Unnamed: 0.2
int64
1
27.4k
Baslik
stringlengths
15
120
Ozet
stringlengths
44
350
Kategori
stringclasses
14 values
Link
stringlengths
64
169
Icerik
stringlengths
1
43.8k
Unnamed: 0
float64
0
8.39k
2,664
Veterinerlik fakültelerinde altyapı zorunluluğu
Veterinerlik programlarında eğitime başlanması ve sürdürülmesi için asgari koşullar Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) kabul edildi. Fakültelere "fiziki ve teknik altyapı zorunluluğu" getirildi.
Eğitim
https://www.trthaber.com/haber/egitim/veterinerlik-fakultelerinde-altyapi-zorunlulugu-642564.html
Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, 2019'dan bu yana TVHB, Veteriner Fakülteleri Dekanlar Konseyi ve YÖK ile yürütülen çalışmaları mesleğin geleceği açısından tarihi bir başarı olarak nitelendirdi. Genel Kurul'da kabul edilerek YÖK'ün internet sayfasında yayımlanan programa işaret eden Eroğlu, şunları söyledi: Bundan böyle veteriner fakültelerinin açılması ve eğitime başlama aşamasında, sürdürülmesi için asgari altyapı (fiziki ve teknik), asgari insan kaynakları (akademik, idari ve teknik personel) eğitimin nicelik ve niteliği ile ilgili asgari şartlar genel ve özel ilkeler olarak belirlenmiştir. Fakülte ana binalarından dersliklere, öğrenci laboratuvarlarından eğitim, araştırma ve geliştirme laboratuvarlarına, fakülteye ait büyük ve küçük hayvan kliniklerini içeren hayvan hastanesinden kütüphaneye, eğitim araştırma ve uygulama çiftliğinden teknik altyapıya, akademik, idari, teknik ve yardımcı personele kadar yeni kriterler hayata geçirilecek. Eroğlu, aldığı kaliteli eğitimle mesleğini en iyi şekilde icra eden veteriner hekimlik profilinin yeniden tanımlanacağını vurgulayarak, emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.
1,596
7,153
Fitch Ratings: Türkiye'nin ekonomi politikasına güvenimiz arttı
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in Kıdemli Direktörü ve Türkiye Analisti Erich Arispe Morales, Türkiye'nin mevcut ekonomi politika ekseninin daha dayanıklı olduğuna ve politikaların sürdürüleceğine güvenlerinin arttığını söyledi.
Ekonomi
https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/fitch-ratings-turkiyenin-ekonomi-politikasina-guvenimiz-artti-843607.html
Morales, Politika değişikliğinin etkinliği, rezerv seviyelerindeki iyileşme, dolarizasyonu artırmadan döviz korumalı mevduatların azaltılması, cari açığın düşürülmesi ve enflasyon beklentilerinin hafifletilmesine ilişkin gelişmeler, geçen hafta cuma günü açıkladığımız değerlendirmemizi doğruluyor. dedi. Erich Arispe Morales, Fitch Ratings'in geçen hafta Türkiye'nin kredi notunu 'B'den 'B+'ya ve not görünümünü durağandan pozitife çıkarmasının ardından soruları yanıtladı. Fitch Ratings'in geçen yıl eylülde Türkiye'nin kredi notunu 'B' olarak teyit ettiğini ve not görünümünü negatiften durağana çıkardığını belirten Morales, Bu kararımız, Türkiye'nin ekonomi politikalarındaki değişimin makroekonomik ve finansal istikrarsızlık riskini azaltmada tutarlı olduğu yönündeki değerlendirmemizi yansıtıyordu. Eylülden bu yana mevcut politika ekseninin daha dayanıklı olduğuna ilişkin daha yüksek güvenimiz var. diye konuştu. Morales, Türkiye'nin makroekonomi politikalarındaki tutarlılığın bazı önemli sonuçlar verdiğini dile getirerek, bunlardan ilkinin dış finansman koşullarındaki değişimde görüldüğünü söyledi. Piyasanın sadece kamuya açılmadığını, politika değişikliği sonrasında bankaların ve şirketlerin de dış finansmana erişim sağladığını anlatan Morales, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primindeki gerileme dahil olmak üzere Türk ekonomisi için sevindirici gelişmeler kaydedildiğini vurguladı. Uluslararası rezervlerde daha fazla iyileşme beklentisi Erich Arispe Morales, ekonomi politikalarının enflasyon beklentilerinin gevşemesinde ve enflasyonun kademeli olarak düşmesinde etkili olduğunu belirterek şöyle devam etti: Ayrıca şu anki politikaların Türkiye'nin cari açığını azaltması için de tutarlı olduğu görüşündeyiz. Mayıs 2023'te 12 aylık bazda 60 milyar dolar seviyesinde olan cari açık düşmeye başladı ve yılı 45 milyar dolar seviyesinde kapattı. İleriye dönük ise ülkedeki cari açığın 2024'te Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYH) yaklaşık yüzde 2. 6'sına ve 2025'te yüzde 2. 2'sine düşmesini bekliyoruz. Bu oran, Türkiye ile benzer derecelendirmeye sahip diğer ülkeler için öngörülen ortalamanın altında. Morales, Türkiye'nin uluslararası rezerv seviyelerinde iyileşme görüldüğüne işaret ederek, Baz senaryomuzda öngördüğümüz gibi eğer Türkiye ekonomi politikaları bu şekilde sürdürülürse bu noktada (uluslararası rezervlerde) daha fazla iyileşme göreceğiz. Politikaların sürdürülmesi durumunda uluslararası rezerv kapsamının 2025'te 4. 5 aya yükseleceğini öngörüyoruz. Bu da Türkiye'nin rezerv karşılama oranının B notu kategorisindeki ülkeler için öngörülen seviyenin üzerine çıkması demek. ifadesini kullandı. Döviz korumalı mevduatlardaki düşüş, finansal dolarizasyona yol açmadı Morales, kur korumalı mevduatlara ilişkin de önemli gelişmeler yaşandığını dile getirerek, bunlardan ilkinin Ağustos 2023 sonunda 130 milyar dolar olan kur korumalı mevduat büyüklüğünün 74 milyar dolara gerilemesi olduğunu söyledi. Bu düşüşün, finansal dolarizasyonda kayda değer bir artışa yol açmadan gerçekleşmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Morales, şu değerlendirmede bulundu: Sadece koşullu yükümlülüğün azaltılması değil, aynı zamanda bu mekanizmanın aşamalı olarak ortadan kaldırılmasının finansal dolarizasyonun artmasına yol açmaması önemli. Tüm bu gelişmeleri dikkate aldığımızda, eylül ayındaki değerlendirmemizden 6 ay sonra politika değişikliğinin sürdürüleceğine ilişkin güvenimizin arttığını söyleyebiliriz. Politika değişikliğinin etkinliği, rezerv seviyelerindeki iyileşme, dolarizasyonu artırmadan döviz korumalı mevduatların azaltılması, cari açığın düşürülmesi ve enflasyon beklentilerinin hafifletilmesine ilişkin gelişmeler, geçen hafta cuma günü açıkladığımız değerlendirmemizi doğruluyor. Politika değişikliği dış finansman koşullarında iyileşme sağladı Erich Arispe Morales, yabancı yatırımcıların Türkiye hakkındaki kararlarında küresel ekonomideki gelişmeler, büyüme beklentileri, para politikası ve siyasi gelişmeler gibi çeşitli faktörlerin etkili olduğunu belirterek, Fark ettiğimiz bir gelişme var ki politika değişikliği Türkiye'de sadece makroekonomik finansal istikrar riskini azaltmakla kalmadı, aynı zamanda dış finansman koşullarında da bir iyileşme sağladı ve bu çok önemli. Bu bağlamda, politika çerçevesinin güvenirliliği, dayanıklılığı ve tutarlılığına ilişkin değerlendirmeler, yabancı yatırımcı beklentilerinde önemli bir yol oynadı ve oynamaya da devam edecek. dedi. Enflasyon öngörüleri Fitch Ratings Kıdemli Direktörü ve Türkiye Analisti Morales, gelecek birkaç yılda önemli ölçüde düşüş beklenmesine rağmen enflasyonun Türkiye ekonomisi için temel politika zorluğu olmaya devam ettiğini dile getirerek şunları kaydetti: Bu yılın ilk iki ayında gördüğümüz enflasyon, geçen yılın sonundan bu yana uygulanan bazı politika tedbirlerini yansıtıyordu. Bunlardan biri, yılbaşında asgari ücrete yapılan yüzde 49'luk zam. Bu durum iç talebe ve hane halkı tüketimine bir miktar ivme kazandırdı. Ayrıca, kamu harcamalarının ve kredi kartı kullanımının arttığını gördük. Bu faktörlerin, yılın ilk iki ayında enflasyonist baskıların artmasına yol açtığının farkındayız. Morales, bununla birlikte mali para kredi ve gelir politikalarının enflasyonu düşürme çabasıyla tutarlı olduğunu ve TCMB'nin bu yıl sonunda öngördüğü seviyeye yaklaşan aylık enflasyon patikasına sahip olacağına yönelik beklentilerini koruduklarını ifade etti. Öte yandan, TCMB'nin yüzde 36'lık enflasyon projeksiyonuna karşın Fitch Ratings'in enflasyon beklentisinin yüzde 40 seviyesinde olduğunu söyleyen Morales, Enflasyonun bu yıl ortalama yüzde 58 seviyesinde gerçekleşmesini ve yüzde 29'a inmesini bekliyoruz. Ancak enflasyon sadece bu yıl ve gelecek yıl için değil, orta vadede Türkiye için temel bir politika sorunu olmaya devam ediyor. diye konuştu. Morales, Türkiye'nin enflasyonla mücadele sürecinde istikrarlı ilerleme olduğuna ilişkin göstergeler ve yeniden dengelenme sürecinin enflasyonda sürdürülebilir bir düşüşe yol açacağına yönelik artan güven oluşturulmasının, not yükselmesini sağlayacak faktörlerden olduğunu vurguladı.
256
3,143
ABD'nin UFO birimi yüzlerce ihbar aldı
ABD yönetiminin yalnızca 6 ay önce açtığı yeni UFO gözlem birimi, şimdiden yüzlerce ihbar aldı. Birim, bu yılki tüm soruşturmaların ayrıntılı analizini içeren bir rapor üzerinde çalışıyor.
Dünya Dışı
https://www.trthaber.com/haber/dunya-disi/abdnin-ufo-birimi-yuzlerce-ihbar-aldi-732273.html
Tüm Alanlarda Anomali Çözüm Ofisi (AARO) diye adlandırılan birimden yapılan açıklamada söz konusu ihbarların hepsinin ABD Ordusu'ndan geldiği ifade edildi. Birimin yöneticisi Sean Kirkpatrick, eski veya yeni ihbarların hiçbirinde en azından şimdilik uzaylılara dair ipucu görmediklerini aktardı. UFO ihbarları ciddiye alınıyor Son yıllarda hem ABD Ordusu hem de NASA, halktan veya askerlerden gelen UFO ihbarlarını çok ciddiye alıyor. Son iki yılda bu ihbarların incelenmesi için bir dizi yeni birim kurulurken, Savunma Bakanlığı Pentagon da 2021'de yönetime bir UFO raporu sunmuştu. 25 Haziran 2021'de sunulan rapora dair en çok merak edilen de UFO'ların uzaylılarla ilişkilendirilip ilişkilendirilmediğiydi. UFO'ların Dünya dışı yaşamla bağlantısı yok Raporda bu cisimlerin Dünya dışı yaşamla bağlantısına dair hiçbir kanıt bulunamadığı vurgulanmıştı. Ancak 9 sayfalık bu belge, ABD'li yetkililerin bugüne dek varlığını inkar ettikleri UFO'ları ulusal güvenlik meselesi olarak değerlendiğini göstermişti. Hükümetin bu esrarengiz cisimlere ilgisi 2020'de Tanımlanamayan Hava Olguları Görev Gücü adlı bir başka birimin kurulmasıyla ayyuka çıkmıştı. Öte yandan bu çalışmalar, Tanımlanamayan Uçan Cisimler anlamına gelen UFO'ların kapsamını genişletmişti. Zira bu tarihten sonra söz konusu nesneler, Tanımlanamayan Hava Olguları (Unidentified Aerial Phenomena - UAP) diye anılmaya başlandı. Pentagon'a göre UAP, resmen şu şekilde tanımlanıyor: Uzayda, havada, karada, denizde veya denizin altında tespit edilen ama tanımlanamayan ve ABD askeri tesisleri ya da operasyonları için tehdit oluşturabilecek herhangi bir şey. Ayrıntılı rapor üzerinde çalışılıyor Temmuz 2022'de kurulan AARO ise ABD ordusunun çeşitli şubeleri tarafından sunulan UAP gözlemlerini birleştirmeyi ve araştırmayı amaçlıyor. Kirkpatrick, birimin bu yılki tüm soruşturmaların ayrıntılı analizini içeren bir rapor üzerinde çalıştığını belirtiyor. Raporun kısa süre içinde yayımlanması bekleniyor.
184
13,741
Başakşehir İstanbulspor ile karşılaşacak
RAMS Başakşehir, Trendyol Süper Lig'in 24. hafta maçında 3 Şubat Cumartesi günü İstanbulspor'u konuk edecek.
Spor
https://www.trthaber.com/haber/spor/basaksehir-istanbulspor-ile-karsilasacak-834035.html
Başakşehir Fatih Terim Stadı'nda oynanacak karşılaşma, saat 16.00'da başlayacak. Mücadelede hakem Emre Kargın düdük çalacak. Son maçında deplasmanda TÜMOSAN Konyaspor'u 2-0 geri gelerek 3-2 mağlup eden RAMS Başakşehir, oynadığı 23 maçta topladığı 30 puanla haftaya 9. sırada başlıyor. İstanbulspor ise topladığı 11 puanla ligde son sırada yer alıyor. İki takım arasında ligin ilk yarısında oynanan karşılaşmayı Başakşehir 2-0 kazandı. Figueiredo dönüyor Turuncu-lacivertli ekipte, kırmızı kart cezası biten Joao Figueiredo bu mücadelede takımındaki yerini alacak. Başakşehir'de sakatlığı bulunan Mehdi Abeid'in durumu ise maç günü netlik kazanacak. Süper Lig'de bu sezon 3'er sarı kart gören RAMS Başakşehirli Lucas Lima, Leo Dubois ve Emirhan İlkhan ise ceza sınırında bulunuyor. Bu üç oyuncu, İstanbulspor karşılaşmasında kart görmesi halinde, 25. haftadaki Galatasaray maçında forma giyemeyecek.
614
8,928
Murat Kurum'dan mevcut yönetime eleştiri
AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, "CHP'li İBB yönetiminin İstanbul'da 5 yılda yaptığı tek şey İstanbul'u unutmak oldu. 5 yılda başlayıp da bitirdiği tek şey İstanbul oldu. İstanbul'u bitirmek, duraksatmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar." dedi.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/murat-kurumdan-mevcut-yonetime-elestiri-837912.html
Kurum, yerel seçim çalışmaları kapsamında Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken ile Alibeyköy Vardar Bulvarı'nda esnaf ziyaretinde bulundu. Vatandaşların taleplerini dinleyen, projelerini anlatan Kurum, çocuklara oyuncak hediye etti. Kurum, vatandaşların kentsel dönüşümle ilgili sorularını karşılık, İBB olarak 16 Nisan'da başvuruları alacağız, elimizi taşın altına koyarak Bakanlığın projesine destek olacağız. İstiyoruz ki İstanbul bir an önce dönüşsün. Bunun kararını 31 Mart'ta siz vereceksiniz. 39 ilçemizle, tüm İstanbullularla birlikte dönüşümü yapacağız. diye konuştu. Murat Kurum, konutları vatandaşların uygun şartlara alabilmesini sağlayacak Meclis kararının hızla alınacağını kaydetti. Burada Alibeyköy Seçim Koordinasyon Merkezini de ziyaret eden Kurum, partililerle bir araya geldi. Kahraman Emmioğlu'nun cenaze namazına katıldı Kurum, vefat eden eski Refah Partisi Gaziantep Milletvekili Kahraman Emmioğlu'nun Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi'ndeki cenaze namazına katıldı. Taziyeleri ailesi ile birlikte damadı İBB Meclis 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul kabul ederken, cenaze namazına İstanbul Valisi Davut Gül, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi ve eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, AK Parti Genel Başkanvekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan ile merhumun yakınları katıldı. Depremle ilgili çalıştaydan öteye gidemediler Kurum, daha sonra dernek başkanı Abdullah Özatilla ile Eyüpsultan Malatyalılar Derneğinin açılışına katıldı. Girişte dualar eşliğinde kurdele kesildi. Burada konuşan Kurum, deprem bölgesinde yapılan çalışmaları hatırlatarak, Bizim gönlümüz, kalbimiz her zaman Malatya'mızla, Malatyalılarla birlikte atacak. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı da olsak bir ayağımız hep deprem bölgesinde olacak. Deprem bölgesindeki kardeşlerimiz için orada yapılması gereken mücadeleyi emin olun sonuna kadar vereceğiz. dedi. Sadece İstanbul dediklerini ifade eden Kurum, el ele, gönül gönüle yaşayacakları bir İstanbul'u vatandaşlarla birlikte inşa ve ihya edeceklerini kaydetti. Kurum, şöyle devam etti: CHP'li yönetimin yaptıklarını hepimiz görüyoruz. Tek yaptıkları laf üretmek, reklam yapmak, algı oluşturmak. Bunun dışında verdikleri vaatlerin 10'da 1'ini gerçekleştirmişler, 9 vaat yok. Milletimize söz verip, o sözlerini tutmadılar. İstanbul'u bir basamak olarak görüp, İstanbul üzerinden ikbal peşine düştüler. İstanbul'da ne depremle ne trafikle ne yeşil alanla ne de İstanbul'un genel sorunlarıyla alakalı bir irade ortaya koyamadılar. Her sorduğunuzda da bir bahane üreterek, farklı gündemler peşinde koşarak gündemi değiştirmeye çalıştılar. Algıyı başka alanlara çekmeye çalıştılar. Çünkü heybeleri boş, söyleyecek bir şeyleri yok. İstanbul'a dair yaptıkları hiçbir şey olmadığı için, depremle ilgili çalıştaydan öteye gidemedikleri için heybeleri boş. Söyleyecek hiçbir şeyleri yok. CHP'li İBB yönetiminin İstanbul'da 5 yılda yaptığı tek şey İstanbul'u unutmak oldu. 5 yılda başlayıp da bitirdiği tek şey İstanbul oldu. İstanbul'u bitirmek, duraksatmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Programa, AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Demir, Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken, Yeni Malatyaspor Kulübü Başkanı Adil Gevrek ve çok sayıda vatandaş katıldı. Fatih Karagümrük Spor Kulübü'ne yeni tesis müjdesi Kurum, Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Demir ile Fatih Karagümrük Spor Kulübü'nü ziyaret etti, Başkan Süleyman Hurma ile görüştü. Sahada antrenman yapan altyapı oyuncularıyla bir araya gelen Kurum ve beraberindekiler, futbol oynadı. Ardından gazetecilere açıklama yapan Kurum, kulüp tarihine dikkati çekerek, O gün o surlar içerisinde başlayan hikaye artık bu alana sığmıyor ve kulübümüzün altyapı ve antrenman sahalarıyla ilgili talepleri var. Biz 31 Mart akşamı kıymetli başkanım ve taraftarlarımızla birlikte İBB mülkiyetinde bulunan bir alanda Fatih Karagümrük Sporumuz için buradaki takımlarımızın antrenman yapabileceği, yine gerekirse orada sporcularımızın kalabileceği, sosyalleşebileceği bir tesisi inşallah armağan edeceğiz. diye konuştu. Yeni tesisin bitmesiyle, tarihi başarılara imza atmış mevcut stadyumun da yine Fatih Karagümrük Spor'un hatıralarının yaşatılacağı bir alana dönüşeceğini anlatan Kurum, Fatih Karagümrük Spor bünyesinde amatör kulüplerimizle birlikte burada gençlerimizin yetiştirildiği, mahallenin sosyalleştiği ve yine o başarıların bir müze ruhuyla burada yüzyıllarca ayakta kaldığı bir tesisi de inşallah yine Süleyman başkanımla, Fatih Belediyemizle birlikte gerçekleştiriyor olacağız. dedi. Kurum, İstanbul'un olimpik bir şehir olması dileğini yineleyerek, Şu son 5 yıla baktığınızda herhangi bir şampiyona maalesef düzenlenmemiş çünkü her soruna olduğu gibi spora da ilgisiz kalınmış. Biz İstanbul'u olimpiyatların, Avrupa şampiyonalarının burada yapılacağı bir şehir haline getirmek istiyoruz. İstiyoruz ki o sokakta, mahallede spor yapılsın yani gençlerimiz gittiği her mahallede, her sokakta bu imkanlara erişebilsin. ifadelerini kullandı. Murat Kurum, konuşmasını şöyle tamamladı: Fatih Karagümrük Spor'umuza gönül veren MHP Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'yi de buradan en kalbi duygularımızla selamlıyoruz. Kendisi bir futbolcu olan ve her zaman futbolun, futbolcunun yanında olan Sayın Cumhurbaşkanımızın da selamlarını, sevgilerini Karagümrük taraftarına, Fatihli hemşehrilerimize iletiyorum. Tekrar bugün oynayacağınız maçta Fatih Karagümrük Spor'umuza başarılar diliyorum. Ziyarette Kurum'a forma hediye edildi.
1,281
2,756
MEB, bu yılki patent tescil alma hedefini aştı
Milli Eğitim Bakanlığı, fikri mülkiyet hakları çalışmaları kapsamında bu yılki 753 patent tescil hedefini aşarak 1441 tescil aldı.
Eğitim
https://www.trthaber.com/haber/egitim/meb-bu-yilki-patent-tescil-alma-hedefini-asti-628126.html
Mesleki eğitim, Bilim ve Sanat Merkezleri (BİLSEM) ve fen liselerinde fikri mülkiyet hakları çalışmaları kapsamında patent, faydalı model, tasarım ve marka çalışmalarına ağırlık veren Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bu yıl 753 tescil almayı hedefliyordu. Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) desteğiyle 81 ilde 183 BİLSEM'de görev yapan öğretmenlere fikri mülkiyet ve sınai haklar konusunda eğitimler düzenlendi. BİLSEM'lerde yürütülen projeler yeniden yapılandırıldı. Bu çalışmalar meyvelerini verdi ve hedefin üzerinde başarı elde edildi. Bakanlıkça mesleki eğitim, BİLSEM'ler ve fen liselerinde bu yılın ilk 10 ayında 3 bin 806 tescil başvurusunda bulunulurken bu başvurulardan 1441 patent, faydalı model, tasarım ve marka tescili alındı. Başvuruların büyük bir kısmının değerlendirme aşaması devam ediyor. BİLSEM'ler 1210 ürünün tescilini aldı Bu yıl Türkiye genelindeki her bir BİLSEM'den en az bir ürün tescili olmak üzere toplam 183 ürün tescilinin alınması hedeflendi. BİLSEM'ler bu yılın ilk 10 ayında 177 patent, 358 faydalı model, 2 bin 50 tasarım ve 15 marka olmak üzere 2 bin 600 ürün başvurusunda bulundu. Başvurular sonunda 13 patent, 31 faydalı model, 1158 tasarım ve 8 marka olmak üzere 1210 ürünün tescili alındı. MEB mesleki eğitim 2021 yılı için 250 ürün tescili almayı hedefliyordu. Mesleki eğitimde bu yıl 1009 ürün için başvuruda bulunuldu; 12 patent, 16 faydalı model, 110 tasarım ve 83 marka olmak üzere 221 ürünün tescili alındı. Öte yandan her bir fen lisesinden en az bir ürün tescili olmak üzere 320 ürün tescili alınması hedeflenirken bu yıl 197 ürün başvurusunda bulunuldu, 10 ürünün tescili alındı. “Bu çalışmalar gelecekte çok daha iyi bir noktalara taşınacak” Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in mesleki eğitim, BİLSEM ve fen liselerinde fikri mülkiyet konusunda bir yılda önemli mesafe aldıklarını vurguladı. TÜRKPATENT ile yürütülen iş birliği kapsamında 81 ilde yönetici ve öğretmenlerin fikri mülkiyet süreçleriyle ilgili eğitimler tamamlandı. Bakanlık bünyesinde 81 ilde yürütülen çalışmaların koordinasyonunu sağlamak ve gerekli desteği vermek üzere fikri mülkiyet ofisi kuruldu. Özer, yılın ilk 9 ayında mesleki eğitim, BİLSEM'ler ve fen liselerinde fikri mülkiyet kapsamında toplam 3 bin 806 ürün tescil başvurusunda bulunulması ve 10 ay sonunda 1441 patent, faydalı model, tasarım ve marka tescilinin alınmasının önemine dikkati çekti. Bakan Özer, başvuruların çoğunluğunun halen değerlendirme aşamasında olduğunu söyleyerek: Gelinen nokta oldukça sevindirici. Böylece fikri mülkiyet ve sınai haklarla ilgili ortaöğretim kurumlarımızda ve Bakanlığımızda oldukça güçlü bir deneyim ve kültür oluştu. Bu çalışmalar gelecekte çok daha iyi noktalara taşınacaktır. Bakan Özer, destekleri dolayısıyla TÜRKPATENT Başkanı Prof. Dr. Habip Asan'a, süreçleri başarılı şekilde yürüten Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mehmet Nezir Gül, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Nazan Şener, Ortaöğretim Genel Müdürü Halil İbrahim Topçu, 81 İl Milli Eğitim Müdürü ve emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.
1,688
15,975
AB Konseyi, Ukrayna'ya askeri yardım fonuna 5 milyar euroluk desteği onayladı
Avrupa Birliği (AB) Konseyi, Rusya ile savaşan Ukrayna'ya askeri yardımlar için kullanılan fonun 5 milyar euro artırılacağını duyurdu.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/ab-konseyi-ukraynaya-askeri-yardim-fonuna-5-milyar-euroluk-destegi-onayladi-845009.html
AB Konseyinden yapılan açıklamaya göre, Avrupa Barış Fonu adı verilen mali fon 5 milyar euro artırıldı ve bu fon bünyesinde Ukrayna Yardım Fonu oluşturuldu. Ukrayna Yardım Fonu kapsamında, askeri teçhizat ve eğitimler aracılığıyla Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının karşılanması amaçlanıyor. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, alınan kararın AB'nin taahhütlerini yerine getirdiğini gösterdiğini belirterek, Bu fonla, Ukrayna'nın Rusya'nın savaşına karşı kendini savunması için ne gerekiyorsa ve ne kadar süre gerekiyorsa destek vermeye devam edeceğiz. dedi. Alınan kararın ardından, Avrupa Barış Fonu'nun 2021-2027 dönemi için mali üst limiti 17 milyar euronun üzerine çıktı. AB üye ülkeleri tarafından sağlanan askeri destekle AB'nin Ukrayna ordusuna sağladığı toplam desteğin 33 milyar euro olduğu tahmin ediliyor.
848
26,928
Ankara'da freni patlayan kamyon 10 araca çarptı, 3 kişi yaralandı
Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde freni patlayan kamyon 10 araca çarptı, 3 kişi yaralandı.
Türkiye
https://www.trthaber.com/haber/turkiye/ankarada-freni-patlayan-kamyon-10-araca-carpti-3-kisi-yaralandi-831120.html
Mehmet Zahit Kotku Caddesi'nde sürücüsünün kimliği ve plakası henüz öğrenilemeyen kamyon, seyir halindeyken freninin patlaması sonucu kontrolden çıktı. Kamyon, park ve seyir halindeki 10 araca çarptı. Kazada, 3 kişi hafif yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı.
3,411
15,386
KDP ile KYB arasında yeni kriz, aynı aktör: Bafel Talabani
Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nde (IKYB), KYB ile KDP arasındaki tansiyon bir hayli yüksek. İki güç arasındaki derin ayrılıkların kökenleri yarım asır öncesine kadar uzansa da son krizin baş aktörü Bafel Talabani olarak gösteriliyor.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/kdp-ile-kyb-arasinda-yeni-kriz-ayni-aktor-bafel-talabani-847225.html
Irak’ın kuzeyinde bir süredir sular durulmuyor. Bunda hem bölgede yaşanan yeni gelişmeler hem de yeni aktörlerin sahaya çıkmasının etkisi var. Bilindiği üzere uzun yıllar bölgenin en önemli aktörlerinden olan Celal Talabani 2017 yılında hayatını kaybetti, Mesut Barzani ise iktidarını yeğeni ile oğluna bıraktı. KYB, Irak’taki Kürt siyasetinin Mesut Barzani’nin partisi Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ile birlikte iki yürütücü gücünden biri olan Celal Talabani nedeniyle “Talabani partisi” olarak adlandırılıyor. KYB’de lider Celal Talabani’nin hayatını kaybetmesinin ardından ise “veraset savaşı” baş gösterdi. Talabani'nin eşi ve KYB Politbüro Üyesi Hero İbrahim Ahmet ile KYB'nin 2'nci Genel Sekreter Yardımcısı Berham Salih arasında partinin yönetilmesi konusunda ciddi tartışmalar meydana geldi. Yıllarca süren bu savaşlardan kazançlı çıkan aktör ise Talabani’nin büyük oğlu Bafel oldu. Bafel ismi daha sonra bölgede neredeyse her krizde sıkça duyulacaktı. Son krizin nedeni ne? İki aktör arasındaki son kriz, Irak Federal Mahkemesi’nin IKBY'deki memur maaşlarının Irak bankalarında açılacak hesaplara yatırılmasına, Bağdat hükümetinin, IKBY'ye borç para verme yetkisinin elinden alınmasına ve IKBY’nin tüm petrol ile petrol dışı gelirlerinin merkezi hükümete teslim edilmesi gerektiğine hükmetmesinin ardından patlak verdi. 111 milletvekilinden oluşan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Parlamentosu'nun 11 sandalyesi 5’i Türkmenlerden, 5’i Hristiyanlardan ve 1’i Ermeniler’den olmak üzere bölgede yaşayan azınlıklara tahsis ediliyor ve kota sandalyeleri olarak anılıyor. İşte Irak Federal Yüksek Mahkemesi’nden çıkan bu karar sonrası KDP, 10 Haziran’da yapılacak seçimlere katılmayacağını açıkladı. Bölgenin diğer aktörü KYB ise mahkeme kararından oldukça memnun. Kararın açıklanmasının ardından Bafel Talabani, “Seçimlerde Erbil’de de kazanacağız” açıklaması yaptı. Bu durum iki aktör arasındaki rekabeti ve yarışı bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Diğer taraftan KDP'li aktörler, Federal Mahkeme'nin aldığı kararın altında İran dayatmasının da olduğunu değerlendiriyor. Çatışmanın kökleri derin İki parti arasında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde iktidar için uzun yıllardır süren bir mücadele var. İlk kavga Celal Talabani’nin 1966'da Mustafa Barzani'ye karşı Irak ile iş birliği yaparak Peşmerge'ye karşı savaşmasıyla başladı. Bu olaya 66 Cahşları Olayı deniyor. O tarihten sonra İbrahim Ahmed ve Talabani öncülüğündeki Süleymaniye kanadının Barzanilere karşı mücadelesi hiç bitmedi. Ancak bölgedeki en eski siyasi geçmişe sahip iki parti ilk defa Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in Baas rejimine karşı etkili bir mücadele sergilemek için ideolojik farklılıkları bıraktı. Irak’taki Kürt bölgesinde siyasi ve askeri hakimiyet kuran KDP ve KYB, Erbil’de kendi yönetimlerini ilan etmek için 19 Mayıs 1992 yılında parlamento seçimlerine gitti. Bölgede yapılan seçimlerde KDP oyların yüzde 51’ini, KYB ise yüzde 49’unu aldı ancak her iki taraf arasında yapılan anlaşma sonucu iktidarın her konuda paylaşılmasına karar verildi. İç Savaş İç savaş ve iki idarenin kurulması Irak’ın kuzeyinde başkentinin Erbil olmasına karar verilen Kürt Yönetimi Parlamentosu, KDP-KYB arasında 1994 yılında patlak veren iç savaştan dolayı çöktü. İki siyasi parti arasındaki savaşın gittikçe vahim bir hal almasından sonra KDP, İran’ın KYB üzerinden bölgedeki nüfuzunun arttığını fark etti ve Irak ordusundan askeri yardım talebinde bulundu. Bunun üzerine 31 Ağustos 1996 yılında Erbil ve Süleymaniye’deki KYB güçlerinin geriye çekilmesini sağladı. KDP ve KYB çatışması, Kürt bölgesinde fiilen iki yönetimin oluşmasına yol açtı. KDP kontrolündeki Erbil-Duhok ile KYB kontrolündeki Süleymaniye’de iki farklı idari sistem faaliyete geçti. Taraflar arasında güçlü ve kalıcı bir ateşkesin sağlanması için 1998 yılında ABD arabulucuk yaptı. ABD’nin Irak işgaliyle birlikte iki aktör arasında da sıcak rüzgarlar esmeye başladı. İttifakın ana omurgası, KDP'nin Talabani'nin cumhurbaşkanlığına, KYB'nin ise Barzani'nin IKYB başkanlığına destek vermesi esasına dayanan stratejisiydi. Ancak Celal Talabani’nin hayatını kaybetmesi bu ittifaka büyük bir darbe vurdu. Bafel-PKK ilişkisi Bafel Talabani babasının ardından son olarak kuzeni Lahor Şeyh Cengi ile KYB’nin liderliği için büyük bir yarışa girdi ve kazanan olarak çıktı. Süleymaniye merkezli yeni bir siyasi ve askeri güç-denge oluşturma hevesindeki Bafel, IKYB içerisinde kaybettiği nüfuzunu geri kazanmak için hamlelerde bulundu. Iraklı Şii gruplarla yakın ilişki geliştiren Bafel liderliğindeki KYB, Sadr-KDP ve Sünnilerin oluşturduğu koalisyona destek vermeyerek Şii partilerin önünü açtı. Öte yandan KDP ile KYP arasındaki derin sorunlar kısmında da değinildiği üzere Barzanilerin Türkiye ile yakınlaşması, rahatsızlık uyandırdı. Partisini eski gücüne kavuşturmak isteyen Bafel, KDP karşıtı güçleri bir araya getirmeye ve onlarla ittifaklar kurmaya başladı. Bafel, Irak’ın Süleymaniye vilayeti ile Suriye’deki PKK/YPG kadroları arasında bir terör koridoru oluşturma hevesine kapıldı. İlk adımı düzenlediği bir toplantıya terör örgütü PKK’yı ve Suriye kolu YPG’yi davet ederek attı. Daha sonra ise muhtemelen ABD’lilerin de yönlendirmesiyle YPG ile organik ve sıkı ilişkiler geliştirmeye başladı. Öyle ki, YPG’nin elebaşı Mazlum Kobani kod adlı Ferhat Abdi Şahin’nin Süleymaniye’yi ziyaret ettiği ve burada PKK’nın sözde yöneticileriyle görüştüğü de haber kanallarında çokça yer aldı. Öte yandan Bafel Talabani’nin bu adımları Türkiye tarafından da yakından takip ediliyor. Özellikle Süleymaniye’de yürütülen faaliyetler konusunda Türkiye uyarılarda bulunuyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada KYB’yi açık sözlerle uyardı. Süleymaniye'deki arkadaşlarımızın yol yakınken hatalarından geri dönmesi, Türkiye ile dostluklarını tarihte olduğu gibi bugün de perçinlemeleri ve ortak geleceğe beraber hareket etmemiz gerekli. Ben bunu yapacağım ve bunu yaparken de sana hile kurmuyorum, tuzak kurmuyorum, yüzüne söylüyorum. Bundan vazgeç çünkü bu senin lehine değil, hiç kimsenin lehine değil. Aslında bu Türkiye’den Bafel Talabani’ye giden ilk uyarı da değil. Yine Dışişleri Bakanı Fidan tarafından KYB-PKK ilişkisine dikkat çekilen bir açıklama yapılmıştı. Aidiyeti ihtilaflı bölgelerde peşmergenin sahadaki varlığının azalması da birtakım Iraklı bazı milis kuvvetlerle PKK arasında taktiksel ilişkiler kurulması sonucunu vermiştir. KYB'nin, Suriye'deki PKK/YPG unsurlarına eğitim verdiği, Irak'ın kuzeyinde düşen SDG helikopterleri ve Arbat Havalimanı hadiseleriyle iyice açığa çıkmıştır. Bu durum, KYB ile PKK arasındaki ilişkinin boyutlarını da ortaya koymaktadır. Süleymaniye'ye yönelik yaptırımlarımıza rağmen KYB, PKK'ya müzahir tutumunu değiştirmezse daha ileri tedbirler almakta tereddüt etmeyeceğiz. Tüm bu olaylarda öne çıkan önemli bir kent var: Süleymaniye. Kenti önemli kılan ise hem KYB’nin merkezi hem de PKK ile Suriye kolu YPG’nin buluşma noktası olması. Neden Süleymaniye? Süleymaniye, Irak’ın kuzeyinde Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) kontrolü alanındaki 3 vilayetten biri ve terör örgütü PKK’nın da Irak’taki ana üslenme noktası olarak bilinen Kandil Dağı da Süleymaniye’nin idari sınırları içerisinde. PKK’nın Kandil’e yerleşmesi yeni değil. Filistin’in Kurtuluşu İçin Demokratik Cephe isimli örgütün saflarından PKK’nın eğitim aldığı Lübnan’daki Beka Vadisi 1982'de İsrail tarafından saldırıya uğrayarak boşaltılmıştı. Bunun ardından kendine alan arayışı içerisinde olan PKK’nın, önce Duhok bölgesindeki alanları hedeflediği ancak daha sonra stratejik bir konumlama için Türkiye-Irak-İran üçgenini yaşam alanı olarak seçtiği biliniyor. 1982-1983 itibarıyla Kandil bölgesi PKK’nın ana üs noktası haline geliyor. Bu bölge söz konusu dönemde de KYB’nin kontrolünde ve Celal Talabani’nin izniyle terör örgütü PKK’nın Kandil’e yerleştiği söyleniyor.
259
26,696
Gabar'da günlük petrol üretimi 35 bin varille rekor kırdı
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Şırnak Gabar'da günlük petrol üretiminin 35 bin 61 varile yükseldiğini bildirdi.
Türkiye
https://www.trthaber.com/haber/turkiye/gabarda-gunluk-petrol-uretimi-35-bin-varille-rekor-kirdi-832195.html
TPAO'nun X sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, Gabar'da yeni yılın ilk rekorunu kırdık. Günlük üretim 35 bin 61 varil petrol. ifadesi yer aldı. Paylaşımda, Şırnak Gabar Dağı bölgesinde, yeni açtığımız kuyularla birlikte toplamda 28 kuyuda günlük 35 bin 61 varil petrol üretim seviyesine ulaştık. 2024 sonu hedefimiz günlük 100 bin varil petrol. Milletimizin desteğiyle, belirlediğimiz hedefleri bir bir aşıyor, enerjide bağımsız Türkiye yolunda azim ve kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz denildi.
3,179
22,391
Siyonistler ve Hindutva gruplar, Nazilerden ilham alıyor
Aşırı milliyetçi ve dışlayıcı ideolojiler olarak değerlendirilen siyonizm ve Hindu milliyetçiliği Hindutva'nın, Avrupa'da soykırım gerçekleştiren Nazilerden ilham aldığı ifade ediyor.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/siyonistler-ve-hindutva-gruplar-nazilerden-ilham-aliyor-816147.html
İbn Haldun Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Irfan Ahmad, Naziler, siyonizm ve Hindutva arasındaki benzerlikleri değerlendirdi. Prof. Dr. Ahmad, Hindutva kavramını ortaya atan iki tarihi figür olduğunu belirterek, şöyle devam etti: Hitler'in hedefi Aryan ırkın sözde saflığı ve bunun üzerine kurulu bir Alman ulusu inşasıydı. Vinayak Damodar Savarkar ve M. S. Golwalkar Hindutva ideolojisinin kurucuları. Golwalkar eserlerinde açık şekilde Nazilerin örnek alınması gerektiğini ve onlara öykündüğünü ifade ediyor. Hindutva bu fikri otantik Hintlere dönüştürdü tabii bu Hint hep Hindu olan oldu. Siyonizme geldiğimizde de onun tamamen Nazilerin zıttı olmadığını görüyoruz. Onlar bir dönem Yahudiler için söylenenleri farklı bir grup için yeniden üretiyor. İsrail'in ortaya çıkışında saf ve otantik Yahudi ulusunu bir araya getirme fikrinin olduğunu kaydeden Ahmad, bu fikrin Nazileri anımsattığını ve iki ideoloji arasında pek çok ortak nokta olduğunu söyledi. Ahmad, Hindutva ve siyonizmin en önemli ortak noktaları arasında dışlayıcı milliyetçilik olduğunu dile getirerek, İsrail söz konusu olduğunda bir Yahudi devleti görüyoruz. Hindistan'ın da her geçen gün etnik bir Hindu devleti olmaya ilerlediğini söyleyebiliriz. Bu anlamda tarihi Keşmir sorununun nasıl çözüleceği konusunda Hindutva politikacılar İsrail'in tecrübelerinden yararlanılması gerektiğini söylüyor. değerlendirmesinde bulundu. Demokrasilerin ittifakı söylemi Siyonist ve Hindutva siyasiler arasında sadece benzerlik ve öykünme değil ayrıca açık ittifak bulunduğuna dikkati çeken Ahmad, İsraillilerin Orta Doğu'nun tek demokrasisine, Hintlerin ise dünyanın en büyük demokrasisine sahip olduklarını iddia ettiklerini kaydetti. Ahmad, siyonizm ile Hindutva arasındaki ittifakın demokrasi ittifakı olarak lanse edildiğine dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı: Her ne kadar demokrasiden söz edilse de işin gerçeği bu değil. Biz aslında ittifakın İslamofobi ve Müslüman karşıtı nefret üzerinden yürütüldüğünü görüyoruz. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları başladığında birkaç yüz Hindu oradaki katliama ortak olmak için Yeni Delhi'deki İsrail Büyükelçiliğine giderek İsrail ordusuna katılmak istediğini söyledi. Basına verdikleri demeçte İslam'ın insanlığın ortak düşmanı olduğunu ve 56 Müslüman ulus devletle baş edebilecek tek devletin İsrail olduğunu belirtti. Demokrasiye dönecek olursak ne Filistinlilerin ne de Keşmirlilerin nihai egemenliğinin kullanılmasına izin verilmediğini görüyoruz. Sömürgeci yapı Filistin ve Keşmir'de devam ediyor Pek çok düşünürün çağı sömürgecilik sonrası dönem olarak adlandırdığını ancak bu fikre katılmadığını aktaran Ahmad, kurumsal yapı, fikir ve düşünme biçimlerinde değişiklikler meydana gelse de pek çok yönüyle sömürgeci yapının devam ettiğini vurguladı. Ahmad, Filistin ve Keşmir üzerinde uygulanan stratejilerin pek çok yönüyle İngiliz sömürgeci stratejilerine benzediğine işaret ederek, İngiliz yönetimi 'böl ve yönet' ilkesine dayalıdır. Aynısını İsrail'in Filistin'de, Filistin direniş grubu içinde hizipler yaratmak için uygulandığını da görüyorsunuz. Hindistan'da aynı şeyi yapıyor. görüşünü paylaştı. Vatandaşlık bağlamında İsrail ve Hindistan'ın benzer bakış açısı ortaya koyduğunu anlatan Ahmad, dünyanın her tarafında Yahudilerin istedikleri gibi İsrail vatandaşı olabilmesine karşın pek çok Filistinlinin bin yıldır atalarının yaşadığı topraklara sadece vizeyle girebildiğini anımsattı. Ahmad, Hindistan parlamentosunun 2019'da onayladığı Yeni Vatandaşlık Yasası hakkında değerlendirmelerde bulunarak, şunları dile getirdi: Bu yasayla Hindistan dışında yaşayan Müslümanlar dışında Hindular, Sihler, Budistler, Cainiler, Zerdüştler ve Hristiyanlar gibi topluluklara vatandaş olma prosedürü kolaylaştırıldı. İsrail'de de dünyanın neresinde olursa olsun bir Yahudi otomatik olarak İsrail vatandaşı olabiliyor. İsrailli ve Hint olmaya dair bu etnik ideoloji, sadece söylemden ibaret değil aynı zamanda hukuk terimleriyle de ifade ediliyor. Tek standart Batılı güçlerin çıkarları Dünya sisteminde küresel ölçekte insan yaşamları arasında bir hiyerarşi olduğuna değinen Ahmad, Batı'nın Ukrayna'ya yaklaşımının Filistin'e yaklaşımından çok farklı olmasının buna örnek olduğunu söyledi. Ahmad, Batılı iktidar elitleri, düşünce kuruluşları ve karar verici mekanizmaların İsraillilerin yaşamıyla Filistinlilerin yaşamına aynı değeri vermediğine vurgu yaparak, sözlerini şöyle tamamladı: İnsan yaşamına verilen değerde hiyerarşi ortaya çıktığında grupların eylemlerine yönelik de farklı tepkiler verilir. Hitler Fransa'yı işgal ettiğinde buna karşı koyan insanlar 'direnişçi', İsrail Filistin topraklarını işgal ettiğinde buna karşı koyanlar 'terörist' oluyor. Birçok kişi buna çifte standart diyor. Aslında bu çoklu standart. Başka bir açıdan düşündüğümüzde tek standart Batılı güçlerin çıkarları.
