler, bütün bir halkın ve ilerde tarihi taşıyacak sınıfların sözcülüğünü yapmıştır. Rönesans tabloları Rönesans dönemi ressam ve tablolarıyla oldukça iç içe geçmiş bir süreçtir. Rönesans’ın en önemli üç ressamı; Leonardo Da Vinci, Michelangelo Buonarroti ve Raffaello Sanzio olarak sıralanmaktadır. Da Vinci insan bedenindeki altın oranı bulmuş ve bunu eserlerine aktarmıştır. Bu kapsamda Rönesans döneminin et etkili tabloları aşağıdaki gibi sıralanmaktadır. Son Akşam Yemeği, Leonardo Da Vinci Atina Okulu, Raffeello Sanzino Adem’in Yaratılışı, Michelangelo Buonarroti Aziz George ve Ejderha, Tintoretto Cana’da Düğün, Veronese
2,145
'Metrodaki Kemancı' İstanbul'da konser verdi
"Metrodaki Kemancı" olarak tanınan Grammy ödüllü keman virtüözü Joshua Bell, İstanbullu hayranlarıyla buluştu.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/metrodaki-kemanci-istanbulda-konser-verdi-123705
Metrodaki Kemancı olarak tanınan Grammy ödüllü keman virtüözü Joshua Bell, hayranlarıyla buluştu. Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde konser veren ABD'li sanatçı, yoğun ilgi gösteren hayranlarına teşekkür ederek, Tekrar burada, İstanbul'da olmak çok güzel. dedi. 73 Organizasyon ve Piu Entertainment iş birliğiyle sahne alan Bell, konsere Antonio Stradivarius imzalı, 4 milyon dolar değerindeki 303 yıllık kemanıyla çıktı. Tomaso Antonio Vitali'nin Chaconne (şakon) keman ve piyano için sol minör, Ludvig van Beethoven'ın Keman ve piyano için sonat No. 9 La Majör, Op. 47, Gabriel Faure'nin Keman ve Piyano için Sonat No. 1 La Majör, Op. 13 eserlerini yorumlayan sanatçı, 2 saat sahnede kaldı. Konser sonunda uzun süre ayakta alkışlanan sanatçıya piyanoda Sam Haywood eşlik etti. Metro istasyonunda 45 dakika keman çaldı kimse tanımadı Washington Post gazetesince 2007'de yapılan sosyal deneyle dikkatleri üzerine çeken Bell, bir metro istasyonunda 45 dakika boyunca Bach eserleri çalmış, bu süre içinde önünden geçen ve çoğu işe yetişme telaşında olan binden fazla kişi Joshua Bell'i tanıyamamıştı. Ünlü sanatçı, yarın da Congresium Ankara'da hayranlarıyla buluşacak.
1,709
Paha biçilemeyen eserleri satamadan yakalandılar
Suriye'nin paha biçilemeyen tarihi eserlerini çalarak Adana'da satmaya çalışan 6 kişi yakalandı.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/paha-bicilemeyen-eserleri-satamadan-yakalandilar-218254
Suriye’de süren iç savaşta ülkelerinin paha biçilemez tarihi eserlerini çalıp Adana’da satmaya çalışan 6 kişi, 2 aylık takip sonucunda yakalanırken, 238 parça tarihi eser ele geçirildi. Edinilen bilgiye göre, Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri 2 ay önce Suriyeli şahısların ülkelerindeki tarihi eserleri yağmalayarak Adana’ya getirip burada satmaya çalıştıkları ihbarını aldı. Polis iki ay boyunca Suriyeli 6 şüpheliyi adım adım takibe başladı. Yapılan takip sonucunda polis, aralarında paha biçilemez eserlerin de olduğu 238 parçanın Yüreğir ilçesi, Sarıçam Mahallesi’nde bir eve getirildiğini tespit etti. Ev müze gibi Polis, eve yaptığı operasyonda Suriye uyruklu 6 kişiyi gözaltına alındı. Evde yapılan aramalarda, farklı ebatlarda ve üzerinde kabartma bulunan 74 adet metal sikke, 142 adet takı aksesuarı, 2 adet kolye, üzerinde kabartma ve şekiller bulunan 7 adet kolye başlığı, 9 adet vazo, 4 adet heykelcik olmak üzere toplam 238 adet tarihi eser ele geçirdi. Tarih eserlerin bazılarının paha biçilemez olduğu öğrenildi. Tarihi eserlere el konurken, zanlılar ise emniyette sorguya alındı. Emniyetteki sorguları tamamlanan 6 Suriyeliden 3’ü, sevk edildikleri adliyede nöbetçi mahkemece tutuklanırken, diğer 3’ü ‘adli kontrol’ şartıyla serbest bırakıldı. Tarihi eserler müze müdürlüğünce incelendi. Yapılan incelemede bronz sikkelerin ‘Bronz Roma Dönemi’ne, bakır sikkelerin de ‘İslam Dönemi’ne ait olduğu tespit edilirken, kurşun mührün ‘Roma’, pişmiş toprakların ‘Demir Çağı’, taş damgaların ‘Kalkolitik Çağ’ olarak tarihlendirilirken, cam şişelerin de M.Ö. 4. yüzyıla ait olduğu belirtildi. İki kemik objenin de ‘Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu’ kapsamına girdiği tespit edildi.
1,822
Vikinglerin tekne şeklindeki mezarlarında bulundu, 'Allah' ve 'Ali' yazıyor
Uppsala Ünivesitesinden Arkeolog Annika Larsson, Vikinglerin tekne şeklindeki mezarlarında giysiler üzerinde ipek ve gümüş ipliklerle 'Allah' ve 'Ali' isimlerinin işlenmiş olduğunu tespit etti.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/vikinglerin-tekne-seklindeki-mezarlarinda-bulundu-allah-ve-ali-yaziyor-202947
Bu keşfin İslamın İskandinavya’da etkisi üzerinde yeni sorulara yol açtığı belirten Uppsala Ünivesitesinden Arkeolog Annika Larsson, giysilerin tipik Viking cenaze giysileri olduğu düşüncesiyle yüzyıldır depolarda tutulduğunu belirtti. 9. ve 10. yüzyıldaki mezarlarda bulunan cenaze giysileri üzerine yapılan araştırmanın, Vikingler ile İslam dünyası arasında yeni bir bağlantı olabileceğine ışık tuttuğu belirtildi. DAHA ÖNCE İSKANDİNAVYA'DA DA GÖRÜLDÜ Arkeolog Annika Larsson, işlemelerin 19. ve 20. yüzyılda Birka, Gamla ve Uppsala’da Vikinglere ait kadın ve erkek tekne ve oda mezarlarından çıkarılan giysiler üzerinde tespit edildiğini bildirdi. Kumaşlarının Orta Asya ve Çin'den getirildiğini anlayan Larsson, depoda unutulan kumaşlarla ilgili araştırma yapmaya başlayınca bu işlemeleri tespit etti. Larsson, 1. 5 santimetre boyundaki desenleri daha önce İskandinavya’da gördüğü zaman bir anlam veremediğini belirterek, Önce bu desenlerin ne anlama geldiğini anlayamamıştım. 'ALLAH KELİMESİNİN AYNADA YANSIDIĞINI GÖRDÜM' Daha sonra benzer desenleri İspanyol ve Fas kumaşlarında gördüğümü hatırladım. O zaman Viking desenlerine değil de eski Arapça Küfe yazı desenlerine baktığımı hatırladım. Kendini tekrar eden iki kelime vardı. O desenlerden birinin İslam’ın dördüncü Halifesi Ali olduğunu İranlı bir meslektaşımdan öğrendim. Ancak diğer desenin ne olduğunu anlamakta zorlandım. Desenlerdeki harfleri her açıdan büyütünce birden Allah kelimesinin aynada yansıdığını gördüm dedi. 'VİKİGLER İSLAM İNANÇLARINDAN ETKİLENMİŞ OLABİLİR' Arkeolog Annika Larsson, yaklaşık 100 giysi parçasından en az 10'unda bu desenin olduğunu tespit ettiğini söyledi. Bu mezarda yatanların bazılarının Müslüman olduğunun gözardı edilemeyeceğini söyleyen Larsson, yapılan DNA testlerinden bu mezardaki insanların bazılarının İslam'ın yaygın yaşandığı İran kökenli olduğunun belirlendiğini söyledi. Annika Larsson, ölümden sonra cennette ebedi hayat inanışı sebebiyle Vikinglerin, İslam inançlarından etkilenmiş olabileceğinin de söylenebileceğini ifade etti. Öte yandan, iki yıl önce de araştırmacılar, Birka’da Viking mezarında bir kadının parmağında, üzerinde “Allah” yazan bir taş bulunan gümüş bir yüzük bulmuşlardı.
622
Depodan çıktı! 400 yıllık tablo az 45 milyon lira değerinde
Avustralya’da bir depoda yaklaşık 45 milyon lira değerinde olduğu tahmin edilen 400 yıllık bir tablo bulundu.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/depodan-cikti-400-yillik-tablon-az-45-milyon-lira-degerinde-2823823
Sanat dünyasını heyecanlandıran keşif. Avustralya’da bir depoda milyonlarca dolar değerinde olduğu tahmin edilen, Hollandalı ressam Gerrit Willemsz’e ait 400 yıllık bir tablo bulundu. Willemsz, 17. yüzyılda ünlü Hollandalı natürmort ressam Willem Claesz'in oğlu. Bab Claesz Hollanda Altın Çağı'nın büyük ustalarından biri olarak kabul ediliyor. Natürmort adlı sanat eseri, Yeni Güney Galler'deki (NSW) bir müzede uzun yıllar tutuldu. Hollanda Altın Çağı'na ait değerli tablo, binadan 60.000 parçalık bir koleksiyon arasında ortaya çıkarıldı. Tablolar National Trust of Australia'ya (NSW) hediye edildi. İlgili Haberler Paleolitik döneme ait olduğu sanılan resimlerin yeni çizildiği ortaya çıktı İş Bankası Resim Koleksiyonu'ndan NFT'ye DEPODAN ÇIKTI Restorasyon çalışmalarını üstlenen şirketin proje koordinatörü ve CEO'su Julian Bickersteth, yaptığı basın açıklamasında, Bu nadir ve son derece heyecan verici bir an dedi. Tabloda kıymalı börek, kuruyemiş ve rulo ekmekten oluşan yiyeceklerin, gümüş bir kadeh ve cam eşyanın yerleştirildiği beyaz masa örtüsünden oluşan bir masa düzeni bulunuyor. EN AZ 45 MİLYON LİRA Vakfın bir sözcüsü, sanat eserinin değerinin hala değerlendirildiğini ancak uzmanlar bunun milyonlarca Avustralya doları değerinde olabileceğine inanıyor. Willem Claesz’in eserlerinin yaklaşık 45 milyon lira (4 ila 5 milyon Avustralya doları) değerinde olduğunu ekledi. İşte dünyanın en pahalı sanat eseri ABD'de bir içecek firması tarafından yapılan sanat eseri 470 milyon dolarlık değeriyle dudak uçuklatıyor. Tamamı üniversite diplomalarından yapılan eserin amacı, öğrenci kredi sorununa dikkat çekmek.
1,321
Türk kullanıcı 'adaletsizliği' tek kareye sığdırdı
Türk kullanıcı 'adaletsizliği' tek kareye sığdırdı
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/fotogaleri/turk-kullanici-adaletsizligi-tek-kareye-sigdirdi-22851
2,612
Ekrem Buğra Ekinci'ye TÜBA'dan ödül
Türkiye Bilimler Akademisi, Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci'nin Osmanlı Hukuku kitabına 'telif ödülü' verdi.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/ekrem-bugra-ekinciye-tubadan-odul-27793
Her sene Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından verilmekte olan Bilimsel Telif ve Çeviri Eser Ödülleri'ni (TEÇEP) kazananlar belli oldu. Bu sene gazetemiz yazarlarından Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci'nin Osmanlı Hukuku adlı kitabı mükâfat kazandı. Ödül töreni 23 Haziran 2014 tarihinde Ankara'da yapıldı.
354
Oscar Ödülleri'nde bir ilk! 7 dalda ödül kazanan filmin oyuncuları gözyaşlarına boğuldu!
Oscar Ödülleri, bu yıl 95. kez gerçekleşti. Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından düzenlenen Oscar Ödülleri'nde gözyaşları sel oldu. "Everything Everywhere All At Once" filmi Oscar Ödülleri'ne damga vurdu. İlk kez ödülün sahibi olan oyuncu Jamie Lee Curtis duygusal anlar yaşarken, Everything Everywhere All at Once 7 dalda Oscar'ın sahibi oldu.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/oscar-odullerinde-bir-ilk-7-dalda-odul-kazanan-filmin-oyunculari-gozyaslarina-boguldu-2878901
Geçtiğimiz yıl, Chris Rock'ı tokat atarak tüm dünyada konuşulan oyuncu Will Smith, bu yıl ödül töreninde yer almadı. Bu yıl ise 95. kez düzenlenen Oscar Ödülleri'ne Everything Everywhere All At Once filmi damga vurdu. 7 dalda Oscar Ödülü kazanan film, ilklerin de sahibi oldu. EVERYTHING EVERYWHERE ALL AT ONCE FİLMİ 7 DALDA OSCAR'IN SAHİBİ OLDU Asya kökenli sinemacıların Hollywood'da görünürlüğü açısından önem teşkil eden Everything Everywhere All At Once, 7 dalda ödülün sahibi oldu. En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Jamie Lee Curtis (Everything Everywhere All At Once) uzun kariyeri boyunca ilk kez Oscar'a aday gösterildi ve ödülü kazandı. Curtis, teşekkür konuşmasında gözyaşlarını tutamadı. İşte, filmin kazandığı ödüller; En İyi Yönetmen: Daniel Kwan, Daniel Scheinert En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Ke Huy Quan En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Jamie Lee Curtis En İyi Film: Everything Everywhere All At Once En İyi Orijinal Senaryo: Dan Kwan ve Daniel Scheinert En İyi Kurgu: Paul Rogers En İyi Kadın Oyuncu: Michelle Yeoh 95. OSCAR ÖDÜLLERİ'Nİ KAZANAN İSİMLER - En İyi Film: Everything Everywhere All At Once - En İyi Kadın Oyuncu: Michelle Yeoh, Everything Everywhere All At Once - En İyi Erkek Oyuncu: Brendan Fraser, The Whale - En İyi Yönetmen: Daniel Kwan ve Daniel Scheinert, Everything Everywhere All At Once - En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Jamie Lee Curtis, Everything Everywhere All At Once - En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Ke Huy Quan, Everything Everywhere All At Once - En İyi Uluslararası Film: All Quite On The Western Front (Almanya) - En İyi Özgün Senaryo: Everything Everywhere All At Once - En İyi Uyarlama Senaryo: Women Talking - En İyi Belgesel: Navalny - En İyi Kısa Belgesel: The Elephant Whisperers - En İyi Animasyon Filmi: Pinocchio - En İyi Sinematografi: James Friend, All Quite On The Western Front - En İyi Görsel Efekt: Avatar: The Way of Water - En İyi Film Kurgusu: Everything Everywhere All At Once - En İyi Film Müziği: All Quite On The Western Front - En İyi Özgün Şarkı: RRR, Naatu Naatu - En İyi Ses Kurgusu: Top Gun: Maverick - En İyi Yapım Tasarımı: All Quite On The Western Front - En İyi Kısa Film: An Irish Goodbye - En İyi Kısa Animasyon: The Boy, The Mole, The Fox and The Horse - En İyi Kostüm Tasarımı: Black Panda: Wakanda Forever - En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı: The Whale
139
230 yıllık tablodaki ilginç detay, kayıp figür restorasyonla ortaya çıkarıldı
Britanyalı ünlü ressam Reynolds'un 230 yıllık tablosundaki kayıp detay restorasyonla ortaya çıktı. Görenler şoke oldu. Reynolds, William Shakespeare'in  ''Kral VI. Henry - II'' adlı oyunundaki bir sahneden esinlenerek yaptığı Kardinal Beaufort'un Ölümü tablosunda şeytan figürüne yer vermişti.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/230-yillik-tablodaki-ilginc-detay-kayip-figur-restorasyonla-ortaya-cikti-2914823
Britanyalı ressam Joshua Reynolds'un 230 yıllık tablosundaki kayıp şeytan restorasyonla ortaya çıktı. Reynolds, William Shakespeare'in ''Kral VI. Henry - II'' adlı oyunundaki bir sahneden esinlenerek yaptığı Kardinal Beaufort'un Ölümü tablosunda şeytan figürüne yer vermişti. Bazı eleştirmenler, 18. yüzyılın en büyük ressamlarından biri olarak kabul edilen Reynolds'un hayali bir varlığı tabloda açıkça göstermemesi gerektiğini dile getirmişti. Yıllar içinde şeytan, tablonun üzerine peş peşe sürülen vernik ve boyalar nedeniyle gözden kayboldu. ÖZEL ÇALIŞMA Kayıp şeytan, ressamın doğumunun 300. yılında National Trust vakfı tarafından yürütülen restorasyon projesiyle yeniden ortaya çıkarıldı. Sanat eseri, şeytanın da tabloda yer aldığı düzeltilmiş haliyle Birleşik Krallık Batı Sussex'teki Petworth House'da yeniden sergilenmeye başladı. Restorasyondan sonra uzun dişli şeytan, ölüm döşeğindeki Kardinal Beaufort'un başucunda görülüyor. ÜSTÜNÜN KAPANMASI GEREKTİĞİ DÜŞÜNÜLÜYOR Independent'ta yer alan haberde National Trust'ın resim ve heykellerden sorumlu küratörü John Chu, tablonun o dönem sergilenen diğer tüm çalışmalardan daha fazla tartışmaya yol açtığını söyledi. Şeytana atıfta bulunan Chu, Bu figürün boyanarak kapatılması gerektiğini savunan insanlar bile vardı. Fakat tarihi belgelere göre ressam, eseri değiştirmeye yönelik tüm girişimlere karşı kararlı bir duruş sergiledi ifadelerini kullandı. İlgili Haberler Saklı tarihi aydınlatacak! Kahramanmaraş'ta 12 bin yıllık mezar bulundu Yabancı koleksiyoner Türk sanatına merak sardı! İhracat 117 milyon doları aştı Eser, Birleşik Krallık ve Fransa tahtlarına oturan Kral VI. Henry'nin hayatını anlatan üç bölümlük tarihi oyundan esinleniyor. Tabloda VI. Henry ve iki lordun, komplocu kardinalin ölürken çektiği acılara şahit oluşu tasvir ediliyor.
1,824
Aksaray'da bulunan 8 mumya ziyaretçilerini bekliyor
Türkiye’nin ilk ve tek mumya bölümüne sahip müzesi Aksaray Müzesinde, bölgede yapılan kazılarda gün yüzüne çıkarılan 10’uncu ve 12’inci yüzyıldan kalma yetişkin insan, bebek ve kedi mumyaları sergileniyor.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/aksarayda-bulunan-8-mumya-ziyaretcilerini-bekliyor-202432
Türkiye’nin ilk ve tek mumya bölümüne sahip olan Aksaray Müzesindeki insan ve hayvan mumyaları ziyaretçilerini bekliyor. Aksaray bölgesinde yapılan kazılarda gün yüzüne çıkarılan yetişkin insan, bebek ve kedi olmak üzere toplam 8 adet mumya, özel ısıtma ve soğutma sistemi olan vitrinlerde korunuyor. MUMYALAMA TEKNİĞİ İLK OLARAK MISIR’DA BAŞLAMIŞ Mumya bölümünün Türkiye’de ilk ve tek olarak Aksaray Müzesinde oluşturularak sergilendiğini belirten Aksaray Müze Müdürü Yusuf Altın, ilk mumyalama tekniğinin Mısır’da başladığını kaydetti. İnsana olan saygıdan mumyalama tekniğinin ortaya çıkarıldığını belirten Müze Müdürü Altın, Mumyacılık Aksaray ilinde Türkiye Cumhuriyetindeki müzeler içerisinde tek mumya bölümü olan müzemiz Aksaray Müzesidir. Bu biliyorsunuz ki mumya sistemi insana olan saygıdan dolayı insanın çeşitli fiziksel ve kimyasal faaliyetlerle o kişiye olan saygıdan dolayı onun abideleştirilmesi tekniğidir. Bunun ilk başlangıcı Mısır’da başlamış. Mısır’daki insanları mumyalayarak ama Anadolu’daki mumyalama sistemi tamamen Mısır’dan farklı bir mumyalama sistemi vardır. Türkler Orta Asya’dayken de mumyalama tekniklerini kullanmaktaydı. Neden? Bizim Türklerin yazlıkları ve kışlıkları vardı. Kışlıklardaki vefat edenler iç organları alınır, bal mumu eritilerek insan vücudunun üzerine sürülür ve iç organları çıktıktan sonra tekrar kışlık bölümüne getirilir. Yazlık da vefat edenler de ana yurtlarına getirilir orada defin işlemlerine devam edilir dedi. İNSAN VE HAYVAN MUMYALARI 10 VE 12’İNCİ YÜZYILLARA AİT Aksaray Müzesinde sergilenen 8 adet yetişkin insan, bebek ve kedi mumyasının Aksaray bölgesinde yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkarıldığını belirten Müze Müdürü Altın, Türklerin Anadolu’ya gelmesiyle birlikte özellikle bu mumyalama tekniği de devam etmektedir. Özellikle 2. Kılıçaslan da burada şehit olmuştur. 2. Kılıçaslan da burada iç organları Kılıçaslan Türbesi’ne defnedilerek kendisi Konya’daki Alaaddin Tepesi’ne mumyalı bir şekilde defnedilmiştir. Bizim bölgemizdeki mumyalar ise özellikle Ihlara Vadisi’nde bulunan kiliselerden çıkmıştır. Diğer bir önemli merkez de Akhisar’da bulunan Çanlı Kilise çevresindeki mumyalar var. Bu mumyaların da tarihlenmesi bin yıllarına tarihlenmektedir. Özellikle 10’uncu, 11’inci ve 12’inci yüzyılda bu mumyalama tekniği yoğun olarak kullanılmıştır şeklinde konuştu. SAHİBİ TARAFINDAN SEVİLEN KEDİ DE MUMYALANMIŞ Mumyalama tekniğinin saygı duymak ve abideleştirmek amaçlı ortaya çıktığına dikkat çeken Müze Müdürü Altın, Buradaki önemli mumyalarımızdan bir tanesi de bizim kedi mumyamızdır. Bu kedi mumyamız da sahibi tarafından çok sevildiği için bir mumyalama, bal mumuyla mumyalanarak korunmaktadır. Mumyalarımız burada bakanlığımız tarafından yaptırılan özel vitrinlerde korunarak sergileniyor. Sergimizde şu ada 8 tane mumyamız vardır. Kazılarda çıktığı zamanda mumyalarımızın artması muhtemeldir dedi.
1,195
'Yeni Başlangıçlar' projesinin konuğu: Nejat İşler
İsviçreli saat markası Wainer, 2019’da başladığı 'Yeni Başlangıçlar' projesi kapsamında Mehmet Güreli’nin ardından Nejat İşler ile bir araya geldi. İşler’in yeni bir başlangıç yapma hikayesi; kendi anlatımıyla kısa bir video ile sosyal medyada beğeniye sunuldu.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/yeni-baslangiclar-projesinin-konugu-nejat-isler-2685335
Wainer, hayatın içinde farkedilmeyen olasılıkları ve yenilikleri keşfederek fark oluşturan insanları konuk ettiği 'Yeni Başlangıçlar' projesi kapsamında Nejat İşler ile bir araya geldi. Hayatın içerisindeki her anın yeni bir başlangıç olduğuna ve bu başlangıçların kutlanmayı hak ettiğine inanarak 2019 yılında söz konusu projeye başlayan Wainer; ilk olarak yönetmen, ressam ve müzisyen Mehmet Güreli ile gerçekleştirdiği çalışmanın ardından bu kez kameranın karşısına ünlü oyuncu ve sanatçı Nejat İşler hayat hikayesini aktarmak için geçti. Proje kapsamında İşler’in yaşadığı rahatsızlıktan sonra İstanbul’dan ayrılma kararını nasıl aldığı, Gümüşlük’e yerleşme süreci ve yeni bir başlangıç yapma hikayesi, kendi anlatımıyla sosyal medyada izleyiciyle buluşuyor. ''Başlangıçlar cesaret ister'' Başlangıçların değerli olduğunu ve karar vermenin en temelinde cesaret gerektiğini anlatan Nejat İşler hikayesini şöyle anlattı: ''Başlangıçlar cesaret ister; saf cesaret. Ben yeni başlangıcımı köyde yaptım. Dedim ki; birinin hayatını değiştirirsem bu bana yetecek. Dünyanın en zor şeyi insanın kendine karşı cesur olması aslında. Kendine cesaretle yaklaştıktan sonra, hatanı sevabını her şeyini tartıp ondan sonra güzel bir karar verebilirsin ve bu güzel bir başlangıç olur işte''.
2,535
Nobel Barış Ödülü sahiplerine takdim edildi
Barış ödülünün sahipleri Malala Yusufzay ve Kailash Satyarthi, ödülü Oslo'da düzenlenen törenle aldı.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/nobel-baris-odulu-sahiplerine-takdim-edildi-45109
Nobel Barış Ödülü, Norveç'in başkenti Oslo'da düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Oslo'daki törende, ödülü paylaşan Pakistanlı insan hakları eylemcisi Malala Yusufzay ve Hindistanlı çocuk hakları eylemcisi Kailash Satyarthi birer konuşma yaptı. Nobel Komitesi Başkanı Thorbjörn Jagland'ın açılış konuşmasıyla başlayan törene, Norveç hanedanın üyeleri Kral 5. Harald, Kraliçe Sonja, Veliaht Prens Haakon ve eşi Mette Marit de katıldı. Nobel Komitesi Başkanı Jagland, konuşmasında Malala'nın hikayesine değinerek, hem Malala'nın hem de Satyarthi'nin, Mahatma Gandhi'nin yolunda yürüdüklerini söyledi ve Gandhi'nin, Çok konu var uğruna canımı feda edebileceğim ancak uğruna can alacağım hiçbir konu yok sözüne atıfta bulundu. Nobel Barış Ödülü'nü kazanan en genç kişi olarak tarihe geçen Malala Yusufzay da kanatlarını kırmayıp uçmayı öğrettiği için babasına teşekkür ederek, ödülü kazandığından ötürü müteşekkir ve gururlu olduğunu belirtti. Ödülün kendisine değil, eğitim, hakları ve seçimleri için mücadele eden çocuklara ait olduğunu ifade eden Yusufzay, Önümüzde iki seçenek vardı, ya sessiz kalıp öldürülecektik, ya da sesimizi çıkartıp öldürülecektik. Ben ikincisini seçtim. Ben hikayemi benzersiz olduğu için anlatmıyorum, tam tersi benim gibi çok çocuk aynı şeyleri yaşadığı için anlatıyorum. Dünya liderlerine sesleniyorum. Çocuklara eğitim garantisi sağlayın dedi. Malala Yusufzay, ödülle alacağı 8 milyon kronu (2. 7 milyon lira) Pakistanlı çocukların eğitimi için kullanılacağını açıkladı. Konuşması sırasında notlarını karıştıran Kailash Satyarthi ise bir süre ne söyleyebileceğini bilemedi ancak etraftan aldığı yardımla konuşmasını sürdürdü. Satyarthi, özgürlüğünü kazandırdığı sekiz yasındaki bir kızın kendisine neden önce gelmediğini sorduğunu belirterek, şiddet içinde yaşayan çocukları kurtarmak için her dakikanın önemli olduğunu belirtti. Törende beklenmeyen bir olay da meydana geldi. Ödüllerin verildiği anda elinde Meksika bayrağı olan bir şahıs, ödül sahiplerinin önüne geçti. Güvenlik görevlileri bu kişiyi mekandan uzaklaştırdı. Bu arada törenin yapıldığı Nobel Barış Merkezi'nde düzenlenen sergide, Malala Yusufzay'ın saldırıya uğradığında giydiği, kanlı üniforması, pantolonu ve eşarbı gösterildi.