7,264
15,473
Porto Riko'da dang humması vakalarında artış nedeniyle acil durum ilan edildi
Porto Riko'da artan dang humması vakaları nedeniyle sağlıkta acil durum ilan edildi.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/porto-rikoda-dang-hummasi-vakalarinda-artis-nedeniyle-acil-durum-ilan-edildi-846902.html
Porto Riko Sağlık Bakanlığından ülkede dang humması vakalarındaki artışa ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, ülkede yılbaşından itibaren çoğunluğu başkent San Juan'da olmak üzere en az 549 dang humması vakasının tespit edildiği, 340'tan fazla kişinin de hastanede tedavi altına alındığı belirtildi. Vakalardaki artış nedeniyle halk sağlığının korunması adına acil durum ilan edildiği bildirilen açıklamada ayrıca, yaklaşık 3. 2 milyon nüfusa sahip Porto Riko'da 2023'te 1293 dang humması vakası görüldüğü ifade edildi. Sağlık Bakanı Carlos Mellado, konuya ilişkin açıklamasında, dang humması vakalarında bu yıl rekor sayılara ulaşıldığını bildirdi. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) tropikal hastalıklarla ilgili biriminin direktörü Raman Velayudhan, şubatta, 2023'te dünya genelinde 5. 5 milyondan fazla dang humması vakasının tespit edildiğini ve bu hastalık nedeniyle 5 bin ölümün rapor edildiğini açıklamıştı. Velayudhan, Amerika kıtasında 2023'te 4. 5 milyon dang humması vakasının bildirildiğinin ve bunun bir yılda aynı kıtada görülen en yüksek sayı olarak kayıtlara geçtiğinin altını çizmişti. Dang humması Tropikal ve subtropikal bölgelerde görülen dang humması, insanlara sivrisinekler aracılığıyla bulaşıyor. Kuluçka döneminden sonra genel olarak hafif ateşe sebebiyet veren hastalık, bazı vakalarda ölüme neden olabiliyor. Vakalar, genellikle yağış dönemleri olarak bilinen mart, haziran, eylül ve aralıkta artış gösteriyor. Bilim insanları, yüksek sıcaklık ve uzun süren yağışların sıtma ve dang humması taşıyan sivrisineklerin artmasına sebep olduğu uyarısında bulunuyor. Hastalığa yol açan sivrisinek türünün, su birikintilerinde larva oluşturması nedeniyle muhtemel üreme alanlarının sürekli ilaçlanması gerekiyor.
346
2,462
MEB'den velilere uyarı: LGS adayı öğrencilerin sınav bilgilerini kontrol edin
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), LGS adayı öğrencilerin sınav bilgilerinin kontrolü konusunda velilere bilgilendirme mesajı gönderdi. 5 Haziran'da uygulanacak merkezi sınava girecek öğrencilerin sınav bilgileri, 14 Nisan'a kadar kontrol edilebilecek.
Eğitim
https://www.trthaber.com/haber/egitim/mebden-velilere-uyari-lgs-adayi-ogrencilerin-sinav-bilgilerini-kontrol-edin-670247.html
Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında merkezi sınavın başvuruları ve onay işlemleri Bakanlık tarafından gerçekleştirilecek. Bu kapsamda, Bakanlık tarafından merkezi olarak gerçekleştirilen başvuru işlemlerine ilişkin öğrencilerin sınav bilgilerinin e-okul.meb.gov.tr üzerindeki e-Okul Veli bilgilendirme sisteminden 14 Nisan'a kadar kontrol edilmesi gerekiyor. Bakanlık, LGS adayı öğrencilerin sınav bilgilerinin kontrolü konusunda velilere bilgilendirme mesajı da gönderdi. Öğrencilerin bilgilerinde sorun bulunması halinde, veliler, düzeltme taleplerini okul müdürlüklerine iletebilecek.
1,394
16,585
Güney Afrika: BM'nin barışı uygulama kapasitesi olsa, Filistin'de hayatlar kurtulurdu
Güney Afrika Cumhuriyeti Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanı Naledi Pandor, Birleşmiş Milletler (BM), barışı sağlama kapasitesine sahip olmadığını belirterek, "Eğer buna sahip olsalardı, barışı uygulama kapasitesi bugün sahada olurdu ve Filistin'de hayatlar kurtulurdu" ifadelerini kullandı.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/guney-afrika-bmnin-barisi-uygulama-kapasitesi-olsa-filistinde-hayatlar-kurtulurdu-842474.html
Güney Afrika'nın iktidar partisi Afrika Ulusal Kongresi'nin (ANC), Johannesburg şehrinin Lenasia semtinde düzenlediği Filistin'le dayanışma etkinliğinde konuşan Bakan Pandor, başta Filistin olmak üzere dünya genelinde huzur ve güvenliğin sağlanması için yeterince temsili ve etkili olmayan BM'de acil reform çağrısında bulundu. Pandor, barışı sağlama konusunda BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesine güvenilemeyeceğini belirterek, Huzur ve güvenliği sağlayamadıklarını gösterdiler. dedi. BM'nin barışı izlemenin ötesine geçip, barışı uygulama kapasitesine sahip olması gerektiğine dikkati çeken Pandor, Eğer buna sahip olsalardı, barışı uygulama kapasitesi bugün sahada olurdu ve Filistin'de hayatlar kurtulurdu diye konuştu. Gazze'ye yardım için askeri destek çağrısı AA muhabirinin, Güney Afrika'nın İsrail'e dost ülkelere, ablukanın kırılması için 'asker desteği' çağrısına ilişkin sorusunu yanıtlayan Pandor, Filistin'e acil yardım ulaştırılması gerekiyor. Bunu nasıl yapabileceğimizi biliyorum. İsrail'e silah veren, büyük ordulara sahip güçlü ülkeler, 700 tırlık yardım malzemesinin Gazze'ye götürülmesi için Refah sınırına askerlerini göndermeleri gerekiyor. dedi. Pandor, hali hazırda İsrail açıkca bir soykırım gerçekleştirdiğini vurgulayarak, Eğer yiyecek, su, enerji sağlamayı reddediyorsam amaç bellidir. Eğer size bir B noktasına taşınmanızı söyleyip, taşındığınız zaman seni öldürüyorsam, sonra B noktasından alıp A noktasına geri götürüp öldürmeye devam ediyorsam, benim amacım soykırımdır. ifadelerini kullandı. İsrail'in pislikleri dünyaca görülür hale geldi Pandor, Hamas'ın yasal kolu ilan edilip, İran tarafından finanse edilmekle itham edildiğini belirterek, Hatta Hristiyanlara karşı olduğumu söylüyorlar. O bir Müslüman, bu yüzden bu konuyu ele alıyor diyorlar dedi. Güney Afrika'nın UAD'ye başvurusunun, İsrail'in işlediği suçların ilk kez uluslararası platforma taşınması anlamı taşıdığını belirten Pandor, Lahey'de masaya oturduğumuzda, İsrail'in yaptığı pislikler dünyaca görülür hale geldi dedi. Pandor, İsrail'in Gazze'deki saldırılarının, en çok kendi büyük müttefiklerini baltaladığına dikkati çekerek, Gazze halkının ihtiyaçlarını karşılama konusunda İsrail destekçilerine büyük bir sorumluluk düşüyor diye konuştu. Filistin halkı birlik olmalı Filistin halkının kendilerine kimin liderlik edeceğine karar vermesi gerektiğini belirten Pandor, Filistin'deki tüm kesimler oturup konuşmalı çünkü gücünüzü ve düşüncelerinizi bir araya getirmek yerine gruplara ayrılırsanız hiçbir işe yaramazsınız ifadelerini kullandı. Pandor, UAD'nin İsrail aleyhine verdiği kararının, Filistinliler, Güney Afrikalılar, insanlığı destekleyenler için büyük bir kazanç olduğunu söyledi.
1,458
17,844
Guterres'ten Gazze'deki açlığa vurgu
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, "Dünyanın en aç 700 bin insanının beşinden dördü (Gazze'de) bu küçük toprak parçasında yaşıyor." dedi.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/guterresten-gazzedeki-acliga-vurgu-836876.html
Guterres, BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlenen İklim Değişiminin Gıda Güvensizliğine Etkisi konulu üst düzey oturumda konuştu. Küresel gıda krizinin dünyanın en yoksulları için korkunç bir açlığa neden olduğunu belirten Guterres, iklim krizinin ise ölümcül bir güçle hızlandığını kaydetti. Guterres, geçen yılın kayda geçen en sıcak yıl olduğunu belirterek, bu koşulların barışı baltaladığını ve açlığın kargaşayı tetiklediğini dile getirdi. İklim faciaları ile çatışmaların ise eşitsizliği beslediğini, yaşam koşullarını zorlaştırdığını ve insanları evlerinden ettiğini vurgulayan Guterres, Aynı zamanda iklim ve çatışma küresel iklim krizini tetikliyor. Savaşların olduğu yerlerde açlık hakim geliyor. değerlendirmesinde bulundu. Guterres, iklim kaosunun dünya genelinde gıda üretimini de olumsuz etkilediğini kaydederek, 2022'de iklim ve çatışma 174 milyon insan için akut gıda güvensizliğinin temel nedenleri olarak ön plana çıktı. bilgisini paylaştı. Gazze'de kimsenin yeterli yiyeceği yok Dünyanın çatışma ve açlık arasındaki yıkıcı ilişkinin örnekleriyle dolu olduğuna işaret eden Guterres, Gazze'de kimsenin yeterli yiyeceği yok. Dünyanın en aç 700 bin insanının beşinden dördü bu küçük toprak parçasında yaşıyor. dedi. Guterres, Panama Kanalı'ndaki kuraklık ile Kızıldeniz'deki çatışmaların tedarik zincirlerine büyük zarar verdiğini belirterek, gıda enflasyonunu artırdığını ifade etti. Somut adım atılmazsa durumun kötüleşeceğini belirten Guterres, Çatışmalar çoğalıyor, iklim krizi büyüyor ve her yıl akut gıda güvensizliği artıyor. diye konuştu. Guterres, çatışma ve gıda güvensizliği arasındaki ölümcül bağı kırmak için harekete geçilmesi gerektiğinin altını çizerek, öncelikli olarak çatışmaya taraf olanların uluslararası insancıl hukuka uyması gerektiğini vurguladı. Bu çerçevede insani yardım operasyonlarının güçlü bir şekilde fonlanması gerektiğini kaydeden Guterres, aynı zamanda çatışmaları çözmek ve barışı muhafaza etmek için gerekli koşulların oluşturulması gerektiğini kaydetti. Guterres, iklim krizinin kontrol altına alınması ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin finanse edilmesi gerektiğinin altını çizdi. BM Güvenlik Konseyi'nin iklim krizi, gıda güvensizliği ve uluslararası barış ile güvenliğe etkisini ele alması ve gerekli çözümleri üretmesi gerektiğini ifade eden Guterres, Mesaj çok açık. Açlık, iklim krizi ve çatışma arasındaki ölümcül bağı kırabilir, bunların uluslararası barış ve güvenliğe yönelik tehditlerini bastırabiliriz. Açlık ve savaşın yıkımı olmayan, yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya inşa etmek için birlikte hareket edelim. dedi.
2,717
25,107
Diyarbakır'da durdurulan araçta 67 kilo uyuşturucu ele geçirildi
Diyarbakır'ın merkez Kayapınar ilçesinde durdurulan araçta 67 kilo esrar ele geçirildi, 1 şüpheli gözaltına alındı.
Türkiye
https://www.trthaber.com/haber/turkiye/diyarbakirda-durdurulan-aracta-67-kilo-uyusturucu-ele-gecirildi-840207.html
Valilikten yapılan açıklamaya göre, İl ve İlçe Jandarma komutanlıkları tarafından yürütülen çalışmada ekipler, Çölgüzeli Mahallesi'nde M.K'ye ait aracı durdurdu. Araçta yapılan aramada, 116 poşet içerisinde satışa hazır 67 kilo kubar esrar ele geçirildi. Ekipler, aracın sahibi M.K'yi gözaltına aldı. Şüpheli jandarmadaki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.
1,590
25,882
Yoldan çıkan otomobil bir evin balkonuna girdi
Muğla'nın Fethiye ilçesinde, yoldan çıkarak bir evin balkonuna düşen otomobildeki 2 kişi yaralandı.
Türkiye
https://www.trthaber.com/haber/turkiye/yoldan-cikan-otomobil-bir-evin-balkonuna-girdi-836315.html
Karaçulha Mahallesi Çalıca Tepesi mevkisinde otomobil, kimliği belirlenemeyen sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak bir evin balkonuna düştü. Yaklaşık 5 metre yükseklikten düşerek ters dönen otomobildeki 2 kişi yaralandı. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar, sağlık ekiplerince ilçedeki hastanelere götürüldü. Otomobil ise vinç yardımıyla bölgeden kaldırıldı.
2,365
6,345
Eskişehir'deki Yazılıkaya'da arkeolojik kazı çalışmaları başlayacak
Eskişehir'in Seyitgazi ve Han ilçeleri sınırındaki Yazılıkaya'da arkeolojik kazı çalışmaları, Doç. Dr. Yusuf Polat'ın başkanlığında sürdürülecek. Frig kültürüne dair pek çok konunun gizemini koruduğunu belirten Polat, elde edilecek verilerin bu kültürün karanlıkta kalan bölümünü aydınlatacağını söyledi.
Kültür-Sanat
https://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/eskisehirdeki-yazilikayada-arkeolojik-kazi-calismalari-baslayacak-696495.html
Anadolu Üniversitesi (AÜ), Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Polat başkanlığında gerçekleştirilecek kazı çalışmalarında elde edilecek verilerin Frig uygarlığa dair bilgiler sunacağını açıkladı. Doç. Dr. Polat, 2017-2018 yıllarında Yazılıkaya/Midas Vadisi'nde Doç. Dr. Rahşan Tamsü Polat'ın başkanlığında, Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü Bilimsel Araştırma Programı Komisyonu tarafından desteklenen arkeolojik yüzey araştırmaları ve belgeleme çalışmalarının bu sezon başlanacak çalışmaların altyapısının oluşturulduğunu söyledi. Elde edilecek veriler Frig kültürünü aydınlatacak Frig kültürüne dair pek çok konunun gizemini koruduğunu belirten Polat, şöyle devam etti: Bu gizemin nedenleri arasında, antik dönem yazılı kaynaklarında aktarılan Frigler ile ilgili bilgilerin az, bazı durumlarda da birbiriyle çelişen ifadeler içermesidir. Yazılı belgelerin az, mevcut yazıtların ise hem kısa hem de yazıtların büyük bir kısmının adak yazıtı karakterinde olması da önemli sebeplerden. Ayrıca Frig kültürünün yayılım gösterdiği alanlarda arkeolojik kazıların ve araştırmaların da azlığının bu kültüre ait bilgilerin sınırlı kalmasında rolü var. Bu alanda yeni kazılar sayesinde elde edilecek her türlü arkeolojik verinin, bu kültürün karanlıkta kalan bölümünü aydınlatacak potansiyeli mevcut. Çalışmalar bu yıl içinde başlayacak Doç. Dr. Polat, planlanan çalışmaların AÜ'nün desteklerinin yanı sıra kamu ve özel sektör temsilcileri, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri ile koordineli olarak yürütüleceğini umut ettiklerini vurguladı. Kazı çalışmalarının bu yıl içinde başlaması planlanıyor.
1,158
3,094
NASA, 2028'de başlatılması planlanan Venüs misyonunu 2031'e erteledi
Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Venüs keşif misyonunu, bütçe kesintisi nedeniyle 2028'den 2031'e tehir etti.
Dünya Dışı
https://www.trthaber.com/haber/dunya-disi/nasa-2028de-baslatilmasi-planlanan-venus-misyonunu-2031e-erteledi-757122.html
The Verge'ün haberine göre, ABD'de düzenlenen Ay ve Gezegen Bilimi Konferansı'nda, NASA'nın Venüs Emisyon, Radyo Dalgaları, İnterferometrik Sentetik Açıklık, Topografi ve Spektroskopi Ölçümleri (VERITAS) adı verilen misyonun baş araştırmacısı Sue Smrekar, görevin finansmanının neredeyse tamamen kesildiğini söyledi. Smrekar, görevin ertelenmesinin normal olmadığını, NASA'nın başka görevlerine destek sağlaması için kendi ekiplerinin dağıtılacağını belirterek NASA'nın bu kararından önce VERITAS görevinin programa ve bütçeye uygun ilerlediğini savundu. NASA Sözcüsü Karen Fox ise NASA'ya bağlı Jet Tahrik Laboratuvarı'nda (JPL) yaşanan gecikmeler, lojistik sorunlar ve iş gücü sıkıntıları nedeniyle VERITAS görevinin bütçesinin azaltıldığını kaydetti. Fox, VERITAS'ın 2028'den en erken 2031 yılına kadar ertelenmesine karar verildiğini belirterek JPL'nin 2024'teki değerlendirmeyi geçmesi halinde VERITAS görevine tekrar mali desteğin sağlanabileceğini söyledi. Öte yandan görevin ertelenmesinin uzun vadede daha fazla paraya mal olacağı ve başarı oranının da düşeceği öne sürüldü. Beyaz Sarayın henüz Kongre tarafından onaylanmayan 2024 bütçe talebinde, VERITAS görevi dahil NASA'nın bazı görevlerini finanse eden Gezegen Bilimi Bölümü'ne 3. 38 milyar dolar teklif edildi. Yeni bütçede, VERITAS görevine 1. 5 milyon dolar ayrılacağı belirtiliyor. VERITAS kapsamında gezegen yörüngesine gönderilecek keşif uydusu, gezegenin jeolojik tarihini anlamak için Venüs’ün yüzeyini haritalandırılacak ve Dünya’dan nasıl farklı geliştiğini araştıracak. Uydu, gezegenin jeolojik özelliklerini, sismik ve volkanik faaliyetleri inceleyecek. NASA'nın Magellan uzay aracı, 20 Mart'ta Venüs'te en az bir aktif yanardağının olduğunu bulmuştu. Araştırmacılar, yanardağdan çıkan lavların gezegenin yüzeyini değiştirdiğini açıklamıştı.
135
4,414
Türkiye’de kadınların sığınacağı 149 konukevi var
Şiddet mağduru kadınlar ile çocuklarının güvenli bir çatı altında korunabilmesi için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kadın konukevlerinin sayısını artırıyor. Bu evlerdeki desteklerin yanı sıra ayrıldıktan sonra da kadın ve çocukların yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlamak önemli. Kadın konukevlerini ve bu evlerde sağlanan destekleri derledik.
Yaşam
https://www.trthaber.com/haber/yasam/turkiyede-kadinlarin-siginacagi-149-konukevi-var-735109.html
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın sosyal hizmetler anlamındaki girişimlerinden biri de kadın konukevleri… Bu evlerin en önemli özelliği, şiddet mağduru kadınlara sadece güvenli bir ev değil, bundan sonraki hayatlarına dair de destekleyici hizmetler sunabilmesi. Fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik ve sözlü istismara veya şiddete uğrayan her kadının eli bu evlerde tutuluyor. Kadınların şiddetten korunması, psiko-sosyal sorunlarının çözülmesi, güçlendirilmesi ve bu dönemde kadınların varsa çocukları ile birlikte ihtiyaçlarının da karşılanması bu konukevlerinde sağlanıyor. Yatılı olarak sosyal hizmet verilen evler, kadınları bundan sonraki hayatları için de destekliyor. Peki bu destek nasıl sağlanıyor? Şiddet mağduru kadınların şiddetsiz bir ortamda, yaşadıkları travma ile başa çıkabilmeleri, yeniden sağlıklı ilişkiler kurarak hayatlarını sürdürebilmeleri için onlara destek olunuyor. Kadınlar için mesleki çalışmalar yapılarak konukevlerinden ayrıldıktan sonra yaşamlarına devam etmelerini sağlamak ise en önemli amaç. Hangi alanlarda hizmet veriliyor? Bu hedefle kadın ve beraberindeki çocuklar mesleki çalışmalar ve değerlendirmeler için doğrudan ilgili kuruluşlara yönlendiriliyor. Yaşadıkları travmaları en hızlı şekilde atlatabilmelerini mümkün kılmak amacıyla barınma, psiko-sosyal destek, hukuki, tıbbi, ekonomik, mesleki destek, eğitim desteği, çocukları için kreş, rehberlik ve yönlendirme vb. alanlarda destek sağlanıyor. Kadın konukevlerinde ne zamana kadar kalınıyor? İlgili yönetmelik kapsamında konukevinde kalma süresi, kadının konukevine kabul tarihinden itibaren 6 ay. Ancak bu süre uzatılabiliyor. Kadının güçlenme süreci ve bazı riskli durumlar bu süre için başlıca etkiler. Konukevlerinin adresi neye göre belirleniyor? Şiddete uğrayan ya da uğrama tehlikesi bulunan mağdur kadınlar ve beraberindeki çocukları hiçbir ayrım yapılmadan konukevine kabul ediliyor. Bu konukevlerinin adresleri ise kadınların yaşadığı bölgede olmak zorunda değil. Başka şehirlerdeki konukevlerine de yerleşebiliyorlar. Bu karar kadın ve çocuklarının yüksek yararı gözetilerek alınıyor. Kadın konukevleri hangi kuruluşlara bağlı? Konukevleri birçok kuruluşa bağlı olarak hizmet veriyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, belediyeler, Göç İdaresi Başkanlığı ve sivil toplum kuruluşlarının kadın konukevleri bulunuyor. Kaç tane kadın konukevi var? Türkiye’nin her şehrinde kadın konukevleri hizmet veriyor. Ülke genelinde toplam 149 kadın konukevi yer alıyor. Ayrıca, bu evlerin sayısının artması için de çalışmalar yapılıyor. 1990 yılından bugüne kadar kadın konukevleri mağdur kadınların yanında oldu. Grafik: M. Furkan Terzi
977
25,709
İstanbul için sağanak uyarısı
İstanbul'da yarın sabah saatlerinden itibaren yağış etkili olacak. Yağışların Cumartesi gününe kadar sürmesi bekleniyor.
Türkiye
https://www.trthaber.com/haber/turkiye/istanbul-icin-saganak-uyarisi-837153.html
Meteoroloji 1. Bölge Müdürlüğü İstanbul Bölge Tahmin ve Erken Uyarı Merkezinden yapılan açıklamaya göre, 15 Şubat Perşembe günü sabah saatlerinden itibaren kentin kuzey ilçeleri ağırlıklı olmak üzere sağanak bekleniyor. Sağanak nedeniyle vatandaşların su baskını, yıldırım ve ulaşımda aksamalara karşı dikkatli ve tedbirli olunması isteniyor. Özellikle İstanbul'un kuzey ilçelerini etkileyecek yağış nedeniyle sıcaklık birkaç derece düşecek. Marmara'nın doğu illeri Bursa, Yalova, Kocaeli ve Sakarya'da da yağış bekleniyor. Yurdun büyük bölümünde yağış etkili oluyor Güneydoğu Anadolu, Doğu Akdeniz geneli ile Doğu Anadolu'da kuvvetli yağış bekleniyor. Kahramanmaraş ve Tunceli’nin yüksek kesimleri ile Şırnak’ın doğusu, Hakkari çevrelerinde karla karışık yağmur ve kar etkili olacak. Kıyı Ege ve Güneydoğu Anadolu'da saatte 60 kilometre hıza varan kuvvetli rüzgar görülecek. Doğu Karadeniz’in yüksek kesimleri ile Doğu Anadolu’nun doğusunda yüksek kar örtüsüne sahip eğimli bölgelerde çığ riski ihtimaline karşı tedbirli olunması uyarısı da yapıldı.
2,192
18,480
Kenya'da gaz dolum tesisinde patlama: 2 ölü 165 yaralı
Kenya'da gaz dolum tesisinde patlama meydana geldi. 2 kişinin hayatını kaybettiği patlamada en az 165 kişi de yaralandı.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/kenyada-gaz-dolum-tesisinde-patlama-2-olu-165-yarali-833923.html
Olay Kenya'nın başkenti Nairobi'de yaşandı. Gaz dolum tesisinde gece saatlerinde devasa bir patlama oldu. Patlamayla birlikte tesis alev topuna döndü ve büyük bir yangın çıktı. Yetkililer, 2 kişinin patlamada hayatını kaybettiğini açıkladı. İlk belirlemelere göre 165 kişinin de yaralandığı, ölü ve yaralı sayısının artmasından endişe duyulduğu belirtildi.
3,353
5,644
Kırım'da doğdu dünyaya Türklerin mücadelesini anlattı: Cengiz Dağcı
"Bize Tatar, Türkmen, Kazak, Özbek, Azer, Karakalpak, Uygur, Başkurt, Kırgız diyorlar. Bunlar hep yalan! Deniz parçalanmaz. Biz Türk-Tatarız..." Bu sözlerin sahibi Kırımlı yazar Cengiz Dağcı'nın vefatının 12. yılı.
Kültür-Sanat
https://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/kirimda-dogdu-dunyaya-turklerin-mucadelesini-anlatti-cengiz-dagci-797431.html
Cengiz Dağcı, 9 Mart 1919’da, Kırım’ın Gurzuf kentinde sekiz çocuklu bir ailenin 4’üncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesi 1923 yılında Gurzuf’tan Kızıltaş’a taşındı. Dağcı 10 yaşındayken, 1929 yılının sonuna doğru Stalin’in Kırım Türklerini ata topraklarından sürmesine tanık oldu. Yurtlarından sebepsizce sürülen vatandaşlarının acılarına tanık olmak, Cengiz Dağcı’nın ruhunda derin izler bıraktı. Babası tutuklandı 1930 yılında başlayan kolhoz (Rusya'da köylülerin ortak olarak çalıştıkları tarım işletmesi) neticesinde şahısların mülkiyet hakları ellerinden alındı. Cengiz Dağcı’nın babası kendi üzüm bağlarındaki asmaların yapraklarını ağlayarak öptüğü için tutuklandı. 3 ay hapis yatan baba serbest bırakılınca aile Akmescit’e taşındı. Akmescit’te tahsiline devam eden Cengiz Dağcı, 1933-1934 yılları arasındaki kıtlığı yaşadı. Edebiyat öğretmeni Akimova’nın yönlendirmesi ile 1936 yılında Gençlik Mecmuası’nda Kış ve Kart-anay ve Eçkisi isimli şiirleri çıkardı. Bu şiirleri Söyleyin Duvarlar ve Sevdiğim Yalta takip etti. 1937’de Akmescit Pedagoji Enstitüsü Tarih Fakültesi’ne giren Cengiz Dağcı bir yandan Kırım tarihini anlatan kitaplar okurken diğer yandan amcası sayesinde Ömer Seyfettin’in hikayelerini keşfetti. Savaşta Almanlara esir düştü İkinci Dünya Savaşı dolayısıyla yaşıtları gibi askere çağrıldı. 1940’ın Aralık ayında Rus ordusuna katıldı. Cengiz Dağcı, Ağustos 1941’de Almanlara esir düştü. Binlerce kader arkadaşıyla birlikte önce Ukrayna’da Kirovograd, 2 ay sonra da Uman esir kampına sevk edildi. Uman esir kampında da açlık, aşırı soğuk, barınacak yer bulma, bit salgını, hastalık ve ölümle mücadele vardı. 1942'de vatanını son kez gördü Nisan 1942’de kendisini Nazilerin Müslüman esirlerden cephede yararlanmak amacıyla teşkil ettikleri Türkistan Lejyonu’nda buldu. Bu lejyondaki diğer Türk asıllı esirler gibi Cengiz Dağcı da Türkistan'ın bağımsızlığı için savaştığını zannetti. Eylül 1942'de Almanlardan izin alarak Kırım’a ailesini ziyarete gitti. Bir hafta süren bu ziyaret sırasında ailesini de vatanını da son kez görmüş oldu. Türkistan Lejyonu'na geri dönen Cengiz Dağcı’nın birliği, 1943 sonlarında Fransa’nın güneybatısına sevk edildi. Albi kasabasına vardıklarında Kırım’a dönmek istediğini söyledi ve isteği kabul edildi. Varşova’da hayat arkadaşını buldu Albi’den Varşova’ya gelen Cengiz Dağcı, Kırım yolu kapalı olduğu için Varşova’da beklemek zorunda kaldı. 1944’te Varşova’da hayat arkadaşı Regina ile tanıştı. Savaşın Almanya’nın aleyhine değişmesi ve Rusların Polonya’ya doğru ilerlemesi Varşova’yı Cengiz Dağcı için tehlikeli hale getirdi. Regina’nın yönlendirmesiyle Çestahova’ya giden Cengiz Dağcı, bir süre burada saklandı. Varşova’ya döndüğünde Regina’nın Radom’a gittiğini öğrendi. Cengiz Dağcı, Frankfurt-Oder’e hareket ederek Tatar Millî Komitesi ile irtibat kurdu. Bir anlaşmazlık dolayısıyla Berlin’e giderek çalışmalarını Yaş Türkistan gazetesinde sürdürdü. Mülteci kampına gönderildiler Berlin’in bombalanması üzerine Cengiz Dağcı ve Regina, Şubat 1945’te Viyana’ya gitti. Viyana’dan trenle İnsburg’a gitmeye çabalarken Amerikan uçaklarının saldırısına uğradılar ve Regina kolundan yaralandı. İsviçre’ye geçmek isteseler de Amerikalı askerler, onları diğer mültecilerle birlikte Avusturya’daki Landeck mülteci kampına götürdü. Londra’ya yerleştiler Cengiz ve Regina 18 Haziran 1945’te bu kampta evlendi ve bir kızları oldu. Dağcı ailesi önce İtalya’daki Barlette Kampı’na sonra da İngiltere’ye hareket etti. 1947 itibarıyla Londra’ya yerleşen Cengiz Dağcı lokantacılık yaparak hayatını kazandı. 1974’te Londra’da Wimbledon yakınlarındaki Southfields’e yerleşti. 13 Ocak 1998’de 53 yıllık hayat arkadaşı Regina hayatını kaybetti. Bu ölüm Dağcı’yı çok etkiledi ve eşinin ardından günlükler halinde kaleme aldığı duygularını, Regina adlı kitabında bir araya getirdi. 2011’de gözlerini yumdu Cengiz Dağcı, 22 Eylül 2011 tarihinde Southfields’te vefat etti. Vatan toprağı Kırım’dan ayrıldıktan sonra bir daha ata toprağına dönemeyen Dağcı’nın cenazesi, Türkiye hükümetinin girişimleriyle çocukluğunun geçtiği Kızıltaş köyünde defnedildi. Eserlerinde Kırım sürgününe yer verdi Cengiz Dağcı birçok eserinde II. Dünya Savaşı öncesi Stalin tarafından uygulanan sürgünleri anlatır. Kırım Türkleri çeşitli bahanelerle yurtlarından edilir ve yerlerine Ruslar yerleştirilir. Uzun hikâyesi “İhtiyar Savaşçı” isimli eserinde ise Kırım Türklerinin 1944 ve sonraki gelişmeleri tasvir ediliyor. İhtiyar Savaşçı, 2. Dünya Savaşı'nın başarılı bir askeri olarak vatanı Kırım’a döner. Dönüş yolundan köyüne kadar, dehşet görüntülere şahit olur: “Dut ağacından gelen kokunun kuşku uyandırıcı bir koku olduğunu gizleyemezdi artık kendinden. Ağaca beş adım kala tekrar durdu. Şimdi iyice görüyordu ve gördükleri, az önce sandığı gibi, hafızasının garip bir oyunu değildi: ağacın dibinde kurşunla vurulmuş üç ceset yatıyordu; bir ceset de dut ağacının kalın dalına asılıydı.” Elhamdülillah Türk'üm, Müslüman'ım Cengiz Dağcı, Türkiye'ye hiç gelmediği halde romanlarını genellikle Türkiye Türkçesi ile yazdı. Yazı hayatına şiirle başlayan Cengiz Dağcı, özellikle İkinci Dünya Savaşı öncesinde ve İkinci Dünya Savaşı sırasında kendi yaşadıklarından ve tanık olduğu olaylardan hareketle yazdığı romanları ve hatıra kitapları ile adını duyurdu. Cengiz Dağcı, Sadık Turan’ın Hatıraları’nı, Varlık Yayınları’na Yaşar Nabi Nayır’a gönderdi. Dağcı, Yaşar Nabi’ye gönderdiği ve hayatını anlattığı kısa notlarını şu cümleyle bitirdi: Elhamdülillah Türküm, Müslümanım ve bu notlarımda yazdığımın hepsinin de hakikat olduğuna yemin ederim. Romanların başkahramanı: Sadık Turan Yaşar Nabi eserin ön sözünde şunları demiştir: Cengiz Dağcı’nın romanı 2 büyük kısma ayrılıyor. İlk kısmını bu ciltte (Korkunç Yıllar) okuyacaksınız. İkinci kısım ise Yurdunu Kaybeden Adam adını taşıyor. Yaşar Nabi, eserdeki dil sorunlarını giderdikten sonra 1956’da Korkunç Yıllar adıyla eseri yayımladı. Cengiz Dağcı’nın Korkunç Yıllar ve Yurdunu Kaybeden Adam adlı romanlarının başkahramanının adının Sadık Turan olması son derece anlamlıdır. Dil, din ve gönül birliği olan tüm Türklerin birleşmesinin önemine işaret ettiği bu romanlarının başkahramanı Türk birliği, Turan düşüncesine sadıktır. Deniz parçalanmaz. Biz Türk-Tatarız Cengiz Dağcı, Korkunç Yıllar romanında Kırım Türklerinin vatan topraklarına bağlılığını işledi ve romanında şu sözlere yer verdi: Bize Tatar diyorlar. Çerkez diyorlar. Türkmen diyorlar, Kazak diyorlar. Özbek diyorlar, Azer diyorlar, Karakalpak, Çeçen, Uygur, Kabardı, Başkurt, Kırgız diyorlar. Bunlar hep yalan! Deniz parçalanmaz. Biz Türk-Tatarız. Bunu senin kalbinin bildiği gibi, her Başkurt, her Kırgız, her Kazak’ın, Kırgız’ın da kalbi bilir. Kalbinin hisleriyle hareket et. Dünyanın boş hırslarına kapılma…
457
17,810
Şili'de devam eden orman yangınlarında hayatını kaybedenlerin sayısı 132'ye çıktı
Şili'de yetkililer, ülkenin orta ve güney kesiminde etkili olan orman yangınlarında yaşamını yitirenlerin sayısının 132'ye yükseldiğini bildirdi.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/silide-devam-eden-orman-yanginlarinda-hayatini-kaybedenlerin-sayisi-132ye-cikti-836982.html
Şili Yasal Sağlık Servisi'nden (SML) yapılan açıklamada, Valparaiso ve Vina del Mar kentlerinde devam eden yangınlarda ölü sayısının arttığı kaydedildi. Yangınlarda ölenlerin sayısı 132'ye çıkarken, yangının tamamen kontrol altına alınması için havadan ve karadan müdahale devam ediyor. SML, toplam 89 cesette kimlik tespitinin tamamlandığını ve 64 cesedin ailelerine teslim edildiğini duyurdu. Öte yandan Valparaiso Valisi Rodrigo Mundaca, düzenlediği basın toplantısında, orman yangınları sonucunda 43 bin hektar alanın kül olduğunu ve yaklaşık 15 bin evin yandığını belirterek, Yangınların kasıtlı çıkarıldığından oldukça eminiz. dedi. Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric, 3 Şubat'taki açıklamasında, olağanüstü hal (OHAL) ilan ettiklerini belirtmiş, Yangınlara müdahale etmesi için tüm ekiplerimizi ülkenin orta ve güney kesimlerine yönlendirdik. diye konuşmuştu. Şili'de orman yangınları eş zamanlı olarak birçok bölgede etkili olmuş ve kısa sürede yerleşim yerlerine sıçramıştı.
2,683
20,279
CNN: ABD ve Katar, ABD'nin bu ülkedeki askeri varlığının 10 yıl daha uzatılmasında anlaştı
ABD'nin, Katar'da bulunan Orta Doğu'daki en büyük askeri üssü El-Udeyd Hava Üssü'ndeki askeri varlığını 10 yıl daha sürdürmeye yönelik Katar'la anlaştığı öne sürüldü.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/cnn-abd-ve-katar-abdnin-bu-ulkedeki-askeri-varliginin-10-yil-daha-uzatilmasinda-anlasti-825910.html
İsmi açıklanmayan 3 ABD'li savunma yetkilisinin yanı sıra anlaşma hakkında bilgi sahibi başka bir yetkili, CNN'e konuştu. Yetkililer, ABD'nin El-Udeyd Hava Üssü'ndeki askeri varlığını 10 yıl daha uzatılması konusunda Katar'la anlaşmaya vardığını iddia etti. ABD'nin Orta Doğu'daki en büyük askeri üssü olan El-Udeyd Hava Üssü'nde 10 binden fazla Amerikan askerinin bulunduğu kaydediliyor. Haberde, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in Aralık 2023'te gerçekleştirdiği Katar ziyaretinde, iki ülkenin de ikili savunma ilişkilerini genişletmek ve güçlendirmek için resmi olarak ileriye dönük adımlar atacağını söylediği belirtiliyor.
5,152
6,184
Atom Bombasının Mucidi, "Nasıl Olsa Kullanılmaz..." Diye Düşünmüş
Atom bombasının mucidi Robert Oppenheimer, yüzbinlerce insanı bir anda öldüren silahı, Japonya’ya değil, Hitler’e karşı caydırıcı olsun diye icat etmiş. Üstelik, bu silahın kullanılabileceğini de düşünmemiş, “caydırıcı” olur diye öngörüde bulunmuş.