1,609
Klasik Otomobil Müzesi'nde tarihe yolculuk
Sırbistan'ın başkenti Belgrad'daki Klasik Otomobil Müzesi, içerisindeki birbirinden güzel 50 klasik otomobille ziyaretçilerini adeta tarihte yolculuğa çıkarıyor.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/klasik-otomobil-muzesinde-tarihe-yolculuk-233636
121 yıllık Fransız Marot Gardon'dan 40 yaşındaki Ferrari'ye kadar birçok klasiği çatısı altında toplayan Sırbistan'ın başkenti Belgrad'daki Klasik Otomobil Müzesi, artık trafikte görmenin çok zor olduğu otomobilleri görme imkanı sunuyor. Müzede 24 yıldır kişisel koleksiyonunu sergileyen klasik otomobil tutkunu Bratislav Petkovic, otomobiller hakkındaki temel bilgileri dergilerden öğrendiğini belirterek, Çocukken de otomobillerle ilgili oyun oynardım. Yüzümü duvara döner, geçen arabanın sesinden hangi model olduğunu tahmin etmeye çalışırdım. dedi. Koleksiyonun ilk parçası Ford T Otomobil sevgisinin günden güne tutkuya dönüştüğünü anlatan Petkovic, koleksiyonunun ilk parçasını 1965 yılında satın aldığını; bunun, 1908-1927 yıllarında üretilen Ford T olduğunu ifade etti.Müzede 50 klasik otomobilin sergilendiğini aktaran Petkovic, bu klasik otomobillerin hem Sırbistan, hem de dünyada gelişen otomobil teknolojisine ışık tuttuğunu söyledi. Koleksiyonun en yaşlısı 121 yaşındaki Marot Gardon Petkovic, koleksiyonun en yaşlısının 1897 model Marot Gardon olduğunu belirterek, En çok ilgi görenler ise 'Adenauer' olarak da bilinen 1956 model Mercedes C 300-D, ilk lüks spor araba olan 1963 model Jaguar MK2 ve 1957 model Cadillac. diye konuştu.
1,370
Susan Hefuna'nın 'Screens' Sergisi Merdiven Art Space'de sanatseverlerle buluşuyor
Merdiven Art Space, 20 Temmuz'a kadar devam edecek, Mısır asıllı Alman sanatçı Susan Hefuna’nın Screens başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/susan-hefunanin-screens-sergisi-merdiven-art-spacede-sanatseverlerle-bulusuyor-2649954
Merdiven Art Space, 20 Temmuz'a kadar devam edecek, Mısır asıllı Alman sanatçı Susan Hefuna’nın Screens başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor. İki farklı kıtaya dair belleğinde taşıdığı imgeleri desen, heykel, enstalasyon, video, fotoğraf ve performansa uzanan verimli pratiğiyle yorumlayan sanatçı, kendi deyimiyle 'pasaport taşımayan' çalışmalarından özel bir seçkiyi izleyiciye sunuyor. Susan Hefuna, yaşamı süresince Batı ile Doğu arasında bir türlü tamamlanamayan köprünün her iki tarafını da deneyimlemiş bir sanatçı olarak dönem, mekân, kültürel kodlar ve dil arasındaki bağları ve kopuşları üretimlerine konu edinirken; yabancı tanımını, bil(in)mediği bir toprağın dışında bırakılmışlık baskısı üzerine inşa eden sanatçı; sınırların çözülmek yerine belirginleştiği, mekânların ise mecazi anlamda genişlemek yerine daraldığı bir düzenin tasvirini yapıyor. Bu yeni düzende ulaşılabilir görülen fikirsel, coğrafi ya da ekonomik her imkânın, aslında paravanlarla engellenmiş olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor. Sanatçının üretim pratiğinde oldukça baskın bir yeri olan Mashrabiya serisi ile her biri geleneksel ahşap oymacılığının büyüleyici örnekleri sayılan Maskeler’i bir araya getiren sergi; kavramsal açıdan çalışmaların perdeleme işlevine odaklanıyor. Hefuna’nın, çocukluğunun geçtiği Mısır’daki Kahire şehrinin manzarasını gözlemlerken hafızasına kazınan dış cephe unsuruna atıfta bulunduğu Mashrabiyalar; gizlenme, korunma ve mahremiyet arayışlarına kucak açan müşrefiye mimarisi ile minimalist çağdaş ifadeciliğin dengeli diyaloğundan besleniyor. Işığı filtreleyen bu paravanların meditatif niteliğini, soyut deyişler ve kelimelerle derinleştiren sanatçı; kamusal ile özel alan, dışarıya ve içeriye ait olan arasındaki sınırları sorguluyor. Avrupalı kökeninden ilhamla ürettiği Maskeler ise Almanya’nın güneyinde, kış sonu düzenlenen karnavalın geleneği olarak her köyde oluşturulan farklı karakterleri canlandırıyor. Yılda bir kez maskenin arkasındaki kişinin doğruyu söylemek zorunda olduğu karnaval, her ailenin nesilden nesilde aktardığı kültürel kimliğinin dışavurumunu yansıtıyor. Milliyet ve cinsiyetten arındırılmış eserleriyle Susan Hefuna, giderek doruğa ulaşan küreselleşme eğilimiyle tezat bir biçimde halen daha kalıp yargılarla çerçevelendirilen Doğu-Batı semboliğini, kendine özgü incelikli diliyle yıkıma uğratıyor.
4,204
Real Madrid Atletico Madrid maçı özeti ve golleri izle
Real Madrid Atletico Madrid 2018 UEFA Süper Kupa Maçında, kozlarını paylaştı.. Atletico Madrid, uzatmalarda Real Madrid'i devirdi, Süper Kupa'nın sahibi oldu! Normal süresi 2-2 biten final maçında, uzatmalarda Real Madrid'i 4-2 yenen Atletico Madrid, yeni sezona kupayla başladı.Real Madrid Atletico Madrid maçı Özeti İzleme ve Real Madrid Atletico Madrid Maçı Kaç Kaç bitti gibi aradıklarınız haberimizde.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/fotogaleri/real-madrid-atletico-madrid-maci-ozeti-ve-golleri-izle-17816
1,402
2. Abdülhamid Han Camii Cibuti'nin simgesi oldu
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) tarafından temeli 2017'de atılan ve inşası tamamlanan Cibuti 2. Abdülhamid Han Camii ve Külliyesi, Ramazan ayında Müslümanları ağırladı.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/2-abdulhamid-han-camii-cibutinin-simgesi-oldu-2644260
2019 Ramazan yardım kampanyası ile Türkiye ve dünyanın 98 ülkesinde ihtiyaç sahiplerine Ramazan yardımı ulaştıran, farklı coğrafyalarda kurduğu iyilik sofralarıyla Müslümanlarla bir araya gelen Türkiye Diyanet Vakfı, Doğu Afrika ülkesi Cibuti'deki Müslümanları da unutmadı. Türkiye Diyanet Vakfı, Cibuti'nin en büyük camisi olma özelliğini taşıyan II. Abdülhamid Han Camisi ve Külliyesinde Ramazan ayı dolayısıyla iftar sofrası kurdu. Türkiye Diyanet Vakfı 2019 Ramazan faaliyetleri kapsamında Cibuti 2. Abdülhamid Han Camii avlusunda düzenlenen iftara, Türkiye'nin Cibuti Büyükelçisi Levent Şahinkaya'nın yanı sıra büyükelçilik çalışanları, TİKA Koordinatörü Mehmet Taha Doğan, Türkiye Maarif Vakfı Koordinatörü Enes Güneyli, THY Müdürü Ebubekir Ekici ile Cibutili Müslümanlar katıldı. Büyükelçi Şahinkaya, 2015 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cibuti ziyareti sırasında, Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Gulle'nin, ‘'Ülkemde bir Osmanlı camisi görmek ve İstanbul ezanı duymak istiyorum” isteği ile caminin projesine başlandığını ve cami inşaatının 2019 yılında tamamlandığını söyledi. 2. Abdülhamid Han Camiinin Cibuti'nin en büyük cami olduğunu vurgulayan Şahinkaya, inşa edilen caminin başkentin en prestijli ve en güzel yerinde olduğunu ve caminin Cibuti için simge bir eser niteliği taşıdığını ifade etti. Büyükelçi Şahinkaya, caminin resmi açılışının Türkiye'den ve Cibuti'den üst düzey katılımla Ramazan ayı sonrası süreçte yapılmasının beklendiğini kaydetti. Klasik Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan Cibuti 2. Abdülhamid Han Camii, malzemelerinin büyük bir kısmı Türkiye'den getirilerek 24 aylık bir süreçte inşa edildi. Avlusu ve dış bahçesi ile birlikte 5 bin kişilik cemaat kapasitesi bulunan cami, 10 bin metrekarelik toplam alanıyla Cibuti'de simge eser olma özelliği taşıyor.
1,413
Parfümden kahveye, lavantadan simite kadar binlerce konu Koku ve Tat Zirvesi'nde
Türkiye'de ilk olduğu belirtilen 'Koku ve Tat Zirvesi' İstanbul'da uluslararası katılımcılara kapılarını açtı. Zirvede kokunun uzmanları konu hakkında açıklamalar yapıyor.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/parfumden-kahveye-lavantadan-simite-kadar-binlerce-konu-koku-ve-tat-zirvesinde-2642602
Türkiye’nin ilk olduğu belirtilen 'Koku ve Tat Zirvesi' İstanbul'da uluslararası katılımcılara kapılarını açtı. Zirve, katılımcıları parfümden kahveye, lavantadan simite kadar binlerce farklı kokunun dünyasına doğru yolculuğa çıkarıyor. Doç. Dr. Aytuğ Altundağ’ın Başkanlığında özel bir otel’de gerçekleştirilen zirvenin açılışında basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısında konuşan kokunun uzmanları, bebek kokusundan ten kokusuna dair sağlıkla ve sosyal yaşantıyla ilgili önemli açıklamalar yaparken ilginç mesajlar da verdiler. ''Koku ve Tat Duyularındaki Gelecek Projeksiyonları Türkiye’ye de taşındı'', ''Yeni bir meslek Koku Mühendisliği doğuyor'', ''Kokunuz imzanızdır, sizinle ilgili çok şey anlatır'' mesajları da onlardan biriydi. Zirvenin açılışı dolayısıyla gerçekleştirilen basın toplantısında; Koku ve Tat Zirvesi Başkanı Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Aytuğ Altundağ dışında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İlkkan Dünder, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülsen Meral, Genel Cerrahi Uzmanı Tamer Karşıdağ, Koku Kültürü Derneği Kurucusu Bihter Türkan Ergül, yemek yazarı Gülhan Kara ve CVK Park Bosphorus Hotel Satış ve Pazarlama Direktörü Gülay Özel de önemli bilgiler paylaştı. Koku ve Tat Araştırmaları Derneği Başkanı ve Koku ve Tat Zirvesi Başkanı Doç. Dr. Aytuğ Altundağ, basın toplantısının başlangıcında zirvenin amacı hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Doç. Dr. Altundağ, amaçlarının toplumsal bilince katkı sunmak olduğunu bu nedenle geçen yıl koku körlüğü kavramı ya da hiç koku alamamak durumuna dair farkındalık oluşturmak için başlattıkları Koku ve Tat Kursunu bu sene çoklu disiplinlerle birlikte ağız kokunuz hastalık habercisi olabilir, koku uzmanlığının önemi , geleceğin mesleği: koku mühendisliği gibi kavramlarla bu yıl zirvede çeşitli alanlarda farkındalıklar oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Prof. Dr. İlkkan Dünder: ''Kadın kokusu tarihi değiştirmiştir'' Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İlkkan Dünder, hayatta herkesin öncelikle bir kadın kokusu aldığını, bu kokunun da anne kokusu olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Anne memesindeki sütün kokusu refleks olarak bebeği emmeye doğru yönlendirmektedir. İşte, büyümenin ve gelişmenin başlangıcı da insanın koku alma duyusuyla başlar, annede duyulan koku bu nedenle çok önemlidir''. Kadınların koku alma duyularının erkeklere göre daha gelişmiş olduğunu belirten Prof. Dr. İlkkan Dünder, kadın kokusunun da çok önemli olduğunu, erkeklerin yaşamlarını ve dolayısıyla tarihi değiştirdiğini söyledi. Dr. Gülsen Meral: ''Bebeklerin mis kokusunun sırrı'' Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülsen Meral de konuşmasında, bebeklerin neden mis gibi koktuğunu anlatırken, “Anneler bilirler, bebeklik zamanı tam bir sabır zamanıdır. Uykusuz geçen geceler, yorgunluk ve o güzel bebeklerin güzel bir gülüşü ve kokusu için verilen bir ömür. Kanada’da Quebec Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada bebeklerin hoş kokusunun sebebi olarak; annelerin doğum sonrası bebek bakımındaki sabrı ve merhametini artırması gösterilmiş'' dedi. ''Nefesimizde 3 bin 481 tane nefes gazı var'' Doç. Dr. Aytuğ Altundağ, toplantıda yaptığı konuşmada, koku ve tat alma bozuklukları ve tedavilerinden bahsederken, kişinin nefesinde 3 bin 481 tane nefes gazı bulunduğunu, bu gazların üç tanesinin en sık ağız kokusuna yol açan gazlar olduğuna dikkat çekti. Günümüzde artık yeni nesil cihazlar sayesinde bu üç gazın sadece 4 dakikada tespit edilmesi sonucu ağız kokusunun gerçek nedeninin saptanabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Aytuğ Altundağ, ''Geniz akıntısından böbrek ve karaciğer sorunlarına, alerjiden mide fıtığına hatta mide tümörüne dek pek çok ciddi hastalık ağız kokusuna yol açabiliyor. Kişinin doktor doktor gezerek nedenini bulmaya çalıştığı ağız kokusunun gerçek kaynağını artık sadece 4 dakikada saptayan smart chroma yöntemiyle hem tedaviye başlanıyor hem de ağız kokusunun altında yatan ciddi hastalıklar ortaya çıkarılarak bu hastalıkların da tedavisine başlama şansı doğuyor'' dedi. Parfüm seçiminde doğru bilinen yanlışlar Toplantıda konuşma yapan Koku Kültürü Derneği Kurucusu Bihter Türkan Ergül, katılımcılara önce parfüm seçiminin inceliklerini anlattı. Ardından kişinin teniyle uyumlu kokuları öğreneceği mini bir uygulama yaptı. Parfüm seçerken doğru bilinen yanlışları da anlatan Bihter Türkan Ergül, şöyle konuştu: ''Örneğin parfüm seçerken kahve koklamak yanlıştır. Ortalama 3 kokudan sonra burun algısı yorulur, kahvenin yoğun olan aroması burnu şoklar ve beğendiğimizi düşündüğümüz kokuyu hiçbir zaman kullanamayacağımızı evde fark edebiliriz. Kağıda sıkarak parfüm seçmek de çok sağlıklı değil, kağıttan kokladığımız parfümü burnumuz beğenebilir ama ten onaylamadığı kokuyu çabuk arındırır. Bu nedenle bir parfüm birinde 10 saat dururken başka birinde 2 saatte uçar. Muhakkak tende prova yapılması gerekir. Bir günde ikiden fazla koku denemek de yanlıştır. Öte yandan parfümün tenimizdeki duruşunu tespit etmemiz için 1-2 saat süre tanımalıyız''. Yemek kültürü ve koku ilişkisi Yemek Yazarı Gülhan Kara konuşmasında; yemek kültürü ve koku ilişkisini anlatırken, ''Mutfak beş duyunun da aktif olduğu bir alan. Özellikle de yemek pişirirken, malzemeyle temas yani dokunma, görme, duyma, koklama ve tatma duyusunun sağlıklı çalışmasıyla mutfaktan nefis kokular yükselir, tatlar buluşur ve lezzet ortaya çıkar. Koku ve tat mutfakta birbirinin ayrılmazlarıdır. 'Nefis kokular' ifadesinde bile tat vardır. Kokular lezzeti yakalamamızda bizi sürekli yönlendiren bir rehber gibidir. Tencereden, tavadan, fırından gelen pişme kokuları karar ve kontrol mekanizmamızı çalıştırır. Bir şeyi tatmadan önce koklarız. Koku çoğu zaman kendiliğinden burnumuzdan içeri girmiş ve mesaj ulaşmıştır. Kokuları tanımak bizi iyi tatlara, doğru sonuçlara götürür. Farkındalık çok büyük önem taşımaktadır'' diye konuştu. Gülay Özel de toplantıda, turizmde lezzet algısının öneminden bahsetti. Koku ve Tat Zirvesi'nden diğer başlıklar Sağlık, gastronomi, parfümeri, moda, sanat, bilim ve daha birçok farklı dalda birbirinden ünlü ve uzman konuşmacıların alışılmışın dışında bir atmosferde bir araya gelmesi ile oluşturulan bu zirve programında ilgi çekici başlıklar şöyle: Osmanlı mutfağında 15'incin yüzyıldan 20'nci yüzyıla damak tadı değişiminin nedenleri Ata tohumlarının farkı nedir? Nereden bulunur? Bellek - Mekan ve Koku İlişkisi Süper tat alıcılar gerçek mi efsane mi? Yemek kültürü araştırmasında “koku” bir başlık olabilir mi? Anadolu’da “yemeğin/içeceğin kokusu” algısının referansları nelerdir? Yemek fotoğrafçılığının modası olur mu? Sosyal medyada en çok ilgi gören yemek fotoğrafları neler? Ruh-Beden-Zihin dengesi için aramoterapi uygulamaları nelerdir? Aromaterapi Doktor reçetesine girmeli mi? Odun ateşinin lezzet üzerine etkisi var mı? Doğal ortamda yetişen bitkilerin aroması daha mı farklı? İstanbul’un kokusu nedir? Her şehrin her semtin farklı bir kokusu mu var? Yemek yerken dinlediğimiz müzik tat algımızı etkiler mi? Türkiye’de yeni meslek dalı: Koku uzmanlığı Türkiye’den 5 kıtaya yayılan Esansın Hikayesi
3,047
Özgü Namal ve Özcan Deniz’li dizi hakkındaki tüyoları yapımcı verdi!
Özgü Namal ve Özcan Deniz'in yer aldığı yeni dizi Kızıl Goncalar hakkında konuşan dizinin yapımcısı dikkat çeken tüyolar verdi. Etkileyici bir hikaye olduğunu açıklayan Turgut, merak uyandırdı.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/ozgu-namal-ve-ozcan-denizli-dizi-hakkindaki-tuyolari-yapimci-verdi-2904160
9 yıl aranın ardından yeni projeyle ekrana dönmeye hazırlanan Özgü Namal başrolü Özcan Deniz ile paylaşacak. FOX TV dizisi Kızıl Goncalar ile ilgili tüyoları dizinin yapımcısı Faruk Turgut verdi. ÖZGÜ NAMAL VE ÖZCAN DENİZ'Lİ DİZİ HAKKINDA YAPIMCI KONUŞTU Reyting rekortmeni “Kızılcık Şerbeti” dizisinin yapımcısı Faruk Turgut yeni dizisi “Kızıl Goncalar” dizisi hakkında ilk bilgileri verdi. Usta yapımcı Faruk Turgut, muhafazakar bir aileden gelen Meryem (Özgü Namal) ile doktor Levent’in (Özcan Deniz) çocuklarının üzerinden başlayan hikâyelerinin çerçevesinde Türkiye sosyolojisini sorgulayacaklarını belirtti ve “İnsanların merak ettiği enteresan yapıların sorgulandığı ve bu yapıları ciddi eleştiriler getirdiğimiz bir iş olacak. Ben yine Kızılcık Şerbeti kadar etkili bir dizi olacağını ve çok ses getireceğini, ülkenin gündemine oturacağını ve tartışma yaratacağını düşünüyorum” dedi. KIZIL GONCALAR'IN OYUNCU KADROSU İÇİN TIKLAYIN ÖZGÜ NAMAL VE ÖZCAN DENİZ'İN ALACAĞI ÜCRET BELLİ OLDU 10Haber'de yazan Müge Dağıstanlı'nın haberine göre; 9 yılın ardından setlere dönen Özgü Namal'ın bölüm başı 700 bin TL kazanacağı iddia edildi.
1,422
Vanlı ev hanımından anlamlı sergi
Van'da Dilber Karslı isimli ev hanımı, Afrika’da su kuyusu açtırmak için yaptığı resimleri satışa sundu.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/vanli-ev-hanimindan-anlamli-sergi-2641256
Tuşba ilçesinde ikamet eden Dilber Karslı, Afrika’da su kuyusu açmak için resim sergisi açtı. Tuşba Gençlik Merkezinde gördüğü eğitimin ardından kendini resim çizmeye adayan Dilber Karslı, Anadolu yaşamını resmetti. Çizdiği resimleri Park AVM’de halkın beğenisine sunan Karslı, “22 tablodan oluşan resim sergimizin konusu Anadolu’dan aynaya yansımalardır. Çünkü Anadolu’yu seviyorum. Bu nedenle ilk kişisel sergimi bu noktada açmak istedim” dedi. Sergiyi açmasındaki asıl amacının Afrika’da yaşanan su sıkıntısına biraz olsun çözüm olmak olduğunu vurgulayan Karslı, “Resim çizmeyi seviyorum. Şu anda Van’da resim çizmeye başladığım için ilk sergimi de burada açmak istedim. Eğer burada resimleri satabilirsem, elde edilecek gelir ile Afrika’da bir su kuyusu açtırmak istiyorum” ifadelerini kullandı. 2 gün sürecek olan sergiyi Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’nün destekleri sayesinde açabildiğinin altını çizen Karslı, vatandaşların gösterdiği ilgiden memnun olduğunu sözlerine ekledi.
3,497
Masterchef kaptanlığını kim aldı? 19 Aralık Masterchef kim kazandı?
Finale adım adım gidilirken kırmızı ve mavi takım yarışmacıları, son defa kaptanlık oyunu oynadı. Dün yayınlanan Masterchef yarışmasında kaptanlık oyunu için Ömür Akkor Şef yarışmaya konuk oldu. Kazanan takımın kaptanın belli olduğu Masterchef'te pilav ve uskumru tarator yemekleri hazırlandı. Peki, Masterchef'te kaptan kim oldu, hangi takım kazandı? Masterchef mavi takım kaptanı kim oldu?
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/masterchef-kaptanligini-kim-aldi-19-aralik-masterchef-kim-kazandi-2862471
Danilo, Somer, Mehmet ve konuk şef Ömür Akkor'un değerlendirmesiyle ilk olarak iki kişi seçildi. Daha sonra bu iki kişi kaptanlık düellosu için yarıştı. Kaptanın belli olduğu Masterchef'te takımlar tekrar kuruldu. Finale gitmek için yarışan yarışmacılardan kim kaptan oldu? 19 Aralık akşamı ekranlara gelen 161'inci bölümünde Masterchef mavi takım kaptanı kim oldu? MASTERCHEF KAPTANLIĞI KİM KAZANDI? Dün gece yayınlanan Masterchef yarışmasında konuk Ömür şef yarışmacılarda lüferli pilav ve uskumru tarator istedi. Zor ve teknik isteyen oyun için şefler tam 50 dakika süre verdi. Yapılan değerlendirmeler sonunda Metin ve Kıvanç düelloya kaldı. Bu kişi kaptanlık düellosu için yarıştı. Ezogelin çorba, krem çavdır çorbası, ceviche, chili con carne ve humus gibi malzemeleri eksik olan ürünler üzerinde düzeltmeler yapan yarışmacılardan mavi takım kaptanı Kıvanç oldu. Kıvanç kırmızı takım kaptanlığına da Görkem'i seçti. MASTERCHEF'TE YENİ TAKIMLAR KURULDU Kıvanç ve Görkem'in kaptan olduğu gecede takımlar yeniden kuruldu. Mavi Takım: Kıvanç (Kaptan) Metin, Tolga Kırmızı Takım: Görkem (Kaptan), Ayaz, Burak Kaya. İlgili Haberler Masterchef yarışmasında kim elendi? Masterchef'te dün elenen isim kim oldu? Masterchef 15 Aralık eleme adayı! Masterchef'te dün kim kazandı?
1,957
Aşık Veysel Ölümünün 44. Yılında Anıldı | Aşık Veysel Şatıroğlu'nun hayatı ve Şiirleri
Bugün Aşık Veysel Şatıroğlu'nun ölümünün 44. yılı. Sivas Valisi Davut Gül, dünyaca ünlü halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu'nun ölüm yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Aşık Veysel Şatıroğlu kimdir, hayatı, şiirleri ve eserleri haberimizde...