Kültür-Sanat
https://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/atom-bombasinin-mucidi-nasil-olsa-kullanilmaz-diye-dusunmus-716507.html
İnsanoğlu, var olduğu günden beri silah geliştirmeye devam ediyor. Bunun temel sebebi ‘güvende kalmak’ olsa da 21. Yüzyılda silah teknolojisinde ulaşılan nokta, artık tüm insanlığı tehdit eder hale geldi. Özellikle Ukrayna-Rusya savaşı ile yeniden hatırlanan nükleer tehlike, insanlığın sonunu getirebilir. Atom bombası olarak bilinen ilk nükleer silah ise 1945 yılında tamamlanarak, ABD tarafından 2. Dünya Savaşı’na direnen son ülke olan Japonya üzerinde kullanılmıştı. Bombanın mucidi köken olarak yine bir Alman olan Robert Oppenhiemer’dı. Ünlü yönetmen Christopher Nolan tarafından hayatı sinemaya aktarılan fizikçinin yaşamını anlatan film, 2023’te vizyona girecek. Mesud Topal tarafından kaleme alınan ‘Vicdan Bir Kara Kutudur’ kitabı ise ünlü fizikçi hakkında az bilinen birçok şeyi ortaya koydu. Deli mi Dahi mi? Karakarga Yayınları’ndan çıkan kitaba göre babası bir Alman Musevisi olan Julius Oppenheimer, 17 yaşında, beş parasız olarak New York’a geldi ancak kısa zamanda zengin ve ünlü bir kumaş tüccarı oldu. Annesi ise ressamdı. Robert Oppenheimer 1904 yılında doğdu. 12 yaşında minerallere ilişkin bilim dünyasını şaşırtacak bir yazı yazdı. Kimya eğitimi almak istiyordu. Aynı zamanda şiir ve edebi metinler yazıyor, İngilizcenin yanı sıra iyi derecede Almanca, Yunanca, Latince biliyordu. Sonraki yıllarda şizofren olup olmadığına ilişkin bir muayene yapılmış olsa da teşhis konulmasına izin vermedi. Oppenheimer, gerçekte “ahlakçı” bir yapıdaydı. Bencillik, cahillik gibi durumlara karşıydı ve bilimin de ahlaki bir felsefeyle yapılmasına inanıyordu. Fiziğe Geçiş Harward Üniversitesi’nde üniversite eğitimine başladı. Son yılında ise vazgeçerek fiziği tercih etti. 1925’te Haward’ı bitirip İngiltere’ye Cambridge Üniversitesi’ne gitti. Nükleer fizik laboratuvarı ‘Cavendish’ buradaydı. Burada psikolojisi burada bozulmaya başladı. Fransa’da yaz tatilini geçirirken, bir arkadaşını boğmaya çalıştı. 1926 yılında ünlü fizikçi Niels Bohr ile tanıştı. Almanya’daki Göttingen Üniversitesi’ne geçti. 1927’de ‘Üstün Fizik’ derecesiyle mezun oldu. Harward ve Kaliforniya Üniversitelerinde dersler verdi. Aynı yılın sonunda tüberküloz teşhisi konuldu. Kaliforniya iklimi ve üniversite ortamı, psikolojisine iyi geldi. Ünlü Fizikci Ernest Lawrence da oradaydı ve atom çekirdeklerini çarpıştırmakta kullanılan siklotron adı verilen makineler kurmuştu. Lawrence, ona yeni ufuklar açtı. 1929 Krizinden Haberi Olmadı Oppenheimer’ın rahatı öylesine yerindeydi ki ABD’de başlayıp tüm dünyayı etkileyen 1929 Ekonomik Krizi’nden bile aylar sonra, öğrencileri okulu bitirip iş aramaya başlayınca haberi oldu. 1933 yılında Almanya’da Adolf Hitler’in başında olduğu Nasyonal Sosyalist iktidar, Oppenheimer’ı da endişelendi. Ona göre Hitler ve faşist söylemleri engellenmeliydi. Kendisi de bir Alman Yahudisi idi. Çok güçlü bir silah, bir atom bombasının Hitler’i engelleyeceğini düşünüyordu. Ancak bomba, Hitler değil, Japonlar üzerinde denendi. 1929 yılında tanıştığı Jean Tatlock sayesinde sol gruplarla teması olmuş, sonrasında ‘Radikal Öğretmenler’ grubuna dahil olmuş, komünist isimlerle ilişki kurmuştu. Hayatının bir dönemini komünizme yakın geçirdi. Yazdıkları Anlaşılmadı 1930’lu yıllarda ‘Kuantum Mekaniği’ üzerine çalışmalar yaptı, yazılar yayınladı ancak bu yazılar 1980’lere kadar anlaşılamadı. 1940’a geldiğinde Doktor Kitty Puening ile evlendi ve komünizmi bıraktı. Özellikle Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği’nden kaçıp gelenlerin anlattıkları bunda etkili oldu. Manhattan Projesi ABD hükümeti, Hitler’e karşı caydırıcı bir atom bombası edinmek için harekete geçti. 1941 yılında ilk atom bombası için bir araya gelen ekipte Oppenheimer da vardı. New York’ta bir laboratuvarda çalışan ekipteki en bilgili kişiydi. Japon uçakları Pearl Harbor’u bombalayınca ABD de savaşa girdi. Oppenheimer, bilimin icatlarının olumsuz sonuçları olsa bile insanlığa hizmet ettiğine inanıyordu. Atom enerjisi de kullanılmalıydı. Avrupalı fizikçi Leo Szilard da ABD Başkanı Franklin Roosevelt’e mektup yazarak “Hitler’in atom bombası yapmaya çalıştığını” bildirmişti. ABD elini çabuk tutmalıydı. Albert Einstein de bu uyarıyı yapınca, konu ciddiye alındı. 1939 yılında ‘Manhattan Projesi’ İngiltere’nin de dahil olmasıyla bir nükleer araştırma projesi olarak başlamıştı. 1941’de ise nükleer silah edinme projesine dönüştü. Oppenheimer, uranyum ve toryum üzerinde çalışmalar yapıyordu. Projenin başında olmasa da işin başında o vardı. Oppenheimer’ın Endişesi! ABD Başkanı Roosevelt’le uzun bir görüşme yapan Oppenheimer, bu silahın kullanılması durumunda “büyük bir felakete yol açacağını” söyledi. Roosevelt ise “silahın kullanılmayacağını, caydırıcı bir güç olarak elde tutulacağı” anlattı. Leslie Groves’ın projeyi yönettiği ekibe Oppenheimer, istediği tüm bilim insanlarını dahil edildi. Hatta o istediği için işgal altındaki Danimarka’dan Niels Bohr kaçırılıp getirildi. Tüm imkanlar veriliyor aynı zamanda ‘komünist geçmişi’ nedeniyle güvenilmiyor ve gözetleniyordu. 1944’e gelindiğinde ‘Manhattan Projesi’nde çalışan sayısı 250 bini buldu. İlk deneme: Trinity 12 Nisan 1945’te Roosevelt hayatını kaybetti, Harry Truman ABD Başkanı oldu. 30 Nisan’da Rus ordusu Berlin’e girdi. Hitler yenilip Eva Brown’la birlikte intihar etti. Almanların nükleer silah sahibi olamayacağı bilinmesine rağmen, Truman çalışmaları devam ettirdi. İlk üretilen bombaya ‘Trinity’ adı verildi ve 16 Temmuz 1945’de test edildi. 20 bin ton dinamite eşdeğerdi. Oppenheimer, bombaya ismini, İngiliz Şair John Donne’un bir şiirinden esinlenerek vermişti. Siviller tercih edildi! Oppenheimer’ın sinirleri gittikçe bozuldu. New Mexico çölündeki denemeden sonra, Şişman Adam (Fat Man) ve Küçük Oğlan (Little Boy) adını taşıyan iki bomba yapıldı. Bombaların “askeri alanların olduğu şehirlerde değil, daha çok sivillerin yaşadığı şehirlerde kullanılarak, Japonya’nın teslim olmaya ikna edilmesi” kararı verildi. 6 Ağustos 1945’te Küçük Oğlan, 400 bin nüfuslu Hiroşima’ya atıldı. 100 binden fazla insan anında öldü. 150 bine yakın insan, radyasyonun etkileriyle ölmeye devam etti. 150 binden fazla bina yıkıldı. Japonya teslim olmayınca, 9 Ağustos’ta Şişman Adam, Nagazaki’ye atıldı. 100 binden fazla insan anında öldü. Japonya teslim oldu. Önce Övgü, Sonra Takibat Oppenheimer, önce övgüler aldı. Sonra protestolar başladı. Savaşı bitirmeyi başarmış ancak 500 bine yakın insanın ölümünden sorumlu hale gelmişti. Sonraki dönemde BM aracılığıyla dünyada atom enerjisinin kontrolünü elde tutmak üzere görüşmeler yapılsa da başarılı olunamadı ve Sovyetler Birliği de 1949 yılında nükleer silah sahibi oldu. Bu dönemde yine gözler Oppenheimer’a döndü ve ‘casusluk’ şüphesi nedeniyle hayatı yine gözetlenmeye başlandı. ABD Atom Enerjisi Komisyonu toplanarak durumu görüştü. Oppenheimer suçsuz bulunsa da FBI onu izlemeye devam etti. 1954 yılının Nisan ayında başlayıp Mayıs ayında sonuçlanan ve toplam bir ay süren mahkeme süreci yaşadı, suçsuz bulundu ama her şeyini kaybetti. Karayipler’e ailesiyle tatile gittiğinde, “Rusya’ya iltica edecek” söylentisi çıkarıldı. Hibakuşalarla Yüzleşme 1950 yılında, ‘Japon Aydın Değişimi Toplantısı’na katılmak için Japonya’ya gitti ve tepki beklerken nazik davranış görmesi, onu büyük bir vicdan azabına sürükledi. Dönüşte tamamen içine kapandı. Oppenheimer, Japonların ‘hibakuşa’ adını verdiği nükleer kurbanlarının öykülerini dinlemiş, sebep olduğu durumla yüzleşmişti. 1962 yılında gırtlak kanseri teşhisi konuldu. 18 şubat 1967 yılında 62 yaşında hayatını kaybetti. Savaşı bitirmek için caydırıcı güç olsun diye, Hitler’e karşı atom bombasını icat eden ekibin başında yer almış, en ölümcül silahı üretmiş, yüzbinlerce insanın bu silahla yok edildiğini görmüştü. Kullanılmayacağı söylenen silah kullanılmıştı ve dünyada birçok ülke de bu silahı edinmek için harekete geçmişti bile…
997
416
Türk zırhlısı YÖRÜK daha da büyüdü
Türk savunma sanayii bünyesinde üretilen zırhlı muharebe aracı YÖRÜK (NMS) 4X4, ihracatta yakaladığı başarıyı artırmak için gelişimini sürdürüyor. YÖRÜK'ün yeni versiyonu ilk kez IDEF 2023'te sergilenecek.
Savunma
https://www.trthaber.com/haber/savunma/turk-zirhlisi-yoruk-daha-da-buyudu-783839.html
Nurol Makina tarafından geliştirilen ve ilk kez IDEF 2017'de tanıtılan YÖRÜK 4X4 Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç, daha tasarım aşamasındayken ihracat başarısı yakalayıp geçen sürede uluslararası kullanıcı sayısını hızla artırdı. YÖRÜK 4x4, Türkiye'de ise ilk kez Cumhurbaşkanlığı Koruma Daire Başkanlığı tarafından kullanıldı. Şirket, aynı zamanda kullanıcı ihtiyaçları doğrultusunda araç üzerinde geliştirmelere gitti, farklı modeller ortaya çıkardı. 15'inci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF 2021) YÖRÜK 4X4 Pikap'ı tanıtan şirket, IDEF 2023'te ise yeni bir YÖRÜK 4X4'ü ilk kez sergileyecek. YÖRÜK 4X4 Genişletilmiş Dingil Mesafesi (NMS EWB) yapılandırması konfigürasyonu, çeşitli operasyonel gereksinimler için gelişmiş alan ve çok yönlülük sağlamak üzere tasarlandı. Bu konfigürasyon daha uzun bir dingil mesafesi ile daha geniş iç bölme ve fazla taşıma kapasitesine imkan sağlıyor. Genişletilmiş alan, ek ekipman, personel veya belirli görevlere göre uyarlanmış özel modüllerin yerleştirilmesine izin veriyor. İç mekan, farklı operasyonel ihtiyaçlara uyacak şekilde özelleştirilebiliyor. Uzatılmış dingil mesafesi, aracın arazi yeteneklerini ve manevra kabiliyetini geliştirerek gelişmiş stabilite ve ağırlık dağılımı sağlıyor. YÖRÜK 4X4 Genişletilmiş Dingil Mesafesi yapılandırması ayrıca temel platformun zırhlı korumasını ve gelişmiş özelliklerini koruyarak yolcuların emniyetini ve güvenliğini üst seviyede tutuyor. Genel olarak bu yapılandırma, çok çeşitli endüstri ve sektörlerde çeşitli operasyonel gereksinimleri karşılamak için daha fazla esneklik, genişletilmiş iç alan özellikleri de sunuyor. Uzatılmış dingil mesafesiyle sağlanan genişlik sayesinde daha önce 7 kişiye kadar taşıma kapasitesine sahip YÖRÜK 4X4'te bu sayı 11 kişiye çıkacak. Nurol Makina, uluslararası pazarda ilgi gören araç için şimdiden birçok ülkeden gelen test taleplerini değerlendirmeye başladı.
300
15,339
Çekya, Rusya tarafından finanse edilen bir “propaganda ağını” açığa çıkardığını duyurdu
Çekya Başbakanı Petr Fiala, Çek istihbarat birimi tarafından, Rusya’nın finanse ettiği Prag merkezli "Avrupa’nın Sesi" haber sitesinin "Avrupa Birliği (AB) ve ülkesinin güvenliğine yönelik ciddi faaliyetlerde bulunduğunun" tespit edildiğini söyledi.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/cekya-rusya-tarafindan-finanse-edilen-bir-propaganda-agini-aciga-cikardigini-duyurdu-847350.html
Çekya Güvenlik Bilgi Servisi (BIS), sosyal medya hesabı X’ten yaptığı paylaşımda, merkezi Prag’da bulunan Rusya’nın finanse ettiği bir propaganda ağının açığa çıkartıldığını duyurdu. Bunun üzerine Başbakan Fiala, basına yaptığı açıklamada, Prag merkezli Avrupa’nın Sesi haber sitesinin AB ve Çekya’nın güvenliğine yönelik ciddi faaliyetler yürüttüğünü, yaklaşmakta olan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine ilişkin bir dizi eylemler gerçekleştirdiğini kaydetti. Fiala, söz konusu haber sitesini bir propaganda ağı olarak tanımlayarak, oluşumun, AB içinde Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bağımsızlığına karşı faaliyetlerde bulunduğunu ifade etti. Haber sitesinin AB’nin Rusya’ya karşı Ukrayna ordusuna yardımda bulunmaması yönünde içerikler ürettiğini belirten Fiala, daha fazla detay bilgi paylaşmadı. Fiala, bu gelişmeler üzerine, başta Avrupa’nın Sesi haber sitesi olmak üzere Rus siyasetçi ve iş insanı Viktor Medvedchuk, siyasetçi ve medya yapımcısı Artyom Marchevsky’nin yaptırım listesine alındığı bildirdi. Bu arada Çek Denik N gazetesi de Dışişleri Bakanlığına dayandırdığı haberinde, söz konusu haber sitesinin, Almanya, Hollanda, Belçika gibi ülkelerde aktif siyasetçilere para karşılığında Ukrayna karşıtı açıklamalar yaptırdığını, bazı siyasilerin AP seçimlerine yönelik kampanyalarının Rusya tarafından finanse edildiğini ileri sürdü.
212
24,344
Antalya'da hortum kamerada
Antalya'nın Kemer ilçesi yakınlarında denizde çıkan hortum, cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
Türkiye
https://www.trthaber.com/haber/turkiye/antalyada-hortum-kamerada-843981.html
Antalya'nın Kemer ilçesi yolu üzerinde, akşam saatlerinde denizde hortum oluştu. O sırada yoldan geçmekte olan Tuncay Peker adlı vatandaş, denizdeki hortumu cep telefonuyla kayıt altına aldı. Tuncay Peker, Güzel bir doğa olayı. Yakından görmek ve çekmek güzeldi dedi. Hortum, saniyeler içerisinde denizde kayboldu. Antalya'da dolu etkili oldu Antalya'nın merkez ilçelerinde dolu trafikte aksamalara neden olurken vatandaşlara da zor anlar yaşattı. Ani başlayan doludan korunmaya çalışan vatandaşlar işyeri tenteleri ve apartmanların altına sığındı. Biriken dolu taneleri nedeniyle bazı cadde ve sokaklar ile kaldırımlar beyaza bürünürken, bazı mahallelerde ise kısa süreli elektrik kesintileri yaşandı. Dolu nedeniyle bazı seralar ile ekili, dikili alanlarda da zarar oluştu. Öte yandan, Kemer'in Beldibi Mahallesi açıklarında ise hortum oluştu. Deniz üzerinde oluşması nedeniyle herhangi bir hasara neden olmayan hortum, vatandaşların cep telefonu kameralarına yansıdı.
827
23,459
İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanı şiddetlenerek devam ediyor
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'ne saldırıları 35. gününde artarak sürüyor. İsrail'in saldırılarında 4 bin 506'sı çocuk, 3 bin 27'si kadın olmak üzere 11 bin 78 Filistinli öldürüldü. İsrail, uluslararası uyarılara rağmen hastaneleri hedef almaya devam ediyor.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/israilin-gazzeye-yonelik-bombardimani-siddetlenerek-devam-ediyor-811778.html
Lübnan resmi ajansı NNA'da yer alan haberde, İsrail ordusunun, Lübnan toprakları içerisinde yer alan ve sınırdaki El-Hiyam Ovası'na birden fazla beyaz fosfor bombası fırlattığı kaydedildi. Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen Gazze için Uluslararası İnsani Konferansta uluslararası toplumdan, İsrail'e Filistin halkına karşı işlediği suçların hesabını sormasını istedi. Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi, Bu bir yardım çağrısı, çok geç olmadan Gazze'yi kurtarın başlıklı bir açıklama yayımladı. Gazze'deki insani durumun daha önce hiç olmadığı kadar kötü seviyede olduğu vurgulanan açıklamada, Nazi (İsrail) işgalinin Filistin halkına uyguladığı kitlesel aç bırakma, soykırım ve etnik temizlik nedeniyle Gazze'nin artık tam anlamıyla felaket bölgesi haline geldiği ifade edildi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze'de somut adım atma zamanı olduğunu belirterek, uluslararası topluma yardım çağrısında bulundu. Gazze'de İsrail'in saldırıları sonucu konutların yüzde 50'si yok oldu Filistin'deki İslami Cihad Hareketi'nin askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri'nin Sözcüsü Ebu Hamza, İsrailli esirlerden yaşlı kadın Hanna Kastir ile 13 yaşındaki Yagil Yakup isimli çocuğu insani ve sağlık nedenlerinden dolayı serbest bırakmaya hazır olduklarını duyurdu. BM Kalkınma Programı (UNDP), Gazze'de İsrail'in saldırıları sonucu konutların yüzde 50'sinin yok olduğunu duyurdu. Filistin yönetimi, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını işgal altındaki Batı Şeria'ya taşıdığını belirtti. Bölgede pek çok kadın, çocuk ve bebek tıbbi yardıma ihtiyaç duyuyor BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), ajansın Gazze'deki tesislerinde yaşayan yaklaşık 4 bin 600 yerinden edilmiş hamile kadın ve 380 yeni doğmuş bebeğin tıbbi bakıma ihtiyacı olduğunu duyurdu. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, kentte çocuklara yönelik tek diyaliz merkezinin hizmet dışı kalmasıyla böbrek yetmezliği çeken 38 çocuğun diyaliz hizmetlerinden mahrum kaldığını belirtti. El-Aksa televizyonunun Telegram kanalından paylaşılan habere göre, İsrail savaş uçakları Rantisi Çocuk Hastanesini doğrudan hedef aldı. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamada, İsrail'in hastaneyi direkt hedef alması sonucu hastanenin bodrum katında ve bazı tesislerinde büyük yangınların çıktığı belirtildi. Bakanlık tarafından yapılan bir başka yazılı açıklamada da İsrail ordusunun yaralı ve hastaların yanı sıra yerinden edilmiş binlerce Filistinlinin sığındığı Şifa Hastanesinin çevresini topçu ateşiyle yoğun bir şekilde bombaladığı belirtildi. Açıklamada, İsrail ordusunun Şifa Hastanesi çevresinde gazeteciler ve yerinden edilmişler için kurulan iki çadırı doğrudan hedef alması sonucu 6 kişinin hayatını kaybettiği, bazılarının da yaralandığı ifade edildi. İsrail, uluslararası uyarılara rağmen hastaneleri hedef alıyor Filistin haber ajansı WAFA'da yer alan habere göre, İsrail ordusu, yaralı ve hastaların yanı sıra yerinden edilmiş binlerce Filistinlinin sığındığı Endonezya Hastanesinin çevresine çok şiddetli saldırılar düzenledi. Saldırıların hastanenin bazı bölümlerinde ciddi hasara yol açtığı ve insanlar arasında ciddi panik oluşturduğu belirtilen haberde, ölen ve yaralananların olduğu aktarıldı. WAFA'nın bir başka haberinde, İsrail'in 35 gündür yoğun saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de uluslararası uyarılara rağmen hastaneleri hedef aldığı belirtildi. Gazze'de binlerce yaralı ile yerinden edilmiş sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi Şifa Hastanesine yönelik saldırıyla ilgili haberde, İşgal güçleri, Şifa Hastanesi Yerleşkesi'ndeki bir poliklinik binasını roket ve top atışlarıyla bombaladı. Yerinden edilmiş kişilerin hedef alınması sonucu aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu onlarca kişinin ölümüne ve yaralanmasına yol açtı. ifadelerine yer verildi. Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki hastaneleri kuşattığı belirtildi. Açıklamada, İsrail işgali Rantisi ve Nasr Çocuk Hastanelerini kuşatıyor ve oksijen tanklarını durduruyor. Hasta çocuklar ölüm tehlikesi altında. Kuşatılan hastanelerdeki yerinden edilmiş kişiler ve sağlık çalışanlarının yiyeceği ve suyu yok. ifadesi kullanıldı. New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in Hamas'ın Şifa Hastanesini askeri amaçlarla kullandığı iddialarını doğrulayacak bir kanıt bulamadığını açıkladı. Mescid-i Aksa'da cuma namazı kılmak isteyen Filistinlilere yine geniş kısıtlamalar getirildi İsrail, Batı Şeria'da Filistinli 2 tutuklunun evini patlayıcılarla oturulmaz hale getirdi. Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Başkanı Selame Maruf, düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin bilgi verdi. İsrail'in bölgedeki sivil yerleşim alanlarını, okulları, hastaneleri hedef almaya devam ettiğini bildiren Maruf, saldırılarda 238 okulun zarar gördüğünü, bunlardan 60'ının hizmet dışı kaldığını söyledi. İsrail, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa'da cuma namazı kılmak isteyen Filistinlilere yine geniş kısıtlamalar getirdi. BM, İsrail'in ablukası ve yoğun saldırıları altındaki Gazze için çatışmalara insani ara verme formülü yerine insani ateşkesi desteklediğini yineledi. Netanyahu'nun sözcüsü Gendelman, Gazze'deki ölümlerin yalan olduğunu ileri sürdü Lübnan resmi haber ajansı NNA'ya göre, İsrail'den Lübnan'ın güneyine topçu saldırı düzenlendi. İsrail tarafından fırlatılan bir top mermisi, Lübnan'ın Meys el-Cebel beldesindeki bir devlet hastanesine isabet etti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sözcüsü Ofir Gendelman, sosyal medya platformu X'ten yaptığı paylaşımda, Gazze'de yaşanan kanlı saldırıları göstermek için çekilen sanatsal bir video klibi paylaşarak Gazze'deki ölümlerin yalan olduğunu ileri sürdü. Heniyye'nin danışmanı, insani ateşkes konusunda ABD'yi yalanladı Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, İsrail'in abluka altındaki Gazze'nin kuzeyinde bulunan sivillerin çıkışı için saldırılara günde 4 saat ara vermeyi kabul ettiğini ve saldırılara verilecek her 4 saatlik aranın İsrail tarafından 3 saat önceden duyurulacağını belirtti. BM Sözcüsü Stephane Dujarric, İsrail'in Gazze'de saldırılara 4 saat ara vereceğini basındaki haberlerden öğrendiğini, insani amaçlarla verilecek araların kendileriyle koordine edilmesi gerektiğini bildirdi. Hamas'ın siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin danışmanı, İsrail'le henüz insani ateşkese varılmadığını belirterek, bu konuda ABD'nin yaptığı açıklamaları yalanladı. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze'de Hamas'ın tünelleriyle başa çıkmak için yeni yöntemler kullanmaya başladıklarını söyledi. Hamas'ın Gazze'deki tünellerde olabilecek İsrailli esirlere zarar vermeden bu noktalara girme veya tünelleri yok etme meselesiyle güvenli bir şekilde başa çıkmanın zorluğuna dikkat çeken Gallant, İsrail ordusu, tünellerle başa çıkmak için yeni yöntemler kullanmaya başladı. Bu soruna çözüm bulmaya çalışıyorlar ve başarıyorlar. dedi. İsrailli bir komutan, Gazze'nin kendi toprakları olduğunu ileri sürdü İsrail'de yayımlanan Yedioth Ahronoth gazetesi, 7 Ekim'de Hamas'ın saldırısına müdahale eden İsrail savaş helikopterlerinin İsrailli siviller ile Hamaslılar arasında seçici hedef gözetmeye, müdahalenin sonraki anlarında başladığını iddia etti. İsrail ordusu, ülkenin güneyindeki Eilat kentine dün insansız hava aracı (İHA) ile düzenlenen saldırıya karşılık Suriye'de bir örgütü vurduğunu duyurdu. Gazze'nin kuzeyinde sahilde İsrail bayrağı çekildiği iddia edilen görüntüdeki İsrailli bir komutan, Gazze'nin kendi toprakları olduğunu ileri sürdü. İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Gazze'den atılan roketler nedeniyle Tel Aviv ve çevresinde sirenlerin çaldığı belirtilirken, 2 kişinin yaralandığı kaydedildi. Atılan roketlerin büyük bölümü, İsrail'e ait hava savunma sistemi Demir Kubbe tarafından havada imha edildi. Fox News'e konuşan Netanyahu, Gazze'yi işgal veya yönetme niyetlerinin olmadığını iddia etmesine karşın, Bir takvim belirlemedim. Daha çok zaman alabilir. dedi. İsrail Ordu Radyosuna konuşan, İsrail ordusunun Gazze Tümeni'nde operasyon kanat subayı olarak görev yapan bir yarbay, Gazze'deki kara harekatının seyrine ilişkin bilgi verdi. Askeri yetkili, askerlerin sadece daha önce yoğun bombardımana tutularak insansızlaştırılan yerlerde savaşmalarını, yıkılmamış evler arasında çatışmaya girmekten kaçınmaları talimatını aldığını aktardı. İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı. İsrail, 7 Ekim'den bu yana 38'i Gazze Şeridi içindeki çatışmalarda olmak üzere 354'ü asker 1400'den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu. İsrail'e göre, Kassam Tugayları'nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail'in saldırılarında 4 bin 506'sı çocuk, 3 bin 27'si kadın olmak üzere 11 bin 78 Filistinli öldürüldü, 27 bin 490 kişi yaralandı. Batı Şeria ve Kudüs'te de İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 182 Filistinliyi öldürdü. İsrail ordusu, Gazze'de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesini, Nasr Çocuk Hastanesini, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayına bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı. İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda 70 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.
8,332
10,517
"Para sayma" görüntülerine ilişkin Şişli Belediye Başkanı Keskin ifade verdi
CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği öne sürülen para sayma görüntülerine ilişkin soruşturmada, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin'in "şüpheli" sıfatıyla ifadesi alındı.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/para-sayma-goruntulerine-iliskin-sisli-belediye-baskani-keskin-ifade-verdi-847437.html
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği iddia edilen ve sosyal medyada paylaşılan para sayma görüntülerine ilişkin yürütülen soruşturma devam ediyor. Bu kapsamda, ifadeye çağrılan Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na geldi. Savcılık katına çıkan Keskin, şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınmasının ardından adliyeden ayrıldı. Soruşturma İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı sosyal medya hesaplarında, Fatih Keleş'in CHP İstanbul İl Başkanlığında para destelerini sayarken çekilen görüntüleri ortaya çıktı. notuyla paylaşılan görüntülere ilişkin resen soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Can Poyraz, CHP İstanbul İl Başkanlığının bulunduğu binayı CHP'ye satan Ali Rıza Braka, İmamoğlu İnşaat Şirketinin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz ve eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun ifadesi alınmıştı. Söz konusu görüntülerde yer aldığı tespit edilen Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Onur Öksel'in şüpheli, hukuk bürosunun sahibi Gökhan Taşkapan'ın ise bilgi sahibi sıfatıyla ifadesinin alındığı soruşturmada, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi'nin oğlu Serkan Çebi, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç'ın Danışmanı Melih Morsümbül, iş insanı Hüseyin Köksal'ın şoförü Servet Yıldırım ile Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç da şüpheli olarak ifade vermişti.
2,870
15,362
Paris’te PKK terörü: 3 yaralı
Fransa’da terör örgütü PKK yandaşlarının, terör örgütü destekçisi bir kişinin Türkiye'ye sınır dışı edilmesini engellemek için Charles de Gaulle Havalimanı’ndaki görevlilere saldırması sonucu 3 kişi yaralandı.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/pariste-pkk-teroru-3-yarali-847292.html
Fransa’nın başkenti Paris’teki Charles de Gaulle Havalimanı’nda terör örgütü PKK destekçileri ortalığı birbirine kattı. Terör örgütü destekçisi bir kişinin, Türkiye'ye sınır dışı edilmesini engellemek için havalimanına gelen yaklaşık 50 kişiden terör örgütü sempatizanı grup, havalimanı personeline saldırdı. Çıkan olaylarda 1’i kadın olmak üzere 3 kişi yaralanırken, havalimanında maddi hasar meydana geldi.
235
16,375
Pentagon, 2025 mali yılı için Kongre'den yaklaşık 850 milyar dolarlık bütçe istedi
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Kongre'den 2025 mali yılı için, Çin'in askeri ilerlemelerine karşı koymanın yanı sıra ABD ordusunu küçültüp büyük teknolojik yatırımları kapsayan yaklaşık 850 milyar dolarlık bütçe talebinde bulundu.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/pentagon-2025-mali-yili-icin-kongreden-yaklasik-850-milyar-dolarlik-butce-istedi-843442.html
Beyaz Saray tarafından Kongre’ye gönderilen, 1 Ekim'de başlayacak 2025 mali yılına yönelik hükümet harcamalarını içeren bütçe teklifinden Pentagon’a 849. 8 milyar dolar aktarılması istendi. Bütçe teklifinde, savunmaya yönelik harcamalarda 2024 mali yılına kıyasla yüzde 1'lik artış öngörülürken, teklif, 2024 mali yılının 5 ayının geride kalmasına rağmen başta Ukrayna ve İsrail’e yapılacak askeri yardımları kapsayan ek bütçe talebinin hala Kongre’de görüşüldüğü bir döneme geldi. Bütçeden 209 milyar dolar ile en büyük pay donanmaya Pentagon’un 2025 mali yılı bütçesinden donanmaya toplam 203. 9 milyar dolar, Hava Kuvvetlerine 188. 1 milyar dolar, Kara Kuvvetlerine 185. 8 milyar dolar, Deniz Piyadelerine 53. 7 milyar dolar ve Uzay Kuvvetlerine de 29. 4 milyar dolar aktarılacak. Bütçe planında, aile konutları, kışlalar, tıbbi klinikler, çocuk gelişim merkezleri ve karakol okulları dahil olmak üzere askeri inşaat için yaklaşık 17. 5 milyar dolar talep edilirken, ayrıca ordudaki askeri mensuplara yüzde 4. 5'lik, Savunma Bakanlığı bünyesindeki sivil çalışanlara da yüzde 2'lik bir maaş artışı öngörülüyor. Pentagon’un 2025 mali yılı bütçesi, askere alma konusunda yaşanan zorluklar ve muharebe operasyonlarında daha fazla insansız sistem kullanılması nedeniyle ordudaki aktif görevde bulunan personeli 1 milyon 305 bin 400'den 1 milyon 267 bin 700'e düşürmeyi hedefliyor. Silah alımı için 167. 5 milyar dolar talep ediliyor Silah alımı için geçen yıl 170 milyar dolar talep eden Savunma Bakanlığı, 2025 yılı için 167. 5 milyar dolar talep ediyor. Satın alma bütçesi, savaş uçakları, insansız hava araçları ve helikopterler de dahil olmak üzere hava gücüne yaklaşık 61. 2 milyar dolar, 6 yeni savaş gemisi de dahil olmak üzere deniz gücüne ise 41. 8 milyar dolar harcamayı planlıyor. Pentagon yetkilileri, Çin'in askeri hedeflerini kontrol altına almak için en kritik mühimmatlardan biri olarak gördükleri hipersonik ve uzun menzilli ses altı füzelere yaklaşık 9. 8 milyar dolar harcamayı hedefliyor. 2025 bütçe planı ayrıca Pentagon'un nükleer girişimini geliştirmek için, B-21 Raider bombardıman uçağı, Columbia sınıfı nükleer denizaltı ve Sentinel kıtalararası balistik füze programı da dahil olmak üzere yaklaşık 49. 2 milyar dolar harcayacak. Ayrıca bütçe belgelerine göre, ABD'nin füze savunma yeteneklerini desteklemek için 28. 4 milyar dolar daha yatırım yapılacak. Savunma Bakanlığı, araştırma, geliştirme, test ve değerlendirmelere de 143. 2 milyar dolar harcamayı planlıyor. Gelişmekte olan bilim ve teknolojiye yaklaşık 17. 2 milyar dolar, yapay zekanın geliştirilmesine ise yaklaşık 1. 8 milyar dolar harcanmasını öneriyor. - Çin'den duyulan tehdit tüm endişelerin başında geliyor Pentagon, Ukrayna’ya yapılacak yaklaşık 60 milyar dolar askeri yardım paketinin Temsilciler Meclisinden geçmesi için baskıları sürdürürken, 2025 bütçe teklifi, ABD’nin Çin endişesini, Rusya ve ulus ötesi terörizm gibi diğer tehditlerin en üstünde tuttuğunu gösteriyor. 2025 bütçe talebi, Hint-Pasifik'teki, büyük ölçüde Çin'in bölgedeki saldırganlığına karşı koymaya odaklanan caydırıcılık operasyonlarına yönelik yaklaşık 9. 9 milyar dolar harcama içeriyor. Pasifik caydırıcılık programı ilk kez, Çin'in işgalinden korkan Tayvan'ı doğrudan desteklemek ve ada ulusunun donatılmasını sağlamak için yaklaşık 500 milyon dolar finansman içeriyor. Aynı bütçede, Rusya'nın Avrupa’ya yönelik saldırganlığını caydırmaya odaklanan girişimler için ise yaklaşık 3. 9 milyar dolarlık harcama öngörülüyor. Pentagon'un bütçe talebi üzerine gazetecilere açıklama yapan ABD Savunma Bakan Yardımcısı Kathleen Hicks, “Bu bütçe, tarihi açıdan zorlu bir stratejik kaynak ve operasyonel ortam karşısında ulusumuzun savunmasını geliştirmektedir.” değerlendirmesini yaptı. Hicks, 25 mali yılı için 849. 8 milyar dolarlık savunma bütçesi talebinin, nesiller boyu güçlü ve teknolojik askeri yatırımları inşa edeceğini kaydetti.
1,248
19,789
Güney Afrika'nın İsrail'e açtığı soykırım davasındaki aktörler
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanında (ICJ) açtığı "soykırım" davasındaki ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin 2 gün sürecek duruşmalar yarın başlayacak, tarafları deneyimli avukatlar temsil edecek.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/guney-afrikanin-israile-actigi-soykirim-davasindaki-aktorler-827983.html
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail aleyhine ICJ'de açtığı soykırım davasındaki ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin 2 gün sürecek duruşmalar yarın başlayacak. Güney Afrika, İsrail'i Gazze Şeridi'nde soykırım yapmakla suçladığı 84 sayfalık bir dosyayla 7 Ekim'den bu yana katliamlar ve yıkımların yanı sıra su, gıda, ilaç, yakıt, barınma ve diğer insani yardımlar gibi temel ihtiyaçların engellenmesini de içeren uygulamaları ayrıntılı şekilde ortaya koydu. Her iki taraf da iki gün boyunca Lahey'deki mahkemede yargıçlar önünde argümanlarını sunacak. Basında yer alan haberlere göre, davada Güney Afrika tarafını Güney Afrikalı uluslararası hukuk profesörü John Dugard başkanlığındaki hukukçular, İsrail tarafını ise İngiliz hukukçu Malcolm Shaw temsil edecek. Güney Afrika Eski Birleşmiş Milletler (BM) insan hakları raportörü Dugard, daha önce ICJ'de birçok kez hakimlik yaptı. Dugard, Aralık 2023'te, İsrail yönetiminin, Başbakan (Binyamin) Netanyahu'nun, savaş kabinesinin ve İsrail ordusunun pek çok mensubunun savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve muhtemelen soykırım suçunun işlenmesinden sorumlu olduğunu vurgulamak önemlidir. Bu suçlardan sorumlu tutulmalıdırlar. ifadelerini kullandı. İnsan hakları ve uluslararası ceza hukuku alanında uzmanlaşan Dugard, Witwatersrand, Cambridge ve Leiden üniversitelerinde uluslararası hukuk alanında dersler verdi. Dugard, daha önce BM Uluslararası Hukuk Komisyonu üyeliği ve BM insan hakları raportörü olarak İsrail'in Filistin topraklarında işlediği insan hakları ihlallerine ilişkin bir rapor hazırladı. Güney Afrika hukuk ekibinin diğer önemli üyeleri arasında kıdemli avukat Adila Hassam, Johannesburg Barosu avukatlarından Tembeka Ngcukaitobi ve uluslararası avukat Max Du Plessis yer alıyor. Ekipte ayrıca avukatlar Tshidiso Ramogale, Sarah Pudifin-Jones ve Lerato Zikalala yer alırken, İrlandalı avukat Blinne Ni Ghralaigh ve İngiliz avukat Vaughan Lowe dışarıdan danışmanlık veriyor. İsrail Haaretz gazetesine göre, Shaw, uluslararası hukuk konusunda dünyanın önde gelen isimlerinden biri olarak kabul ediliyor. Shaw'un geçmişte de ICJ'de görev yaptığı ifade ediliyor. İngiltere merkezli avukatlık bürosu Essex Court Chambers'deki profiline göre, Shaw, kariyeri boyunca toprak anlaşmazlıkları, deniz hukuku, insan hakları ve uluslararası örgütler konularında danışmanlık yaptı. Shaw, İngiltere, Ukrayna, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Sırbistan hükümetlerine de danışmanlık hizmeti verirken, ICJ'nin yanı sıra daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa Adalet Divanı ve dünyanın dört bir yanındaki diğer üst düzey mahkemelerdeki davalara da müdahil oldu. Malcolm Shaw'ın, İsrail'i temsil edecek dört avukattan biri olduğu ifade edilse de diğer avukatların isimlerine ilişkin herhangi bir bilgiye yer verilmiyor. Divan hakimleri ICJ'de 9 yıllığına seçilen 15 hakim görev alırken bu kişiler genellikle eski hakimler, diplomatlar, avukatlar ve akademisyenlerden oluşuyor. ICJ Statüsü'nün 31. maddesi gereği hakimler arasında vatandaşı olmayan bir ülkenin davası görüldüğünde, dava tarafı ülke sadece o dava özelinde görev alması koşuluyla ad hoc denilen geçici hakim atayabiliyor. Davada, Güney Afrika Anayasa Mahkemesinin eski Başkan Yardımcısı Profesör Dikgang Moseneke ve eski İsrail Yüksek Mahkemesi Başkanı Aharon Barak'ın ülkeleri adına ad hoc hakim olarak görev almaları öngörülüyor. Güney Afrika'nın iddiaları Güney Afrika, İsrail'i, 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni üç şekilde ihlal etmekle suçluyor. Güney Afrika ilk olarak, İsrail’in, Gazze'de yürüttüğü operasyonlarda, aynı ulusa, ırka ve dine mensup Gazze halkına karşı soykırım maksadıyla öldürme, ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verme güdüsüyle hareket ettiğini ve Gazzelilerin yaşam şartlarını, fiziksel varlığını ortadan kaldıracak şekilde kasten değiştirdiğini iddia ediyor. Güney Afrika'nın 84 sayfalık başvurusunda ikinci olarak, İsrail'in soykırımı önlemede başarısız olduğu ifade ediliyor. Son olarak, Güney Afrika, İsrail'in soykırımı teşvik eden yetkilileri cezalandırmadığına işaret ediyor.
4,662
11,854
Kurum: Hiç kimse bizim birliğimize, beraberliğimize gölge düşüremeyecek
AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Murat Kurum, "Hiç kimse ama hiç kimse bizim birliğimize, beraberliğimize gölge düşüremeyecektir. Demokrasimize, yapmış olduğumuz seçim çalışmalarına gölge düşüremeyecektir." dedi.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/kurum-hic-kimse-bizim-birligimize-beraberligimize-golge-dusuremeyecek-836133.html
Veri Yok
4,207
20,891
Çin'in Gansu eyaletindeki depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 148'e yükseldi
Çin'in kuzeybatısındaki Gansu eyaletinde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremde yaşamını yitirenlerin sayısının 148'e yükseldiği bildirildi.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/cinin-gansu-eyaletindeki-depremde-hayatini-kaybedenlerin-sayisi-148e-yukseldi-823005.html
Yerel yönetimlerden yapılan açıklamaya göre, Gansu eyaletinde 117, komşu Çinghay eyaletinde 31 kişi hayatını kaybetti. Böylece depremde ölenlerin sayısı 148'e çıktı. Çin Deprem Ağları Merkezi (CENC), 18 Aralık'ta gece yarısından bir dakika önce, merkez üssü Cişışan Bao'an Donşiang ve Salar Özerk ilçesi olan 6. 2 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini bildirmişti. Deprem nedeniyle iki eyaletin sınırına yakın bölgede binlerce ev yıkılırken su ve elektrik şebekeleri, ulaştırma altyapısı ile iletişim ağları zarar görmüştü. Depremde 1000'den fazla kişi yaralanmıştı, Gansu'da 288, Çinghay'da 166 kişi halen hastanelerde tedavi görüyor. Hasar gören yerleşimlerde yaşayan 87 bin kişi güvenli bölgelere yerleştirildi, bölgede 14 bin prefabrik geçici konut kurulacağı bildirildi. Müslüman etnik azınlıkların çoğunlukta olduğu bölgede depremzedeler, soğuk kış koşullarında barınma sorunuyla baş etmek zorunda kalacak. Deprem bölgesi Himalaya Dağları'nın uzantısındaki geniş fay hattı üzerinde yer alan bölge, Çin'de büyük depremlerin sık yaşandığı yerlerden biri. Bölgenin güneyindeki Sıçuan eyaletinde Eylül 2022'de meydana gelen 6. 8 büyüklüğündeki depremde en az 93 kişinin hayatını kaybettiği bildirilmişti. Sıçuan eyaletinde 2008'de meydana gelen 7. 9 büyüklüğündeki deprem, büyük yıkıma yol açmış, 90 bine yakın kişi yaşamını yitirmişti.
5,764
22,507
DSÖ: İsrail'in gözaltına aldığı sağlık çalışanlarının durumu hakkında bilgimiz yok
DSÖ, İsrail tarafından gözaltına alınan Şifa Hastanesi Müdürü Ebu Silmiyye dahil dört sağlık personelinin durumu hakkında bilgi sahibi olmadıklarını açıkladı.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/dso-israilin-gozaltina-aldigi-saglik-calisanlarinin-durumu-hakkinda-bilgimiz-yok-815576.html
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), İsrail ordusunun, 15 Kasım'da baskın düzenlediği Şifa Hastanesi'ndeki hastaların ortak Birleşmiş Milletler (BM) misyonu tarafından tahliyesine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Şifa Hastanesi'nde durumu kritik hastaların yoğun çatışmaların yaşandığı tehlikeli bir ortamda tahliye edildiği belirtilen açıklamada, 22 Kasım'da Filistin Kızılayı ile işbirliği içinde olan DSÖ, Gazze'nin kuzeyindeki Şifa Hastanesi'nden 151 hasta, onların akrabaları ve sağlık çalışanlarını nakletmek üzere başka bir BM ortak misyonuna katıldı. ifadesi kullanıldı. Açıklamada, tahliyenin 20 saatte tamamlandığı, bu sürede İsrail ordusunun tahliye konvoyunu kontrol noktasında 6 saat durdurduğu ve arama yaptığı kaydedildi. Bu durumun, konvoyun Şifa Hastanesi'nden çıkışta kontrolünün yapılacağı yönündeki anlaşmaya rağmen gerçekleştiği belirtilen açıklamada, Filistin Kızılayından 3 ve Sağlık Bakanlığından 3 olmak üzere 6 sağlık personeli gözaltına alındı. Güvenlik noktasında 6 saat bekleyen tahliye konvoyu, bazı hastaların durumunun ağırlaşması sonrasında yoluna devam etti. Hastalar gece geç saatlerde nihai varış noktalarına ulaştı. Hastaların çoğu Gazze'nin güneyindeki Gazze Avrupa Hastanesi'ne nakledilirken diyaliz hastaları Najjar Hastanesi'ne götürüldü. bilgisi verildi. Açıklamada DSÖ'nün, Şifa Hastanesi'nde kalan 100 kadar hasta ve sağlık çalışanının güvenliği konusunda son derece endişeli olduğu vurgulandı. Dört sağlık personelinin sağlık durumu hakkında bilgimiz yok Gözaltına alınan sağlık çalışanlarından ikisinin serbest bırakıldığı kaydedilen açıklamada, Şifa Hastanesi Müdürü de dahil geriye kalan dört sağlık personelinin durumu hakkında bilgimiz yok. DSÖ, bu kişilerin gözaltında tutulmaları sırasında yasal ve insani haklarına tam olarak uyulması çağrısında bulunuyor. ifadeleri kullanıldı. Bu ve diğer hastanelerin tahliyeleri, sağlık otoriteleri, sağlık çalışanları ve hastalar tarafından talep edildi. bilgisi verilen açıklamada, Şifa Hastanesi'nin su, yakıt, tıbbi malzeme, yiyecek ve personel eksikliği ve son askeri saldırılar nedeniyle artık tahliyesinin zorunlu hale geldiği vurgulandı. İsrail'in Silmiyye'nin kaçırılmasında rolünün olabileceği yönündeki haberlerden endişeliyiz Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü (Euro-Med HRM), İsrail ordusunun, Şifa Hastanesi Müdürü Silmiyye'yi kaçırmasında bilerek veya farkında olmadan DSÖ'nün rolünün olabileceği yönündeki haberlerden endişe duyduklarını bildirmişti. Euro-Med HRM, X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, İsrail ordusu, hastalar ve sağlık personelinin bulunduğu konvoyu 7 saatten fazla durdurdu ve onlara kötü muamele etti ve aralarında Şifa Hastanesi Müdürü'nün de yer aldığı bazılarını tutukladı. Bu, DSÖ'nün onlara Gazze'nin güneyine güvenli geçiş sözü vermesinden sonra gerçekleşti. Olayla ilgili derhal soruşturma başlatılmasını talep ediyoruz. ifadelerini kullanmıştı. DSÖ ile tam koordinasyonu durdurma kararı aldık Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun sağlık çalışanlarını alıkoymasının ardından Gazze Şeridi'ndeki hastanelerde hastaların ve sağlık ekiplerinin tahliyesi için DSÖ ile koordinasyonunu durdurduğunu açıklamıştı. Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, İşgal ordusunun sağlık çalışanlarını alıkoymasıyla ilgili bir rapor sunulana kadar yaralıların ve sağlık personelinin tahliyesine ilişkin DSÖ ile tam koordinasyonu durdurma kararı aldık. açıklamasını yapmıştı. İsrail ordusunun Şifa Hastanesi baskını İsrail ordusu, 15 Kasım sabahı Gazze'de binlerce hasta ile yerinden edilmiş sivillerin bulunduğu, bölgenin en büyük sağlık tesisi Şifa Hastanesi'ne baskın düzenlemişti. İsrail'in, baskının ardından tüneller ve cephanelikler yerine binada bulduğunu iddia ettiği paslı silahlar ve birkaç kamerayı kanıt olarak sunması, eleştirilere neden olmuştu. İsrail ordusu, Şifa Hastanesi'ndekilerin binayı boşaltmalarını istemiş ancak yaralı ve hastalardan bir bölümünün yürüyerek çıkması mümkün olmadığı için bazı doktorlar ve sağlık çalışanları da hastanede kalmıştı.