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/asik-veysel-olumunun-44-yilinda-anildi-asik-veysel-satiroglunun-hayati-ve-siirleri-170172
Veysel Şatıroğlu veya lakabı ile Âşık Veysel (d. 25 Ekim 1894; Şarkışla, Sivas - ö. 21 Mart 1973; Sivrialan, Sivas), Türk halk ozanı. Avşar boyunun Şatırlı obasına mensuptur.Aşık Veysel Şatıroğlu, 1894 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi. Annesi Gülizar, babası Karaca lakaplı Ahmet adında bir çiftçiydi. Veysel'in iki kız kardeşi, yörede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirdi. Ardından Veysel de yedi yaşında aynı hastalıktan dolayı iki gözünü de kaybetti. Babasının, Âşık Veysel'e oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı. 1930 yılında Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile Kutsi Bey tarafından düzenlenen bir şairler gecesinde tanıştı. Kutsi Bey tarafından verilen destek ile birçok ili dolaşmaya başladı. Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı. 1970'li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı. Şarkışla'da her yıl adına şenlikler yapılır. Eserlerinde Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içeydi. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de vardır. Şiirleri, Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı.1973 yılında akciğer kanseri sonucunda vefat etti. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı. Sevenleri Aşık Veysel'i unutmadı Sevenleri, aşıklık geleneğinin en büyük temsilcilerinden halk ozanı Aşık Veysel'i, vefatının 44. yılında unutmadı. Sosyal medyada #AşıkVeysel etiketiyle paylaşımlar yapan kullanıcılar, halk ozanına olan özlemlerini ifade ederek, bugün farklı etkinliklerle anılacak Aşık Veysel'i en çok konuşulan konular arasına taşıdı. Son konserini 1971'de Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde veren halk ozanı, 21 Mart 1973 günü bir Nevruz sabahına doğru saat 03.30'da, doğum yeri olan Sivrialan'da vefat etti ve aynı yerde toprağa verildi. Eserleri, ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla tekrar yayımlanan Aşık Veysel'in evi, içindeki bütün eşya ile korunarak, müze haline getirildi. Aşık Veysel'in eserleri pek çok sanatçı tarafından tekrar yorumlanırken, birçok yabancı sanatçının da dikkatini çekti. Son olarak, ABD'li elektro gitar virtüözü Joe Satriani, 2008'de çıkardığı albümde Aşık Veysel isimli, kendi bestelediği enstrümantal bir esere yer verdi. Anısı 2014 yılının Kasım ayında Devlet Opera ve Balesi Âşık Veysel'in ölümünün 41. yılı anısına onun türkülerinden yola çıkılarak hazırlanan, tek perdelik dans tiyatrosu Dostlar Beni Hatırlasın sahneye konulmuştur. 17 Kasım 2014 yapılacak prömiyere onur konuğu olarak Âşık Veysel'in kızı ve torunlarının katılacağı açıklanmıştır. Gösterinin rejisörlüğünü İhsan Bengier yaparken, Almula Ersoy, Ayşegül Aydemir, Deniz Alp, Sevim Başol ve Müge Gündüz gibi isimler rol almıştır.[5] Eserleri Anlatamam derdimi (5:24) Arasam seni gül ilen (4:18) Atatürk'e ağıt (5:26) Beni hor görme (2:46) Beş günlük Dünya (3:58) Bir kökte uzamış (4:55) Birlik destanı (1:42) Çiçekler (3:05) Cümle âlem senindir (6:44) Derdimi dökersem derin dereye (4:51) Dost çevirmiş yüzünü benden (3:12) Dost yolunda (4:43) Dostlar beni hatırlasın (6:02) Dün gece yar eşiğinde (4:28) Dünya'ya gelmemde maksat (2:43) Esti bahar yeli (2:41) Gel ey âşık (5:35) Gonca gülün kokusuna (5:24) Gönül sana nasihatim (6:40) Gözyaşı armağan (3:32) Güzelliğin on para etmez (4:31) Kahpe felek (2:58) Kara toprak (9:25) Kızılırmak seni seni (4:58) Küçük dünyam (5:17) Murat (5:13) Ne ötersin dertli dertli (3:05) Necip (3:16) Sazım (6:02) Seherin vaktinde (5:01) Sekizinci ayın yirmi ikisi (4:43) Sen Bir Ceylan Olsan (3:34) Sen varsın (4:01) Şu geniş Dünya'ya (7:27) Uzun ince bir yoldayım (2:23) Yaz gelsin (3:02) Yıldız (Sivas ellerinde) (3:16) Plağa okuduğu ilk türkü ise, Emlek yöresinin ünlü ozanlarından Âşık İzzeti’nin: “Mecnunum, Leyla’mı gördüm Bir kerrece baktı geçti. Ne söyledi ne de sordum Kaşlarını yıktı geçti Soramadım bir çift sözü Ay mıydı gün müydü, yüzü Sandım ki zühre yıldızı Şavkı beni yaktı geçti. Ateşinden duramadım Ben bu sırra eremedim Seher vakti göremedim Yıldız gibi aktı geçti. Bilmem hangi burç yıldızı Bu dertler yareler bizi Gamzen oku bazı bazı Yar sineme çaktı geçti.. İzzetî, bu ne hikmet iş Uyur iken gördüm bir düş Zülüflerin kement etmiş, Yar bonuma taktı geçti.” şiiridir. DOSTLAR BENİ HATIRLASIN Ben giderim adım kalır Dostlar beni hatırlasın Düğün olur bayram gelir Dostlar beni hatırlasın Can bedenden ayrılacak Tütmez baca yanmaz ocak Selam olsun kucak kucak Dostlar beni hatırlasın Açar solar türlü çiçek Kimler gülmüş kim gülecek Murat yalan, ölüm gerçek Dostlar beni hatırlasın Gün ikindi akşam olur Gör ki başa neler gelir Veysel gider adı kalır Dostlar beni hatırlasın SEN BİR CEYLAN OLSAN Sen bir ceylan olsan ben de bir avcı Avlasam çöllerde saz ile seni Bulunmaz dermanı yoktur ilacı Vursam yaralasam söz ile seni Kurulma sevdiğim güzelim deyin Bağlanma karayı alları geyin Ben bir çoban olsam sen de bir koyun Seslesem elimde tuz ile seni Koyun olsan otlatırdım yaylada Tellerini yoldurmazdım hoyrada Balık olsan takla dönsen deryada Düşürsem toruma bez ile seni Veysel der ismini koymam dilimden Ayrı düştüm vatanımdan ilimden Kuş olsan da kurtulmazdın elimden Eğer görsem idi göz ile seni UZUN İNCE BİR YOLDAYIM Uzun ince bir yoldayım Gidiyorum gündüz gece Bilmiyorum ne haldeyim Gidiyorum gündüz gece Dünyaya geldiğim anda Yürüdüm aynı zamanda İki kapılı bir handa Gidiyorum gündüz gece Uykuda dahi yürüyorum Kalmaya sebeb arıyorum Gidenleri hep görüyorum Gidiyorum gündüz gece Kırkdokuz yıl bu yollarda Ovada dağda çöllerde Düşmüşüm gurbet ellerde Gidiyorum gündüz gece Şaşar Veysel işbu hale Gah ağlaya gahi güle Erişmek için menzile Gidiyorum gündüz gece BENİM SADIK YÂRİM KARA TOPRAKTIR Dost dost diye nicesine sarıldım Benim sadık yârim kara topraktır Beyhude dolandım boşa yoruldum Benim sadık yârim kara topraktır Nice güzellere bağlandım kaldım Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum Her türlü isteğim topraktan aldım Benim sadık yârim kara topraktır Koyun verdi kuzu verdi süt verdi Yemek verdi ekmek verdi et verdi Kazma ile döğmeyince kıt verdi Benim sadık yârim kara topraktır Ademden bu deme neslim getirdi Bana türlü türlü meyva yetirdi Her gün beni tepesinde götürdü Benim sadık yârim kara topraktır Karnın yardım kazmayınan belinen Yüzün yırttim tırnağınan elinen Yine beni karşıladı gülünen Benim sadık yârim kara topraktır İşkence yaptıkça bana gülerdi Bunda yalan yoktur herkes de gördü Bir çekirdek verdim dört bostan verdi Benim sadık yârim kara topraktır Havaya bakarsam hava alırım Toprağa bakarsam dua alırım Topraktan ayrılsam nerde kalırım Benim sadık yârim kara topraktır Dileğin var ise Allah'tan Almak için uzak gitme topraktan Comertlik toprağa verilmiş Hak'tan Benim sadık yârim kara topraktır Hakikat ararsan açık bir nokta Allah kula yakın kul Allaha Hak'kın hazinesi gizli toprakta Benim sadık yârim kara topraktır Bütün kusurlarım toprak gizliyor Merhem çalıp yaralarım düzlüyor Kolun açmış yollarımı gözlüyor Benim sadık yârim kara topraktır Herkim olursa bu sırra mazhar Dünyaya bırakır ölmez bir eser Gün gelir Veysel'i bağrına basar Benim sadık yârim kara topraktır BU ALEMİ GÖREN SENSİN Bu alemi gören sensin Yok gözünde perde senin Haksıza yol veren sensin Yok mu suçun burda senin Kainatı sen yarattın Herşeyi yoktan var ettin Beni çıplak dışar'attın Cömertliğin nerde senin Evli misin ergen misin Eşin yoktur bir sen misin Çarkı sema nur sen misin Bu balkıyan nur da senin Kilisede despot keşiş İsa Allahın oğlu demiş Meryam Ana neyin imiş Bu işin var bir de senin Kimden korktun da gizlendin Çok arandın çok izlendin Göster yüzünü çok nazlandın Yüzün mahrem ferde senin Binbir ismin bir cismin var Oğlun kızın ne hısmın var Her bir irenkte resmin var Nerde baksam orda senin Türlü türlü dillerin var Ne acayip hallerin var Ne karanlık yolların var Sırat köprün nerde senin Ademi sürdün bakmadın Cennette de bırakmadın Şeytanı niçin yakmadın Cehennemin var da senin Veysel neden aklın ermez Uzun kısa dilin durmaz Eller tutmaz gözler görmez Bu acayip sır da senin ANAMA Dokuz ay koynunda gezdirdi beni Ne cefalar çekti ne etti anam Acı tatlı zahmetime katlandı Uçurdu yuvadan yürüttü anam Anaların hakki kolay ödenmez Analara ne yakışmaz ne denmez Kan uykudan gece kalkar gücenmez Emzirdi salladı uyuttu anam Doğurdu beni Sivas ilinde Sivralan Köyünde tarla yolunda Azığı sırtında orak elinde Taşlı tarlalarda avuttu anam Ben yürürdüm anam bakar gülerdi Huysuzluk edersem kalkar döverdi Hemen kucaklayıp okşar severdi Çirkin huylarımı soyuttu anam Çocuğudum anam bana ders verdi Okumamı çalışmamı ön gördü Milletine bağlı ol da dur derdi Vatan sevgisini giyitti anam Tükenmez borcum var anama benim Onun varlığından oldu bedenim Kimi köylü kızı kimisi hanım Ta ezel tarihte kayıtlı anam Veysel der kopar mi analar bağı Analar doğurmuş ağayı beyi İşte budur sözlerimin gerçeği Okuttu öğretti büyüttü anam ALA GÖZLÜ BENLİ DİLBER Ala gözlü benli dilber Bir gün gelsen bize doğru Seni sevdim can ü dilden Çekme kendini naza doğru Ne pervam var ne de perdem Sanma beni hali bir dem Söyler seni teller her dem Kulak versen saza doğru Aşığa zülfükar isen Gülşende güle zar isen Hakikatli bir yâr isen Ben geleyim size doğru Gönülleri bir edelim Gayrileri biz nidelim İkimiz de bir gidelim Yürüyelim ize doğru Bir gün için feryadı zar Bülbül eder her dem seher Aç sinemi gel gör ne var Arttı derdim yüze doğru Kafi derdim bir derd katma Veysel'i yabana atma Kerem eyle çok uzatma Kavuşalım yaza doğru YUMMA GÖZÜN KÖR GİBİ Kambur felek sanki beni kayırdı Eşten dosttan nazlı yardan ayırdı Gizli sırrım memlekete duyurdu Sanki benim bir ettiğim var gibi Kimine at vermiş eştirir gezer Kimine aşk vermiş coşturur gezer Kimine mal vermez koşturur gezer Sanki bunu zengin etmek zor gibi Bir kısmına yayla vermiş köy vermiş Bir kısmına büyük büyük pay vermiş Sevdiğine güzellikle boy vermiş Al yanaklar şule verir nur gibi Birinin aklı yok deli divane Bir kısmı muhtaçtır acı soğana Bir kısmını zengin etmiş yan yana Şimdi kendi saklanıyor sır gibi Kimine saz vermiş çalar eğlenir Kimi zevk içinde güler eğlenir Veysel gözyaşlarını siler eğlenir Yeter gayri yumma gözün kör gibi BEN GİDERİM SAZIM SEN KAL DÜNYADA Ben giderim sazım sen kal dünyada Gizli sırlarımı aşikar etme Lâl olsun dillerin söyleme yada Garip bülbül gibi ah ü zar etme Gizli dertlerimi sana anlattım Çalıştım sesimi sesine kattım Bebe gibi kollarımda yaylattım Hayali hatır et beni unutma Bahçede dut iken bilmezdin sazı Bülbül konar mıydı dalına bazı Hangi kuştan aldın sen bu avazı Söyle doğrusunu gel inkar etme Benim her derdime ortak sen oldun Ağlarsam ağladın gülersem güldün Sazım bu sesleri turnadan m'aldın Pençe vurup sarı teli sızlatma Ay geçer yıl geçer uzarsa ara Giyin kara libas yaslan duvara Yanından göğsünden açılır yara Yâr gelmezse yaraların elletme Sen petek misali Veysel de arı İnleşir beraber yapardık balı Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı Ben babamı sen ustanı unutma GÜZELLİĞİN ON PAR'ETMEZ Güzelliğin on par'etmez Bu bendeki aşk olmasa Eğlenecek yer bulaman Gönlümdeki köşk olmasa Tabirin sığmaz kaleme Derdin dermandir yareme İsmin yayılmaz aleme Aşıklarda meşk olmasa Kim okurdu kim yazardı Bu düğümü kim çözerdi Koyun kurt ile gezerdi Fikri başka başk'olmasa Güzel yüzün görülmezdi Bu aşk bende dirilmezdi Güle kıymet verilmezdi Aşık ve maşuk olmasa Senden aldım bu feryadı Bu imiş dünyanın tadı Anılmazdı Veysel adı O sana aşık olmasa GÖNÜL SANA NASİHATIM Gönül sana nasihatim Çağrılmazsan varma gönül Seni sevmezse bir güzel Bağlanıp da durma gönül Ne gezersin Şam'ı Şark'ı Yok mu sende hiç bir korku Terkedersin evi barkı Beni boşa yorma gönül Yorulursun gitme yaya Hükmedersin güne aya Aşk denilen bir deryaya Çıkamazsın girme gönül Ben kocadım sen genceldin Başa bela nerden geldin Kahi indin kah yükseldin Şimdi oldun turna gönül Bazı zengin bazı züğürt Bazı usta bazı sağırd Bazı koyun bazı aç kurt Her irenekten derme gönül Veysel gönülden ayrılmaz Kahi bilir kahi bilmez Yalan dünya yârsiz olmaz İster saçı sırma gönül HAYALİ KARŞIMA GELDİ BU GECE Bilmem hayal miydi yoksa düş müydü Gönül arzusunu buldu bu gece Yalın kılıç mıydı bir ateş miydi İçerim koz ile doldu bu gece Bilemedim gece ile gündüzü Seçemedim güneş ile yıldızı Mestane gözleri mestetti bizi Aklımı başımdan aldı bu gece Mah yüzüne bakma ile doyulmaz Sıra sıra benleri var sayılmaz Aşk meyinden içen aşık ayılmaz Bilemedim bana noldu bu gece Durmaz yanar gerçeklerin çırağı Yakın olur ehl-i aşkın ırağı Gölköy oldu Veysel'lerin durağı Hayali karşıma geldi bu gece KARA KAŞ ALTINDA ELA GÖZ OLSAM Her sabah her sabah suya giderken Yâr yolunda toprak olsam toz olsam Bakıp dört köşeyi seyran ederken Kara kaş altında ela göz olsam Uğrunu uğrunu giderken yola Nice dilsizleri getirir dile Gövel ördek gibi inerken göle Ya bir şahin olsam ya bir baz olsam Veysel ördek olsun sen de göl yârim Yeter artık kerem eyle gel yârim Lale sümbül mor menekşe gül yârim Sen bir çiçek olsan ben bir yaz olsam ANLATAMAM DERDİMİ DERTSİZ İNSANA Anlatamam derdimi dertsiz insana Dert çekmeyen dert kıymetini bilemez Derdim bana derman imiş bilmedim Hiç bir zaman gül dikensiz olamaz Gülü yetiştirir dikenli çalı Arı her çicekten yapıyor balı Kişi sabır ile bulur kemali Sabretmeyen maksudunu bulamaz Ah çeker aşıklar ağlar zarınan Yüce dağlar şöhret bulmuş karınan Çağlar deli gönül ırmaklarınan Ağlar ağlar göz yaşını silemez Veysel günler geçti yaş altmış oldu Döküldü yaprağım güllerim soldu Gemi yükün aldı gam ilen doldu
2,671
'Recep İvedik 4' rekorları alt üst etmeye devam ediyor
'Recep İvedik 4', 6 milyon 912 bin 803 izleyiciyle en çok izlenen film rekorunu 'Düğün Dernek'ten devraldı.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/recep-ivedik-4-rekorlari-alt-ust-etmeye-devam-ediyor-17618
Şubat ayında gösterime giren ve ilk hafta sonu seyirci rekoru kıran Recep İvedik 4, 6 milyon 912 bin 803 izleyiciyle en çok izlenen film rekorunu Düğün Dernekten devraldı. Şahan Gökbakar'ın başrolünü üstlendiği ve kardeşi Togan Gökbakar'ın yönettiği Recep İvedik 4, daha önce yayınlanan ilk 3 filmin başarısının üzerine çıktı. AA muhabirinin Box Office Türkiye sitesinden derlediği bilgilere göre, gösterime girdiği 21 Şubat'tan itibaren rekorlar kıran film, ilk hafta sonu 1 milyon 641 bin kişi tarafından izlendi ve ilk hafta sonu izlenme rekorunu ele geçirdi. İkinci hafta sonu 1 milyon 161 bin, üçüncü hafta sonu ise 662 bin kişiyi sinemalara çeken film, ikinci ve üçüncü hafta sonu izlenme rekorunu da kaptırmadı. 7 haftadır sinemalarda izleyicisiyle buluşan film, gösterime girdiği tarihten bugüne kadar 6 milyon 912 bin 803 kişi tarafından izlenerek daha önce en çok izlenen film rekorunu 6 milyon 880 bin 917 izleyiciyle elinde bulunduran Düğün Dernek filminin rekorunu elinden aldı. İlk hafta sonu 17 milyon 530 bin 953 lira hasılat elde eden film, 7 haftada 68 milyon 420 bin 442 liralık hasılatıyla 68 milyon 32 bin 508 lira gişe elde eden Düğün Dernekin gişe rekorunu da elde etmiş oldu. Düğün Dernekin 18 haftada elde ettiği seyirci sayısını 7 haftada egale eden filmin, yıl sonuna kadar 2 milyon izleyici rakamını geçeceği tahmin ediliyor.