7,380
8,533
Sağlık Bakanlığı 36 bin personel alacak
Sağlık alanında düzenlemeler içeren yasa Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Karara göre, 36 bin sözleşmeli sağlık personeli alınacak.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/saglik-bakanligi-36-bin-personel-alacak-841247.html
Bugünden itibaren yürürlüğe giren kanuna göre, mesleğini serbest olarak icra eden diş tabipleri, ağız ve diş sağlığı muayenehanelerinde diş tabibi istihdam edebilecek ve bu sayı birden fazla olamayacak. Kanunla, eleman temininde güçlük çekilen yerlerde personel istihdamını teşvik etmek, devlet hizmeti yükümlülük süresini tamamlayan tabip ve uzman tabiplerin bulundukları yerde hizmete devam etmelerini teşvik ederek kamu sağlık hizmetlerinde devamlılığı sağlamak gayesiyle sözleşmeli pozisyon sayısı 27 binden 36 bine çıkarılacak. Kanunla sözleşmeli personel; Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının harekat ve benzeri ihtiyaçları ile genel hayatı etkileyen afet, salgın hastalık durumlarında, olağanüstü hal, seferberlik ve savaş hallerinde yurt içi ve yurt dışında her takvim yılı için 2 aya kadar, hizmet içi eğitim faaliyetleri kapsamında her takvim yılı için bir aya kadar, pozisyonunun tahsis edildiği yer dışındaki birimlerde geçici olarak görevlendirilebilecek. Ebelerin görevlerine ilişkin düzenleme yapıldı Kanunda, ebelerin görevlerine ilişkin düzenlemeler de yer aldı. Ebeler, normal doğum ve riskli durumlarda tıbbi bakım ve desteğe erişimin sağlanmasında, kadın sağlığının korunması, üreme sağlığı ve çocuk bakımı konularında aile ve topluma verilecek danışmanlık ve eğitim hizmetlerinde görev alacak. Gebeliğin tespitini, gebe izlemini ve bu amaçla gerekli muayene ve değerlendirmeleri yapacak olan ebeler, normal doğum eylemini gerçekleştirecek, normal doğum sırasında gereken küçük tıbbi müdahaleleri yapacak. Küçük tıbbi müdahalelerin kapsam ve sınırları Sağlık Bakanlığınca belirlenecek. Kanunla acil tıp ana dal uzmanlarına yoğun bakım yan dal, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlarına da sosyal pediatri yan dal uzmanlık yapabilme imkanı getirildi. İnsanlar üzerindeki bilimsel çalışmalar Herhangi bir tedavi yöntemi veya ruhsat veya izin alınmış olsa dahi beşeri tıbbi ürünler ile tıbbi cihazların bilimsel araştırma amacıyla insanlar üzerinde kullanılabilmesi için Sağlık Bakanlığından izin alınmasının yanında uyulacak kuralları ve etik kurul izni alınmasını da içeren düzenlemeler kanuna yansıdı. Kozmetik ürünlerin insanlar üzerinde yapılacak çalışmaları Sağlık Bakanlığınca belirlenen etik kurul onayının ardından Sağlık Bakanlığından izin alınarak başlatılacak. Kanunla, eczanelere yönelik yapılacak teftişlere eczacılar da eklendi. Buna göre teftişler, sağlık müfettişleri veya sağlık müdürleri veya Sağlık Bakanlığı veya müdürlüğünce tensip edilecek resmi tabipler veya eczacılar tarafından yapılacak. Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanununda yapılan değişiklikle, kanun kapsamında istihdam edilen personele ek ödemenin usul ve esasları, Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenecek. Yan dal uzmanları için ek ödeme Yan dal uzmanlığının teşvik edilmesi amacıyla uzman tabipler için öngörülen ek ödeme, yan dal uzmanları için 200 puan arttırılarak ödenecek. Ek ödemenin yapılabilmesi için disiplin cezası almamış veya sözleşmede belirtilen yükümlülüklerin haklı bir nedene dayanmaksızın ihlali nedeniyle ikaz edilmemiş olmak gerekecek. Ödüllendirilerek motivasyonunun artırılması amacıyla yapılan ek ödeme, uyarma cezası alanlara bir ek ödeme dönemi, kınama cezası alanlara iki ek ödeme dönemi, aylıktan kesme ya da kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanlara üç ek ödeme dönemi süresince yapılmayacak. Bu düzenleme öğretim elemanları ve diğer personel için sözleşmedeki yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle, savunması alınmak kaydıyla, bir sözleşme döneminde yazılı olarak, hastane koordinasyon kurulu tarafından bir kez ikaz edilenlere bir ek ödeme dönemi, iki kez ikaz edilenlere iki ek ödeme dönemi, üç kez ikaz edilenlere üç ek ödeme dönemi ödeme yapılmaması şeklinde uygulanacak. Norm kadro sayısı Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilecek Kanunda, ilaç analizlerinin ruhsatlandırmadan sonra yapılacağı düzenlendiğinden, Harçlar Kanunu'nda uyum düzenlemesi yapılacak. Bu kapsamda ilaçların ticarete çıkarılması için Sağlık Bakanlığınca verilecek ruhsatnamelerin tarifesinde değişikliğe gidilecek. Üniversiteler, Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastaneleriyle kullanım protokolleri yaparak sağlık uygulama ve araştırma faaliyetlerini yürütebilecek. Üniversitenin birlikte kullanım protokolü imzaladığı eğitim ve araştırma hastaneleri, aynı zamanda üniversitenin uygulama ve araştırma merkezi statüsü kazanacak. Üniversite öğretim elemanı kadrolarından birlikte kullanılan eğitim ve araştırma hastanelerine tahsis edilecek akademik kadroların dağılımı ve nitelikleri Sağlık Bakanlığınca belirlenecek. Bu kadrolara öğretim üyelerinin atamaları üniversite tarafından Sağlık Bakanlığının uygun görüşü alınarak yapılacak. Öğretim elemanları ile eğitim ve araştırma faaliyetlerinin yürütülmesi ile sağlık hizmeti sunumu için sözleşme imzalanabilecek. Üniversitenin birimlerine tahsis edilecek öğretim üyesi norm kadro sayısı, rektörün önerisi ile Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilecek. Birlikte kullanıma konu sağlık tesisleri için birden fazla üniversiteyle de protokol yapılabilecek. Birlikte kullanımdaki hastane tarafından üniversitenin tıp ve diş hekimliği fakültesi öğretim elemanları ile ilgili fakülte dekanının görüşü alınarak, eğitim ve araştırma faaliyetlerinin yürütülmesi ile sağlık hizmeti sunumu için 2 yıl süreli ayrı ayrı sözleşme imzalanabilecek. Ayrıca tıp ve diş hekimliği fakültesi kadrosunda bulunan öğretim elemanı dışındaki diğer personelle ve bu fakültelerin dışındaki üniversite personeli ile de ilgili fakülte dekanının görüşü alınarak sözleşme yapılabilecek. Öğretim elemanlarına Bakanlıkça ek ödeme yapılabilmesi için hizmet sözleşmesi akdedilmesi şart olacak. Bu sözleşmelerde, sunulacak hizmetin niteliği, performans hedefleri ve süresi yer alacak. İdari cezalar Kanunla, Türk Ceza Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla, salt akademik amaçlı bilimsel çalışmalar veya araştırmalar hariç olmak üzere, Sağlık Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslara aykırı faaliyette bulunan destekleyiciler ile araştırmayı devralanlar hakkında, fiillerinin niteliğine göre 100 bin liradan 1 milyon liraya kadar idari para cezası verilecek. Sağlık Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslara aykırı faaliyet gösteren veya gönüllülerin güvenliğini ve esenliğini tehlikeye atacak şekilde yükümlülüklerini yerine getirmeyen araştırmacılar, fiillerinin niteliğine göre 6 aydan 2 yıla kadar belirtilen araştırma ve çalışmalara katılmaktan men edilecek. Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilen etik kurulların, belirlenen çalışma usul ve esaslarına bir yıl içerisinde üç kez aykırı hareket etmesi halinde etik kurulun kuruluş onayı iptal edilecek. Sağlık Bakanlığınca belirlenen çalışma usul ve esaslarına aykırı davranan etik kurul üyelerinin, etik kurullarda üye olmaları bir yıl süre ile yasaklanacak. Yetkisiz sağlık hizmeti verenlere hapis cezası Sağlık turizmi kapsamındaki her türlü kuruluşun faaliyetleri Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenecek. Olağanüstü durumlarda mesleğini icraya yetkili kişilerce acil sağlık hizmeti ulaşana ve sağlık hizmeti devamlılık arz edene kadar verilecek olan sağlık hizmeti hariç, ruhsatsız veya yetkisiz olarak sağlık hizmeti veren veya verdirenler hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası uygulanacak. Özel izne tabi hizmet birimlerini ve sağlık kuruluşlarını Sağlık Bakanlığından izin almaksızın açan veya buralarda verilecek hizmetleri sunanlar, 250 bin liradan az olmamak üzere bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yarısına kadar idari parayla cezalandırılacak. Bakanlıkça belirlenen kayıtları uygun şekilde tutmayan veya bildirim zorunluluğunu yerine getirmeyen sağlık kurum ve kuruluşlarına 50 bin liradan az olmamak üzere bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yüzde ikisi kadar idari para cezası verilecek. Sağlık Bakanlığınca belirlenen acil hastaya müdahale esaslarına; personel, tıbbi cihaz ve donanım, bina ve hizmet birimleri, malzeme ile ilaç standartlarına uyulmaması hallerinde 100 bin liradan az olmamak üzere bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yüzde beşine kadar idari para cezası uygulanacak. Zorunlu mali sorumluluk sigortası Kanunla idare, kesinleşen mahkeme kararında hüküm altına alınan tazminatı ödedikten sonra hukuken sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle tazminatın ödenmesine sebep olan ve zorunlu mesleki mali sorumluluk sigortası bulunan kamu kurum ve kuruluşları ile devlet üniversitelerinde görev yapan sağlık meslek mensuplarının yerine geçecek. Sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle her türlü kusuru ve görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek verdikleri zararlardan dolayı, idare tarafından ödenen tazminat sigorta şirketinden talep edilecek. Devlet üniversitelerinden görev yapanlar bakımından, ilgili üniversite tarafından Mesleki Sorumluluk Kurulu kararı ve varsa ilgili hakkında görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullandığına dair kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı dikkate alınarak 6 ay içerisinde nihai karar verilecek. Aile hekimlerine destek ödemesi yapılacak Sözleşme ile çalıştırılan aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarına, halk sağlığının geliştirilmesine destek olmalarını, halkın birinci basamak sağlık hizmetlerine erişimlerini kolaylaştırmalarını ve düzenli hizmet sunmalarını temin etmek için ödüllendirilmeleri ve motivasyonlarının artırılması amacıyla destek ödemesi yapılacak. Kanunla, hastanelerde oluşturulacak koordinasyon kurulu, disiplin cezası gerektiren fiilleri tespit etmek ve bildirmekle yetkili olacak. Ayrıca birlikte kullanım kapsamındaki hastanelerde, hastane hizmetlerinin düzenli, etkin ve verimli yürütülmesini temin etmek için hizmet birimleri arasında koordinasyonun sağlanması görevi, kurulun görevleri arasında yer alacak.
886
1,016
Türk SİHA'ları dünyanın yakın takibinde
İngiliz basını Türkiye'nin insansız hava gücünü örnek gösterdi. Ülkenin önde gelen gazetelerinden Telegraph, Türk yapımı insansız hava aracı Bayraktar'a dikkat çekti. Dağlık Karabağ'da elde edilen başarının arkasında, Türk SİHA'larının olduğunu yazdı
Savunma
https://www.trthaber.com/haber/savunma/turk-sihalari-dunyanin-yakin-takibinde-557388.html
Türk İHA ve SİHA'larının başarıları son olarak İngiliz Telegraph Gazetesi'nde yer aldı. Türk SİHA'ları ile savaş alanında hızlı başarı elde edildiğine dikkati çekildi. Savunma editörü Con Coughlin yazısında dünyada değişen çatışma koşullarını ele aldı. İngiliz ordusunda modernizasyona gidilmesi gerektiğini vurguladı. Bunu anlatırken, Azerbaycan örneğini verdi. Coughlin Azerbaycanlılar, Ermeni mevzilerinin üstesinden gelmek için birlik göndermek yerine, Türk Bayraktar uçaklarını kullanarak hedeflerine ulaştı sözleriyle Türkiye'yi örnek gösterdi. Türk İHA ve SİHA'larının yüzlerce zırhlı aracı ve hava savunma sistemini yok ettiğini vurguladı. İngiliz gazeteci, Türk hava gücünün Libya'daki başarısını da ele aldı. SİHA'ların, Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne destek amacıyla kullanıldığını belirtti. İngiliz bakanın Türk SİHA'larına ilgisi Yazıda İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace'ın önceden yaptığı bir açıklamaya da yer verildi. İngiliz bakanın Türk SİHA'larının Azerbaycan'daki başarısından çok etkilendiği, bunun üzerine orduda SİHA programının geliştirilmesi talebinde bulunduğu ifade edildi.
900
4,634
20 yıldır cami avlusunda yemek ikram ediyor
Metin Kaçar, 25 yıldır İstanbul Fatih'te Hürrem Çavuş Camii'nde imamlık yapıyor. Onu farklı kılan ise yaz Kur'an Kursu'na katılan öğrencilere, yemek pişirmesi. Yaptığı yemekleri de cami avlusunda ikram ediyor.
Yaşam
https://www.trthaber.com/haber/yasam/20-yildir-cami-avlusunda-yemek-ikram-ediyor-698385.html
1,197
7,032
Yaklaşık 400 milyon liralık doğal gaz tüketim desteği ödemeleri başladı
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihtiyaç sahibi 584 bin 941 haneye 399 milyon 947 bin lira doğal gaz tüketim desteği ödemesi yapacak.
Ekonomi
https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/yaklasik-400-milyon-liralik-dogal-gaz-tuketim-destegi-odemeleri-basladi-845715.html
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, yaptığı yazılı açıklamada, ihtiyaç sahiplerine yönelik yapılan ısınma yardımları kapsamında hayata geçirilen Doğal Gaz Tüketim Desteği'ni dönemsel olmaktan çıkarıp düzenli hale getirdiklerini belirtti. Yardım programına her ödeme döneminde ayrıca başvuru yapılmasına gerek kalmadığını vurgulayan Göktaş, şunları kaydetti: Halihazırda ev sahibi veya kiracı olarak doğal gaz arzı sağlanan ilçelerde ikamet eden ve hanesinde mesken türü doğal gaz aboneliği bulunan vatandaşlarımız başvurularının onaylanmasının ardından ikamet ettikleri haneye ait faturalarını ödeme birimlerine ibraz etmeleri yoluyla ikamet ettikleri ilçeye karşılık gelen tutardan düzenli olarak yararlanabilecek. 399 milyon 947 bin lira ödeme yapacağız Bakan Göktaş, başvuruların 2023 aralıkta e-Devlet Sosyal Yardım Başvuru Hizmeti üzerinden alınmaya başlandığını anımsatarak, Düzenli Doğal Gaz Tüketim Desteğimizde ödemeler başladı. Bu doğrultuda Düzenli Doğal Gaz Tüketim Desteği kapsamında 2023 yılı ekim, kasım, aralık, 2024 yılı ocak, şubat ayları için hak sahibi 584 bin 941 haneye toplam 399 milyon 947 bin lira ödeme yapacağız. bilgisini verdi. Ödemeler, iklim şartlarına göre değişkenlik gösteriyor Ödemelerde ısıl harita baz alındığını ve belirlenen destek tutarının yıllık 1500- 3500 lira arasında değiştiğini belirten Göktaş, iklim şartlarına göre tutarda bölgesel farklılıkların bulunduğuna işaret etti. Isı ölçümleme çalışmaları yaptıklarını, teknik ve ısınma ölçüleriyle doğru orantılı dağılım gerçekleştirdiklerini aktaran Göktaş, Bu doğrultuda 8 aylık belirlenen ve ilden ile değişkenlik gösteren tutarlar aylık olarak hesaplanırken iki ayda bir ödenek ayırıyoruz. Vatandaşlarımız doğal gaz faturalarını PTT ödeme noktalarına ibraz etmeleri suretiyle desteğimizden yararlanabilir. ifadelerini kullandı. Destekten faydalanabilmek için başvuru sahibinin Türk vatandaşı olması, e-Devlet'ten destek programına başvurması, doğal gaz arzı sağlanan ilçe/beldede ikamet etmesi, ikamet adresinde doğal gaz aboneliği bulunması, faturasının mesken abone grubuna ait olması ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca hak sahipliği kararı verilmesi kriterlerini birlikte sağlaması gerekiyor.
135
3,055
Satürn'ün uydusunda buhar bulutu görüldü
Satürn'ün uydularından biri olan Enceladus'tan çıkan devasa bir buhar bulutu görüldü. Enceladus, uzaylı yaşamı bulmak için en iyi umut olabilir.
Dünya Dışı
https://www.trthaber.com/haber/dunya-disi/saturnun-uydusunda-buhar-bulutu-goruldu-771280.html
Uzay bilimciler, Enceladus uydusunu kendi gezegenimizin dışında yaşam bulmak için en iyi umutlardan biri olarak tanımlıyor. Uydu, bilim İisanlarını uzaylı yaşamını destekleyebileceğine inandıran tuzlu su ve diğer koşullara sahiptir. Şimdi James Webb Uzay Teleskobu, gezegenden dışarı fırlatılan devasa bir buhar bulutu izledi. Gezegenden fışkıran suyun, ayın kendisinin 20 katından daha büyük olduğu açıklandı. Araştırmacılar, Enceladus'tan su fışkırdığını zaten biliyorlardı. Ancak Webb tarafından görüntülenen devasa boyutu, araştırmacıları hata yapıp yapmadıklarını merak etmeye yöneltti. NASA'nın Greenbelt, Maryland'deki Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nden baş yazar Geronimo Villanueva, “Verilere baktığımda ilk başta yanılıyor olmam gerektiğini düşündüm. Ay'ın 20 katından daha büyük bir su kütlesi tespit etmek çok şok ediciydi. Su bulutu, güney kutbundaki salınım bölgesinin çok ötesine uzanıyor dedi. Bununla birlikte, verilerde şok edici olan yalnızca buhar bulutu ölçeği değildi. Araştırmacılar ayrıca fışkıran su miktarının şaşırtıcı derecede büyük olduğunu da keşfettiler. Saniyede yaklaşık 79 galon fışkırıyor, bu da bir olimpik yüzme havuzunu birkaç saat içinde doldurmaya yetiyor. Bilim insanları, kısmen uzaylı yaşamı bulma umudundan dolayı Enceladus'u derinlemesine incelediler. Ancak bu gözlemlerin çoğu, Satürn ve onu çevreleyen sistemin etrafında uçan Cassini uzay aracı tarafından gerçekleştirildi. Ancak Webb teleskobu, Enceladus'a ve güneş sistemimizdeki diğer nesnelere farklı, farklı bir bakış sunuyor hakkında yeni bilgiler vermek için genel bir görüşü yüksek hassasiyetle birleştiriyor.
96
6,003
Arslantepe Höyüğü depremde hasar gördü
Malatya'da UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki Arslantepe Höyüğü, Kahramanmaraş merkezli depremlerden kısmen etkilendi.
Kültür-Sanat
https://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/arslantepe-hoyugu-depremde-hasar-gordu-748483.html
Malatya Müzesi Müdürü Samet Erol, Arslantepe Höyüğü'ndeki hasarın boyutunun büyük olmadığını söyledi. Özellikle kalıcı çatıda herhangi bir hasar olmadığını belirten Erol, geçici çatıda kısmen çökme olduğunu ancak bunun arkeolojik dokuya herhangi bir zarar vermediğini kaydetti. Erol, depremin özellikle kerpiç yapıya kısmen zarar verdiğini ifade ederek, Bu da kaymalardan dolayı ama bu kerpiç yapının zarar görmesi özellikle önemsediğimiz alanlarda B tapınağında, taht kısmında ya da fresklerde herhangi bir zarar oluşturmadı. dedi. Arsantepe'de fresklerin çok önemli olduğunu vurgulayan Erol, şöyle devam etti: Bu fresklerde de deprem dolayısıyla herhangi bir zarar olmadı sadece küçük çaplı kerpiç duvarlarda kaymalar var. Bu kaymalar geçici çatıya kısmen zarar verdi. Bu ölçüde de Genel Müdürlüğümüz bilim kurulu oluşturdu. Erzurum ile Elazığ Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğünü buraya gönderdi, yine raporlar tutuldu. Bununla ilgili kapsamlı bir rapor oluşturulacağı bilgisini veren Erol, Genel Müdürlüğümüz elbette bu konunun üzerine fazlaca eğilmekte. Bu anlamda da bir an önce bu çatıyı ayağa kaldırmayı planlıyoruz. diye konuştu. Erol, deprem öncesinde ziyaretçi sayısının fazla olduğunu anımsatarak, Deprem sonrası bu yaralar sarıldıktan sonra ziyaretçi kitlesini elbette Arslantepe üzerine çekecektir. ifadesini kullandı. Beşkonaklar Etnografya Müzesi kısmen zarar gördü Depremde Beşkonaklar Etnografya Müzesi binasının da kısmen zarar gördüğünü belirten Erol, oluşabilecek sonraki depremlerde hasar görmesini göz önünde bulundurarak tedbiren eserleri taşıdıklarını kaydetti. Erol, Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi'nde de aynı durumun söz konusu olduğunu dile getirerek, Buradaki eserlerimizi uygun şartlarda paketleyerek tamamını Arkeoloji Müzemizde koruma altına aldık. Sadece bina anlamında restorasyon gereken yerler var. açıklamasında bulundu. Depremin kısmen bazı eserlerin kırılmasına sebebiyet verdiğini anlatan Erol, Ancak genel anlamda burada eserlerimizin tamamen koruma altında olduğunu, güven içerisinde, tamamen güvenlikli bir ortamda olduğunu söyleyebilirim. 2 bin civarında eserimizi iki gün içerisinde paketleyerek uygun şartlarda taşıdık. şeklinde konuştu.
816
9,146
Türkiye, Uluslararası Adalet Divanında beyanda bulunacak
Türkiye, Uluslararası Adalet Divanında, İsrail'in işgal altında tuttuğu Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin duruşmada 26 Şubat'ta beyanda bulunacak
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/turkiye-uluslararasi-adalet-divaninda-beyanda-bulunacak-835954.html
UAD, İsrail'in Doğu Kudüs dahil işgal altında tuttuğu Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki neticelerine ilişkin verilecek danışma görüşünde sözlü sunumların takvimini açıkladı. Buna göre aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 52 devletin yanı sıra Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Afrika Birliği’nin her biri 19-26 Şubat tarihleri arasında otuzar dakika sözlü sunumlarını gerçekleştirecek. Sözlü beyanlara 19 Şubat TSİ 12:15'te Filistin’in sunumuyla başlanırken son sözlü beyan 26 Şubat tarihinde TSİ 16.00'da Maldivler tarafından yapılarak duruşmalar sona erecek. İsrail'in, işgal altında tuttuğu Filistin'deki uygulamaların hukuki sonuçlarına ilişkin Türkiye’nin sözlü beyanı ise 26 Şubat Pazartesi TSİ 12:00-12:30 arasında yapılacak. Danışma görüşleri bağlayıcı değil Divan'ın temel görevleri arasında devletler arasında ortaya çıkan hukuki ihtilafları, uluslararası hukuka uygun şekilde çözmek ve kendisine yönlendirilen hukuki konularda danışman görüşü bildirmek bulunuyor. UAD bu meselede, BM Genel Kurulunun talebi üzerine, İsrail'in, işgal ettiği Filistin'deki politikaları ve uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin bağlayıcı olmayan danışma görüşü verecek. Uluslararası Adalet Divanının Lahey Barış Sarayı’nda halka açık yapılacak duruşmalar canlı yayınlanacak. Divan önünde bir danışma görüşüne ilk defa bu kadar çok sayıda devletin yazılı ve sözlü beyanda bulunduğu görülürken, yazılı beyanda bulunan İsrail’in sözlü duruşmalarda yer almaması dikkati çekti. İsrail'in soykırım suçlamasıyla yargılandığı davadan farklı UAD’nin, 19-26 Şubat tarihleri arasında 52 devlet ve 3 uluslararası kurumun sözlü beyanlarını dinleyeceği danışma görüşü, Güney Afrika’nın İsrail aleyhine Soykırım Sözleşmesi'nin ihlali sebebiyle açtığı davadan farklı olarak, iki devlet arasında ihtilaflı bir davaya ilişkin olmayıp, sadece İsrail’in Filistin’i işgalinin hukuki sorumluluğuna ilişkin Divan’ın bağlayıcı olmayan hukuki görüşünü içeriyor. BM Genel Kurulu görüş istemişti BM Genel Kurulu Özel Siyasi ve Dekolonizasyon Komitesi 30 Aralık 2022 tarihli kararında Uluslararası Adalet Divanından, 1967'deki savaştan bu yana İsrail'in faaliyetleri sonucunda Filistinlilerin kendi kaderini tayin etme hakkının reddedilmesinin hukuki sonuçları hakkında görüş bildirmesini talep etmişti. BM Genel Kurulu, Divan'a yönelttiği ilk soruda İsrail'in Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını sürekli olarak ihlal etmesinden, Kudüs'ün demografik yapısını, karakterini ve statüsünü değiştirmeye yönelik tedbirler de dahil olmak üzere 1967'den bu yana işgal altında tuttuğu Filistin topraklarını uzun süreli işgal, yerleşim ve ilhak etmesinden ve ilgili ayrımcı mevzuat ve tedbirleri kabul etmesinden kaynaklanan hukuki sonuçlar nelerdir? ifadelerini kullanmıştı. ICJ'den danışma görüşü vermesi istenen ikinci soru ise İsrail'in yukarıdaki belirtilen politika ve uygulamaları işgalin hukuki statüsünü nasıl etkilemektedir ve bu statünün tüm devletler ve Birleşmiş Milletler için doğurduğu hukuki sonuçlar nelerdir? şeklinde ifade edilmişti. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ülkeler ve uluslararası kurumlar, danışma görüşü verilecek sorular hakkındaki kendi tutumlarını içeren yazılı beyanları Divan'a sunmuştu. Merkezi Hollanda'nın idari başkenti Lahey'de bulunan UAD, birden fazla devlet arasında çıkan çekişmeli davalara bakmasının yanı sıra BM organları ve diğer özel kurumlarının sorduğu sorular hakkında bağlayıcı olmayan danışma görüşü verebiliyor. Uluslararası Adalet Divanı 2004'teki bir danışma görüşünde, İsrail'in Filistin'de işgal ettiği topraklarda inşa ettiği duvarın uluslararası hukuku ihlal ettiğini bildirmişti.
1,499
21,981
Antisemitizm ve antisiyonizm kavramları, Filistin'e desteği bastırmak için "silah" olarak kullanılıyor
İsrail'in Gazze'ye saldırılarını eleştiren birçok kişi, Yahudi karşıtı olmakla suçlanırken, bu durum, antisemitizm ve antisiyonizm kavramlarının Filistin'e desteği bastırmak için silah olarak kullanıldığı yorumlarını beraberinde getirdi.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/antisemitizm-ve-antisiyonizm-kavramlari-filistine-destegi-bastirmak-icin-silah-olarak-kullaniliyor-818071.html
Filistin topraklarında Yahudi devleti kurulmasını destekleyen, savunan ve Yahudi milliyetçiğini temel alan bir ideoloji olan siyonizm, devletin kurulmasından sonra Yahudi milliyetçiğini siyasi harekete dönüştürdü. Dolayısıyla antisiyonizm (İsrail karşıtlığı), Filistin topraklarında Yahudi devleti kurulması fikrine ve İsrail'in politikalarına karşı çıkmak olarak tanımlanıyor. Antisemitizm ise Yahudi halkına karşı ön yargı anlamına geliyor. Dünya genelinde çok sayıda Yahudi kuruluşu, 1948 savaşında 750 binden fazla Filistinlinin topraklarından sürülmesine yol açan ve Yahudilerin bu topraklar üzerinde diğerlerinden daha fazla hakkı olduğunu savunan siyonizme karşı çıkıyor. İsrail karşıtı Yahudiler, Filistinlilerin kendi topraklarına geri dönme hakkını savunuyor ve üstün Yahudi ulusunun güvenliğini sağlama iddiasındaki siyonizmi eleştiriyor. İsrail'e yönelik en sert eleştiriler başta bu Yahudi topluluklardan gelirken, uluslararası toplumun İsrail'in politikalarına karşı çıkan ve bu politikaları eleştiren herkesi Yahudi karşıtı olarak damgalamasındaki ısrarcı tutumu sürüyor. Her iki kavramın bugün Gazze'de yaşananlar bağlamında siyonist güçler tarafından İsrail'e yönelik eleştirileri bastırmak için araçsallaştırıldığı dikkati çekiyor. İsrail'i eleştirmek Yahudi karşıtı olmak demek değildir Yahudi yazarlar, n+1 çevrim içi edebiyat dergisinde yayımladıkları ve dünya genelinde binlerce sanatçının imza attığı açık mektuplarında, İsrail'e yönelik herhangi bir eleştirinin doğası gereği Yahudi karşıtı olduğu yönündeki yaygın söylemi reddettiklerini bildirdi. Yahudi karşıtlığı söyleminin bugüne kadar hesap verilebilirliğe karşı İsrail'i korumak, işgal gerçeğini gizlemek ve Filistin egemenliğini reddetmek için kullanıldığına işaret eden yazarlar, bugün de bu söylemin İsrail'in Gazze'ye bombardımanını haklı çıkarmak ve uluslararası toplumdaki eleştirileri susturmak için kullanıldığına dikkati çekti. Yahudi yazarlar, İsrail'in Yahudi karşıtlığı ile mücadeleyi, soykırım niyetiyle işlediği savaş suçlarına bahane olarak kullanmasından derin üzüntü duyduklarını belirtti. Siyonizmi Filistin deneyimini silmek için Yahudilerin acılarını kullanma iddiası olarak niteleyen yazarlar, İsrail karşıtlığının Yahudi karşıtlığı anlamına gelmeyeceğini vurguladı. Açık mektupta, Yahudi karşıtlığını tecrübe ettiğimiz acı tarihimizden çıkardığımız derslerle, Filistin halkının onurunu ve egemenliğini savunuyoruz. ifadesinin kullanan yazarlar, Filistinlilerin özgürlüğü ve Yahudilerin güvenliği arasında yapılan yanlış seçimi reddettiklerinin altını çizdi. Yahudi yazarlar, İsrail hükümetinin içeride kendi vatandaşlarına, dışarda Batılı ülkelere, Filistinlilerin rahatsızlıklarının toprak ve hak rahatsızlığıyla değil Yahudi rahatsızlığıyla ilgili olduğu propagandasını yaptığına işaret etti. ABD'nin, İsrail'e verdiği desteği Yahudi kimliğini korumakla eş tuttuğuna vurgu yapan yazarlar, Kimliğimiz devletlerin iktidarı için kullanacağı bir silah değil. Acımızın sömürülmesine karşıyız. ifadelerini kullandı. BM raportörlerine göre, İsrail'i eleştirmek Yahudi karşıtlığını desteklemekle eş tutuluyor Birleşmiş Milletler (BM) raportörleri Alexandra Xanthaki, Farida Shaheed, Clement Nyaletsossi Voule ve Irene Khan da Yahudi karşıtlığı konusunda son dönemde İsrailli yetkililerin ve birçoklarının dile getirdiği söylemleri reddetti. Raportörler yaptıkları yazılı açıklamada, Gazze için insani ateşkes çağrıları veya İsrail hükümetinin politika ile eylemlerine yönelik eleştirilerin yanıltıcı şekilde terörizme ya da Yahudi karşıtlığına destekle eş tutulduğunu bildirdi. Açıklamada, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmanın mağdurlarıyla açıkça dayanışma içinde olduklarını ifade edenlere yönelik dünya genelinde saldırı, misilleme, suçlu sayma ve yaptırım dalgası oluştuğuna işaret edilerek, bu durumun ifade özgürlüğünü bastırdığı ve kamusal yaşama katılmaya yönelik korku atmosferi oluşturduğu vurgulandı. BM raportörleri, insan hakları ihlallerine maruz kalan mağdurlar için sesini yükselten sanatçı, akademisyen, gazeteci, aktivist ve sporcuların sert eleştirilere maruz kaldığını ancak bu insanların, mağdurlar için adalet talep etme hakları olduğunu dile getirdi. İsrail eleştirisi yapanlar işinden oluyor Dünyada tanınmış birçok isim, 7 Ekim'den bu yana İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını eleştirdikleri için Yahudi karşıtlığıyla suçlanarak işinden oldu. ABD'de Filistin'e açık destek veren ABD'li oyuncu Susan Sarandon, yetenek ajansından uzaklaştırılırken Meksikalı oyuncu Melissa Barrera da yer alacağı filmin kadrosundan çıkarıldı. New York Times Magazine dergisinin yazarı Jazmine Hughes, Filistin'e desteğini belirttiği bildiriye imza atmasının ardından yayın politikalarını ihlal ettiği gerekçesiyle istifaya zorlanırken, Filistinli foto muhabiri Hosam Salam da Filistin'e desteğini bildiren sosyal medya paylaşımları nedeniyle New York Times'tan kovuldu. Filistin asıllı Kanadalı gazeteci Zahraa Al-Akhrass'ın Filistin'i destekleyen paylaşımlarının ardından çalıştığı Kanada merkezli haber ajansı Global News'ta işine son verildi. ABD merkezli Artforum dergisinin baş editörü David Velasco, derginin savaşa tepki gösterdiği bir açık mektup yayınlamasının ardından kovuldu. Yahudi olan Michael Eisen ise İsrail'in Gazze'ye saldırılarını eleştiren sosyal medya paylaşımı nedeniyle akademik bilim dergisi eLife'ın genel yayın yönetmenliği görevinden alındı. ABD'nin Philadelphia kentinde faaliyet gösteren PhillyVoice.com haber sitesinde spor muhabirliği yapan Jackson Frank'in, X'te Filistin ile dayanışma gösteren paylaşım yapmasının ardından işine son verildi. İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin Arapça haber servisinde çalışan 6 muhabiri hakkında sosyal medyada Hamas'a destek verdiği iddiasıyla kurumun katı tarafsızlık kurallarını ihlal ettikleri gerekçesiyle önce soruşturma başlatıldı ve ardından muhabirlerin kurumla ilişiği kesildi. BBC muhabirlerinden Noah Abrahams da TalkTV'ye verdiği demeçte, Hamas'tan terörist olarak bahsetmesi yönündeki baskıları reddettiği için kurumdaki görevinden istifa ettiğini söyledi. İngiliz The Guardian gazetesinde 40 yılı aşkın süredir görev yapan karikatürist Steve Bell'in, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yer verdiği çiziminin antisemitik mecazlar içerdiği suçlamasıyla sözleşmesi yenilenmedi. MSNBC Televizyonu, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını sorgulayan sunucu Mehdi Hasan'ın programlarını yayından kaldırdı. Kanadalı televizyon kanalı CTV News, Filistin yanlısı açıklamaları nedeniyle gazeteci Yara Jamal'ın işine son verdi. Semafor internet sitesine konuşan Los Angeles Times gazetesi çalışanına göre, gazete İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını kınayan ve haber merkezlerine bu saldırılardan bahsederken apartheid, etnik temizlik ve soykırım gibi ifadeler kullanmaları çağrısı yapan bildiriye imza atan muhabirlerinin en az 3 ay süreyle İsrail'in saldırılarıyla ilgili haber yapmalarını yasakladı. Bu iddiayı gazete muhabirlerinden Suhauna Hussain, X'ten yaptığı paylaşımla doğrularken, bir diğer muhabir Heba Elorbany de X'te yaptığı paylaşımda gazeteden kovulduğunu ve işten çıkarılan tek kişinin kendisi olmadığını duyurdu.
6,854
14,758
Süper Lig'de haftanın hakemleri açıklandı
Trendyol Süper Lig'in 19. hafta karşılaşmalarında görev alacak hakemler belli oldu.
Spor
https://www.trthaber.com/haber/spor/super-ligde-haftanin-hakemleri-aciklandi-826295.html
Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulundan yapılan açıklamaya göre Süper Lig'de haftanın hakemleri şöyle: 5 Ocak Cuma 17.00 Gaziantep FK-Siltaş Yapı Pendikspor: Çağdaş Altay 20.00 Bitexen Antalyaspor-Corendon Alanyaspor: Mert Güzenge 20.00 Beşiktaş-Kasımpaşa: Arda Kardeşler 6 Ocak Cumartesi 13.30 Çaykur Rizespor-Atakaş Hatayspor: Cihan Aydın 16.00 RAMS Başakşehir-Yukatel Adana Demirspor: Turgut Doman 19.00 MKE Ankaragücü-Trabzonspor: Burak Şeker 19.00 Yılpor Samsunspor-VavaCars Fatih Karagümrük: Emre Kargın 7 Ocak Pazar 13.30 Mondihome Kayserispor-EMS Yapı Sivasspor: Alper Akarsu 16.00 İstanbulspor-Fenerbahçe: Volkan Bayarslan 19.00 Galatasaray-TÜMOSAN Konyaspor: Ali Şansalan
1,631
1,684
Deprem bölgesindeki öğrenciler için bursluluk sınavı başvuruları başladı
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 30 bini deprem bölgesine olmak üzere bu yıl 100 bin kontenjan ayrılan İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı için başvurular başladı. Başvurular, 16 Haziran'a kadar yapılabilecek.
Eğitim
https://www.trthaber.com/haber/egitim/deprem-bolgesindeki-ogrenciler-icin-bursluluk-sinavi-basvurulari-basladi-770896.html
MEB, 3 Eylül 2023'te düzenlenecek İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı için Başvuru ve Uygulama Kılavuzu'nu www.meb.gov.tr internet adresinden yayımladı. Kılavuzda, resmi ve özel ortaokullar, imam hatip ortaokulları veya özel eğitim ortaokullarının 5'inci, 6'ncı, 7'nci ve 8'inci sınıfları ile ortaöğretim kurumlarının hazırlık sınıfı, 9'uncu, 10'uncu ve 11'inci sınıflarında eğitim gören öğrencilere yönelik yapılacak sınavla ilgili usul ve esaslara yer verildi. Sınavın başvuruları, bugünden itibaren 16 Haziran'a kadar alınacak. Sınava, kılavuzda belirtilen koşulları taşıyan Türkiye Cumhuriyeti veya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşları başvuru yapabilecek. Yurt içi başvuru işlemleri http://www.meb.gov.tr veya https://e-okul.meb.gov.tr internet adreslerinden yapılabilecek. Yurt dışında e-Okul sistemine kayıtlı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan öğrenciler sistem üzerinden başvuruda bulunabilecek. KKTC vatandaşı olan öğrenciler ise KKTC kimlik numarası ile eğitim ataşeliği veya eğitim müşavirliği üzerinden başvuru yapabilecek. İkinci dönem konuları sorulmayacak İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı, 2022-2023 öğretim yılında birinci dönemde uygulanan öğretim programları esas alınarak düzenlenecek. Sınavda ders dağılımları ve soru sayılarında geçen yıla göre herhangi bir farklılık olmazken sınavda tüm sınıf seviyelerine dörder seçenekli 100 soru sorulacak ve sınav süresi 120 dakika olacak. Bu yıl, 70 binden 100 bine çıkan kontenjan sayısının 30 bin burs kapasitesi de deprem bölgesine ayrılacak. Sınav, 3 Eylül 2023 Pazar günü Türkiye saatiyle 10.00'da başlayacak. Sınav sonuçları, 22 Eylül 2023 tarihinde www.meb.gov.tr internet adresinden ilan edilecek.
616
11,232
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye sağlık merkezi haline geldi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnsanımız eskiden sağlık hizmeti almak için yurt dışına giderdi. Türkiye, sağlık merkezi haline geldi." dedi.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/cumhurbaskani-erdogan-turkiye-saglik-merkezi-haline-geldi-841537.html
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya Şehir Hastanesi ve Bağlantı Yolları Açılış Töreni'nde bir konuşma yaptı. Türkiye'nin sağlık alanında gerçekleştirdiği atılımların sembolü olarak gördüğü şehir hastanelerinden birinin daha hizmete açmak üzere Antalya'da olduklarını belirten Erdoğan, en ileri tıp teknolojileriyle donatılan Antalya Şehir Hastanesinin 1500 yatak kapasitesiyle en değerli turizm ve üretim markalarından biri olan kente önemli bir katkı sağlayacağını söyledi. Açılışı yapılan 5 kilometre uzunluğundaki bağlantı yoluyla da Antalya Şehir Hastanesine ulaşımın en rahat şekilde yapılabilmesine imkan verileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya Şehir Hastanesi ile bağlantı yolunun ülke ve şehre hayırlı olmasını diledi. Hastanede görev yapacak personellere kolaylıklar dileyen Erdoğan, şöyle devam etti: Bu eserleri şehrimize kazandıran bakanlıklarımızı, kurumlarımızı yüklenici firmaları tebrik ediyorum. Hastanemizde dertlerine derman arayacak Antalyalı kardeşlerimize şimdiden Allah'tan şifalar diliyorum. İktidara gelirken milletimize, ülkemizi 4 temel sütun üzerinde yükseltme sözü vermiştik. Bunları da eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik olarak sıralamıştık. Ardından bunlara ülkemizin diğer tüm başlıklardaki yatırım eksiklerini de ilave ettik. Altyapısı, sistemi ve insan kaynağıyla bu alanlarda yaptığımız reformlar sayesinde huzurlu ve güvenli bir ülkede yaşıyoruz. Mesela eğitim ve sağlık alanlarının her birinde sayıları yaklaşık 1. 2 milyonu bulan personelle vatandaşımıza hizmet veriyoruz. Sağlıkta, eski Türkiye manzaralarını, yaşı 35-40'ın üzerinde olanlar iyi bilir. Her bakımdan tel tel dökülen hastaneleri hatırlayın. Hastanelerde rehin kalan vatandaşlarımızı hatırlayın. Doktorunu bulmanın ayrı, ilacını temin etmenin ayrı dert olduğu o çarpık sistemi hatırlayın. Sağlam girenin bile hasta çıktığı o köhne düzeni kökten değiştirmek için çok çalıştık. Şehir hastanelerimiz işte bu gayretin bir ürünüdür. Nereden nereye? Bu modelle pek çok farklı teşhis ve tedavi birimini aynı çatı altında buluşturan bir sistem kurduk. Böylece hastası ve hasta yakınıyla vatandaşımızın şehrin bir ucundan diğerine koşturmasının önüne geçtik. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şehir hastanelerini eşi benzeri olmayan birer şifa merkezi olarak milletimizin hizmetine sunmaya devam etmekte kararlıyız. pic.twitter.com/aenfhrE75y Böylesine yeni ve orijinal bir sistemin eksiklikleri, aksaklıkları elbette çıkabilir Şehir hastanelerinin sistem olarak Türkiye'ye mahsus ve yeni bir sağlık hizmeti olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolayısıyla böylesine yeni ve orijinal bir sistemin eksiklikleri, aksaklıkları elbette çıkabilir. Vatandaşlarımızın bu konudaki kimi serzenişlerinin farkındayız. İnşallah bunları da en kısa sürede gidereceğiz. Şehir hastanelerini, eşi benzeri olmayan birer şifa merkezi olarak milletimizin hizmetine sunmaya devam etmekte kararlıyız. ifadelerini kullandı. Vatandaşların eskiden teşhis ve tedavi için yurt dışına gittiğini şimdi ise Türkiye'nin hemen hemen tüm branşlarda dünyanın önde gelen sağlık merkezlerinden biri haline geldiğini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: Kanuni ne diyor? 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.' Bu yola böyle koyulduk. Yani Kanuni devleti yok farz ederek, 'devlet feda olsun ama insanımızın yeter ki sağlığını, sağlık sorununu halledelim.' demiş. Bu gelişme kendi kendine olmadı. Arkasında çok büyük bir mücadelenin, emeğin, kaynağın yattığı bu iftihar tablosunun kıymetini iyi bilmeliyiz. Hamdolsun milletimiz, Türkiye'nin nereden nereye geldiğini gayet iyi biliyor ve hayır duasını her fırsatta ifade ediyorum. Şu anda biz Antalya'dayız. 31 Mart'ta Antalya bir karar verecek. Neyin kararını verecek? 'Durmak yok, artık yeter.' diyecek. 'Yeni bir adım atalım.' diyecek ve bu yeni adımda evet birilerinin dediği gibi herkesin başkanı. 'Herkesin başkanı' ne yaptı Antalya'da? Hiçbir şey yok, tabelalarda 'herkesin başkanı' ifadesi kusura bakmayın bunlar yalan ifadeler, çarpık ifadeler, dürüst olmayan ifadeler. Biz bütün yatırımları 21 yılda, Türkiye'nin bir başından bir başına nasıl yaptığımızı artık herkes biliyor. Hayırlı projeleri takdir etmek kimseyi küçültmez Antalya'nın bir turizm kenti olarak doğru dürüst havalimanı, terminalleri yokken AK Parti iktidarıyla terminal binalarından pistlerine, uçak seferlerine varıncaya kadar hepsinin bir başka olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatlarında ülkeye eser kazandırmamış, millete hizmet etmemiş olanların bu tür yatırımları, değersizleştirmeye çalıştıklarını söyledi. Sağlıkta, ulaştırmada, enerjide savunma sanayinde, turizmde ve diğer alanlarda hayata geçirilen hayırlı projeleri takdir etmenin kimseyi küçültmeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ama bugün eğer Türkiye 60 milyon turiste yürüyorsa ve 60 milyon turiste yürürken sadece turizm gelirleriyle bir patlamayı yaşıyorsa işte bu atılan adımların neticesidir. Güzel işleri takdir etmek erdem işaretidir. Türkiye'nin avantajı geçmişte sağlam ve işler bir altyapısı olmadığı için ihtiyaçlarını en son teknolojiye ve sisteme dayalı olarak karşılama imkanına sahip olmasıdır. Hastanelerimiz kadar modern, okullarımız kadar yeni, yollarımız kadar konforlu, havalimanlarımız kadar ferah eserleri dünyada zor bulursunuz. diye konuştu. Merhum gazeteci Savaş Ay'ın programlarını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti: Bir de buna genç, eğitimli, kabiliyetli, çalışkan ve üretken nüfusumuzu eklediğinizde ortaya bambaşka bir tablo çıkıyor. Gelişmiş ülkelerin 50 yıl, 100 yıl, 150 yıl önce tamamladıkları altyapıyı biz büyük ölçüde son çeyrek asırda kurarak onlarla rekabet edebilir hale geldik. Küresel krizlere rağmen ülkemizin rekor büyüme oranlarıyla yoluna devam etmesinde bu gerçeğin çok büyük etkisi vardır. Cumhuriyetimizin ikinci asrına armağanımız olan Türkiye Yüzyılı vizyonuyla daha büyük hedeflere yöneldik. Artık amacımız gelişmiş ülkelere yetişmek değil, onların en ön sıralarındaki yerimizi almaktır. Gençlerimize, siyasetiyle, ekonomisiyle, savunmasıyla her alanda iftihar edeceğimiz bir ülke bırakmak istiyoruz. Bunun için de gece gündüz çalışıyoruz. Hizmete açtığımız her yeni yatırımı bu yolda atılmış yeni bir adım olarak görüyoruz. Antalya Şehir Hastanemizin sadece Antalya'ya değil, çünkü Antalya bir turizm kenti olduğuna göre buraya yurt dışından turistler tedaviye gelecektir. Hayırlı olmasını diliyorum. Törenden notlar Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından beraberindeki heyet ve sağlık çalışanları ile birlikte Antalya Şehir Hastanesinin açılış kurdelesini kesti. Açılış törenine, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, AK Parti ve MHP milletvekilleri ile Cumhur İttifakı Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hakan Tütüncü de katıldı.
3,585
23,071
İsrail bildiri dağıtıyor, halkın bazı yerleri terk etmesini istiyor
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden zorla göç ettirdiği Filistinlilerin sığındığı güneydeki Han Yunus bölgesine bildiri atarak halkın bazı yerleri terk etmesini istedi.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/israil-bildiri-dagitiyor-halkin-bazi-yerleri-terk-etmesini-istiyor-813141.html
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentindeki bazı bölgelere acilen tahliye edilmesini içeren broşürler attı. Han Yunus kentinin doğusunda İsrail sınırı yakınında yer alan El-Karara, Huzaa, Beni Suheyla ve Absan mahallelerinde yaşayanların evlerinin boşaltılması istendi. Broşürlerde, Güvenliğiniz için acilen ikamet ettiğiniz yeri boşaltıp bilinen barınaklara gitmeniz gerekmektedir ifadelerine yer verildi. Böylece, İsrail ordusu, daha önce güvenli olduğunu iddia ettiği bölgelerdeki sivilleri de yine yaşadıkları yerden zorla tahliye emri vermiş oldu. Dağıtılan bildiride şu sözler yer alıyor: Han Yunus, Khuza'a, Bani Süheyla ve Abasan'ın doğu mahallelerinin sakinlerine; Hamas ve terör örgütlerinin eylemleri, IDF'yi Sakatakum bölgesinde kendisine karşı harekete geçmeye zorluyor. IDF, size veya ailelerinize zarar vermekle ilgilenmiyor. Güvenliğiniz için ikamet ettiğiniz yeri derhal tahliye etmeli ve bilinen barınaklara gitmelisiniz. Teröristlerin veya tesislerinin yakınında bulunan herkes hayatını tehlikeye atıyor ve terör örgütlerinin kullandığı her ev hedef alınacak. IDF talimatlarına göre hareket etmek siz sivillerin zarar görmesini önler İsrail Savunma Ordusu Washington, Londra, Brüksel ve Berlin'de evde kimse var mı? Norveç Mülteci Konseyi (NRC) Genel Sekreteri Jan Egeland, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, İsrail ordusu, birbiri ardına yok ettiği mahallelerde NRC yardım çalışanlarının peşini bırakmıyor. Şimdi de Han Yunus'tan bile çıkmalarını isteyerek, var olmayan 'bilinen barınaklara' kaçma talimatı veriyor. Washington, Londra, Brüksel ve Berlin'de evde kimse var mı? ifadelerini kullandı. İsrail Ordu Radyosunun aktardığı haberde de ordunun ilk kez Han Yunus'ta bazı mahalleleri boşaltmasını istediği ve bunun İsrail ordusunun Gazze'deki işgalini genişletmesine ilişkin önemli bir hamle olduğu ifade edildi. İsrail ordusu, daha önce Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki halka, güvenli olduğunu iddia ettiği güneye gitmeleri yönünde defalarca uyarılarda bulunarak, hastaneler dahil sivil altyapıyı büyük yıkıma uğratarak zorla tehcir etmişti. Yerinden edilen Filistinlilerin güneye gidişi için güvenlik koridorları açıklayan İsrail ordusu, bu yollarda birçok Filistinliyi hedef almıştı.
7,944
211
SSB Başkanı Görgün: 6’ncı nesil savaş uçağı için de şimdiden çalışmaya başladık
Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, "5’inci nesil savaş uçağımız Kaan’ı çok yakın zamanda uçuracağız. 2028 itibarıyla seri üretimi başlayacak. Yapay zeka entegre edilmiş 6’ncı nesil savaş uçağı için de şimdiden çalışmaya başladık" dedi.
Savunma
https://www.trthaber.com/haber/savunma/ssb-baskani-gorgun-6nci-nesil-savas-ucagi-icin-de-simdiden-calismaya-basladik-828472.html
Savunma Sanayii Başkanı (SSB) Haluk Görgün, düzenlediği basın toplantısında, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Hedefledikleri her şeyi, her alanda başarmanın mutluluğunu yaşadıkları bir yılı geride bıraktıklarını dile getiren Görgün, 2024 yılına da iyi bir başlangıç yapıp Savunma Sanayii İcra Komitesinde önemli kararlar aldıklarını söyledi. Savunma sanayisinin güçlenen Türkiye'nin yıldızı olduğunu vurgulayan Görgün, siyasi iradenin kararlılığı ve projelerdeki başarıları eklendiğinde kartopu etkisi ortaya çıktığını ifade etti. Nitelikli insan kaynağı ve güvenlik güçlerinin sektöre sağladığı katkının ve geri dönüşlerin ürünlerin gelişimi açısından çok önem taşıdığına dikkati çeken Görgün, bu ve başka unsurlarla ihtiyaçları yerli ve imkanlarla en etkin şekilde karşılamaya odaklandıklarını belirtti. 10. 2 milyar dolarlık yeni sözleşme imzalandı Savunma sanayisi ürünlerinin ihracatının zorluğuna işaret eden Görgün, geçen yıl ihracat rakamını yaklaşık yüzde 27 artırarak 5. 5 milyar dolara, ihracat kilogram değerini de 65 dolara çıkardıklarını, bazı ürünlerde bu değerin 10 bin dolara ulaştığını anımsattı. Görgün ayrıca geçen yıl 10. 2 milyar dolarlık yeni sözleşme imzaladıklarını kaydetti. Sektörde ihracatın, nitelikli ihracatın ve platform ihracatının arttığını ifade eden Görgün, 185 ülkeye 230 farklı ürün ihraç edildiğini belirtti. İnsan kaynağı ve oluşturulan altyapılarla gurur duyulan ürünler ortaya çıktığını bildiren Görgün, ihracatın en önemli başarı göstergelerinden olduğunu ifade etti. Savunma sanayisindeki kabiliyetleri sivil alanda kullanmaya yönelik çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Haluk Görgün, Oluşan birikimi sivil alanlara yaygınlaştırmak üzere faaliyetlerimiz olacak. Özellikle enerji, ulaşım, akıllı şehircilik, sinyalizasyon sistemleri ve sağlık alanına yaygınlaştırma niyetimiz var dedi. Bazı alanlarda çok az ülkenin üretebildiği ürünleri üretir hale geldiklerine dikkati çeken Görgün, caydırıcılığın ancak güçlü bir savunma sanayisiyle mümkün olduğu bilinciyle gayret gösterdiklerini söyledi. Görgün, geçen yıl yürüttükleri faaliyetlerde öne çıkan unsurlar hakkında bilgiler de verdi. Haluk Görgün, silah, mühimmat, algılayıcı, sensör gibi muharebe sahasında ihtiyaç duyulan her türlü unsurların alt sistemlerini ve bunların da altında yer alan en ufak bileşenlerin yerli ve milli üretildiğinin altını çizdi. Savunma sanayisinde 3 bin 500'ü aşkın şirket olduğuna dikkati çeken Görgün, 2024, teslimatını gerçekleştireceğimiz, yine güvenlik güçlerine ve silahlı kuvvetlere teslim edeceğimiz projelerin bulunduğu sürprizlerle ve umutlarla dolu bir yıl olacak. diye konuştu. 19 Ocak'ta deniz platformlarının teslimatı yapılacak Görgün, 19 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla deniz platformlarının teslimat törenlerini yapacaklarını duyurdu. Lojistik destek gemisinin ikincisi Üsteğmen Arif Ekmekçi'nin kabulünü gerçekleştireceklerini belirten Görgün, denizde ikmal gemisi olan Derya'nın TCG Anadolu'dan sonra ürettikleri en büyük gemi olduğunu ifade etti. Görgün, MİLGEM'in 5. tedarik gemisi kapsamında İstanbul fırkateyninin teslimatını yapacaklarının altını çizerek, Preveze sınıfı denizaltıların modernizasyonunu da yaptıklarını söyledi. Yeni tip denizaltı tedarik projesi kapsamında Piri Reis'in teste gireceğini, TCG Sakarya'nın testlerinin 2024'te tamamlanacağını ve Murat Reis'in havuza çekim faaliyetlerinin ise yıl içerisinde başlayacağını bildiren Görgün, Barbaros yarı ömür modernizasyonu kapsamında gemilerin geçici kabullerini yapacaklarını anlattı. KAAN'ın ilk uçuşu inşallah yakın zamanda olacak Görgün, MARLIN, SANCAR, ULAQ, SALVO gibi insansız deniz sistemlerinin de kabullerinin gerçekleştirileceği bilgisini vererek, şunları kaydetti: KAAN'ın ilk uçuşu inşallah yakın zamanda olacak. F-16 yapısal projemizin yine teslimatları yapılmaya başlanacak. GÖKBEY helikopterinin jandarmaya teslimi yapılacak. Genel maksat helikopterlerinin teslimi olacak. ASELSAN'ın ürettiği AESA burun radarının testleri devam edecek. Elektronik harp sistemlerimizde tasarımlar devam edecek. 2024, havadan ikmal kontrol uçaklarının milli imkanlarla geliştirilen elektronik destek sistemlerinin teslim edildiği yıl olacak. İnsansız hava araçları için geliştirdiğimiz kameraların seri üretimlerine başlanacak. Uluslararası muadilinden performansı daha iyi olan ASELFLIR-500’ü imal ettik. Bu şu anda kendi sınıfında var olan en iyi kamera. Bunun da seri üretimleri ve teslimatları gerçekleşecek. ASELPOD sistemlerinin teslimatları hızlanacak. Milli Data Link Projesi kapsamında geliştirdiğimiz sistemler uçaklarımıza entegre edilmeye başlanacak. Görgün, tanksavar füzelerin uzun menzilli olanlarının da teslim edileceği bilgisini vererek, uzun menzilli hava savunma sistemi SİPER'in ilk versiyonu olan Ürün-1'in son parti kabul testlerinin tamamlandığını ve daha uzun menzilli olan versiyonu Ürün-2'nin test faaliyetlerinin devam edeceğini anlattı. AR-GE faaliyetlerimiz devam edecek BOZDOĞAN ve GÖKDOĞAN füzelerinin kabul testleri için hazır olduğunu bildiren Görgün, harp başlıklı testlerinin yapılacağını duyurdu. Görgün, hemen hemen her platform için motor geliştirme projelerinin sürdüğünü belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: Belli bir aşamaya gelinmiş projelerimiz var. Hibrit tahrik sistemine sahip platformlarımız olacak. Güdüm kitlerimizin teslimatı gerçekleştirilecek. Çeşitli illerimizde buluşma faaliyetlerimiz olacak. İhracatımız, yeni sözleşme faaliyetlerimiz yoğun olacak. TEKNOFEST, ROBOİK ve siber güvenlik yarışmalarına desteklerimiz, katkılarımız devam edecek. Arada sürprizlerimiz de olacak. Özellikle kritik teknolojiler ve üretim süreçleri konusunda da yeni yaklaşımlarımızı ana eksenlerimiz çerçevesinde AR-GE boyutuyla yoğunlukla değerlendirip kullanılıyor olacağız. Özellikle katmanlı imalat, kızıl ötesi, lazer, kuantum teknolojileri, otonomi gibi teknolojiler ve yapay zeka üzerine AR-GE faaliyetlerimiz devam edecek. Görgün, geleceğin harekat alanında nasıl senaryo oluşturulabilir konusunda yarışmalar organize edip birçok fikri ve yaklaşımı bir araya getirebilecek değerlendirmeler de yaptıklarını sözlerine ekledi. Görgün soruları yanıtladı Görgün, SSB Nuri Demirağ Konferans Salonu'ndaki basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Savunma sanayisinde ihraç edilen ürünlerin yerlilik ve millilik oranlarına ilişkin bir soru üzerine Görgün, Yerlilik oranını, kabaca bütçesel olarak hesaplayıp sunuyoruz. Söylenilen ve ifade edilen oranlar doğru. Şu an yüzde 80 yerli yüzde 20 yabancı ihtiyacımız var. Onlar da alt sistemler ve çeşitli platformlar. Uzun zamandır platform almıyoruz. Bir süre sonra platformları hiç konuşmayacağız diye konuştu. Yüzde 100 yerlilik ve millilik oranının önemine dikkati çeken Görgün, şu ifadeleri kullandı: Meseleye şöyle bakmak lazım. Kritik know-how nerede? Sen kullanmak istediğinde seni engelleyecek bir ambargo var mı yok mu? Bir ürünü farklı ülkelerden temin edebiliyor muyuz? Burada esas konu yüzde 100 yerli ve milliliğin yakalanmasının ötesinde ihtiyaç duyulduğunda herhangi bir şekilde sorgulanmadan, birilerinin oluru olmadan ürünlerin kullanılabileceği sistemlerin olması. Görgün, İHA'larda kullanılan ve daha önce Kanada'dan ithal edilen kameralara ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi: Alınacak kameraları tamamen askıya aldık. Yerli ve milli en iyisini üretiyoruz. Bizim ürettiğimiz kamera şu anda ihtiyaç duyulan kameradan çok çok daha iyi. Bunun bir önceki versiyonunu da yapmıştık. CATS kamerası da kullanılıyordu. CATS kamerası 15 ülkeye ihraç edildi. Bahsettiğimiz ASELFLIR-500 kamerasının kalifikasyon testleri bitti. Her yönüyle daha iyi olan bir kamera. Bunun da bu ay seri üretimi başlıyor. İlk siparişlerini birkaç gün içinde şirkete vereceğiz. Milli Muharip Uçak KAAN'ın motoru için yurt içinde özgün bir çalışma yürüttüklerini belirten Görgün, Var olan tüm sistemlerimiz için motorlarımızı kendimiz üretiyoruz. TB3 tamamen yerli motorla uçuyor. KAAN'ın motoru için çok ayrı bir ekip, uzun zamandır çalışıyor. TR Motor bu işin bir parçası. Bizim planımız kendi ürettiğimiz motorun seri üretime yetişmesi dedi. Bu nedenle platform ve motor çalışmalarının birlikte başladığını anlatan Görgün, Uçağın ihtiyaç duyduğu itki gücü ve enerji ihtiyacını karşılayabilecek bir motor tasarımıyla başlandı ve devam ediyor. Seri üretime başladığımızda motorumuzu alamıyor gibi durum olmasını istemiyoruz. KAAN'ın Türkiye'deki motor üretiminde bir ortaklık yok değerlendirmesinde bulundu. Görgün, savunma sanayisinde çalışan kadın mühendislerin sayısının arttığını ve daha da artmasını arzu ettiklerini de dile getirdi. Hava savunma sistemlerini geliştiriyoruz Hava savunma sistemleri konusunda çalışmaların titizlikte yürütüldüğünü anlatan Görgün, Çalışmalar konusunda kesin tarih veren, teknik özellikleri veya bütçesel büyükleri açıklayan bir yaklaşımım yok. Bizim hava savunma sistemleri kurgumuz, katmanlı hava savunma sistemleri kurgusu ifadelerini kullandı. Görgün, havadan tehdit oluşturabilecek drondan seyir füzesine kadar her türlü saldırı aracının dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, bu tarz saldırıları önleyebilmek için hem mühimmatla hem de elektronik olarak katmanlı bir savunma yapısı oluşturduklarını söyledi. Katmanlı hava savunma sistemlerinin noktasal veya bölgesel koruma olarak değerlendirebileceğini söyleyen Görgün, şunları kaydetti: Tehdidi önceden belirleyip nasıl bir tehdit olduğunu kesinleştirebilmek oldukça önemli. Çünkü bazen öyle bir tehdit olur ki o tehditte karşı kullanacağınız karşı tedbir de o tehditle ve oluşturabileceği hasarla orantılı olmak zorunda. Biz, var olan elektronik harp ve lazer yeteneklerimizle yakın temas ve noktasal savunma açısından belli bir seviyeye ulaşmış durumdayız. Görgün; Hisar A, Hisar A+, Hisar O, Hisar O+ ve SİPER Ürün 1 gibi daha yüksek irtifalarda kullanılabilen hava savunma sistemi ürünlerinin testlerinin başarılı bir şekilde tamamlandığını belirterek, bu ürünlerin seri üretimleriyle ilgili sözleşmelerin yapıldığını anımsattı. Hem tehdidin niteliğinin hem de tehdide karşı uygulanabilecek silahların belirlenmesine yönelik çalışmaların sürdürüldüğünü bildiren Görgün, Bütünsel olarak radarlar, füzeler ve bunların atış kontrol sistemlerine yönelik çalışmaları yürütmeye devam ediyoruz. Bizim vazifemiz, her zaman ihtiyacımız olanı yerli ve milli olarak en iyi şekilde karşılamak dedi. Görgün, ASELSAN'da en önem verdikleri projelerden birinin AESA Radarı olduğunu, bu platformu insanlı ve insansız araçlar için geliştirdiklerini söyledi. Bunların test edilmek üzere entegre edilmeye başlandığını dile getiren Görgün, yeni nesil uçaklar ve Milli Muharip Uçak KAAN için de bu radarı geliştirdiklerini söyledi. Sadece bu radarı değil, füze ikaz sistemlerini, hava-hava mühimmatlarını da geliştirdiklerini anlatan Görgün, Uçağın veya platformun taşıyacağı, muharebe ortamında ihtiyaç duyacağı her sistemin bizim üstünlük sağlayacağımız şekildeki versiyonlarını geliştirmek üzere çalışıyoruz. AESA Radarı da bu ihtiyacı karşılayacak bir sistem ifadesini kullandı. Görgün, ABD ile yürütülen F-16 alım sürecinin geldiği aşamaya ilişkin de değerlendirmede bulunarak, Her platform için birinci amacımız, tam bağımsız şekilde kendi ürünümüze sahip olmak. İkincisi, var olan platformlarımızın modernizasyonunu, bu kapsamdaki her türlü sistemi kendimizin üretmesini ve bunların başarılı şekilde çalışmasını tesis etmek. Kara, hava ve deniz ne olursa olsun böyle dedi. TCG İSTANBUL fırkateyninin kendi sınıfında modern bir gemi olduğuna işaret eden Görgün, Türkiye'nin, gemi üzerindeki radarları, silahları, sensörleri, sonarları, akla gelecek her türlü alt sistemi üretebilir durumda olduğunu vurguladı. 2028'de ilk blokların seri üretimine başlanacak Görgün, Milli Muharip Uçak KAAN'a yönelik süreci de değerlendirerek şöyle devam etti: Kahraman askerimizin sahada ihtiyaç duyduğu neyse, onu en iyisiyle tedarik edebilmek, üretebilmek, yerli ve milli olarak sağlayabilmek için çalışmamız devam ediyor. KAAN, 5. nesil bir uçak, biz 6. nesil versiyonuna da şimdiden çalışıyoruz ve çalışmak zorundayız. 5. nesil uçak, görünmezlik olarak tanımlanıyor. İçinde bulunan tüm alt sistemlerinin, sensör füzyonlarının yapılması, 5. nesil olarak ifade ediliyor. 6. nesil yapay zekayla entegre edilmiş hususları kapsıyor. 5. nesli yakın zamanda uçuracağız. 2028'de ilk blokların seri üretimine başlanacak. Bu arada da 6. nesil konusunu da kaçırmamak için çalışma yapmak zorundaydık, yaptık, yapıyoruz. Sektördeki kadın istihdamına yönelik soru üzerine de Görgün, bunun, kendilerinin önem verdiği hususlardan biri olduğunu ve artmasını arzu ettiklerini söyledi. Görgün, yazılımın arttığı şirketlerde kadın mühendis oranının yükseldiğini belirterek, Her geçen gün kadın mühendislerimizin arttığını ifade edebilirim dedi. Görgün, savunma sanayi projelerine ilişkin bilgilerin sızdırılmasına ilişkin soru üzerine, Bizim aslında bununla ilgili sektörümüzün kendi disiplini var. Bu sektörde çalışan herkes bu hassasiyete sahip. diye konuştu. Bu alanda çalışan personelin belli bilgilendirme ve oryantasyonlardan geçtiğine işaret eden Görgün, Düşmanlar mutlaka bunun için çalışacaktır. Biz de buna göre tedbir almak zorundayız. Bize düşen görev, bu tedbirleri artırmak. Bunun olmasının önüne geçmek ve önleyici tedbirler almak. Bir zafiyet oluşmaması için devletin bütün kurumlarının gayret göstermesi gereken bir husus bu değerlendirmesinde bulundu. Altay Tankı'na ilişkin güncel durumun sorulması üzerine de Görgün, Altay Tankı, testlerinin tamamlanması üzerine Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi. Test faaliyetleri ve seri üretim faaliyetleri devam ediyor. Proje takvimine uygun olarak bunların teslimatları yapılacak. Gecikme olduktan sonra şu anda yeni oluşturulan takvimde bir sapma yok. Söylenilen, bahsedilen takvimle uyumlu dedi. Türkiye'nin F35 projesinden çıkarılması sonrasında yürütülecek sürecin sorulduğu Görgün, Bu hususla ilgili hukuksal, diplomatik, siyasi yapılması gereken her şey ilgili birimler ve kurumlar tarafından yapılıyor ifadesini kullandı. GÖKBEY'de ilk partiler bu yıl teslim edilecek Görgün, HÜRKUŞ eğitim uçağı ve GÖKBEY helikopterinin teslimat tarihine ilişkin soruya karşılık da şunları kaydetti: 3 GÖKBEY helikopterinin Jandarma'ya teslimatı çok yakın zamanda olacak. Ayrıca 3 helikopterin daha başka kullanıcısı olacak. Sağlık Bakanlığı ilk isteyenlerdendi. Diğer taraftan, ihtiyaç duyan tüm birimler bunlarla ilgili seri siparişlerini, taleplerini bildirdiler. En son yaptığımız Savunma Sanayii İcra Komitesinde bunlarla ilgili sipariş verme ve sözleşme yapma aşamasına geldik. Dolayısıyla bu yıl ilk partiler teslim edilecek. Önümüzdeki süreçte de zaten sözleşmeye bağlı olarak da ilgili kullanıcılara teslim edilecek ama bu sene ilk teslimatlar yapılacak. HÜRKUŞ'la ilgili de son Savunma Sanayii İcra Komitesinde 4 uçak siparişi veriyoruz. TUSAŞ gece gündüz çalışıyor. Bu yıl teslim etmek için çalışacaklar. Uçak gemisi tasarım sürecine ilişkin de bilgi veren Görgün, En iyi şekilde bunu belirleyecek bir tasarım proje çalışması başlıyor. Biz bu projenin başlamasıyla ilgili karar aldık. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'mızda çok ciddi bir tasarım ofisi var. STM şirketimizde ciddi bir yetenek var. Biz buralardan bu sonuçların çıkacağını değerlendiriyoruz dedi.
95
11,168
BBP Genel Başkanı Destici taburcu oldu
Seçim çalışmaları için Tokat'ta bulunan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, dün geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanmıştı. Destici hastaneden taburcu oldu.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/bbp-genel-baskani-destici-taburcu-oldu-842022.html
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin de içerisinde bulunduğu otomobil Tokat'ta bariyerlere çarpıp kaza yapmıştı. Kazada Destici ve BBP Tokat İl Başkanı Mustafa Omalar yaralanmıştı. Mustafa Destici ve il başkanı Mustafa Omalar, Reşadiye Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tokat Devlet Hastanesi'ne sevk edilen Mustafa Destici bugün hastaneden taburcu oldu.
3,521
19,365
Uluslararası Göç Örgütü: Sudan'da 7,7 milyondan fazla kişi zorla yerinden edildi
Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Genel Direktörü Amy Pope, Nisan 2023'ten bu yana savaşın yaşandığı Sudan'da 7,7 milyondan fazla kişinin zorla yerinden edildiğini bildirdi.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/uluslararasi-goc-orgutu-sudanda-77-milyondan-fazla-kisi-zorla-yerinden-edildi-829868.html
Pope, yaptığı yazılı açıklamada, uluslararası topluma finansman çabalarını hızlandırma ve Sudan'da 9 aydır süren çatışmanın mağduru olan milyonlarca sivili göz ardı etmeme çağrısında bulundu. Sudan'da yaşanan dünyanın en büyük yerinden edilme krizinin artan ihtiyaçlarını karşılamak için acilen koordineli ve sürekli bir insani müdahaleye ihtiyaç var. ifadesini kullanan Pope, Sudan'da 15 Nisan'dan bu yana ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında devam eden çatışma nedeniyle 7. 7 milyondan fazla kişinin zorla yerinden edildiğini belirtti. Pope, bunlardan 6 milyonunun ülke içinde yerinden edildiğini, 1. 7 milyondan fazla Sudanlının ise komşu ülkeler Güney Sudan, Çad, Etiyopya, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Libya'ya kaçtığını bildirdi. Sudan'da insanların hayatlarını onurlu bir şekilde yeniden inşa edebilmeleri için bir ateşkese ihtiyaç var. Böylesine yıkıcı çatışmalardan etkilenen milyonlarca insanın acılarına sırtımızı dönmemeliyiz değerlendirmesinde bulunan Pope, Sudan'a hayat kurtarıcı yardımları sağlamaya devam etmek ve uzun vadeli çözümün sağlanması için her zamankinden daha fazla desteğe ihtiyaç olduğunu vurguladı. IOM, 2024'te Sudan'daki çatışmadan etkilenen 1. 2 milyon kişiyi desteklemek için 307 milyon dolarlık yardım çağrısı yaptı. Sudan'daki iç savaş Sudan, 2023 Nisan ayı ortasından bu yana Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan komutasındaki ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında şiddetli çatışmalara sahne oluyor. HDK ve ordu, Aralık 2018'deki halk ayaklanması sonrasında yönetimi ele geçirip, yaklaşık 30 yıl iktidarda kalan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir'in Nisan 2019'da devrilmesinin ardından sivillerin katılımıyla oluşturulan hükümette yer almış, 2021'de ise sivil hükümete karşı birlikte darbe düzenlemişti. Ordu ve HDK'nin, askeri ve güvenlik reformu kapsamında HDK'nin orduya entegrasyonu meselesinde anlaşmazlığa düşmesinin ardından nisan ortasında iç savaş patlak vermişti. BM'ye göre, çatışmalarda 12 binden fazla kişi hayatını kaybetti, 7. 4 milyon kişi de yerinden edildi.
4,238
1,906
Yarıyıl tatili cuma günü başlıyor
2022-2023 eğitim öğretim yılının birinci dönemi cuma günü sona erecek. 19 milyondan fazla öğrenci için iki haftalık yarıyıl tatili başlayacak. Tatil için hem çocuklar hem de anne babalar şimdiden heyecanlı.
Eğitim
https://www.trthaber.com/haber/egitim/yariyil-tatili-cuma-gunu-basliyor-738804.html
Okullarda ilk yarıyıl sona eriyor. 20 Ocak'ta son ders zili çalacak. 19 milyondan fazla öğrenci tatile çıkacak. Kasım ayındaki 9 günlük ara tatil sonrası öğrenciler cuma günü ilk dönemin son derslerine girecek ve 2 haftalık yarıyıl tatiline çıkacaklar. Öğrenciler, 6 Şubat Pazartesi günü ikinci dönem için ders başı yapacak. Eğitim-öğretim yılı 16 Haziran'da sona erecek. Tatil için ek YHT seferleri kondu Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, yarıyıl tatili dolayısıyla artan talepleri karşılamak amacıyla Ankara-İstanbul, Ankara-Konya arasında ilave YHT seferlerinin konulduğunu açıkladı. Söz konusu ek seferlerle toplam 7 bin 152 ilave yolcu kapasitesi sağlanacak. Bu yıl yarıyıl tatilinin 23 Ocak-3 Şubat'ta olacağı anımsatılan açıklamada, TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğünün, yarıyıl tatili nedeniyle artan talepleri karşılamak amacıyla 21 ve 22 Ocak ile 3 ve 4 Şubat'ta Ankara-İstanbul ve Ankara-Konya arasında ek YHT seferleri koyduğu aktarıldı. İlave seferler Ankara-İstanbul için, Ankara’dan saat 10.15’te, İstanbul’dan 17.10’da, Ankara-Konya için ise Ankara’dan saat 10.30’da, Konya’dan ise 13.10’da hareket edecek. Toplam 16 ek seferin yapılacağı ifade edilen açıklamada, konvansiyonel hatlarda da gelen talep doğrultusunda kapasite artışı sağlanacağı vurgulandı.
838
19,470
İsrail'in saldırıları Gazze'deki çocukları sütten mahrum bıraktı
İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne 100 günü aşkın süredir düzenlediği yoğun saldırılar, bölgedeki çocukların süt ve bebek bezi gibi en temel ihtiyaçlara dahi ulaşmasını zorlaştırdı.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/israilin-saldirilari-gazzedeki-cocuklari-sutten-mahrum-birakti-829434.html
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana devam eden saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi'nde başta temel ihtiyaçlar olmak üzere ciddi bir gıda sıkıntısı baş gösterdi. İsrail, ayrıca Gazze Şeridi'ne ciddi bir abluka uyguluyor; yardımların bulunduğu tırların onayı olmadan, incelemede bulunmadan, içerikleri teyit edilmesen girmesine izin vermiyor. Filistinli kurumlar ile uluslararası kurum ve kuruluşlar, Gazze Şeridi'ne yardımların ulaştırılması için güvenli koridorlar bulunması ve bu yardımların özellikle Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlilere dağıtılması gerekliliği konusunda defalarca çağrıda bulundu. Bu şartlar altında Gazze Şeridi'nde göçe zorlanan birçok aile, çocuklarının süt ve bebek bezi gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Prematüre bebekleri için market veya eczanelerde bulunamayan süt ve bebek bezi gibi temel ihtiyaçlarını yorulmadan, sıkılmadan çarşılarda arayan Filistinli Muhammed ez-Zanun, yaşadıkları zorlukları AA muhabirine anlattı. Gazze Şeridi'nin kuzeyinden güneyindeki Refah kentine göçe zorlanan Zanun, her gün erken doğan bebeğine ve evine ihtiyaçları olan bir şeyle dönmeyi umarak çarşıya gittiğini söyledi. Bölgede giren yardım miktarı yetersiz Zanun, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) okullarındaki barınma merkezlerinin, kendisine toplam 39 adet olmak üzere 3 kez bebek bezi verdiğini ancak bu sayının yeterli olmadığını belirtti. Hatta bir seferinde uygun olmayan boyutta bebek bezi verildiği için haklarını ihtiyaç sahibi başka bir aileye verdiklerini kaydeden Zanun, Gazze Şeridi'ne gelen insani yardımlar arasında çocuklara yönelik bebek bezi ve sütün bulunmaması şaşkınlık verici. dedi. Zanun, çocukların güvenliği için ihtiyaçları olan malzemelerin bölgeye girişinin ve ailelere dağıtımının önemini vurguladı. Anneler süt ve bez sorunu yaşıyor Filistinli Sacide eş-Şevvaf da Zanun'un yaşadığına benzer sorunlar yaşıyor. Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Deyr el-Behal'a göçe zorlanan Şevvaf, büyük beden bebek bezlerinin bulunmasının daha zor olduğunu belirterek, Oğlum bir buçuk yaşında ve 14 kilo ağırlığında, 6 numara bebek bezine ihtiyacımız var ancak bu beden ne marketlerde ne de eczanelerde bulunuyor. dedi. Bir süre bebek bezi yerine bez parçaları kullandığını ve bu konuda çok sıkıntı çektiğini söyleyen Şevvaf, bunun pratik olmadığını ve tekrar kullanmak için suya ihtiyaç olduğunu kaydetti. Eşinin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah çarşısından sınırlı miktarda yüksek fiyatlarla bebek bezi satın almak zorunda kaldığına işaret eden Şevvaf, daha önce tanesi 0. 5 şekel olan bezlerin fiyatının 3. 5 şekele ulaştığını söyledi. Doktorun çocuğuna gerekli vitamin ve besinleri içeren özel bir süt reçete ettiğini ancak bunu bulmakta da zorluk yaşadıklarını aktaran Şevvaf, Çocuklara yönelik sütü diğer yetişkin sütü türleriyle değiştirmeye çalıştım, bu da çocuğumda ciddi şekilde ishal ve kusmaya neden oldu. Savaştan önce bir şişe sütün fiyatı 35 şekeldi ama şu anda bunu karşılayamıyoruz. diye konuştu. Gazze'de gerçek bir kriz yaşanıyor Filistinli Minna Cadallah, süt veya uygun alternatiflerini bulamadığında çocuklarını güvendiği bazı yiyecek ve su ile beslemek zorunda kaldığını söyledi. Cadallah, İsrail'in dördüncü ayına giren savaşı sürdürmesi ve Gazze Şeridi'nde yaşayanların temel ihtiyaçlarının girişini engellemesi gerçek bir krize neden oldu. dedi. Eczanelerde, hastanelerde veya UNRWA kliniklerinde süt bulamadıklarını, nadiren bulduklarında da suya biraz süt karıştırarak çocuklarına verdiğini ifade eden Cadallah, tüm dünyaya başta çocukların süt ve bebek bezi ihtiyaçları olmak üzere temel malzemelerin ve insani yardımların girişine engel olmaması için İsrail'e baskı yapmaları çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Özel Temsilcisi Lucia Elmi 13 Ocak'ta Gazze'deki çocukların neredeyse 100 gündür süren şiddet, ölüm, bombardıman ve esaretin altında olduğunu belirtmişti.
4,343
7,634
Lisanslı depo işletmelerine faaliyet izni kolaylaştırıldı
Lisanslı depo işletmelerine faaliyet izni verilirken istenen belgelerde sadeleştirmeye gidildi.
Ekonomi
https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/lisansli-depo-isletmelerine-faaliyet-izni-kolaylastirildi-835496.html
Ticaret Bakanlığınca hazırlanan Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, lisanslı depo işletmelerine faaliyet izni verilmesi aşamasında istenilen bazı belgeler bürokratik işlemlerin azaltılması amacıyla ilk başvuruda alınmayacak. Yeni ücret tarifesi, tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten önce depoda bulunan ürünler için yeni tarife tarihinden itibaren uygulanacak. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürlüğünün lisanslı depolarda depolanan ürünleri için tahakkuk eden depolama ücretleri, aylık dönemlerde, Genel Müdürlükçe lisanslı depo işletmelerine ödenecek. Ödemeler, usul ve esasların Ticaret Bakanlığının internet sitesinde yayımlanmasından itibaren yapılmaya başlanacak. Bu yılın ocak ayında onaylanan lisanslı depo ücret tarifesi, lisanslı depolardaki tüm ürünler için bugünden itibaren uygulanmaya başlanacak. Lisanslı depo işletmesi, Borsa düzenlemeleri çerçevesinde vadeli işlem sözleşmelerindeki ürün teslim yükümlülüğünün yerine getirilmesi, ürün dağıtım ve teslim noktası olması görevlerini üstlenebilecek. Buna ilişkin hususlarla Borsanın ve lisanslı depo işletmesinin hak ve yükümlülükleri Borsa ile lisanslı depo işletmesi arasında yapılacak sözleşmeyle belirlenecek.
737
17,251
ABD, İran'ın Rusya'ya olası balistik füze tedarikine tepkilerin sert olacağını bildirdi
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, İran'ın Rusya'ya olası balistik füze tedarikine uluslararası toplumun tepkisinin hızlı ve sert olacağını söyledi.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/abd-iranin-rusyaya-olasi-balistik-fuze-tedarikine-tepkilerin-sert-olacagini-bildirdi-839596.html
Kirby, günlük basın brifinginde Reuters haber ajansının, İran'ın Rusya'ya balistik füze tedarik ettiği iddiasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı Kirby, İran'ın Rusya ile derinleşen askeri işbirliğinin sadece Ukrayna'ya değil İran'ın bölgedeki komşularına ve uluslararası topluma da zarar vereceğini öne sürdü. Konuyu yakından izlediklerini, söz konusu iddiayı teyit edemediklerini dile getiren Kirby, İran'ın balistik füze tedarikine devam etmesi halinde uluslararası toplumun tepkisinin hızlı ve sert olacağından emin olabilirsiniz. dedi. Kirby, gerekli durumda konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) taşıyabileceklerine işaret ederek, Avrupa'daki ve diğer yerlerdeki müttefiklerimiz ve ortaklarımızla daha ileri müdahale seçeneklerini koordine edeceğiz. ifadesini kullandı. Rusya ile İran arasındaki askeri ortaklığa karşı geçmişteki harekete geçme kabiliyetlerini hatırlatan Kirby, gelecekte de benzerini yapacaklarını vurguladı. Kirby, Rusya'ya desteğine karşı İran'a ilave yaptırımlar uygulayacaklarını belirterek, İran'ın Rusya'ya balistik füze satması halinde daha da ileri gitmeye hazırız. dedi. Reuters'ın İranlı yetkililerle gerçekleştirilen görüşmelere dayandırdığı 21 Şubat'taki haberinde İran'ın Rusya'ya yaklaşık 400 balistik füze tedarik ettiğini öne sürmüştü.
2,124
11,025
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BAE Devlet Başkanı Al Nahyan ile görüştü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile telefonda görüştü.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/cumhurbaskani-erdogan-bae-devlet-baskani-al-nahyan-ile-gorustu-843424.html
İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Erdoğan, Al Nahyan’ın doğum gününü tebrik etti, Ramazan-ı Şerif’ini de kutladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Al Nahyan’ı iki ülke arasında tesis edilen Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey’in ilk toplantısı için Türkiye’ye davet etti.
3,378
12,522
Cevdet Yılmaz: Tarihi bir ana tanıklık etmenin mutluluğunu yaşıyoruz
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı'nın da içinde bulunduğu SpaceX'e ait uzay aracının başarıyla fırlatılmasının ardından, "Ülkemiz ve milletimiz için tarihi bir ana daha tanıklık etmenin mutluluğunu yaşıyoruz" açıklamasını yaptı.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/cevdet-yilmaz-tarihi-bir-ana-taniklik-etmenin-mutlulugunu-yasiyoruz-830251.html
Türkiye'nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı'nın da içinde bulunduğu SpaceX'e ait uzay aracı, ABD yerel saatiyle 16.49'da (TSİ 00.49) NASA'nın Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'nden başarıyla fırlatıldı. ABD'nin Florida eyaletinde bulunan Kennedy Uzay Merkezi'ndeki Fırlatma Kompleksi 39A'dan gerçekleştirilen fırlatma işlemiyle Ax-3 misyonunun üyesi olan Gezeravcı'nın uzay yolculuğu başladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz konuyla ilgili sosyal medya hesabından şu açıklamayı paylaştı: Ülkemiz ve milletimiz için tarihi bir ana daha tanıklık etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Astronotumuz Alper Gezeravcı'yı ve ekip arkadaşlarını taşıyan roket başırılı bir şekilde uzaya fırlatılarak Türkiye’nin insanlı ilk uzay yolculuğu başladı. Alper Gezeravcı kardeşimizin gerçekleştirileceği deneylerin uzay alanında ülkemizdeki akademik çalışmalar için önemli katkılar sunması ve çocuklarımıza, gençlerimize ilham kaynağı olması yönüyle çok çok kıymetli. Milli Uzay Programımızın yürütülmesinde emeği geçenlere şükranlarımı sunuyor, Türkiye’nin ilk insanlı uzay yolculuğunun, semalarımızda ve ötesinde bayrağımızı dalgalandıran bu dönüm noktasının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu gurur; 100’üncü yaşında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyoner liderliğinde Türkiye Yüzyılı’nı başlatan Türkiye’nin, Türk Milleti’nin, bu gurur hepimizin… Ülkemiz ve milletimiz için tarihi bir ana daha tanıklık etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Astronotumuz Alper Gezeravcı'yı ve ekip arkadaşlarını taşıyan roket başırılı bir şekilde uzaya fırlatılarak Türkiye’nin insanlı ilk uzay yolculuğu başladı. Alper Gezeravcı kardeşimizin… pic.twitter.com/fTMCBXyn4G
4,875
14,229
PFDK'dan Galatasaray ve Fenerbahçe'ye para cezası
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, Galatasaray ve Fenerbahçe'ye para cezası verdi.