2,953
Yargı dizisine usta sanatçı konuk olacak!
Pazar akşamları Kanal D ekranında yayınlanan Yargı dizisinin bu hafta yayınlanacak yeni bölümüne sanatçı Funda Arar konuk olacak.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/yargi-dizisine-usta-sanatci-konuk-olacak-2906926
Başrolünde Pınar Deniz ve Kaan Urgancıoğlu'nun yer aldığı Yargı dizisinin yeni bölüm fragmanı yayınlandı. Dizinin 24. bölümü bu hafta pazar günü yayınlanacak. Diziye konuk oyuncu olarak sanatçı Funda Arar konuk olacak. YARGI'YA FUNDA ARAR KONUK OLUYOR Kanal D’nin, 24 Eylül Pazar günü üçüncü sezonuyla ekrana gelecek olan dizisi Yargı'ya ünlü sanatçı Funda Arar konuk oluyor. Sette görüntülenen Funda Arar, bu hafta izleyici karşısına çıkacak. Arar’ın dizide nasıl bir karakter ile izleyici karşısına çıkacağı ise merakla bekleniyor. YARGI DİZİSİNE 2 YENİ OYUNCU DAHİL OLDU Kanal D ekranında yayınlanan Yargı dizisi yayın hayatına başladı. 3. Sezon bölümleri büyük bir merakla beklenen dizinin yönetmenliğini Ali Bilgin. senaristliğini ise Sema Ergenekon üstlen. yor. Diziye Eren (Uğur Aslan) komiserin kız arkadaşı Dilek ve ablası Filiz hikâyeye geliyor. Dilek rolünü Seda Türkmen oynayacak. Dilek’in ablası Filiz’i ise Özlem Türay oynayacak. Başarılı oyuncu bu sezon Kanal D‘nin “Dilek Taşı” için de görüşmüş, ancak son durağı yine aynı kanalın sevilen dizisi “Yargı” oldu. Diziye Filiz ve Dilek kardeşler sakladıkları sırla dahil olacak. YARGI YENİ BÖLÜM FRAGMANI YAYINLANDI
3,517
Yeni Marvel filmi bekleyenlere kötü haber: Deadpool 3, Blade ve birçok proje ertelendi
Henüz geçtiğimiz haftalarda Deadpool 3'ün müjdesini veren Marvel, kısa süre önce birçok filmini ertelediğini duyurdu. Daha önce set çalışmaları da askıya alınmıştı.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/yeni-marvel-filmi-bekleyenlere-kotu-haber-deadpool-3-blade-ve-bircok-proje-ertelendi-2849835
ABD merkezli çizgi film roman yayımcısı Marvel, birçok projesiyle dünya sinemasına yön verdi. Son dönemde şirket, merakla beklenen Deadpool 3, Blade ve FantasticFour ve Avengers: Secret Wars filmlerinin de vizyon tarihini açıklamıştı. Ancak aniden verilen bir kararla söz konusu projelerin vizyon tarihleri ertelendi. Bu, özellikle Deadpool 3'ü bekleyen kişileri ise biraz hayal kırıklığına uğratmış olabilir. Zira Deadpool'un yeni filmi, 2024 gibi uzun bir sürede karşımıza çıkacaktı. Marvel, “Blade, Deadpool, Fantastic Four ve Avengers: Secret Wars” filmlerini erteleme kararı aldı. Marvel, yönetmen Bassam Tariq’in geçen ay projeden çekilmesinin ardından Blade filmini Atlanta’daki prodüksiyonunu tamamen durdurmuştu. Nedeni tam olarak açıklanmayan büyük erteleme kararları işte şimdi geldi. Firma ortaya çıktığı kadarıyla yeni planlanacak Blade filmini 3 Kasım 2023’ten 6 Eylül 2024’e, Deadpool'u 6 Eylül 2023’ten 8 Kasım 2024’e ve merakla beklenen Fantastic Four filmini ise 8 Kasım 2024’ten 14 Şubat 2025’e taşıyor. MARVEL'DEN TOPLU ERTELEME Avengers: Secret Wars filmi ise 7 Kasım 2025’ten 1 Mayıs 2026’ya taşınıyor. Geçtiğimiz aylarda “Marvel Sinematik Evreni” 5. ve 6. aşama hakkında bazı bilgiler gelmişti. Tekrardan üzerinden geçmek adına firma 5. aşamayı Ant-Man & The Wasp: Quantumania (2023) ile başlatacak ve Thunderbolts (2024) filmiyle bitirecek. Ayrıca Secret Invasion (2023), Guardians of the Galaxy Vol. 3 (2023), The Marvels (2023), Echo (2023) ve Loki (2023) için ikinci sezon karşımıza çıkacak. Aynı zamanda Ironheart (2023), Agathe: Coven of Chaos (2023), Anthony Mackie’nin başrolde olduğu Captain America: New World Order (2024) ve Charlie Cox’un başrolde olduğu Daredevil: Born Again (2024) da ekranlara gelecek. 4. aşamayı yakında ekranlara gelecek Black Panther: Wakanda Forever ile bitireceklerini aktaran Marvel, yukarıdaki 5. aşama içerikleri sonrasında 6. aşamayı 2025 yılında çıkacak Fantastic Four filmi ile başlatacak. 6. aşama kapsamında 2025 yılında Avengers: The Kang Dynasty, 2026 yılında ise Avengers: Secret Wars yayınlanacak. İlgili Haberler Netflix'e rakip: HBO Max, Türkiye'de yayın hayatına başlıyor Exxen üyelik ücretlerine zam geldi: İşte yeni fiyatı
2,201
'Kazakistan ve Türkiye Dostluk Konseri' düzenlendi
Eskişehir'de, Karagandi Tattimbet Kazak Halk Müziği Orkestrası tarafından "Kazakistan ve Türkiye Dostluk Konseri" düzenlendi.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/kazakistan-ve-turkiye-dostluk-konseri-duzenlendi-113957
Eskişehir'de, Karagandi Tattimbet Kazak Halk Müziği Orkestrası tarafından Kazakistan ve Türkiye Dostluk Konseri düzenlendi. Kazakistan'ın ünlü bestekarı Tattimbet'in doğumunun 200. yılı anısına düzenlenen etkinlik, Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Düsen Ükibay'ın orkestra şefliğini yaptığı konserde, Sarı Yayla, Dede Korkut Efsanesi, Sarı Gelin, Atçılar gibi eserler seslendirildi. Kazakistan ve Türkiye'nin dostluğu ilelebet sürecek Vali Güngör Azim Tuna, programda yaptığı konuşmada, Kazakistan ve Türkiye'nin iki dost ülke olduğunu ve bunun ilelebet süreceğini söyledi.
663
Tivibu'da diziler yıl boyunca izleyiciyle buluşacak
Tivibu; macera, aksiyon ve komedi türündeki dizileri yıl boyunca izleyicisiyle buluşturuyor. Platformda uluslararası yapımlar 'Dizi Klasörü'nde bu aydan itibaren yerini alırken, gişe yapımları ve belgeseller de ekrana getiriliyor.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/tivibuda-diziler-yil-boyunca-izleyiciyle-bulusacak-2808540
Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu, yeni yıla dizi tutkunlarına özel farklı türdeki yapımları izleyiciyle buluşturuyor. Tivibu Dizi Klasörü'ne geçtiğimiz aylarda eklenen “Smother”, “The White Princess”, “Manhattan (2014)” ve “Endeavour” adlı yapımlar platformda ilgiyle karşılanıyor. “For Life”, “L.A.'s Finest”, “Counterpart”, “Carter”, “United We Fall” gibi farklı türdeki yabancı diziler 15 Ocak'ta platformun Dizi Klasörü'nde yerini alacak. Seyircilerden tam not alan “Justified” ve “Helix” serileri ise 30 Ocak'ta izleyiciyle buluşacak. ‘For Life' Dizi tutkunlarının merakla beklediği “For Life” 15 Ocak'ta platform ekranlarında yayınlanmaya başlanacak. AAFCA'da (The African American Film Critics Association) en iyi drama dizi ödülünü alan yapım “For Life”, Aaron Wallace'ın özgürlük mücadelesini konu alıyor. Isaac Wright Jr.'ın hayatından esinlenilen yapım, haksız yere müebbet hapse mahkûm edilmiş kahramanın özgürlüğüne kavuşabilmek için avukat olmaya karar vermesi ile başlıyor. ABD hukuk sistemini eleştiren seri, ABD'de ezilen kesimin bir yansıması niteliği taşıyor. ‘Helix' Tüm insanlığı yok edebilecek bir hastalık ve çok daha fazlası anlatan “Helix”, Kuzey Kutubu'nda bulunan bir araştırma tesisinde insanlık için tam bir felaket olacak potansiyel bir salgını önlemeye çalışan bilim insanlarını konu alıyor. Başrollerini Billy Campbell ve Hiroyuki Sanada'nın paylaştığı bilim-kurgu, korku ve dram türlerindeki Helix platform seyircilerinin karşısına çıkıyor. 'United We Fall' İki kız çocuğu sahibi Jo ve Bill, ailelerinin farklılıklarına rağmen bir arada kalabilmiştir. Ancak ailenin büyükannesi, Jo ve Bill'in yanına taşınınca tüm düzen bozulur. Baş rollerinde Will Sasso ve Christina Vidal Mitchell'ın bulunduğu aile, komedi türlerinde bir sitkom olan “United We Fall” platformda yer alıyor. Belgesel kuşağı Platform, Sinema 1001'de Pazartesi günleri 22:00 da “Baraka”, “Samsara” ve “İnsan” belgeselleriyle Kült Filmler Belgesel Kuşağı'na devam ediyor. Sanskrit kökenli modern dillerde ‘dünya' anlamına gelen Samsara, 4 yılda 25 farklı ülkenin yaklaşık 100 farklı bölgesinde çekildi. Kutsal mekanlar, endüstri merkezleri, doğal güzellikler ve felakete uğramış bölgeleri ziyaret ederek kameraya alan yönetmen Ron Fricke, izleyicilere özel bir içerik sunuyor. Christopher Nolan'ın tarzını yeniden kanıtladığı bilim, kurgu, aksiyon türlerindeki TENET, platform ile sinemaseverlerin karşısına çıkıyor. John David Washington, Robert Pattinson, Elizabeth Debicki ve Kenneth Branagh gibi yıldızların önemli roller üstlendiği TENET, platform ekranlarında yer alıyor.
1,568
AB mahkemesinden fotoğrafta telif hakkı kararı
AB mahkemesinden fotoğrafta telif hakkı kararı
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/fotogaleri/ab-mahkemesinden-fotografta-telif-hakki-karari-17527
4,082
İstanbullu Gelin izle: İstanbullu Gelin Yeni Sezon 53. Son Bölüm, Fragman (Youtube, Puhu Tv izle)
İstanbullu Gelin yeni sezon ilk bölümü ile bu akşam karşısınıza çıkacak. Binlerce kişi İstanbullu Gelin yeni sezondan neler yaşanacağını merak ediyor. Biz de sizler için İstanbullu Gelin izle, İstanbullu Gelin yeni sezon ilk bölüm izle, İstanbullu Gelin fragman izle, İstanbullu Gelin 53. yeni fragman izle, İstanbullu Gelin youtube ve puhu tv izle, İstanbullu Gelin yeni bölüm izle aramalarınızı cevapladık. İşte İstanbullu Gelin fragmanı
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/istanbullu-gelin-izle-istanbullu-gelin-yeni-sezon-53-son-bolum-fragman-youtube-puhu-tv-izle-257329
İstanbullu Gelin yeni sezon ilk bölümü ile bu akşam Star ekranlarında olacak. İstanbullu Gelin izlemek isteyenler İstanbullu Gelin yeni bölüm izle linkine tıklayabilirler. Uzun bir süreden sonra izleyicisinin karşısına çıkacak olan İstanbullu Gelin ekibi oldukça heyecanlı. Sosyal medyadan da heyecanlarını dile getiren oyuncular yeni fragmanı da hesaplarından yayınladı. İstanbullu Gelin yeni sezon ilk bölüm, İstanbullu Gelin yeni fragman izle, İstanbullu Gelin youtube ve puhu tv izle, İstanbullu Gelin yeni sezon ilk bölüm fragmanı izle aramalarınızın cevabı burada. İşte İstanbullu Gelin'e dair merak edilenler İstanbullu Gelin 54. yeni bölüm fragmanı İstanbullu Gelin yeni sezon fragmanında; Çöküş içinde olan Boranlar’da sular durulmuyor. Faruk, aileyi bir arada tutma mücadelesi verirken, Süreyya hem Faruk’a hem kızına hem de tüm sevdiklerine yetebilmek için güçlü durmaya çalışmaktadır. Adem, Dilara’ya ulaşamamanın öfkesini çıkartacak yer ararken, Fikret vicdan muhasebesiyle git gide karanlığa çekilmektedir. Akif’ten gelen sürpriz bir haber tüm aileyi harekete geçirir. Boranlar yeni bir dönemin başladığının farkında olmadan umuda tutunmaktadır, Esma hariç… Esma için geçmişten gelen bu sürpriz büyük bir yüzleşmeyi beraberinde getirmektedir… İstanbullu Gelin 53. bölümünde; Fikret uçağın korgo bölümünde bulunan uyuşturucu nedeniyle tutuklanır. Bu durum Boran Şirketler grubunun hisse kaybetmesine sebep olmaktadır. Faruk detaylı bir araştırma ile komployu yapanı bulmaya çalışmaktadır. Adem ise Fikret’e karşı oynamaya devam etmektedir. Süreyya’nın kanamasının olması ise Boranlar’a bir şok daha yaşatacaktır. Faruk, İpek’in desteği ile komployu yapanın Adem olduğunu öğrenir ve önemli bir karar vererek Adem’in karşısına bir seçimle çıkar.
3,225
Yabani dizisinin 2 başrol oyuncusu belli oldu! Ömer dizisinden yapılan transfer dikkat çekti
Yabani dizisi için ilk olarak Halit Özgür Sarı ile anlaşma sağlandı. Dizinin ana kadrosu kesinleşmeye başladı. Dizinin kadın başrol oyuncusu Ömer dizisinin Süreyya'sı oldu.
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya/yabani-dizisinin-2-basrol-oyuncusu-belli-oldu-omer-dizisinden-yapilan-transfer-dikkat-cekti-2894757
“Yabani” dizisinin hazırlıkları sürüyor. Merakla beklenen dizi ile ilk el sıkışılan başrol oyuncusu Halit Özgür Sarı olmuştu. Sarı dizide “Yaman” rolünü oynayacak. M. Çağatay Tosun‘un yöneteceği dizinin Ateş adlı diğer başrol oyuncusu ise Bertan Asllani oldu. YABANİ DİZİSİNE 2 YENİ OYUNCU DAHA DAHİL OLDU Gazeteci Birsen Altuntaş'ın haberine göre; Yabani dizisinin 2 yeni başrol oyuncusu belli oldu. Halit Özgür Sarı ile anlaşma sağlanmıştı. Diğer oyuncularda Bertan Asllani ve Simay Barlas oldu. Son olarak “Gecenin Ucunda” dizisindeki performansıyla beğeni toplayan başarılı oyuncu aynı zamanda 29 Ekim’de Disney Plus‘ta seyirciyle buluşacak olan 6 bölümlük Aras Bulut İynemli‘nin başrol oynadığı “Atatürk” dizisinde de Ali Fethi Okyar‘u oynadı. Bertan Asllani yeni sezonda hem ekranda, hem de dijital mecrada iki koldan birden seyirciyle buluşacak. Hem hikâyesi, hem de senaryosu Hilal Yıldız‘a ait olan dizinin kadın yıldızı Rüya‘yı oynayacak isim ise Simay Barlas oldu. Barlas son olarak “Ömer” dizisindeki oyunculuğuyla beğeni toplamıştı.
469
Esenyurt Kardeş Kültürler Festivali’nin tanıtım lansmanı yapıldı
Esenyurt Belediyesi’nin il dernekleriyle birlikte düzenleyeceği Kardeş Kültürler Festivali’nin tanıtım lansmanı yapıldı. 08-17 Ekim 2022 tarihlerinde gerçekleşecek olan festivale tüm vatandaşları davet eden Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, “Herkesin kendini özgürce ifade edebileceği bir festival göreceğiz” dedi.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/esenyurt-kardes-kulturler-festivalinin-tanitim-lansmani-yapildi-2849212
Esenyurt’ta ilk kez gerçekleşecek Kardeş Kültürler Festivali’nin tanıtım lansmanı Esenyurt Nikah Sarayı’nda yapıldı. Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Esenyurt İl Dernekleri Başkanı Orhan Onur, Esenyurt Belediyesi CHP meclis üyeleri, başkan yardımcıları, siyasi partilerin ilçe başkanları, muhtarlar, STK ve dernek temsilcilerinin katıldığı kahvaltılı tanıtım programında, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda 10 gün boyunca devam edecek olan festivalin içeriğiyle ilgili sunum yapıldı. NİTELİKLİ BİR FESTİVAL OLACAK Programda konuşma yapan Başkan Bozkurt, “Herkesin kendini özgürce ifade edebileceği bir festival göreceğiz. İçerik olarak en nitelikli festivallerden bir tanesi. Ben öncelikle emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Güzel bir başlangıç yaptık. Şimdi bunu doldurmak bizlerin sorumluluğunda” diye konuştu. Festivalin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür eden Başkan Bozkurt, “Sizden ricam, bu festival sürecinde birlik beraberlikten rahatsız olup sorun çıkarmak isteyenler olabilir ya da biri sorumsuz davranabilir, lütfen onlara sahip çıkın. Buna sahip çıkmak ülkenin geleceğine, birlik ve beraberliğimize sahip çıkmaktır. Birbirimizi anladığımızda ne kadar zengin bir coğrafyada oturduğumuzu görmüşü oluruz. Kafkasya’ya bakın, Asya’ya bakın, Avrupa’ya bakın, çoğunun iki üç çalgısı vardır ama telli çalgılarda bir tane sazı bile çalmanın iki üç hali var. O kadar zenginlik var ki aslında bu çok sesliliğin ahengiyle hareket edersek, buraya gelen insanların bir arada yaşama duygusunun ne kadar derin olduğunu da görmüş oluruz” şeklinde konuştu. Festivalde Uganda Güzellik Yarışması yapılacağını belirten Başkan Bozkurt şunları ekledi: “Pandemi sürecinde Esenyurt’un aleyhine o kadar çok şey söylenmeye çalışıldı ki Uganda Güzellik Yarışması da kötü bir şeymiş gibi anlatıldı. Biz de dedik ki gizli saklı yapmasınlar. Esenyurt Meydanı’nda yapsınlar. Tabii ki herkes kendi vatanında mutludur ama maalesef kurulmak istenen yeni dünya düzeni insanları evlerinden, vatanlarından uzaklaştırdılar. Bizim hedefimiz, onları evlerine huzurla, mutlulukla göndermektir. Burada kalanların da kendilerini ifade etmelerine olanak sağlamalıyız.” BİR KÜLTÜR VE KARDEŞLİK KENTİ Esenyurt’un bir kültür ve kardeşlik kenti olduğunu tüm Türkiye’ye göstermek için ilçe halkını festivale davet eden Esenyurt İl Dernekleri Başkanı Orhan Onur, “Esenyurt’ta Kardeşlik Festivali düzenliyoruz. Bu konuda Sayın Kaymakamımıza, Sayın Belediye Başkanımıza ve tüm dernek başkanı arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Çok yardımcı oldular. Bundan sonra hep beraber kardeşçe, güzel bir şekilde şenlik içerisinde Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda festivalimizi gerçekleştireceğiz. Bu konuda bütün Esenyurt halkının desteğini istiyoruz. Esenyurt halkıyla orada kardeşçe buluşalım ve güzel bir Esenyurt’u Türkiye’ye gösterelim” dedi. Festivale tüm kurum ve kuruluşların sahip çıkması gerektiğini ifade eden Esenyurt Kent Konseyi Başkanı Mehmet Hanifi Kaya şöyle konuştu: “Esenyurt Kardeş Kültürler festivalini düzenlediği için başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Yaşanılır bir kent için kültür ve sanat önemlidir. Esenyurt Belediyesi de son 1 yılda yoğun bir şekilde festivaller yapmaya başladı. Esenyurt gibi bir ilçenin böyle etkinliklere çok ihtiyacı var. Esenyurt bir kardeşlik ve dostluk kenti. Bu yüzden yapılacak festivale tüm kurum ve kuruluşlarımızla sahip çıkmamız gerekiyor.” 40 İLİN STANDI OLACAK Esenyurt Belediyesi’nin il dernekleriyle birlikte 08-17 Ekim 2022 tarihleri arasında düzenleyeceği etkinlik, 40 ilin katılımıyla gerçekleştirilecek. Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda 10 gün boyunca devam edecek olan etkinlikte her gün bir bölgenin tanıtımı yapılarak o bölgeye özgü sanatçılar konser verecek. Geleneksel el sanatları stantları, kıyafet kültürü, yemek kültürü, yörelerin zanaatlarının gösterileceği zanaat sokağı, halk oyunları, halk âşıkları, mahalli sanatçılar, yöre ozanları, gelenek ve görenekleri tanıtan programlar, gösteriler ve spor müsabakaları, sohbet programları, yöreleri tanıtan kısa film ve belgesel gösterileri, efsaneler, fıkralar, destanlar ve köy seyirlik gösterilerin yer alacağı festival 8 Ekim’de Yeni Belediye Meydanı’ndan yapılacak kortej yürüyüşüyle başlayacak. MESLEKLER TANITILACAK Festivalde çini ve seramik, sepet örme, lüle taşı, kilim dokuma, feretiko bezi dokuma, bıçak ve boynuz tarak yapımı, geleneksel Türk işlemeleri, sıcak cam yapımı ve bakırcılık gibi unutulmaya yüz tutmuş onlarca el emeği ürünlerin yapımının gösterileceği alanlar yer alacak. Yöresel kültürlerin tanıtılacağı festival alanına her ilin görselleriyle süslenen stantlar kurularak her gün birkaç ilin tanıtımı da yapılacak. 08-17 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek olan festivalin program akışı şöyle: Programın 1’inci gününde saat 18.00 Festival Açılış Korteji (Yeni Belediye Meydanı’ndan başlayacak.) 19.00 açılış konuşmaları. 19.30 festival tanıtım filmi. 20.00 halk oyunları gösterisi, 20.30 Kubat Konseri (Esenyurt Cumhuriyet Meydanı) 2’inci gün de Karadeniz Gecesi Bölge Tanıtım Filmi, 13.00-17.00 Bölgeye Özel Yöresel Sanatçı Konserleri , 20.00 Halk Oyunları Gösterisi, 20.30 Resul Dindar Konseri 3’üncü günde, Uluslararası Kültürler Gecesi yapılacak. saat 19.00’da Ahmad Azrak Konseri 4’üncü gün Uluslararası Kültürler Gecesi, saat 19.00’da DJ Blackk Beat Show, saat 20.00’da Mıss Uganda Esenyurt 5’inci gün Ege ve Akdeniz Gecesi Bölge Tanıtım Filmi saat 20.00’da halk oyunları gösterisi Saat 20.30 Tolga Çandar konseri 6’ıncı gün İç Anadolu Gecesi saat 15.00-17.00 bölgeye özel yöresel sanatçılar konserleri, 20.00’da halk oyunları gösterisi, 20:30 Mustafa Özarslan konseri 7’inci gün Marmara, Trakya ve Rumeli Gecesi olacak. Gecede saat 15.00-17.00 bölgeye özel yöresel sanatçılar konserleri, 20.00 halk oyunları gösterisi. 20.30 Serkan Çağrı ve orkestrası 8’inci gün de Güneydoğu Anadolu Gecesi düzenlenecek. Program çerçevesinde saat 15.00-17.00 bölgeye özel yöresel sanatçılar konserleri. 16.00 Halk Oyunları Gösterisi. 17.45 Latif Doğan 9’uncu gün ise, Doğu Anadolu Gecesi yapılacak. Saat 15.00-17.00 bölgeye özel yöresel sanatçılar konserleri, 19.00 Mehmet Öndül Konseri, 20.00 halk oyunları gösterisi, 20.30 Yudum Konseri 10.’uncu günde de açık sahne konserleri olacak.