Spor
https://www.trthaber.com/haber/spor/pfdkdan-galatasaray-ve-fenerbahceye-para-cezasi-830195.html
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun 18.01.2024 tarih ve 44 sayılı toplantısında almış olduğu kararlar açıklandı. Kurul, Galatasaray'a 400 bin TL, Fenerbahçe'ye ise 363 bin TL para cezası verdi. Öte yandan Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'e de 400 bin TL para cezası verildi. Kuruldan yapılan açıklama şu şekilde: 1- YILPORT SAMSUNSPOR Kulübünün, 14.01.2024 tarihinde oynanan YILPORT SAMSUNSPOR-EMS YAPI SİVASSPOR Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT'nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan GÜNEY ÜST TRİBÜN 205 blokta yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki evsahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, 2- GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş.'nin, 14.01.2024 tarihinde oynanan GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş.-FENERBAHÇE A.Ş. Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT'nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan MARATON ALT B, C, E, GÜNEY KALE ARKASI ALT D bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki evsahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Aynı müsabakada GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş.'nin, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle 112.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, 3- FENERBAHÇE A.Ş.'nin, 14.01.2024 tarihinde oynanan GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş.-FENERBAHÇE A.Ş. Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle 168.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, Aynı müsabakada FENERBAHÇE A.Ş.'nin, merdiven boşluklarının boş bırakılmamasından dolayı ve bu eylemin aynı sezon içinde 4. kez gerçekleştirilmesi nedeniyle 195.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, 4- GALATASARAY A.Ş.'nin, 15.01.2024 tarihinde oynanan GALATASARAY A.Ş.–MONDİHOME KAYSERİSPOR Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT'nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan KUZEY TRİBÜN 106, 206, 207, GÜNEY TRİBÜN 119, 120, 219, 220 ve DOĞU TRİBÜN 112, 113, 114 numaralı blokta yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, GALATASARAY A.Ş. hakkında, müsabaka sonrası kulüp resmi sosyal medya hesabından (X) yapılan videolu paylaşım ile 16.01.2024 tarihinde kulüp resmi sosyal medya hesabından (youtube) yayınlanan beyanlarda yer alan sportmenliğe aykırı hareket ve Hakem ve Diğer Müsabaka Görevlileri Hakkındaki Açıklamalar nedeniyle Kurulumuza sevk yapılmış ise de; isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından CEZA TAYİNİNE YER OLMADIĞINA, GALATASARAY A.Ş. Başkanı DURSUN AYDIN ÖZBEK hakkında, müsabaka sonrası kulüp resmi sosyal medya hesabından (X) yapılan videolu paylaşım ile 16.01.2024 tarihinde kulüp resmi sosyal medya hesabından (youtube) yayınlanan beyanlarda yer alan sportmenliğe aykırı hareket ve Hakem ve Diğer Müsabaka Görevlileri Hakkındaki Açıklamalar nedeniyle Kurulumuza sevk yapılmış ise de; isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından CEZA TAYİNİNE YER OLMADIĞINA, 5- MONDİHOME KAYSERİSPOR Kulübünün, 15.01.2024 tarihinde oynanan GALATASARAY A.Ş.–MONDİHOME KAYSERİSPOR Trendyol Süper Lig müsabakasında, takım halinde sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle 27.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, 6- BEŞİKTAŞ A.Ş.'nin, 13.01.2024 tarihinde oynanan BEŞİKTAŞ A.Ş.–VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT'nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan SPOR TOTO KUZEY ALT TRİBÜN 108, BABA HAKKI DOĞU ALT TRİBÜN 116 ve DOĞU ÜST TRİBÜN 415, 416 numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, 7- VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK Kulübünün, 13.01.2024 tarihinde oynanan BEŞİKTAŞ A.Ş.–VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde misafir kulüp olduğu müsabakada 2. kez gerçekleştirilmesinden dolayı 80.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, FDT'nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan SPOR TOTO MİSAFİR TRİBÜN 404 numaralı blokta yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki misafir kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, 8- GALATASARAY A.Ş.'nin, kulüp başkanının 12.01.2024 tarihinde basın mensuplarına yaptığı ve kulüp resmi sosyal medya hesabından (youtube) yayınlanan beyanlarda yer alan Hakem ve Diğer Müsabaka Görevlileri Hakkındaki Açıklamalar nedeniyle 400.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, GALATASARAY A.Ş. Başkanı DURSUN AYDIN ÖZBEK'in, 12.01.2024 tarihinde basın mensuplarına yaptığı ve kulüp resmi sosyal medya hesabından (youtube) yayınlanan beyanlarında yer alan Hakem ve Diğer Müsabaka Görevlileri Hakkındaki Açıklamaları nedeniyle 400.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, GALATASARAY A.Ş. idarecisi ERDEN TİMUR hakkında, 12.01.2024 tarihinde basın mensuplarına yaptığı ve Kulüp resmi sosyal medya hesabından (youtube) yayınlanan açıklamalarında yer alan Sportmenliğe Aykırı Hareketi nedeniyle Kurulumuza sevk yapılmış ise de; isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından CEZA TAYİNİNE YER OLMADIĞINA, Karar verilmiştir.
1,102
22,229
Netanyahu'dan, "Gazze'ye saldırıların devam edeceği" mesajı
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas'ın elindeki esirler serbest bırakıldıktan sonra, abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılara devam edeceklerini söyledi.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/netanyahudan-gazzeye-saldirilarin-devam-edecegi-mesaji-816866.html
Basın Ofisinden yayımlanan görüntülü mesajda Netanyahu, Hamas ile varılan mutabakat kapsamında çok sayıda İsrailli esirin serbest bırakıldığını hatırlattı. Esir takası için varılan insani aranın son bulmasından sonra İsrail ordusunun yeniden Gazze'ye saldıracağını dile getiren Netanyahu, Son günlerde bir soru duydum; İsrail, rehinelerimizi iade etme aşaması bittikten sonra savaşa geri dönecek mi? Cevabım kesin bir evet. Sonuna gelinceye kadar savaşa dönmememiz gibi bir yol yok ifadelerini kullandı. İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün insani ara verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım'da saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girmişti. Bu kapsamda 4 gün boyunca Gazze'deki 51 İsrailli ve İsrail hapishanelerindeki 150 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakılmıştı. Varılan mutabakat kapsamında insani ara ve esir takası 2 gün daha uzatılmıştı. Bu çerçevede salı günü de 10 İsrailli ve 30 Filistinli esir serbest kalmıştı.
7,102
21,516
Arnavutluk: Bayraktar TB2'ler çok yakında silahlı kuvvetlerimizin bir parçası olacak
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Bayraktar TB2 SİHA'ların çok yakın bir zamanda Arnavutluk Silahlı Kuvvetlerine dahil edileceğini açıkladı.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/arnavutluk-bayraktar-tb2ler-cok-yakinda-silahli-kuvvetlerimizin-bir-parcasi-olacak-820206.html
Sosyal medya hesabında Bayraktar TB2 SİHA'nın görüntüsünü paylaşan Başbakan Rama, ülke topraklarının savunmasında en ileri teknolojiyi kullanmada kararlı olduklarını belirtti. Rama, Bu; askeri, polis ve sivil görevlerde kullanılan en gelişmiş uçuş teknolojisi olan Bayraktar dronlarının bir görüntüsüdür. Bayraktar çok yakında silahlı kuvvetlerimizin bir parçası olacak ifadelerini kullandı. Başbakan Rama, şunları kaydetti: Arnavutluk'un bu insansız hava araçlarından oluşan filoyla tamamlanması, ulusal güvenlik stratejisi, askeri stratejiden kaynaklanan yükümlülükler ve NATO'nun kapasite hedeflerine uyum açısından hem bizim hem de ittifakın ulusal güvenliği açısından özel bir önem taşıyor. Aralık 2022'de Arnavutluk ile Türkiye stratejik ortaklığının bir ürünü olarak, Bayraktar TB2 SİHA filosunun satın alınmasına yönelik sözleşme imzalamıştı.
6,389
25,141
Kocaeli'de üç araç birbirine girdi: 1'i ağır 3 yaralı
Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde zincirleme kaza meydana geldi. 3 aracın karıştığı kazada 1'i ağır 3 kişi yaralandı.
Türkiye
https://www.trthaber.com/haber/turkiye/kocaelide-uc-arac-birbirine-girdi-1i-agir-3-yarali-840066.html
D-100 kara yolu Ankara istikameti Ataevler Mahallesi mevkiinde, B.D. idaresindeki hafif ticari araç, E.E. yönetimindeki otomobil ile K.A'nın kullandığı hafif ticari araç çarpıştı. Kazada, hafif ticari araçların sürücüleri ile araçtaki A.D. yaralandı. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ambulanslarla hastanelere kaldırılan yaralılardan A.D'nin durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Kaza nedeniyle kara yolunun Ankara istikametinde kontrollü sağlanan ulaşım, araçların kaldırılmasıyla normale döndü.
1,624
987
TSK'nın denizlerdeki caydırıcı gücü bayramda da nöbet başında
Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı yerli ve milli çıkarma gemisi TCG Bayraktar'da görevli personel ile gemideki amfibi deniz piyadeleri Ramazan Bayramı'na vatan nöbeti tutarak giriyor.
Savunma
https://www.trthaber.com/haber/savunma/tsknin-denizlerdeki-caydirici-gucu-bayramda-da-nobet-basinda-580562.html
TCG Bayraktar'da koronavirüs tedbirleri kapsamında düzenlenen bayramlaşma töreninde de maske takıp sosyal mesafeye dikkat eden askerler, tokalaşmadan komutan ve arkadaşlarının bayramını kutladı. Gemideki görevlerini bayramda da aynı hassasiyetle sürdüren bahriyeliler ile TSK'nın hem karada hem de denizde harekat icra edebilen gücü amfibi deniz piyadeleri, yakınlarından uzakta bayram geçirmenin burukluğuna rağmen 'Mavi Vatan'da görev yapmanın gururunu yaşıyor. 'Mavi Vatan'ın yılmaz bekçilerinin eli tetikte Ramazan Bayramı'nda Foça Limanı'nda demirli bulunan TCG Bayraktar'da görevli Mehmetçik, milletin huzur ve güvenliği için karada olduğu gibi denizde de eller tetikte bekliyor. Vatan nöbetinin bir an olsun aksatılmadığı gemideki askerler kendi aralarında bayramlaşırken Ege'deki hareketliliği de dakika dakika izliyor. Daima hazır olarak görevimizin başındayız TCG Bayraktar Komutanı bayramlaşma töreninde personele hitap etti. TCG Bayraktar gemisinde bir aile olarak birlik ve beraberliğin güçlendiği çok özel günlerden biri olan Ramazan Bayramı'nı, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığı personeli ile kutlamanın mutluluğuna vurgu yapıldı. Bayramların toplumu birleştiren, güçlü aile bağlarını pekiştiren, kardeşliği sağlamlaştıran atmosferine dikkati çeken Gemi Komutanı, personeline hitabında şunları söyledi: Biz denizciler bugün, yuvamız olarak kabul ettiğimiz gemimizde, ailelerimizin ve ulusumuzun tüm fertlerinin destek ve sevgisini yanımızda hissederek Türkiye'nin Mavi Vatan ve dünya denizlerindeki hak ve menfaatlerini korumak üzere verilecek her görevi, her zaman ve her şartta, başarıyla yerine getirmek için daima hazır olarak görevimizin başındayız. Bu duygu ve düşüncelerle cennet vatanımızda birlik ve beraberlik içerisinde kutladığımız bu güzel bayram günü vesilesiyle başta Ulu Önderimiz ve Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere aziz şehitlerimizi saygıyla anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum. Bize emanet ettikleri vatanımızın yılmaz bekçileri olacağımızı ifade ediyor, siz değerli personelimin ve ailelerimizin Ramazan Bayramı'nı en içten dileklerimle kutluyorum. Gemiyle ilgili bilgi veren Silah Subayı Yardımcısı ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığının amfibi harekat icra edebilen en büyük tank çıkarma gemisi olan TCG Bayraktar'ın 22 Nisan 2017'de hizmete girdiğini söyledi. Bayraktar sınıfı tank çıkarma gemileri, yerli ve milli komuta kontrol sistemleri, gelişmiş sensör ve silahları, bünyesinde bulundurduğu süratli çıkarma araçları, helikopter harekatı icra edebilme yeteneği ile amfibi harekatlarda, afet ve acil durumlarda insani yardım görevlerinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığının tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek imkan ve kabiliyettedir. TCG Bayraktar Türkiye'nin göz bebeklerinden olan, 2017'de yüzde 71 yerli sanayi desteğiyle üretilen TCG Bayraktar, nükleer, biyolojik ve kimyasal saldırılar için tam personel korumasına sahip. Boyu 139, eni 19. 60 metre olan ve deplasmanı 7 bin 254 ton şeklinde dizayn edilen gemi, 2 metreden sığ sulara kapak atabiliyor, bin 200 ton yük veya çeşitli tank, zırhlı araç ve diğer araçları taşıyabiliyor. İkmal yapmadan 30 gün denizde kalabilen, 5 bin deniz milinden fazla yol alabilen TCG Bayraktar, geniş muhabere ve elektronik imkanlarıyla komuta kontrol, harekat ve lojistik görev fonksiyonlarına katkı sağlamanın yanında, gerektiğinde doğal afetlerde insani yardım ulaştırmada da kullanılabiliyor.
871
3,692
Elazığ'da nesli tehlikede olan "sarı benekli semender" görüldü
Elazığ’da nesli tükenmekte olduğu için koruma altında bulunan sarı benekli semender görüntülendi.
Yaşam
https://www.trthaber.com/haber/yasam/elazigda-nesli-tehlikede-olan-sari-benekli-semender-goruldu-820586.html
Elazığ’da yağışla birlikte Keban ilçesinde bulunan Fırat Nehri kenarında habitat kaybı nedeniyle nesli tehlikede olan sarı benekli semender görüntülendi. Semender yiyecek arayışının ardından yaprakların arasına girerek gözden kayboldu. Yağmurlardan sonra ortaya çıkan ve genellikle sümüklü böcek ve küçük tırtıllarla beslenen benekli semender, 2015 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilen “Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi” dahilinde koruma altında bulunan türler kategorisinde yer alıyor.
255
23,760
Ankara’da yangında yaralanan 3 çocuktan biri hayatını kaybetti
Ankara’nın Beypazarı ilçesinde yanan müstakil evden itfaiye ekipleri tarafından çıkartılan 3 çocuktan biri, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Türkiye
https://www.trthaber.com/haber/turkiye/ankarada-yanginda-yaralanan-3-cocuktan-biri-hayatini-kaybetti-846813.html
Öğle saatlerinde Beypazarı ilçesi Hacıkara Mahallesi Eski Madadın Sokak'ta bulunan müstakil evde yangın çıktı. Sobadan çıktığı tahmin edilen yangını gören vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye erlerinin çabaları sonucu evde bulunan 3, 6 ve 7 yaşındaki çocuklar kurtarıldı. Olay yerinde ilk müdahaleleri yapılan yaralı çocuklar, ambulansla Beypazarı Devlet Hastanesine kaldırıldı. 6 yaşındaki Muhammed, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Diğer iki çocuğun da hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenilirken, yangınla ilgili inceleme başlatıldı.
243
26,969
Polis sanal devriyede: Yasa dışı bahis sitesinin reklamını yaptı, gözaltına alındı
Kırıkkale'de siber suçlarla mücadele ekiplerince yapılan sanal devriyede bir şüpheli, 'yasa dışı bahis reklamı' yaptığı gerekçesiyle gözaltına alındı.
Türkiye
https://www.trthaber.com/haber/turkiye/polis-sanal-devriyede-yasa-disi-bahis-sitesinin-reklamini-yapti-gozaltina-alindi-830915.html
Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, yürütülen sanal devriyede yasa dışı içerik paylaşımı yapan kişilere yönelik başlatılan çalışmada, S.S. isimli şahıs gözaltına alındı. Sosyal medya platformlarından yasa dışı bahis reklamı paylaşımı yaptığı tespit edilen S.S., ifadesinin alınması üzere emniyete götürüldü. Şüpheli, incelenmesi yapılması maksadıyla da dijital materyallerine de el konuldu. Cumhuriyet Savcılığınca, S.S. hakkında adli işlem başlatıldı.
3,452
12,677
İletişim Başkanlığı, "Depremden sonra cesetler torbalarla taşındı" iddiasını yalanladı
İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan görüntülerle ilgili, "6 Şubat depreminin ardından Hatay İskenderun'da tır kasasında cesetler torbalarla taşındı" iddiasının doğru olmadığını açıkladı.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/iletisim-baskanligi-depremden-sonra-cesetler-torbalarla-tasindi-iddiasini-yalanladi-828752.html
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, bahse konu videoda görülen tırda iddia edildiği gibi ceset torbaları değil, deprem zamanında sivil toplum kuruluşları ve bağışçılar tarafından gerek yurt içinden gerekse yurt dışından bağış yoluyla deprem bölgesine gönderilen kamp çadırlarının taşındığı belirtildi. Söz konusu görüntülerin İskenderun'da değil, Samandağ ilçesinin Atatürk Caddesi'ndeki bir akaryakıt istasyonunda kaydedildiğinin tespit edildiği bildirilen açıklamada, Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan görüntülerle ilgili, '6 Şubat depreminin ardından Hatay İskenderun'da tır kasasında cesetler torbalarla taşındı.' iddiası doğru değildir. Samandağ'ı da etkileyen depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızın naaşları aile ve yakınlarına teslim edilerek defin işlemleri gerçekleştirilmiştir ifadelerine yer verildi. ????Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan görüntülerle ilgili, “6 Şubat depreminin ardından Hatay İskenderun’da tır kasasında cesetler torbalarla taşındı.” iddiası doğru değildir. Bahse konu videoda görülen tırda iddia edildiği gibi “ceset torbaları” değil, deprem zamanında… pic.twitter.com/oro4Q1Hwkg
5,030
304
TCG İstanbul, Cumhuriyet'in 100. Yılında TSK'ya teslim edilecek
Türk savunma sanayii, Türkiye'nin ilk milli fırkateyni TCG İstanbul'u Cumhuriyet'in 100'üncü yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edecek.
Savunma
https://www.trthaber.com/haber/savunma/tcg-istanbul-cumhuriyetin-100-yilinda-tskya-teslim-edilecek-806850.html
STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret Genel Müdürü Özgür Güleryüz, Cumhuriyet'in 100. yılına ulaşmasının ne kadar değerli olduğunu, bundan sonrası için çok daha çalışmaları gerektiğini bildiklerini söyledi. STM'nin 1991 yılında o dönemki adıyla Savunma Sanayii Müsteşarlığına danışmanlık vermek, proje yönetimi, sistem mühendisliği yetkinlikleri sunmak amacıyla kurulduğunu ifade eden Güleryüz, oluşturdukları mühendislik birikimini 2007'den sonra başta askeri denizcilik olmak üzere çeşitli alanlarda ürüne dönüştürdüklerini belirtti. MİLGEM 5. gemi projesinde ana yüklenici sorumluluğunu üstlendiklerini, 6, 7 ve 8. gemiler için kritik bir görev aldıklarını dile getiren Güleryüz, bir yandan da savunmada tam bağımsız Türkiye amacına ulaşabilmek için yerli-milli katkı payını artırmaya yönelik projeler yürüttüklerini vurguladı. İlk gemilerde yüzde 15-20 civarındaki yerlilik oranının bugün yüzde 80-85'lere geldiğine işaret eden Güleryüz, askeri denizcilikte ülke ihtiyaçlarını ekosistemle birlikte karşılayabilecek noktaya geldiklerini kaydetti. Satmadılar, yaptık STM'ye 2016-2017 yıllarındaki meskul mahal operasyonları sırasında kamikaze İHA'lar gibi belli ürünleri tedarik etme görevi verildiğini anlatan Güleryüz, şöyle konuştu: O dönemde kimse bize bunları satmadı. STM olarak bunları biz geliştirebiliriz dedik ve başladık. KARGU ile başladık 2018'de envantere girdi. 10'dan fazla ülkeye ihraç edilmiş vaziyette. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarına yönelik sürekli güncellemeler yapıyoruz. ALPAGU, BOYGA, TOGAN platformlarımız sürekli devam ediyor. STM olarak bugüne kadar hiçbir savunma sanayisi firmamıza rakip olmadık, olmayacağız. İleri mühendislik gerektiren alanlara gözü kara şekilde girip, yatırım yaptık, kendimizi geliştirmeye çalıştık. Bu alanlardan bir diğeri de siber güvenlik. Bu alanda önemli sorumluluklar aldık. İçinde bulunduğumuz faaliyet alanlarında gerçekten önemli pozisyonlara geldik. STM'nin geliştirdiği ürünlerin neredeyse tamamı ihraç edilmeye başlandı. Çok fazla ülkeye girmeye başladık. Gittiğimiz her yerde de ürünlere, hizmetlere talep giderek artıyor. Türkiye 10 civarındaki ülkeden biri Özgür Güleryüz, dünyada kendi savaş gemisini tasarlayıp üretebilecek 10 civarında ülke olduğunu, edinilen tecrübelerle Türkiye'nin de bu ülkeler arasına girdiğini söyledi. STM'de en büyük motivasyonumuz vatan sevgisi. Ülkemiz için bir şeyler yapabilmek diyen Güleryüz, bu motivasyon ve ekosistem desteğiyle bugün yüksek yerlilik oranına sahip platformlara imza attıklarını vurguladı. Güleryüz, şu değerlendirmelerde bulundu: Artık ülke olarak da savunma sanayisinde kendimize güvenimiz geldi diye düşünüyorum. ASELSAN'ımızın kuruluşunda bile aslında belki tersine mühendislik faaliyetleriyle başlayan aktivitelerden şu anda her türlü tasarımı yapabilecek vaziyete geldik. Artık amacımız Cumhuriyetimizin 100. yılından sonra belki dünyada savunma sanayisine yön verebiliyor olmak. 200'den fazla Türk firmasının katkısı var Tüm bu gelişmeler sonunda ortaya çıkan ilk milli fırkateyn TCG İstanbul'un şu anda yerlilik oranı en yüksek gemi olduğuna dikkati çeken Güleryüz, şöyle konuştu: Silah sensör sistemlerinin neredeyse tamamı yerli diyebiliriz. Üzerindeki ürünlerin birçoğu ilk kez kullanılıyor ama tamamen yerli geliştirilmiş vaziyette. ASELSAN'ın elektronik sistemleri, işte her türlü sensör sistemleri kullanılıyor TCG İstanbul'da. Roketsan'ımızın Milli Dikey Atış Sistemi gibi çok kritik bir ürünü var. 200'den fazla Türk firmasının hep beraber emeğiyle, bir araya gelmesiyle oluşmuş bir ürün. Türkiye'deki sanayinin, teknolojinin gelişimi ve savunma sanayisinin geldiği noktayı göstermesi anlamında TCG İstanbul çok kritik. TCG İstanbul'umuzu Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemize, donanmamıza armağan olarak veriyor olmak, böyle kritik, büyük ve önemli bir projenin ana yükleyicisi olmak STM için gerçekten çok gurur verici. Bizler vatan sevgisi motivasyonunda çalışıyoruz ve ülkemizde böyle bir eser bırakıyor olmak da bizleri son derece mutlu ediyor ve gurur duymamızı sağlıyor. Askere güç, ekonomiye destek Tam bağımsızlık mücadelesinin devam etmek zorunda olduğunu vurgulayan Güleryüz, Sürekli karşımızda zorluklar çıkartılıyor. Atalarımız ülkemizin bağımsızlığı için canlarını feda ettiler. Bizler de şunun bilincindeyiz: Bugün bu görevlerde oturuyorsak ve bugün bile Mehmetçik sınırda bağımsızlığımız için çarpışmak durumunda kalıyorsa, canını tehlikeye atıyorsa bizim rahat rahat oturma lüksümüz yok. Sürekli çalışmamız, çok çalışmamız, çok geliştirmemiz lazım. ifadelerini kullandı. Geliştirilen her sistemin askeri anlamda ülkenin gücüne güç kattığına dikkati çeken Güleryüz, aynı zamanda daha önce para verilip alınan sistemlerde artık yurt dışına satar hale gelmenin ülke ekonomisine katkı sağladığını söyledi. Güleryüz, O yüzden üzerimizde çok ciddi bir yük var. Bunun farkındayız ve gece-gündüz bütün ekip olarak, STM ailesi olarak bunun karşılığını verebilmek için bu bilinçle, vatan sevgisiyle, atalarımıza layık olabilmek için çalışmaya devam edeceğiz. dedi. İhracatını da göreceğiz Milli fırkateynin ihracatının da kesinlikle gerçekleşeceğini dile getiren Güleryüz, şunları kaydetti: MİLGEM platformları gerçekten kendini ispatladı. Muadilleriyle karşılaştırıldığında belki alanının en başarılı platformları. Teknik anlamda bu böyle hem de fiyat-maliyet açılarından baktığımızda önemli avantajlar sağlayabildiğimizi düşünüyoruz. Tasarım bize ait olduğu için, güçlü bir ekosistemimiz olduğu için masaya oturduğumuzda yeni bir talep geldiğinde kimle, nasıl yapabileceğimizi çok çok iyi biliyoruz. O gücü hissediyoruz arkamızda. Korvetlerimize yoğun bir ilgi var. Korvet satışları devam edecek. İ sınıfı fırkateynimizle MİLGEM projemize çok önemli yetkinlikler kazandırmış oluyoruz. Dikey atış sistemleri olacak. CENK-S radarı gibi özellikle hava savunma konusunda çok önemli yetkinlikler kazandıracağız. Bütün silah sensör sistemleri bizlere ait. O anlamda geliştirmelere devam edeceğiz. İhtiyaçlara yönelik çözümler oluşturmaya devam edeceğiz. İ sınıfı fırkateynlerin korvetlerde olduğu kadar çok yoğun ilgi görmesini bekliyoruz.
188
22,914
İsrail ordusu, Lübnan'dan "havadan karaya" fırlatılan bir füzenin düşürüldüğünü açıkladı
İsrail ordusu, Lübnan'dan İsrail'e yönelik "karadan havaya" fırlatılan bir füzeyi düşürdüğünü duyurdu.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/israil-ordusu-lubnandan-havadan-karaya-firlatilan-bir-fuzenin-dusuruldugunu-acikladi-813721.html
İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Lübnan topraklarından fırlatılan karadan havaya bir füzenin, hava savunma birlikleri tarafından düşürüldüğü belirtildi. Açıklamada, İsrail güçlerinin, Lübnan içinden saldırıların düzenlendiği bölgeleri top atışlarıyla hedef aldığı aktarıldı. İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana Lübnan-İsrail sınırında çatışmalar yaşanıyor. Bu çatışmalarda şimdiye kadar 76 Hizbullah mensubu ve 6 İsrail askeri öldü.
7,787
6,587
Londra’nın simgesi Big Ben için geri sayım başladı
İngiltere’nin başkenti Londra’nın en önemli simgelerinden biri olan tarihi saat kulesi Big Ben’de restorasyon çalışmalarında sona gelindi. 4 yılılık restorasyonun ardından yeniden çanların çalınması bekleniyor.
Kültür-Sanat
https://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/londranin-simgesi-big-ben-icin-geri-sayim-basladi-656065.html
2017 yılında son kez çanları çalınan tarihi saat kulesinde 4 yıl boyunca yürütülen restoranlar çalışmalarında sona yaklaşıldığı aktarıldı. Kulenin restorasyon çalışmaları için 30 milyon sterlinden fazla bir bütçe ayrılırken saatin mekanizmasının bozulmasını engelleme, kulenin güvenlik standartlarının yükseltilmesi ve modernleştirme çalışmaları gerçekleştirildi. İspanya’dan turistik ziyaret için gelen Maria ise Big Ben saat kulesini ilk defa gördüğünü dile getirirken Ben Turistim. İlk defa Big Ben’i görüyorum. Şuan da restorasyon çalışması içerisinde olduğu için ilgimi çekmiyor dedi. Geçtiğimiz yıl açılması planlanan kulenin restorasyonunda COVID-19 salgını nedeniyle aksamalar yaşanmasının ardından bu yıl içerisinde dış cephesine kurulan, çalışma ve bakım ünitelerinin kaldırılarak yeniden açılması planlanıyor.
1,400
7,335
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, Türkiye'deki yatırım potansiyelini Londra'da anlattı
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, İngiltere'nin başkenti Londra'da katıldığı zirve kapsamında yaptığı sunumda Türkiye'deki yatırım potansiyelini anlatarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 2003'ten bu yana çok büyük atılımlar ve başarılar gerçekleştirildiğini bildirdi.
Ekonomi
https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/cumhurbaskanligi-yatirim-ofisi-baskani-daglioglu-turkiyedeki-yatirim-potansiyelini-londrada-anlatti-840926.html
Dağlıoğlu, İngiltere'nin başkenti Londra'daki temasları kapsamında Kraliçe 2. Elizabeth Konferans Merkezi'nde düzenlenen ve dünyanın yumuşak güç temasıyla gerçekleştirilen en önemli etkinlikleri arasında gösterilen Küresel Yumuşak Güç Zirvesi 2024e ana konuşmacı olarak katıldı ve sunum yaptı. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, İngiltere, İsviçre, Yeni Zelanda başta olmak üzere dünya çapında 100'den fazla ülkeden üst düzey katılımcıların yer aldığı etkinlikte, Türkiye'deki yatırım potansiyelinin yanı sıra yatırım diplomasisi kapsamında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Türkiye ekonomisinin istikrarlı büyümesine ve dayanıklı yapısına vurgu yaparak sunumuna başlayan Dağlıoğlu, Türkiye'nin son 20 yılda bölgesinde en yüksek yoğunlukta uluslararası yatırım çeken ülke olduğunun altını çizdi. Dağlıoğlu, sağlıklı ve güçlü ekonomik sistem için uluslararası doğrudan yatırımların taşıdığı öneme işaret ederek, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisinin tarihi, kuruluş aşamaları ve uluslararası yatırımcıların Türkiye'de çalışmasını kolaylaştıran yapısal reformların 20 yıllık geçmişi hakkında detaylar paylaştı. Yürütülen marka ve kampanya çalışmaları hakkında da bilgi veren Dağlıoğlu, bir uluslararası yatırımın ön araştırma aşamasından proje sonlandırma aşamasına kadarki tüm süreçlerle ilgili yürütülen operasyonlar hakkında detaylı bilgiler sundu. Dağlıoğlu, son dönemde ivme kazanan iletişim çalışmalarına da değinerek, uluslararası medya, sosyal medya, konvansiyonel ve dijital mecralarda gerçekleştirilen yenilikçi çalışmalara vurgu yaptı. İmza attıkları süreli-süresiz yayınlar, uzman ekipler tarafından hazırlanan sektörel raporlar ve ödül alan çalışmalarla ilgili örnekler de paylaşan Dağlıoğlu, geleceğe yönelik projeksiyonlarını aktararak sunumunu tamamladı. Yatırım dünyasında Türkiye markasını en doğru şekilde konumlamaya çalışıyoruz Dağlıoğlu, yaptığı açıklamada, Brand Finance tarafından düzenlenen zirveye Türkiye'nin doğrudan uluslararası yatırımcılara yönelik yürüttüğü kampanyaları anlatmak ve tecrübe paylaşımı için davet edildiklerini dile getirdi. Türkiye'nin anlatılması gereken çok büyük bir başarı hikayesi var diyen Dağlıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 2003'ten bu yana çok büyük atılımlar ve başarılar gerçekleştirildiğini anlattı. Dağlıoğlu, ilerleyen döneme dair de Türkiye Yüzyılı kapsamında önemli vizyona sahip olduklarının altını çizerek, şunları kaydetti: Türkiye markasının, o hak ettiği konumda, yüksek konumda kalması için ülke olarak faaliyet gösteriyoruz. Biz de yatırımcılara ulaşan mesajlar perspektifiyle yatırım dünyasında Türkiye markasını en doğru şekilde konumlamaya çalışıyoruz. Bugün burada o geçmiş kampanyamızı anlattıktan sonra bu geleceğe yönelik vizyonumuzu paylaşacağız. 2028 yılına kadarki dönem için hazırladığımız ve inşallah önümüzdeki dönemde tanıtmayı planladığımız doğrudan yatırımlar stratejimiz var. Bu stratejimizin nasıl kampanyaya dönüşeceğiyle ilgili bir çalışmamız da var. Bu bağlamda buradaki uluslararası iletişimciler camiasıyla da bir araya gelerek bu çalışmalarımızı istişare edeceğiz, fikirlerimizi olgunlaştıracağız ve bunu nasıl hayata geçireceğimizi konuşacağız. Ortada ölçümlenebilir bir başarı var Dağlıoğlu, ayrıca, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde son 20 yılda bölgesinde en çok yatırım çeken ülkeler arasında en üst ligde yer aldığını belirterek, halihazırda teknopark ve AR-GE merkezlerinde 700'den fazla uluslararası şirketin faaliyet gösterdiğini, 80 binden fazla uluslararası şirketin çeşitli sektörlerde hizmet verdiğini bildirdi. Sadece son 20 yılda Türkiye'ye gelen toplam uluslararası yatırımların tutarının 260 milyar doların üzerine çıktığını vurgulayan Dağlıoğlu, Ortada ölçümlenebilir bir başarı var. Bu başarıya bizi ulaştıran iletişim çalışmalarının detayları ile ilgili örnekler verdik ifadelerini kullandı. Dağlıoğlu, 2020'de gerçekleştirilen yeniden yapılanma süreci sonrasında 2021-2023 dönemlerini kapsayan ilk strateji belgesini yayınladıklarını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: Çok yakında açıklamayı planladığımız 'Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Stratejisi: 2024-2028' dokümanının çizeceği ana rotada da ivmemizi artırarak kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Stratejimiz içinde iletişim ve tanıtma da müstakil bir politika alanı olarak yer alıyor. Şu anda Türkiye'nin küresel uluslararası doğrudan yatırımlar pazarında aldığı pay yüzde 1 civarında. Çağın gerektirdiği tüm iletişim mecraları ve araçlarından istifade ederek mümkün olan en kısa sürede bu oranı yüzde 1. 5'e taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Dağlıoğlu, MÜSİAD UK'in düzenlediği panele katıldı Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, Küresel Yumuşak Güç Zirvesi 2024te yaptığı sunumun ardından Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği İngiltere Şubesi (MÜSİAD UK) tarafından düzenlenen Ticari Başarı Yolculuğu başlıklı panele katıldı. İngiltere ve Türkiye ticari ilişkilerinin geliştirilmesi amacıyla Londra Yunus Emre Enstitüsü'nde (YEE) düzenlenen panelde, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, MÜSİAD 2. Dönem Genel Başkanı Ali Bayramoğlu, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker, eski TRT Genel Müdürü İbrahim Eren de yer aldı. Panelde, MÜSİAD'ın kuruluş amacı, uluslararası yatırımlar ve Türkiye-İngiltere ticari ilişkileri ele alındı.
438
15,264
Fransa bu yıl UNRWA'ya 30 milyon euro katkı sağlayacak
Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christophe Lemoine, ülkesinin bu yıl Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) faaliyetlerine 30 milyon euro katkı sağlayacağını bildirdi.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/fransa-bu-yil-unrwaya-30-milyon-euro-katki-saglayacak-847679.html
Lemoine, Bakanlığın haftalık basın toplantısında, Fransa'nın, İsrail makamlarının UNRWA'nın Gazze Şeridi'nin kuzeyine insani yardım ulaştırmasını yasaklamasını esefle karşıladığını ifade etti. Bölgede açlıktan ölen siviller olduğuna dikkati çeken Lemoine, İsrail makamlarının bu kararlarını tekrar gözden geçirmesini istedi. Lemoine, UNRWA'nın Gazze'deki siviller için önemli rol üstlendiğinin altını çizerek, bölgede insani yardımın önündeki engellerin kaldırılmasını talep eden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2728 sayılı kararının uygulanması çağrısında bulundu. Fransa'nın bu yıl UNRWA'nın faaliyetlerine 30 milyon euroluk katkı sağlayacağını söyleyen Lemoine, UNRWA'nın görevlerini, nefret ve şiddet çağrılarından yoksun bir anlayışla yerine getirdiğine dair koşulların oluştuğundan emin olarak bu katkıları ileteceğiz. ifadesini kullandı. Milyonlarca Filistinliye yardım sağlayan UNRWA İsrail'in hedefinde İsrail yönetimi, 7 Ekim 2023'te Gazze'ye saldırılarının başlamasıyla eş zamanlı olarak işgal ettiği topraklardaki UNRWA'ya karşı karalama kampanyasına başlamış, sadece Gazze'de 12 bin çalışanı bulunan UNRWA'nın 14 çalışanının 7 Ekim saldırılarına katıldığını bu nedenle Ajansın kapatılması gerektiğini savunmuştu. Tel Aviv yönetimi, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ün yanı sıra Lübnan ve Ürdün'de Filistinli mültecilere destek olan ve sağlık, eğitim, sosyal hizmetler alanlarında çoğu Filistinli 30 bin çalışanı istihdam eden Ajansın kapatılması için kampanya yürütmüştü. Aralarında ABD'nin de yer aldığı 10 kadar ülke ve kurum UNRWA'ya bağışlarını dondurduğunu açıklamıştı. İsrail'in UNRWA'ya ilişkin suçlamalarını kanıtlayamaması üzerine Avustralya, Kanada, İsveç ve Avrupa Birliği (AB), kararlarından dönerek Ajans'ı finanse etmeyi sürdüreceklerini duyurmuştu.
137
1,926
Milli Eğitim Bakanlığı 2022'de atılan adımları video ile anlattı
Milli Eğitim Bakanlığı, "Türkiye Yüzyılı Eğitimin Yüzyılı" olacak temalı bir video paylaştı. Videoda, rekor okullaşma oranları, okul öncesi eğitimdeki atılım, köy yaşam merkezleri, mesleki eğitimdeki büyük gelişmeler ve diğer projeler yer aldı.
Eğitim
https://www.trthaber.com/haber/egitim/milli-egitim-bakanligi-2022de-atilan-adimlari-video-ile-anlatti-736551.html
Bakanlığın sosyal medya hesapları üzerinden video klip, Bizimki bu ülkenin evlatlarına adanmış bir emeğin, azmin hikayesi. 2022'de bu hedefle onlarca projeyi hayata geçirdik. 'Türkiye Yüzyılı'nı inşa edecek çocuklarımızı kapsayıcı, eşit, nitelikli eğitimle yarınlara daha güçlü hazırlayacağız. ifadeleriyle paylaşıldı. Bizimki bu ülkenin evlatlarına adanmış bir emeğin, azmin hikayesi… 2022’de bu hedefle onlarca projeyi hayata geçirdik. “Türkiye Yüzyılı”nı inşa edecek çocuklarımızı; kapsayıcı, eşit, nitelikli eğitimle yarınlara daha güçlü hazırlayacağız. #EğitimdeTürkiyeYüzyılı pic.twitter.com/qknegXMuCh 5 yaştaki okullaşma oranı yüzde 99'a ulaştı Söz konusu video klipte, okul öncesi eğitimde 5 yaştaki okullaşma oranının yüzde 99'a, ilk ve ortaokulda okullaşma oranının yüzde 99'un üzerine, ortaöğretimde okullaşma oranının ise yüzde 95'e çıkarıldığı ve 160 milyon yardımcı kaynak kitabının öğrencilerle buluşturulduğuna ilişkin bilgiler yer aldı. Klipte ayrıca, Kütüphanesiz Okul Kalmayacak projesi kapsamında tüm okullarda kütüphane kurulduğu ve buralardaki toplam kitap sayısının 110 milyona ulaştığı bildirildi. Köy okullarının Köy Yaşam Merkezleri adı altında yeniden faaliyete geçirildiğinin de anımsatıldığı videoda, 2021'de mesleki eğitim içerisinde 159 bin olan kalfa ve çırak sayısının 2022'de 1 milyon 200 bine ulaştığı bilgisi verildi. Meslek lisesi üretim gelirlerinin, 2021'e göre yüzde 176 artarak 2 milyar liraya ulaştığına dikkati çekilen klipte, bu liselerde geliştirilen 8 bin 300 ürünün tescilinin alınarak 162 ürünün de ticarileştirildiği bildirildi. Klipte ayrıca, öğretmenliğin kariyer meslek haline getirildiği, Eğitim Bilişim Ağı (EBA), Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA), Öğretmen Destek Sistemi (ÖDS) gibi platformlarla dijitalleşmenin merkeze alındığına dikkati çekildi. Öğrencilerin çok yönlü gelişimini desteklemek amacıyla 375 yeni Bilim ve Sanat Merkezi kurulduğuna vurgu yapılan video klipte, bu merkezlerden 86 bin öğrencinin eğitim aldığı bilgisi de paylaşıldı.
858
9,687
TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan Kırgızistan'a geçmiş olsun mesajı
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Kırgızistan'da meydana gelen depremden etkilenenlere geçmiş olsun dileklerini iletti.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/tbmm-baskani-kurtulmustan-kirgizistana-gecmis-olsun-mesaji-831179.html
Çin Deprem Ağları Merkezinden (CENC) yapılan açıklamaya göre, merkez üssü Aksu ilinin Üçturfan ilçesine bağlı Vuşi kasabası olan sarsıntı, Aksu il merkezinin yaklaşık 140 kilometre batısında, Kırgızistan ve Kazakistan sınırı yakınındaki dağlık bölgede, yerin 22 kilometre derinliğinde meydana geldi. Depremde henüz can kaybı bildirilmezken, yerel saatle 03.00 itibarıyla (TSİ 22.00) merkez üssüne 20 kilometre mesafedeki 20 köyde iki evin ve bazı ahırların yıkıldığı aktarıldı. Kurtulmuş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti: Kırgızistan'da meydana gelen depremden etkilenen tüm kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Türkiye olarak soydaşlarımızın her zaman yanındayız.
2,040
20,827
İsrailli kadın: Kassam mensupları esirleri bedenleriyle saldırıdan korudu
İsrail ile Hamas arasındaki esir değişimi sırasında Gazze'den serbest bırakılan Almog Goldstein, Kassam Tugayları mensuplarının esirleri saldırılardan koruduğunu söyledi.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/israilli-kadin-kassam-mensuplari-esirleri-bedenleriyle-saldiridan-korudu-823384.html
İsrail'in Kanal 12 televizyonuna konuşan 48 yaşındaki Goldstein, esir değişimi anlaşmalarına atıfta bulunarak, Kassam Tugaylarının esirlerin öneminin farkında olduğunu vurguladı. Sık sık İsrail bombardımanına maruz kaldıklarını aktaran Goldstein, Gazze'de esaret altında oldukları bir gecede, bir süpermarkete götürüldüğünü aktararak, şunları anlattı: Süpermarketteydik. Sonra hemen sokakta, süpermarketin bulunduğu yerde, bir (İsrail) bombalama oldu. Ardından yoğun ateş sesleri duyduk. Sanki bir ekskavatör size doğru yaklaşıyor gibiydi. Çılgıncaydı. Ta ta ta sesleriyle üzerine geliyor gibiydi. Biz o durumdayken bizi esir alanlar, silahlı korumalarımız (Kassam Tugayları mensupları) önümüzde ayakta durup bizi bedenleriyle korudular. İsrailli gazetecinin şaşkınlıkla Sizi koruyorlar mı? sorusuna ise Goldstein, İsrail ordusunun açtığı ateşten bizi koruyorlardı. Çünkü biz onlar için çok önemliydik. yanıtını verdi. Kassam savaşçılarının, bazı talimatlar alacaklarına ve belki de sonunda kendilerini öldürmeye karar vereceklerine dair içlerinde bir korku olduğunu dile getiren Goldstein, Bazen bunu da soruyorduk onlara, diyorlardı ki: Siz ölmeden biz öleceğiz, birlikte öleceğiz Böyle olursa (bombardıman ya da saldırı) birlikte öleceğiz çünkü biz size yakınız, yanınızdayız şeklinde cevap verdiklerini paylaştı. Goldstein, 17 yaşındaki kızı Agam ve iki oğlu Gal (11) ve Tal (9) ile Gazze'de insani ara ve esir değişimi mutabakatı kapsamında Hamas tarafından serbest bırakılmıştı.
5,700
17,965
Netanyahu üzerlerindeki uluslararası baskının arttığını söyledi
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ülkesinin Gazze Şeridi’ndeki saldırıları devam ederken üzerlerindeki uluslararası baskının arttığını ancak buna "dayanmaları gerektiğini" ifade etti.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/netanyahu-uzerlerindeki-uluslararasi-baskinin-arttigini-soyledi-836320.html
İsrail Başbakanlık Ofisinden, Netanyahu'nun bakanlar ve ordu yetkilileriyle görüşmesinde yaptığı konuşmaya dair açıklama yapıldı. İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırılarına ilişkin zafere giden yolda olduklarını savunan Netanyahu, bunun zaman alacağını ancak yıllar sürmeyeceğini iddia etti. Netanyahu, Gazze Şeridi’nin askerden arındırılmasını istediklerini belirterek, bunun Gazze Şeridi de dahil olmak üzere Ürdün Nehri’nin batısında İsrail'in güvenlik kontrolünü gerektirdiğini öne sürdü. Hedeflerine ulaşmak için üzerlerinde artan baskıya da dayanmaları gerektiğini kaydeden Netanyahu, Size gerçeği söylemeliyim. (Baskıyı) Artırıyorlar. Yabancı unsurlarla temas kuran her biriniz bunu anlatabilir. dedi. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden'ın, Netanyahu'yla görüşmesinde, Refah'ta 1 milyondan fazla insanın güvenliğini sağlamak için inandırıcı ve uygulanabilir bir plan olmadan askeri operasyona başlamaması gerektiği görüşünü yinelediği ifade edilmişti. Açıklamada, Biden'ın masum Filistinli sivillere yönelik insani yardımın verimini ve tutarlılığını artırmak için acil ve spesifik adımlar atılması çağrısında bulunduğu kaydedilmişti. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus da İsrail'in kara saldırısını genişletmek için Filistinlileri Gazze'nin güneyindeki Refah'tan tahliye planlarına ilişkin haberlerin son derece rahatsız edici olduğunu belirtmişti. İsrail'den Refah kentine saldırı sinyalleri İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, 1 Şubat'ta Gazze Şeridi'nin Han Yunus bölgesindeki İsrail birliklerini ziyaretinde yaptığı açıklamada, kara saldırılarını Mısır sınırındaki Refah kentine taşıyacaklarını söylemişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da 4 Şubat'taki açıklamasında, Refah kentine kara saldırısı başlatacaklarının işaretini vermişti. İsrail devlet televizyonu KAN'ın 6 Şubat'ta siyasi kaynaklara dayandırdığı haberde, Refah kentinde operasyonlara başlamadan önce kentin tahliye edileceği belirtilmişti. İsrail Başbakanlık Ofisinden 9 Şubat'ta yapılan açıklamada, Netanyahu'nun, ordu ve güvenlik teşkilatına, Gazze Şeridi'nin güneyine saldırı düzenlenmesi ve buraya sığınmış yaklaşık 1. 5 milyon Filistinlinin yerinden edilmesi için gerekli planın hazırlanması talimatını verdiği kaydedilmişti. Refah kenti Gazze Şeridi'nin güneyinde Mısır sınırında yer alan Refah kenti, İsrail saldırıları nedeniyle yerlerinden edilen binlerce kişinin sığındığı bir bölge. Şehir, 2. 3 milyon ile Gazze'nin yaklaşık yarı nüfusuna ev sahipliği yapıyor. İsrail güçleri, Refah kentini sık sık hava saldırılarıyla hedef alıyor. İsrail'in Refah kentine kara saldırısı başlatması halinde sivillerin Gazze Şeridi'nde sığınacak yerlerinin kalmayacağından endişe ediliyor. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 12 bini çocuk, 8 bin 190'ı kadın olmak üzere 28 bin 176 Filistinli öldürüldü, 67 bin 784 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
2,838
10,965
CHP'de 'para sayma' görüntülerine ilişkin soruşmada 2 kişi ifade verdi
CHP İstanbul İl Başkanlığının eski basın danışmanı Can Poyraz ile eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, CHP İstanbul İl Başkanlığında kaydedilen 'para sayma' görüntüleriyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/chpde-para-sayma-goruntulerine-iliskin-sorusmada-2-kisi-ifade-verdi-844067.html
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının CHP İstanbul İl Başkanlığında çekildiği öne sürülen ve sosyal medyada paylaşılan para sayma görüntülerine ilişkin resen başlattığı soruşturma devam ediyor. Soruşturma kapsamında eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Nas ve CHP İstanbul İl Başkanlığının eski basın danışmanı Can Poyraz ifade vermek üzere Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na geldi. Şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alındığı belirtilen Poyraz ve Nas, ifade işleminin ardından adliyeden ayrıldı. Bu kişiler, basın mensuplarına görüntü vermemek için yangın merdiveni çıkışını kullandı. Öte yandan CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclis Üyesi ve İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş'in de yarın savcılığa gelerek ifade vermeleri bekleniyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı sosyal medya hesaplarında, Fatih Keleş'in CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda para destelerini sayarken çekilen görüntüleri ortaya çıktı. notuyla paylaşılan görüntülere ilişkin, maddi gerçeğin ortaya konulması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla resen soruşturma başlatmıştı.
3,318
17,360
Almanya'da geçen yıl mültecilere yönelik saldırılarda iki kat artış kaydedildi
Almanya'da geçen yıl mültecilere ve mülteci yurtlarına yönelik saldırılarda, önceki yıla göre yaklaşık iki kat artış meydana geldi.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/almanyada-gecen-yil-multecilere-yonelik-saldirilarda-iki-kat-artis-kaydedildi-839117.html
Neuen Osnabrücker gazetesi, hükümetin, Sol Parti Milletvekili Clara Bünger'in soru önergesine verdiği yanıtı sayfasına taşıdı. Gazetenin hükümetin yanıtına dayandırılan haberine göre, ülkede 2022'de mültecilere yönelik 1248 saldırı gerçekleşirken 2023 verileri, saldırılarda bir yıl öncesine göre neredeyse iki kat artış olduğunu ortaya koydu. Ülkede 2023'te mültecilere yönelik 2 bin 378 saldırı gerçekleşti. Geçen yıl mültecileri hedef alan 313'ü şiddet içeren saldırılarda, 219 kişi yaralandı. Mülteci yurtlarına yönelik 2022'de 70 saldırının gerçekleşen ülkede, bu sayı, 2023'te 180 olarak kayıtlara geçti. Haberde değerlendirmelerine yer verilen Bünger, ırkçıların her zaman var olan öfkeyi uygulamaya koymak ve mültecilere saldırmak için kendilerinde cesaret bulmalarının şaşırtıcı olmadığını ifade etti.
2,233
6,874
İznik çini panoları UNESCO binasının duvarını süsleyecek
Türkiye adına, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumuna (UNESCO) İznik çini panoları hediye edildi.
Kültür-Sanat
https://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/iznik-cini-panolari-unesco-binasinin-duvarini-susleyecek-627313.html
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran UNESCO'da düzenlenen İznik çini panolarının açılış töreninde Türkiye adına, çini panoları hediye etti. Yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslam karşıtlığı yükselişteyken, UNESCO'nun hoşgörü kalesi olduğunu söyleyen Kıran. şunları söyledi: El yapımı İznik çini levhayı iş birliğimizin önemli bir işareti olarak görüyoruz. Çini, UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan 20 kültürel mirasımız arasında yer alıyor. Ülkemize gelen milyonlarca ziyaretçi, camilerin, sarayların ve çeşmelerin duvarlarında bu geleneksel sanata hayran kalıyor. İznik şehri, 12. yüzyıldan beri çinicilik sanatına ev sahipliği yapmaktadır. Orijinallerini Mimar Sinan yaptırdı Bu panoların orijinallerinin 1560'da Büyük Mimar Sinan tarafından yaptırılan İstanbul'daki Rüstem Paşa Camii'nde olduğunu hatırlatan Kıran, panonun Cennet Bahçeleri temalı, Anadolu'nun tarihi hazinelerinin sembolik bir yansıması olduğunu söyledi. Kıran, başarılı Genel Konferans Başkanlığı için Büyükelçi Cengizer ve ekibine teşekkür ederek, Bu değerli sanat eseri, karşılıklı anlayışımızın ve iş birliğimizin işareti olsun dedi. Konuşmanın ardından Kıran, Cengizer ve UNESCO Genel Direktör Yardımcısı Nicholas Jeffrey, İznik çini panolarının açılış kurdelelerini kesti.
1,687
5,998
Depremlerden önce ve sonra Yedi Güzel Adam Edebiyat Müzesi
Kahramanmaraş'taki Yedi Güzel Adam Edebiyat Müzesi, 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde hasar gördü. Tarihi yapının arşiv görüntüleri müzede oluşan hasarın boyutunu ortaya koydu.
Kültür-Sanat
https://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/depremlerden-once-ve-sonra-yedi-guzel-adam-edebiyat-muzesi-750709.html
Dulkadiroğlu ilçesinde 1850'li yıllarda inşa edilen ve 80 yıl farklı eğitim kurumlarına ev sahipliği yapan tarihi Maraş Lisesi, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesince restore edilerek 6 Mart 2019'da Yedi Güzel Adam Edebiyat Müzesi olarak hizmet vermeye başladı. Çatısının bir bölümü göçtü Necip Fazıl Kısakürek ekolüyle bir neslin yetişmesini sağlayan şair ve düşünce adamlarından oluşan Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Ali Kutlay ve Alaeddin Özdenören'in şiir ve edebiyat çalışmalarının yer aldığı tarihi yapı da 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde hasara uğradı. Tarihi yapının duvarlarında sarsıntının şiddetiyle çatlaklar oluşurken, çatısının bir bölümü ise göçtü. Mekanın ahşap merdiveni ve pencereleri de depremde zarar görürken, müzenin kapıları tahribattan dolayı kilitlendi. Birçok edebiyatçı ve şairin yollarının kesiştiği yer Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Kütüphaneler Şube Müdürü Mesut Serdar, Yedi Güzel Adam Edebiyat Müzesi'nin 1800'lü yıllarda inşa edildiğini ve yıllarca farklı eğitim kurumlarına ev sahipliği yaptığını söyledi. Tarihi mekanda birçok edebiyatçı ve şairin yollarının kesiştiğini anlatan Serdar, müzenin Türk edebiyatı açısından önemli bir yapı olduğunu vurguladı. Müzeyi Türkiye'nin birçok yerinden edebiyat tutkunlarının ziyaret ettiğini belirten Serdar, şunları söyledi: Yedi Güzel Adam Edebiyat Müzesi hem bina olarak tarihi vasfıyla hem de şehrin edebiyat alanında kimliğini ortaya çıkaran yönü ile önemli bir kültürel varlığımız. Kahramanmaraşlı edebiyatçı, şair ve yazarların eserlerini barındıran ve yıl içerisinde düzenli olarak kültür sanat, edebiyat faaliyetlerinin gerçekleştirildiği müze, Kahramanmaraş'a gelen ziyaretçilerimizin uğrak mekanları arasında. Maalesef 6 Şubat'ta gerçekleşen depremlerde binamız büyük bir hasar gördü. Üst katımız tamamen çöktü ve binamızın değişik yerlerinde önemli hasarlar ortaya çıktı. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi olarak en kısa zamanda yapılacak restorasyon ve tekrardan inşa faaliyetleriyle eski görkemli halini kazandırmaya çalışacağız. Ayrıca, tarihi yapının arşiv görüntüleri depremin müzede neden olduğu hasarın boyutunu ortaya koydu.
811
17,220
İsviçre İsrail'in işgal ettiği toprakları sömürme hakkının olmadığını bildirdi
İsviçre, Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalarda, İsrail'in Filistin halkına ait olan doğal kaynakları "kendi menfaati için sömürmesinin" uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguladı.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/isvicre-israilin-isgal-ettigi-topraklari-somurme-hakkinin-olmadigini-bildirdi-839740.html
Hollanda'nın idari başkenti Lahey'deki Barış Sarayı'nda faaliyetlerini yürüten Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalar sürüyor. Duruşmalarda İsviçre adına söz alan Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Hukuk Dairesi Başkanı Franz Perrez, Filistin halkı barış içinde yaşamak amacıyla kendi kaderini tayin etme hakkına sahiptir. dedi. İsrail'in askeri ve insani gereklilikler arasında bir denge gözetmesi gerektiğini ifade eden Perrez, işgal altındaki toprakların statüsünün değiştirilmesinin asla kabul edilemeyeceğini söyledi. Perrez, İsrail'in işgalci güç olduğu topraklarda statükoyu korumak ve sosyal, ekonomik ve demografik özelliklerini değiştirmeye yönelik eylemlerde bulunmaması gerektiğini kaydetti. İşgalci gücün, işgal ettiği topraklarda güvenliği, kamu düzenini, buradaki kişilerin korunmasını ve refahını sağlamakla yükümlü olduğunu hatırlatan Perrez, İşgalci, yetkisini kendi çıkarlarına hizmet etmek amacıyla kullanmamalı. dedi. Perrez, İsrail'in hem uluslararası insancıl hukuk hem de uluslararası insan hakları hukukuna uymakla yükümlü olduğunu, bu iki hukuki rejimin işgal edilen topraklarda uygulanması gerektiğini dile getirdi. İsrail'in Filistin halkını işgal ettiği topraklardan zorla yerinden etmeye yönelik eylemlerin uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Perrez İsrail, yerleşimlerin oluşturulmasını teşvik ederek bölgesel ve demografik statükoyu değiştirmenin yanı sıra nüfusun refahını aşırı derecede etkileyen ayrımcı yerleşim politikalarını güvenlik gereklilikleri altında haklı gösteremez. ifadelerini kullandı. Perrez, İsrail'in uluslararası hukuku ihlal ederek işgal bölgelerinin gelişmesini ve bu topraklardaki insanların mal ve ihtiyaçlarına erişimini engellediğine işaret ederek, İşgalci güç olarak İsrail, kendi yetki alanında yaşayan kişiler için insan onuruna uygun yaşama koşulları sağlama yükümlülüğü altındadır. dedi. İsrail'in Filistin halkına ait olan doğal kaynakları kendi menfaati için sömürmesinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Perrez, İsrail'in işgal ettiği topraklardaki insanların yaşam hakkı başta olmak üzere tüm insan haklarını korumakla yükümlü olduğunun altını çizdi. BM Genel Kurulu, UAD'den görüş istemişti BM Genel Kurulu, 30 Aralık 2022 tarihli kararında UAD'ye, Divan Statüsü'nün 65. maddesine dayanarak 1967'deki savaştan bu yana İsrail'in Filistin'deki işgalinin hukuki neticelerine ilişkin 2 soru yöneltmişti. BM Genel Kurulunun Divan'dan cevaplarını talep ettiği sorular şu şekilde: 1- İsrail'in, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını sürekli olarak ihlal etmesinin, işgali sürdürmesinin, 1967’den bu yana Filistin topraklarındaki yerleşim ve ilhak faaliyetlerinin, Kudüs’ün demografik yapısını, karakterini ve statüsünü değiştirmeye yönelik faaliyetlerinin ve ilgili ayrımcı mevzuat ve tedbirleri kabul etmesinin hukuki sonuçları nelerdir? 2- İsrail'in, ilk soruda belirtilen uygulamaları, işgalin hukuki statüsünü nasıl etkilemektedir ve bu durumun tüm devletler ve Birleşmiş Milletler için doğurduğu hukuki sonuçlar nelerdir? Danışma görüşü talebi, 17 Ocak 2023'te BM Genel Sekreteri tarafından UAD'ye ulaştırılırken Divan, BM üyesi devletlere ve Filistin'e danışma görüşü istenen sorular hakkında yazılı ve sözlü beyanda bulunma haklarına ilişkin bildirim yaptı. Danışma görüşünün etkisi nedir? UAD'nin danışma görüşleri, her ne kadar bağlayıcı olmasa da birçok devlet ve kuruluş tarafından dikkate alındığı ve verilen görüşe uygun hareket edildiği belirtiliyor. Divan'ın, İsrail'in Filistin topraklarında inşa ettiği duvara dair 2004'te verdiği danışma görüşünde duvarın hukuka aykırı olduğunu tespitinin ardından birçok devlet ve şirketin, söz konusu duvarın inşasına katkı sunmaktan imtina etmesi, İsrail'e sattıkları inşaat malzemelerinin duvarın yapımında kullanılmaması şartını koyması dikkati çekiyor. Yine UAD'nin 22 Temmuz 2010'da uluslararası hukukta bir devletin tek taraflı bağımsızlık ilan etmesinin yasaklanmadığı yönünde verdiği danışma görüşünün ardından, Kosova'nın bağımsızlığının meşruiyeti arttı ve bağımsızlığını tanıyan devlet sayısı çoğaldı. UAD'nin görüşünün, işgalin uluslararası hukuka aykırılığı yönünde olması durumunda İsrail üzerindeki baskının artması ve ona açıkça destek veren ülkeleri uluslararası toplum tarafından tutumlarını gözden geçirmeye zorlamaları muhtemel olarak değerlendiriliyor.
2,093
8,185
Diyarbakır huzur ve hizmete kavuştu
Çok sayıda medeniyetin izlerini taşıyan kadim kent Diyarbakır, tarihi ve kültürel potansiyelini terör örgütü PKK yüzünden yıllarca ortaya çıkaramadı. Devletin güvenlik ve yatırım politikalarıyla kabuğundan sıyrılan kent artık turizm, gastronomi ve sanayi kenti.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/diyarbakir-huzur-ve-hizmete-kavustu-844421.html
Bombalı saldırılar, silahlı baskınlar, sözde özerklik ilanları. Diyarbakır uzun yıllar terörün gölgesi altında yaşadı. Yasin Börü ve arkadaşlarının vahşice katledildikleri 6-8 Ekim olayları ve Sur ilçesinde başlayan çukur olayları ise kente ağır hasar verdi. İlde çok sayıda mahalle yıkıldı, on binlerce kişi göç etti. Ancak, terörle mücadelede gösterilen üstün başarı ve kararlı tutum ile Diyarbakır'da değişim başladı. Güvenlik ve yatırım politikaları ile de şehir hak ettiği yere taşındı. Kadim kent huzur ve hizmete kavuştu On binlerce yıllık geçmişe sahip ve 26 medeniyetin izlerini taşıyan Diyarbakır'ın Sur ilçesi bir dönem terör örgütü PKK’nın hedefindeydi buraya giren terör unsurları yaklaşık 6 mahalleyi yerle bir ettiler ancak hemen ardından hızlı imar çalışmalarıyla bugün Sur ilçesi Diyarbakır'ın en hareketli bölgesi. PKK yüzünden büyük zarar gören kentte belediyelere yapılan görevlendirmelerden sonra üstyapı çalışmalarına ağırlık verildi. İçme suyu ve kanalizasyon hatları yenilendi, rekor uzunlukta asfalt, stabilize ve parke yol yapıldı. 20 park, 7 spor tesisi ve 4 yarı olimpik havuz vatandaşların hizmetine sunuldu. Diriliş sloganıyla Diyarbakır'ı saran ünlü surlarda yapılan çalışmalar ile terörden zarar gören 2 cami ve 2 kilisenin yanı sıra 33 burç ve bağlantı duvarı restore edildi. Sur bölgesi ile birlikte tamamlanan bölümler turizme açıldı. Altyapı ve üst yapı tamamlandı, çiftçiler desteklendi Diyarbakır’da yapılan en önemli projelerden biri Entegre Katı Atık Yönetimi Projesi. 20 milyon dolara mal olan tesis ile kentin elli yıllık çöp problemi çözüldü, elektrik üretiminden yıllık 700 bin lira kar elde edilir hale geldi. DİSMEK Sanat Meslek Edindirme kurslarında ise yaklaşık 5 bin 400 kişi meslek sahibi oldu. Diyarbakır'da çiftçilere de büyük destek verildi. 542 bin fidan ve bin 498 ton tohum ücretsiz dağıtıldı. 247 tarımsal sulama havuzu ve göleti yapıldı. Çiftçilere 168 tarım makinesi hibe edildi. Huzur ve yatırımlar istihdama da yansıdı. Kentin yıldızı, yeni yatırımlarla parlamaya devam ediyor. Yatırımcılar artık yer tahsisi için sıraya giriyor Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali İhsan Su, TRT Haber'e yaptığı açıklamada şunları kaydetti; 2023 yılında depreme rağmen 1 milyon 253 bin turist ağırladık. Bu ne demek? İlimizdeki huzur, güven, istikrar bu yatırımları, bu gelişmeleri gerçekleştiriyor. Önemli olan diğer bir husus da özel sektör yatırımları. Yıllar önce ilimize aman yatırımcı gelsin diye bekliyorduk ama bugün şuanda yatırımcılar var. İş insanlarımız gelmiş bizden arsa istiyor organize sanayi bölgemizde. Kamera: Veysel Dişbudak
538
10,599
Yılmaz: Bazı belediye başkanları reklamı için çalışıyor, gerçek belediyecilik yapmıyor
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Şimdi bazı belediye başkanları kendi şahsi reklamı için çalışıyor olabilir. Onlar gerçek belediyecilik yapmıyor. Veya belediyeyi halka hizmet için değil, başka amaçlarla kullananlar var. Onları gayet iyi biliyoruz. İdeolojik birtakım amaçlarda kullananlar. Bunlar da gerçek belediyecilik yapamaz" açıklamasını yaptı.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/yilmaz-bazi-belediye-baskanlari-reklami-icin-calisiyor-gercek-belediyecilik-yapmiyor-846997.html
Programlara katılmak üzere Muş'a giden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Malazgirt ilçesindeki AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi'nde halka hitap etti. Malazgirt halkına desteklerinden dolayı teşekkür eden Yılmaz, Belediye Başkanı Cengiz Altın ile 5 yılda ilçede çok önemli hizmetleri hayata geçirdiklerini söyledi. Yerel seçimde verdikleri sözlerden daha fazlasını 5 yıllık sürede yaptıklarını belirten Yılmaz, şöyle konuştu: Bizim siyaset anlayışımız budur. Yapamayacağınız şeyi söylemeyeceksiniz. Söylediğiniz şeyi de yapacaksınız. Böylece siyasete güven olur. Bunu yapmayan siyasetçilere güven de kalmaz. Maalesef Türkiye'de bunu yapmayan epeyce siyasi anlayış var. Biz onlardan değiliz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde her zaman anlayışımız bu oldu. Ne söylenirse onu gerçekleştirmek için gece gündüz uğraştık. Bazıları bırakın vaatleri yapmayı, ne vadettiklerini bile hatırlamıyorlar. Buruk bir ramazan yaşadıklarını, Gazze'de olanları herkesin gördüğünü dile getiren Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti olarak Cumhurbaşkanı'mız, bütün arkadaşlarımız, bakanlarımız gece gündüz bu konuda gayret sarf ediyoruz. İnşallah bir an önce ateşkes sağlanır. Daha sonra da kalıcı bir şekilde bu sorun çözülür diye her türlü çabayı gösteriyoruz. Bu yaşananlar da bize şunu gösteriyor. Birlik, beraberlik çok önemli. Başkalarının insafına bırakamayız geleceğimizi. Başkalarının neler yapabileceğini Gazze'den görüyoruz. değerlendirmesinde bulundu. Türkiye 20 yılda büyük bir güç kazandı Birilerinin fitneye başvurarak ülkeyi güçten düşürmeye, bölmeye çalıştığını ifade eden Yılmaz, onlara karşı birbirlerine daha fazla sarılmaları, birliği, beraberliği ve kardeşliği daha da yüceltmeleri gerektiğini vurguladı. Bir ve beraber oldukça daha da güçleneceklerini söyleyen Yılmaz, şunları kaydetti: Türkiye 20 yılda büyük bir güç kazandı. Çok değerli mesafeler aldık. Ama yetmez, daha da güçlenmemiz lazım. Güçlenelim ki hem kendi halkımıza daha büyük refah sağlayalım hem de dünyadaki mazlumlara daha fazla sahip çıkalım. Bizi kimsenin bölmesine, parçalamasına da bugüne kadar müsaade etmedik. Halkımız da bu oyunlara gelmedi. Seçimlere gidiyoruz. Malazgirt, çok önemli bir ilçemiz. Her sene buraya bütün devlet ricali geliyor. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, bütün devlet erkanı, bakanlarımız geliyor. Her yıl Malazgirt'te, Ahlat'ta etkinlikler yapılıyor. Her geçen sene de üstüne yeni yeni şeyler konuluyor. Buralar bize miras. Bu emanete sahip çıkacağız. Malazgirt'ten hem Türkiye'ye hem de dünyaya biriz, beraberiz, kardeşiz diyeceğiz. Huzurumuza sahip çıkalım Yerel seçimlerde herkesten Malazgirt'in geleceği için oy kullanmalarını isteyen Yılmaz, Bu yerel seçimde şunu söylüyorum. Siz de söyleyin herkese. Oylarını Malazgirt'e versinler, başka hesaplar yapanlara vermesinler. Malazgirt'in geleceğini, gençlerini düşünenler Cengiz Başkan'ımıza, AK Parti'ye, Cumhur İttifakı'na oy verir. Şimdi bazı belediye başkanları kendi şahsi reklamı için çalışıyor olabilir. Onlar gerçek belediyecilik yapmıyor. Veya belediyeyi halka hizmet için değil, başka amaçlarla kullananlar var. Onları gayet iyi biliyoruz. İdeolojik birtakım amaçlarda kullananlar. Bunlar da gerçek belediyecilik yapamaz. diye konuştu. Huzur ve güven ortamıyla bölgede çok önemli işlerin yapıldığını belirten Yılmaz, Huzurun, güvenliğin olmadığı yerde ne demokrasi ne de kalkınma olur. Huzur varsa demokrasi var, kalkınma var. O yüzden huzurumuza sahip çıkalım. Malazgirt olarak huzurumuza sahip çıkalım. İnsanımızın huzuruna, gençlerimizin geleceğine sahip çıkalım. Çocuklarımızı iyi eğitimle, güzel bir şekilde yetiştirelim. Yeni iş imkanları oluşturalım. dedi. Programa AK Parti Muş Milletvekili Mehmet Emin Şimşek, Malazgirt Belediye Başkanı Cengiz Altın, AK Parti İl Başkanı Melik Emre ve AK Parti Malazgirt İlçe Başkanı Kenan Deniz katıldı.
2,952
2,517
8 üniversite bünyesinde yeni fakülte kuruldu
Bazı yükseköğretim kurumları bünyesinde fakülte kurulması ile bazı fakülte ve yüksekokulların kapatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Eğitim
https://www.trthaber.com/haber/egitim/8-universite-bunyesinde-yeni-fakulte-kuruldu-661567.html
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan karara göre, Ordu Üniversitesine bağlı Spor Bilimleri Fakültesi, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesine bağlı Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi, Bahçeşehir Üniversitesine bağlı Eczacılık Fakültesi, Fırat Üniversitesine bağlı Eczacılık Fakültesi, Kastamonu Üniversitesine bağlı Diş Hekimliği Fakültesi, Marmara Üniversitesine bağlı Finansal Bilimler Fakültesi, Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesine bağlı Eczacılık Fakültesi ve İstanbul Gedik Üniversitesine bağlı Mimarlık ve Tasarım Fakültesi kuruldu. Kapatılan fakülte ve yüksekokullar Söz konusu kararla Ordu Üniversitesine bağlı Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Marmara Üniversitesine bağlı Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu ve İstanbul Gedik Üniversitesine bağlı Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi kapatıldı.
1,449
22,262
Ukrayna ordusu, Avdiyivka yönündeki Rus mevzilerine yoğun topçu atışlarına devam ediyor
Ukrayna'da son dönemlerde Rus saldırılarının yoğunlaşması nedeniyle ağır çatışmaların sürdüğü Avdiyivka doğrultusunda konuşlanan Ukrayna topçu birlikleri yoğun atış faaliyetlerini sürdürüyor.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/ukrayna-ordusu-avdiyivka-yonundeki-rus-mevzilerine-yogun-topcu-atislarina-devam-ediyor-816679.html
Savaşın devam ettiği Ukrayna genelinde en sıcak çatışmaların yaşandığı yer olarak bilinen, Donetsk bölgesine bağlı Avdiyivka şehrine yönelik özellikle sonbaharda saldırılarını artıran Rus ordusuna karşı yoğun topçu atışları gerçekleştiren Ukrayna birlikleri görevlerini aralıksız icra ediyor. Rus birliklerinin saldırılarını püskürtmeye çalışan Ukrayna ordusu, havadan ve karadan atış faaliyetlerini sürdürerek Avdiyivka cephe hattını savunuyor. Karşılıklı atışlar sonucu dumanların yükseldiği, güçlü patlama seslerinin duyulduğu cephe hattında en çok topçu sistemlerinin atış yaptığı görülüyor. Rusya'nın yasa dışı ilhak ettiği Donetsk kentine yakın, Ukrayna ordusunun kontrolündeki Avdiyivka şehrinde yoğunlaşan çatışmalarda çeşitli ağır ve hafif silahlar kullanılıyor. Ukrayna'nın Kupyansk, Bahmut, Marinka ve diğer şehirlerindekilere benzer yoğun muharebelerin yaşandığı Avdiyivka cephesinde konuşlu Ukrayna çok namlulu roketatar sistemlerinin bataryaları Anadolu Ajansı (AA) ekibi tarafından görüntülendi. Avdiyivka'yı tüm imkanlarımızla savunmaya çalışıyoruz Ukrayna ordusuna bağlı bir tabura ait çok namlulu topçu sistemi Grad'ın Eger kod adlı komutanı, AA muhabirine, Avdiyivka cephesindeki son durumu anlattı. Savaşın başından beri cephede görevli 25 yaşındaki Eger, Avdiyivka'ya yakın bir noktada görev yaptıklarını kaydederek Avdiyivka en sıcak noktalarından biri. Düşman Avdiyivka'yı ele geçirmek istiyor ama biz tüm imkanlarımızla orayı savunmaya çalışıyoruz. dedi. Eger, Rus ordusunun piyade birlikleri ve zırhlı araçlarına yönelik yoğun atışlar yaparak Ukraynalı askerlerin cephedeki faaliyetlerine destek verdiklerini kaydetti. Topçu birliklerinin etkili atış yapmasının, ön cephe hattındaki piyadelerin de işlerini kolaylaştırdığını söyleyen Eger, Topçu bataryalarının faaliyetleri son derece önemli çünkü piyadeler topçu atış desteği olmadan mevzilerini savunamaz. Ayrıca piyadelerin topçu birliklerinin desteğini almadan ilerlemeleri imkansız. ifadelerini kullandı. Savaşta, son dönemlerde saldırı dronlarının gittikçe daha aktif şekilde kullanıldığına işaret eden Eger, havadan bir saldırıya uğramamaları için çok daha dikkatli olmaya çalıştıklarını belirtti. Eger, dronların zor arazi şartlarında araçlardan daha hızlı hareket edebildiğini dile getirerek Şimdi hava açık. Bu tür havalarda dronlar aktif kullanılıyor. Belki şimdi bile, biz sizinle konuşurken havada asılı bir dron düşmana bilgi aktarıyordur ve bize yönelik bir topçu saldırısı gerçekleşebilir. şeklinde konuştu. Avdiyivka istikametinde rekor sayıda topçu atışı yapıldı Sıcak çatışmaların yoğunlaştığı Avdiyivka cephesinde görev yapan Ukrayna topçu bataryalarının yoğun muharebe faaliyetlerini sürdürdüğüne dikkati çeken Eger, şunları kaydetti: Avdiyivka yönündeki topçu atışlarımızın sayısı oldukça arttı. Hatta kısa bir süre önce rekor sayıya ulaştık. Ukrayna ilk kez bu istikamette düşmandan daha çok topçu atışı gerçekleştirdi. Avdiyivka'ya yönelik ilk şiddetli saldırılar başlayınca (bölgedeki) tüm topçu sistemlerimiz yoğun biçimde atış yaptı. İlk günler gerçekten zordu ama Tanrı'ya şükür savunma hattını ayakta tuttuk.
7,135
413
Roketsan, yeni ürünleriyle IDEF'23'te
Roketsan, ilk kez sergilediği ürünleriyle Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF'23'te yerini aldı.
Savunma
https://www.trthaber.com/haber/savunma/roketsan-yeni-urunleriyle-idef23te-784025.html
Bu yıl 16'ncısı düzenlenen ve 25-28 Temmuz tarihleri arasında İstanbul'da kapıları açık olacak olan IDEF'23 için Türk savunma sanayisinin ve dünyanın en güçlü sektör oyuncuları İstanbul'daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde buluştu. Türkiye'nin roket, füze ve mühimmat üreticisi olarak bu yıl 35'inci yaşını kutlayan Roketsan da IDEF'23'e fuarın en büyük stantlarından birinde 7'si ilk kez sergilenen 30 ürünüyle katılıyor. Türkiye'nin ev sahipliğindeki en büyük savunma ve havacılık fuarı olan IDEF önemli görüşmelerin de merkezi oluyor. Çok güçlü bir kadro ile fuara katılım sağlayan Roketsan, standında yurt içinden ve yurt dışından çok fazla ziyaretçiyi, sektör profesyonellerini, devlet yetkililerini ve askeri delegasyonları ağırlıyor. Fuar boyunca görüşme takvimi yoğun olan Roketsan yetkilileri önemli anlaşma ve iş birliklerine imza atmayı hedefliyor. 7 ürün ilk kez sergileniyor Dünyadaki muadillerine göre fiyat performans açısından öne çıkan ve tüm dünyada tercih edilir hale gelen ürünleriyle ilgiyi toplayan Roketsan'ın ilk kez sergilediği ürünler de beğeni topluyor. Uzun Menzilli Tanksavar Füze Sistemi UMTAS'ın menzili daha da arttırılmış versiyonu UMTAS GM, SİHA'lar ile birlikte tüm dünyaya nam salan Mini Akıllı Mühimmat ürün ailesinin Kızılötesi Görüntüleyici Arayıcı (IIR) başlıklı versiyonları MAM-L IIR, MAM-T IIR, Türkiye'nin önemli bir ihtiyacını karşılayacak olan Uzun Menzilli Hava Savunma Sistemi SİPER, çığır açan teknolojilerden biri olan Havadan Karaya Balistik Süpersonik Füze İHA-230, günümüz harp sahası şartlarına uygun olarak geliştirilen Mobil Hava Savunma Sistemi ve Taktik Füze Fırlatma Sistemi KMC'nin yeni geliştirilen versiyonu KMC-U IDEF'23'te Roketsan standında ilk kez sergilenen ürünler oldu.
297
843
TUSAŞ, Hürkuş ve Atak için teslimata hazırlanıyor
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), Hava Kuvvetleri Komutanlığına gelecek ay 6 Hürkuş uçağı teslim edecek. Filipinler için üretilen 2 Atak helikopteri ise cumartesi günü gönderilecek.
Savunma
https://www.trthaber.com/haber/savunma/tusas-hurkus-ve-atak-icin-teslimata-hazirlaniyor-642694.html
Hava Kuvvetleri Komutanlığına şubat ayı içerisinde 6 Hürkuş uçağı teslim edeceklerini, Filipinler için üretilen 2 Atak helikopterinin de cumartesi günü gönderileceğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla TUSAŞ'a ait Milli Muharip Uçak (MMU) Mühendislik Merkezi, Kompozit Üretim Binası gibi bir dizi tesis ile Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayii Bölgesi'nde (HAB) faaliyet gösterecek 16 fabrika için Milli Teknolojiler ve Yeni Yatırımlar Toplu Açılış Töreni düzenlendi. Temel Kotil, TUSAŞ Kahramankazan Yerleşkesi'nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, MMU Mühendislik Merkezi tamamlandığında 2 bin 300 mühendise ev sahipliği yapacağını söyledi. Proje için halen 1000'i TUSAŞ, 300'ü diğer Türk savunma ve havacılık şirketlerinden olmak üzere 1300 mühendisin çalışmalar yürüttüğünü anlatan Kotil, bu sayının gelecek sene sonunda 2 bine çıkacağını, hangarın yapımıyla 1000 teknisyenin de ekibe dahil olacağını dile getirdi. Kotil, 3 bin kişi Milli Muharip Uçağı yapmak için bu tesislerde çalışacaklar. diye konuştu. Bu sene sonunda tamamlanacak rüzgar tünelinin Avrupa'daki ikinci büyük rüzgar tüneli olacağına işaret eden Kotil, bu tesisin Türkiye'deki tüm projelere hizmet edeceğini kaydetti. 2025'te 18 uçağımızı ihraç etmeyi hedefliyoruz Şirketin yürüttüğü projelere ilişkin de bilgiler veren Kotil, Hürkuş'tan 2 tane Nijer'e satmamız nasip oldu. Hava Kuvvetlerimize şubat ayı içerisinde 6 tane Hürkuş teslim ediyoruz. Hürjetimiz Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında ilk uçuşunu yapacak, 2025'te teslimatı gerçekleşecek. Malezya'daki ihaledeyiz. 18 tane Hürjet benzeri uçak alacaklar. 2025'te 18 uçağımızı ihraç etmeyi hedefliyoruz. dedi. Kotil, MMU'nun da 2023'te hangardan çıkacağı bilgisini verdi. Atak helikopteri Filipinler yolcusu Atak helikopterinde 69 teslimat gerçekleştirdiklerini bildiren Kotil, Filipinlere 2 helikopterimiz cumartesi günü gidiyor. Toplam 6 helikopter ihraç ettik. Bu helikopterlerin ağabeyi olan 11 ton ağırlığında, 1 ton mühimmat taşıyan helikopterimiz de 100'üncü yılımızda semalarımızı renklendirecek. Tüm güç sistemiyle bunun kız kardeşi olan 21 kişi taşıyacak, aynı zamanda uçak gemimize de inebilecek olan helikopterimizi de 1 yıl sonra semalarda göreceğiz. diye konuştu. Son 5 yılda 700 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını anlatan Kotil, bu süreçte Kompozit Binası, Uzay Sistemleri Binası, Lojistik Binası gibi tesisleri tamamladıklarını bildirdi. Bu dönemde 8 bin 319 kişinin şirkete başladığını ifade eden Kotil, şirketin toplam personel sayısının 12 bine çıktığını söyledi. Kotil, 2022'de 1200'ü mühendis toplam 2 bin 200 kişi daha istihdam edeceklerini dile getirdi. Temel Kotil, 2028'de 10 bin mühendis ve 10 bin teknisyenle dünyada ilk 10'a giren bir şirket olmayı hedefliyoruz. diye konuştu.
727
19,188
Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi'nden ABD Temsilciler Meclisi Başkanı'na 95 bin dolar bağış
ABD'de en etkili İsrail lobisi olarak bilinen Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi'nden, Tel Aviv'e 14 milyar dolarlık askeri yardım paketinin Kongre'nin alt kanadından geçmesine öncülük eden Temsilciler Meclisinin Cumhuriyetçi Başkanı Mike Johnson'a yaklaşık 95 bin dolar bağışta bulunulduğu belirtildi.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/amerikan-israil-halkla-iliskiler-komitesinden-abd-temsilciler-meclisi-baskanina-95-bin-dolar-bagis-830662.html
ABD'den yayın yapan bağımsız bir haber kuruluşu The Intercept'in Federal Seçim Komisyonu kayıtlarına dayandırdığı haberine göre, Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (AIPAC), Temsilciler Meclisi Başkanı Johnson'a kasım ayında yaklaşık 95 bin dolar bağışta bulundu. Söz konusu bağış, İsrail'e 14 milyar dolarlık askeri yardım paketinin 3 Kasım'da Temsilciler Meclisinde onaylanmasının ardından 5 Kasım'dan itibaren ay sonuna kadar Johnson'un hesabına yatırıldı. AIPAC, bu sürede Johnson'a en büyüğü 5 bin dolar olmak üzere 71 parça bağış göndererek yaklaşık 95 bin dolar vermiş oldu. İlk kurulduğu 1950'lerde ABD'de sadece küçük bir lobi grubu olarak faaliyet gösteren AIPAC, bugün Kongreye her yıl milyonlarca dolar bağışta bulunuyor. ABD Temsilciler Meclisine Cumhuriyetçiler tarafından, 31 Ekim'de İsrail için 14 milyar dolarlık yardım paketini içeren yasa tasarısı sunulmuştu. Gazze'ye insani yardım önerisinde bulunmayan tasarı, 3 Kasım'da Temsilciler Meclisi Başkanı Johnson'un çabalarıyla onaylanmıştı. ABD’deki en etkili İsrail lobisi olarak bilinen AIPAC'ın hem Demokratlara hem de Cumhuriyetçilere bağışta bulunarak Kongre üzerinde önemli nüfuza sahip olduğu biliniyor.