1,448
İstanbul Film Festivali, görme engelli bireyleri de sinema salonlarında ağırlayacak
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bu yıl 5-16 Nisan 2019 tarihleri arasında düzenlenen İstanbul Film Festivali'nde görme engelli bireyleri de sinema salonlarında ağırlayacak.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/istanbul-film-festivali-gorme-engelli-bireyleri-de-sinema-salonlarinda-agirlayacak-2637880
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bu yıl 38'incisi gerçekleştirilen İstanbul Film Festivali, görme engelli bireyleri de sinema salonlarında ağırlayacak. 5-16 Nisan 2019 tarihleri arasında düzenlenen festivalde yer alan 20 filmin sesli betimlemesi, Turkcell Hayal Ortağım, uygulamasında yer alan ‘Cepten Sesli Betimleme' teknolojisiyle yayınlanacak. Turkcell tarafından toplumun her kesiminde fırsat eşitliği odağıyla hayata geçirilen projelerden biri olan 'Cepten Sesli Betimleme' teknolojisi, ilk defa bir festivalin içinde yer alarak sesli betimleme hizmetinin görme engelli sinemaseverlere lokasyon bağımsız ulaştırılmasını sağlayan ilk uygulama olacağı belirtildi. Turkcell'in Young Guru Academy işbirliği ile ve Sesli Betimleme Derneği'nin destekleriyle hayata geçirdiği Hayal Ortağım uygulaması içerisinde yer alan 'Cepten Sesli Betimleme', filmlerin kilit noktası olan çevre, mekan, kişi ya da objeye dair özelliklerin ve diyalogsuz sahnelerin sesle tasvir edilmesini sağlıyor. Bugüne kadar 175'ten fazla vizyon filminin sesli betimlemesini görme engellilere ulaştıran bu hizmet sayesinde görme engelli sinemaseverler, hiçbir görsel detayı kaçırmadan sinemada sevdikleriyle kesintisiz film keyfi yaşıyor. Sesli betimleme hizmetinden yararlanmak için, görme engellilerin, filmin oynadığı sinema salonuna gidip filmin herhangi bir anında uygulama üzerinden Sesli Betimleme'yi başlatmaları ve kulaklıklarını takmaları yeterli oluyor. Sesli betimleme filmle senkron bir şekilde ilerleyip kullanıcının filmi tüm detaylarıyla takip etmesini sağlıyor. Uygulama tüm kullanıcılara ücretsiz hizmet veriyor. İstanbul Film Festivali'nde Sesli Betimleme özelliği ile yer alacak filmler ve programı şöyle; Ulusal yarışmada yer alan yerli filmler: Nebula, Aden, Kız Kardeşler, Kardeşler, Güvercin Hırsızları, İçerdekiler, Saf, Yuva. Yabancı filmler: Border / Sınır, High Life, Dragged Across Concrete / Adaletsiz, Aquarela, Yuli, God Exists, Her Name Is Petunia / Onun Adı Petrunia, By The Grace Of God / Yüzleşme, Adopt a Daddy / Damien Dünyayı Değiştirmek İstiyor, A Faithful Man / Sadık Bir Adam, The Kindness of Strangers / Yabancıların Nezaketi, Synonyms / Eşanlamlılar, The White Crow / Beyaz Karga.
1,868
Amerika’yı türkülerle fethettiler
Türk gençleri, Anadolu’nun nağmelerini Amerika’da yükseltiyor. Dünyanın en önemli müzik okullarından biri olan Berklee’de eğitim gören Türk gençleri, Boston’da kurdukları The Çay Party grubu ile Anadolu’nun türkülerini Amerikalılara sevdirmeyi başardı.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/amerikayi-turkulerle-fethettiler-194087
Grup üyesi Mersinli genç keman sanatçısı Bengisu Gökçe, “Biz, Anadolu’nun müziklerini, kültürünü Amerika’daki insanlara tanıtmayı kendimize görev biliyoruz” dedi. Türkiye’deki müzik eğitimlerinin ardından Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Boston şehrindeki Berklee College Of Music’te öğrencilik hayatlarına devam eden Türk gençleri, farklı ülkelerden genç müzisyenlerle birlikte kurdukları The Çay Party grubu ile Türk müziğinin nağmelerini seslendiriyor. Gerek verdikleri konserlerde gerek sosyal medya ve müzik sitelerinde büyük ilgi gören grup, Türk müziğinin ve Türkiye’nin tanıtımına büyük katkı sağlıyor. Müzik eğitimleri başarılarla dolu, Türkiye’nin parlayan yıldızları Denizlili Mahir Can Küçük ve Mersinli Bengisu Gökçe’nin büyük emekleriyle her geçen gün tanınırlığını artıran The Çay Party, uzak diyarlara türkülerin tadını yaşatıyor. Genç yaşında birçok başarıya imza attı Bodrum Müzik Festivali’nde Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nın konserine solist olarak davet edilerek Türkiye’ye gelen Mersinli genç keman sanatçısı Bengisu Gökçe, konserin ardından memleketi Mersin’de, İHA muhabirine The Çay Party’i ve hedeflerini anlattı. Genç müzisyen Mahir Can Küçük’ün 2014 yılında kurduğu The Çay Party’e 2016 yılında dahil olan grubun tek kadın üyesi 26 yaşındaki Gökçe, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Devlet Konservatuvarı Keman Performans Bölümü mezunu. MEÜ’de henüz 7 yaşında başladığı keman eğitiminde, 4 yıllık üniversite eğitimini 2 yılda büyük bir başarıyla tamamlayan Gökçe, bir yıl MEÜ Devlet Konservatuvarı’nda hocalık yapmasının ardından Almanya Berlin’de Hanns Eisler Müzik Okulu’na kabul edildi. Buradaki bir yıllık eğitimden sonra 2015 yılında Berklee College Of Music sınavlarına giren ve burslu olarak okula kabul edilen Gökçe, halen öğrencilik hayatına burada devam ediyor. Genç yaşında müzik hayatına birçok başarı sığdıran, katıldığı ulusal ve uluslararası yarışmalardan ödüllerle dönen Gökçe, Türkiye’nin çok büyük orkestraları eşliğinde solist olarak çalma fırsatları yakaladığını, bu anlamda çok şanslı olduğunu söyledi. Berklee’deki ilk yılında okulun konçerto yarışmasını kazanarak okul orkestrasında solist olarak çalma şansı elde ettiğini, aynı yıl yaylı bölümünü kazandığını ifade eden Gökçe, halen çalışmalarına hocalarla konserler vererek ve solo performanslarıyla devam ettiğini belirtti. “The Çay Party’nin bu kadar ilgi göreceğini düşünmüyorduk” The Çay Party’nin, Berklee’den geçen Mayıs ayında mezun olan müzisyen Mahir Can Küçük tarafından 2014 yılında kurulduğunu aktaran Gökçe, “2016 Ocak ayında Mahir’den aldığım bir teklifle gruba dahil oldum. Ben, Türkiye ve Berlin’deki eğitimim süresince maalesef Türk, Ortadoğu ve dünya müzikleriyle hiç ilgilenme fırsatı bulamamıştım. Boston’da 2016 yılından itibaren çalışmaya başladığım değerli hocam Filistinli Simon Shaheen, bana Türk müziği ile ilgili her şeyi öğretti. Tabi daha öğrenecek çok şey var, fakat öyle bir hocaya sahip olduğum için çok şanslıydım. Mahir’in grubunda yer almak da bana kendi kültürümüz, kendi müziğimizle ilgili çok fazla şey öğretti. Çok şanslıyım, çok mutluyum. Biz hala çalışmalarımıza devam ediyoruz. Biz Türk müziği yapmaya ilk başladığımız zaman bu kadar ilgi göreceğimizi düşünmüyorduk, çünkü Amerikalıların ne kadar Türk müziğini anlayabileceğinden çok emin değildik. Tanıtma amaçlı girdiğimiz bu yolda çok büyük ilgi gördük. Konserlerde türküler, Türkçe pop ve grup üyelerinin eserlerini seslendiriyoruz. Grubumuz 8 kişi ve sadece Mahir ve ben Türk’üm. Grubumuzda Amerikalı, Kanadalı, Filistinli arkadaşlarımız var. Biz, ülkemizin halk müziğini, sanat müziğini, onların da anlayabileceği başka stillerde de birleştirip ama Türk müziğinin özünü koruyarak seslendirdiğimiz için etkileşim çok güzel oldu, Amerikalı ve Avrupalı arkadaşlarımızdan büyük ilgi gördük” diye konuştu. “Anadolu’nun müziklerini, kültürünü Amerika’da tanıtmayı kendimize görev biliyoruz” Türk müziklerini, Türk enstrümanları kullanarak, türkülerin melodilerini, söyleme ya da çalma şekillerini muhafaza ederek ve biraz caz, biraz rock ses soundları ekleyerek sunduklarını belirten Gökçe, böylece ilginin çok arttığını söyledi. Sosyal medya ve müzik sitelerinde de popüler olduklarını anlatan Gökçe, “Biz Çay Party olarak, Türkiye’nin, Anadolu’nun müziklerini, tınılarını, kültürünü Amerika’daki insanlara tanıtmayı kendimize bir görev biliyoruz. Bu kadar ilgi aldığımız için aslında şans bize geldi. Biz hiç beklemiyorduk. Bu fırsatı, Türkiye’nin değerlerini orada tanıtmak için kullanmak istiyoruz” ifadelerini kullandı. “Türkiye ve dünya müzisyenleri arasında köprü olmak istiyorum” Berklee’den mezun olduktan sonra Hollywood film endüstrisinin kalbi Los Angeles’e gitmeyi planladığını dile getiren Gökçe, hedeflerini ise şöyle anlattı: “Orada hem filmler için müzikler kaydederken hem dünya müzikleri yaparken hem şarkıcı hem kemancı olarak hayatımı sürdürmek istiyorum. Ayrıca, şu ana kadar aldığım Türk, Ortadoğu ve batı müziklerini birleştirerek, Türk müziğini aynı Çay Party’de yaptığımız gibi farklı kültürlerden insanlara tanıtmayı da çok istiyorum. Ben Berklee’ye gidebilmiş, orada birçok müzisyenle tanışmış ve onlarla konserler verebilmiş bir insan olarak bunu bir şans ve aslında bir görev olarak düşünüyorum. Orada tanıştığım inanılmaz müzisyenler var. O müzisyenleri neden sadece ben tanıyor ve görüyor olayım? Türkiye’nin müzik endüstrisiyle Amerika ve dünyanın başka yerlerindeki müzisyenler arasında bir köprü olmak istiyorum. Orada tanıştığım insanları, orada yaptığım projeleri Türkiye’ye getirmek istiyorum. Bunu kendime misyon olarak belirledim. Bu, uzun soluklu bir proje. O zamana kadar da Türk müziğini oradaki insanlara tanıtmayı amaçlıyorum.”
3,552
Acun Ilıcalı açtı ağzını yumdu gözünü! ‘Bir anneye yakışmayan şeyler’
Survivor'ın final gecesinin ardından Acun Ilıcalı sitem etti. Yarışmaya veda eden Batuhan Karacakaya'nın annesini eleştirdi. 'Biz kimsenin hakkını yemeyiz'...
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/medya-videolari/acun-ilicali-acti-agzini-yumdu-gozunu-bir-anneye-yakismayan-seyler
3,983
Acun Ilıcalı jüri üyelerine sitem etti
Acun Ilıcalı jüri üyelerine sitem etti
Medya
https://www.tgrthaber.com.tr/fotogaleri/acun-ilicali-juri-uyelerine-sitem-etti-21438
840
Cannes Film Festivali başladı
Geçtiğimiz yıl koronavirüs salgını sebebiyle iptal edilen Cannes Film Festivali iki yıllık aradan sonra yeniden düzenlendi.
Kültür-Sanat
https://www.tgrthaber.com.tr/kultur-sanat/cannes-film-festivali-basladi-2787507
Cannes Film Festivali iki yıllık aradan sonra yeniden düzenlendi. 74. Cannes Film Festivali’nin açılış gününde 'Annette' filminin gösterimi yapıldı. İki yıldır pandemi nedeniyle düzenlenmeyen festivalde kırmızı halı bu yıl yıldızlar geçidine sahne oldu. İlk günün kırmızı halısına Bella Hadid damga vurdu. Kırmızı halı Hadidin yanı sıra Candice Swanepoel, Jessica Chastain, Marion Cotillard, Maggie Gyllenhaal, Jodie Foster gibi yıldız oyuncuların geçidine de sahne oldu. Festivalde Onursal Altın Palmiye Ödülü ise Jodie Foster’a verildi. İlgili Haberler Cannes Film Festivali ertelendi