4,061
12,161
6 Şubat depremlerinde 53 bin 537 canımızı yitirdik
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "(6 Şubat depremleri) Ağır yıkımlara neden olan bu depremlerde 53 bin 537 canımızı yitirdik, 107 bin 213 vatandaşımız da yaralandı" dedi.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/6-subat-depremlerinde-53-bin-537-canimizi-yitirdik-833953.html
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nda (AFAD) düzenlenen Kahramanmaraş Merkezli Depremleri Değerlendirme Toplantısında açıklamalarda bulundu. Yerlikaya, 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından hızlı ve etkin şekilde çalışma başlatıldığını anımsatarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, felaketlerin yaşandığı her ile koordinasyonu sağlamak üzere, kabinemizin hemen hemen tüm bakanları görevlendirildi. dedi. Depremlerin 120 bin kilometrekarelik alanda, 11 il, 124 ilçe, 6 bin 929 köy ve mahallede etkili olduğunu ifade eden Yerlikaya, Ağır yıkıma neden olan depremlerde 53 bin 537 canımızı yitirdik, 107 bin 213 vatandaşımız da yaralandı. diye konuştu. Bu süreçte devlet ve milletin tek yürek olarak hareket ettiğini anlatan Yerlikaya, şöyle devam etti: Aziz milletimiz, kamu kuruluşlarımız, tüm mahalli idareler, sivil toplum kuruluşları, medyamız, 7'den 70'e herkes el ele veriyor, elden ele su, gıda, ilaç, giyecek, hijyen, yani yaşam için ne gerekiyorsa onları kolilerle tırlara yüklüyordu. Bölgede beslenme hizmeti kapsamında günlük ortalama 4 milyon kişiye yemek hizmeti verildi. 20 milyon gıda kolisi dağıtıldı, yaklaşık 150 bin yardım tırı bölgeye ulaştırıldı ve bunların dağıtımları koordine edildi. Evindeki yorganını gönderen ninelerimiz, düğünü için ayırdığı parasını bağışlayan genç kardeşlerimiz, kumbarasında biriktirdiği harçlığı paylaşan çocuklarımız, millet olmanın ne demek olduğunu bir kez daha gösteriyorlardı. Asrın felaketini asrın dayanışmasına dönüştürdük Yerlikaya, Türkiye'nin dört bir yanından vatandaşların deprem bölgesine yardıma koştuğunu vurgulayarak, Acıyı birlikte omuzladık. Yaralarımızı beraberce sardık. Hamdolsun ki asrın felaketini asrın dayanışmasına dönüştürdük. Bu zor günler ancak bu ruhla aşılabilirdi. diye konuştu. Depremin ilk anında arama kurtarma faaliyetleri ve geçici barınma hizmetlerine yoğunlaştıklarını söyleyen Yerlikaya, Depremler sonrasında maalesef 38 bin 901 bina yıkılmıştı. İçinde yaşam olduğu belirlenen 26 bin binada arama ve kurtarma faaliyeti yürütüldü. ifadelerini kullandı. Yerlikaya, deprem bölgesindeki müdahale çalışmalarında 11 bin 488'i uluslararası, 35 bin 250'si arama kurtarma ve 142 bini güvenlik personeli olmak üzere toplam 650 bin personelin görev yaptığını dile getirdi. Çalışmalarda 20 bin araç ve iş makinesi, 141 helikopter, 182 uçak ve 23 geminin görevlendirildiğini aktaran Yerlikaya, enkaz altından can kurtaran ve mucizelere imza atan arama kurtarma ekiplerinin gayretlerini ve umut veren çalışmalarını anlattı. Arama kurtarma ekiplerinin tamamı adeta birer destan yazdı Bakan Yerlikaya, AFAD koordinasyonunda kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, belediyeler, gönüllüler ve 93 ülkeden gelen arama kurtarma ekiplerinin büyük bir dayanışma örneği göstererek, adeta birer destan yazdıklarını söyledi. Depremin ardından arama kurtarma faaliyetleri sürerken bir yandan da geçici barınma için kapsamlı bir çalışma yürütüldüğünü ifade eden Yerlikaya, şöyle konuştu: Bunun adı, AFAD koordinasyonunda gerçekleştirilen, dünyanın en büyük 'İyileştirme Operasyonu'ydu. Önce çadırlar kuruldu. Bölgeye 1 milyon çadır sevk edildi. Bunların bir kısmı bireysel olarak dağıtıldı. 350 çadır kent alanında 645 bin çadır kuruldu ve yaklaşık 2. 5 milyon afetzedemize buralarda geçici olarak barınma imkanı sağlandı. Tüm bunlar yapılırken depremden etkilenen ve yakınlarının yanlarına gitmek isteyen 3 milyon 549 bin afetzedemizin tahliyesi sağlandı. Türk Havayollarımız, bu dönemde, 13 bin 701 seferle 2 milyonu aşkın yolcu taşıyarak unutulmaz bir tarih yazdı. 712 kargo seferiyle 32 bin 770 ton yardım malzemesini deprem bölgesine ulaştırdı. Yerlikaya, bugün gelinen noktada 414 konteyner kentte 215 bin 224 konteyner kurulumu yapıldığını ve 691 bin afetzedenin misafir edildiğini belirterek, 349 bin hanemize 14 milyar 453 milyon lira 'kira destek ödemesi' yapıldı. Bu kapsamda, ev sahiplerine aylık 7 bin 500, kiracılara ise 5 bin lira kira destek ödemesi yapılmaya devam ediliyor. ifadelerini kullandı. Evim Yuvan Olsun kampanyası İhtiyaç sahibi depremzedelere yönelik, Evim Yuvan Olsun kampanyası ile de vatandaşların hem gönül kapılarını hem de evlerinin kapılarını depremzedelere açtığını hatırlatan Yerlikaya, İçişleri Bakanlığımızın koordinasyonunda konteyner kentlerdeki ihtiyaç sahibi depremzedelerimize, AFAD-Kızılay işbirliğiyle her ay 4 bin 500 lira yüklenen, 69 bin 289 Esen Kart dağıtıldı. Bu kartlara beş aylık toplam 1 milyar 8 milyon 141 bin lira yüklendi. Aynı zamanda 1 milyon 979 bin haneye 10 bin lira destek ödemesi, 557 bin haneye 15 bin lira taşınma yardımı, 41 bin aile yakınına ise 100'er bin lira vefat yardımı yapıldı. diye konuştu. Toplam 106 milyar 728 milyon lira kaynağın deprem bölgesine aktarıldığını söyleyen Yerlikaya, Türkiye Tek Yürek kampanyasına ilişkin ise şu bilgileri verdi: 128 milyar 949 milyon lira toplandı. Bunun 79 milyar 263 milyon lirası harcandı. Bağış hesaplarımızla ilgili bütün süreçler ve veriler şeffaf bir şekilde 15 günde bir AFAD kurumsal internet sitesinde ve sosyal medya hesaplarından paylaşılıyor. Nakdi yardımların yanı sıra ayni yardımlarda da asrın dayanışması sergilendi. Kimi yardımseverler konteyner kent kurdu kimi kalıcı konut yapımını üstlendi kimi de tırlar dolusu insani yardım malzemesi gönderdi. Hasar tespit çalışmaları Yerlikaya, deprem sonrası hasar tespit çalışmalarının yapılması ve enkazların kaldırılması konusuna da hassasiyetle yaklaştıklarını kaydetti. 2 milyon 302 bin binada ve 6 milyon 227 bin bağımsız bölümde hasar tespiti yapıldığını açıklayan Yerlikaya, 60 bin 421 acil yıkılacak ve yıkık binanın enkazları 68 günde tamamen kaldırıldı. Ağır hasarlı 200 bin 401 binadan 166 bin 602'sinin enkazı kaldırıldı. Şu ana kadar, hacme göre enkaz kaldırma işleminin yüzde 91'i gerçekleştirildi. Geriye kalan enkaz kaldırma süreçleri de yoğun şekilde devam ediyor. şeklinde konuştu. Hak sahipliği sürecinin 30 Mayıs 2023'te başlatıldığını anımsatan Yerlikaya, bu kapsamda 30 milyon evrakın incelendiğini ve bu çalışmaların 211 günde tamamlandığını ifade etti. Yerlikaya, Tüm süreçler tamamlandıktan sonra, 389 bin konut, 40 bin 658 iş yeri ve 11 bin 531 ahır olmak üzere toplam 441 bin 567 hak sahipliği belirlendi. İl, ilçe ve kırsal alanda toplam 250 bin bağımsız bölümün ihalesi yapıldı. dedi. Deprem konutları Yeni ihaleleri de yapmaya devam ettiklerini belirten Yerlikaya, Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle yarın Hatay'dayız. Dünyada başka bir örneğine rastlanmayacak hızda; 41 bin deprem konutumuzun ve 5 bin köy evimizin kura çekimi ile anahtar teslim törenlerinin ilkine 'Bismillah' diyerek başlıyoruz. ifadelerini kullandı. 4 Şubat'ta Gaziantep, 6 Şubat'ta Kahramanmaraş'ta ve gelecek günlerde de diğer illerde törenlerin yapılacağı bilgisini paylaşan Yerlikaya, çekilen her kura ve teslim edilen her anahtarın milletin dayanışma ruhunu, birliğini, beraberliğini, kardeşliğini ve devletin gücünü bir kez daha göstereceğini söyledi. Yerlikaya, depremin ilk anından itibaren asrın dayanışmasına liderlik ederek, milleti için gece gündüz demeden çalışan, desteğini ve yapılan çalışmalarla ilgili takibini sürdüren, kalıcı konutların yapımında güçlü iradesini ortaya Cumhurbaşkanı Erdoğan'a şükranlarını ileterek, şunları kaydetti: 6 Şubat depremlerinin ilk anından itibaren 11 ilimizin yardımına koşan dönemin Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımıza, sayın bakanlarımıza, şu an kabinemizde görev yapan kıymetli bakanlarımıza, mülki idare amirlerimize, deprem bölgesinde çalışan AFAD'a, kamu kurum ve kuruluşlarımızdaki görevlilerimize, kahraman Mehmetçiğimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, gönüllülerimize ve yardım çağrımıza kulak veren tüm ülkelere teşekkür ediyorum. Halen bölgede çalışmaya devam eden arkadaşlarımıza kolaylıklar ve başarılar diliyorum. Depremde kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyor, aziz milletimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten korusun.
4,514
15,351
ABD, İsrail'in Gazze'deki soykırımını savunan BM raporunu reddetti
ABD Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'in "İsrail'in Gazze'de Filistin halkına soykırım uyguladığını" savunan raporunu kabul etmediklerini belirterek, İsrail'in "soykırım işlemediğini" savundu.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/abd-israilin-gazzedeki-soykirimini-savunan-bm-raporunu-reddetti-847315.html
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, günlük basın brifinginde Gazze'deki son durumu değerlendirdi. BM Filistin Özel Raportörü Albanese'in dün açıkladığı ve İsrail'in Gazze'de Filistin halkına yönelik eylemlerinin soykırım eşiğini geçtiğini ifade ettiği raporunu yorumlayan Miller, İsrail'in işlemiş olabileceği savaş suçlarıyla ilgili tartışmaya hiç girmeden Tel Aviv'e bu konuda tam destek verdiklerini söyledi. Albanese'in bu görevde olmasından rahatsız olduklarını kaydeden Miller'ın, Özel Raportörün aynı zamanda antisemitik açıklamalar yaptığını savunması dikkati çekti. Miller, raporla ilgili, Daha önce de belirttiğimiz gibi (İsrail'e karşı) soykırım iddiaları temelsizdir. Bununla beraber Gazze'deki sivil can kaybı miktarından dolayı da endişeliyiz ve bunu İsrail hükümetine her fırsatta dile getiriyoruz. değerlendirmesini yaptı. Albanese'in raporu Albanese, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını ele alan Bir Soykırımın Anatomisi başlıklı raporuna ilişkin, BM Cenevre Ofisi'nde basın toplantısı düzenlemişti. 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını takip ve analiz ettikten sonra raporunu hazırladığını kaydeden Albanese, Rapor, İsrail'in Gazze'de Filistinlilere karşı 'soykırım' yaptığını gösteren eşiği aştığına inanmak için haklı gerekçeler olduğunu ortaya koyuyor. demişti. Albanese, İsrail'in Gazze'de insanların tamamının veya en azından önemli bir kısmının sistematik olarak yok edilmesine yönelik amacının tüyler ürpertici olduğunu belirtmişti. İsrailli asker ve yöneticilerin, Filistin halkına karşı şiddet, soykırım ve yok etme girişiminde bulunarak hukuk ilkelerini kasten çarpıttıklarını söyleyen Albanese, İsrail, Gazze'deki Filistinlilere soykırımsal şiddet politikası uyguluyor. diye konuşmuştu.
224
11,122
Son bir haftada 36 terörist etkisiz hale getirildi
Milli Savunma Bakanlığı, son bir haftada gerçekleştirilen operasyonlarda 36 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/son-bir-haftada-36-terorist-etkisiz-hale-getirildi-842529.html
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, bakanlıkta düzenlediği basın bilgilendirme toplantısında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) terörle mücadelesinin kararlılıkla devam ettiğini belirtti. Aktürk, başta PKK/KCK/PYD-YPG, DEAŞ ve FETÖ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı gerçekleştirilen operasyonlarla Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyi dahil son bir haftada 36 teröristin etkisiz hale getirildiğini, 1 Ocak 2024'ten bugüne kadar etkisiz hale getirilen terörist sayısının, 204'ü Irak'ın kuzeyi, 315'i Suriye'nin kuzeyinde olmak üzere 519'e ulaştığını söyledi. Tuğamiral Aktürk, devam eden operasyonlar ve arama-tarama faaliyetleri kapsamında, son olarak Pençe-Kaplan Operasyonu bölgesinde tespit edilen sığınakta teröristlere ait çok sayıda havan mühimmatının ele geçirildiği bilgisini verdi. Suriye'deki harekat alanlarında oluşturulan güvenlik ve huzur ortamını bozmaya yönelik devam eden taciz ve saldırı girişimlerine gerekli karşılığın anında verildiğine dikkati çeken Aktürk, istikrarın sürdürülmesi için tüm tedbirler alındığını, Suriyelilerin emniyetli bir ortama geri dönüşlerinin sağlanması amacıyla çalışmalara devam edildiğini bildirdi. 31 bin 586 kişinin sınırdan yasa dışı geçmesi önlendi Tuğamiral Aktürk, sınırlardan son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 11'i terör örgütü mensubu 161 kişinin yakalandığını, 1571 kişinin ise sınırı geçemeden engellendiğini bildirdi. Aktürk, Böylelikle, 1 Ocak'tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 1609'a yükselmiştir. Hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 31 bin 586 olmuştur. dedi. Gazze'ye 19 uçakla 250 tona yakın yardım malzemesi ulaştırıldı Tuğamiral Aktürk, İsrail'in, Nabulsi Meydanı'nda yardım kuyruğundaki masum sivilleri hedef aldığını hatırlatarak şöyle konuştu: İsrail, masum Filistin halkına yönelik insanlıktan ve vicdandan yoksun bu saldırılara derhal son vermelidir. Tüm dünya yaşanan bu zulmün küresel bir felakete dönüşebileceğini görmelidir. Gazze'de artarak yaşanan bu trajedilerin bir an önce son bulması için bir kez daha uluslararası toplumu, yaşanan vahşeti durdurmaya çağırıyoruz. Gazze'de koşulsuz ve kalıcı ateşkes ilan edilmesi kaçınılmazdır. Temennimiz, ateşkes ve barışa giden, akan kanın durması için sarf edilen tüm gayretlerin gösterilmeye devam edilmesidir. Türkiye'nin Gazze'ye yönelik insani yardımları hakkında da bilgi veren Aktürk, bu kapsamda ilgili kurumlarla koordineli olarak, 4 Mart'ta bir A400M tipi askeri nakliye uçağının 8. 3 ton tıbbi malzemeyi daha bölgeye ulaştırdığını ifade etti. Aktürk, Gazze için bugüne kadar Hava Kuvvetlerine ait 19 uçakla 250 tona yakın insani yardım malzemesinin bölgeye sevk edildiğini bildirdi. Tuğamiral Gökçen Fırat, Çanakkale'de törene katılacak Tuğamiral Aktürk, 8 Mart'ta TCG NUSRET müze gemisi tarafından Erenköy Koyu'nda Türkiye'nin ilk kadın amirali Tuğamiral Gökçen Fırat ve Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Deniz Harp Okulu kadın öğrencilerinin katılımıyla Tarihi Mayınlamayı Anma Töreni ve Seyrinin yapılacağını söyledi. Türkiye Yarı Maraton Ligi 1'inci Kademe Müsabakası'nda 1'inci olan TSK Spor Gücü Kır Koşusu Takımı'nı tebrik eden Aktürk, derece elde eden sporculara başarılar diledi. Savunma sanayii Aktürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kapsamlı ve büyük adımların atıldığı yerli ve milli savunma sanayisi ürünlerinin katkısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin etkinliği ve caydırıcılığının her geçen gün daha da arttığını ifade etti. Tuğamiral Aktürk, Kara Kuvvetleri Komutanlığınca muhtelif miktarlarda, Bulut Altı İnsansız Hava Aracı (BAHA) ile modernizasyon faaliyeti tamamlanan M60 T tankının muayene ve kabul faaliyetlerinin tamamlandığını aktardı. Ordu Yardımlaşma Kurumunun (OYAK) 63'üncü kuruluş yıl dönümünü de kutlayan Aktürk, bu kurumun kuruluşundan bu yana ülkenin ve ordunun gücüne güç kattığını söyledi. Personel ve askeri öğrenci temin faaliyetlerinin planlandığı şekilde devam ettiğini belirten Aktürk, bu kapsamda, 1 Mart'ta başlayan Milli Savunma Bakanlığı ve kuvvet komutanlıklarında istihdam edilmek üzere 2024 Yılı Teknik Sınıflarda Uzman Erbaş Başvuruları'nın 17 Mart'a kadar devam edeceğini bildirdi. Tuğamiral Aktürk, Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Askeri Öğrenci Aday Belirleme Sınavı'nın, 3 Mart'ta gerçekleştirildiğini hatırlatarak, başarılı olacak adaylara müteakip aşamalarla ilgili gerekli bilgilendirmelerin yapılacağını aktardı.
3,475
23,250
Ürdün Temsilciler Meclisinden "İsrail ile yapılan anlaşmaları gözden geçirme" kararı
Ürdün Temsilciler Meclisi, Gazze Şeridi'ne yönelik son saldırıların ardından İsrail ile imzalanan anlaşmaların gözden geçirilmesi kararı aldı.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/urdun-temsilciler-meclisinden-israil-ile-yapilan-anlasmalari-gozden-gecirme-karari-812491.html
Ürdün Temsilciler Meclisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Meclis Başkanı Ahmed es-Safedi, Meclis Hukuk Komitesinin, İsrail'le imzalanan anlaşmaları gözden geçirmesini ve bu konuda gerekli tavsiyeleri hazırlamasını istedi. Safedi'nin talebi Mecliste oy birliğiyle kabul edildi. Hukuk Komitesinin hazırlayacağı tavsiyelerin hükümete sunulacağı kaydedildi. Ürdün ile İsrail arasında, 1994 yılında imzalanan barış anlaşması, 2016'daki gaz anlaşmasının yanı sıra su ve enerji alanlarında imzalanmış çok sayıda anlaşma bulunuyor. Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, daha önce yaptığı açıklamada, Gazze'de savaşın son bulması, yardımların girmesi ve sivillerin korunması için her türlü adımı atacaklarını söylemişti. Bu açıklamadan iki gün sonra 1 Kasım'da, Ürdün, Tel Aviv Büyükelçisini derhal geri çağırmaya karar vermiş ve protestolar sonrası ülkesine giden İsrail'in Amman Büyükelçisi'nin dönmesine de izin vermeyeceğini bildirmişti.
8,123
26,402
Mersin'de yakalanan FETÖ'cü eski başpolis tutuklandı
Mersin'de Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliği suçundan hakkında 8 yıl 1 ay 15 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan eski başpolis yakalandı. Ankara'da da yakalanan firari FETÖ'cü cezaevine gönderildi.
Türkiye
https://www.trthaber.com/haber/turkiye/mersinde-yakalanan-fetocu-eski-baspolis-tutuklandi-833641.html
Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan, meslekten ihraç edilen başpolis M.A'nın yakalanmasına yönelik çalışma başlattı. Belirlenen adrese düzenlenen operasyonda M.A. Yenişehir ilçesinde yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından hükümlü, Tarsus Cezaevine gönderildi.
2,885
1,750
Ara tatil bugün başlıyor
Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarındaki yaklaşık 19 milyon öğrenci, 17-20 Nisan'da 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı ikinci ara tatilini yapacak.
Eğitim
https://www.trthaber.com/haber/egitim/ara-tatil-bugun-basliyor-760597.html
Milli Eğitim Bakanlığının takvimine göre bu yıl okullarda ikinci ara tatil, 17-20 Nisan'da uygulanacak ve 21 Nisan'daki Ramazan Bayramı tatiliyle birleşecek. Öğrenciler ikinci dönemin ara tatili öncesi son derslerine bugün girecek. Ara tatil, takvimde yer aldığı şekliyle 17 Nisan Pazartesi günü başlayacak, Ramazan Bayramı arifesi olan 20 Nisan Perşembe günü öğlen sona erecek. 3. 5 günlük ikinci ara tatil, Ramazan Bayramı resmi tatiliyle birleşecek. Öğretmenler ara tatilde idari izinli sayılacak. Ara tatil sonrası 24 Nisan Pazartesi gününden itibaren öğrenciler, okullarda eğitim öğretime devam edecek. 12 Eylül 2022'de başlayan eğitim öğretim dönemi, 16 Haziran 2023'te sona erecek.
682
22,097
Fransa'da muhalefet hükümete karşı gensoru önergesi sunacak
Fransa Başbakanı Elisabeth Borne'un 2024 sağlık sigortası bütçesinin Mecliste oylanmadan geçmesi için yetki kullanmasına karşı muhalefet kanadı hükümete karşı gensoru önergesi sunacağını duyurdu.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/fransada-muhalefet-hukumete-karsi-gensoru-onergesi-sunacak-817555.html
Fransa'da Ulusal Meclis Genel Kurulunda 2024 sağlık sigortasının bütçesine ilişkin yasa tasarısı görüşüldü. Başbakan Borne, burada yaptığı konuşmada, söz konusu tasarının ülkenin sağlık sigortasını güçlendireceğini ifade etti. Borne, Mecliste Anayasa'nın 49. maddesinin 3. fıkrasını söz konusu tasarı için devreye sokarak, yasa tasarısının oylama yapılmadan geçmesini sağladı. Muhalefet kanadından Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisi Meclis Başkanvekili Mathilde Panot, X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, Borne'un 20. kez Anayasa'nın 49. maddesinin 3. fıkrasını devreye soktuğunu belirtti. Panot, hükümetin bu son adımına karşı gensoru önergesi sunacaklarını duyurdu. Anayasa'nın 49. maddesinin 3. fıkrası Anayasa'nın 49. maddesinin 3. fıkrası, bir yasa tasarısının oylanmadan Ulusal Meclisten geçirilmesi için hükümete yetki veriyor ve buna karşı muhalefetin gensoru önergesi vermesine olanak sağlıyor. Gensoru önergesi Meclisteki milletvekillerinin çoğunluğunun desteğini alırsa hükümet düşüyor. Gensoru önergesi, Mecliste çoğunluk tarafından desteklenmediğinde ise yasa tasarısı Mecliste oylanmadan geçilmiş sayılıyor ve Senatonun önüne geliyor.
6,970
6,940
Bakan Ersoy: Turizmi 12 aya yaymak için çeşitlilik yapıyoruz
Bakan Ersoy, başarılı olmak için çok çalıştıklarını, hiçbir sorunu halının altına süpürmediklerini belirterek, "Kalıcı çözümler geliştiriyoruz. Turizmi 12 aya yaymak için kültür, tarih, sağlık, doğa, inanç, gastronomi, spor gibi alanlarla turizmi çeşitlendiriyoruz" dedi.
Ekonomi
https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/bakan-ersoy-turizmi-12-aya-yaymak-icin-cesitlilik-yapiyoruz-847557.html
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya'nın Konyaaltı ilçesindeki bir otelde Doğu ve Güneydoğu Dernekleri üyeleri ve iş insanlarıyla iftar programında bir araya geldi. Bakan Ersoy, burada yaptığı konuşmada, son zamanlarda herkesi derinden yaralayan çok acı olaylara şahit olduklarını, bu vesileyle kısa bir süre içinde kutlanacak Ramazan Bayramı'nın tüm insanlık için barışa, huzura ve esenliğe vesile olmasını temenni etti. Bir süredir Antalya'da bazı ziyaretler gerçekleştirip esnafla, iş insanlarıyla, sivil toplum örgütleriyle ve turizm sektörü temsilcileriyle bir araya gelerek değerlendirmelerde bulunduklarını anlatan Ersoy, Bu kapsamda ilçelerimizi ziyaret ederek hem ilçelerimizde yapılan çalışmaları inceleme fırsatı elde ettik hem de şehrimizdeki eksiklikleri yerinde tespit etme imkanına sahip olduk. Vatandaşlarımızı dinledik, çiftçilerimizle dertleştik, basınımızla buluştuk, esnafın taleplerini not ettik. Kısacası güzel şehrimiz Antalya'nın tüm noktalarına nüfuz ederek adeta şehrimizin röntgenini çekmiş durumdayız. diye konuştu. Ersoy, dernek başkanları ve iş insanlarının bugüne kadar hiçbir zaman samimiyetini esirgemediğini, her zaman yanında olduklarını vurgulayarak, Antalya'nın dünya turizm başkentleriyle rekabetinde öne geçmesi adına yapılan çalışmalara güç verildiğini ifade etti. Küresel düzeyde yaşanan bazı olumsuzluklar nedeniyle turizm sektörünün çok büyük sorunlar yaşadığını dile getiren Ersoy, şunları kaydetti: Herkesin kara kara düşündüğü bir ortamda hayata geçirdiğimiz doğru politikalar ve geliştirdiğimiz stratejiler neticesinde hem şehrimiz hem de ülkemiz adına büyük bir başarı elde ettik. Antalya'da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız. Bu başarıların elde edilmesi, milyonlarca insanın seyahatlerinde rotayı Antalya'ya çevirmesi, Danimarka'da insanların Antalya'daki kültürel mirası araştırması sadece tesadüfle açıklanabilir mi? Elbette hayır. Emin olun başarılı olmak için çok çalışıyoruz. Hiçbir sorunu halının altına süpürmüyor, kalıcı çözümler geliştiriyoruz. Turizmi 12 aya yaymak için kültür, tarih, sağlık, doğa, inanç, gastronomi, spor gibi alanlarla turizmi çeşitlendiriyoruz. Bugün dünyanın dört bir yanında, 200'den fazla ülkede Antalya'nın, Kemer'in tanıtımını gerçekleştiriyoruz. Altyapı sorunlarını çözüme kavuşturuyoruz Ersoy, dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya'nın reklamını yaptıklarını, Çin'de, Japonya'da, Amerika'da, Almanya'da, Rusya'da, Manavgat'ı, Kemer'i, Side'yi tanıttıklarını söyledi. İnsanlık tarihinin en önemli kültürel mirasına sahip olan bölgede bu mirası gün yüzüne çıkartıp, her yıl milyonlarca insanın kenti, ilçeleri ziyaret etmesi için tarihin en yoğun arkeoloji çalışmalarını gerçekleştirdiklerini vurgulayan Ersoy, şöyle devam etti: Yeni kütüphaneleri, müzeleri, sanat merkezlerini, restorasyonları, galerileri, festivalleri Antalya'mıza kazandırıyoruz. En çok izlenen uluslararası filmlerin Antalya'da çekilmesini sağlıyoruz. İlçelerimize yapmış olduğum ziyaretlerin bazılarında, gördüğüm ve duyduklarımın ardından yaşadığım şaşkınlığı sizinle paylaşmak istiyorum. Biz dünyanın bir ucunda Avustralya'da gözbebeğimiz Antalya'nın tanıtımını yapıyor, bölgeye turist çekip, turizm gelirimizi artırmanın çabası içine girmişken şehrimizdeki bazı yerel yöneticilerimizin temel görevlerini dahi yerine getirme konusunda çok da başarılı olduklarını söyleyemiyoruz. Biliyorsunuz yeri geldiğinde bu güzel şehir ve bu şehrin insanları kaybetmesin diye yerel yönetimlerin sorumluluğundaki birçok soruna el atıyoruz. Altyapı sorunlarını çözüme kavuşturuyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak arıtma tesisleri inşa ediyoruz. Antalya'nın kanalizasyonuna, içme suyuna, yağmur suyuna el atıyoruz. Belediyecilik laf üretmek değil, iş üretmek ister Diğer bakanlıklarla görüşerek şehrin ihtiyaçlarının karşılanması adına ellerinden gelen gayreti ortaya koyduklarını bildiren Ersoy, Biz Antalya'nın turizmde dünyanın süper ligine yükselmesi ve oradaki yerini kalıcı hale getirmek için gece gündüz demeden çalışırken, yerel yönetimlerimizin de başarılı çalışmalar ortaya koymasını beklemek sanırım tüm Antalyalıların en doğal hakkıdır. Sadece kısır siyasi tartışmalar oluşturup, bu tartışmalardan medet umarak başarılı olmak mümkün değildir. Belediyecilik aynı zamanda bilgi, çalışma, proje ister. Belediyecilik laf üretmek değil, iş üretmek ister. İyi bir belediye başkanı kendini değil kentini düşünen kişidir. diye konuştu. Bakan Ersoy, 16 milyonun üzerinde turistin geldiği Antalya'da temel altyapı problemlerini çözme konusunda dahi yeterli olunamadığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: Tüm desteğimize rağmen sosyal ve kültürel yatırımlar konusunda, şehrin hak ettiği projeler hayata geçirilmedi. Maalesef Antalya bunu hak etmiyor. Biz Antalya'nın dünyanın en önemli turizm merkezleriyle rekabet edip bir adım öne geçmesi için çalışırken, maalesef bazı yerel yöneticilerimiz bu iddianın çok uzağında kaldılar. Eğer biz Antalya'nın küresel bir vizyonla hareket edip, rakiplerinden ayrışmasını istiyorsak yerelde de böyle iddialı bir bakış açısı geliştirmek zorundayız. Bunun için biz Antalya'nın hizmet alanında kaybedecek tek bir saniyesi dahi olmadığını söylüyoruz. Bizim şehir için çalışan, dinamik kadrolara ihtiyacımız var. Antalya'nın bugün burada olduğu gibi birbirine karşı samimi olan, birbirine gönlünü açan, dürüst, çalışkan ve üreten kadrolara ihtiyacı var. Ersoy, Antalya'da yaşayan, kent için üreten, kalbi şehir için atan, vatandaşlara yönelik ayrımcılık yapmayan, hiç kimseyi ötekileştirmeyen, herkesin inancına, kültürüne, geleneğine saygı duyan, herkese eşit davranan, adil yerel yöneticilere ihtiyaç olduğunu vurguladı. Cumhur İttifakı'nın Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Durali Kolpak da seçimlerin önemine işaret ederek, destek istedi.
43
16,434
96'ncı Oscar ödülleri sahiplerini buldu
Sinema dünyasının en gösterişli şovu bu yıl 96'ncı kez düzenlendi. Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi (Academy of Motion Picture Arts and Sciences) tarafından verilen Oscar Ödülleri, Los Angeles'taki Dolby Tiyatrosu'nda sahiplerini buldu.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/96nci-oscar-odulleri-sahiplerini-buldu-843207.html
Hollywood'un ünlülerinin akın ettiği törenin kırmızı halısı her zamanki gibi rengarenkti. Yıldızlar aylar öncesinden hazırlanan kıyafetleriyle birer birer kırmızı halıda boy gösterdi. Sinema dünyasının en prestijli ödülleri olarak anılan Oscar'lar 96'ncı kez sahiplerini buldu. Oscar'a Oppenheimer damga vurdu. 13 dalda Oscar'a aday Oppenheimer, en iyi film dahil 7 ödül aldı. Filmdeki rolüyle Cillian Murphy en iyi erkek oyuncu Oscar'ını kazandı. En iyi yönetmen ödülü Christopher Nolan'ın oldu. En iyi kadın oyuncu Oscar'ı ise Poor Things filmindeki rolüyle Emma Stone'a gitti. Berbat geçen çocukluğuma teşekkür ederim Ana sunuculuğunu Jimmy Kimmel'ın üstlendiği ödül gecesine damgasını vuran kişi ise uzun kariyerinde iki kez kaçırdığı ödülü bu kez kucaklayan Robert Downey Jr. oldu. 58 yaşındaki oyuncu Oppenheimer filmindeki performansıyla en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü kazandı. Robert Downey Jr, daha önce de 1993 yılında Chaplin, 2009 yılında da Tropic Thunder adlı filmlerle aynı ödüle aday gösterilmiş ama kazanamamıştı. Robert Downey Jr Oppenheimer ile bu kez heykelciği evine götürme şansını yakaladı. Usta oyuncu yaptığı ödülü kabul konuşmasında Berbat geçen çocukluğuma teşekkür ederim diyerek inişli çıkışlı yaşamına da bir selam gönderdi. Barbie'ye tek ödül Yılın en iddialı ve en çok izlenen filmlerinden biri olan Barbie ise geceden tek ödülle ayrıldı. En iyi kadın oyuncu ödülü de Poor Things ise en iyi kadın oyuncu, en iyi kostüm tasarımı, en iyi saç ve kostüm tasarımı, en iyi prodüksiyon tasarımı ödüllerini alarak bir anlamda sürpriz yapmış oldu. Oscar ödül törenine katılan Ramy Youssef, Mark Ruffalo ve Billie Eilish gibi ünlü Hollywood yıldızları, Gazze için ateşkes çağrısını sembolize eden kırmızı broşlar taktı. İşte 96'ncı Oscar Ödülleri töreninde o ünlü heykeli evine götürenler. En iyi film: Oppenheimer En iyi erkek oyuncu: Cillian Murphy (Oppenheimer) En iyi kadın oyuncu: Emma Stone (Poor Things) En iyi yönetmen: Christopher Nolan (Oppenheimer) En iyi yardımcı erkek oyuncu: Robert Downey Jr (Oppenheimer) En iyi yardımcı kadın oyuncu: Da’Vine Joy Randolph (The Holdovers) En iyi orijinal senaryo: Anatomy of a Fall (Justine Triet -Arthur Harari) En iyi uyarlama senaryo: American Fiction (Cord Jefferson) En iyi kısa animasyon film: War Is Over! Inspired by the Music of John & Yoko (Dave Mullins Brad Booker) En iyi uzun animasyon: The Boy and the Heron (Hayao Miyazaki, Toshio Suzuki) En iyi kostüm tasarımı: Poor Things (Holly Waddington) En iyi uluslararısı film: The Zone of Interest (İngiltere- Yönetmen: Jonathan Glazer) En iyi makyaj ve saç tasarımı: Poor Things ( Nadia Stacey, Mark Coulier Josh Weston) En iyi görsel efekt: Godzilla Minus One En iyi kurgu: Oppenheimer (Jennifer Lame) En iyi kısa belgesel: The Last Repair Shop (Ben Proudfoot, Kris Bowers) En iyi görüntü yönetmeni: Oppenheimer (Hoyte Van Hoytema) En iyi uzun belgesel: 20 Days in Mariupol (Mstyslav Chernov, Michelle Mizner and Raney Aronson-Rath) En iyi kısa live action: The Wonderful Story of Henry Sugar (Wes Anderson and Steven Rales) En iyi ses: The Zone of Interest (Tarn Willers, Johnnie Burn) En iyi orijinal müzik: Oppenheimer (Ludwig Göransson) En iyi orijinal şarkı: What Was I Made For (Billie Eilish, Finneas O’Connell- Barbie)
1,307
9,870
Bakan Fidan: KYB, PKK ile ilgili tutumunu değiştirmezse daha ileri tedbirler alacağız
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Süleymaniye'ye yönelik yaptırımlarımıza rağmen KYB, PKK'ya müzahir tutumunu değiştirmezse daha ileri tedbirler almakta tereddüt etmeyeceğiz" dedi.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/bakan-fidan-kyb-pkk-ile-ilgili-tutumunu-degistirmezse-daha-ileri-tedbirler-alacagiz-829468.html
Veri Yok
2,223
7,707
Türkiye sandık başında
Mahalli İdareler Genel Seçimleri için oy verme işlemi başladı. 34 siyasi partinin katıldığı seçimde, 61 milyon 441 bin 882 seçmen oy kullanacak. Doğu'daki 32 ilde oy kullanma işlemi saat 07.00'de başladı. Bu illerde yaşayan vatandaşlar saat 16'ya kadar oylarını kullanabilecek. Diğer illerde oy verme saatleri 08.00-17.00 arasında.
Gündem
https://www.trthaber.com/haber/gundem/turkiye-sandik-basinda-847927.html
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararına göre, Adıyaman, Ağrı, Artvin, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Kars, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Ordu, Rize, Siirt, Sivas, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Bayburt, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır ve Kilis'te ve bu illerde bulunan ceza infaz kurumlarında oy verme işlemi saat 07.00'de başladı. Bu illerde oy verme işlemleri saat 16.00'da tamamlanacak. Diğer illerde oy verme saatleri 08.00-17.00 arasında. Kayıtlı 61 milyon 441 bin 882 seçmenin bulunduğu seçimde, 1 milyon 32 bin 610 genç ilk kez oy verecek. 34 siyasi partinin adayının yarışacağı seçimlerde, ülke genelinde, 206 bin 845 sandık kuruldu, yaklaşık bin de seyyar sandık oluşturuldu. 81 il, 973 ilçe ve 390 belde belediye başkanı ile 50 bin 336 muhtarın belirleneceği seçimlerde, il genel meclisi üyeliği, belediye meclis üyeliği seçimleri de yapılacak. Seçimlere 34 siyasi parti katılıyor. Partilerin oy pusulasındaki sıralaması şöyle: AK Parti 1, İYİ Parti 2, Sol Parti 3, Büyük Birlik Partisi 4, Memleket Partisi 5, Anavatan Partisi 6, Demokratik Sol Parti 7, Yeniden Refah Partisi 8, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) 9, Türkiye Komünist Partisi 10, Anadolu Birliği Partisi 11, Zafer Partisi 12, Halkın Kurtuluş Partisi 13, Türkiye Komünist Hareketi 14, Bağımsız Türkiye Partisi 15, Gelecek Partisi 16, Yeni Türkiye Partisi 17, CHP 18, Emek Partisi 19, HÜDA PAR 20, Hak ve Özgürlükler Partisi 21, Ocak Partisi 22, Adalet Birlik Partisi 23, Demokrat Parti 24, Güç Birliği Partisi 25, Millet Partisi 26, Milli Yol Partisi 27, Adalet Partisi 28, Aydınlık Demokrasi Partisi 29, MHP 30, Türkiye İşçi Partisi 31, Demokrasi ve Atılım Partisi 32, Saadet Partisi 33, Vatan Partisi 34. Pusulalar tek zarfa Bir seçmen, hangi seçim çevresinin seçmeni ise ancak o seçim çevresinde yapılan seçimler için oy kullanabilecek. Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon ve Van'daki seçmenler, büyükşehir belediye başkanı, belediye başkanı, belediye meclis üyeliği ile muhtarlık ve ihtiyar heyeti için oy verecek. Büyükşehir olmayan illerde ise il genel meclisi üyeliği, belediye başkanı, belediye meclis üyeliği ve muhtarlık ve ihtiyar heyeti için oy verilecek. Köylerde ise il genel meclisi üyeliği ile muhtarlık ve ihtiyar meclisi için oy atılacak. Büyükşehir belediye başkanlığına ilişkin oy pusulası beyaz, il genel meclisi üyeliklerine ilişkin pusula turuncu, belediye başkanlığına ilişkin oy pusulası mavi, belediye meclisi üyeliğine ilişkin oy pusulası ise sarı renkli olacak. Oy pusulaları tek zarfa konulacak. Hastalığı veya engeli sebebiyle yatağa bağımlı seçmenler için bu seçimde de seyyar sandıklar oluşturuldu. Bu seçmenler, seyyar sandıklarda oylarını kullanabilecek. Oy verme bitim saatinden önce sandıklar açılamayacak Oy verme saatlerinin 07.00-16.00 olduğu illerde saat 16.00, diğer illerde saat 17.00'den önce oylar sayılmaya başlanamayacak. Sandık seçmen listesindeki bütün seçmenler oylarını kullanmış olsalar bile oy vermenin bitim saatinden önce sandıklar kesinlikle açılamayacak. Önce belediye başkanlığı pusulaları sayılacak Büyükşehirlerde, sırasıyla büyükşehir belediye başkanlığı, belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği ve muhtarlık, diğer illerde sırasıyla belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği, il genel meclisi üyeliği ve muhtarlık seçimlerine ait oy pusulalarının sayım ve dökümü yapılacak. Hamileler, hastalar ve engelliler sıra ile bekletilmeden oylarını kullanacak, yaşlıların da sıra bekletilmeden oy kullanmalarına izin verilecek, ayrıca bu seçmenlere yardım eden seçmenlere de oy kullanmada öncelikle tanınacak. Cep telefonu, fotoğraf ve film makinesi gibi görüntü kaydedici veya haberleşme sağlayıcı cihazlarla oy verme yerine girilmesi yasak olacak. Sandık başında seçmene vereceği oy hakkında hiç kimse müdahale, telkin ve tavsiyede bulunamayacak. Seçmenler oylarını kullandıktan sonra sandık başından ayrılacak. Okuma-yazma bilmeyen seçmene, yardım istemesi durumunda, sandık kurulu başkanı parti işaretlerinin hangisinin hangi partiye ait olduğunu açıklayacak. Seçim günü yasakları başladı Bugün saat 06.00'dan gece saat 00.00'a kadar, her ne suretle olursa olsun alkollü içki satılması, içkili yerlerde ve umumi mahallerde her çeşit alkollü içki verilmesi ve içilmesi yasak olacak. Oy verme süresince bütün kahvehane, kıraathane ve internet kafeler gibi bütün umumi eğlence yerleri kapalı olacak, eğlence yeri niteliğindeki lokantalarda yalnız yemek verilebilecek. Emniyet ve asayişi korumakla görevli olanlardan başka hiç kimse 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 6. maddesinde belirtilen silahları köy, kasaba ve şehirlerde taşıyamayacak. Oy verme günü radyolar ve her türlü yayın organlarınca saat 18.00'e kadar seçim ve seçim sonuçlarıyla ilgili haber, tahmin ve yorum yapılamayacak. Radyolarda ve her türlü yayın organlarında 18.00-21.00 saatleri arasında ancak YSK tarafından seçim ile ilgili verilecek haber ve tebliğler yayımlanabilecek. Bütün yayınlar, saat 21.00'den sonra serbest olacak, ancak YSK tarafından gerek görülmesi halinde saat 21.00'den önce de yayınların serbest bırakılmasına karar verilebilecek.
60
21,574
Filistinli yetkili: İsrail saldırıları nedeniyle Aksa Şehitleri Hastanesi'nin sağlık sistemi çökebilir
Abluka altındaki Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Deyr el-Belah kentindeki Aksa Şehitleri Hastanesi Sözcüsü Halil ed-Dakran, İsrail'in saldırılarını artırmasının, hastanenin sağlık sistemini çökme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını belirtti.
Dünya
https://www.trthaber.com/haber/dunya/filistinli-yetkili-israil-saldirilari-nedeniyle-aksa-sehitleri-hastanesinin-saglik-sistemi-cokebilir-819880.html
Dakran, yaptığı açıklamada, Hastaneye sabahın erken saatlerinden bu yana çoğu çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere 40'tan fazla şehit ve çoğu ağır 50'ye yakın yaralı getirildi dedi. Hastanenin halihazırda düzgün işlemeyen sağlık sistemi yoğun İsrail hava saldırıları nedeniyle her an çökebilir uyarısını yapan Dakran, yaralı sayısının sürekli artması nedeniyle hastanede yeterli ilaç ve tıbbi malzeme bulunmadığını vurguladı. Filistinli yetkili, Yaralı sayısı şu anda hastane kapasitesinin 5 katını aşıyor; hastane yönetimi yaralıları koridorlara ve bahçedeki çadırlara yerleştirmek zorunda kalıyor ifadesini kullandı. Hastanenin gelecek günlerde çalışmalarına devam edebilmesi için ilaca, tıbbi malzemeye ve yakıta ihtiyacı olduğunu kaydeden Dakran, Gazze Şeridi'ndeki sağlık sisteminin sınırlı kapasitesi nedeniyle yaralıların, tedavi görebilmeleri için Gazze dışındaki hastanelere nakledilmeleri çağrısında bulundu. Dakran, Aksa Şehitleri Hastanesi'nin çoğunluğu Gazze Şeridi'nin kuzeyi ve Gazze kentinden göçe zorlanmış yaklaşık 900 bin kişiye hizmet verdiğini belirtti. İsrail savaş uçakları, tanklar ve savaş gemileri, Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki bölgelere yönelik bombardımanını yoğunlaştırdı. İsrail savaş uçakları sabah saatlerinde Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nın batısındaki Ez-Zevayide bölgesinde bir binayı bombaladı. Görgü tanıkları, evin tamamen yıkıldığını, sivil savunma ekiplerinin ölü ve yaraları enkazdan çıkarmak için uzun saatler çalıştığını belirtti. Sağlık kaynakları, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu ölü ve yaralıların Aksa Şehitleri Hastanesi'ne nakledildiğini kaydetti. İsrail savaş uçakları gece saatlerinde de Deyr el-Belah Mülteci Kampı'ndaki El-Bassa bölgesindeki evleri hedef aldı. Saldırılarda çok sayıda Filistinli öldü veya yaralandı.
6,447